• Sonuç bulunamadı

2.8. Bilgi Paylaşımı ile İlgili Ulusal ve Uluslararası Literatürde

3.1.4. Örgütsel Sinizmin Boyutları

Örgütsel sinizmi “bir kişinin çalıştığı örgüte karşı geliştirdiği bilişsel, duygusal ve

davranışsal boyutları içeren negatif bir tutumu" olarak ifade eden Dean ve diğerlerinin tanımı

literatürde en yaygın haliyle kabul görmektedir. Kavram, tutum olarak ifadelerde yer almaktadır. Düşünce, duygu ve davranış faktörlerinin her biri diğeri ile ahenk içerisinde olduğu gibi birbirlerinden olumsuz olarak da etkilenmektedir. Kişiler açısından ele aldığımızda dış çevre unsurlarına karşı hissedilen duygular, düşünceler ile davranışlar süreklilik göstererek bir döngü halindedirler. Örgütsel sinizmin bilişsel boyutu; örgütte dürüstlüğün olmadığına dair inancı, fikirleri ve kişilerin sahip oldukları enformasyondan oluşmaktadır (Robbins ve diğerleri, 2013:224). Tutumun bilişsel öğesinde kişilerin tecrübeleri, bilgi birikimleri ile tutuma karşı inançları söz konusudur (Güney, 2013, s. 102). Duygusal (duyuşsal) boyutu; öfke, kızgınlık, endişe duyma, sinirlenme gibi hislerle alakalıdır. Kişilerin tutum nesnesine karşı sahip olduğu duygu ve değerlendirmelerinden oluşmaktadır (Özkalp ve Kırel, 2010, s. 106). Davranışsal boyutu ise, kişilerin çalıştıkları örgüte karşı geliştirdikleri mizahi dalga geçmeler ile memnuniyetsizlik, şikayet etme gibi davranışları ifade etmektedir. Davranış öğesinde birine ya da herhangi bir şeye karşı davranma niyeti söz konusu olmaktadır (Robbins ve diğerleri, 2013, s. 224).

Robbins ve Judge tutumun üç öğesini aşağıdaki şekilde ifade etmişlerdir. Bkz. Şekil:3.1.

Bilişsel =değerlendirme Amirim benden daha az hak eden bir

çalışma arkadaşıma terfi verdi. Amirim adil değildir

Duygusal = his Amirimi sevmiyorum!

Davranışsal = hareket Başka bir arıyorum; dinleyen herkese

amiri şikâyet ediyorum

Yöneticiye yönelik olumsuz tutum

Şekil 3.1: Tutumun Bileşenleri. Kaynak: Robins ve Judge, (2012:73)

Şekil 3.1’de ifade edilen örnekte örgütte çalışan kişi terfi alamamış olup yerine bir başka çalışan almıştır. Çalışan yöneticisine olan tutumunda hak ettiğini düşünmesi biliş, yöneticisine olan olumsuz hisler (sevmemek gibi) duygu, başka bir işe bakma hali ise davranış öğelerini göstermektedir. Bu bağlamda bilişin duyguyu, duygunun da davranışı meydana getirdiği göz önüne alındığında bu öğeleri birbirlerinden ayırmak oldukça zordur (Robins ve Judge, 2012:73).

3.1.4.1. Bilişsel (inanç) Boyut

Örgütsel sinizmin bu boyutu inceleme, sezgi ile tecrübelerle bilgiye sahip olarak fikirleri şekillendiren düşünen ve uygulamaya geçiren kişilerin sahip oldukları sinizm türüdür (Naus, 2007). Çalışanların örgüte ve yöneticilere karşı güvensizlik ile inançsızlık duygularını besledikleri sinizmdir (Helvacı ve Çetin, 2012).

Örgütlerin uygulamalarında, tarafsızlık, adalet ve iyi niyetten yoksun olma durumları örgütsel siniklerin inanış biçimleridir. Sinik kişiler çoğu zaman, bu prensiplerin uygulanmadığına ve karaktersiz davranışların ilke haline getirildiğine, kişilerin davranışlarının dengesiz ve kuşku duyulacak biçimde olduğuna, davranışların altında saklı güdülerin bulunduğuna kanaat getirirler. Bu nedenle, iyi niyetten çok hainlik ile karşılaşacaklarını düşünürler (Dean, Brandes ve Dharwadkar, 345). Tutumun en önemli unsurlarından biri olan bilişsel öğe (cognitive component), tutum ile ilgili insan, durum, hadise veya nesneye ilişkin elde bulundurulan tüm bilgi, tecrübe, inanç ve düşünceleridir (İnceoğlu, 2010, s. 24). Örgütsel sinizmin bu boyutu sinik davranışlara ve hissedilen duygulara sebep olmaktadır. Yapılmış çalışmalarda negatif duyguların bu boyuta sebep olduğu tespit edilmiştir. Cook ve Medley tarafından oluşturulmuş olan düşmanca tavırlar ölçeğinin ifadelerinde inanç kelimesi vurgulanmıştır. (Barefoot, 1989:322).

Örgütsel sinizm ile ilgili birçok olumsuz düşünceden söz etmek mümkündür. Bu boyutun en önemli vurgusu örgütün bütünlük konusundaki noksanlığına olan inancı ifade etmektedir (Brandes, 1997; Dean, Brandes, Dharwadkar, 1998).

Guastello ve arkadaşlarına göre, sinik çalışanlar örgütte haklarının suistimal edildiğine inanırlar. Örgütte uygulamaların kurallara bağlı olmadığına inanmakla beraber yöneticilerin

söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını düşünerek eşitlik, adalet, iyi niyet gibi insani duyguların yoksunluğu içindendirler.

Bir başka çalışmada yine siniklerin hiçbir şeyin yolunda girmeyeceğine olan inançları ele alınmıştır. Siniklerin diğer insanların başarısızlıklarının yer aldığı sistemin düzelmeyeceği yönündeki inançlara sahip olmasıdır. Sinikler, örgütteki sorunların düzeltilebilir olmasına rağmen sistemin kendi içerisinde bulunan bazı noksanlıklardan dolayı değişimin ve iyileştirmeye yönelik faaliyetlerin bir işe yaramayacağına inanmaktadırlar (McClough, vd. 1998, s.32).

Yapmış olduğu çalışmada Kalağan; sinik tutum içerisinde olan kişilerin örgütün uygulamalarının temel prensiplerden yoksun olduğunu düşünmesi, gerek çalışanların gerekse yöneticilerin kendi menfaatleri doğrultusunda davrandıklarını algılamaları ve örgütün güvenilmez olduğuna kanaat getirmesine yönelik olarak inançlara sahip oldukları vurgulanmıştır.

3.1.4.2. Duyuşsal (duygu) Boyut

Örgütsel sinizmin duygusal boyutunda, kişilerin olumlu ya da olumsuz duyguları ile sübjektif yargıları barındıran hissi ve tepkiler söz konusu olmaktadır. Sinikler bu boyutta örgütlerini hor görüp öfke duygusuna kapılmaktadırlar. Çalıştıkları ortamı düşündükçe sinir, öfke, üzüntü ve tükenmişlik gibi duygular hissetmektedirler. Izard duygusal boyutu dokuz temel duygu ile ifade etmiştir. Bunlar; “ilgi-heyecan, keyif, sürpriz-irkilme, tehlike-acı, öfke, iğrenme- tiksinme, hor görme, korku, utanç-aşağılama” şeklindedir. Stanley ve diğerleri (2005) yapmış olduğu çalışmada kişilerin kararlarının sonucunda davranışlarının altında yatan ima edici tutumlarını güvensizlik şeklinde ifade ederek duyuşsal öğeye dikkat çekmiştir.

3.1.4.3. Davranışsal (davranış) Boyut

Örgütsel sinizmin son boyutu, kötümser ve sıklıkla küçük görücü davranışları ifade etmektedir. Örgüt hakkında sinik tutum gösteren çalışanlar, bu boyutta ileride yapacakları etkinliklere yönelik olarak karamsar ve umutsuz olmakla beraber genellikle kişiyi aşağılamaya yönelik davranışlarda bulunabilirler (Dean, Brandes ve Dharwadkar,1998:346). Aşağılayıcı, küçümseyici duygularla birlikte örgütü sert bir şekilde eleştiren davranışlar bütününü ifade etmektedir. Bu eleştiriler ise örgüte yönelik dürüstlüğün ve içtenliğin olmadığına yönelik yapılmaktadır. Sinikler tutumlarını ifade ederken mizahı alaycı bir şekilde kullanırlar (Brandes,

1997:31). Örgüt içinde sözel bir şekilde ifade edemedikleri tutumlarını beden dillerini kötüye kullanarak gösterirler. Örneğin sert bir bakışla başkalarını rahatsız etmek, alaycı, aşağılayıcı ve zoraki gülümsemeler, yapmacık konuşmalar şeklindeki davranışları içermektedir (Dean, Brandes ve Dharwadkar,1998:346). Ayrıca siniklerin çalıştıkları örgütün hedefleriyle dalga geçtikleri de tespit edilmiştir. Bu davranışın altında yatan neden ise örgütün sadakatsizliğine ve samimiyetsizliğine maruz kalmaları olabilmektedir (Brandes, 1997:35).