• Sonuç bulunamadı

Üniversite ve sanayi işbirliğinin en önemli amacı yeni teknoloji ve bilginin üniversite ve kamu araştırma merkezlerinden özel sektöre aktarılarak sanayide uygulanmasında yardımcı olmaktır. Nitekim günümüzün bilgi tabanlı küresel ekonomisinde teknoloji transferi sürecinin etkin bir şekilde gerçekleşmesi, ülkenin teknolojik üstünlüğü sağlayabilmesi, sanayinin rekabet avantajı elde edebilmesi ve varlığını sürdürebilmesi açısından şarttır. Bu transfer süreci; kişisel ilişkiler, lisanslama anlaşmaları, yayınlar, kuluçka merkezleri gibi kanallar aracılığı ile gerçekleşmekte, dolayısıyla bu kanalların hem firmalar hem de üniversitelerce desteklenmesi gerekmektedir (Karahan, 2009: 14).

Üniversite-sanayi işbirliği yapıları ortak sorumluluk, hali hazır kaynaklardan optimum düzeyde yararlanma, gençliğe ve topluma hizmet, eğitim olanaklarını zenginleştirme gibi temel kavramlara dayalı olarak şu temel amaçları gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar (Acar ve Tuğay, 2006: 10).

 Sanayide verimliliğin arttırılması,  Sanayinin rekabet gücünün arttırılması,  Kobilerle her türlü ilişkilerin geliştirilmesi,  Öğretim elemanlarının kendilerini yenilemeleri,

 Pazara yönelik teknolojik bilgi ihtiyacının karşılanması,  Sanayinin ihtiyacı olan nitelikli eleman yetiştirilmesi,

26

 Bilgi ve kaynak aktarımı ile Ar-Ge çalışmalarının geliştirilmesi,

 Üniversite-sanayi işbirliği geliştirilerek teknoloji transferinin sağlanması,  Telif ve patentler konusunda Üniversitelerin desteklenmesiyle işbirliğinin

güçlenmesi,

 Mezun olan öğrencilerin kolaylıkla iş bulmasının hedeflenmesi (Cerrahoğlu, 2007: 328).

Bu amaçların gerçekleştirilmesi ekonomik, teknik kapasitesi ve bilgi birikimine bağlı olduğu kadar, yönetim kademesinin konuya bakış açısına da bağlıdır. Bu yüzden iş birliği olanakları araştırılır ve uygulamaya konulurken tarafların (Üniversitelerin ve sanayicilerin) zihnen bu konuya hazır olmaları gerekir (Sevim ve Karamete, 2003: 3).

Üniversite ve sanayi işbirliğine giderken her iki tarafın ve devletin farklı beklentileri vardır. Üniversiteler daralan kamu bütçelerine alternatif olarak kaynak aktarmak, bünyesinde yapılan çalışmaları uygulamaya dökme ihtiyacı, öğrencileri ve mezunları için staj ve iş alanı oluşturma çabası gibi beklentilerle iş birliğine girerken sanayi ise temelde yeni bilgilere ulaşmak ve bu sayede dünya ekonomisinde etkin ve stabil bir şekilde yer almak için işbirliğine girmektedir.

Ayrıca son dönemde bu işbirliğinden ülke hükümetlerinin beklentileri de yoğun olarak ifade edilmektedir. Örneğin özelliklede Avrupa’da ve AB’ye giriş yolunda çaba sarf eden Türkiye’de doğal olarak, hükümetlerin endüstrilerinin dünya çapında rekabetçi olabilmeleri için çok önem verdikleri inovasyon sistemlerinin etkin yürütülebilmesi, büyük ölçüde üniversite-sanayi işbirliğinin oluşturulmasına ve bu işbirliğinin etkili bir şekilde çalışmasına bağlıdır. Üniversite-sanayi işbirlikleri bu sistemde önemli bir mekanizma olarak kabul edilmekte, bu tür işbirliğinin inovasyon sistemine ve dolayısıyla milli ekonomiye katkıda bulunması beklenmektedir (Arıcan, 2010: 46-47). Üniversite-sanayi işbirliğinin taraflarından üniversitelerin sanayiden beklentileri genel bir sıralama ile şöyle yapılabilir;

Öğretim ve araştırma elemanlarının yetişme ve gelişmesine katkı ve destek sağlanması: Burslar, stajlar ve yarı zamanlı çalışabilme vb. imkânlarının üniversiteye

27

yetişmesine bugünden katkıda bulunmasını istemektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde üniversiteler, öğrencilerinin mesleklerinin sınırlarını keşfetmeleri için sanayi ile iletişimi önemli görmekte ve bu konu üniversitelerin öncelikleri arasına girmesinden dolayı üniversiteler sanayiden bu konuda yardım beklemektedirler.

Mezunlara ilişkin desteklerin sağlanması: Mezun ettiği öğrencilerine sanayinin iş

imkânları sağlaması üniversitelerin beklentileri içinde önemli bir kısmı oluşturmaktadır. Ayrıca, üniversite sanayiden iş verdiği elemanların yeterliliği konusunda geri besleme yapmasını beklemektedir. Bir başka ifade ile üniversite eğitim programının sanayi tarafından değerlendirilmesini ve eğitimin yönlendirilmesini beklemektedir. Gelişmiş ülkelerde, bu amaçla üniversiteler, eğitim programlarının oluşturulmasında ve ders içeriklerinin belirlenmesinde işletmelerle aktif olarak birlikte çalışmaktadırlar.

Bilgi üretme ve bilginin yayılması konusunda beklentiler: Bu kapsamda üniversiteler

her şeyden önce sanayinin sorunlarını açıkça tanımlamasını beklemektedir. Bu tanımlamanın sağlıklı yapılabilmesi, somut projelere yönelebilme ve bir arada ortak çalışabilme koşullarını belirlemektedir.

Ar-Ge çalışmalarına ilişkin destekler: Üniversite, Ar-Ge çalışmaları için sanayinin

kaynak yaratmasını öncelikli olarak beklemektedir. Bu kaynaklar bazen doğrudan destek biçiminde, bazen de malzeme, ekipman desteği ya da kuruluş bünyesinde araştırma ortamı sağlanması biçiminde gerçekleşmektedir (Akdoğan, 2007: 89).

Bu genel beklentilerin yanı sıra yapılan daha mikro düzeydeki çalışmalara göre üniversiteler (Arıcan, 2010: 48);

 Araç, gereç konusunda katkı sağlama,

 Yeni araştırma projeleri başlatabilme, yeni ürün-teknoloji geliştirme ve bu projelere maddi kaynak sağlama,

 Eğitimde kullanılacak bilgiye ulaşma,  Öğrencilere iş fırsatları yaratma,

28

 Yapılan çalışmalar neticesinde patent elde etme ve yayınlar üretme,

 Bu işbirliği ile proje yönetimi yeteneklerini geliştirme gibi nedenler ve beklentilerle işbirliğine yaklaşmaktadır.

Üniversite-sanayi işbirliğinde sanayinin temel beklentisi; çalıştığı sektörde yeni teknolojilerin ve gelişmelerin kendisine aktarılması, öğretilmesi, danışmanlık yapılması ve bünyesinde Ar-Ge çalışmalarının yapılmasıdır. Bu çalışmalardan elde edilecek bilgi, deneyim ve tecrübenin üretime yansıtılarak rekabet gücünün ulusal ve uluslararası düzeyde iyileştirilmesidir.

Yukarda belirtilen temel beklentilerle beraber üniversite-sanayi işbirliği konusunda sanayinin ihtiyaçları ve beklentileri gerek sektörlere ve gerekse kuruluşların yapısına göre büyük çeşitlilik göstermektedir. İhtiyaçlar ve bunlara yönelik beklentiler sanayi kuruluşlarının büyüklüğü, rekabet ortamlarına ve içinde bulundukları sektörlere göre farklılıklar göstermesine rağmen, sanayinin üniversiteden beklentileri genel bir sıralama ile şöyle yapılabilir (Karahan, 2009: 26);

 Sanayi, üniversiteden her şeyden önce, işbirliğine açık olmasını aynı zamanda bu işbirliğini başlatan kurum olmasını istemektedir.

 Sanayi üniversitenin kendisini bilinçlendirmesini beklemektedir.

 Etkin bir eğitim, ihtiyaçlara çözüm getirebilen öğrenciler yetiştiren bir kurum olmasını istemektedir.

 Üniversitenin teknik bilgi ve yayınları bulundurması ve sanayinin kullanımına sunmasını beklemektedir (Arıcan, 2010: 48-49).

Sanayi, işbirliğinde üniversitenin açık tanımlanmış, görevli birimleri vasıtasıyla işleri yürütmesini beklemektedir. Çünkü çoğu zaman sorunun ya da işbirliği konusunun üniversitelerdeki muhatabını bilmemekte ve bulamamaktadır. Dolayısıyla işbirliği oluşturma fırsatlarından yaralanılamamaktadır.

Üniversiteleri sanayi ile işbirliğine yönelten birçok neden ve bu işbirliğini oluşturma ve yürütmede birçok beklentiler söz konusudur. Ancak, bu beklentilerin sıralanmasında ülkeye, ekonomilerinin gelişmişlik düzeyine, yaşanan krizler gibi

29

birçok faktörlere bağlı olarak değişiklikler söz konusu olmaktadır (Akdoğan, 2007: 90).

Dinamik iki sektör olan üniversite ve sanayinin birbirinden beklentileri her geçen gün artarken yenileri de eklenmektedir. Bu beklentilerin karşılıklı olarak tatminkâr bir düzeyde karşılanması üniversite-sanayi işbirliğinin geleceğinin sağlamlaştırılması ve ileri düzeylere taşınmasında anahtar bir olgudur. Bu nedenle her iki kurumdaki mevcut işbirliğinin yasal bir zemine dayalı olarak yapılması hayati önem taşımaktadır.

1.10. Üniversite-Sanayi İşbirliğinin Oluşumunda ve Yürütülmesinde