• Sonuç bulunamadı

Ödemeler Dengesi İstatistikleri Derleme Metodolojileri Ödemeler dengesi istatistiklerinin derlenmesinde kullanılan başlıca

DIŞ BORÇLAR VE ÖDEMELER DENGESİ

2.3. Ödemeler Dengesi ve Dış Borç İstatistiklerini Derleme Metodolojileri Aynı kavramsal çerçeve, tanım ve sınıflandırmalar temelinde Aynı kavramsal çerçeve, tanım ve sınıflandırmalar temelinde

2.3.1. Ödemeler Dengesi İstatistikleri Derleme Metodolojileri Ödemeler dengesi istatistiklerinin derlenmesinde kullanılan başlıca

veri kaynakları şunlardır: 1) Uluslararası Ticaret İstatistikleri (ITS), 2) Uluslararası İşlem Raporlama Sistemi (ITRS), 3) İşletme Anketleri (ES) ve 4) Resmi Veri Kaynakları. Çoğunlukla gümrük kayıtlarına dayanan uluslararası ticaret istatistikleri dışarıda bırakılacak olursa, derleme metodolojisi tercihi esasen ITRS ve ES arasında yapılmaktadır. Kimi ülkelerde ise bu iki yöntem bir arada kullanılmaktadır. İlerleyen bölümde görüleceği üzere, ITRS ve ES

dış borç istatistiklerinin derlenmesinde de çok önemli bir rol oynamaktadır. Her iki sistem de en genel hatlarıyla aşağıda tanıtılmaktadır.

Yerleşik bankaların, belirli bir dönem itibarıyla sistemlerinden geçen ve ödemeler dengesi istatistiklerinin konusu olan nakit ve nakit olmayan işlemler ile stok pozisyonlarının; bir form aracılığı ile derleyiciye raporladıkları sisteme ITRS denmektedir. ITRS’de, raporlama bankaların yanı sıra firmalarca da yapılabilmektedir. Dövizli işlem raporlama sistemi olarak da adlandırılan ITRS’de, raporlama işlem bazında yapılmakla birlikte, uygulama çoğunlukla şu şekilde olmaktadır: aynı nitelikteki işlemler, daha önce derleyici tarafından IMF standart kalemlerine uygun bir biçimde tanımlanan istatistik kodlar altında raporlanmaktadır. ITRS’in en büyük avantajı, derleyicinin çok hızlı bir biçimde ayrıntılı veri elde etmesine olanak sağlamasıdır. Böylece, ödemeler dengesi daha kısa aralıklarla, örneğin, aylık olarak yayınlanabilmektedir.

Açık ve kapalı olmak üzere iki tür ITRS bulunmaktadır. Açık sistemde ödemeler dengesinin konusu olan tüm işlemler raporlanmadığından; bu sistem kısmi bir sistem olarak adlandırılmaktadır. Kapalı sistemde ise ödemeler dengesinin konusu olan tüm işlemler içerilmekte ve dolayısıyla iki dönem arasında meydana gelen stok değişimleri akımlar ile açıklanabilmektedir. Kapalı sistemlerde, tüm stok pozisyonların, örneğin, bankaların ilgili dönem itibarıyla döviz mevcutlarının, akımlarla açıklanabilmesi için ödemeler dengesinin konusu olmayan, yerleşiklerin kendi aralarında gerçekleştirdikleri tüm döviz işlemlerinin de raporlanması gerekmektedir.32 Bir önceki dönemin kapanış pozisyonuna tüm döviz girişleri artı işaretle ve tüm döviz çıkışları eksi işaretle toplanarak cari dönemin kapanış pozisyonuna ulaşılmaktadır. Ancak, raporlamanın sadece bankalar tarafından yapıldığı ITRS’de, iki nokta eksik kalmaktadır:

• Hatırlanacağı üzere, UYP’de yer alan stok kalemlerde iki dönem arasındaki değişim; akımların yanı sıra kur değişimleri, fiyat değişimleri ve diğer değişimler ile açıklanmaktadır. ITRS ise sadece kur

32 Türkiye’nin ödemeler dengesini derlemede ağırlıklı yöntem olarak kullandığı kapalı ITRS sisteminde, formlar bu şekilde dizayn edilmiştir.

değişimlerini açıklayabilmektedir33. Doğrudan Yatırımlar ve Portföy Yatırımları kalemleri için söz konusu olan ve işlemlerden bağımsız olarak gerçekleşen fiyat değişimleri, ödemeler dengesinin ve dolayısıyla ITRS’in konusu olmadığından; UYP’de yer alacak olan bu kalemlerin stok değerlerini tespit edebilmek amacıyla, yıllık ya da üçer aylık anketler düzenleme ihtiyacı bulunmaktadır.

• İkinci olarak ise, tüm ödemeler dengesi akımlarının dahil edilebilmesi için; yerleşiklerin yurt dışında yerleşik bankalar nezdindeki hesaplarını kullanarak gerçekleştirdikleri işlemlerin de yerleşikler tarafından doğrudan raporlanması gerekmektedir.

İşletme anketleri sisteminde ise, işletmeler ödemeler dengesine konu olan faaliyetlerini derleyiciye raporlamaktadır. ITRS’te belirlenmiş istatistik kodlar altında işlem bazında bildirimde bulunulurken, ES’de işlemler doğrudan işlemi gerçekleştiren yerleşik kuruluş tarafından toplulaştırılmış olarak bildirilmektedir. ES kendi başına bir yöntem olarak kullanılabileceği gibi, ITRS’in eksikliklerini tamamlamak amacıyla da kullanılabilmektedir. Örneğin, Türkiye’de yabancı doğrudan yatırımlar anketi ve uluslararası taşımacılık anketi ITRS’i tamamlamak üzere gerçekleştirilen işyeri anketlerindendir.

ES’nin kendi başına kullanıldığı durumlarda ise bankalar, bankacılık dışı finansal kuruluşlar ve finansal olmayan kuruluşlardan kendi işlemlerine ilişkin veri talep edilmektedir. Bu veriler, genellikle raporlama yapan kuruluşun muhasebe kayıtlarına dayandığından; akım ve stok verileri bir arada raporlanabilmektedir. Ayrıca ilgili ana kitlede raporlama dışı bırakılan birimler için tahmin yöntemine başvurulmaktadır. ES sonuç itibarıyla bir anket uygulaması olduğundan, bu yöntemdeki temel zorluk bankalar dışında raporlamada bulunacak kuruluşların tespit edilmesinde ve ana kitlenin özelliklerinin bilinmesinde yatmaktadır. Öncelikle, önemli ölçekte yurt dışı işlemlerde bulunan ya da bulunması muhtemel kuruluşların bilgilerinin yer aldığı kütük şeklinde bir kayıt sisteminin oluşturulması gerekmektedir.

33 Kur değişiminin tespit edilebilmesi için ITRS’te işlemlerin hem ödemeler dengesinin derlendiği para birimi cinsinden hem de işlemin gerçekleştiği para birimi cinsinden raporlanması gerekmektedir. Türkiye uygulaması da bu şekildedir.

Raporlamada bulunacak ana kitlenin tespit edilmesinde ise çeşitli yöntemler kullanılabilmektedir: tüm firmaların içerildiği bir anket, bilanço büyüklüğü ya da yurt dışı faaliyetleri belirlenmiş bir sınırın üstünde olan tüm firmaların içerildiği bir anket, rastsal örnekleme yöntemi ya da katmanlı rastsal örnekleme yöntemi. ES yönteminde, özellikle özel sektör kuruluşlarından veri temin edilebilmesi çok güçlü bir yasal dayanak çerçevesinde mümkün olabilmektedir.

Bu noktada, ITRS ile ES’yi karşılaştırmadan önce resmi veri kaynakları üzerinde de durmak gerekmektedir. Resmi veri kaynakları, Genel Hükümet ile Parasal Otorite’nin ödemeler dengesine konu olan işlemlerini tespit etmek üzere kullanılmaktadır. Merkez Bankası, Genel Hükümet’in mali ajanı ve haznedarı olduğundan, Genel Hükümet birimlerince gerçekleştirilen ödemeler dengesine konu olan işlemlerin tahsilat ve ödemeleri Merkez Bankası aracılığı ile yapılmaktadır. Dolayısıyla, Parasal Otorite’nin ödemeler dengesine konu olan işlemleri Merkez Bankası tarafından doldurulan bir ITRS formu ile elde edilebilecektir.34

Kambiyo kontrollerinin hakim olduğu geçmiş yıllarda çok yaygın olarak kullanılan ITRS, finansal liberalizasyon ile birlikte tüm ödemeler dengesi ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmiştir. Kamu sektörünün ve ticari bankaların ödemeler dengesine konu olan işlemleri hariç olmak üzere ITRS’in yetersizliği, özellikle sayıca da artış gösteren finansal olmayan kuruluşların, yurt dışında yerleşikler ile mahiyet belirtmeksizin ve yerleşik ticari bankaları kullanmaksızın gerçekleştirdikleri işlemlerdeki artıştan kaynaklanmıştır. Dolayısıyla, ITRS ticari bankaların müşterileri adlarına gerçekleştirdikleri işlemlerde hala çok değerli bir veri kaynağı olmakla birlikte bankacılık dışı sektörden veri toplamak üzere ES’nin bir türü olan doğrudan raporlama yöntemine de sıklıkla başvurulmaktadır. Bu yöntemde, yurt dışı faaliyetlerde bulunan firmaların temsili bir örneklem grubu olan doğrudan raporlama yapan firmalar (DRC) belli aralıklarla tüm dış varlık ve yükümlülük işlemleri ve ilgili gelir akımlarını derleyiciye raporlamaktadır.

34 Ülkemizde de bu yöntem uygulanmaktadır. TCMB’nin ilgili birimleri tarafından doldurulan ITRS formları, bankaların göndermiş oldukları ITRS formlarına benzemekle birlikte, TCMB’ye özgü işlemleri de içermektedir.

2.3.2. Avrupa Birliği’nde Ödemeler Dengesi Derleme