• Sonuç bulunamadı

2. YAPIDA KULLANILAN MALZEME ÖZELLİKLERİ

2.1 Kullanıma İlişkin Özellikler

2.1.3 Özelliklerin Tanımlanması

Kullanıma ilişkin özellikler, kullanıcının yapı malzemesinden beklediği özellikler olup ince yapı malzemeleri için başlıcaları şunlardır:

2.1.3.1 Uygun Renk, Doku, Desen

Mekanlarda aydınlık seviyesi ve parıltı ile birlikte yapı malzemesinin renk, doku ve deseni görsel çevre etkenlerini oluştururlar. Görsel çevre etkenlerinin belli sınırlar içerisinde tutulması ve buna bağlı olarak görsel konforun sağlanması için yapı malzemesinin uygun renk, doku ve desende olması gerekmektedir. Renk, doku ve desen uygunluğu kullanıcıdan kullanıcıya değişebilen öznel bir özellik olduğundan dolayı üretilen malzemenin bu özelliklerin çeşitlenmesine elvermesi de ayrıca önemlidir.

2.1.3.2 Isıl Değişmelerden Korunma

Yapılar devamlı ısı değişimi ile karşılaştıklarından ısısal genleşme sonucu oluşan içgerilmeler, yorulma etkisiyle malzemeyi hasara uğratır. Genleşme katsayıları birbirinden farklı malzemeleri yanyana getirmemek, yorulma etkisiyle oluşan hasara bir önlem olabilir.

Isı etkilerinden korunum, döşeme kaplama malzemelerinin ısı depolama niteliğine bağlıdır ve “ısı geçirgenlik direnci” ile belirlenir. Katı maddelerin ısı iletkenliği, malzemenin cinsine (organik-inorganik), yapısına, gözeneklilik derecesine, gözeneklerin büyüklüğüne, dağılım durumlarına ve barındırdığı nem miktarına bağlıdır. Ayrıca gözenek miktarı arttıkça malzemenin birim ağırlığı azalmakta ve birim hacim ağırlığı azaldıkça ısı iletkenliği küçülmektedir. Düzenli dağılmış çok küçük hava gözenekleri olan bir döşeme kaplama malzemesinin ısı iletkenliği, düzensiz dağılmış büyük gözenekli bir malzemeye göre daha azdır.

2.1.3.3 Dış-İç Gürültülerden Korunma ve Ses Üretmeme

İnsanın yaşadığı mekan içerisinde akustik açıdan konfor içinde bulunması; öznel bir rahatsızlık yaratmayan, başka bir deyişle gürültüden arınmış, konuşma

Ş ekil 2.3 F IH UA T S ını fla ması

Şekil 2.4 L‟ Atelier 3 Sınıflaması

Şekil 2.5 Beken-İnceoğlu-Ünügür Sınıflaması

anlaşılabilirliğini ve gereğinde akustik gizliliği sağlayan koşullarının elde edilmesi olarak tanımlanabilir. [4]

Döşeme kaplama malzemesinde istenilen ses konforunun sağlanması, özellikle o malzemenin birim ağırlığının yüksek oluşuna bağlıdır. Malzeme seçiminde, boşluksuz, elastiklik modülü yüksek, yeterli kalınlıkta malzemeden döşeme kaplamasını oluşturmak ayrıca duvarla birleşim noktalarında elastik yalıtım yapmak ve çift tabakalı döşeme kaplamalarında tabakalar arasında birim ağırlığı yüksek,

yumuşak ve esnek bir yalıtım malzemesi kullanmak ses konforunun sağlanması açısından gereklidir. [12]

2.1.3.4 Gün Işığının ve Yapay Işığın Mekana Sağlanması

Döşeme kaplama malzemelerinde ışığın mekana sağlanması iki farklı açıdan incelenebilir. İlki, kişinin bir ortamı oluşturan nesneleri gerçek nitelikleri ile kısa bir süre içinde, yorulmadan görmesi için malzemenin uygun renk, doku ve yüzey özelliklerine sahip olması ve bu özellikler sonucu ortaya çıkan aydınlık seviyesi, parıltı ve renkten oluşan görsel çevre etkenlerinin belirli sınırlar içinde tutulmasıdır. İkincisi ise malzemenin güneş radyasyonlarına uzun süre maruz kaldığında görülen yapı bozulması ve renk solmalarına karşı koyabilme özelliğidir.

Radyasyondan meydana gelen atom yapısı bozulması ve renk solmasının görüldüğü mekanlarda döşeme malzemeleri açısından bazı önlemler almak mümkündür. Bu bölgelerde malzemenin renginin beyaz seçilmesi ve yüzeyin dalgalı hale getirilmesi ışığın yansıtılmasını sağlayarak malzemenin radyasyon dayanımını arttırmaktadır.

2.1.3.5 Yağışlardan Korunma

Yağışlardan korunmada, sistemin çözümü ve detaylandırmada alınacak önlemler kadar döşeme kaplama malzemesinin seçimi de önemlidir. malzemenin cinsi yağışlardam korunmada en önemli etken olsa da alınacak önlemler ile yağışların etkisi azaltılabilir.

Taş malzemelerin seçiminde ağırlıkça su emme değerinin %1‟den küçük olması, pişmiş toprak malzemenin sırlı olarak kullanılması, betonun katkılı veya yüzeyinin su geçirimsiz bir örtü ile kaplanmış olarak uygulanması, ahşap malzemede ise geniş yapraklı ağaçlar yerine iğne yapraklı ağaçların tercih edilerek en az deformasyonu veren aksiyal yönde ve aralarında nem deformasyonu için belli bir ara olacak şekilde düzenlenmesi, geçmeli ve elverdiğince küçük parçalar halinde uygulanması gerekir.[12]

2.1.3.6 Zemin Suyuna Karşı Korunma ve Su Sızmalarının Önlenmesi

Yapılarda basınçlı su ve kapilerite olaylarının etkili olduğu bodrumlar ve su depoları gibi mekanlarda “zemin suyuna karşı korunma” önemli bir özelliktir.

Zeminden gelen su duvar ve döşemelerde ilerleyerek uygulanmış olan döşeme kaplama malzemesinin zamanla deformasyonuna neden olabilmektedir. Bunu engellemek için ilke olarak su emme değeri düşük malzemeler seçilmeli ve tuğla, ahşap gibi döşeme kaplama malzemelerinin zemin ile doğrudan teması kesilmelidir.

2.1.3.7 Asitli, Tuzlu Sulardan Korunma [12]

Sularda bulunan asit ve sülfatların yapılar üzerinde meydana getirdikleri kirlenme, çiçeklenme, erime ve çözülmeler, yapı malzemelerine zarar veren kimyasal etkilerdir.

Koruma amacıyla klinker tuğlası dışında normal tuğlayı toprağa ve deniz suyu buharına maruz yerlerde kullanmamak ve endüstri bölgelerinde, kalker esaslı yapı malzemelerini korumaksızın kullanmamak gerekir. Çiçeklenmeyi önlemek için, tuğla duvarın toprak ve su ile temasının kesilmesinin yanısıra harç içine %2 oranında CaCl2 ilave etmek yararlı sonuç vermektedir. Ahşap malzemenin kimyasal yapısını ayrıştıran mantar ve kurtlardan korunabilmesi için alıncak önlemler; toprakla temas ettirmemek, sıcak ve rutubetli ortamda kullanmamak ve yapısına çeşitli kimyasal bileşiklerin yüzeysel ve basınçlı olarak, derinlemesine (emprenye) uygulanması olarak sıralanabilir.

2.1.3.8 Hava Kirliliğine Karşı Korunma

Şehir atmosferi içine, evlerin ve fabrikaların bacalarından, otomobillerin ekzoslarından, vapur ve trenlerin bacalarından çok miktarda CO2 ve SO3 gazı karışmaktadır. Bu gazlar, yağmurlu ve sisli havalarda H2CO3 ve H2SO4 şeklinde asit haline dönüşerek, özellikle yapıların dış mekanlarında kullanılan zemin kaplama malzemeleri üzerine zararlı bir şekilde etkirler. [12]

Bu zararlı etkenlerden korunmak için öncelikle bunlara dayanıklı malzemeler kullanılmalı, bunun mümkün olmadığı zeminlerde ise yüzeysel ve bünyesel emprenye yöntemleri uygulanmalı ve yapının bakımı yapılmalıdır.

2.1.3.9 Gaz Üretmeme

Gaz üretme olayı, döşeme kaplama malzemelerinde, genellikle yangın veya yüksek sıcaklığa maruz kalmanın etkisinde, malzemenin moleküler yapıları değişirken olmaktadır.

Döşeme kaplama malzemelerinin yanma sonucu zehirleyici ve boğucu gazlar çıkarmamasının yanında, ısı artışı ile ani hacim değişikliklerine uğramayacak türlerden seçilmesi ve çok farklı ısı genleşmelerine sahip malzemelerin yanyana getirilmemesi de önemlidir. Ahşap döşeme kaplama malzemelerinde ise ateşe karşı koruyucularla yüzeysel veya bünyesel emprenye yöntemleriyle korunmuş şekilde kullanılması gerekecektir. [12]

2.1.3.10 Kolay Temizlenebilme

Yapılarda kolay temizlik yapılabilmesi için uygun döşeme kaplama malzemelerinin yıkanması gerekmektedir. Özellikle dış zemin kaplamalarında yüzeyde biriken toz ve kirler yağmur etkisiyle malzemenin kendisinden ve derzlerinden içeriye itilerek kirli bir görünüm oluştururlar. Bu da kimyasal olayları başlatarak döşeme kaplama malzemesinin hasara uğramasına neden olur.

Bu nedenlerden dolayı ilke olarak kir tutmayan döşeme kaplama malzemelerini kullanmak en akılcı yoldur. Bunun mümkün olmadığı mekanlarda ise suya ve temizleyici kimyasallara dayanıklı malzemeler kullanmak ve döşeme malzemesinin bakımını yapmak hasarları engellemek açısından gereklidir.