• Sonuç bulunamadı

4.3. Mesleki Öğrenme Sürecini Etkileyen Faktörler

4.3.2.2. Öğrenme İsteği

Katılımcılar, öğrencilerin öğrenme isteklerinin öğretmen mesleki öğrenmesini etkilediği ifade etmişlerdir. Öğretmenler, öğrencilerin öğrenmeye istekli olmalarının ve öğrenmeyi talep etmelerinin kendilerini geliştirmeye ve öğrenmeye teşvik ettiğini belirtmişlerdir. Derse hazırlıklı gelen, araştırmalar yapan, sorgulayan öğrencilerin öğretmenleri mesleki öğrenmeye güdüledikleri katılımcılar tarafından vurgulanmıştır. Aynı zamanda öğrenmeye isteksiz ve derse ilgisiz öğrencilerin öğretmenlerin motivasyonlarını düşürdükleri ve mesleki gelişimlerini olumsuz yönde etkiledikleri de elde edilen bir diğer bulgudur. Öğretmenler, öğrencilerin ilgilerini çekebilecek birtakım faaliyetleri araştırıp öğrenerek derslerinde uygulamaya çalıştıklarını lakin öğrencilerinden öğrenmeye dair bir istek göremediklerinde tüm motivasyonlarını kaybettiklerini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin öğrenmeye isteksiz olmalarına ilişkin bir öğretmen görüşü şöyledir: “Öğrencilerin öğrenmeye istekli olması çok önemli. Mesela bazen öğrenciler yeni bilgiye karşı dirençli olabiliyor. Edindiği bir bilgi yeterli geliyor ve üzerine çıkmak istemeyebiliyor. Farklılıkları kabul etmek istemeyebiliyorlar ya da eski alışkanlıklardan vazgeçmek istemeyebiliyorlar. Bu durum beni de etkiliyor, yeni öğrendiğim bazı şeyler uygulamak içimden gelmiyor.” (K13). Öğrenmeye istekli

86

öğrencilere dair bir öğretmen fikirlerini şu şekilde açıklamaktadır: “Öğrenci istekliyse, senin sınırlarını zorluyorsa bu durum öğretmeni olumlu etkiliyor.” Katılımcılarla yapılan görüşmeler genel anlamda incelendiğinde bazı öğretmenlerin öğrencilerine faydalı olabilmek amacıyla kendilerini geliştirmek istedikleri görülmektedir. Öğretmenlerin öğretim sürecinin kalitesini arttırmaya yönelik olarak sürdürdükleri mesleki gelişim faaliyetlerinde öncelikli amaç öğrenciler olduğundan, derse ilgisiz, öğrenme isteği düşük olan öğrenciler öğretmenlerin mesleki gelişimlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedirler.

4.3.3. Öğretmen

4.3.3.1. Motivasyon

Katılımcıların birçoğunun ortak görüşü motivasyonun öğretmen mesleki öğrenmesinin temel faktörlerinden biri olduğu şeklindedir. Öğretmenler motivasyonlarının düşük olduğu durumlarda kendilerinde mesleki gelişimlerini sürdürecek gücü bulamadıklarını belirtmişlerdir. Motivasyonlarını etkileyen pek çok unsuru ifade eden öğretmenler genel olarak; okul müdürü, meslektaşlar, aile, öğrenciler gibi unsurları öne sürmüşlerdir. Konuya ilişkin bir öğretmen şunları ifade etmiştir: “Benim daha önce çalıştığım okul çok iyi değildi. Meslektaşlarla aramızdaki problemler sebebiyle zorluklar yaşamıştım. Ortak noktalarımız yoktu. Farklı bir okula geçtim, buradaki öğrenci profili, veliler, okul idaresi beni olumlu etkileyip motive ediyor.” (K18). Bazı öğretmenler ise çeşitli problemlerle karşılaşsalar da iç motivasyonları sayesinde tüm zorlukların üstesinden gelebildiklerini vurgulamışladır. İç motivasyona ilişkin görüşlerini ifade eden bir öğretmen şöyle demiştir: “Bir insanı mesleki öğrenme sürecinde en çok etkileyen şey bence içsel motivasyon. Birinci sırada ben bunu görüyorum. Bir insanın içsel motivasyonu zayıfsa başka şeylere daha fazla ihtiyaç duyuyor. Mesleki öğrenme yaşam boyu devam eden bir süreç. Kısa süreli eğitimlerde dışsal motivasyon da etkili. Ama hayat boyu sürecek olan bir öğrenmede içsel motivasyon çok önemli.” (K1). Öte yandan mesleki öğrenme ile elde ettiği bilgi ve becerileri kullanabildiğinde motive olduğunu ifade eden bir öğretmen şöyle demiştir: “İsteyerek katıldığım bir eğitimden öğrendiklerimin işime yaradığını görmek beni motive ediyor. Öğrendiklerimi sınıfta uygulamak ve dönüt almak beni öğrenmeye güdülüyor.” (K23). Bir öğretmeni öğrenmeye, kendini geliştirmeye, mesleğinin gereklerini severek ve isteyerek yerine getirmeye yönelten gücün motivasyon olduğu

87

öğretmen görüşleriyle ortaya konulmuştur. Motivasyonu düşük olan bir öğretmenin mesleki gelişim faaliyetlerine katılsa dahi öğrenmeyi gerçekleştiremediği görülmektedir. Bu nedenle motivasyonlarının artırılması amacıyla öğretmenlerin okul müdürü, meslektaşları, aileleri ve öğrencileri tarafından desteklenmesi gerekmektedir.

4.3.3.2. Öğrenme İsteği

Katılımcıların ortak görüşü, öğretmenlerin mesleki gelişimlerini sürdürebilmeleri ve öğrenmeye devam edebilmeleri için istekli olmaları gerektiği şeklindedir. Öğretmenler, mecburi tutulan hizmet içi eğitimlerin mesleki öğrenme süreçlerine katkı sağlamadığını, bu sürecin öğretmenin kendi iç motivasyonu ve isteği ile gerçekleşebileceğini ifade etmişlerdir. Mesleki öğrenme sürecinde en önemli faktörün kişinin kendisi olduğunu belirten bir öğretmen; “Eğer kişiler gelişime açıksa, öğrenmek istiyorsa kendisi burada en önemli faktör. Her eğitimci aynı değil. Kimileri hala 30 yıl önceki bilgileriyle öğretmenlik yapmaya çalışıyor. Gelişime açık değiller. Kişinin gelişime açık olması gerekiyor.” (K1) şeklinde görüşlerini ifade etmiştir. Devletin sağladığı birtakım güvencelerin de öğretmenleri öğrenmeye isteksiz hale getirdiğini ifade eden bir öğretmenin görüşü dikkate değerdir: “Birçok öğretmen için mesleki gelişim bir yük. 657 ye tabi olan öğretmenler bunun rahatlığıyla sahip oldukları yeterliklerle meslek hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Öğretmen oldum, maaşımı da alıyorum, görevimi yerine getiriyorum tarzında düşüncelerle öğretmenler kendilerini mesleki anlamda geliştirmeye zaman ayırmıyorlar.” (K15). Öğretmenlerin öğrenme isteklerine dair bir öğretmen ise şöyle demiştir: “Öğretmenin isteği kesinlikle en önemli faktör. Eğer öğretmen öğrenmek isterse bu süreç ilerler, ama istemezse süreç ilerlemiyor. Mesela bize zorla verilen hizmet içi eğitim kursları var. Öğretmen buna isteyerek katılmadığı zaman mecburen tamamlayalım havasında oluyor ve bir şey öğrenemiyor.” (K17). Öğrenme isteği olmayan bir öğretmenin çeşitli eğitim programlarına katılsa dahi başarılı olabilmesi ve öğrenebilmesi güçtür. Bu nedenle öğretmenlerin mesleki öğrenmenin gerekliliğinin farkında olarak istekli bir şekilde öğrenme faaliyetlerini sürdürmeleri gerekmektedir.

4.3.3.3. Kişisel Faktörler

Kişisel birtakım faktörlerin öğretmen öğrenmesi üzerinde etkili olduğu katılımcılar tarafından dile getirilmiştir. Bu faktörlerin öğretmen mesleki öğrenmesi

88

sürecinde motivasyon düşüklüğüne ve öğrenmeye zaman ayıramama gibi bazı problemlere neden olduğu öğretmenler tarafından ifade edilmiştir. Öğretmenlerin aile içinde yaşadıkları sorunlar öğrenme motivasyonlarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ailevi problemlere ilişkin öğretmenlerden biri kendisini şöyle ifade etmiştir: “Evde moralin bozuk olduğunda okulda mesleğine kendini veremiyorsun. Odaklanamıyorsun. Bu öğrenmemizi de etkiliyor.” (K21). Eşinden yeterli desteği alamayan öğretmenler, bu durumun işlerini zorlaştırdığını ifade etmişlerdir. Öte yandan öğretmenler çocukları nedeniyle de mesleki gelişim faaliyetlerine zaman ayıramadıklarını vurgulamışlardır. Özellikle küçük yaşta çocukları olan öğretmenler için bu durum büyük bir sorun olarak görülmektedir: “Anneyim, çocuğumla ilgilenmem gerekiyor, evime vakit ayırmam gerekiyor. Bu ayırdığım vakit benim mesleki gelişimime ayıracağım süreden çalıyor. Salgın sürecinde mesleki gelişime dair uzaktan eğitimle ya da sosyal medyadan toplantılar düzenleniyor. Çocuk olunca giremiyorum, dinleyemiyorum. Bu da beni olumsuz etkiliyor.” (K31). Ailevi durumlara ilişkin farklı bir görüş ise şöyledir: “Kendi çocuğum okula başladıktan sonra ondan eksiklerimi gördüm. Bu da benim gelişimimde çok faydalı oldu. Çocuğum okula başladıktan sonra benim için çok farklı bir süreç oldu. Çocuklara verdiğim ödeve kadar yansıdı bu.” (K13). Öğretmenlerin aileleriyle ilgili yaşadıkları problemler, çocuklarına karşı sorumlulukları, aile bireylerinden yeterli desteği görememe gibi durumlar sonucunda motivasyonlarını kaybettikleri ve mesleki gelişime ayırdıkları zamanlardan feragat etme durumunda kalabildikleri görülmektedir. Bu durum uzun süreli olduğu taktirde ise öğretmenlerin zamanla mesleki gelişimden uzaklaşmalarına neden olduğu söylenebilmektedir.

4.3.3.4. Ekonomik Kaygılar

Katılımcılar, maddi birtakım kaygıların da öğretmen mesleki öğrenmesini etkilediğini belirtmişlerdir. Öğretmenler ekonomik kaygıların öğrenme süreçlerini sekteye uğratabildiğini vurgulamışladır. Hizmet içi eğitim kurslarını yeterli bulmadığı için farklı eğitim programları arayışında olan bir öğretmen görüşlerini şöyle açıklamıştır: “Mesleki gelişimim için maalesef bakanlığın hazırladığı eğitimleri yeterli ve etkili bulmuyorum. Kendi takip ettiğim çok daha iyi eğitimler var. Fakat ücretli olduklarından bunlardan faydalanabilmek için iyi bir bütçe ayırmak gerekiyor. Örneğin katılmak istediğim bir eğitim vardı. Fakat bulunduğum şehirde gerçekleşmediği için, seyahat etmem ve il dışında kalmam gerekiyordu. Bu da maddiyat gerektiren bir

89

durumdu.” (K1). Aynı hususta bir diğer öğretmen ise fikirlerini şu şekilde ifade etmiştir: “Uzak bir noktadaki seminer ya da kurs için maddi olarak karşılanıyor mu, karşılansa da buna değiyor mu soruları geliyor aklıma. Bu noktalar bence önemli.” (K15). Öğretmen görüşleri sonucunda ekonomik kaygıların öğretmen mesleki öğrenmesi sürecine ket vurabildiği ifade edilebilmektedir. Öğretmenlerin kurslar, eğitim programları, kişisel ve mesleki gelişim kitapları gibi maddi külfeti olan mesleki öğrenme yollarına erişememeleri halinde motivasyonlarının düştüğü yorumu yapılabilmektedir.

4.3.3.5. Mesleki Tükenmişlik

Öğretmenler, tecrübeli öğretmenlerin yaşadıkları mesleki tükenmişlik sebebiyle mesleki gelişimlerini sürdüremediklerini belirtmiş ve bu durumun en fazla öğrencilere zarar verdiğini ifade etmişlerdir. Tükenmişlik nedeniyle gelişimlerini sürdüremeyen öğretmenlerin çağın gerektirdiği becerilere sahip olamadıkları ve eski yöntemler ile derslerini işlemeye devam ettikleri katılımcılar tarafından vurgulanmıştır. Öğretmenlerin tükenmişliğine ilişkin bir görüş şöyledir: “Belli bir yaşın üzerindeki öğretmenlerde mesleki tükenmişlik de olabiliyor. Mesleklerinden yoruldukları için eğitime katılmak istemiyorlar. Bu öğretmenler emekli olduklarında yeni gelen öğretmenler çok daha katılımcı olacaktır bu etkinliklere.” (K20). Bu hususta farklı bir görüş de mevcuttur. Katılımcılar, mesleki gelişimlerini sürdürmeyen öğretmenlerin öğrencilere yetememesi nedeniyle yaşadıkları motivasyon düşüklüğünün, onları adım adım mesleki tükenmişliğe sürüklediğini ifade etmişlerdir. Bu duruma dair katılımcı görüşü ise şöyledir: “Öğretmen öğrencilerinin gerisinde kalırsa bıkkınlık yaşayabilir, kendisini yetersiz görebilir. Bu durum da mesleki tükenmişliğe kadar gidebilir.” (K27). Senelerini öğretmenlik mesleğine adayan öğretmenler, mesleki tükenmişlik nedeniyle gelişimlerini devam ettirme isteğini kendilerinde bulamayabilmektedirler. Ayrıca bazı öğretmenler mesleki gelişimlerine önem vermedikleri için öğrencilere faydalı olamamaktadırlar. Bu durum ise onların mesleklerine olan bağlılıklarını zayıflatmakta ve mesleki tükenmişliğe yol açabilmektedir.

4.3.4. Eğitim Politikaları