• Sonuç bulunamadı

Örgütlenme ve Meslek Yasası Çalıştayı (Uşak)

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe

22 Eylül 2018 Sevgili meslektaşlarım, Sayın Başkan, basınımızın değerli temsilcileri; hoş geldiniz, tümünüzü saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Uşak’ta bulunmak bir yanıyla bir ayrıcalık oldu. Biz aynı zamanda 46.dönem yönetim kurulunu üstlenen kurulumuz, 45.dönem yönetim kurulunu da üstlenmişti. Yaklaşık olarak ülkemizin 30’dan fazla yerinde bir dizi etkinlikler yaptık mesleğimizle ilgili olarak, ülkemizle ilgili olarak.

Ali Osman Başkan da sürekli olarak “Uşak’a gelmediniz, Uşak’a gelmediniz, Uşak’a gelmediniz”

deyip duruyordu, haklıydı. Aslında geçen yıl gelecektik, ama program yoğunluğu nedeniyle gelemedik. Kendisine söz vermiştik, eğer yönetimi bir kez daha üstlenirsek ilk geleceğimiz yer

Uşak demiştik. Bugün buradayız, sizlerle birlikteyiz, memnunuz Uşak gibi bir kentimize gelmiş olmaktan dolayı.

Bugün herkesin inşaat yaptığı, herkesin inşaat mühendisliğini inşaat mühendislerinden daha iyi bildiği bir ülkede yaşıyoruz. Bu yanıyla değerli meslektaşlarım, birlikte olmaya dayanışmaya ve örgütlü olmaya ihtiyacımız var. Anlaşıldı ki gördük ki, gerek yerel düzeydeki yöneticilerimiz, gerekse ülkemizi yöneten yöneticilerimiz farklı bir gözle bakıyorlar Türkiye Cumhuriyeti top-raklarına, rant alanı çerçevesinde bakıyorlar. Toprağı inşaat yapmayı ticari bir faaliyet olarak görüyorlar. Oysa biz inşaat yapmayı, özellikle konut üretimini ihtiyaç temelli olarak görüyo-ruz. Dünyanın hiçbir ülkesi inşaata bağlı olarak, konut sektörünü geliştirerek büyümemiştir gelişmemiştir.

İşte değerli arkadaşlarım, ülkemizin bugün ekonomik ve siyasi çerçevede problem yaşama-sının temel nedenlerinden birisi, ekonomik çerçevede üretime yönelmemek, toprağı inşaata yerli yersiz gerekli gereksiz her yere paraların yatırılmış olmasıdır. Arkadaşlar bu anlayıştan vazgeçmek lazım. Ciddi bir işsizlikle karşı karşıyayız. Zaten dün ciddi bir problemimiz vardı, bugün daha fazla bir problemimiz var, yarın bu büyüyecek en az iki yıl sürecek. Çünkü inşaat sektörü krize geç girer, krizden geç çıkar. Unutmayın ki biz henüz işin başındayız.

3 milyon mertebesinde, 2 milyon mertebesinde satılmayı bekleyen, 1 milyon mertebesinde de imar barışı çerçevesinde barışılan konut satış bekliyor. Arkadaşlar, faizin yüksek olduğu, dövizin yüksek olduğu bir ülkede bir yerde hiç kimse gidip konut almaz. Paraları faizde kala-cak, paraları dövizde kalacak. O yanıyla çarşaf çarşaf reklamlar göreceğiz bundan sonra gaze-telerde ve televizyonlarda. Çok ciddi iflaslar olacak. Tabii bunu temenni etmiyoruz, ama bunu biz görüyorduk. Bir yıl önceden diyorduk ki, bu gidiş Türkiye’de doların 7 liraya çıkmasıdır. Her yerde ifade ediyorduk, bu sürdürülebilir bir durum değildir diyorduk. Katma değeri yüksek, sürdürülebilir olan ürünler üretmek lazım. Bugün katma değeri yüksek ürün oranı ülkemizde yüzde 3 mertebesinde. 35 OECD ülkesi içerisindeki eğitimde en sonda yer alıyoruz.

Değerli arkadaşlarım, ilkokulda ilköğretimde eğitim düzeyi yeterli değilse, ortaöğretimde değilse, lisede değilse, oradan üniversitelere gelen inşaat mühendisliği eğitimini öğrenimini seçen öğrencilerin de daha kaliteli olabilme şansları yoktur. Bu yanıyla inşaat mühendisliği can ve mal güvenliğiyle uğraşan bir meslektir, yaşatan bir meslektir, seçkinci olması gereken bir meslektir; seçilerek alınması gerekir, ihtiyaç temelli olması gerekir. Bugün yaklaşık olarak odamıza kayıtlı 130 mertebesinde meslektaşımız var, 20 binden fazla da kayıtlı olmayan 150 bin mertebesinde inşaat mühendisi var. 13 bin öğrenci alındı, geçtiğimiz yıl 12 bin öğrenci alındı. Arkadaşlar, 10 yıl sonra bugünkü kadar meslektaş aramıza katılacak, bunun sürdürü-lebilir şansı yok. Birbirlerinizi yiyeceksiniz. Bizim bu saatten sonra, özellikle benim gibi saçları kırlaşan insanların aç kalma şansları yok, ama genç meslektaşlarım ciddi bir problemle karşı karşıyalar. İşte arkadaşlarım, burada bulunmamızın temel nedenlerinden birincisi budur.

Mustafa Kemal’in dediği gibi bizi bizden başka kurtaracak yoktur “hattı müdafaa yok sathı müdafaa var” dediği gibi. Bütün şubelerimize ayrımsız... Bakın fikri çerçevede Ali Osman Başkanımızın da altını çizdiği gibi, dünyada ve ülkemizde ne kadar farklı siyasal düşünce varsa, farklılık varsa, bizde de o kadar farklılık vardır; olmalıdır olacaktır. Fakat bizim burada bulunmamızın temel esprisi ve temel nedeni inşaat mühendisi olmamızdır. O zaman özne olan inşaat mühendislerinin, yani bizlerin farklılığımızdan daha çok birlik olan yanlarımızın öne çıkması gerekir.

İşte 45.dönemde başladık, 46.dönemde de devam eden yönetim kurulumuz bu anlayıştadır.

Bu yanıyla yerlerde sürünen mesleğimizi ayağa kaldırabilmek için kol kola yan yana birlikte ve dayanışma içerisinde mücadele etmekten başka şansımız yoktur.

Yarın yapacağımız yönetim kurulu toplantısında bir kez daha gözden geçireceğiz. Bu ekono-mik zorluklara rağmen, odamızın bilinçli olarak düşürülmüş olduğu... Çünkü Türkiye’de kent-lerimizi müteahhitler yönetiyor. Arkadaşlar, biz müteahhitlere karşı değiliz, onlarla çalışıyoruz çalışacağız. Biz hiç kimseye karşı değiliz. Bizim bir tek özelliğimiz var, biz ülkemizi çok sevi-yoruz, çocuklarımızı çok sevisevi-yoruz, gençlerimizi çok sevisevi-yoruz, hiç kimseye karşı önyargımız

yoktur. Ama yanlış yapanlara karşı da, “bu yanlış yapılıyor bu yanlıştır, bu ülke bizim ve mes-leğimizin yararına değildir” diye bir düşüncemiz var, bunu da her zaman söyleriz ifade ederiz.

İşte arkadaşlar bu anlayış çerçevesinde çok çeşitli yerlerde 45.dönemde başladığımız, 46.dönemde sürdürdüğümüz sürdüreceğimiz örgütlenme ve yasa çalışmasıyla bir inşaat mühendisliği meslek yasasını ortaya koymamız gerekir. Orman mühendislerinin bir meslek yasası var, harita mühendislerinin bir meslek yasası var. Bugün en iyi durumda olanlar orman mühendisleriyle harita mühendisleridir. Arkadaşlar, Türkiye’de meslek yasası olması gereken ilk oda inşaat mühendisliği mesleğidir, bu bir eksikliktir. Biz bu taslağı hazırlayacağız. Tahmin ediyorum ki Aralık ayı başında –çünkü programımızda öyle- yapacağımız inşaat mühendisliği örgütlenme ve meslek yasası hazırlama kurultayında bu kararı alacağız, 2010 yılında inşaat mühendisliği kurultayı yapıldı, o kurultayda da alınmış olan inşaat mühendisliği yasası diye bir karar var. O kararı yasa taslağı hazırlayarak hayata geçirmeye çalışacağız. Bunu da değerli meslektaşlarım hep birlikte, ilgililer kimlerse... Artık Türkiye Büyük Millet Meclisi de yok ya, bakanlık varsa bakanlıklar, cumhurbaşkanlığıysa cumhurbaşkanlığı... Değerli arkadaşlarım, hep birlikte Ankara’da toplanacağız başka çaresi yoktur.

Bu çalışmaları, bu çalıştayları niye yapıyorsunuz diyorlar, niçin yapıyorsunuz? Öyle sağa sola bakma yok, net ve açık. Biz bu ülkede daha iyi inşaat mühendisliği hizmetlerinin yapılma-sını, insanlarımızın sağlıklı konutlarda sağlıklı yapılarda sağlıklı okullarda sağlıklı hastanelerde yaşamalarını istiyoruz. Hiçbir düşüncemiz yoktur bunun ötesinde. Demokrasiye inanan, insan haklarına inanan bir mesleğin insanlarıyız. O ölçüler içerisinde bakan herkesi kucaklarız. İten değil, kendisine çeken bir yönetim kurulu olmaya çalışıyoruz. Bu anlayışımızı da sürdüreceğiz.

Elbette ki biz de birtakım sorunlar yaşıyoruz zaman zaman şubelerimizde veyahut genel kurullarımızda. Arkadaşlar, onları hep arkada bıraktık, hep geride kaldı. Görülen problemler varsa biz onları aşarız. Önümüze bakmak zorundayız. Önümüzde de ciddi problemler var. Bu problemleri 7 kişilik yönetim kurulunun aşma şansı yok. 26 şubemiz, 111 temsilciliğimiz ve siz değerli meslektaşlarımızın dayanışma içerisinde olarak, yöneticilerinizi yerel düzeyde ve merkezi düzeyde destekleyerek... Sadece seçtim yapsınlar anlayışı, özellikle Ortadoğu ülkele-rinin temel anlayışlarından birisi. Arkadaşlar, iki hafta önce Sayın Hüseyin Kaya’yla Beyrut’ta Akdeniz Ülkeleri İnşaat Mühendisleri Birliğinin ve Arap Ülkeleri İnşaat Mühendisleri Birliğinin inşaat mühendisliği mühendislik eğitimiyle ilgili yapmış oldukları çalışmaya katıldık. İnanın akreditasyon anlamında, inşaat mühendisliği öğreniminin ve eğitiminin daha ileriye götürül-mesi anlamında tartıştıkları konular, sadece akademik seviyede söylemiyorum, bakan katıldı o toplantıya. Orada yapılmış olan ifadeleri, bizi yönetenlerin bakanların ve üst düzey bürok-ratların ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin bir kez daha dinlemesi gerekir. Böyle devam ederse, geçmişi son derece zengin olan, binlerce yıllık tarihe sahip olan Anadolu toprağını oldukça çoraklaştıracağız.

İşte değerli arkadaşlarım, bu çerçevede bir program hazırlandı. İlk olarak buraya geldik, sizler de burada bulunmuş olmanızla yapacağımız bu çalıştaya katkı veriyorsunuz. İyi bir katılım var, bütün katılan arkadaşlarıma ve özellikle bu emeği en önde tutan, çaba sarf eden ve bizi konuk eden şubemiz başta Ali Osman Doruk Başkanımız olmak üzere tüm yönetici arkadaşlarımı selamlıyorum, onlara yönetim kurulumuz adına sevgilerimizi sunuyoruz, siz değerli meslek-taşlarıma da.

Arkadaşlar, bizim beynimizde bir sansür yok, hiçbir önyargımız yok. Her şey tartışılabilir, hele orada bir bilim varsa bir bilgi varsa tartışmamak olmaz. Tartışmayı ortadan kaldırmamak lazım, bu gelişmeyi ve sürdürülebilir olmayı engellemektir. Burada bulunmanız bize güç verdi.

Tümünüzü saygıyla sevgiyle selamlıyorum ve çalıştayımızın başarılı geçmesini diliyorum. Sağ olun.