• Sonuç bulunamadı

V. CERH VE TA’DÎL İLMİNİ ORTAYA ÇIKARAN TEMEL FAKTÖRLER

1.2. HAYATI VE İLMİ KİŞİLİĞİ

1.2.2.2. Önde Gelen Hocaları

İbn Ebî Hâtim’in yaşadığı dönemi ve ilim elde etmek için yaptığı seyahatleri göz önünde bulundurulursa kendisinin birçok hocadan istifade etme imkânına sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. el-Cerh ve’t-Ta’dîl adlı eserinde üç yüz altmış hocasının varlığından söz edilmesi de bunu göstermektedir.314

Aynı şekilde M.Akif Koç’un tespitine göre İbn Ebî Hâtim tefsirinde iki yüz on dokuz kişiden nakilde bulunmuştur.315

Bizim burada İbn Ebî Hâtim’in bütün hocalarını tanıtmamız mümkün değildir. Ancak İbn Ebî Hâtim’in eğitim hayatında büyük öneme haiz olan babası Ebû Hâtim ve teyzesinin oğlu Ebû Zur’a’nın hayatını özet bir şekilde sunacağız. Diğerlerinin ise sadece isimlerini zikretmekle yetineceğiz.

Ebû Hâtim ve Ebû Zur’a’nın hayatına geçmeden önce İbn Ebî Hâtim’in hocaları ile ilgili önemli gördüğümüz birkaç hususa değinmek istiyoruz:

Birincisi: İbn Hâtim’in hocalarının çoğu, rical tenkidi konusunda otorite

kabul edilmiş ve âlimler tarafından sika olarak değerlendirilmiştir. Rıfat Fevzî’nin iddiasına göre İbn Ebî Hâtim’in kendisinden hadis aldığı râvileri içerisinde sadece Ahmed b. Farac tartışma konusu olmuştur.316

İbn Ebî Hâtim kendisiyle ilgili olarak“Ahmed b. Farac; Bakiyye b. Velid, Muhammed b. Humeyr, Muhammed b.

Harb, Ömer b. Abdülaziz, Damra, Ebû Hayve ve İbn Ebî Fudeyk’ten rivayet etmiştir. Ben kendisinden hadis yazardım” demiş ve “قدص لحم اندنع هلحم”317

diyerek güvenilir

bir râvi olduğuna işaret etmiştir.318

Ancak İbn Adî, Muhammed b. Afv ve İbn Cevsâ’nın, Ahmed b. Farac’ı zayıf olarak nitelediklerini söylemiştir. Zehebî’nin rivayetine göre Muhammed b. Afv, onu kezzablıkla nitelemiştir. İbn Adî, insanların kendisinden rivayette bulunduğunu, ancak kendisiyle delil getirilecek bir şahıs olmadığını ifade etmiştir. Zehebî de; onun hakkında:“Rivayetlerinin çoğu sahihtir,

ancak İbn Adî’nin dediği gibi zayıf olmasına rağmen kendisinden rivayette

314

Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 69.

315 Koç, İsnad Verileri Çerçevesinde Erken Dönem Tefsir Faaliyetleri, s. 165-168. 316 Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 70.

317

İbn Ebî Hâtim bu ifadeyi güvenilir râviler için kullanmaktadır. 318 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, II, 24.

67

bulunulmuştur” demiştir.319

Ahmed b. Farac ile ilgili hadis münekkidleri farklı yorumlarda bulunmuşlardır. Ancak bazı münekkidler onu kezzablıkla suçlamış ve devamında onun çarşıda içki içtiğini vurgulamıştır.320

İkincisi: İbn Ebî Hâtim, hadis aldığı bazı hocalarının, cerhlerini gerektiren

bir durum ortaya çıktığında onları terk etmiştir. Humeyd b. Rabî’in hayatını anlatırken: “Babam, Ebû Zur’a ve Muhammed b. Müslim kendisinden hadis

işitmiştir. Ben de Bağdat’ta hadis meclisine katıldım. Ancak, insanların onun aleyhinde konuştuğunu gördüğümde kendisinden hadis almaktan vazgeçtim”321

şeklindeki ifadeleri bunu göstermektedir. Aynı şekilde Feth b. Nasr ile ilgili de şöyle söylemiştir: “İnsanlar onun aleyhinde konuştu, biz de kendisinden hadis almadık.”322

Aynı durum Abdullah b. Misver323

ve Muhammed b. Ukbe es-Sedûsî için de geçerlidir.324İbn Ebî Hâtim bazı râvilerin biyografinde babası ve Ebû Zur’a’nın

kendisinden hadis rivayetini terk ettiğini ifade etmekte; fakat kendisinin de onu terk edip etmediğine dair herhangi bir ifadede bulunmamaktadır.

Tespit edebildiğimiz kadarıyla İbn Ebî Hâtim, açık bir şekilde ifade etmezse de babasının kendisinden hadis rivayetini terk ettiği herhangi bir râviden hadis rivayet etmemiştir. Ayrıca İbn Ebî Hâtim’in el-Cerh ve’t-Ta’dîl adlı eserinde babasının terkinden dolayı kendisinin de hadis rivayetini terk ettiği râvi sayısının çok olmadığını da belirmek isteriz.

Kendilerinden hadis aldığı kişilerin güvenirliklerinin tespiti ve hadislerinin tashihi konusunda babasının da kendisine yardımcı olduğu rivayet edilmiştir. İbn Ebî Hâtim; “Ben Ramle’de İsâ Ebû İmrân’dan hadis yazdım. Babam hadislerine bakıp:

“Hadisleri, onun sadûk birisi olmadığını gösteriyor” dedi. Babamın bu ifadesinden sonra kendisinden rivayet etmeyi terk ettim” demektedir.325

Üçüncüsü: İbn Ebî Hâtim’in; Sufyân b. Uyeyne(ö. 198/814), Ali b. el-Medînî

(ö. 234/848) ve Ahmed b. Hanbel(ö. 241/855) gibi hadis ilminde otorite kabul edilen

319 Zehebî, Siyeru A’lâm, XII, 586. 320 Zehebî, Siyeru A’lâm, XII, 585. 321

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, III, 234. 322 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VII, 122. 323 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, V, 208. 324

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VIII, 45. 325 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VI, 365.

68

ulemaya öğrencileri aracılığıyla ulaştığı görülmektedir. İbn Ebî Hâtim’in el-Cerh

ve’t-Ta’dîl adlı eserine bakıldığında bu durumu görmek mümkündür. Örneğin, İbn

Ebî Hâtim’in, Sufyan b. Üyeyne’ye; öğrencisi olan Abbâs b. Yezîd el-Bahrânî (ö. 258/871),326 Ali b. Harb el-Mevsilî (ö. 265/878),327 Hasan b. Sabbâh el-Bezzâr (ö. 249/863),328 Abdurrahman b. Bişr en-Nîsâbûrî (ö. 260/873-74),329 Sa’dân b. en-Nasr el-Bağdâdî (ö. 265/878)330 ve Yûnus b. Abdu’l-A’lâ (ö. 264/877)331 gibi râviler aracılığıyla ulaştığı görülmektedir.

İbn Ebî Hâtim, Yahyâ b. Saîd el-Kattân’a (ö. 198/813); Muhammed b. Abdullah b. el-Mubârek el-Mahremî (260/873),332 Abdurrahman b. Bişr en-Nîsâbûrî (ö. 260/873-74),333

Ömer b. Şebbe en-Nemîrî (ö. 262/875)334 ve Yezîd b. Sinân el- Basrî (ö. 264/877) aracılığıyla ulaşmıştır.

İbn Ebî Hâtim’in, talebeleri aracılığıyla istifade ettiği bir başka âlim de, Ebû Velîd et-Tayâlisî’dır (ö. 227/841). Harb b. İsmail (ö. 280/893)335

ve Yahyâ b. Ebî Tâlib (ö. 275/888) bunlardandır.336

Ali b. el-Medînî’nin(ö. 234/848), hadisin birçok alanında eserler telif ettiği ve özellikle de hadis tenkidi konusunda otorite olduğu bilinen bir gerçektir. İbn Ebî Hâtim; Muhammed b. Abdulvahhâb Ebû Ahmed337

ve İsmail el-Kâdî’nin vasıtasıyla

326

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VI, 279. 327 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VI, 237.

328 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, III, 20. (İbn Ebî Hâtim, eserinde oğrudan kendisinden değil, babası aracılığıyla kendisinden rivayet etmiştir.)

329

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, V, 268. 330 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, IV, 268. 331 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, IX, 297. 332

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VII, 409. 333 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, V, 268.

334 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VI, 244. İbn Ebe Hâtim’in eserinde Ömer b. Şebbe’nin, Yahya b. Saîd el-Kattân’ın öğrencisi olduğuna dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Ancak ez- Zehebî’nin ifadesine göre Ömer b. Şebbe’nin, Yahya b. Saîd el-Kattân’dan hadis işitmiştir. Bkz. Zehebî, Siyeru A’lâm, XII, 370.

335 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, III, 268. Zehebî, Harb b. İsmail’in hocalarını sayarken onların başında Ebû Velîd et-Tayâlisî’yi zikretmektedir. Bkz. Zehebî, Siyeru A’lâm, XIII, 245.

336 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, IX, 165. 337

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VIII, 17. İbn Ebe Hâtim’in verdiği bilgiler içerisinde Muhammed b. Abdulvahhâb Ebû Ahmed’in kendisine hadis yazdığını; ancak Ali b. el-Medînî’den rivayette bulunduğuna dair herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Ancak Zehebî’nin, Muhammed b. Abdulvahhâb Ebû Ahmed’in, hadis ilmini Ali b. el-Medînî’den aldığını ifade etmektedir. Bkz. Zehebî, Siyeru A’lâm, XII, 606.

69

Ali b. el-Medînî’ye ulaşmış ve râvilerin değerlendirmesinde kendisinden istifade etmiştir.338

Hadis ilminde ve hadis ehlinin düşüncesinin teşekkülünde, Ahmed b. Hanbel’in (ö. 241/855) konumu ve etkisi herkesçe bilinmektedir. Ayrıca Ahmed b. Hanbel’in, ricâl tenkidi konusundaki değerlendirmeleri, kendisinden sonra gelen âlimlere sürekli kaynaklık etmiştir. Ahmed b. Hanbel’in ilmi, birçok talebe tarafından sonraki nesillere aktarılmıştır. Fakat iki kişi vardır ki, bu konuda daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bunlar Ahmed b. Hanbel’in oğulları Salih(ö. 266/880) ve Abdullah(ö. 290/903)’tır. Zehebî’nin ifadesine göre yeryüzünde Ahmed b. Hanbel’den Abdullah’tan daha çok rivayette bulunan herhangi bir şahıs bulunmamaktadır. Babasının el-Müsned’ini kendisinden rivayet ettiği gibi tefsir, tarih ve râvilerle ilgili bilgileri de kendisinden nakletmektedir. Abdullah’a; “Babandan ne kadar hadis rivayet ettin?” diye sorulduğunda kendisi şöyle cevap vermektedir: “Yüz on bin küsur.”339 Abdullah, bir meseleyi birkaç sefer babasından işitmiş ve o olayı farklı ortamlarda rivayet etmiştir. Bu da kendisinin, babasıyla sürekli beraber olmasından kaynaklamaktadır.340

Dolayısıyla Abdullah’ı, babasının ilk kaynağı olarak değerlendirmek mümkün görünmektedir. Ayrıca Abdullah’ın, sika râvilerden olduğu da bilinmektedir. Hatîb onu,ةبث ةقث olarak nitelemektedir.341

Ahmed b. Hanbel’in diğer oğlu Salih de İmamın en büyük oğlu olup babasının ilminin naklinde kardeşi Abdullah kadar olmasa da büyük bir paya sahip olmuştur. Salih, İsfahân’da kadılık yapmış, farklı bölgelerde babasına sormak üzere kendisine çok sorular geldiği rivayet edilmiştir. Salih de, kardeşi Abdullah gibi rical münekkidleri tarafından sika olarak değerlendirilmiştir.342

İbn Ebî Hâtim, Ahmed b. Hanbel’in her iki oğluyla da görüşmüş ve kendilerinden rivayette bulunmuştur. İbn Ebî Hâtim:“Ben Abdullah ile görüştüm,

kendisiyle beraber İbrahim b. Mâlik el-Bezzâr’dan hadis dinledik. Ayrıca babasının farklı konulardaki malumatını ve İlelu’l-hadis ile ilgili meseleleri bana yazdı”

338 Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 75. 339

Zehebî, Siyeru A’lâm, XIII, 521. 340 Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 77.

341 Zehebî, Tezkiratu’l-Huffâz, II, 173. 342

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, IV, 354. İbn Ebî Hâtim: Kendisinden hadis yazdım. Sika ve sadûktür.

70

demektedir.343 İbn Ebî Hâtim’in el-Cerh ve’t-Ta’dîl adlı eserine bakıldığında Abdullah’ın kendisine yazmış olduğu bu meselelerin katkısının çok büyük olduğu görülmektedir. Zira İbn Ebî Hâtim’in bu eserinde Ahmed b. Hanbel’den oğlu Abdullah aracılığıyla naklettiği bilgilerin çoğu, يلإ الله دبع بتك/يلإ بتك اميف (Abdullah bana yazdı) formatında gelmiştir.344

İbn Ebî Hâtim’in, Adbullah’tan istifade ettiği gibi Ahmed b. Hanbel’in diğer oğlu Salih’ten de yararlandığı görülmektedir. Kendisiel-Cerh ve’t-Ta’dîl adlı eserinde şöyle demiştir: “İsfahân’da kendisinden

hadis yazdım.” Ayrıca İbn Ebî Hâtim, râvilerin değerlendirilmesinde birçok yerde

Salih’in aracılığıyla Ahmed b. Hanbel’in görüşünü aktarmıştır. İbn Ebî Hâtim’in, Salih’ten rivayet ettiği haberlere bakıldığında يلإ بتك اميف / يلإ حلاص بتك (Salih bana yazdı) şeklinde değil, انثدح ve انربخأ gibi sigalarla rivayette bulunduğu görülmektedir.345

Şüphesiz İbn Ebî Hâtim, Ahmed b. Hanbel’e, sadece iki oğlu aracılığıyla ulaşmış değildir. Babası Ebû Hatim (ö. 277/890) başta olmak üzere, Ebû Zur’a(ö. 264/877), İbrahim b. Hânî en-Nîsâbûrî (ö. 265/878) ve Harb b. İsmail el-Kirmânî (ö. 280/893) gibi o dönemin meşhur bilginleri vasıtasıyla da Ahmed b. Hanbel’in ilminden istifade etmiştir.346

Rical Tenkidi ilminde, hiç kimsenin görüşlerinden müstağni kalamadığı ve Cerh-Ta’dîl ilminin imamı kabul edilen bir başka âlim de Yahya b. Maîn’dır.347 İbn Ebî Hâtim’in eserlerine bakıldığında, İbn Maîn’in birçok görüşüne rastlamak mümkündür. İbn Ebî Hâtim, İbn Maîn’in râvilerle ilgili yaptığı değerlendirmelerini öğrencileri içerisinde en çok Ebû’l-Fadl Abbas b. Muhammed b. Hâtim ed-Dûrî (ö. 271/884) vasıtasıyla almıştır. Zira ed-Dûrî, sürekli İbn Maîn’le beraber kalıp kendisinden rivayette bulunmuş348

ve rical tenkidi ile ilgili birçok malumata sahip olmuştur.349

Zehebî’nin vermiş olduğu bilgiye göre ed-Dûrî, rical tenkidi ile ilgili İbn

343 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, V, 8.

344 Bkz. İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, II, 188-377, VI, 137-220-221. 345

Bkz. İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, IV, 21-84, IX, 169, VIII, 60. 346 Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 78.

347 İbn Hacer, Tehzîbu’t-Tehzîb, XI, 280. 348

Zehebî, Tezkiratu’l-Huffâz, II, 119. 349 Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 78.

71

Maîn’den rivayet ettiği bilgileri büyük bir ciltte toplamıştır.350

İbn Ebî Hâtim, el-

Cerh ve’t-Ta’dil adlı eserinde ed-Dûrî’den birçok rivayet nakletmektedir.

Biyografisini anlatırken şu ifadeleri kullanmaktadır: “Babamla birlikte kendisinden

hadis işittik. Durumu babama soruldu. Babam “O, sadûktur” dedi.”351

Ancak adı geçen eserde dikkat çekilen bir husus da şudur: İbn Ebî Hâtim’in ondan naklettiği rivayetleri يرودلا دمحم نب سابعلا ىلع ئرق (Abbas b. Muhammed ed-Dûrî’ye okundu) formatındadır.352

Bu da göstermektedir ki, Abbas b. Muhammed ed-Dûrî’nin yanında bir kitap kendisine okunmuş ve İbn Ebî Hâtim de okunanı dinlemiştir. Yani kıraat yöntemiyle almıştır.

Elbette ki İbn Ebî Hâtim, sadece ed-Dûrî aracılığıyla değil, başta babası olmak üzere, İbn Maîn’in diğer talebeleri aracılığıyla da onun görüşlerini almıştır.353

İbn Ebî Hâtim’in, İmam Mâlik’in (ö. 179/795) ilmine de yine talebeleri vesilesiyle ulaştığı görülmektedir. Bu öğrencilerin başında Ali b. Hüseyin b. Cuneyd er-Râzî (ö. 291/903)354 ve İsmail b. İshâk el-Kâdî (ö. 282/895)gelmektedir.355

İbn Ebî Hâtim’in ulaştığı bir başka âlim de İmam Şâfi’dir (ö. 204/820). Onun talebeleriyle görüşmesinin Mısır’da olduğu rivayet edilmektedir. Zira İmam Şâfi’nin, yaşamının son dönemini Mısır’da geçirdiği bilinen bir hakikattir. İbn Ebî Hâtim, İmam Şâfi’nin talebelerinden olan Yûnus b. Abdu’l-A’lâ, (ö. 264/877)356

Ebû İbrahim İsmail b. Yahya el-Muzenî (ö. 264/878),357

Ebû Abdillah Muhammed b. Abdillah b. Abdilhakem (ö. 268/881)358 ve Rabî b. Süleyman’a (ö. 270/883)359

350 Zehebî, Tezkiratu’l-Huffâz, II, 120. 351 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VI, 278. 352

İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, V, 214-265, IX, 180-321, IV, 66-98 353 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VI, 182, IX, 160-166, II, 328.

354 Zehebi, Siyeru A’lam, XIV, 16; İbn Ebî Hâtim şöyle diyor: Kendisinden hadis yazdık ve Sadûktür. Bkz. İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, VI, 231.

355 İbn Ebî Hâtim kendisiyle ilgili şöyle diyor: Bazı hadislerini bize yazdı. Sika ve Sadûktür. Bkz.İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, II, 101.

356 İbn Hatim Yûnus b. Abi’l-A’lâ’nın biyografisini anlatırken şöyle diyor: Babam ve Ebû Zur’a kendisinden rivayette bulunurdu. Ben de yedi ay yanında kaldım ve kendisinden hadis yazdım. Bkz. İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, IX, 298.

357

İbn Hatim kendisi ile şöyle diyor: İmam Şâfiî’den rivayette bulunmuş, ben de kendisinden hadis işittim. Bkz. İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, II, 140.

358 İbn Hatim kendisi ile şöyle diyor: İmam Şâfiî ve İmam Mâlik’ten rivayette bulunmuş, babam kendisinden rivayette bulundu. Ben de kendisinden hadis yazdım. Bkz. İbn Ebî Hâtim, el-Cerh

72

öğrencilik yapmış, onların aracılığıyla İmam Şâfi’nin görüşlerine ulaşma fırsatı yakalamıştır.

İbn Ebî Hâtim, kendi döneminde meşhur olan birçok âlimden istifade etmiştir. Bunların başında babası Ebû Hâtim (ö. 277/890), Ebû Zur’a (ö. 264/877), Müslim b. Haccâc (ö. 261/875), İbn Vâre (ö. 270/884), Muhammed b. Avf el-Humsî (ö. 272/885) ve Ebû Zur’a ed-Dımeşkî (ö. 281/894)gibi âlimler gelmektedir.360

Dördüncüsü: Hadislerin rivayetinde, âlî isnâd361

ile rivayette bulunmak önemli bir meziyettir. Hadisin ilk kaynağına ulaşmak için yapılan seyahatlerin esprisi bu olsa gerektir. Aynı şekilde İslam kültüründe yaşça büyük olan bilginlerden rivayette bulunmak her zaman tercih edilmektedir. Abdulah b. Mes’ûd’un:

“İnsanlar, ilimlerini büyüklerinden aldığı sürece hayır ve iyilik içerisinde olacaktır”362

sözü bu minvalde değerlendirilmektedir. Bunun hikmeti, yaşlı olan âlimlerin tecrübe sahibi olmaları, gençliğin vermiş olduğu heyecan ve acelecilikten uzak kalmaları, dolayısıyla rivayet ettikleri haberlerin şüphe ve arzulardan daha uzak olacağı düşüncesidir.363

İbn Ebî Hâtim’in hocalarına bakıldığında çoğu yaşlı ve kendi döneminde kaynak sayılabilecek kişiler olduğu için onlarla âlî isnâda ulaşmak kolay ve mümkün görülmektedir. Elbette ki burada İbn Ebî Hâtim’in babasının rolü ve katkısı görmezden gelinemez. Zehebî; “İbn Ebî Hâtim, babasıyla beraber yolculuğa çıkıp

âlî isnâda ulaştı”364

diyerek babasının katkısına işaret etmektedir.

Beşincisi: İbn Ebî Hâtim’in hocalarına bakıldığında rey ehlinin görüşlerini

savunan hiçbir hocanın olmadığı görülecektir. O dönemde hadis ehli ile rey ehlinin mücadelesinin tesiri hiç şüphesiz büyüktü. Özellikle Rey’de hadis ehlinin görüşlerini hararetle savunanların başında İbn Ebî Hâtim’in babası Ebû Hâtim ve hocası Ebû

359 Rabî’ b. Süleyman; İmam Şâfiî’den rivayette bulunmuş; Ebu Hatim, Ebû Zur’a ve İbn Ebî Hâtim kendisinden hadis işitmiş ve sika olarak kabul etmişler. Bkz. İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, III, 424.

360 Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 82.

361 Âlî İsnâd: Aynı metnin birkaç isnâdından veya metinleri farklı da olsa birkaç isnâddan ilk kaynağa, diğerlerine oranla daha az râvî ile ile ulaşan isnâddır. Bkz. Aydınlı, Hadis Istılahları Sözlüğü, s. 139.

362 Bağdâdî, Nasîhetu Ehli’l-Hadîs, Mektebetu’l-Menâr, ez-Zerkâ 1408, s. 26. 363

Bağdâdî, Nasîhetu Ehli’l-Hadîs, s. 30. 364 Zehebî, Tezkiratu’l-Huffâz, III, 34.

73

Zur’a’nın yer almasının, İbn Ebî Hâtim’in üzerinde büyük bir etki bıraktığını söylemek mümkündür.365

Ancak Zehebî’nin iddiasına göre İbn Ebî Hâtim’in hocalarının içerisinde yer alan Bekkâr b. Kuteybe rey ehlinin görüşlerini savunan birisidir.366 Fakat tespit edebildiğimiz kadarıyla İbn Ebî Hâtim’in hocalarının içerisinde ismi Bekkâr b. Kuteybe olan her hangi bir şahısbulunmamaktadır.367

Ayrıca İbn Ebî Hâtim’in, el-Cerh ve’t-Ta’dîl adlı eserinde Bekkâr b. Kuteybe’nin biyografisine yer vermediği de görülmektedir.

İbn Ebî Hâtim, sadece re’y ehli değil, Allah’ın sıfatları ve halku’l-Kur’an meselesinde olduğu gibi hadis ehlinin görüşlerine muhalefet edenlerden de hadis nakletmemiştir. Daha sonra temas edeceğimiz gibi İbn Ebî Hâtim, Buhârî’den, Kur’an’ın lafzının mahlûk olduğunu iddia ettiği için rivayette bulunmamıştır.

Altıncısı: İbn Ebî Hâtim’in hocaları incelendiğinde bazılarının hadis ilmiyle

beraber, başka ilimlerde de otorite olduğu görülmektedir. İbn Ebî Hâtim’in hocaları arasında yer alan İsmail b. İshak’ın (ö. 282/895), hadis ilmiyle beraber fıkıh, Kur’an ahkâmı, kıraat ve gramerde de meşhur olduğu bilinmektedir. Ahkâmu’l-Kur’an,

Maânî’l-Kur’an adlı kitapların yanında, kıraat ile ilgili birkaç eserin, kendisi

tarafından yazıldığı kaydedilmektedir. Meşhur gramerci Müberrid’den kendisiyle ilgili şöyle bir ifade nakledilmektedir: “Sarf ilmini benden daha iyi bilmektedir.”368

Aynı şekilde İbn Ebî Hâtim’in hocaları arasında yer alan Ömer b. Şebbe’nin de birçok alanda eser yazıp kendisinden sonra gelenlere büyük bir hazine bıraktığı görülmektedir. Şiir, edebiyat, siyer neseb ve tarih gibi birçok konuda söz söyleme başarısı gösterdiği ifade edilmektedir.369

Muhammed b. Ubâde el-Buhtarî de bu ender kişiler arasında yer almaktadır. İbn Ebî Hâtim onun biyografisini anlatırken özellikle; “Edebiyat ve nahiv ilmiyle biliniyordu” diyerek onun bu özelliğine vurgu yapmaktadır.370

365 Fevzî, İbn Ebî Hâtim, s. 84. 366 Zehebî, Siyeru A’lam,XII, 599. 367

İbn Âsâkir de Bukâr b. Kuteybe’den rivayet edenleri sayarken İbn Ebe Hâtim’den söz etmemektedir. Bkz. İbn Âsâkir, Târîhu Dımeşk, X, 368.

368 Zehebi, Siyeru A’lam, XIII, 340. 369

Zehebi, Siyeru A’lam, XII, 370-71.

74

İbn Ebî Hâtim’in hocaları ile ilgili önemli gördüğümüz birkaç hususa temas ettikten sonra, şimdi de kendisinin yetiştirilmesinde en büyük paya sahip olan babası Ebû Hâtim ile Ebû Zur’a’nın hayatını anlatmaya geçebiliriz.

1.2.2.2.1. Ebû Hâtim er-Râzî

Dönemin büyük hadis münekkidi kabul edilen ve Ebû Hâtim künyesiyle meşhur olan Muhammed b. İdris b. el-Münzir b. Dâvud b. Mihrân el-Hanzelî el- Gatafânî er-Râzî, 195/810 senesinde Rey şehrinde dünyaya gelmiştir.371

Ebû Hâtim’in biyografisini ele alan eserlere bakıldığında çok erken dönemde hadis tahsiline ve kitabetine başladığı müşahede edilmektedir. Kaynaklarda, Ebû Hâtim’in, henüz 14 yaşında iken hicri 209/824 tarihinde Rey’de hadis yazmaya başladığı kaydedilmektedir.372

Dört yıl Rey bilginlerinden ders alan Ebû Hatim, hicri 213/828 tarihinde diğer bölgelerde bulunan ulemadan hadis dersi almak için memleketinden ayrılmıştır. Ebû Hatim’in ilk ilmi seyahati olan bu yolculuk yedi yıl sürmüştür. Ebû Hâtim bu dönem zarfında Kûfe, Bağdat, Basra, Mekke, Medîne, Bahreyn, Mısır, Ramle, Kudüs, Askalân, Taberiye, Şam, Humus, Antakya, Tarsus, Beysân ve Rakka’yı ziyaret etmiş ve bütün bu ziyaretlerini yaya olarak gerçekleştirmiştir.373

Ebû Hâtim’in ikinci seyahati hicri 242/856 tarihinden başlayıp 245/858’de son bulmuş; üçüncü seyahati ise 255/868 tarihinde oğlu İbn Ebî Hâtim ile beraber yapmıştır.374

Ebû Hâtim, yaptığı bu seyahatlerde büyük sıkıntılara maruz kalmakla beraber, ilim öğrenmek için ortaya koyduğu azim ve sebat ile bütün bu sıkıntıları aşmayı bilmiş ve ilim öğrenmede hiçbir engel tanımamıştır. İbn Ebî Hâtim, babasının biyografisini aktarırken bu seyahatler esnasında çekmiş olduğu sıkıntıları bir başlık altında anlatmıştır.375

371 İbn Âsâkir, Târîhu Dımeşk, LII, 3; Zehebi, Siyeru A’lam, XIII, 13. 372 İbn Hacer, Tehzîb, IX, 29.

373 İbn Ebî Hâtim, el-Cerh ve’t-Ta‘dîl, I, 290. 374

Zehebî, Siyeru A’lâm, XIII, 256.

Benzer Belgeler