• Sonuç bulunamadı

Çocuk kendini güvende hissetmezse müthifl bir tehdit alt›nda oldu¤unu

zanneder, korkar ve bünyesi stres

hormonlar› salg›lar. Annesini

“s›¤›-n›lacak bir liman” olarak gördü¤ü

için annenin varl›¤› çocu¤un

kendisi-ni güvende hissetmesikendisi-ni sa¤lar.

ni zay›flat›yor. Özellikle anneye en çok ihtiyaç duyulan 0-2 yafl aras› dönemde çocuk bak›c›s› ile daha çok zaman geçiri-yor. Bu durumun anne-çocuk aras›ndaki iliflkiyi olumsuz etkilememesi için en bü-yük görev, anneye düflüyor. Çal›flma sa-atlerinin d›fl›ndaki zaman› çocu¤una ay›-rabilen anne bütünlü¤ü sa¤layabiliyor.

Çal›flan bütün annelerin ortak sorunu olan yeterli e¤itim verme konusunda bi-linçli anneler, çocu¤u ile kaliteli zaman geçirerek bu problemi giderebiliyorlar.

Uzmanlar göre geçirilen zaman›n uzun-lu¤undan çok niteli¤i önem tafl›yor. Ev han›mlar›, günlük rutin ifllerini zamana yayarak yap›yorlar ancak çal›flan kad›n zaman›n› daha planl› ve programl› kulla-n›yor. Bu da bir avantaj olarak çal›flan ka-d›nlar›n karfl›s›na ç›k›yor. Çünkü, çal›flan anneler, zaman konusundaki bu hassasi-yeti çocuklar› ile geçirecekleri süre için de gösteriyorlar. Bu bak›mdan, çal›flan anneler ile çocuklar› aras›nda daha kuv-vetli bir ba¤ gelifliyor. Yap›lan araflt›rma-lar, çal›flan annelerin çocuklar›n›n daha az sorunlu, daha bilinçli ve daha payla-fl›mc› oldu¤unu ortaya koyuyor.

Konuyla ilgili olarak Prof.Dr Nev-zat Tarhan’la konufltuk.

Kad›n ifl hayat›na girince, anne-lik duygusunu ihmal mi ediyor?

Üzerinde durul-mas› gereken önemli bir konu bu.

D e ¤ i fl e n yaflam ve tüketim anl a

-y›fl›, ça¤›n getirdi¤i yeni ihtiyaçlar bir yan-dan kad›n›n ekonomik yaflamdaki rolü-nü artt›r›rken di¤er yandan annelik kim-li¤ini daha zorlu bir hale sokuyor. Kad›n-lar›n ifl yaflam› içinde daha etkin yer al-malar› çocuklu kad›nlar için kimi zaman baz› problemleri de beraberinde getiri-yor. Size yap›lan bir araflt›rmadan söz edeyim. Gebeli¤in son aylar›ndan itiba-ren çocu¤un duygusal belle¤inin

oldu-¤unu ve çocu¤un sevilip sevilmedi¤ini, istenip istenmedi¤ini belle¤ine

kaydetti-¤ini gösteriyor. Beynimiz düflünceleri ve bilgileri haf›zam›za kaydetti¤i gibi duygu-lar›m›z› da kaydeder. Çocukluk dönem-lerinde de sevilip sevilmemek, istenip istenmemek çocu¤un beynine sürekli yaz›l›r. Bebekli¤in ilk döneminde anne çocuktan birkaç saat uzaklaflsa, çocuk kendisini sudan ç›km›fl bal›k gibi hisse-der. Çocuk kendini güvende hissetmezse müthifl bir teh-dit alt›nda oldu¤unu zanne-der, korkar ve bünyesi stres

hormonlar› salg›lar. Annesini “s›¤›n›lacak bir liman” olarak gördü¤ü için annenin varl›¤› çocu¤un kendisini güvende his-setmesini sa¤lar. Annenin çocuk okul

ça-¤›na geldikten, çocukta gerçeklik kavra-m› gelifltikten sonra çal›flmaya bafllamas›

çocuk aç›s›ndan çok daha uygundur.

Çal›flan ve yeterince annelik gö-revini yerine getiremeyen ha-n›mlara ne önerirsiniz?

Çal›flan anne çocu¤uyla geçirdi¤i zama-n›n kaliteli olmas›na dikkat etmelidir.

Gerçi kaliteli zaman bütün iliflkiler için tavsiye etti¤imiz bir fley, fakat çal›flan an-neler çocuklar›na pek fazla vakit ay›ra-mad›klar› için onlar aç›s›ndan daha çok önem kazan›yor. Kaliteli zaman geçir-mek, “nitelikli ve sürekli beraberlik”

kurmak fleklinde olur. Birlikte geçirilen süre içinde anne ve çocuk aras›nda ger-çek bir iliflki olmal›d›r. Anne çocu¤unu kucaklamal›, onunla göz temas› kurmal›,

dosya ‹ST‹HDAM

/ Çal›flan Annelerin Kutsal Çilesi

Prof.Dr Nevzat Tarhan

HAZ‹RAN 2004 83

oynamal›, konuflmal›d›r. Çocu¤un anne-sinin kokusunu duymas›n›n kendini gü-vende hissetmesi aç›s›ndan önemli

oldu-¤unu vurgulam›flt›k. E¤er anneler bir sa-at ya da yar›m sasa-atlik bir zaman› çocukla-r›yla birlikte geçireceklerse, o vakti doya doya yaflamay›, çocuklar›n›n anlataca¤›

fleyleri dikkatle dinlemeyi, duygular›n›

paylaflabilmeyi, sevgilerini hissettirmeyi baflarabilmeliler.

Bir psikiyatri uzman› olarak, an-neler için nitelikli zaman geçir-meyi yeterli buluyor musunuz?

Kaliteli zaman› tan›mlarken az önce nite-likli ve sürekli beraberlik demifltik. Ger-çekten de beraberli¤in nitelikli olmas›

tek bafl›na yeterli de¤ildir. Anne çocu¤u-na çok uzun bir süre ay›ramayacak kadar yo¤un olabilir, önemli olan k›sa da olsa bu iliflkiyi sürekli k›lmakt›r. Çocukla göz temas› kurarak, karfl›l›kl› paylafl›m içinde olarak, kayg›lar›n› gidererek, onu rahat-latarak geçirilen zaman ne kadar k›sa ol-sa da çocuk aç›s›ndan çok önemlidir, ona verilecek en büyük hediyelerden bi-ridir. Her gün k›sa da olsa bir zaman di-limini nitelikli ve sürekli bir iliflki içinde geçiren çocuk, annesinin çal›flmas›n› to-lere edebilir.

Yeterli annelik nas›l yap›labilir?

Anne temas›ndan yoksun çocuklar ilgi-siz, so¤uk, istekilgi-siz, geç uyar›lan soluk renkli, mide ba¤›rsak, solunumu bozuk çocuklar olur. Erken yafllardaki anne yoksunlu¤u ileri yafllarda uyum bozuk-lu¤una neden olur. Ülkemizde genelde bu durumun tersi olur. Çocuk anneye ba¤land›¤› gibi anne de çocu¤a ba¤la-n›r. Karfl›l›kl› doyum sa¤layan bir iliflki vard›r. Anne son derece koruyucudur.

Çocu¤un her fleyini kontrol eder, ona inisiyatif vermez. Böyle çocuk en ufak ayr›l›¤› annesini kaybedece¤i korkusu

olarak alg›lar. ‹nsan›n sa¤lam benli¤inin geliflmesinde nitelikli, teke tek ve sü-rekli anne-çocuk iliflkisi kaç›n›lmaz ku-rald›r.

Çal›flan kad›n çocu¤una yeterli e¤itim verebiliyor mu?

Çal›flan anne, zaman› iyi kullan›rsa

çocu-¤una iyi e¤itim verebilir.

Çal›flmayan, evde oturan kad›n-lar, dost sohbetlerinden ve de TV izlemekten çocuklar›na vakit ay›ram›yor. O halde problem ka-d›n›n çal›flmas› m›d›r, çal›flma-mas› m›?

Çal›flmayan ama ilgisi, çabas›,

sorumlulu-¤u az, popüler ilgileri daha çok önemse-yen anneler, çocuklar›n dünyas›na gire-mezler. Önemli olan çocuklarla ayn› me-kanda olmak, de¤il çocu¤un duygu dün-yas›nda bulunabilmektir. Böyle olursa çocuk hayat› ö¤renir. Ulafl›lamayan an-nelerin çocukla ayn› odada olmas›n›n anlam› yok. uygulama olarak ö¤renme çabas›nda ol-mak ilk flartt›r. Bu konuda internet, Tv ve kitaplar yard›ma haz›r. Sürücü kursla-r› gibi anne-baba ve evlilik kurslakursla-r› aç›l-mas›, insanlar›n sertifika alarak evlenme-leri, okullar›n evlilik e¤itimindeki rolünü art›rmak , devletin yapaca¤› görevlerdir.

Çal›flan annelerin çocuklar› daha m› sorunlu?

Çal›flan annelerin de¤il, ilgisiz ve sorum-suz annelerin çocuklar› sorunludur.

dosya ‹ST‹HDAM

/ Çal›flan Annelerin Kutsal Çilesi

Çal›flan Anneler Ne Dedi?

Nesrin Nas/

oldu-¤um için o¤luma karfl› her zaman kendi-mi suçlu hissettim. Gerçi, dünyaya gel-di¤i günden itibaren ona zaman ay›rma-ya çal›flt›m. Ben biraz farkl› bir anney-dim. ‹fle giderken, girdi¤im ortamlarda onu hep yan›mda tafl›d›m. ‹lkokul 3. S›-n›fa gidene kadar da koynumda yat›r-d›m. Onunla geçirdi¤im zaman› doya doya yaflad›¤›m› düflünüyorum ancak içimdeki suçluluk duygusunu bir türlü atam›yorum. Çocu¤uma yeterli e¤itimi verdi¤ime inan›yorum. Çocu¤umla geçi-rece¤im zaman›n uzunlu¤u de¤il, be-nim için o zaman›n kalitesi önemlidir.

Ben bu zaman› iyi de¤erlendirdi¤imi dü-flünüyorum”

Meral Akflener/

‹çiflleri Eski Bakan›: “22 yafl›nda bir o¤lum var. Çal›flan bir anne olarak o yüce duyguyu kaybetmedim ancak ona

yetemedi-¤im için büyük bir suçluluk hissi geliflti bende. Çocu¤uma sevgimi yeteri kadar veremedi¤imi düflündüm her zaman.

Ben, o¤lumu farkl› bir aile ortam›nda yetifltirdim. Eflimin ailesi ile oturdu¤u-muz için o¤lum temel aile e¤itimini ald›.

Bir taraftan çal›flan bir anne olman›n,

di-¤er taraftan çocu¤u özgür yetifltirmenin iste¤i ile kantar›n topunu biraz fazla ka-ç›rd›m. O¤luma afl›r› düflkün bir anne oldum. Bu konuda profesyonel yard›m ald›m.”

dosya ‹ST‹HDAM

‹nsan› Tan›mlayan Yeni S›fat: BAfiARI

Her dönemde insanlar›, “tan›mlayan”,

“de-¤erlendiren”, “sunuma haz›r” hale getiren s›fatlar vard›r. O s›fat bir kifliyi tarif etmek üzere isminin önünde yer almaya

baflland›-¤›nda, ondan beklenenler ile beklenme-yenler hanesi, parentez içi gerçeklikten ç›-karak, ürünü/kifliyi tan›tan bir reklam ç›ng›-l›(slogan de¤il) haline gelir. Mesela Tanzi-mat’tan itibaren Osmanl› toplumunda orta-ya ç›kan birbirinden farkl› haorta-yat anlay›fllar›-n› tasvir etmek üzere verimli iki kelime gi-rer gündelik konuflmalara: Alaturka ve Alaf-ranga. Söyleyenin, söyleyifl tarz›na göre olumlu ya da olumsuz bir tan›mlaman›n öz-nesi olur bu iki kelime. Mesela “Ay çok ala-turka dayan›l›r gibi de¤il” diye bafllayan bir roman cümlesinde, alaturka kahraman›n olumsuz özelliklerini, “görmek” üzere haz›r hale getiriliriz. Ya da “Alafranga bir züppe olarak zaten ondan beklenilen davran›fl-lar...” diye bafllayan cümlede bizi bekleyen negatif tan›mlamalara karfl› seçici alg›m›z devreye girer.

Tanzimat döneminin ikili yap›s›n›, de¤er yarg›lar›, hayat anlay›fl›, siyasi ve dini tavr›n›

tasnif etmekte pek verimli olan alaturka ve alafranga kelimeleri, cumhuriyet döne-minde yerini ayd›n-gerici, ilerici –mürteci s›fatlar›na b›rak›r. Yaln›z bu defa birinciler her durumda olumlu, ikinciler her durum-da olumsuz bir cümlenin tan›mlay›c› s›fat›

olmaktan kurtulamayacaklard›r. “Ayd›n” ve

“ilericiler” ne kadar ›fl›kl› ve saatte kaç km gittiklerini ispat etme yükümlülü¤üne tu-tulmaks›z›n, yollar›na devam ederken;

olumsuz s›fat›n sular›nda yüzmek zorunda b›rak›lan gerici /mürteciler, esas›nda gerici ve mürteci olmad›klar›n› her ad›mda ispat etme cezas›na çarpt›r›lm›fllard›r.

Modernleflmenin ikili öykülerinden sonra, postmodern yap›n›n çok parçal› öyküsün-de teyel ipli¤i olarak öyküsün-devreye girer baflar› s›-fat›. ‹nsanlar art›k baflar›, ya da baflar›s›zl›k-lar›yla konumland›r›lacaklard›r. Herkese her daim bir karne verilecek, baflar›l› olan-lar depoolan-lar›na yeni “baflar›” gaz› doldurmufl olarak yeni uçufllara kanat ç›rparken, bafla-r›s›zlara uzaktan el sallay›p “baflar› öyküle-rine” öykünme kalacakt›r.

Postmodern durumun anti-siyasal duyar-s›zl›¤› yeni bir ikili yap› ortaya ç›kart›r böyle-ce. Baflar›l›lar ve baflar›s›zlar. Her öznenin önüne getirilecek kadar verimli baflar› s›fat›.

Anneler, ö¤retmenler, evlilikler, komfluluk-lar, arkadafll›kkomfluluk-lar, nineler ve dedeler bile

“baflar›” n›n torna tesviyesinden geçer.

Baflar›l› olanlar ve baflar›s›z olanlar vard›r.

Sahnedekiler, görünür olanlar ve dolay›s›y-la “paraya hükmedenler” alk›fldolay›s›y-lar› hak eder:

Çünkü onlar, “baflarm›fl”lard›r. Görünme-yenler, ›fl›ks›z kalanlar, hep ayn› olanlar, kendini günün modas›na uygun olarak,

“yenileyemeyenler”, “baflar›s›z”d›r.

Kamusal alan›n seküler yap›s›ndan yefleren bir kelimedir baflar›. Seküler, çünkü yollar ve yöntemler, gayeler ve hizmetler baflar›-ya dahil de¤il. Baflar›, gelinen yer ile alakal›.

Oraya nas›l geldi¤inin hiçbir önemi yok.

Geldin ya! Geride kaç tane leflin, kaç ma-sumun gözyafl›na sebep oldu¤un önemli de¤il. Sen buradas›n flimdi. Çerçeve içine al›nmal›, her cepheden profilin görünür k›-l›nmal›d›r. Buras›: “Baflar› adas›.”

“Baflar› adas›na” gelindikten sonra yeni bir hikaye girecektir devreye. “Baflar› hikayesi”.

Baflar› hikayelerinin gerçeklerle pek ilgisi yoktur. Baflar› hikayeleri, gelinen yere ve

günün flartlar›na göre düzenlenmifltir çün-kü. Kiflinin anlatt›klar› do¤rudur evet ama do¤rular “baflar› adas›” için yeni bir s›rala-maya tabi tutulmufltur. Hani insan›n kendi-sine mutluyken anlatt›¤› hikaye ile mutsuz iken anlatt›¤› hikaye tamamen baflkad›r ya.

Baflar› hikayesi de öyle. Ayn› olaylar› baflar›-l› bir insan›n hayat hikayesi olarak baflka, baflar›s›z insan›n hayat hikayesi olarak bafl-ka baflbafl-ka dinler, baflbafl-ka baflbafl-ka anlamland›r›r›z Baflar› kelimesi dilimize diyet sak›z olarak yap›flt›¤›nda onu destekleyen bir baflka ke-lime daha girmifltir. Etik. Her fley art›k “etik aç›dan” de¤erlendirilmeye tabi tutulmakta-d›r. Ahlak kelimesi ne kadar gericili¤i, tutu-culu¤u ça¤r›flt›r›yorsa “etik olarak” diye bafl-layan bütün cümleler, “ça¤dafll›¤›n” neo

›fl›klar›ndan nasibini almaktad›r. Ahlaki ola-n› sorgulayanlar ahlakç›d›r. Derhal ötelenir-ler. Ahlakç›l›kla suçlan›rlar. Etik aç›dan por-no y›ld›z›na sahip ç›kanlar ile k›z›n›n porpor-no filmler çevirmesinden utanç duyan baban›n duygular›na sahip ç›kanlar›n kutupsallafl-mas› beklenir. Bofla bir bekleyifltir. Etik aç›-dan herfley konuflulabilir, tart›fl›labilir ama ahlaki aç›dan hiçbirfley “tart›fl›lamaz”.

Etik aç›n›n yükümlülü¤ü yoktur. Öte dün-yada görülecek bir s›nav yoktur. Ahlak ne kadar de¤iflmez ilkelere dayan›rsa, ça¤lara ve toplumlara ra¤men temel ilkeleri de¤ifl-mezse; “etik” o kadar de¤iflkendir. Çünkü ahlak konumunu “dikey” olandan, yani ya-rat›c›dan, etik “yatay” olandan, yani top-lumsal flartlardan al›r. Toptop-lumsal flartlar

¤ifltikçe etik de de¤iflir. Etik de¤iflkendir

de-¤iflken olmas›na ama onu de¤ifltirenler yal-n›z “baflar›l›” olanlar, yani ekonomik gücü elinde bulunduranlard›r.

F a t m a K a r a b › y › k B A R B A R O S O ⁄ L U

Kamusal alan›n seküler yap›s›ndan yefleren bir kelimedir baflar›. Seküler, çünkü yollar ve yöntemler, gaye-ler ve hizmetgaye-ler baflar›ya dahil de¤il. Baflar›, gelinen yer ile alâkal›. Oraya nas›l geldi¤inin hiçbir önemi yok.

Geldin ya! Geride kaç tane leflin, kaç masumun gözyafl›na sebep oldu¤un önemli de¤il. Sen buradas›n flim-di. Çerçeve içine al›nmal›, her cepheden profilin görünür k›l›nmal›d›r. Buras›: “Baflar› adas›.”

HAZ‹RAN 2004 85

röportaj G‹R‹fi‹MC‹