• Sonuç bulunamadı

ÖYKÜ İLE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK OKUMA VE YAZMA ETKİNLİKLERİ

Sınırlılıklar

3. BÖLÜM: YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE OKUMA VE YAZMA BECERİSİ OKUMA VE YAZMA BECERİSİ

3.2. ÖYKÜ İLE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK OKUMA VE YAZMA ETKİNLİKLERİ

Çalışmada, Öykü Seçim Formu doğrultusunda uygulama aşamasında kullanılmak üzere seçilen öyküler, TÖMER’deki öğrenenlerin okuma ve yazma becerisinin gelişimine katkı sağlamak amacıyla okuma ve ve yazma becerilerini geliştirme hedefli bir öğretim malzemeleri olarak kullanılacaktır. Bu amaçla, çeşitli okuma ve yazma etkinliklerinin tasarlanabileceği açıktır. Yabancı öğrenenlere Türkçe öğretilirken, hedef dilde beceri geliştirmek amaçlandığından, bir ya da iki ders süresinde birçok farklı etkinlik yapmak ve sürekli öğrenenlerin ilgisini uyandırmak doğru bir yaklaşım olacaktır (Urbancova, 2006: 19). Bu yolla, öğrenme ortamında her defasında yeni bir öykü okunduğunda öğrenenler farklı öykülerle nasıl bir etkinlik yapılacağını tahmin edemez ve bu da öğreneni meraklandırarak derse karşı güdüler.

Bir öykü metni ile etkinlikler geliştirilirken, yapılacak ilk etkinlik beyin fırtınası tekniği yoluyla, öğrenenleri öykü başlığını dikkate alarak içerik hakkında düşündürmek olabilir.

Öğrenenlerin fikirlerini not almaları, öyküyü okuduktan sonra bu notlarla konunun ilgili olup olmadığına bakmaları istenebilir. Öğreticinin öyküyü okurken merakın artığı bir anda durarak öğrenenlere daha sonra ne olacağı hakkında tahminde bulunmalarını istemesi de uygulanabilecek bir etkinliktir. Giriş ve gelişme bölümleri okunan öykünün, sonuç bölümünü öğrenenlerin yazması da yine öğrenenleri okuduğunu anlayıp, düşünmeye ve yazmaya sevk edecek beceri gelişimine yararlı bir etkinliktir. Ayrıca, etkili okuduğunu anlama becerilerinden özetleme (Grabe, 2009, s.377), sorulara cevap verme ve çıkarım yapma gibi bilişsel süreçler de öğrenenlerin öz yazılı anlatım becerilerinin gelişmesine katkı sağlayabilecek etkinliklerdir. Yazma etkinlikleri sayesinde, öğrenenlerin yeni dil yapılarını ve sözcükleri öğrenmesi sağlanabilir ve hedef dilin daha

önce öğrenilmiş yeni unsurlarını da hatırlamasına yardımcı olunabilir (Hedge, 2005, s.10).

Okuma etkinlikleri Lazar (1993, s.179), Ghasemi (2011, ss.268-269) ve Mert’in de (2014, s.36) ifade ettiği gibi okuma öncesi, okuma sırası ve okuma sonrası etkinlikleri şeklinde bölümlere ayrılarak tasarlanmaktadır. Okuma öncesi etkinliklerde öykü ile ilgili kültürel bilgi verilebilir, bilinmeyen sözcüklerin anlamı öğretilebilir ve öğrenenin ilgisini çekmek ve onun düşünmesini sağlamak için öykü başlığı ile ilgili bazı düşündürücü sorular sorulabilir. Okuma sırası etkinlikleri için öncelikle öykü okunur, daha sonra öğrenenlerin olay örgüsü ya da durumu anlamasına yardımcı olunabilir, olayların sıralanması istenebilir ya da öğrenenlerin öykü kişileri hakkında bilgi sahibi olmaları konusunda da yardımcı olunabilir. Okunuşu zor olan sözcüklerin telaffuzu konusunda öğretici örnek alınarak, bu konuda öğrenenlere yardım sunulabilir.

Ders esnasında öykü okudunduktan sonra gerçekleştirilebilecek okuma ve yazma etkinlikleri incelendiğinde en yaygın etkinliğin öyküyü başka bir kişinin bakış açısıyla yeniden yazma etkinliğinin olduğu görülmektedir (Britsh ve Dennison-Tansey, 1995, s.25). Öğrenenlere öykünün bir bölümüne ait cümleler karışık halde verilerek onlardan cümleleri doğru sıraya koymaları da istenerek de bir etkinlik gerçekleştirilebilir. Bu tür etkinlikler öğrenenlere hedef dilin anlam bütünlüğü ve tutarlılığı hakkında bilgi verecektir. Bu sayede, öğrenenler hedef dilde cümlelerin biraraya gelerek nasıl bağlantılı bir yapı oluşturduğunu fark edecektir (Larsen-Freeman, 2000, s.133). Bunların dışında öykü içinde kullanılan hedef dili model alarak öğrenenlerin benzer yapılar kullanarak bir paragraf yazmaları da istenebilir. Başka bir deyişle, hedef dilde yazmayı öğretirken, genellikle yazma modelleri öğrenenlere verilir ve daha sonra onların örnekleri taklit etmeleri istenebilir (Elhabiri, 2012-2013, s.21). Bu etkinliklerin dışında öykü ile ilgili resimlerin öğrenenlere verilerek, her bir resmin altına öyküye dair cümleler yazmaları da istenebilir.

Öyküyü okumadan önce, öyküyü anlamak için öğrenenlerin anlamını bilmesi gereken bazı önemli sözcükler hakkında öğreticinin bilgi vermesi gerekir. Bunu yaparken o sözcükleri anlatan resimleri de gösterebilir (Thomson, 2012, s.8). Bunun dışında, öğrenenlerin öykü sonucu hakkında yorum yapması ve sonucu yazılı olarak değerlendirmesi de istenebilir (Ghasemi, 2011, s.272). Okunan öykü için çalışma

kağıdında verilen öykü haritasının öğrenenler tarafından doldurulması da öğrenenlerin okuduğu öyküyü tekrar hatırlamasını ve bu sayede aslında öykünün özetini yazmak için bir temel oluşturmasını sağlayacaktır. Benzer şekilde, sözcük dağarcığının artmasına katkı sağlamak amacıyla sözcük haritası, anlam haritası, sözcük bulmacası (Grabe, 2009, s.285) gibi öğrenmeye yardımcı olan etkinlikler gerçekleştirilebilir. Sidekli (2012, s.5) tarafından yapılan çalışmada olduğu gibi, bir öykü piramidinin nasıl analiz edileceği öğretildikten sonra, öğrenenlerin bir öykü yazması da istenebilir.

Kavcar’ın da (1999, s.19) belirttiği gibi, asıl amacı aktarılanı kavramak olan okuma etkinliğinin temelinde okuyucunun sözcük dağarcığındaki zenginlik yatmaktadır. Sözcük dağarcığının artmasına katkı sağlayacak şekilde, okuma öncesinde bilinmeyen sözcüklerin anlamı hakkında bilgi verilerek, okuma etkinliği daha verimli bir şekilde gerçekleştirilebilir. Öykü okunduktan sonra yapılan etkinlikler, yazma gibi üretici becerilerin gelişmesine olanak sağlamaktadır. Öğrenen bir öykü kişisine mektup veya kartpostal yazabilir ya da aklında kalan önemli öykü kişisi ya da olayla ilgili fikirlerini yazıya aktarabilir.

Öğretici tarafından öykü metninin üslubu ve dil yapıları konusunda da öğrenenlere bilgi verilebilir. Olayın kısaca özetlenmesi için öğrenenlerin beyin fırtınası yapmaları istenebilir. Bu etkinlik yardımıyla öğrenenlerin özet yazma becerisinin gelişimine katkı sağlanmış olacaktır. Ayrıca, beyin fırtınası tekniği yaratıcı yazma için de yararlı olacaktır (Hedge, 2005, s.65). Öykü farklı öğrenenlere okutularak, telaffuz çalışmaları da yapılabilir. Okuma etkinliğinden sonra yapılan sınıf içi etkinlikler daha çok üretici becerilerin gelişimini sağlama hedeflidir (Kaya, 2014, s.34). Bu açıdan, okuma sonrasında yapılan etkinlikler yazma becerisinin okuma yardımıyla gelişimi için öğrenenlerin okudukları öykünün konusu ile ilgili düşüncelerini yazılı olarak ifade etmesi şeklinde yürütülebilir. Yabancı okuyucular dağıtılan çalışma kağıdındaki öykü haritasını doldurarak da yazma etkinliğini gerçekleştirebilir. Öykü kişileri ile ilgili sıfatların yazılması da istenebilir. Öykü ile ilgili anlama sorularına cevaplar yazılarak hem kavrama hem de yazma çalışması yapılabilir. Öğrenenlerin öyküyü yazılı olarak özetlemeleri de yazma becerilerinin gelişimine katkı sağlayabilecek önemli bir okuduğunu anlama etkinliktir. Bu etkinlik ile öğrenenler öyküde anlatılan olay ya da durumla ilgili hedef dilde kendi ifadeleriyle bir yazı yazmış olacaktır.

Öyküde geçen bazı sözcükler verilerek, öğrenenlerin bu sözcükleri anlamlı ve kurallı bir cümlede kullanması istenerek yazma ve anlama becerilerine katkı sağlanabilir. Öyküde geçen konuşma cümleleri karışık verilerek bu cümlelerin anlamlı bir şekilde sıralanmaları istenebilir. Bu sayede öğrenen, günlük dilde de karşılaşabileceği konuşmalara aşina olacaktır. Öyküdeki sembolik sözcüklerin anlamları sorulabilir. Bu ifadeler hakkında yorum yapılması istenebilir. Öğrenenlerin öyküdeki bir kişiymiş gibi olayları anlatan kişiye bir mektup yazması istenebilir. Öğrenenlerin öykü konusu ya da teması hakkında eleştirel bir yazı yazmaları da okuma sonrası etkinliklerinde kullanılabilecek bir etkinlik türüdür. Öyküde geçen cümlelerden birkaç tanesi seçilerek yarısı verilen cümlelerin devamını öğrenenlerin yazması da istenebilir. Öyküden seçilen birkaç cümlenin dil bilgisi hatalarıyla verilerek, öğrenenlerin bunların doğru şeklini düşünerek, düzeltmesi istenebilir. Öykü olayı ya da durumu ile ilgili resimlerin yazılı olarak betimlenmesi de sınıf içinde yapılabilecek etkinliklerdendir.

Okuma sonrasında yeterli zaman olduğu taktirde, yazma etkinlikleri yazma öncesi, yazma ve yeniden yazma aşamaları şeklinde gerçekleştirilebilir (Williams 2003, s.185; Hedge, 2005, s.50; Harmer 2004, s.38). Yazma öncesinde öğrenenlere bir konu verilerek, tüm bireylerin bu konu hakkında beyin fırtınası yaparak fikir üretmeleri istenebilir. Bu fikirler öğretici tarafından tahtaya yazılabilir ya da öğrenenler bu fikirleri not tutarak, taslaklarını oluşturmak için kullanabilir. Daha sonra yazma aşamasında öğrenenlerin fikirlerini yazılı olarak ifade etmeleri istenir. Öğretici ya da grup arkadaşları tarafından okunan yazıda düzeltmeler yapılarak yeniden yazma aşaması gerçekleştirilebilir. Bu etkinliğin amacı öğrenenlerin anlamalarını sağlamak için metni kendi sözcükleriyle yeniden yazma pratiği yapmalarını sağlamaktır (Kuta, 2008, s.213).

Öğretici, okunan öykünün teması ile ilgili öğrenenlerin düşüncelerini bir paragraf şeklinde ifade etmelerini isteyerek de, yazma becerisinin gelişimine katkı sağlayabilir.

Aktaş ve Gündüz’ün de (2016, s.240) belirttiği gibi, bir bölümü verilen öykünün üslubu bozulmadan devam ettirilmesi de anlama ve yazma becerisini geliştirecek bir etkinliktir.

Benzer şekilde, özetleme çalışmaları da öğrenenin öyküyü kavramasını ve öykünün iletisini anlamasını gerektiren etkinlikler olarak öğrenenin bilişsel becerisini geliştirmesine katkı sağlayacaktır (Ülper, 2010, s.133).

Yazma etkinlikleri öğrenenlerin düşüncelerini oluşturmaları ve ifade etmelerine yardımcı olmakla beraber, yeni fikirler üretmelerine de katkı sağlar. Bir öyküye dayanarak, öğreticiler çok çeşitli yazma etkinlikleri tasarlayabilir. Bu etkinlikler, onların yazma becerisini geliştirmelerine katkı sağlayacaktır. Okuma etkinliklerinden sonra, yazma için öğrenenler biraraya gelerek, gruplar halinde fikirler üretebilir. Bu fikirler yazma etkinliği için onlara ilham verecektir. Öğrenenlerin düşüncelerini istediği konuda özgürce ifade edebilmesi için öğretici yazma türlerinden serbest yazma etkinliği de düzenleyebilir ya da kontrollü yazma etkinliği düzenleyerek öğrenenlerin belli bir konu hakkında kontrollü şekilde yazı yazması istenebilir (Hyland, 2003, ss.3-4). Bunların dışında, öğretici öyküden seçtiği belli anahtar kelimeleri tahtaya yazarak, bu sözcükler arasında bağlantı kurulmasını ve kısa bir paragraf yazılmasını da isteyebilir. Belirtilen bu etkinliklerin öğrenenlerin yazma becerisinin gelişimine katkı sağlayacağı açıktır. Çeşitli türdeki bu etkinliklerden yararlanılarak sınıf içi uygulamalarda kullanılmak üzere her öykü için farklı etkinlik planları oluşturulabilir. Bu planlar doğrultusunda farklı öykülerle gerçekleştirilen farklı okuma ve yazma etkinlikleri öğrenenleri güdüleyecek ve okuma ve yazma becerilerinin gelişimine katkı sağlayacaktır.