• Sonuç bulunamadı

2. KAYNAK ÖZETLERİ

2.1. Öğretim Teknolojilerine Yönelik Öz Yeterlilik Algısı İle İlgili Yapılan Çalışmalar

Galpin ve ark. (2003) “Cinsiyet ve Eğitim Geçmişinin Bilgisayar Öz yeterliği ve Algılar Üzerindeki Etkileri” isimli çalışmalarında, üniversite öğrencileri üzerinde cinsiyet ve eğitsel arka planın bilgisayar öz yeterliği ile ilişkisini ve bilgisayar biliminin algılanmasını araştırmışlardır. Araştırmanın sonucunda, önceden bilgisayar deneyimi olmayan kız öğrencilerin genel bilgisayar öz yeterliğinin düşük olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha çok bilgisayar kullanımlarının olduğu saptanmıştır. Bu sonucun yanı sıra daha çok bilgisayar deneyimine sahip olan öğrencilerin de daha fazla bilgisayar öz yeterliğine sahip oldukları tespit edilmiştir.

Chou (2001) çalışmasında, eğitim yöntemleri ve bilgisayar kaygısının, öğrencilerin bilgisayar öz yeterliği ve öğrenme performansı üzerine etkisini araştırmıştır. Araştırma sonucunda, eğitim yöntemlerinden olan davranışçı yaklaşımın daha iyi bir performans ve daha yüksek bilgisayar öz yeterliği ortaya çıkardığı tespit edilmiştir. Öğrenme performansı ve bilgisayar öz yeterliği arasındaki bu iki yönlü etkileşimin bireyin, işine uyumunda oldukça etkili olduğu belirtilmiştir.

Chao (2001) çalışmasında hizmet içi eğitim alan ilköğretim öğretmenlerinin bilgisayar teknolojilerine yönelik tutumlarını ölçmede bilgisayar öz yeterlik ölçeğinin kullanarak bir değerlendirme yapmıştır. Araştırma, 2000–2001 eğitim öğretim yılında yürütülmüştür. Araştırmaya öğretmen eğitimi kolejinde hizmet içi eğitim alan 200 öğretmen katılmıştır. Araştırma kapsamında öğretmenlerin bilgisayar teknolojisiyle ilgili seçilmiş konularda davranışlarını tanımlamaya çalışılmıştır. Hizmet içi eğitim alan öğretmenlere uygulanan bilgisayar öz yeterliği ölçeği ile öz yeterliğin, bilgisayar deneyimi, bilgi, eğitim, yaş ve bilgisayara sahip olma durumu değişkenlerine göre değişip değişmediği araştırılmıştır. Araştırma sonucunda hizmet içi eğitim alan öğretmenlerin bilgisayar öz yeterliğinin cinsiyete göre bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Aynı zamanda bilgisayar deneyimi fazla ve bilgisayar eğitimi almış olan öğretmenlerin öz yeterliklerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca

2. KAYNAK ÖZETLERİ

42

bilgisayara sahip olan öğretmenlerin bilgisayar öz yeterliğinin, bilgisayarı olmayan öğretmenlere göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir.

Igbaria ve Iivari (1995) “Öz yeterliğin Bilgisayar Kullanımı Üzerine Etkisi” adlı çalışmalarında, bireyin sahip olduğu bilgisayar öz yeterlik algısının bilgisayar kullanım yeterliğine olan etkisini incelemişlerdir. Araştırma Finlandiya’da bulunan 450 mikro bilgisayar kullanıcısı ile yürütülmüştür. Araştırmada öz yeterlik algısının, bilgisayar kullanım kolaylığını, gereklilik algısını ve teknolojiyi kullanma algısını etkileyen bir faktör olduğu, buna bağlı olarak öz yeterliğin, bilgisayar kullanımı üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak etkisi olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öz yeterliğin, kullanım kolaylığı üzerine olan doğrudan etkisine karşın, kullanım kolaylığı aracılığıyla yararlılık algısı üzerinde de dolaylı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir.

Hasan (2003) çalışmasında sekiz farklı bilgisayar tecrübesi ile bilgisayar öz yeterlilik algısı arasındaki ilişkiyi değerlendirmiştir. Araştırmaya bilgisayar kursu almış 90’ı kız 61’i erkek toplam 151 kişi katılmıştır. Katılımcıların 106’sı tam zamanlı, 45’i ise kısmi zamanlı çalıştıkları belirtilmiştir. Araştırmanın sonuçları bilgisayar programlama tecrübesi ve grafik uygulamaları ile bilgisayar öz yeterlilik algısı ile güçlü anlamlı bir ilişkiye işaret etmektedir. Bilgisayar öz yeterlilik algısının tablo hazırlama ve veri tabanı uygulamaları üzerinde zayıf bir etkiye sahip olduğu görülmektedir.

Vekiri ve Chronaki (2008) çalışmalarında okul dışı bilgisayar tecrübesi, bilgisayar kullanımının sosyal desteği ve bilgisayar öz yeterlilik algısı arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Araştırmaya 174’ü erkek, 166’sı kız toplam 340 ortaokul öğrencisi katılmıştır. Araştırma Yunanistan’daki iki metropol şehirdeki devlet okullarında yürütülmüştür. Araştırma sonucunda katılımcıların %90,3’ünün okul dışında bilgisayar kullandığı, %69,2’sinin evinde bilgisayarı olduğu, %42,6’sının odasında bilgisayarı olduğu, %47,3’ünün ise evinde internet erişimi olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun okul dışında bilgisayar kullanmalarına rağmen öğrencilerin bilgisayar kullanma sıklıkları arasında cinsiyet değişkenine göre erkek öğrencilerin lehine anlamlı bir sonuç elde edilmiştir. Ayrıca erkek öğrencilerin bilgisayara yönelik öz yeterlilik algılarının kız öğrencilerinkine göre daha pozitif olduğu ve ailelerinden bilgisayar kullanmalarına yönelik daha fazla destek aldıkları belirlenmiştir.

43

Koçak-Usluel ve Seferoğlu (2003) araştırmalarında öğretim elemanlarının bilgisayar kullanımı ve öz yeterlilik algılarını değerlendirmişlerdir. Araştırma Ankara’da iki üniversitenin eğitim fakültelerinde görev yapmakta olan toplam 160 öğretim elemanını kapsamaktadır. Araştırma sonuçları öğretim elemanlarının neredeyse tamamının bilgisayar kullandığını ve %50’ye yakınının 6-10 yıldır bilgisayar kullanmakta olduklarını işaret etmektedir. Katılımcıların büyük bölümünün çalıştıkları bölümde bilgisayara erişim konusunda bir sorun yaşamadıkları belirlenmiştir. Bilgisayarı en rahat sözcük işlem, e-posta ve İnternet kaynaklarında arama-tarama yaparken kullandıkları, özellikle veri tabanı, web’de yayımcılık ve masaüstü yayıncılık konularıyla pek ilgili olmadıkları saptanmıştır. Bilgisayarı en seyrek derste sunum yapmak, en sık “web’de tarama” ve “iletişim amaçlı” kullandıkları ortaya çıkmıştır. Bilgisayar öz yeterlik algısı ile ilgili olarak öğretim elemanları, yeterince uğraşırlarsa bilgisayarla ilgili sorunları çözebileceklerine, bilgisayarda her türlü yazıyı yazmanın kendileri için basit olduğuna, bilgisayara tam olarak hakim olmanın imkansız olmadığına, bilgisayarda ani bir sorunla karşılaştıklarında telaşa kapılmayacaklarına inanmaktadırlar. Ayrıca araştırma sonuçları öğretim elemanlarının, bilgisayar kullanırken yanlış bir şey yapacağı veya yanlış bir tuşa basacağı korkusu taşıdıklarını, bilgisayarda çalışmanın kendilerini sinirlendirdiğini, bilgisayarda geçirdikleri zamanı kayıp olarak görmediklerini belirtmişlerdir.

Heo (2009) çalışmasında dijital hikâye anlatma etkinliğinin öğretmen adaylarının bilgisayar öz yeterlilik algıları üzerine etkisini incelemeyi amaçlamışlardır. Ayrıca çalışma kapsamında öğretmen adaylarının eğitim teknolojileri ile değişime açık olma, profesyonel gelişime ve teknoloji eğitimine katılmaya istekli olma, sınıf ortamına teknolojiyi entegre etme amacıyla mesai saatleri dışında çalışmaya istekli olma gibi profesyonel eğilimlerde incelenmiştir. Araştırmaya 80’i kız 18’i erkek toplam 98 öğretmen adayı gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılar 2008-2009 eğitim öğretim yılı güz döneminde öğrenim gören ve bu dönem boyunca eğitim teknolojileri kurslarına katılan öğretmen adaylarından oluşmaktadır. Araştırmada katılımcılar eğitim teknolojileri kursunun ilk haftası anketleri ön test olarak ve kurs sonrası son test olarak doldurmuşlardır. Ayrıca araştırmacılar öğretmen adaylarına dijital hikâye nasıl hazırlanacağı ile ilgili 30 dakikalık animasyon izletmişlerdir. Sonrasında “Niye iyi bir öğretmen olmak istiyorum” başlıklı dijital hikâye oluşturmalarını istemişlerdir.

2. KAYNAK ÖZETLERİ

44

Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının ön test ve son test bilgisayar öz yeterlilik algıları arasında anlamlı farklılık belirlenmiştir. Öğretmen adaylarının eğitim teknolojileri ile değişime açık olma boyutunu ön test ve son test sonuçları arasında anlamlı bir fark saptanmıştır. Fakat profesyonel gelişime-teknoloji eğitimine katılmaya istekli olma ve sınıf ortamına teknolojiyi entegre etme amacıyla mesai saatleri dışında çalışmaya istekli olma boyutlarının ön test ve son test sonuçları arasında anlamlı ilişki olmadığı ortaya çıkmıştır. Araştırmanın verileri incelendiğinde bilgisayar ve internet tecrübesi ile öğrencilerin bilgisayar öz yeterlilik algıları ve profesyonel eğilimleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir.

Johnson ve Wardlow (2004) araştırmalarının amacı üniversite öğrencilerinin okula giriş yılı ve cinsiyet değişkenlerine göre bilgisayar tecrübelerini, bilgisayar öz yeterlilik algılarını ve bilgi düzeylerini karşılaştırmaktır. Araştırmaya 336 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin üniversiteye giriş yılları ile bilgisayar tecrübeleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Öğrencilerin bilgisayarla ilgili tecrübeleri arasında cinsiyet değişkenine göre fark olmadığı saptanmıştır. 2001’li kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre bilgisayar kurslarına katılma oran anlamlı bir şekilde düşük olduğu saptanmıştır. 1999’lu erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre anlamlı bir farkla kendi bilgisayarlarına sahip oldukları ortaya konulmuştur. 2002’li öğrencilerin bilgisayar öz yeterlilik algılarının 2000’li öğrencilere göre daha anlamlı şekilde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin bilgisayar öz yeterlilik algıları arasında üniversiteye giriş yılı ve cinsiyet değişkenlerine göre anlamlı farklılık olmadığı vurgulanmaktadır. Ayrıca 2002 ve 2003 girişli üniversite öğrencilerinin 1999 girişlilere göre bilgisayar bilgisi başarı testi sonuçlarının anlamlı şekilde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bilgisayar bilgisi başarı testi sonuçları arasında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Saleh (2008) araştırmada Lübnan Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerinin bilgisayar öz yeterlilik algıları değerlendirilmiştir. Araştırmaya 127 eğitim fakültesi öğrencisi katılmıştır. Eğitim fakültesi öğrencilerinin genel bilgisayar öz yeterlilik algıları orta düzeyde bulunmuştur. Araştırmaya katılan öğrencilerden 45’i yüksek düzeyde, 68’i orta düzeyde ve 14’ü düşük düzeyde bilgisayar öz yeterlilik algısına sahip olduklarını belirtmişlerdir.

45

Lim (2001) çalışmasının öncelikli amacı web temelli uzaktan eğitime kayıt yaptırmış yetişkin öğrencileri memnun edecek prediktif bir model oluşturmak ve gelecekte web temeli kurslara katılım niyetlerini ortaya çıkarmak olarak belirlenmiştir. Araştırmada uzaktan eğitim öğrencilerinin sahip oldukları bilgisayar öz yeterlilik algı düzeyleri ve akademik benlik saygısı düzeyleri değerlendirilmiştir. Araştırmaya Florida Atlantik Üniversitesinin, Johns Hopkins Üniversitesinin, Uluslar arası Florida Üniversitesinin, Houston Üniversitesinin ve Rio Salado Kolejinin web temelli eğitim kurslarına kayıtlı 235 öğrenci katılmıştır. Araştırma 1999 yılının güz ve yaz döneminde yürütülmüştür. Araştırmanın sonuçları katılımcıların orta düzeyde öz yeterlilik algısına ve akademik benlik saygısına sahip olduğuna işaret etmektedir. Bilgisayar öz yeterlilik algısı ile tatmin olma arasında anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır. Bilgisayar eğitimi alma ile tatmin olma arasında çok düşük bir ilişki tespit edilmiştir. Fakat yaş, cinsiyet, akademik statü, bilgisayar kullanma sıklığı ve çalıştaylara katılma ile tatmin olma arasında negatif ilişki belirlenmiştir. Bilgisayar kullanma yılı, internet tecrübesi ve akademik benlik saygısı ile memnuniyet arasında pozitif yönlü ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır. Çalışmada bilgisayar öz yeterlilik algısı ile bilgisayar kullanma yılı, bilgisayar kullanma sıklığı, akadamik benlik saygısı, yaş ve akademik statü değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki olduğu vurgulanmaktadır. Analiz sonuçlarına bakıldığında bilgisayar öz yeterlilik algısının gelecekte web temelli kurslara katılım eğilimi ile en yüksek lineer korelasyona sahip olduğu görülmektedir. Araştırmanın bulguları bilgisayar öz yeterlilik algısının memnuniyet ve gelecekte web temelli kurslara katılım eğilimi üzerinde kilit role sahip olduğuna vurgu yapmaktadır. Ayrıca akademik statü, yaş, bilgisayar kullanma yılı, bilgisayar kullanma sıklığı ve akademik benlik saygısı değişkenleri ile bilgisayar öz yeterlilik algısı arasında anlamlı bir ilişki ortaya çıkmıştır. Son olarak web temelli uzaktan eğitim kurslarına yönelik memnuniyetin web temelli kurslara gelecekte katılım eğilimi ile anlamlı şekilde ilişkili olduğu belirlenmiştir.

Özçelik ve Kurt (2007) çalışmalarının amacı ilköğretimde görev yapan öğretmenlerin bilgisayar öz yeterlik düzeylerini belirlemek ve yaş, cinsiyet, kıdem, branş, bilgisayara sahip olma durumu, bilgisayar kullanma sıklığı değişkenlerine göre öğretmenlerin bilgisayar öz yeterliklerinin farklılık gösterip göstermediğini değerlendirmektir. Araştırmanın çalışma evrenini, 2005–2006 eğitim öğretim yılında 3 eğitim bölgesine ayrılmış olan Balıkesir ilinin 102 ilköğretim okulundaki toplam 1714

2. KAYNAK ÖZETLERİ

46

öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini 3 eğitim bölgesinden 5’er okul kapsamında, 15 ilköğretim okulundan toplam 550 ilköğretim öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın sonuçlarına göre bilgisayar öz yeterlilik algısı düşük olan öğretmen sayısı 77, orta düzey olan öğretmen sayısı 341 ve yüksek düzey olan öğretmen sayısı 73 olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda öğretmenlerin bilgisayar öz yeterliklerinin orta düzeyde olduğu vurgulanmaktadır. Araştırmanın analizleri incelendiğince cinsiyet değişkeni ile bilgisayar öz yeterlilik algısı arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı görülmektedir. Buna karşın bilgisayar öz yeterlilik algısı ile yaş, kıdem, branş, bilgisayara sahip olma durumu, bilgisayar kullanma sıklığı değişkenleri arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir.

Potosky (2002) çalışmasında bilgisayar öz yeterlilik algı üzerine bilgisayarla eğlence, bilgisayar bilgisi ve eğitim sırasındaki performansın rolünü alan çalışması ile incelemiştir. Araştırmaya şirkette yeni göreve başlayan 56 yazılım departmanı çalışanı katılmıştır. Katılımcıların %71 bay, %29’u bayan, örneklemin yaş ortalaması ise 26 olarak belirlenmiştir. Araştırmanın sonuçları eğitim sonrası bilgisayar öz yeterlilik algısı ile eğitim öncesi bilgisayar öz yeterlilik algısı arasındaki güçlü ilişkiye işaret etmektedir. Eğitim sonrası bilgisayar öz yeterlilik algısı ile bilgisayarla eğlence arasındakinin ilişki pozitif yönlü fakat anlamlı olmadığı bulunmuştur. Bilgisayarı anlama ve tecrübe ile bilgisayar bilgisi arasında anlamlı bir ilişki kaydedilmiştir. Yine bilgisayar eğitimi performansı ile bilgisayar bilgisinin eğitim sonrası bilgisayar öz yeterlilik algısı ile anlamlı bir ilişki içinde olduğu ortaya çıkmıştır.

Salanova ve ark. (2000) araştırmalarının amacı bilgisayar eğitimi, kullanım sıklığı ve tükenmişlik üzerine bilgisayar öz yeterlilik algısının ılımlı rolünü incelemektir. Araştırmaya bilgisayar destekli teknolojiyi işlerinde kullanan 64’ü bayan, 76’sı erkek toplam 140 şirket çalışanı katılmıştır. Araştırma sonuçları düşük bilgisayar öz yeterlilik algısına sahip çalışanların bilgisayar eğitimi düzeyi yükseldikçe bıkkınlık düzeylerinin yükseldiğine işaret etmektedir. Buna karşın yüksek bilgisayar öz yeterlilik algısına sahip çalışanların bilgisayar eğitimi düzeyi yükseldikçe bıkkınlık düzeylerinin düştüğü görülmektedir. Ayrıca araştırmada bilgisayar öz yeterlilik algısı ile bilgisayar eğitimi arasındaki yakın ilişkiye vurgu yapılmaktadır.

47

Gürcan (2005) çalışmasında bilgisayar öz yeterlik algısı ile bilişsel öğrenme stratejileri arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Çalışma Anadolu ve Osmangazi Üniversiteleri Eğitim, Edebiyat ve Fen Fakültelerinde okuyan 242'si kız, 258'si erkek toplam 500 öğrenci ile yürütülmüştür. Araştırmada öğrenme stratejileri ile bir durumluk öz yeterliği gösteren bilgisayar öz yeterlik algısı arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak bilgisayar kullanma durumunda olan öğrencilerin uygulama ve bellek stratejilerim kullanma düzeyleri arttırılırsa, bilgisayar öz yeterliklerinin de artacağı belirlenmiştir. Ayrıca bilgisayar öz yeterliğinin daha çok üst düzey öğrenme stratejisi kullanan öğrencilerde daha yerleşik ve yüksek olduğu saptanmıştır.,

Aşkar ve Umay (2001)’in ilköğretim matematik öğretmen adaylarının bilgisayara yönelik öz yeterlilik algısını inceledikleri çalışmalarının örneklemini 2000- 2001 eğitim öğretim yılında Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenim gören 155 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın sonucunda öğretmen adaylarının bilgisayar konusunda kendilerini yeterli bulmadıkları tespitine ulaşılmıştır.

Akkoyunlu ve Orhan (2003) araştırmalarında bilgisayar ve öğretim teknolojileri eğitimi bölümü (BÖTE) öğrencilerinin bilgisayar kullanma öz yeterlilik inancını incelemişlerdir. Araştırmaya, Eskişehir Üniversite’sinde öğrenim gören 40, Dokuz Eylül Üniversite’sinde öğrenim gören 34, Hacettepe Üniversite’sinde öğrenim gören 28, Karadeniz Teknik Üniversite’sinde öğrenim gören 35 ve Marmara Üniversite’sinde öğrenim gören 22, toplam 159 BÖTE öğrencisi katılmıştır. Çalışmanın sonucunda BÖTE öğrencilerinin bilgisayar kullanmaya yönelik öz yeterlilik inançlarının oldukça yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilerin bilgisayar öz yeterlilik inançlarında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir farklılık göstermediği, fakat mezun olunan okul türü ve öğrencilerin yaşları değişkenleri göz önüne alındığında bilgisayara yönelik öz yeterlilik inançlarının anlamlı derecede farklı olduğu saptanmıştır.

Karsten ve Roth (1998) çalışmalarında öğrencilerin bilgisayar yetkinliği gösterecek uygulama yapmışlardır. Araştırmaya 84’ü erkek, 64’ü kız toplam 148 öğrenci katılmıştır. Araştırmada bilgisayar öz yeterlilik ölçeği bilgisayar kursundan önce ön test ve bilgisayar kursundan sonra son test olarak uygulanmıştır. Araştırmanın ön test sonuçlarına göre cinsiyet değişkenine göre anlamlı farklılık bulunamamıştır. Bilgisayar tecrübesi değişkenine göre ise ön test sonuçları bilgisayar öz yeterlilik algısı

2. KAYNAK ÖZETLERİ

48

ile bilgisayar tecrübesi arasında pozitif yönlü güçlü bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın son test analizleri bilgisayar eğitimi ile bilgisayar öz yeterlilik algısının yakından ilişkili olduğuna vurgu yapmaktadır. Son test bulgularına göre bilgisayar öz yeterlilik algısının bilgisayar tecrübesi, cinsiyet değişkenlerine göre farklılık göstermediği saptanmıştır.

Ekici ve ark. (2008) araştırmalarının genel amacı, öğretmen adaylarının zeka türleri ile bilgisayarla ilgili öz-yeterlik algıları arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Tarama modelinde hazırlanmış olan araştırmanın çalışma grubunu Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ nin farklı bölümlerine kayıtlı 234’ü kız ve 267’si erkek toplam 501 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanın bulgularına göre, öğretmen adaylarının bilgisayara yönelik öz-yeterlik algılarının orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Bilgisayarla ilgili öz-yeterlik algıları ile zeka türleri arasındaki ilişkiye bakıldığında, öğrencilerin bilgisayarla ilgili öz yeterlik algıları açısından zeka alanları puanları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Diğer taraftan, öğretmen adaylarının öz yeterlik algı puanları ile mantıksal-matematiksel zeka puanları arasında düşük düzeyde anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir.

Çetin (2008)’in Marmara Üniversitesi sınıf öğretmenliği öğretmen adaylarının bilgisayarla ilgili öz yeterlilik algılarını incelediği çalışmasının örneklemini Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören 489 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Bu çalışmanın sonucunda öğrencilerin bilgisayara yönelik öz yeterlilik algılarının cinsiyetlerine göre erkek öğrencilerin lehine farklı olduğu belirlenmiştir. Bunun yanı sıra sınıf öğretmenliği öğrencilerinin bilgisayar öz yeterlilik algılarının okudukları sınıfa, baba ve anne eğitim durumuna, ailenin gelir düzeyine göre farklılık gösterdiği de araştırmanın sonuçları arasındadır.

Tuncer ve Tanaş (2011) araştırmalarında eğitim fakültesi öğrencilerinin bilgisayar öz yeterlilik algılarını belirlemeye çalışmışlardır. Araştırmanın çalışma grubunu, 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) ve İlköğretim Matematik Öğretmenliği (İMÖ) bölümlerinde öğrenim gören toplam 122 lisans

49

öğrencisi oluşturmaktadır. Çeşitli değişkenlere göre bilgisayara yönelik öz yeterlilik algılarının incelendiği makalenin sonucunda BÖTE ve İMÖ öğrencilerinin, cinsiyetlerine, yaşadıkları bölgeye, okudukları sınıfa, yaşlarına, mezun oldukları okul türüne göre bilgisayar öz yeterlilik algıların değişmediği belirlenmiştir.

Uzun ve ark. (2010) ilköğretim ikinci kademe öğrencilerinin bilgisayar öz yeterlilik algıları üzerine bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Araştırmanın deseni ön test son test kontrol gruplu deneysel desendir. Çalışma 2006-2007 eğitim-öğretim yılında çalışmaya Ankara İli Altındağ İlçesinde yer alan Nazım Akcan İlköğretim Okulu’nda öğrenim gören 270 öğrenci 6 grup olarak örnekleme (6., 7. ve 8. sınıflardan birer kontrol ve birer deney grubu) dahil edilmiştir. Araştırmanın sonucunda araştırmaya katılan öğrencilerin ön test ve son test bilgisayar öz yeterlilik algısı puanları arasında cinsiyet, öğrencilerin yaşları, ailenin gelir düzeyi değişkenlerine göre anlamlı farklılık tespit edilmemiştir.

Erdemir ve ark. (2009) çalışmalarında, öğretmen adaylarının eğitimde teknolojiyi kullanabilme öz güvenlerini incelemişlerdir. Araştırmada, öğretmen adaylarının öğretimde interneti, bilgisayarı ve öğretim amaçlı teknolojiyi farklı değişkenlere göre kullanabilme ve hazırlayabilme beceri düzeyleri hakkındaki görüşlerini tespit etmişlerdir. Araştırma, 2007–2008 eğitim-öğretim bahar dönemi Yüzüncü Yıl ve İnönü Üniversitesi, Eğitim Fakülteleri 4. sınıfta öğrenim gören toplam 325 öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemi, İlköğretim matematik, fen bilgisi, sınıf, sosyal bilgiler, okulöncesi ve Türkçe öğretmenliği Anabilim Dallarında öğrenim gören öğretmen adaylarından oluşmaktadır. Araştırmanın sonucunda, öğretmen adaylarının, interneti ve bilgisayarı öğretim amaçlı kullanabilmede ve karmaşık-çok amaçlı öğretim cihazlarını hazırlamada kendilerini yeterli hissetmezken, arama motorlarını kullanmada ve öğretim amaçlı basit materyalleri hazırlamada kendilerini yeterli hissettikleri belirlenmiştir. Ayrıca cinsiyet değişkeni göz önüne alındığında, öğretim amaçlı teknolojiyi kullanabilme özgüveninde, kadın öğretmen adayları erkek öğretmen adaylarından daha iyi seviyede oldukları sonucuna varılmıştır.

Hakverdi ve ark. (2007)’nin çalışmalarında öğretmen adaylarının bilgisayara yönelik öz yeterlilik algısını etkileyen faktörleri tespit etmeye çalışmışlardır. Türkiye’deki devlet üniversitelerinin eğitim fakültelerinde 4. yıllık öğretim veren

2. KAYNAK ÖZETLERİ

50

bölümlerinde öğrenim gören 305 öğretmen adayı araştırmanın örneklemini oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının bilgisayara yönelik öz yeterlilik algılarını, yaşlarına, sınıflarına, bilgisayar kullanma düzeylerine, eğitimsel bilgisayar kullanmalarına ve bireysel olarak bilgisayar kullanımlarına göre anlamlı olarak farklılık gösterdiği belirlenmiştir.

Seferoğlu ve Akbıyık (2005) çalışmalarında ilköğretim öğretmenlerinin