• Sonuç bulunamadı

2.4. ÖRGÜTSEL ZEKA

2.4.3. Örgütsel Zeka ve Değişim Yönetimi İlişkisi

Günümüzde her şeyi hızla değişmeye zorlayan trend ve yeni değişim dinamikleri, tüm sektörlerdeki örgütleri de; değişen koşullara uyum sağlamaya ve hızla adapte olmaya itmektedir. Büyüyerek güçlenmeyi amaç edinen örgütler; değişen rekabet ortamında ayakta kalabilmek için yeniden yapılanmak zorundadırlar. Baktığımız her yerde dünyayı yeni güçlerin yeniden şekillendirdiğini görmekteyiz. Ticari sınırların eridiği, eski iş yapma biçimlerinin anlamsızlaştığı, giderek belirsizliğin hakim olduğu dünyamızda mecburi hale gelen değişimi sağlamak için yeni yöntemlere, tekniklere, yetkinliklere yani yeni bir örgüte ihtiyaç duyulmaktadır.

68 Tüm yapının ve ilişkilerin değişmesine neden olan yeni trend, örgütlerin hem uyum sağlaması hem de gerekli hızı yakalamasını bir zorunluluk haline getirmektedir. Pek çok örgüt sürekli değişim geçirmektedir ve bir değişim ile diğer değişim arasındaki geçiş süresi neredeyse yok olmaktadır. Dış çevrede gerçekleşen sürekli ve köklü değişiklikler, örgütlerde sürekli değişim yönetimini gerektirmektedir. Bu, örgütlerin içyapılarında sürekli köklü iç değişiklikler yapmak demektir (Geus,1998:48).

Örgütleri hızlı değişime zorlayan faktörler aşağıdaki şekilde özetlenebilir (Ekren ve Argın, 2006:3):

Globalleşme ve rekabet: Globalleşme ekonomik birimler için hem riskler hem de fırsatlar yaratmaktadır. Örgütler sadece rekabet etmek ve gelişmek için değil, aynı zamanda varlıklarını sürdürmek için radikal ilerlemeler gerçekleştirmeye zorlanmaktadır.

Endüstri yapısı ya da ürün yaşam süresinde değişimler: Rekabet ve yenilikçi süreç, bir ürün sınıfının yaşam süresini önemli ölçüde etkilemektedir. Buna bağlı olarak ürün ya da hizmeti talep edenlerin ve kullananların satın alma davranışlarında da değişimler olmaktadır.

Teknolojik yenilik: Teknolojik yenilik, endüstride rekabetin yapısını değiştirebilmektedir. Rekabetin dinamikleri değiştiğinde ise büyük bir belirsizlikle karşılaşılmaktadır (Kanter,1999:124). Sürdürülebilir bir rekabetçi avantaja sahip olan örgütler, kısa süre içinde bu avantajlarının kaybolduğunu ya da azaldığını görmektedirler. Bu durum, örgütler temel yetkinliklerinin (core competences) sorgulanmasını gündeme getirmektedir (Nadler ve Shaw,1995:4).

Makro ekonomik trendler ve krizler: Ulusal ve uluslar arası ekonomik ilişkilerdeki önemli değişiklikler, rekabetin derecesini ve şeklini değiştirebilmekte ya da mevcut iş süreçlerini etkilemektedir.

Yasal değişiklikler: Yasal açıdan yeniden düzenlenme, rekabetçi ortamda önemli değişimler yaratabilmektedir. Bu değişimler, örgütler için “rekabetin kurallarını” yeniden belirlemekte, yeni yaklaşım ve stratejilerin üretilmesini ve uygulanmasını gerektirmektedir.

Pazar ve rekabetçi güçler: Rekabet için geçmişteki uygulamalardan farklı bir yol seçen rakiplerin pazara girmesi, yeni stratejik tehlikelere yol açmaktadır.

Müşteriler: Beklentilerin değişmesi müşterilerin taleplerini de farklılaştırmış ve artırmıştır (Şekerkaya,1997:13-19). Firmalar mevcut müşteri profillerinden hareketle, ileride kazanabilecekleri müşterilere yönelik değişiklikler ve yeniliklere yönelmeye başlamışlardır (Hussey, 1998:10-11).

69 • Özelleştirme: Genel olarak kamuya ait şirketlerin özelleştirilmesi, tekelciliğe neden olan korumacılığı ortadan kaldırmaktadır. Dünya çapındaki bu eğilim, rekabet ve pazar gücü oluşturmak için yeni sistemler kurulmasını gündeme getirmektedir (Beckhard ve Prıtchard,1992:1).

Büyüme: Stratejik değişime katkı yapan faktörlerden biri de rekabetçi ortamdaki başarının sonucu olan büyümedir. Örgütler büyüdükçe, rekabet stratejileri ve kurumsal politikaları büyüklüğün getirdiği sınırlamalarla karşılaşmaktadır. Farklı örgüt yaklaşımlarına sahip şirketler, örgütlerini daha kompleks ve uzmanlık isteyen işleri yapan daha fazla insanla sürdürmeyi tercih ettiğinde, yeni ve farklı sorunlarla karşılaşmaktadırlar. 1980’lerden sonra bilgi çağını hazırlayan sosyo ekonomik ve çevresel koşullara uyum sağlamak amacıyla örgütlerde bir dizi yeni yönetim teknolojileri denenmeye başlanmıştır.

Değişim mühendisliği, maliyet, kalite, hizmet ve hız gibi çağımızın en önemli performans ölçülerinde çarpıcı gelişmeler yapmak amacıyla iş süreçlerinin temelden yeniden düşünülmesi ve radikal bir şekilde yeniden tasarlanmasıdır (Hammer ve Champy, (1998:29).

Değişim Mühendisliği’nin kapsamına baktığımızda ise (Öğüt, 2001:200):

• DM, kurumsal işleyişe sıfırdan başlamak, geleneksel çalışma usullerini kurumsal bellekten silmek ve işin şu andan itibaren en iyi nasıl yapılabileceğini tasarlamaktır.

• Süreç odaklı olmak, mevcut iş süreçlerini geliştirerek değil, tamamen ortadan kaldırarak ve yerlerine yenilerini koyarak ani ve köklü yapılar oluşturmaktır.

• Kısmi gelişmeler ile yetinmemek ve kurumsal amaçların düzeylerini sürekli yükseltmektir.

• Bilgi teknolojilerinden yenilikçi ve yaratıcı amaçlar doğrultusunda yararlanmaktır. Bilgi teknolojileri ve değişim mühendisliği birbirini tamamlayan olgulardır. Bilgi teknolojileri olmaksızın DM uygulamalarını gerçekleştirmek olası değildir.

DM bağlamında örgütlerde geliştirilen yeni süreçlerde bilgi-işlemden ziyade bilgi üretimi amaçlanmaktadır.

Değişimin yönetiminde başarıya ulaşmak için temel özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Bunlar (Aktan, 2006:5-7):

1. Değişim mühendisliğinin amacı örgütte performans düzeyini yükseltmektir. Başlıca performans göstergeleri ise maliyet, hız, kalite ve hizmettir.

70 2. Değişim mühendisliği performansta önemli bir sıçrama elde edilebilmesi için örgütte tüm süreçlerin, yapı, sistem ve politikaların temelden yeniden düşünülmesi ve radikal bir şekilde yeniden tasarlanması gereği üzerinde durur. Amacı örgütsel performansta bir “sıçrama”(quantumleap) veya“atılımı” (breakthrough) gerçekleştirmektir.

3. Reorganizasyon kavramı ile karıştırılmamalıdır. Çünkü değişim mühendisliği bu kavramı da içeren daha geniş boyutlu bir kavramdır.

4. ”Downsizing” ve “rightsizing” kavramları ile karıştırılmamalıdır. Downsizing; örgütte küçülmeyi ifade ederken, rightsizing; aynı zamanda işe en uygun elemanın bulunup örgütte en uygun iş bölümünün yapılması anlamına gelmektedir. Bu kavramlar değişim mühendisliği uygulamalarında yararlanılan tekniklerdendir.

5. Değişim mühendisliğinin temel amacı radikal bir değişimi başarmaktır. Bu çerçevede “Toplam kalite yönetimi”; örgütsel değişimin gerçekleştirilmesinde yararlanılacak bir yönetim anlayışıdır.

6. Değişim mühendisliğini “yeniden yapılanma”(restructing) kavramının ötesinde “yeniden inşa” olarak ifade etmek çok daha doğrudur.

7. “Yalın örgüt” esasen değişim mühendisliği alanında kullanılan yeni yönetim tekniklerinden biridir. Yalın örgüt; örgütte müşterilerin istek ve beklentilerini daha iyi bir şekilde karşılayabilmek için örgüt yapısının basitleştirilmesini, gereksiz ve katma değer katmayan süreçlerin ortadan kaldırılmasını ifade etmektedir.

8. Değişim mühendisliği; örgütsel değişimde esnek üretimin temelini oluşturan Tam Zamanında Üretim (JIT) sisteminin uygulanmasını benimseyen bir yönetim tekniğidir.

9. Örgütsel değişimde yararlanılan bir diğer yönetim tekniği de “dış kaynaklardan yararlanma” (outsourcing) dır. Değişim mühendisliğinde örgütlerin asıl faaliyet alanları ile kendilerini sınırlayarak bu alanda uzmanlaşmaları, diğer ihtiyaçlarını ve faaliyetlerini de konunun uzmanı olan diğer işletmelere yaptırmaları görüşü benimsenmektedir.

10. Son olarak değişim mühendisliğinin “bütünsellik” özelliği üzerinde durmak gerekir. Değişim mühendisliği; otomasyon, toplam kalite yönetimi, çalışanların güçlendirilmesi, dış kaynaklardan yararlanma, yalın örgüt, sıfır hiyerarşi, kademe azaltma, esnek üretim, benchmarking gibi yeni yönetim tekniklerinin tümünden yararlanarak değişimi gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.

Değişim yönetimi ve örgütsel zeka arasındaki sıkı ilişki değişim yönetimi ve değişim mühendisliğiyle ilgili tanımlamalarda göze çarpmaktadır. Örgütsel zeka örgütün çevresine

71 uyum sağlamak amacıyla elde ettiği bilgileri kullanma yeteneğidir. Örgütlerin hayatiyetlerini sürdürebilmeleri değişime uyum gösterebilmelerine bağlıdır. Bu bağlamda örgüt, değişim yönetimi uygulamalarını da örgütsel zeka sürecine dahil ederek çevresine uyum sağlayacak, çevresini biçimlendirecek ve değiştirecektir.

Benzer Belgeler