• Sonuç bulunamadı

Üniversitelerle sanayinin ortak çalışmasını sağlayacak şekilde kurumsal yapılar kurulmalıdır. Üniversitelerdeki bilim adamları sanayilerle ortaklaşa çalışmalar yürütmeli ve bunun için gerekirse bilim adamlarının bazı zamanlarda sanayide çalışması sağlanmalıdır. Bu şekilde üniversitelerden elde edilen teorik bilgilerin sanayiye ve pratik bilgilerin de üniversitelere aktarılması sağlanmış olur (Filik ve Kurban, 2006:2).

Üniversitede yetişmiş personelin sanayide görev alması bu kuruluşlar arasındaki kolay iletişim sağlama ve sanayinin problemini üniversiteye anlatabilmesi ve aynı dili konuşup anlayabilmelerini sağlayacaktır. Aslında üniversite ile sanayi arasındaki ilişkilerin zayıflamasındaki en önemli sebeplerden biri de dil konusudur. Üniversitelerin akademik dili konuşuyor olması sanayinin de pratik dili konuşuyor olması kuruluşlar arasında anlayış farkı doğurmaktadır. Kuruluşlar arasındaki anlayış farkı işbirliğinin hızlanmasını ve gelişmesini olumsuz olarak etkilemektedir (Yalçıner, 2007: 343).

Bilim adamlarının sanayide çalışan personele seminerler vermesi yönünde çalışmalar yapılmalı ve çeşitli paneller düzenlenmelidir. Üniversitelerde öğrenciler için çeşitli sanayi kuruluşlarına teknik geziler düzenlenmeli ve fuar etkinlikleri yapılmalıdır. Sanayi kuruluşları, öğrenci stajlarına önem vermeli ve öğrencilerin buralarda staj süresince iyi eğitimle birlikte sanayi tecrübesi kazanmaları sağlanmalıdır. (Filik ve ve Kurban, 2006:3).

Üniversite-sanayi işbirliğin de her iki tarafında bu işbirliğinden fayda göreceğine inanması, olumlu bir yaklaşım sergilemesi, istekli olması lazımdır. Karşılıklı güven ve yarar ortamının oluşturulması ve işbirliği için gerekli zemin hazırlanmasıyla, üniversite ve sanayi kesiminin birbirini daha iyi tanıması sağlanacak, işbirliği giderek olması gereken düzeye ulaşacaktır.

Üniversite ve sanayi işbirliğinin kurulması ve geliştirilmesinde kişisel girişimlerin önemi büyüktür. Bunun için de, değişik sektör ve disiplinlerden kişilerin tanışmaları, karşılıklı bilgi ve tecrübelerini birbirlerine aktarmaları, işbirliği ile sunulan imkanları ve karşılıklı yararları araştırmaları gerekmektedir.

36

Ulusal seviyede bilim-teknoloji ve Ar-Ge strateji ve faaliyetlerinin başarılı olabilmesi, etkin bir üniversite-sanayi işbirliği sağlanabilmesi için devletin de desteğine ihtiyaç vardır. Yeni teknolojilerin üretilebilmesi ve/veya dışarıdan transfer edilen teknolojilerin başarıya ulaşabilmeleri için, devlet sanayi ve üniversiteler arasında sıkı bir işbirliğinin olması gerekir. Üniversite-Sanayi-Devlet üçgeninde her aktör kendi üzerine düşen görevi yapmalı, çıkabilecek aksaklıkları önleyici tedbirler almalıdır.

Bilim ve teknolojideki hızlı ilerlemeye, kamunun adaptasyonu üniversite ve özel sektöre göre daha yavaş olmaktadır. Bu da işleyişte birtakım sıkıntılar çıkarmaktadır (Keleş, 2007: 68-69). Özel sektör, Ar-Ge faaliyetlerinin sonucunda oluşacak ürün ve hizmetler ilgili işlemlerde, üretim, ithalat ve ihracat gibi faaliyetlerinde ilgili kamu kurumlarından izin almak durumundadır. Özel sektörün bu süreçlerde de kamudaki yavaş uyum nedeni ile sıkıntı yaşadığı gözlenmektedir. (Bilim ve Teknoloji Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Dokuzuncu Kalkınma Planı, 02.10.2010 ). Bilim ve teknolojideki gelişmelerin paralelinde gerek kamunun gerekse üniversite ve sanayinin etkin bir şekilde faydalanabilmesi için işleyişin hızlandırılarak amaca uygun şekilde sistemin çalışması sağlanmalıdır.

Üniversite personelinin sanayi Ar-Ge projelerinde aktif görev almasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeler üniversite personeline maddi destek de verecek nitelikte olmalıdır. Böylece üniversiteye insan kaynakları sağlanması yolunda da özendirici bir adım atılmış olacaktır.

Yüksek lisans ve doktora tezlerinin yürütülmesi ve desteklenmesi için sanayi kuruluşlarının sponsorluğu sağlanmalı ve tez konuları sanayinin ihtiyacına göre belirlenmelidir. Teknopark kavramı sanayicilere, öğretim elemanlarına ve öğrencilere empoze edilerek üniversite-sanayi işbirliği kavramı etkin bir hale getirilmelidir (Sanayi politikaları Özel İhtisas Komisyon Raporu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Raporu, 02.10.2010).

Üniversite, laboratuar ve araştırma merkezlerinde mevcut olan, Ar-Ge ve üretim için kullandığı makine, test, kalibrasyon v.b. cihazların, günümüz jenerik teknolojileri ile paralel olmasına dikkat edilmeli, sanayinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde yenilenmelidir.

37

Üniversite, yetiştirdiği öğrencilere de devamlı pratikle iç içe olacak şekilde eğitim vermeli, onlara sanayide rahatça çalışabilecek şekilde hazırlamalıdır. Öğrencilere, sanayide staj ve uygulama yaptırarak, öğrencilerin piyasayı tanımalarını, teorik bilgilerini pratik olarak da uygulayabilmelerini sağlamalıdır.

Üniversite-sanayi ilişkilerinin şekillenmesinde sanayinin yapısı, gelişme düzeyi ve büyüklüğü de etkili olmaktadır. Bu nedenle, her ülke sanayisini yakından tanımalı, ihtiyaçlarını ve sorunlarını bilmeli, ona göre tedbirler almalıdır.

Bölgedeki, Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, çeşitli Meslek Odaları, dernekler vb. aktörler, üniversite-sanayi işbirliği için üzerlerine düşen görevi yapmalı, üyelerini bilinçlendirmeli, aktif olarak bu oluşumda bulunmaları sağlanmalıdır (Keleş, 2007: 69-70).

Geçmişte, üniversite-sanayi sorunlarını çözen bir birikim olmadığı konusunda şüpheciliğin olmasına karşın, bugün üniversiteler ve endüstri arasındaki diyalog ortamının oluşması için üniversite ve endüstriden beraber oluşan danışma kurulları oluşturulmalı ve bu konuda işbirliği kazandırılmalıdır.

Sanayide çalışan üniversite mezunlarının, kendi öğrenim gördükleri yerlere dönüp, öğrencilerle deneyimlerini paylaşacakları ortamlar yapılmalıdır.

Sanayinin güncel sorunlarına proje yaratma, üniversitenin de bilgi envanteri yaratmaya ihtiyacı söz konusudur. Bu noktadan hareketle ortak projeler yapılmasının her iki kesime de faydası olacağından üniversite ve sanayinin bu konulara eğilmesi sağlanmalıdır (Kılıç, 2004: 57-58).

Üniversite-sanayi işbirliğinin arttırılması için üniversite-sanayi işbirliği konusunda ayrı bir birim veya merkez kurulması gerekmektedir. Böylece firmalar kendilerine kurumsal anlamda direkt muhatap bulabileceklerdir. Ayrıca kurulacak bu birim bölgedeki firmalarının ihtiyaçlarını sürekli tespit etmelidir. Diğer bir anlamda kurulacak bu birim elemanlarının sürekli firmaları gezerek, firmalarla sürekli bir köprü oluşturulması sağlanmalıdır (Keleş, Karaçor ve Demir, 2006: 4).

38

1.14. Üniversite Sanayi İşbirliğini Engelleyen veya Zayıflatan