• Sonuç bulunamadı

verilen cevaplar 0,1 ve 2 (birinci soru 0,0,1,2) olarak puanlanmaktadır. 9. ve 13. sorular alınan en yüksek puanla değerlendirilmektedirler. 1, 5, 6, 7, 15, 16, 18, 19, 21, 22, 23 ve 24. maddeler ters puanlanmaktadır. Ölçeğin puan aralığı 0 ile 48 puan arasında değişmektedir. Ölçekten alınan puan arttıkça duygusal-davranışsal sorunlar da artmaktadır. Ölçeğin madde geçerliğinde ölçek duygusal-davranışsal sorunu olan ve olmayan iki grup çocuğa uygulanmış, ardından bağımsız t-testi ile sonuçlar analiz edilmiş ve tüm maddelerin ayırt edici olduğu bulunmuştur. Psikologların değerlendirmelerine göre iki madde (7.

ve 22.) dışındaki tüm maddelerin ayırım yapabildiği görülmüştür. Ölçüt geçerliği için psikolog değerlendirmelerine bakıldığında problem grup için %50, problem olmayan grup için ise %87 oranında uyuşum olduğu bulunmuştur.

Yapı geçerliğini belirlemek üzere yapılan faktör analizi sonucunda toplam varyansın %40.4’ünü açıklayan ve ‘davranım’, ‘sosyal’ ve ‘duygusal’ olarak adlandırılan üç faktör elde edilmiştir.

Ölçeğin iç tutarlık Cronbach alfa katsayısı .82, Spearman-Brown split-half katsayısı .88 olarak bulunmuştur. 2-3 haftalık aralıkla yapılan test tekrar test güvenirliği .72 olarak bulunmuştur. Gözlemciler arası güvenirlik .67 olarak bulunmuştur (Kapçı, 1999).

6. Aile Çocuk İlişkileri-Anne Formu (Parental Acceptance Rejection

davrandığında onu küçümseyerek azarlarım). İhmalkarlık-ilgisizlik boyutu ebeveynin çocuğa karşı ilgisiz, kayıtsız olma durumunu (çocuğum sanki orada yokmuş gibi davranırım), ayrışmamış reddetme boyutu ise ret davranışlarının ortada olmamasına karşın çocuğun kendisini sevilmeyen, istenmeyen veya reddedilmiş gibi hissetmesine neden olabilecek tutumları (çocuğumu gerçekten sevip sevmediğimden şüphe ediyorum) ölçmektedir. Ölçek ‘hemen hemen her zaman doğru’, ’bazen doğru’, ‘nadiren doğru’, ‘hiçbir zaman doğru değil’ seçenekleri olan 4’ten 1’e doğru puanlanan dört dereceli likert tipi bir ölçektir. Sıcaklık-şefkat boyutu 1, 5, 8, 12, 15, 18, 20, 24, 27, 30, 31, 34, 38, 41, 45, 48, 51, 53, 54 ve 56. maddeleri; saldırganlık-düşmanlık boyutu 2, 6, 9, 13, 16, 19, 21, 25, 28, 32, 35, 39, 42, 43, 46 ve 49. maddeleri; ihmalkarlık-ilgisizlik boyutu 3, 7, 10, 14, 17, 22, 26, 29, 33, 36, 40 ve 47. maddeleri;

ayrışmamış reddetme boyutu ise 4, 11, 23, 37, 44, 50, 52 ve 55. maddeleri içermektedir. Bu maddelerden 1, 5, 7, 8, 12, 14, 15, 18, 20, 24, 26, 27, 31, 33, 34, 38, 40, 41, 45, 47, 48, 51, 53, 54 ve 56. maddeler ters kodlanmaktadırlar.

Alt ölçeklerin Cronbach alfa katsayıları ilgi-şefkat alt boyutunda .85, saldırganlık-düşmanlık alt boyutunda .80, ihmalkarlık-ilgisizlik alt boyutunda .74 ve ayrışmamış reddetme boyutunda .67 olarak bulunmuştur. Çocuk ve yetişkin formlarına olan benzerliği nedeniyle anne formunun geçerliği yeterli olarak kabul edilmiştir.

Form ilk kez 1988 yılında Polat ve Sunar tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir (akt. Anjel, 1993). Daha sonra Anjel ve Erkman (1993) tarafından geri çeviri işlemleri yapılmıştır. Dil eşdeğerli farklı dillerdeki formlar arasında anlamlı farklılık bulunmadığı gösterilmiştir. Madde toplam ve madde alt test korelasyon analizinde bazı maddeler düşük korelasyon (p<.20) göstermiştir. Ölçeği daha sağlıklı kılmak amacıyla bir pilot çalışma yapılmış ve üç farklı eğitim düzeyinden seçilen 139 anne ölçeği cevaplamışlardır. Tüm grup için alt test toplam korelasyonları .63 ve .-89 arasında; Cronbach alfa değerleri toplam .90 olarak bulunmuştur. 18, 21 ve 55. maddeler, her eğitim grubunda, alt testleri ve toplam puanla düşük korelasyon göstermişlerdir. 52. maddenin ise bu örneklem grubu için ayırt edici özelliğe sahip olmadığı gözlenmiştir. Bu nedenle bu dört madde ölçekten çıkarılmıştır. 32. ve 45. maddeler ise en yüksek korelasyonları gösterdikleri alt testlere dahil edilmişlerdir. Bu işlemin

ardından ölçeğin alt test toplam ve Cronbach alfa korelasyonları yükselmiştir.

Aile-çocuk ilişkileri-Türkçe formunun geçerliğine Aile Ortamı Ölçeği, Sürekli Kaygı Ölçeği ve Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumu Ölçekleri ile bakılmıştır. Bu ölçekler üç eğitim düzeyinden toplam 229 anne tarafından yanıtlanmıştır. Test tekrar test güvenirliği için aile-çocuk ilişkileri ölçeği 48 anneye iki üç hafta aralıkla iki kez verilmiştir. Yapılan faktör analizinde 50 maddenin reddetme faktöründe kümelendiği saptanmıştır. Ölçeğin test tekrar test korelasyonu düşük (toplam .46) bulunmuştur. Formun iç tutarlığı ve bütünlüğü Cronbach alfa ve Pearson çarpım korelasyonları ile araştırılmıştır.

Tüm ölçek için Cronbach alfa değeri .90 olarak bulunmuştur. Alt-testlerle toplam puan arasındaki korelasyonlar .75 ile .86 arasında değişmektedir.

Madde toplam korelasyonları ise .16 ile .59 arasında değişmektedir.

Alt testlerden alınan puanlar toplanıp toplam reddetme (total rejection) puanına ulaşılmaktadır. Toplam puan ne kadar yüksekse annenin çocuğunu reddetme oranı da o kadar yüksek demektir.

İşlem

Araştırma için uygulamalara başlamadan önce uygulamanın yapılacağı okulun yöneticilerinden uygulama için izin alınmıştır. Yöneticilerden alınan iznin ardından bu kez de çocuklarının araştırmaya katılmalarında bir sakınca olmadığına dair anne babalardan yazılı ve sözlü onam alınmıştır. Anne babalardan onam alındıktan sonra sosyometri çalışması için çocukların fotoğrafları çekilmiş ve her bir grup için o gruptaki çocukların fotoğraflarından oluşan bir poster hazırlanmıştır. Okul içerisinde gürültüden uzak ve çocuklarla yalnız kalınabilecek bir oda seçilmiştir. Çocuklar bu odaya tek tek çağırılmış ve kısa bir sohbetin ardından sosyometrik değerlendirme yapılmıştır. Çocuklarla yapılan uygulamalar devam ederken ebeveynlere de Erken Gelişim Evreleri Ölçeği, Mizaç Ölçeği ve Aile Çocuk İlişkileri-Anne Formu gönderilmiş ve bu formları doldurmaları istenmiştir. Öğretmenlerden de Okul Öncesi Davranış Ölçeğini doldurmaları istenmiştir.

Verilerin Analizi

Araştırma sonucunda elde edilen veriler Adımsal Çoklu Regresyon Analizi (Stepwise multiple regression) ile değerlendirilmiştir. Regresyon Analizi, iki veya daha fazla değişken arasında varolan ilişkiyi matematiksel bir eşitlikle açıklamaya çalışmaktadır. Değişkenlerin sayısına göre Regresyon Analizleri değişebilmektedir. Bu araştırmada bir bağımlı değişken ve ikiden fazla bağımsız değişken bulunduğu için Çoklu Regresyon Analizi yöntemi seçilmiştir. Adımsal Çoklu Regresyon yönteminin seçilmesinin nedeni ise araştırma kapsamında ele alınan değişkenlerin önem sırasının bilenmemesidir. Veriler SPSS paket programı kullanılarak girilmiş ve analiz edilmiştir.

Araştırmaya katılan çocuk ve ailelerin demografik özellikleri, Çocukları İçin Kısa Mizaç Ölçeği, Erken Gelişim Evreleri Ölçeği, Okul Öncesi Davranış Ölçeği, Aile Çocuk İlişkileri Anne Formu ve çocukların sınıf bazında aldıkları sosyometri puanları veri tabanına girilmiş, sosyometri puanları z puanına dönüştürülmüş ve ters puanlanacak maddelerin ters kodlama işlemleri yapılarak alt ölçekler oluşturulmuştur.

Alt ölçekleri oluşturma ve ters kodlama işlemlerinin ardından analize en uygun yöntem olan Adımsal Regresyon Analizi yöntemi seçilerek veriler analiz edilmiş ve çocukların aldıkları sosyometri puanlarını yordayan değişkenler belirlenmiştir. Ardından t-testi ve tek yönlü varyans analizi ile cinsiyet, yaş ve gelir düzeyi arasındaki farka bakılmıştır.

BULGULAR ve YORUMLAR

Bu bölümde verilerin analizi sonucunda elde edilen bulgular sırasıyla sunulmakta ve yorumlanmaktadır. Tablo-5’te örneklemi oluşturan çocukların sosyometri puanlarının ve her bir alt ölçekten aldıkları puanların ortalama ve standart sapmalarının cinsiyete göre dağılımı ve t-testi sonuçları verilmiştir.

Araştırmaya katılan çocuklardan yalnızca üçü gelişimsel gecikme tanısı aldığı için bu çocuklardan elde edilen veriler değerlendirilmemiştir. Sonuç olarak bu araştırmanın analizleri normal gelişim özellikleri gösteren çocuklardan elde edilen veriler üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Tablo-4 Her Bir Alt Ölçek Puanının Cinsiyete Göre T-Testi Sonuçları

Cinsiyet N X S sd t p Sosyometri Kız

Erkek 75 ,40 ,87 156 4,98 ,000***

83 -,31 ,83 Mizaçsıc Kız

Erkek 75 21,68 3,77 156 -,81 ,420 83 22,18 3,99

Mizaçseb Kız

Erkek 75 23,67 6,79 156 3,22 ,002**

83 20,43 5,74 Mizaçrit Kız

Erkek

75 22,23 4,23 156 1,35 ,178 83 23,10 3,85

Mizaçtep Kız

Erkek 75 35,27 7,23 156 -,33 ,744 83 35,65 7,49

Egeil Kız

Erkek 75 70,87 7,94 156 1,31 ,193 83 68,97 9,99

Egekm Kız Erkek

75 54,00 7,31 156 ,97 ,332 83 52,71 9,12

Egeim Kız

Erkek 75 54,13 7,73 156 3,72 ,000***

83 47,53 13,51 Egepc Kız

Erkek 75 53,13 6,46 156 2,30 ,023*

83 50,06 9,80 Egeks Kız

Erkek

75 57,07 4,73 156 4,07 ,000***

83 53,49 6,13 Odö Kız

Erkek 75 9,29 4,15 156 -3,16 ,002**

83 11,75 5,45 Pihmal Kız

Erkek 75 14,47 3,15 156 -2,67 ,790 83 14,59 2,69

Payrış Kız

Erkek 75 11,35 2,39 156 -2,29 ,023*

83 12,43 3,43 Psaldır Kız

Erkek 75 22,29 5,30 156 -1,97 ,051 83 24,06 5,91

Psıcak Kız Erkek

75 25,60 4,53 156 ,33 ,746 83 25,38 3,75

*p<0.05

**p<0.01

***p<0.001

Mizaçsıc=mizaç sıcakkanlılık, mizaçseb=mizaç sebatkarlık, mizaçrit=mizaç ritmiklik, mizaçtep=mizaç tepkisellik, egeil= ege iletişim, egekm= ege kaba motor, egeim= ege ince motor, egepc= ege problem çözme, egeks=ege kişisel sosyal, odö=okul öncesi davranış ölçeği, pihmal=parq ihmalkarlık, payrış=parq ayrışmamış reddetme, psaldır=parq saldırganlık, psıcak=parq sıcaklık.

Tablo-4’te de görüldüğü üzere kız ve erkek çocukların sosyometri puanları, mizaç sebatkarlık, ege iletişim, ege ince motor, ege problem çözme, ege kişisel sosyal, okul öncesi davranış ölçeği ve aile çocuk ilişkileri anne formu ayrışmamış reddetme alt boyutu puanları arasında anlamlı düzeyde bir farklılık olduğu saptanmıştır.

Sosyal kabulün cinsiyete göre farklılaşabileceğini gördüğümüz bu araştırma bulguları ile alan yazındaki bazı araştırmaların benzer sonuçlar gösterdiği gözlenmiştir. Benenson (1990)’un yapmış olduğu bir araştırmada sosyal ilişkilerin cinsiyete göre farklılaşabileceği sonucuna varılmıştır. Bu bulgu Eder ve Hallınan (1978)’ın araştırma bulgularıyla da örtüşmektedir.

Benzer bir biçimde Wood v.d. (2002) de sosyal kabulün cinsiyete göre farklılık gösterebileceğini, erkek çocukların kız çocuklarına göre sosyal retlerinin daha fazla olabileceğini bulmuşlardır. Fakat sosyal kabulün cinsiyete göre farkına bakılan bir diğer araştırmada sosyal reddin cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermediği saptanmıştır (Dodge v.d., 2003). Oysa bu araştırma sonucunda sosyal kabulün cinsiyete göre farklılaşabileceği sonucuna varılmıştır. Bu durumda alan yazında sosyal kabulün cinsiyete göre farklılaşabileceği yönünde birbiriyle çelişen araştırmalar bulunduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeni olarak da, her araştırmanın farklı örneklem grubunun olduğunu ve bundan ötürü de farklı sonuçlar çıkabileceğini söyleyebiliriz.

Yapılan t-testi analizi sonucunda mizaç ölçeğinin sebatkarlık alt boyutu ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık olduğu bulunmuştur. Altan (2006)’ın çalışmasında da benzer bir sonuçla karşılaşmaktayız. Bu çalışmada kız ve erkek çocukların mizaç puanlarının sebatkarlık alt boyutunda farklılaştığını görmekteyiz. Altan’ın çalışmasına göre kız çocuklar erkek çocuklara oranla daha fazla sebatkar davranışlar göstermekte, fakat bu durum mizacın diğer alt boyutları için geçerli olmamakta, diğer boyutlarda cinsiyet farkına rastlanılmamaktadır. Altan’ın çalışması ile bu çalışmanın benzer sonuçlar göstermesi her iki çalışma örnekleminin de aynı kültürden seçilmiş olması olabilir. Yurt dışında yapılan bir çok çalışmada mizaç özelliklerinin cinsiyete göre farklılaşabileceği sonucuna varılmıştır. Martin, Wisenbaker ve Baker (1997) yapmış oldukları bir araştırmada erkek çocukların aktivite düzeyinin daha yüksek olduğu ve bu çocukların adaptasyon düzeylerinin de daha düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Bir başka araştırmada ise kız çocuklarının mizaç özellikleri bakımından daha uysal, daha az hareketli çocukları kendilerine arkadaş olarak seçtikleri, erkek çocukların ise kendilerine arkadaş olarak daha hareketli çocukları seçtikleri saptanmıştır.

Ayrıca arkadaş seçiminde mizaç özelliklerinin ve cinsiyetin kız çocukları için erkek çocuklarına göre daha önemli görülen bir özellik olduğu da saptanmıştır (Gleason v.d, 2005). Sonuç olarak mizacın cinsiyete göre farklılık gösterebileceği alan yazındaki bulgularla da desteklenmektedir.

Araştırma bulgularından bir diğeri ise gelişim düzeyinin cinsiyete göre farklılık gösterebileceğidir. Gelişimin ince motor, problem çözme ve kişisel sosyal alt boyutlarının cinsiyete göre farklılaşabildiği saptanmıştır. Alan yazında motor becerilerin cinsiyete göre farklılaşabileceğini gösteren bir çok araştırma bulunmaktadır (Thomas ve Thomas, 1988; Daigle, 2003). Alan yazındaki araştırma bulguları ile bu araştırmadan elde edilen bulgular benzerlik göstermektedir. Problem çözme ve kişisel sosyal beceriler sosyal becerilerin alt boyutu olarak düşünülebilmektedir. Dowrick (1986)’e göre sosyal beceri belli bir ortamda toplumsal olarak kabul görecek ve hem kişinin kendisi hem de karşısındaki için yararlı olabilecek şekilde davranabilme becerisidir (akt. Kozanoğlu, 2006). Sosyal beceriler, iyi ilişkiler kurabilme, başkalarının haklarına ve duygularına saygı, gruba katılabilme, alayla baş edebilme, problem çözme, bir konuşmayı başlatma, sürdürme ve sonlandırma düzeyindeki becerileri kapsamaktadır (Spence, 1995). Kişisel sosyal gelişim ise insanın bulunduğu hal ve durumundan kendisinin en yüksek potansiyelini ortaya çıkarması olarak tanımlanabilir. Bir diğer deyişle bireyin kişisel ve sosyal yönden kendisini geliştirmesidir. Bu gelişim de sosyal becerilere sahip olmakla olabileceği düşünülebilir. Bu durumda kişisel sosyal gelişim ile sosyal becerilerin ortak yanlarının olduğunu ve benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Bu benzerlikten yola çıkarak kişisel sosyal gelişim sosyal beceriler bağlamında değerlendirilecektir.

Alan yazında sosyal beceriler ile ilgili birçok araştırma bulunmaktadır (Ladd, Price, Hart, 1988; Choi, Kim, 2003; Henricsson, Rydell, 2006). Bu araştırma bulgularına göre kişisel sosyal gelişim ve problem çözme becerisi cinsiyete göre anlamlı bir farklılık göstermektedir. Crombie (1988) de yapmış olduğu bir araştırmada sosyal becerilerin cinsiyete göre farklılık gösterebileceğini saptamıştır. Benzer bir şekilde Akalın (2005) da yapmış olduğu bir çalışmada sosyal becerilere göre cinsiyet farkının olup olmadığına

bakmış ve sosyal becerilerin cinsiyet açısından anlamlı derecede farklılaştığını saptamıştır. Seven (2006)’in çalışmasına göre ise çocukların sosyal becerilerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı sonucuna varılmıştır. Buna benzer olarak Keane ve Calkins (2004) de yapmış oldukları bir araştırmada sosyal beceriler ile cinsiyet arasında anlamlı bir fark olmadığını saptamışlardır. Alan yazındaki araştırmalarda da görüldüğü üzere sosyal beceriye göre cinsiyet farkının olup olmaması değişkenlik göstermektedir. Bu araştırmadan elde edilen bulgu ile kimi araştırma bulgusu benzerlik gösterirken kimisi de farklılık göstermektedir. Bunun nedeni olarak araştırmalardaki örneklem gruplarının, kültürel yapının, sosyo-ekonomik düzeyin ve yaşın farklılık göstermesi düşünülebilir.

Yapılan t-testi analizi sonuçlarına göre duygusal davranışsal sorunların da cinsiyete göre farklılık gösterdiği saptanmıştır. Dodge v.d (2003) yapmış oldukları bir araştırmada saldırgan davranışların cinsiyete göre farklılaşabileceğini, erkek çocukların kız çocuklarına oranla daha fazla saldırgan davranışlar sergileyebileceklerini saptamışlardır. Benzer bir şekilde Walker (2004) da erkek çocukların kız çocuklarına oranla daha fazla saldırgan davranışlar gösterebileceklerini saptamıştır. Davranışsal bozukluklarda cinsiyet farkına bakılan bir diğer araştırmada da (Wood v.d., 2002) cinsiyet farkının anlamlı bir farklılık gösterdiği, erkek çocukların daha fazla davranış problemi gösterdiği sonucuna varılmıştır. Schmidt v.d. (2002) de saldırganlık ve kaygının cinsiyete göre farklılık gösterebileceğini saptamışlardır. Bu araştırmacılar erkek çocukları daha saldırgan ve daha fazla içe dönük olduklarını değerlendirmişlerdir. Henricsson ve Rydell (2004), erkek çocukların kız çocuklarına oranla daha fazla dışa yönelim sorunu, kız çocukların ise daha fazla içe yönelim sorunu yaşadıklarını belirtmişlerdir.

Sonuç olarak bu araştırmadan duygusal davranışsal sorunlar ile ilgili elde edilen bulgunun alan yazındaki araştırmalarla örtüştüğünü görmekteyiz.

Araştırmada anne çocuk ilişkileri ayrışmamış reddetme boyutunun da cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuştur. Altan (2006)’ın çalışmasına göre ise annelerin güç kullanma davranışları ile cinsiyet arasında herhangi bir farka rastlanılmamıştır. Szewczyk-Sokolowsky v.d. ise

(2005) yapmış oldukları bir araştırmada bağlanma puanının cinsiyete göre anlamlı derecede farklılaştığını saptamışlardır. Araştırma sonucunda kız çocukların erkek çocuklara oranla bağlanma puanlarının daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Cohn (1990) da yapmış olduğu bir araştırmada erkek çocuklarında bağlanma ile popüler olma, davranış problemleri ve sosyal beceriler arasında daha anlamlı bir fark olduğunu bulmuştur. DeMulder, Denham, Schmidt ve Mitchell (2000) yapmış oldukları bir araştırmada erkek çocuklarında kızlara oranla ailedeki stres, anne-çocuk bağlanması ve okul öncesinde yaşanan zorluklar ile arasındaki ilişkinin daha güçlü olduğunu saptamışlardır. Okul öncesi dönemde ebeveyn kabul reddi ve sosyal ilişkilerle ilgili pek fazla araştırma bulunmamaktadır. Bu nedenle cinsiyet farkına yönelik bu bulguyu destekleyebilecek pek fazla araştırma bulunmamaktadır.

Her bir alt ölçek puanını yaşa göre dağılımı Tek Yönlü Varyanz Analizi (one way anova) ile yapılmıştır. Yaş dilimlerine göre betimsel istatistik sonuçları ve alt ölçek puanlarının yaşa göre dağılımını gösteren tek yönlü varyans analizi sonuçları Tablo-5 ve Tablo-6’da verilmiştir.

Tablo-5 Alt Ölçeklere Göre Yaş Farkını Gösteren Betimsel İstatistik Sonuçları

N X SS Standart Hata

Sosyometri 42-48 49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 25 26 157

,05 ,15 , 01 ,05 -,05 ,03

,99 ,96 ,97 1,17 ,79 ,97

,21 ,21 ,13 ,19 ,15 ,08 Mizaçsıc 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

22,00 21,28 21,44 22,11 23,15 21,94

2,77 3,05 4,24 3,83 4,60 3,89

,58 ,66 ,59 ,65 ,90 ,31 Mizaçseb 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

22,08 25,05 21,04 21,17 23,11 22,19

7,03 7,72 5,11 6,65 6,95 6,51

1,47 1,68 ,71 1,12 1,36 ,52

Mizaçrit 42-48 49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

22,48 22,86 22,65 22,28 23,35 22,69

4,42 3,44 3,74 4,44 4,49 4,06

,92 ,75 ,52 ,75 ,88 ,32 Mizaçtep 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

35,04 34,00 34,31 36,46 38,23 35,50

7,23 7,68 7,78 5,83 7,78 7,36

1,51 1,68 1,08 ,98 1,53 ,59 Egeil 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

64,78 69,05 67,11 75,14 73,46 69,87

10,60 4,07 10,31 5,21 7,84 9,13

2,21 ,89 1,43 ,88 1,54 ,73 Egekm 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

51,09 55,00 52,88 54,57 53,46 53,37

8,39 7,42 9,36 7,61 7,58 8,30

1,75 1,62 1,30 1,29 1,49 ,66 Egeim 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

43,48 48,33 51,63 55,14 51,35 50,73

15,91 11,76 11,15 6,47 10,63 11,60

3,32 2,57 1,54 1,09 2,08 ,92 Egepc 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

47,39 50,71 50,38 54,71 54,04 51,56

10,21 8,26 9,38 5,93 6,17 8,51

2,13 1,80 1,30 1,00 1,21 ,68 Egeks 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

51,96 52,86 55,67 57,43 56,35 55,25

6,17 6,81 5,86 4,26 4,14 5,74

1,29 1,49 ,81 ,72 ,81 ,46 Odö 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

9,96 8,71 11,33 11,14 10,50 10,60

4,57 3,93 5,26 5,29 5,24 5,03

,95 ,86 ,73 ,90 1,03 ,40 Pihmal 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

14,00 14,14 14,44 14,40 15,65 14,53

2,84 1,93 2,65 2,73 4,08 2,92

,59 ,42 ,37 ,46 ,80 ,23 Payrış 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

11,70 11,71 11,90 11,94 12,19 11,90

3,30 3,10 3,12 2,73 3,12 3,02

,69 ,68 ,43 ,46 ,61 ,24

Psaldır 42-48 49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

23,35 24,14 23,33 21,97 23,77 23,21

5,65 6,46 6,18 4,95 5,13 5,69

1,18 1,41 ,86 ,84 1,00 ,45 Psıcak 42-48

49-54 55-60 61-66 67-72 Toplam

23 21 52 35 26 157

24,43 25,24 24,96 25,88 26,85 25,44

3,12 4,08 3,43 3,69 6,05 4,10

,65 ,89 ,48 ,62 1,19 ,33

Mizaçsıc=mizaç sıcakkanlılık, mizaçseb=mizaç sebatkarlık, mizaçrit=mizaç ritmiklik, mizaçtep=mizaç tepkisellik, egeil= ege iletişim, egekm= ege kaba motor, egeim= ege ince motor, egepc= ege problem çözme, egeks=ege kişisel sosyal, odö=okul öncesi davranış ölçeği, pihmal=parq ihmalkarlık, payrış=parq ayrışmamış reddetme, psaldır=parq saldırganlık, psıcak=parq sıcaklık.

Tablo-6 Her Bir Alt Ölçek Puanının Yaşa Göre Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) Sonuçları

Kareler Toplamı sd Kareler

Ortlaması F p

Sosyometri Gruplar arası Gruplar içi Toplam

,548 146,047 146,595

4 152 156

,137 ,961

,143 ,966

Mizaçsıc Gruplar arası Gruplar içi Toplam

61,323 2304,040 2365,363

4 152 156

15,331

15,158 1,011 ,403

Mizaçseb Gruplar arası Gruplar içi Toplam

298,043 6322,327 6620,369

4 152 156

74,511 41,594

1,791 ,133

Mizaçrit Gruplar arası Gruplar içi Toplam

18,600 2555,107 2573,707

4 152 156

4,650

16,810 ,277 ,893

Mizaçtep Gruplar arası Gruplar içi Toplam

351,914 8093,335 8445,248

4 152 156

87,978 53,246

1,652 ,164

Egeil Gruplar arası Gruplar içi Toplam

2312,532 10684,920 12997,452

4 152 156

578,133

70,296 8,224 ,000***

Egekm Gruplar arası Gruplar içi Toplam

238,661 10522,167 10760,828

4 152 156

59,665 69,225

,862 ,488

Egeim Gruplar arası Gruplar içi Toplam

2064,131 18926,634 20990,764

4 152 156

516,033

124,517 4,144 ,003**

Egepc Gruplar arası Gruplar içi Toplam

994,499 10298,176 11292,675

4 152 156

248,625 67,751

3,670 ,007**

Egeks Gruplar arası Gruplar içi Toplam

576,383 4563,426 5139,809

4 152 156

144,096

30,023 4,800 ,001***

Odö Gruplar arası Gruplar içi Toplam

122,249 3821,470 3943,720

4 152 156

30,562 25,141

1,216 ,307

Pihmal Gruplar arası Gruplar içi Toplam

43,438 1283,683 1327,121

4 152 156

10,860

8,445 1,286 ,278

Payrış Gruplar arası Grupla içi Toplam

3,968 1425,599 1429,567

4 152 156

,992 9,379

,106 ,980

Psaldır Gruplar arası Gruplar içi Toplam

81,246 4978,818 5060,064

4 152 156

20,311

32,755 ,620 ,649

Psıcak Gruplar arası Gruplar içi Toplam

94,363 2528,312 2622,675

4 152 156

23,591 16,634

1,418 ,231

*p<0.05

**p<0.01

***p<0.001

Mizaçsıc=mizaç sıcakkanlılık, mizaçseb=mizaç sebatkarlık, mizaçrit=mizaç ritmiklik, mizaçtep=mizaç tepkisellik, egeil= ege iletişim, egekm= ege kaba motor, egeim= ege ince motor, egepc= ege problem çözme, egeks=ege kişisel sosyal, odö=okul öncesi davranış ölçeği, pihmal=parq ihmalkarlık, payrış=parq ayrışmamış reddetme, psaldır=parq saldırganlık, psıcak=parq sıcaklık.

Yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda gelişim alt boyutlarından iletişim, ince motor, problem çözme ve kişisel sosyal gelişim ile yaş arasında anlamlı bir farklılık olduğu gözlenmiştir. Gelişim düzeyinin incelendiği bir araştırmada (Thomas ve Thomas, 1988), ergenlikten önce fiziksel gelişimde yaşa göre bir fark olmadığı, fakat ergenlikten sonra bu farkın anlamlı düzeyde olduğu saptanmıştır. Bir başka deyişle fiziksel gelişimin yaşla birlikte farklılık gösterebileceği saptanmıştır. Alan yazında bu yönde bir bulguya rastlanılırken yapılan bu araştırmada kaba motor gelişimin yaş ile anlamlı derecede bir farka sahip olmadığı bulunmuştur. Bunun sebebi olarak örnekleme alınan çocukların demografik özelliklere göre farklılaştığını söyleyebiliriz. Zira bu araştırma okul öncesi çocukları ile yapılmış, oysa Thomas ve Thomas’ın araştırması 12-20 yaş arasındaki çocuklarla yapılmıştır. Rubin ve Krasnor (1992)‘a göre problem çözme becerisi ve kişisel sosyal gelişim yaş ilerledikçe artmaktadır. İlerleyen yaşla birlikte kişide bu becerileri de bir gelişim göstermektedir. Guerra ve Slaby (1989) yapmış

oldukları bir araştırmada ikinci ve üçüncü sınıftaki çocuklar ile beşinci ve altıncı sınıftaki çocuklar arasında problem çözme becerilerinin farklılaşmadığını saptamışlardır. Benzer bir şekilde Cowan, Drinkard ve MacGovin (1984) de aynı saptamayı yapmışlardır. Araştırma bulgusuna göre yaş ile duygusal davranışsal sorunlar arasında anlamlı bir fark görülmemiştir.

Oysa Walker (2005)’ın yapmış olduğu bir araştırmaya göre 4-5 yaşlarındaki erkek çocukların 3-4 yaşlarındaki erkek çocuklara kıyasla saldırgan ve rahatsız edici davranışları daha fazla sergiledikleri, fakat utangaç ve içe kapanma davranışlarını daha az gösterdiklerini saptanmıştır. Görüldüğü üzere alan yazında bu konuda birbiriyle çelişen bulgulara rastlamaktayız. Her araştırmanın farklı sonuçlar verebilmesinin nedeni olarak örneklemler arası farkları ve kültür farkını gösterebiliriz.

Her bir alt ölçeğin gelir düzeyine göre farkına tek yönlü varyans analizi ile bakılmıştır. Gelir düzeyleri alt, orta ve üst olarak üç grupta incelenmiştir.

Araştırmanın yapıldığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gelir düzeyinin sınıflandırıldığı bir kaynağa rastlanılmamıştır. Dolayısıyla araştırmacı bu ayırımı kendine göre yapmıştır.

Tablo-7 Her Bir Alt Ölçek Puanının Gelir Düzeyine Göre Betimsel İstatistik Sonuçları

N X SS Standart Hata

Sosyometri Alt Orta Üst Toplam

13 70 59 142

,10 ,09 -,06 ,02

1,13 ,86 1,07 ,97

,31 ,10 ,14 ,08 Mizaçsıc Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

23,46 21,93 21,34 21,82

4,89 3,66 3,47 3,73

1,36 ,44 ,45 ,31 Mizaçseb Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

22,23 22,31 21,91 22,14

8,00 6,10 6,38 6,36

2,22 ,73 ,83 ,53 Mizaçrit Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

21,46 22,91 22,51 22,61

4,31 4,04 4,05 4,06

1,20 ,48 ,53 ,34 Mizaçtep Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

37,46 34,73 35,22 35,18

10,25 7,07 6,92 7,33

2,84 ,84 ,90 ,61

Egeil Alt Orta Üst Toplam

13 70 59 142

73,31 68,71 71,02 70,00

9,71 9,62 8,34 9,15

2,69 1,15 1,09 ,77 Egekm Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

49,61 54,00 53,64 53,45

10,09 7,73 8,80 8,47

2,80 ,93 1,14 ,71 Egeim Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

51,92 49,93 51,27 50,67

9,90 11,96 12,05 11,78

2,75 1,43 1,57 ,99 Egepc Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

48,08 51,00 52,88 51,51

10,51 8,66 7,38 8,40

2,92 1,03 ,96 ,71 Egeks Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

53,46 54,78 55,93 55,14

7,47 5,67 5,45 5,77

2,07 ,68 ,71 ,48 Odö Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

9,61 10,04 11,71 10,70

5,44 5,00 4,79 4,98

1,51 ,60 ,62 ,42 Pihmal Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

14,70 14,77 14,49 14,65

2,32 3,48 2,47 2,99

,64 ,41 ,32 25 Payrış Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

11,77 11,88 12,22 12,01

4,34 3,10 2,53 3,00

1,20 ,37 ,33 ,25 Psaldır Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

21,92 22,45 24,37 23,20

6,84 5,60 5,43 5,70

1,89 ,67 ,70 ,47 Psıcak Alt

Orta Üst Toplam

13 70 59 142

27,31 26,14 24,80 25,69

5,22 4,54 3,28 4,18

1,45 ,54 ,43 ,35

Mizaçsıc=mizaç sıcakkanlılık, mizaçseb=mizaç sebatkarlık, mizaçrit=mizaç ritmiklik, mizaçtep=mizaç tepkisellik, egeil= ege iletişim, egekm= ege kaba motor, egeim= ege ince motor, egepc= ege problem çözme, egeks=ege kişisel sosyal, odö=okul öncesi davranış ölçeği, pihmal=parq ihmalkarlık, payrış=parq ayrışmamış reddetme, psaldır=parq saldırganlık, psıcak=parq sıcaklık.

Tablo-8 Her Bir Alt Ölçeğin Gelir Düzeyine Göre Tek Yönlü Varyans Analizi Sonuçları

Kareler Toplamı

sd Kareler Ortalaması

F p Sosyometri Gruplar arası

Gruplar içi Toplam

,732 1913,094 1962,599

2 139 141

,366

,958 ,382 ,683

Mizaçsıc Gruplar arası Gruplar içi Toplam

49,505 1913,094 1962,599

2 139 141

24,752

13,763 1,798 ,169

Mizaçseb Gruplar arası Gruplar içi Toplam

5,213 5693,970 5699,183

2 139 141

2,607

40,964 ,064 ,938

Mizaçrit Gruplar arası Gruplar içi Toplam

24,235 2301,642 2325,697

2 139 141

12,117

16,557 ,732 ,483

Mizaçtep Gruplar arası Gruplar içi Toplam

82,030 7493,209 7575,239

2 139 141

41,015

53,907 ,761 ,469

Egeil Gruplar arası Gruplar içi Toplam

245,963 11554,038 11800,000

2 139 141

122,981

83,123 1,480 ,231

Egekm Gruplar arası Gruplar içi Toplam

214,553 9894,602 10109,155

2 139 141

107,276

71,185 1,507 ,225

Egeim Gruplar arası Gruplar içi Toplam

80,217 19481,227 19561,444

2 139 141

40,108

140,153 ,286 ,752

Egepc Gruplar arası Gruplar içi Toplam

282,379 9667,093 9949,472

2 139 141

141,190

69,547 2,030 ,135

Egeks Gruplar arası Gruplar içi Toplam

82,438 4614,745 4697,183

2 139 141

41,219

33,200 1,242 ,292

Odö Gruplar arası Gruplar içi Toplam

105,929 3396,050 3501,979

2 139 141

52,964

24,432 2,168 ,118

Pihmal Gruplar arası Gruplar içi Toplam

2,537 1255,858 1258,394

2 139 141

1,268

9,035 ,140 ,869

Payrış Gruplar arası Gruplar içi Toplam

4,443 1265,529 1269,972

2 139 141

2,221

9,105 ,244 ,784

Psaldır Gruplar arası Gruplar içi Toplam

140,986 4442,091 4583,077

2 139 141

70,493

31,957 2,206 ,114

Psıcak Gruplar arası Gruplar içi Toplam

95,466 2372,900 2468,366

2 139 141

47,733

17,072 2,796 ,064

Mizaçsıc=mizaç sıcakkanlılık, mizaçseb=mizaç sebatkarlık, mizaçrit=mizaç ritmiklik, mizaçtep=mizaç tepkisellik, egeil= ege iletişim, egekm= ege kaba motor, egeim= ege ince motor, egepc= ege problem çözme, egeks=ege kişisel sosyal, odö=okul öncesi davranış ölçeği, pihmal=parq ihmalkarlık, payrış=parq ayrışmamış reddetme, psaldır=parq saldırganlık, psıcak=parq sıcaklık.

Yapılan tek yönlü varyans analizi sonucunda alt ölçekler ile sosyo-ekonomik durum arasında anlamlı bir farkın olmadığı saptanmıştır. Altan (2006), yapmış olduğu araştırmasında mizacın sebatkarlık altı boyutu ile sosyo-ekonomik düzeyin anlamlı derecede farklılaştığını gözlemiştir. Sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan ailelerin çocuklarının diğerlerine oranla daha fazla sebatkar davranışlar gösterdikleri saptanmıştır. Alan yazında sosyal kabul, mizaç, gelişim düzeyi, duygusal davranışsal sorunlar ve annenin çocuğunu kabul düzeyine sosyo-ekonomik açıdan bakan araştırmalara pek fazla rastlanılmamıştır. Dolayısıyla araştırma bulgularını destekleyebilecek araştırmalara da ulaşılamamıştır.

Yapılan analizde sosyometri puanı ile mizaç, gelişim düzeyi, duygusal davranışsal sorunlar ve anne çocuk ilişkileri arasındaki ilişkiye Pearson momentler korelasyon analizi ile bakılmıştır. Korelasyon analizi sonucunda sosyal kabul ile duygusal davranışsal sorunlar, kaba motor gelişim ve kişisel sosyal gelişim arasında anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur.

Tablo-9 Her bir alt ölçeğin sosyal kabul ve birbiri ile olan ilişkisi

Sos. K. P.ihm. P. ar. P.sal. P.sıc. Odö Egeil. Egekm Egeim Egepc. Egeks. Mizsıc. Mizseb. Mizrit. Miztep.

Sos.K. 1.000

P.ihm. ,027

,366 1,000

P.ar. -,103 ,097 ,388

,000*** 1,000

P.sal. -,077 ,166

,436 ,000***

,743

,000*** 1,000

P.sıc. ,044 ,289 ,452

,000*** ,190 ,008* ,062

,219 1,000

Odö -,299 ,000*** ,204

,005** ,226 ,002** ,105

,092 ,025

,376 1,000

Egeil. ,011 ,447 -,030

,351 -,021 ,396 -,073

,178 ,026 ,371 -,014

,429 1,000

Egekm ,144

,034* ,030 ,351 ,053

,252 ,098 ,108 -,047

,278 -,032 ,343 ,294

,000*** 1,000

Egeim ,088 ,135 ,023

,388 ,036 ,326 -,030

,352 -,066 ,204 -,028

,364 ,342 ,000*** ,305

,000*** 1,000

Egepc. ,126 ,055 ,095

,114 -,002 ,490 -,002

,489 -,078 ,164 -,034

,332 ,390 ,000*** ,390

,000*** ,357

,000*** 1,000

Egeks ,182 ,011*

-,035 ,328

-,079 ,161

-,111 ,080

-,052 ,257

-,017 ,415

,386 ,000***

,302 ,000***

,446 ,000***

,408

,000*** 1,000

Mizsıc. ,033 ,337 ,032

,345 -,011 ,444 -,012

,440 ,326 ,000*** -,093

,121 ,055 ,243 -,021

,395 -,022 ,393 -,099

,105 ,074

,176 1,000

Mizseb. -,086 ,139

,035 ,329

,037 ,319

,091 ,126

,110 ,082

,115 ,074

,056 ,240

,028 ,362

-,081 ,155

-,132 ,047*

-,122 ,061

,112

,079 1,000 Mizrit. -,034

,336 ,044 ,291 -,024

,383 -,025 ,377 ,043

,293 -,063 ,212 ,083

,147 -,020 ,401 ,080

,157 -,051 ,259 ,159

,022* ,187 ,009* ,144

,034* 1,000 Miztep. ,092

,123 -,134 ,045*

-,262 ,000***

-,205 ,005**

,071 ,184

-,075 ,172

,115 ,074

,058 ,232

-,036 ,323

,083 ,149

-,002 ,490

,208 ,004**

,161 ,021*

,065 ,205 1,000

*p<0.05 **p<0.005

***p<0.001

Araştırma sonucunda akran kabulü ile duygusal davranışsal sorunlar arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu bulgu alan yazınla ve regresyon analizi sonucuyla örtüşen bir bulgudur. Kişisel-sosyal beceriler ile akran kabulü arasında da ,011 düzeyinde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Bu bulgu da alan yazın ve regresyon analizi sonuçları ile örtüşmektedir. Son olarak kaba motor gelişim ile sosyal kabul arasında anlamlı derecede bir ilişki olduğu saptanmıştır (,034). Ancak kaba motor beceriler sosyal kabulü yordayacak kadar anlamlı bulunmamıştır. Alan yazında yapılan araştırmalarda da fiziksel beceriler ile akran kabulü arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Weiss ve Duncan (1992) yapmış oldukları bir araştırmada kaba motor beceri düzeyleri yüksek olan çocukların akran kabullerinin de daha

yüksek olduğunu, bu çocukların akranları ile olan ilişkilerinde daha iyi olduklarını saptamışlardır. Bedensel gelişimlerinde herhangi bir problemi olmayan çocuklar arkadaşları ile özgürce koşup oynayabilmektedirler.

Arkadaşlarıyla oynamalarında bir engel olmadığı için sosyal becerileri de gelişebilmekte ve akran kabulleri artabilmektedir. Korelasyon katsayısına göre değişkenlerin sosyal kabul ile ve birbirleriyle olan anlamlılık düzeyleri Tablo-9’da verilmiştir.

Araştırma bulgularına göre sosyal kabul ile mizaç, gelişim düzeyinin iletişim, ince motor, problem çözme alt boyutları ve anne çocuk ilişkileri alt boyutları arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanılmamıştır. Oysa alan yazında bu değişkenlerin sosyal kabulü yordadığı yönünde birçok araştırma bulunmaktadır. Moon (2001)’a göre sosyal ilişkilerdeki problemlerin çocuğun mizacıyla güçlü bir bağlantısı bulunmaktadır. Yapılan bazı araştırmalarda sosyal kabul görmeyen çocukların popüler çocuklara oranla zor mizaç özelliklerine sahip oldukları saptanmıştır (Walker, Berthelsen ve Irving, 2001).

Benzer bir şekilde Fabes, Hanish, Martin ve Eisenberg (2002) de zor mizaç özelliklerine sahip çocukların olumsuz duygularının onların sosyal ilişkilerini etkileyebileceğini savunmaktadırlar. Yapılan bu araştırmada yukarıdaki bulgularla örtüşmeyen sonuçlar çıkmasının bir nedeni Türk kültüründe duygusal davranışsal sorunların mizaç özelliklerinden daha önemli olması olabilir.

Sosyal kabul ile gelişimin iletişim, ince motor ve problem çözme alt boyutları arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanılmamıştır. Problem çözme alt boyutunda ise anlamlı bir ilişki çıkmamasının sebebi kültürel farklar olabilmektedir. Chen ve Rubin (1992) yapmış oldukları bir araştırmada Çin örneklemine alınan çocukların Kanada örneklemindeki çocuklara göre birbirlerine karşı daha az sosyal kabul gösterdiklerini ve sosyal becerilerinde Çinli çocukların Kanadalı çocuklara göre daha zayıf olduklarını saptanmışlardır.

Araştırmanın son bulgusu ise anne çocuk arasındaki ilişkinin sosyal kabul ile anlamlı bir ilişkisinin görülmemesidir. Yapılan bu araştırmada anne ile olan ilişkilerin sosyal kabul veya retle bir ilişkisinin bulunmaması yine alan

yazınla uyuşmayan bir bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Scramella ve Leve (2004)’e göre erken çocuklukta olumlu ebeveyn çocuk ilişkileri çocukların çocukluk dönemlerindeki sosyal ilişkilerini ve davranışlarını olumlu şekilde etkilemektedir. Yine Emerson ve Cowan (2004)’ın yapmış oldukları araştırmaya göre ebeveynle çocuk arasındaki bağlanmanın niteliğinin sosyal kabulü etkileyebileceği sonucuna varılmıştır. Rohner ve Rohner (1980)’e göre de ebeveyn reddi yaşayan çocuklar insan ilişkilerinde saldırgan olabilmektedirler. Bu durum da dolaylı yoldan akran ilişkilerini etkileyebilmektedir. Oysa yapılan bu araştırmada anne-çocuk ilişkisi ile sosyal kabul arasında anlamlı bir ilişkiye rastlanılmamıştır. Bu sonucun bir nedeni Aile Çocuk İlişkileri-Anne Formunun ortalamasının düşük olması olabilir. Anjel (1993)’in yapmış olduğu çalışmada Aile Çocuk İlişkileri-Anne Formunu ortalama değerleri daha yüksek bulunmuştur. Bu araştırmada ise daha düşük bulunmuştur. Bu yüzden bu ölçeğin sosyal kabulü yordamadığını söyleyebiliriz.

Okul öncesi dönem çocuklarının sosyal kabulünü yordayan değişkenlerin incelendiği bu araştırmada, sosyal kabulü etkileyen etmenlerin duygusal davranışsal sorunlar ve kişisel sosyal gelişim olduğu sonucuna varılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişki incelendiğinde ise sosyal kabul ile duygusal davranışsal sorunlar, kişisel sosyal gelişim ve kaba motor gelişim arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Mizaç, gelişimin iletişim, ince motor ve problem çözme alt boyutları ile anne ile çocuk arasındaki ilişkinin sosyal kabulü yordamadığı görülmüştür.

Aile Çocuk İlişkileri Ölçeği Anne Formunun alt boyutlarından olan ayrışmamış reddetme ile ihmalkarlık; saldırganlıkla ihmalkarlık; saldırganlıkla ayrışmamış reddetme; sıcaklıkla ihmalkarlık ve sıcaklıkla ayrışmamış reddetme alt boyutları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrışmamış reddetme ile ihmalkarlık alt boyutları arasında bir ilişki bulunması aslında beklendik yönde bir bulgudur. Ayrışmamış reddetme alt boyutunda ret davranışlarının ortada olmamasına karşın çocuğun kendisini sevilmeyen, istenmeyen veya reddedilmiş gibi hissetmesini sağlayan davranışlar ölçülmektedir. Çocuk eğer ihmal ediliyorsa ayrışmamış reddetme

boyutundaki gibi kendisini sevilmeyen, istenilmeyen veya reddedilmiş hissedebilmektedir. Saldırganlıkla ihmalkarlık boyutları arasında da anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuçta çocuğuna saldırgan davranan bir anne ihmalkar da olabilmektedir. Saldırganlık ile ayrışmamış reddetme boyutları arasında da anlamlı bir ilişkiye rastlanmıştır. Saldırgan davranışlar ayrışmamış reddetmedeki davranışlarla paralellik gösterebilmektedir.

Sıcaklıkla ihmalkarlık ve ayrışmamış reddetme arasında da anlamlı bir ilişkiye rastlanılmıştır.

Korelasyon analizi sonucunda duygusal davranışsal sorunlar ile Aile Çocuk İlişkileri Ölçeği Anne Formunun ihmalkarlık ve ayrışmamış reddetme boyutları arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür. Bu bulgu da beklendik yönde bir bulgudur. Sonuçta annesi tarafından ihmal ve ret yaşayan bir çocuğun davranışlarında bir takım problemlere rastlanılabilmektedir. Scaramella ve Leve (2004) erken çocuklukta yaşanan ebeveyn-çocuk ilişkisinin ileride çocukların davranışlarını da olumlu yönde etkileyebileceğini belirtmişlerdir.

Yine bazı araştırmacılara göre anne-çocuk arasındaki bağlanmanın şekli çocuklarda duygusal davranışsal sorunlara neden olabilmektedir (Schmidt v.d, 2002; Wood v.d., 2004).

Erken Gelişim Evreleri Ölçeği alt boyutlarından kaba motor beceriler ile iletişim; ince motor beceriler ile iletişim ve kaba motor beceriler; problem çözme becerileri ile iletişim, ince motor ve kaba motor beceriler arasında anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür. Motor becerilerin birbirleriyle anlamlı bir ilişkisinin olması beklendik yönde bir bulgudur. Sonuçta bu beceriler birbirlerinin tamamlayıcısı olma özelliğini taşımaktadırlar.

Son olarak da mizaç alt boyutlarından sıcakkanlılık ile anne tutumu alt boyutlarından sıcaklık arasında; sebatkarlık alt boyutu ile gelişim düzeyi problem çözme alt boyutu arasında; ritmiklik ile gelişim düzeyi kişisel sosyal beceriler, sıcaklık, sebatkarlık arasında; tepkisellik ile anne tutumu alt boyutlarında ihmalkarlık, ayrışmamış reddetme ve saldırganlık arasında anlamlı bir ilişki görülmüştür. Çocuğun sıcakkanlı mizaç özelliği ile annesinin ona gösterdiği sıcak davranışlar arasında anlamlı bir ilişkinin bulunması mizaç özelliklerinin davranışlardan da etkilenebileceği olasılığını