• Sonuç bulunamadı

Toplumdaki neredeyse herkes bir tür organizasyonda çalışır ve günlük olarak, bir ticaret şirketi, bir spor kulübü, yerel yönetim veya bir okul olsun, diğer kuruluşlardaki kişilerin aldığı eylemlerle karşı karşıya kalır. Örgütlerde çalışanlar, bunun hayatlarının üzerinde büyük bir etkiye sahip olduğunun farkına varırlar. Kuruluşlar için yalnızca çok çalışmakla kalmaz aynı zamanda birçok insan arkadaşlarını çalıştıkları organizasyonlarda tanır, doğum günlerinde partilerde akrabalarıyla görüşürken yaptıkları işleri konuşur (Maslowski, 2001, s. 1). Bir grup insan birlikte zaman geçirirse, ortak bir beklenti seti geliştirirler. Bu beklentiler, grup üyelerinin meslektaşları ile iyi durumda kalabilmek için yazılı olmayan kurallara dönüşür. Gruplar, yeni nesillere bilgi aktarmak için ortak bir kültür geliştirirler. Ancak bu bilgi, kusurlu

insanlar tarafından kişisel tercihlerle geçirilen bir dizi inancı temsil eder (Gruenert, 2008, s. 57). Örgütlerin diğer örgütlerle başa çıkması ve bu konudaki gücünü artırması için çalışanlar kendilerini örgütle bütünleştirmelidir. Örgüt ihtiyaç duyduğunda kolaylıkla özveride bulunabilmelidir. Bu da örgütlerde ortak bir gücün varlığını gerektirir. Tüm örgütler için bu birliktelik ruhunu oluşturan değerlere, inançlara tutum ve davranışlara “kültür” dür(Köse, Tetik ve Ercan, 2001, s.219).

Örgüt kültürü kavramı uzun süre iş dünyasındaki kurumsal kültür araştırmalarında kullanılmış, okullarla ilgili olarak, 1980'lerin sonunda bir okulun kapsamlı karakterini tanımlamak üzere kullanılmaya başlamıştır. İş dünyasında kullanılan örgüt kültürü kavramı eğitim kurumlarına aktarıldığında “Okul Kültürü” olarak kullanılmaya devam etmiştir (Celep, 2002, s. 356). Schein (2004, s. 17), örgüt kültürünü paylaşılan temel varsayımlar olarak tanımlar. Bu varsayımlar dış adaptasyon ve iç bütünleşme sorunları çözülürken öğrenilirler ve bunlar değerli kabul edilebilecek kadar işe yarar olmuşlardır. Bunun için yeni üyelere bu problemleri algılama, düşünme ve hissetmede doğru yol olarak öğretilirler.

Örgütlere yönelik kültürler arası araştırma, öncelikle örgütler arasındaki kültürel farklılıkları tespit etmeyi amaçlamıştır. Bu kültürel farklılıklar, büyük oranda, bu örgütlerin içinde bulunduğu toplumun normlarına ve değerlerine atfedilir. Öte yandan 'kurumsal kültür' hareketi, örgütlerin yalnızca çalışanlarının ürün ve hizmet kalitesini artıracak bir değerler sistemi ile karakterize olması durumunda etkili olacağını belirtmektedir (Maslowski, 2001, s. 22). Kültür, insan birlikteliklerinin geçmişi, yaşam biçimi, üretim biçimi, bunlarla ilgili diğer gelişmelerle ve sosyal ilişkilerle ilgilidir. Örgüt kültürünün toplumsal kültürünün bir alt kültürü olduğu düşünülür. Bu yönüyle örgüt kültürüne örgütteki kişilerin davranışlarını şekillendiren normlar, davranışlar ve değerler, inançlar ile alışkanlıklar olarak ifade edilebilir (Köse, Tetik ve Ercan, 2001, s.219).

Okullarda bir çeşit örgütsel yapılanmadır. Bu kurumlarda ortak amaçlar ve değerlerle şekillenir. Okul sadece bir öğretim kurumu olarak değerlendirilmemelidir. Okulun aynı zamanda hem kendi içinde hem de kendi dışında çatışan sosyal, politik ve

ekonomik değerleri dengelemektir. Okul, bireyin yetişmesi için kurulmuş bir örgüttür. Bireylere toplum koşullarını ve değerlerini açıklaması gerekmektedir (Bursalıoğlu, 1987, s. 87). Eğitim örgütleri bilgi toplumunda çok farklı roller üstlenirler. Okul bilgiyi üretir, sunar ve yayar. Bilgi toplumunda okul bir örgütsel kurum olarak, gelişmelere sürekli hazır bulundurmalıdır. Bilgi toplumu beraberinde okulu sürekli değişime zorlayacaktır. Böyle bir yapı için, bilimsel gelişmenin ve yeniliğin peşinde, insan kaynaklarının önemli görüldüğü ve bireyin kendini gerçekleştirmesine fırsat verildiği olumlu bir örgütsel kültür denebilir(Ayık Ve Ada, 2009, s. 430).

Okul kültürü eğitimde en karmaşık ve önemli kavramlardan biridir. Okul gelişimi ile birlikte, en çok ihmal edilen okullardan biri olmuştur. Schein, bir organizasyonun kültürünün temel özünü, "bir organizasyon üyeleri tarafından paylaşılan, bilinçsizce çalışan ve temel kabul edilen bir moda bir organizasyonun tanımladığı temel varsayımların ve inançların daha derin seviyesi olarak görür. Kendisinin ve çevrenin görünümü ". Bunlar okul kültürünün kalbi ve onu kavramak ve değiştirmek çok zor olan şeydir (Stoll, 1998, s. 10). Farklı bakış açıları geliştirir. Okul kültürü okulun başarısı üzerinde de etkili olmaktadır. Bir okulda başarı için, her şeyden önce okulda, akademik başarıya değer verilmeli, yüksek performans beklentilerini taşıyabilmeli, etkili öğrenimi teşvik eden bir düzen sağlanmalıdır. Disiplini öngören ve işbirlikçi ilişkileri ön planda tutan bir kültürün oluşturulması gerekir (Balcı, 2002, s. 13- 14).

Örgüt kültürü örgütsel rekabet gücü kazanmada önemli bir araç olabilir. Örgüt kültürü, çalışanlara farklı bir kimlik ve sorumluluk verir ve örgüte bağlılığına yardımcı olur. Bu anlamda birtakım iç değişkenleri oluşturur (Köse, Tetik ve Ercan, 2001, s.219). Kültür, eşyaların nasıl olduğunu ve bir ekran veya objektif görevi olduğunu anlatır. Her okulun, okul yaşamının farklı bir gerçekliği ya da zihniyet oluşturması, çoğu zaman "burada yaptıklarımız" gibi basit ifadeyle ele alınmıştır. Ayrıca dış ortamda meydana gelen olaylarla ilgili kendi zihniyetleri de vardır. Kültür, bu nedenle, "durumsal olarak eşsizdir", aynı bölgede bulunan ve aynı nüfustan çekilen iki görünüşte benzer ilkokul örneğinde görüldüğü gibi, aynı sayıda öğrenci onlara katılmaktadır. Bu iki okul, bu öğrencileri, yaptıkları işleri ve karşılaştıkları dış kısıtlamaları çok farklı şekillerde

görüyorlar (Stoll, 1998, s. 11). Bu yaklaşımla, bir örgütü sosyal bir sistem olarak ele almak, örgütün hem çevreyle ilişkilerinin hem de alt sistemler arasındaki bağların sistematik bir biçimde araştırılmasına olanak tanımaktadır. Her sosyal sistemde olduğu gibi okul örgütlerinin de ayırt edici sistem özellikleri vardır(Bayrak, 2011, s. 98).

Benzer Belgeler