• Sonuç bulunamadı

1.15 TİCARİ BANKALARIN PARA VE SERMAYE PİYASALARINDA

1.16.7 Özkaynakların Yetersizliği

Özkaynakların yetersiz olmasının en önemli sebebi sektörde çok sayıda küçük bankanın olması ve bu küçük bankaların sermayelerinin az olmasıdır. Küçük bankaların iç ve dış piyasada rekabet edebilecek güçleri yoktur. Bu bankaların birleşerek özsermayelerini artırmaları sağlanabilir. Rekabet giderek arttığı için güçlü özkaynak yapısı çok önemli konuma gelmiştir (Gök, 2011).

1.16.8 Mali Riskler

Risk kavramı ile ilgili birçok tanım bulunmaktadır ancak bazı tanımlarda risk ve belirsizlik kavramı birbirine karıştırılmaktadır. Geleceğe ilişkin yapılan olasılık tahmini subjektifse belirsizlik, objektifse riskten söz edilir. Risk genel anlamda negatif veya istenmeyen sonuçlarla karşılaşma olasılığıdır. Risk kavramı finans açısından: mevcut durum sonucu ortaya çıkabilecek kazançve zararları içerir, risk hem negatif hem de pozitif olabilmektedir (Usta, 2005: 232).

Riskleri ortaya çıkaran belirli faktörler vardır. Bunlar: rekabet artışı, azalan kâr marjları, kredi portföy kalitesi, kanunî düzenlemeler, şeffaflık, teknoloji, likidite farklılıkları, döviz kuru, faiz oranı ve hisse senedi değişkenliği ve finansal piyasaların küreselleşmesidir (Aloğlu, 2005). Bankaların karşı karşıya kaldığı temel riskler: piyasa riski, likidite riski, kredi riski, kur riski,faiz oranı riski,ülke riski ve operasyonel risktir (Sarı, 2004).

1.16.8.1 Piyasa Riski

Piyasadaki dalgalanmalardan kaynaklanan risktir diğer bir ifadeyle piyasa faiz oranı ve döviz kurundaki değişikliklerin bankaların kaynaklarını olumsuz etkilemesidir (S.Mishkin, 1995: 180). Piyasa riski her an olabilir bu yüzden piyasa disiplinini sağlamak gereklidir çünkü bu disiplin sayesinde yeterli denetim ve kontrol yapılabilir ve risk minimuma indirilebilir (Erçel, 2000b).

1.16.8.2 Likidite Riski

Likidite bir varlığın nakde kolayca çevrilebilmesi anlamına gelmektedir. Bir işletmenin iflas etmemesi ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için kârlılık ve onun bütünleyicisi olan likidite kavramı oldukça önemlidir. Likidite sorunundan kaynaklanan risk bankacılık literatüründe cam topa, kârlılık ise lastik topa benzetilir. Çünkü lastik top bırakınca tekrardan zıplayabilir yani firma bir sene zarar etse de diğer sene kâr sağlayabilir. Ancak likidite riski farklıdır, cam top gibi kırılgan yapıdadır yanilikit sıkıntısının geri dönüşü büyük olasılıkla olmaz (Sayım ve Er, 2009). Bankalar müşterilerine verdikleri taahhütleri karşılamak için yeterli nakit ve nakde kolayca dönüşebilecek likit varlıklar bulundurmalıdır. Eğer bulundurmazlarsa likidite riski ortaya çıkar. Likidite riski ortaya çıkan kurum bir banka ise bu risk oldukça önemlidir çünkü banka müşterilerinin güvenini kaybeder (Çelik, 2001). Likidite riskini kontrol edebilmek için likit olmayan varlıklar likit varlıklara dönüştürülmeli ve nakit ihtiyacına acil bir çözüm bulunmalıdır (M.Santomero, 1997).

1.16.8.3 Kredi Riski

Kredi riski; kredi çeken veya kredi veren kurumun sözleşmedeki şartları yerine getirmeyip temerrüde düşmesi yani zamanında ödememesi, eksik ödemesi gibi sözleşme koşullarına uymaması durumunda katlanılan zarardır. Bankalar için kredi riski oldukça önem arz eder çünkü bankalar kredi müşterilerini seçerken onları izliyip, değerlendirirler ve hangi müşteriye ne kadar kredi verebileceklerini raporlarına yazarlar. Kredi riskini azaltmak için bankalar portföy çeşitlendirmesi yapmalı ve güvenilir teminatlar seçmelidirler (Kılıç, 1991).

1.16.8.4 Kur Riski

Döviz alım-satımında kurdaki dalgalanmalardan kaynaklanan kâr ya da zarar olasılığı kur riski olarak ifade edilir. Kur riski bankalar için çok önemli bir risk türüdür ve bankalar döviz pozisyonlarını kontrol etmek durumundadır. Türkiye’de kur riskinden dolayı açık pozisyon izleme uygulaması ilk kez 1985’de başlamıştır.

Vadeli işlemlerde fiyat değişikliğinde zarara uğrayan bir alıcı veya satıcı açık pozisyonda olur. Örneğin; 2 aralıkta bir ay vadeli dolar kuru 1,5 TL iken firma 1 milyon dolar sattı vade tarihinde dolar 1,8 TL olursa firmanın zararı 300 bin dolar olacaktır. Bu firma dolar kurunun yükselmesine karşı korunmasızdır ve açık pozisyondadır. Bir yatırımcı açık pozisyonun tersi bir pozisyona sahip olabilir bunun adı kapalı pozisyondur. Kapalı pozisyon: sahip olunan finansal araçların fazlasını yani fazla pozisyonu ifade eder. Örneğin; biraz önceki örnekte kur 1,8 TL’ye çıkmak yerine 1,3 TL’ye düşseydi yatırımcı 200 bin dolar kârda olacaktı ve kapalı pozisyona sahip olacaktı. Bankalar dövizdeki dalgalanmalara bağlı olarak değişen kur riskinden korunmak amacıyla swap, opsiyon gibi türev araçlara başvururlar (Gök, 2011).

1.16.8.5 Faiz Oranı Riski

Faiz oranındaki değişikliklerden ve hareketliliklerden kaynaklanan risktir. Faiz oranı riski bankaların bilançolarında değişikliğe yol açar. Faiz riski bankalar için olağan bir risk olsa da aşırı risk bankalar için önemli bir tehdit unsurudur. Çünkü aşırı risk bankaların aktif ve pasiflerinin piyasadaki değerlerini düşürebilir. Bu nedenlerden dolayı bankalar faiz riskinden korunmak için swap, forward, futures ve opsiyon sözleşmeleri kullanılabilir (Ak, 2006).

1.16.8.6 Ülke Riski

Ülke riski; bir ülkenin iç ve dış borç yükümlülüklerini yerine getirememesinden kaynaklanan risktir. Ülke riskinin ortaya çıkmasının siyasi, sosyal ve ekonomik nedenleri vardır. Siyasi nedenler: savaş, ayaklanma, işgal gibi nedenlerdir; sosyal nedenler: din, ırk, dil gibi konularda yapılan ayrımcılık; ekonomik nedenler ise enflasyon, kriz, dış ticaret açığı olarak sayılabilir. Ülke riskinin ölçülmesinde en önemli kurum bankalardır. Ayrıca Moody’s, Standard & Poors ve Fitch gibi derecelendirme kuruluşları da ülke riskini ölçerler (Aloğlu, 2005).

1.16.8.7 Operasyonel Risk

Operasyonel risk tanımı ile ilgili birçok tanım vardır. Bu tanımlardan özetle; operasyonel risk bankaların faaliyetleri devam ederken yani aktifken karşılaştıkları risklerdir. Bu riskin kapsamı çok geniş olarak algılanabilir. Bu kapsama: yönetim hataları, denetim eksikliği, teknoloji yetersizliği, deprem, yangın, sel gibi afetler, bilgi teknolojisi ve bilgisayar sistemindeki sorunlar ve diğer riskler (itibar riski, yasal risk, ahlaki risk, suistimal riski…) girebilir. Operasyonel risk tüm bu riskleri içerir. Operasyonel risk kapsamı geniş olduğu için bankanın herhangi bir faaliyet alanında ortaya çıkabilir. Operasyonel risk sonucu dünyada önemli bankalar iflas etmişlerdir. Bunun en iyi örneği Barings Bank’tır. Basel Komitesi 2003 yılında yayımlamış olduğu kriterlerinde operasyonel riskin önemini anlatan ilkelerini belirtmiştir. Bu sebeple operasyonel riskle mücadele etmek için tüm bankalar veri tabanlarını operasyonel riske duyarlı olacak şekilde güncellemeli ve sürekli kontrol edip gerektiğinde revize etmelidirler (Çelik, 2004).

Benzer Belgeler