• Sonuç bulunamadı

ÖRGÜTSEL ÖĞRENMENİN TANIMI VE TEMEL FELSEFESİ

İKİNCİ BÖLÜM ÖRGÜTSEL ÖĞRENME

A) ÖRGÜTSEL ÖĞRENMENİN TANIMI VE TEMEL FELSEFESİ

Günümüzde, bilgi önemli bir rekabet üstünlüğü haline gelmiştir. Örgütlerin de bilgi yoğunluğunun yaşandığı bu ortamda ayakta kalabilmeleri için, bilgiyi en etkin şekilde kullanabilmeleri ve değişime uyum sağlamaları gerekmektedir. Bu değişim karşısında örgütlerin kısa ve uzun vadeli amaçlarını gerçekleştirebilmeleri, çalışanlarının belli bir takım beceri ve bilgilerle donanmasını, sağlıklı bir öğrenme ortamının sağlanmasını ve zorlukları aşma konusunda tek vücut olarak hareket edebilme alışkanlığının kazanılmasını gerekli kılmaktadır. Bugünün sorunlarını dünün örgüt biçimleri ve yönetim anlayışlarıyla çözmeye çalışmak yeterli olmamaktadır. Dolayısıyla, yeni yönetim yaklaşımlarına ve örgütlenme biçimlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu noktada örgütsel öğrenme, bugünün sorunlarını çözebilecek ve

dolayısıyla bütün örgütlerin geliştirmeleri gereken modern bir yönetim anlayışıdır (Aydemir, 2000: 31).

Örgüt teorisi literatüründe öğrenme, genel olarak, şu şekilde tanımlanabilir (Çıbıkcı,2003)8:

“Örgütlerin faaliyetleri etrafında ve kendi kültürleri içerisinde bilgi oluşturma, elde etme, bunları paylaşma, organize etme ve çalışanların becerilerinin kullanımını geliştirerek örgütü geliştirme ve bu gelişmeye uyum sağlama faaliyetleridir.”

Bu geniş tanım bazı varsayımları içerir:

 Her ne kadar öğrenmenin çıktıları olumsuz olabilse de öğrenme, genel olarak olumlu sonuçlar içerir ( örneğin, örgüt hata yaparak öğrenir ).

 Her ne kadar öğrenme bireylere dayandırılmışsa da, örgütler bütün olarak da öğrenebilir.

Örgütsel öğrenme konusundaki ilk araştırmacılardan biri olan Chris Argyris, örgütsel öğrenmeyi “hataların bulunması ve düzeltilmesi süreci” şeklinde tanımlamıştır. Burada öğrenme, hataların belirlenmesi ve düzeltilmesi süreci sonunda gerçekleşir. Hata ise, arzulanan durum ile gerçekleşen durum arasındaki farktır. Bu nedenle, öğrenmenin gerçekleşmesi için sadece hataların belirlenmesi yeterli değildir. Bunu takiben düzeltici bir faaliyetin yerine getirilmesi gerekir (Yazıcı, 2001: 91).

Eğer yönetim, faaliyete getirilecek sınırlamalar konusunda bir diyalog ve işbirliği ortamı sağlayacak olursa, bu durumda, arzulanan geleceğin, uygun stratejilerin ve örgütlenme biçimlerinin gelişebileceği bir alan yaratır. Böylece örgüt, öğrenmeye yönelik bir hale gelir ( Morgan, 1998: 116).

Örgütsel öğrenme, örgüt hakkındaki düşünceleri yeniden incelemek için gerekli olan değişiklikler konusunda ayrıntılı açıklamalar yapan bir kavramdır. Çalışanlar, yetkilendirme ve grubun ortak kararları için yeni kurallar geliştirdikleri zaman örgütsel öğrenmeden söz edilir. Birey, kendi davranışlarından bir takım sonuçlar çıkarabildiği gibi, örgütün davranış tarzlarından da örgüte ait sonuçlar çıkarabilir. Yani, çalışanlar, örgütün kullanılmakta olan davranış modellerindeki hataları bularak ve düzelterek iç ve

dış çevredeki değişikliklere cevap veren bir değişim uzmanı gibi hareket ettikleri zaman örgütsel öğrenmeden bahsedilir (Dinçer, 1994: 47).

Örgütsel öğrenme, ortak yaşam deneyiminin sonucu olarak çalışanların davranışlarında meydana gelen değişimin süreklilik durumu olarak tanımlanabilir. Bir örgütün, planlarını ve toplumdaki imajını sorgulayarak ulaştığı sonuçlar çerçevesinde, örgütsel davranış şeklini yeniden yapılandırma yolu ile çalışanların hatalarının farkına vararak hataları düzelttikleri bir süreçtir (Seymen, 2000: 76).

Örgütsel öğrenme, örgütlerin kendilerine özgü uygulamalarının ve farklılıklarının yaratılması, kazanılması ve iletilmesidir. Bunun sağlanması ve etkili olabilmesi için örgütün çevresine uyumunun artması ve bir takım davranış değişikliklerinin yapılması gerekmektedir (Öğütveren, 2000: 648).

Örgütsel öğrenme, bilginin eğitim veya deneyimle kazanılmasından çok, örgüt içindeki davranışların, değerlerin ve kuralların birlikte geliştirilmesidir. Örgütsel öğrenme, kolektif bir süreçtir ve ortak deneyimlere, birlikte alınan kararlara dayalıdır. Böylece oluşan bilgi stoku, örgütte yenilik ve değişime katkıda bulunmak isteyen her çalışana açık hale gelir (Düren, 2000: 137).

Örgütsel öğrenme, sürekli bir öğrenme süreci içinde uzun dönemi kapsayan bir anlayıştır. Öğrenilenler çevredeki değişime cevap vermek için kullanılır. Diğer taraftan, öğrenilenler paylaşılarak bilgiler ve beceriler de gelişmektedir. Bu bilgiler sadece yöneticiler tarafından değil çalışanlar tarafından da kullanılır. Bundan dolayı, örgütsel öğrenmenin gerçekleşmesini sağlayıcı sistemlerin, bilginin elde edilmesini, düşüncelerin paylaşımını ve kullanılmasını destekleyecek şekilde oluşturulması gerekmektedir. Bu şekilde oluşturulan bir sistemde, çalışanlar sürekli bir öğrenmeyle beraber kendilerini geliştirerek örgütün örgütsel öğrenme kapasitesini artırdığı gibi, örgütün gelişmesine de katkıda bulunacaklardır (Bozkurt, 2000: 53).

Örgütsel öğrenme aynı zamanda örgütlerin çevresel değişiklikler karşısında daha bilinçli ve stratejik düşünmesini sağlayarak sorunların çözümünü kolaylaştırır. Bu durum örgütlerin daha hızlı ve esnek davranmalarını sağlar. Diğer taraftan, örgüt geliştirme tanımında belirtilen örgütsel özgürlük alanının geniş tutulması da örgütsel öğrenmenin daha etkin bir şekilde gerçekleşmesine katkıda bulunacaktır. Aksi taktirde, yani örgütsel özgürlük alanının daraltılması durumunda örgütün örgütsel öğrenme

becerisinin gelişmesi de engellenecektir. Çünkü bu durumda, çalışanların düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilecekleri ve birbirleriyle paylaşacakları bir ortamın ortadan kalkması söz konusudur. Bu da çalışanların ve örgütün gelişmesini engelleyici bir faktördür.

Örgütsel öğrenme konusunda ele alınması gereken bir nokta da öğrenmenin bireysel ve örgütsel düzeyde gerçekleşmesidir. Çünkü bireysel öğrenme olmadan örgütsel öğrenmenin gerçekleşmesi de mümkün değildir; fakat örgütteki çalışanların bireysel öğrenme çabasında olması da yeterli değildir; ayrıca bir takım oluşturmaları gerekmektedir. Takımın üyeleri çalışma ortamını fark etmeli, sorunları teşhis etmeli ve çözüm için işbirliği içinde olmalıdır. Örgütler bireyler tarafından oluştuğuna göre bireysel öğrenmenin önemi açıktır. Örgütlerde öğrenme, bireylerin öğrenmesine bağlı değildir; ama ilk aşamada tek tek bireylerin bilinçli öğrenmeleri gerekmektedir. Bireysel öğrenmenin sonuçları başkalarına iletildiğinde örgütsel öğrenme haline dönüşür (Ersöz,2003).9

Bireysel ve örgütsel öğrenme aşağıdaki tabloda açıklanmaktadır.

9 http://www.sitetky.com (07.02.2003)

Tablo 1. Bireysel ve Örgütsel Öğrenme

Kaynak: Uzunçarşılı vd., 2000: 86

Örgütler için öğrenme, belirsiz teknolojik ve pazar şartlarında rekabetçi avantajı yakalamak, verimliliği ve yaratıcılığı geliştirmek için sonu olmayan bir faaliyettir. Ortamdaki belirsizlik arttıkça, öğrenmeye ve bilgiye duyulan ihtiyaç da artmaktadır. Bu öğrenme ve bilgi ihtiyacının çalışanlardan başlamak suretiyle örgüt düzeyine doğru

BİREY NEDEN ÖĞRENİR ? ÖRGÜT NEDEN ÖĞRENİR?