• Sonuç bulunamadı

Öfke ve Depresyon Algısı Arasındaki İlişkiye İlişkin Bulgular

Tablo 13. Öfke ve Depresyon Algısı Arasındaki İlişkiye İlişkin Bulgular

Depresyon**

Sürekli Öfke r 0,357

p 0,000*

Kontrol Altına Alınmış Öfke

r -0,774

p 0,000*

Dışavurulan Öfke

r 0,143

p 0,000*

İçte Tutulan Öfke r -0,239

p 0,000*

**p<0,05 istatistiksel olarak anlamlıdır.

48

Depresyon ve öfke arasındaki ilişki incelendiğinde, sürekli öfke, kontrol altına alınmış öfke, dışavurulan öfke ve içte tutulan öfke ile depresyon algısı arasında anlamlı ilişki mevcuttur (p<0,05). Depresyon algısı sürekli öfke ve dışavurulan öfke ile doğru; kontrol altına alınmış öfke ve içte tutulan öfke ile ters orantılıdır.

49

TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER

Tartışma

Bu tez çalışmasında 12-13 yaş arası ergenlerin öfke ve öfke dışavurumunun depresyon düzeyleriyle ilişkisini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular çerçevesinde literatür değerlendirmesi aşağıda yapılmıştır.

Demografik özellikler ile öfke algısı arasındaki ilişki incelendiğinde, sadece cinsiyet ve içe tutulan öfke algısı arasındaki anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir. Kadınların içte tutulan öfke algıların erkeklerden daha yüksektir. Kadınlar erkeklere göre öfkelerini daha kolay şekilde içlerinde tutabilmektedirler. Benzer şekilde Arman (2009) cinsiyet ve öfke arasında anlamlı ilişki bulmuş ve kadınların içte tutulan öfke algılarının erkeklere göre daha yüksek olduğunu tespit etmiştir. Baygöl (1997) yaptığı çalışmasında cinsiyetin öfke puanları üzerinde istatistiksel olarak bir ilişki tespit edememiştir. Albayrak ve Kutlu (2009) ergenler üzerinde yaptıkları çalışmalarında cinsiyet ve öfke alt boyutları arasında anlamlı ilişkiye rastlamamışlardır. Arman (2009) çalışmasında toplumsal cinsiyet algısından kaynaklı olarak kadınların öfke kontrollerinin daha yüksek olduğunu belirtmiş bununla beraber erkeklerin öfke dışavurumunda cesaretlendirildikleri belirtilmiştir. Bu durum bizim çalışmamız içinde geçerli olabilir. Bizim çalışmamamızda kadınlarda öfkenin içte tutulma oranının yüksek olmasının nedeni toplumsal cinsiyet rollerinin kadınların öfkelerini dışa vurmalarını engellemesi olabilir

Çalışmamızda ruhsal hastalık durumu ve öfke algısı arasında anlamlı ilişkiye rastlanmamıştır. Katılımcıların öfke algıları hastalık durumlarına göre farklılık göstermemektedir. Bu bulgumuz konuyla ilgili daha önce yapılan bazı çalışmalarla örtüşmemektedir. Eser, Liman ve Bilge (2012) yaptıkları çalışmalarında ruhsal hastalığı olan ergenlerin öfke algılarının yüksek olduğunu tespit etmiştir. Yine Bodur, İnfal ve Kurt (2010) yaptıkları çalışmalarında ruhsal hastalığı olan ergenlerin öfke puanlarının sağlıklı ergenlere göre daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Bizim çalışmamızda ruhsal hastalığı olan ergen sayısının örneklemin sadece %7,8’ini

50

oluşturmaktadır. Çalışmamızdaki örneklemde ruhsal hastalık oranının düşük olmasından kaynaklı olarak bu grupta öfke algısı ruhsal hastalık ile ilişkili bulunmamış olabilir.

Aile ile yetiştirilme durumu ve öfke arasındaki ilişki incelendiğinde, 0-1 yaş arası bakımı üstlenen kişi durumu ve dışavurulan öfke arasında ilişki tespit edilmiştir. Dışavurulan öfke durumu 0-1 yaşına kadar annesi tarafından yetiştirilen bireylerde daha düşüktür. Yetiştirilen kişi durumu ve dışavurulan öfke arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Dışavurulan öfke durumu annesi tarafından yetiştirilen bireylerde daha düşüktür. Çalıkoğlu (2010) çalışmasında, annesi tarafından büyüten çocukların öfke puanlarını diğer çocuklara göre daha düşük olarak tespit etmiştir. Benzer şekilde Yıldırım (2006) çalışmasında annesi tarafından yetiştirilen çocukların öfke alt boyutlarında puanların diğer çocuklara göre daha düşük olduğunu tespit etmiştir. Farklı olarak Tambağ (2004) çalışmasında yetiştiren kişi ve öfke alt boyutları arasında anlamlı ilişkiye rastlamamıştır. Ustabaş (2011) da çalışmasında, yetiştiren kişi ve öfke algısı arasında anlamlı ilişkiye rastlamamıştır. Bizim çalışmamızda çocukların anneleriyle değil başka birileri tarafından yetiştirilmesi öfke puanını anneleriyle yetişen çocuklara göre yüksek bulunmuştur. Çocukların anne sevgisinden uzak olmaları, anne desteği görmemeleri ve kendilerini annesiz hissetmeleri, öfke puanlarının yükselmesine neden olmaktadır. Annesi tarafından yetiştirilmeyen bireylerde öfkenin yüksek olması güvenli bağlanma ilişkisinin gelişmemiş olması ile ilişkili olabilir. Güvenli bağlanma ilişkisi gelişmeyen bireylerin öfke ve öfke dışavurumu ile ilgili sorunlar yaşaması olasıdır (Yıldırım, 2006).

Ailenin disiplin anlayışı ve sürekli öfke ile dışavurulan öfke arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Aşırı kontrol disiplin anlayışını benimsemiş olan ailelerde yaşayan bireylerin sürekli öfke ve dışavurulan öfke algıları diğer bireylere göre daha yüksektir. Benzer şekilde olmuş (2001) lise öğrencileri üzerine yaptığı çalışmasında disiplin anlayışı yüksek olan ailelerde öfke puanlarının yüksek olduğunu tespit etmiştir. Araştırmada destekleyici nitelikte olan ailelerde çocukların öfkelerini daha rahat kontrol edebildikleri tespit edilmiştir.Buna göre, çocuğun öfkesinin aile tarafından bastırılması, çocukta daha büyük öfke patlamalarına neden olabilmektedir.

51

Bununla beraber destekleyici aileler çocuğun öfkesini daha kolay yatıştırabilmekte ona bu konuda destek olmaktadırlar.

Demografik özellikler ve depresyon algısı arasındaki ilişki incelendiğinde, demografik özellikler ve depresyon algısı arasında anlamlı farklılık tespit edilmemiştir. Chinava ve ark. (2015) ortaöğretim kurumlarında yapmış oldukları çalışmalarında kadınların erkeklere göre daha yüksek depresyon algısına sahip olduklarını tespit etmişlerdir. Üner ve Özcebe (2008) bir lisede yapmış oldukları araştırmalarında kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre depresyon bakımından daha fazla risk altında olduklarını tespit etmişlerdir. Öner (2015) yaptığı çalışmasında lisede öğrenim gören ergenlerin depresyon eğilimlerinin yaş ve kardeş sayısından etkilenmediğini ancak cinsiyet ve ailenin gelir durumundan etkilendiğini tespit etmiştir. Aynı çalışmada erkek öğrencilerin depresyon algıları ile aile gelir durumu düşük olan öğrencilerin depresyon algıları diğerlerine göre daha yüksek olarak tespit edilmiştir. Türkleş ve ark. (2008) çalışmalarında aile geliri düşük olan ergenlerin en yüksek depresyon algısına sahip olduklarını tespit etmişlerdir. Bizim çalışmamızda ergenlerin depresyon algıları genel olarak minimal depresyon olarak tespit edildiği için farklı demografik özelliklere sahip ergenlerin benzer depresyon algısına sahip olduğunu söylemek mümkündür. Çalışmamızda depresyon algısı zaten düşük bulunduğu için demografik özelliklere göre farkta ortaya çıkmamış olabilir.

Çalışmamızda ruhsal hastalık durumu ve depresyon algısı İlişkisi incelendiğinde, ruhsal hastalık olma durumu ve depresyon arasında anlamlı ilişki mevcuttur. Ruhsal hastalığı olan bireylerin depresyon düzeyleri diğerlerine göre daha yüksektir. Benzer şekilde Tokgöz ve ark. (2008) çalışmalarında hastalık nedeniyle sürekli tedavi gören ergenlerin depresyon düzeylerinin sağlıklı ergenlere göre daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Yine Schultz ve ark. (2007) çalışmalarında ruhsal hastalığı olan ergenlerin depresyon düzeylerinin akranlarına göre daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Ruhsal hastalığı olan çocukların yaşam kalitelerinde yaşanan düşme, akranlarıyla olan iletişimde yaşanan sorunlar ve gelecek kaygısı, depresyon algılarını yükselten nedenler arasında gösterilebilir.

Ailenin disiplin anlayışı ile depresyon algısı arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Aşırı kontrol disiplin anlayışını benimsemiş olan ailelerde yaşayan

52

bireylerin depresyon algıları diğer bireylere göre daha yüksektir. Benzer şekilde Öner (2015) çalışmasında disiplin anlayışı yüksek olan ailelerde yaşayan ergenlerin depresyon algılarını diğerlerine göre daha yüksek bulmuştur. Yılmazel ve Günay (2012)12-17 yaş arası ergenlerde yapmış oldukları araştırmalarında baskıcı aile yapısına sahip olan öğrencilerin depresyon puanları, koruyucu ve demokrat aileye sahip olan öğrencilerin tutumuna göre daha yüksek tespit edilmiştir. Özbaran ve ark. (2009) ergenler üzerinde yaptıkları çalışmada disiplin anlayışı yüksek olan ailelerde yaşayan ergenlerin depresyon algılarının destekleyici ailelere göre daha yüksek olduğunu tespit etmişlerdir. Aşırı kontrol disiplin anlayışını benimsemiş olan ailelerde, çocukların sıkıntılarını aileleriyle paylaşamamaları hatta ailelerin bu sıkıntılar karşısında ergene olan sert tepkileri, ergenin depresyon algısını yükselmesine neden oluyor olabilir.

Depresyon ve öfke arasındaki ilişki incelendiğinde, sürekli öfke, kontrol altına alınmış öfke, dışavurulan öfke ve içte tutulan öfke ile depresyon algısı arasında anlamlı ilişki mevcuttur. Depresyon algısı sürekli öfke ve dışavurulan öfke ile doğru; kontrol altına alınmış öfke ve içte tutulan öfke ile ters orantılıdır. Ellis (2007) çalışmasında depresyon ve öfke puanları arasında anlamlı ilişki tespit etmiştir. Çalışmada depresyon düzeyinin öfke kontrolünü düşürdüğü ve dışavurulan öfke durumunu yükselttiği tespit edilmiştir. Literatürde depresyon ve öfke arasında ilişkinin varlığını tespit edenbaşka çalışmalar da bulunmaktadır. Bu çalışmaların bir kısmındaöfke ve depresyon arasındaki ilişkinin yönü bizim çalışmamızla aynı şekilde tespit edilmiştir. Muris (2002)çalışmasında depresyon ve öfke algısı arasında ilişki tespit etmiş ve depresyonun öfkeye neden olduğunu bildirmiştir. Hermann ve Betz (2004) çalışmalarında ergenlerde yüksek depresyonun öfkeyi tetiklediğini öne sürmüşlerdir. Shikai (2007) de benzer şekilde depresyon ve öfke puanları arasında anlamlı ilişkiye rastlamıştır. Karakaya ve ark. (2007) çalışmalarında ergenlerde depresyonun öfkeye neden olduğunu tespit etmişlerdir. Ryan (2008)depresyon düzeyinin artmasının öfkeyi ve saldırganlığı arttırdığını öne sürmüştür. Şahin ve ark. (2011)’nın çalışmalarında depresyonun yüksek olduğu bireylerde, dışavurulan öfke puanının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda sürekli öfke ve dışavurulan öfke ile depresyon algısının aynı yönde olduğu görülmüştür. Türkçapar ve ark. (2004) depresyonun dışavurulan öfke puanını yükselttiğini tespit etmişken Payne ve Jahoda, (2004)

53

çalışmalarında sürekli öfke ve depresyon algısı arasında ilişki olduğunu tespit etmişlerdir. Depresyon özellikle ergenlerde çökkünlükten ziyade öfke eşiğinin düşmesi şeklinde (irritabilite) ortaya çıktığı için bu yaş grubundaki ergenlerde depresyon sürekli öfke ve öfke dışa vurumunda artışa neden oluyor olabilir. Bizim çalışmamızda depresyon ilekontrol altına alınmış öfke ve içte tutulan öfke ile ters orantılıdır. Craft (2005) çalışmasında içte tutulan öfke ve depresyon arasında ilişki tespit etmiştir. Tabassum ve Rehman (2005) çalışmasında depresyon düzeyi yüksek olan ergenlerde kontrol altına alınmış öfke ve içte tutulan öfkenin düşük olduğu tespit edilmiştir. Ergenlerin düşük depresyon algısına sahip olmaları, kontrol altına alınmış öfke ve içte tutulan öfke puanlarını yükseltmektedir. Düşük depresyon algısına sahip ergenlerin öfke kontrolleri daha yüksek olmaktadır. Bu veri de depresyonun dışavurulan öfkeye neden olduğunun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Sonuç

Sonuç olarak bu araştırmada yer almış ergen bireylerin sürekli öfke dışavurumu ve içte tutulan öfke düzeylerinin yüksek olduğu saptanmıştır. Ergenlerin öfke ve öfke dışavurum biçimleri ile depresyon algıları arasında anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada ergenlerin öfke düzeyleri ve depresyon algıları arasındaki ilişki ile ilgili yapılan korelasyon analizi sonucunda; depresyon algısı sürekli öfke ve dışavurulan öfke ile doğru; kontrol altına alınmış öfke ve içte tutulan öfke ile ters orantılı olarak tespit edilmiştir.

Öneriler

Bu çalışma sadece ergenler üzerinde yapılmıştır. İleride yapılacak olan çalışmalarda ergenler ve yetişkinler birlikte incelenerek ergenlerin öfke kontrollerinin yetişkinlere göre nasıl farklılaştığının tespiti yapılabilir.

Bu çalışmada bireylerde yapılan gözlemler sonucunda erken yaşta bağlanma gereksinimlerinin yeterli doyumda sağlanamamasından dolayı öğrencilerde sevgi açlığı gözlemlenmiştir. Bundan dolayı ileride yapılabilecek bir araştırmada araştırma konusu olarak öfke ve öfke dışavurumunun bağlanma sitilleriyle ilişkisi adı altında incelenebilir.

54

Bu araştırmada ruhsal hastalığı olan ergen sayısı istatistiki karşılaştırma için yeterli değildir. İleride yapılacak olan çalışmalarda ruhsal hastalığı olan ergenler ile sağlıklı ergenlerin öfke ve depresyon algıları karşılaştırılabilir.

Bu çalışma sadece bir okulda yürütülmüştür. İleride yapılacak olan çalışmalarda farklı sosyo kültürel seviyeye sahip bölgelerde bulunan okullara anketler uygulanarak farklılıklar ortaya koyulabilir.

Bu çalışmada aileni disiplin anlayışı alınmış ancak ailenin ahlaki değer yapısı dikkate alınmamıştır. İleride yapılacak olan çalışmalarda ailenin ahlaki değer yargısı ile ergenin öfke ve depresyon algıları kıyaslanabilir.

Bu çalışmada sadece nicel veri analizi yapılmıştır. İleride yapılacak olan çalışmalarda görüşme formu ile nitel verilerde toplanabilir.

55

KAYNAKÇA Kitaplar

Adams J. F. Ergenliği anlamak (13-47), (Çev. A. Dönmez) B. Onur (Ed.). Ankara: İmge Yayınevi, 1995.

Ankay A. “Psiko-Siyasal Yönüyle Saldırganlık ve Terör”, Ankara: Turhan Kitabevi, 2002.

Ankay A. Ruh Sağlığı Ve Davranış Bozuklukları. Ankara: Turhan Kitabevi, 1992. Arkonaç S. Psikoloji zihin süreçleri bilimi. İstanbul: alfa basım yayım. Melisa

matbaacılık, 2005.

Aydın, B. Çocuk ve Ergen Psikolojisi. Ankara: Nobel Basımevi, 2005.

Baltaş Z, Baltaş A. Stres ve Başa Çıkma Yolları. İstanbul: Remzi Kitabevi, 1996. Baltaş Z.; Baltaş, A. Stres Ve Başa Çıkma Yolları, İstanbul: Remzi Kitapevi Yayınları,

2008.

Budak S. Psikoloji Sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları, 2000.

Cansever A. B. Ergenlerin İnternet Kullanımın Toplumsal İlişkilerinde Yarattığı Sorunlar. Melek Kalkan, Canani Kaygusuz (Ed.), İnternet Bağımlılığı (s.193- 210). Ankara: Anı Yayıncılık, 2013.

Ceyhan, E. Çocuk Gelişim ve Psikolojisi, Eskişehir: Anadolu Ün. Yayınları, 2000. Cüceloğlu, D. İnsan İnsana. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi, 1982.

Çağdaş A., Seçer, Z., Çocuk ve Ergende Sosyal ve Ahlak Gelişimi. Ankara: Nobel Yayınevi., 2002.

Ekşi A. Çocuk, Genç, Ana ve Babalar (1. Basım), Bilgi Yayınevi, Ankara, 1990. Ersanlı, K., Davranışlarımız Gelişim ve Öğrenme, Samsun: Eser Matbaası, 2005.

56

Fromm E. İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri. 1. Cilt, Çev: Şükrü Alpagut, Payel Yayınevi, İstanbul, 1984.

Geçtan E. İnsan Olmak. İstanbul: Remzi Kitabevi, 1999.

Geçtan E. Psikanaliz ve Sonrası, İstanbul: Metis Yayınları, 2004.

Geçtan E. Psiko-dinamik Psikiyatri ve Normal Dışı Davranışlar, İstanbul: Remzi Kitapevi, 1995.

Gillet R., Pietroni, C. P. Depresyon. (Çev. Ziya Kütevin, Eshar Kütevin), İstanbul: İnkılap Kitabevi, 1990.

Kılıçarslan, F. Çocuk ve Aile Sorunlarının Terapi ile Tedavisi (2.Baskı). Ankara: Nobel Yayıncılık, 2010.

Koplewıcz H. Nesi Var Bu Çocuğun? Ergenlerde depresyon teşhisi ve tedavisi. (Gül,S. Çev.) İstanbul: varlık yayınları, 2004.

Koptagel-İlal, G. Davranış Bilimleri Tıpsal Psikoloji. İstanbul: Nobel Tıp Kitabevleri, 2001.

Köknel, Ö. Kaygıdan Mutluluğa Kişilik, İstanbul: Altın Kitaplar Yayınları, 1985. Köknel, Ö. Kaygıdan Mutluluğa Kişilik. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi, 1982. Köknel, Ö.. Kaygıdan Mutluluğa Kişilik. Ankara: Anı Yayıncılık, 2005.

Kulaksızoğlu A. Ergenlik Psikolojisi, İstanbul: Remzi Kitabevi, 2012. Lerner, H. Öfke Dansı, Çev. S. GÜL, İstanbul: Varlık Yayınları, 1996.

Öztürk M. O. Uluşahin A. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları. I.Yenilenmiş 11. Baskı. Ankara, Nova Danışmanlık, Dış Ticaret, Taşımacılık ve Turizm Ltd.Şti, 2011, 11(1). Özuğurlu, K. Evlilik Raporu, İstanbul: Altın Kitaplar Yayınları, 1990.

Rahim, M.A. Managing Conflict in Organizations:Third Edition, Quorum Books Greenwood Publishing Group,Westport,Ct, 2001.

57

Sezal İ. Sosyolojiye Giriş, Ankara: Martı Yayınları, 2003.

Yavuzer H. Çocuk Psikolojisi (22.Basım). İstanbul: Remzi Kitabevi, 2002. Yavuzer H. Çocuk Psikolojisi, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1998.

Yavuzer H. Doğum Öncesinden Ergenlik Sonuna Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi, 2006.

Yazıcı O., Oral, T., Vahip, S. Depresyon sağaltım kılavuzu kaynak kitabı. Ankara: Tuna matbaacılık, 2008.

Yörükoğlu, A. Gençlik Çağı, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 1985.

Zorba, E., İkizler, C., Tekin, A., Miçoğulları, O. ve Zorba, E. Herkes için spor. İstanbul: Morpa kültür yayınları, 2005.

Whisman, M. Depresyonun Uyarlamalı Bilişsel Terepisi, (Macit, M. ve Adal, Meral. Çev.). İstanbul: Litera yayıncılık, Yaylacık Matbaacılık, 2010.

Süreli Yayınlar

Albayrak, B., Kutlu, Y. “Ergenlerde Öfke İfade Tarzı Ve İlişkili Faktörler”, Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Bilim ve Sanatı Dergisi, 2(3), 57-69, 2009.

Atak H. “Kimlik gelişimi ve kimlik biçimlenmesi: Kuramsal bir değerlendirme”, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 3(1): 163-213, 2011

Balkaya F., Şahin N.H. “Çok Boyutlu Öfke Ölçeği”, Türk Psikiyatri Dergisi, 14(3):192-202, 2003.

Balkaya, F. “Öfke: “Temel Boyutları, Nedenleri ve Sonuçları”, Türk Psikoloji Yazıları, Cilt: IV, Sayı:7, 21-45, 2001.

58

Berkem-Güvenç, G. Erkek ve kız üniversite öğrencilerinin aile içi etkileşime ilişkin algıları ile toplumsal cinsiyet rolüne ilişkin tutumları arasındaki ilişki. 3P Dergisi, 4 (1): 34-40, 1996.

Bodur, S., İnfal, S., & Kurt, A. S. (2010). “Kronik Hastalığı Bulunan Adolesanlarda Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı ile İlişkili Faktörler”. TAF Preventive

Medicine Bulletin, 9(6), 645-650, 2010.

Ceylan A., Özen Ş., Palancı Y., Saka G., Aydın E., Y., Kıvrak Y., “Tangolar Ö. Lise son sınıf öğrencilerinde anksiyete-depresyon düzeyleri ve zararlı alışkanlıklar: Mardin çalışması”, Anadolu Psikiyatri Dergisi 2003; 4: 144-14. Chinava JM, Manyike PC, Obu HA, Aronu AE, Odutola O, Chinawa AT. “Depression among adolescents attending secondary schools in South East Nigeria”. Ann Afr Med. Jan-Mar;14(1):46-51, 2015.

Craft, L. L. “Exercise and clinical depression: Examining two psychologicalechanisms”. Psychology ofSport and Exercise, 6 (2), 151–171, 2005.

Demet M.M., Taşkın E.O., Karaca N, İçelli İ. Manisa huzurevlerinde kalan yaşlılarda depresyon belirtilerinin yaygınlığı ve ilişkili risk etkenleri. Türk Psikiyatri Dergisi 2002; 13: 9-290.

Dwivedi, K., & A.Gupta. “Keeping cool: anger management through group work”, Support for Learning, 76-81, 2000.

Eryüksel N., G., Akün E. “Depresyonu olan ergenler ile ana-babalarının aile ilişkilerinin ve bilişsel çarpıtmalarının incelenmesi”, Türk Psikoloji Dergisi, 18 (51), 59-73, 2003.

Eser, D. T. Lıman, T. Bılge, A. “Kronik hastalığı olan ergenlerin öfke ifade biçimleri”.

59

Eser, Taşçı, D., Üstün B. “Psikiyatrik Bozukluğu Olan Ergen ve Ebeveynlerinin Öfke İfade Biçimleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi”, Psikiyatri Hemşireliği Dergisi - Journal of Psychiatric Nursing, 2(3):111-116 , 2011.

Eskin M., Dereboy Ç., Harlak H., Dereboy F. “Türkiyede Gençlik”, Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği. Ankara. 2012.

Furman, W., Buhrmester, D., “Age and Sex Differences In Perceptions of Personal Relationships”, Child Development, 63, 103-115, 1992.

Gençdoğan B., Sezer F., İşgör İY. “İçten/ Dıştan Denetimlilik ve Öfke Kontrol Düzeylerinin Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi”, A.Ü. Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt: 2, Sayı: 3, 2007.

Hermann, K. S. ve Betz, N. E. “Path models of the relationships of instrumentalityand expressivenessto social self-efficacy”, shyness, and depressive symptoms.Sex Roles: A Journal of Research, 51 (1/2), 55–66, 2004.

Hisli N, “Beck Depresyon Envanteri’nin geçerliliği üzerine bir çalışma”, Psikoloji Dergisi, 6:118-122, 1988.

Karakaya, I., Coskun, A., Ağaoğlu, B., Öç, Ö. Y., Çakin-Memik N., Sismanlar, S. G. VeArslan, H. “Çocukluktaki olumsuz düsünceleri değerlendirme ölçeğigeçerlik-güvenilirlik çalışması”. TürkPsikiyatri Dergisi. 18(2), 155– 162, 2007.

Kaya, N., Kaya, H., Atar N., Yalçın T. N.; Eskimez Z., Palloş A., Aktaş A. “Hemşirelik Ve Ebelik Öğrencilerinin Öfke Ve Yalnızlık Özellikleri”, Hemşirelikte Eğitim Ve Araştırma Dergisi 9(2), 18-26, 2012.

Kökdemir, H. “Öfke ve Öfke Kontrolü. Türk Psikologlar Derneği Bülteni”, PİVOLKA, 3(12), 7-10. Türk Psikologlar Derneği Bülteni, 2004.

Muris, P. “Relationships between self-efficacy and symptoms of anxiety disordersand depression in a normal adolescent sample”. Personality and Individual Differences, 32, 337–348, 2002.

60

Öz, A., Aysan, F. “Öfke Yönetimi Eğitiminin Okul Psikolojik Danışmanlarının Öfkeyle Başa Çıkma ve Güvengenlik Becerilerine Etkisi”, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl:4 Sayı:6, Bahar S.52- 69, 2012.

Özbaran B., Tamar M., Yüncü Z., Bildik T., Demiral N., Erermiş S. “Majör depresif bozukluğu olan gençlerden oluşan bir klinik örneklemde anne baba tutumlarının değerlendirilmesi”. Anadolu Psikiyatri Dergisi 109-115, 2009. Özen A.Ş., "Türkiye’de Örgütler Yönetim Araştırmalarında Törensel Görgülcülük

Sorunu", Yönetim Araştırmaları Dergisi, Cilt. 2, Sayı. 2, (2002) 187-213. Özer, A. K. Öfke, Kaygı, Depresyon Eğilimlerinin Bilişsel Alt Yapısı ile ilgili Bir

Çalışma, Türk Psikoloji Dergisi, Cilt 9, No.31 : 12-25, 1994.

Özkamalı, E., Buğa A. “Bir Öfke Denetimi Eğitimi Programı’nın Üniversite Öğrencilerinin Sürekli Öfke Düzeylerine Etkisi”, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6(2), Aralık, 50-59, 2010.

Özmen A. Öfke: Kuramsal Yaklaşımlar ve Bireylerde Öfkenin Ortaya Çıkmasına Neden Olan Etmenler, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, 39(1): 39-56, 2006.

Payne, R. ve Jahoda, A. “The Glasgow Social Self-Efficacy Scale: A new scale formeasuring socialself-efficacy in people with intellectual disability”. ClinicalPsychology & Psychotherapy, 11 (4), 265–274, 2004.

Roberts, R. E. L., Bengston, V. L. “Relationships parents, self-esteem and psyhological well-being in young adulthood”, Social Psychology Quarterly, 56 (5), 263-277, 1993.

Ryan, M. P. “The antidepressant effects of physical activity: Mediating self-esteemand self-efficacy mechanism”. Psychology and Health, 23 (3), 279–307, 2008. Schultz, K. A. P., Ness, K.K., Whitton, J., Recklitis, C., Zebrack, B., Robison, L.L.

61

Cancer: A Report From the Childhood Cancer Survivor Study”. American

Benzer Belgeler