• Sonuç bulunamadı

2.2. Sinizm Kavramı ve Tanımı

2.2.1. Örgütsel Sinizm

2.2.1.4. Örgütsel Sinizmin Sonuçları

Araştırmalar sinizmin, örgütlerin sağlıklı işleyişi açısından pek çok olumsuz sonucu olduğunu ortaya çıkarmıştır. Algılanan sinizm ciddi örgütsel etkilere sahip olabilir (James ve Shaw, 2016). Çeşitli araştırmacıların yapmış oldukları çalışmalardan yola çıkarak örgütsel sinizmin sonuçları şu şekilde sıralanabilir:

46

Örgütsel sinizm yaşanması hem iş görenler üzerinde hem de buna bağlı olarak örgütlerin faaliyetlerini sürdürürken, işleyişleri üzerinde çok çeşitli ve olumsuz etkiler doğurmaktadır. Bunların başlıcaları; personel üzerinde psikolojik, fizyolojik ve davranışsal etkiler, iş tatmini üzerine etkiler, örgütsel vatandaşlık üzerine etkiler, örgütsel bağlılık üzerine etkiler, örgütsel güven üzerine etkiler, örgütsel yabancılaşma üzerine etkiler, iş performansı üzerine etkiler, çalışan katılımı ve süreç geliştirme gibi ekip temelli etkinliklere katılıma etkiler olarak bilinmektedir (Abraham, 2000; Akdemir, Kırmızıgül ve Zengin, 2016; Dean, Brandes ve Dharwadkar, 1998).

Çalışanların örgütlerine karşı olumsuz tutum içinde olmaları, onların işini sevmemesine, doyumsuzluğu ve tükenmişliği daha çok yaşamalarına sebep olabilir. İşini sevmeyen, iş doyumu düşük, örgütsel tükenmişliği fazla olan iş görenlerin sinizm düzeyleri yüksek olabilir. Bu da iş verimliliğini düşüren bir etken olarak araştırılabilir. Örgütsel sinizm yaşayan birey, örgütüne dolayısıyla işine karşı olumsuz tutum içerisinde olacağından, düşük performansla çalışması ve verimsiz olması olasıdır (Helvacı ve Çetin, 2012; Sağır ve Oğuz, 2012).

Akdemir, Kırmızıgül ve Zengin’e (2016) göre örgütsel sinizm çalışanlar açısından işyerlerinde istenmeyen uygulamalar neticesinde ortaya çıktığı için, yaşanması arzu edilmeyen bir durumdur. Dolayısıyla böyle bir durumun yaşanması, çalışan bireylerin işlerine yansıtacağı birtakım olumsuz sonuçlar doğurabilecektir. Önemli olumsuzluklardan birisi de iş görenin sergilediği performansın zamanla azalmasıdır. Akdemir, Kırmızıgül ve Zengin’nin (2016) araştırma sonucuna göre çalışanların performans düzeylerinin arttığı durumlarda sinizm düzeylerinin azalacağı; performans düzeylerinin azaldığı durumlarda ise sinizm düzeylerinin artacağı, değişkenler arasındaki ters yönlü ilişkinin bir sonucu olarak değerlendirilmiştir.

Örgütsel sinizm, iş tatmini ile ters orantılıdır. Kişilik, toplumsal, iş gören, örgütsel değişim sinizmi ve iş ahlakına aykırı davranışlar iş tatmininin düşük olmasına yol açabilir (Abraham, 2000).

Kişilik sinikleri, başkalarına yönelik düşmanlıkları göz önüne alındığında, kişisel yardımları içeren vatandaşlık faaliyetlerini reddedeceklerdir. Sosyal temas kurmaktan çekinen sinikler, bu amaçla örgütün vatandaşlık faaliyetlerini yerine getirmeleri pek olası değildir. Örgütsel vatandaşlığa girmeyi reddeden iş ve kişilik sinikleri, örgütü hayatta kalabilmesi için önemli bir kaynaktan mahrum bırakır (Abraham, 2000).

47

Örgütsel sinizm düzeyleri yüksek iş görenlerin örgütlerini düşündüklerinde sıkıntı, tiksinti, öfke ve utanç gibi olumsuz duygular hissedebilecekleri ifade edilmektedir. Sinik tutum sergileyen çalışanlar, örgütlerinde gelişen olaylar ve örgüt geleceği hakkında karamsar tahminler yapma eğilimi gösterebilirler. Bu olumsuz tahminlerden etkilenen diğer çalışanların sinizm düzeyinde artış görülmesi olasıdır. Sinik çalışanlar, olumsuz ve çoğu zaman insanı küçük düşürmeye yönelik davranışlarda bulunabilirler ve bu amaçla olumsuz davranışlarını birbirleriyle anlamlı bir biçimde bakışarak, alaycı bir şekilde gülüşerek ve küçümser bir tavırla gülümseyerek sözsüz olarak da gösterilebilirler (Çalışkan, 2014).

Örgütlerde insan kaynaklı birçok sorun ortaya çıkabilmektedir. İnsan kaynaklı sorunlar, başlangıçta küçük çatışmalarla başlayan ve zamanla derecesini arttırarak kişisel saldırılara varan sorunların temelini oluşturmaktadır. Bu sorunların başında da mobbing ve örgütsel sinizm gelmektedir (Erdirençelebi ve Yazgan, 2017).

Erdirençelebi ve Yazgan’a (2017) göre birey ile örgüt arasındaki psikolojik sözleşme örgüt tarafından ihlal edilirse bireylerde sinik tutumlar başlamaktadır. Böylece örgütsel sinizm ve örgütsel bağlılık arasında negatif yönde bir ilişki ortaya çıkmakta, örgütsel sinizm örgütsel bağlılığı azaltmakta, düşük iş tatminine ve yabancılaşmaya neden olmaktadır.

Örgütlerdeki doyumsuzluklar, ihtiyaçların karşılanamaması, şikayetlerin giderilememesi, keyfi davranışlar ve bunların sonucunda oluşan düşmanlıklar çalışanların örgütünden uzaklaşarak örgütüne karşı yabancılaşmasına neden olabilmektedir (Şimşek, Çelik, Akgemci, 2014: 256).

İş görenlerin sinizm yaşamaları örgütsel politikaları tehlikeye atarak örgütün işlerliğini bozabilir. Bu durum örgütlerin gerçekleştireceği yenilik ve değişmeler karşısında da engel oluşturarak, değişime karşı dirence dönüşebilmektedir (Argon ve Ekinci, 2016). Sinizmin psikolojik ve fizyolojik sonuçları vardır. Öfke, sinirlilik hali, stres, gerilim, endişe, savunmacı davranışlar, depresyon, uykusuzluk psikolojik sonuçları iken; alkol ve sigara kullanma, kilonun normalin üstünde olması (Houston ve Vavak,1991; Akt. Yücel ve Çetinkaya, 2015) yani sağlık için olumsuz olarak nitelendirilebilecek her şey sinizmin davranışsal sonucudur. Ayrıca kalp ve damar rahatsızlıkları fizyolojik sorunlara örnek verilebilecek diğer önemli sinizm sonuçlarıdır (Barefoot vd., 1989: 46; Akt. Yücel ve Çetinkaya, 2015).

48

Siniklerin birlikte olmaları zararlı ve üzücü olabilir çünkü kötümserlikleri ilişkilerini zayıflatabilir ve duydukları her şeyin gerçekliğinden şüphe duymaları bazı fırsatları kaçırtabilir (Dean, Brandes ve Dharwadkar, 1998).

Dean, Brandes ve Dharwadkar (1998) sinizmin olumsuzluklarının yanı sıra hem kişi hem de kuruluşlar için bir noktaya kadar işlevsel olabileceğini düşünmektedirler. Onlara göre sinikler kendi için yaptıkları kadar, örgüt için de vicdan sesi olabilirler. Dean, Brandes ve Dharwadkar (1998) örgütsel sinizm, örgütler için ne iyi ne de kötü olarak görülmelidir, diyerek konuya farklı bir bakış açısı getirmişlerdir.

Çalışandan ya da örgütten kaynaklı sebeplerden dolayı herkesin bir parça sinik olduğu düşünülebilir. Örgütler bir topluluğu ifade eder. Bu topluluktaki herkesi memnun etmenin zor hatta imkânsız olduğu söylenebilir. Burada dikkat edilmesi gereken, sinizm düzeyinin artmasını ve sinik tutumun yayılmasını önlemek, mümkünse sinizmin oluşumuna fırsat vermemektir. Dolayısıyla sinik tutuma neden olan değişkenlerin belirlenmesi, bu tutuma ilişkin yapının anlaşılması ve uygun çözüm yöntemlerinin geliştirilmesi son derece önemlidir (Tokgöz ve Yılmaz, 2008).