• Sonuç bulunamadı

Çocuk edebiyatını besleyen ana kaynaklar, sözlü gelenekten gelen masal, fabl, efsane gibi anonim eserler, çocuklar için uyarlanan dünya edebiyatı eserleri ve çocuklar için yazılan eserler olmak üzere üçe ayrılır70. Aşağıda bu kaynaklardan

beslenen ve bizim de çeşitli kaynaklardan yararlanarak derlediğimiz çocuk edebiyatının türlerine yer vereceğiz71.

Yaptığımız tarama sonucunda tekerleme ve şiir kitapları, alfabe kitapları, sayı kitapları, kavram kitapları, yazısız kitaplar, okumaya başlama kitapları, resimli öykü

66 Kıbrıs, s. 29. 67 Nas, s. 78.

68 Oğuzkan, Edebiyat, s. 378. 69 Demiray, Ruh, s. 257.

70 Berrin Kasapoğlu, “Türkiye’de Çocuk Edebiyatı Gerçeği ve Eğitimdeki Yeri”, Edebiyat, Edebiyat

Öğretimi ve Deyişbilim Yazıları Cilt II, Pegem A Yayıncılık, Ankara, Mayıs 2006, s. 430.

71 Söz konusu türler yerli ve yabancı kaynakları taramamız sonucunda derlenmiştir. Bu kaynaklar

kitapları, masallar, fabllar, destanlar, efsaneler, hikâye ve romanlar, biyografiler, bilmeceler, anı yazıları, gezi yazıları, drama, doğa ve fen olaylarını anlatan kitaplar, ansiklopedik yayınlar, tiyatro eserleri, maniler, ninniler, çocuk oyunları, piyesler ve çizgi romanlar çocuk eserlerinin türleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlara ek olarak süreli yayınlar olan çocuklara yönelik gazete ve dergiler de bulunmaktadır.

Zinzade Akıncı yukarıdaki türlere daha genel bir sınıflandırma yaparak çocuk kitaplarını biçimsel olarak düz yazı, şiir ve tiyatro olmak üzere üçe ayırmaktadır. İçerik açısından ise macera, bilim kurgu, kriminal, fantastik, gerçekçi, dönem- tarihsel, siyasi, çevreci, halk kültürüne dönük ve yaş dönümsel eserler şeklinde bir sınıflandırma yapmaktadır72. Tezimizin araştırma konusu olan The Wonderful Wizard of Oz adlı eser ise bu sınıflandırmada fantastik eserler kategorisine girmektedir. Gangi de bu esere fantastik ve bilim-kurgu kronolojisinde yer vermiştir73. Russell’ın sınıflandırmasına göre ise The Wonderful Wizard of Oz tıpkı Alice’s Adventures in Wonderland ya da Peter Pan gibi fantastik eserlerin bir alt kategorisi olan tılsımlı seyahatler ve alternatif dünyalar kategorisine girmektedir. Bu kitaplarda geçen tılsımlı seyahatler gerçek dünyada başlamakta ve ana karakter bir olayla büyülü dünyaya gitmektedir. Bu yolculuğun bir amacı olmasına rağmen, o büyülü dünyada yaşanan sıra dışı olaylar bu amacı gölgede bırakmaktadır. Bu büyülü dünyada minyatür karakterler yer alabilmektedir74. Söz konusu eserimizdeki Munchkinler

buna bir örnektir.

Türün özelliklerine geçmeden önce fantastik edebiyatın ne olduğunu tanımlamak yerinde olacaktır. Fantastiğin edebi alandaki tanımı “18. yüzyıldan başlayarak Fransa’da gelişen bir edebi tür”75 şeklindedir. En geniş anlamıyla ise fantezi imkânsızın öyküsüdür denebilir. Neydim de “bir edebiyat metninin fantastik olabilmesi için gerçeküstü bir düzlemde geçmesi gerekir”76 diyerek öncelikli olarak

72 Silvia Zinzade Akıncı. “Eğitbilimsel Açıdan Çocuk ve Gençlik Romanlarının Yeri ve Önemi”, III.

Dil, Yazın ve Deyişbilim Sempozyumu Bildirileri, Anadolu Üniversitesi, Birlik Ofset, Eskişehir,

2003, s. 611.

73 Jane M. Gangi, Encountering Children’s Literature an Arts Approach, Pearson Education,

Inc., Boston,2004, s. 233.

74 David L. Russell, Literature for Children, Pearson Education, Inc., Boston, 2005, s. 200. 75 Türk Dil Kurumu, s. 679.

bu yazının imkânsız, yani düşsel boyutuna değinmektedir. Egoff’un tanımına göre ise fantastik öykü herhangi bir tabiat kanununun bilinçli olarak kullanılmamasıyla sürekli bir hazzın canlı tutulduğu öyküdür. Bu doğrultuda hikaye bizi başka dünyalara, başka zamanlara ve başka bir boyuta götürür ya da doğaüstü olayları dünyamıza entegre eder77. İşte fantezinin hayali ve eğlenceli olan bu yönüyle çocuğun dünyasında çok özel bir yeri vardır. Eğlenceli ve macera yüklü olması nedeniyle sürükleyici olan fantastik edebiyat metinleri çocukla kolayca iletişim kurarlar. Bilindiği üzere günümüz çocukları iletişim çağının çocuklarıdır ancak sanal dünyada yaşamaları sonucu bir yalnızlık ve yabancılık sorunu yaşamaktadırlar. Sorunlarına çözüm arayan bu çocuklar bunu fantastik metinlerde bulabilmektedirler78. Çünkü bu eserlerde çocukların ve gençlerin benliklerini bulma ve bağımsızlaşma sorunlarına değinilmektedir. Bu sayede çocuklar bu kitaplarda kendilerini bulmakta ve kahramanlar çocuklara sorunlarıyla baş etmede yol göstermektedirler. Yani fantezi çocuğun dünyasında toyluğundan ve bilgisizliğinden kaynaklanan büyük bir boşluğu doldurur79. Dilidüzgün’ün ifadesiyle “Fantastik yazın, çocuğun gerçeklerden kopmasını değil gerçeklerle yüzleşmesini kolaylaştıran, korkularını yenmesini öğreten bir işleve sahiptir”80. Diğer bir deyişle fantastik edebiyatın amacı bizi gerçekdışı bir dünyada tutmak değil, gerçek dünyaya ve kendimize daha yeni bir bakış açısı ile bakabilmemizi sağlamaktır. Görüldüğü üzere bir paradoks olmasına rağmen iyi bir fantezi çoğu zaman gerçekle ilgilidir.

Çocukların dünyasında bu denli önem taşıyan fantastik metinleri diğer türlerden ayıran çeşitli özellikler bulunmaktadır. Todorov’a göre fantastik türün oluşması üç koşula bağlıdır: İlk olarak, metin okuyucuya karakterlerin oluşturduğu dünyayı bizim dünyamız gibi düşündürmeli ve anlatılan olayların açıklamalarının doğal olaylar mı yoksa sıra dışı olaylar mı olduğu konusunda okuyucuyu tereddüte düşürmelidir. İkinci koşul ise bunu okuyucu yerine bir karakterin yaşamasıdır. Çünkü okuyucu da karakterle özdeşim kurabilmektedir. Üçüncüsü de okuyucunun

77Sheila A. Egoff, Worlds Within: Children's Fantasy from the Middle Ages to Today, American

Library Association, Chicago, 1988, ss. 1, 17.

78 Neydim, Edebiyat, ss. 28, 174.

79 Bruno Bettelheim, The Uses of Enchantment The Meaning and Importance of Fairy Tales,

Vintage Books, New York, 1989, s. 61.

80 Selahattin Dilidüzgün, Çağdaş Çocuk Yazını: Yazın Eğitimine Atılan İlk Adım, Yapı Kredi

metne karşı belli bir yaklaşım sergilemesi ve kinayeli ve şiirsel bir anlatıma karşı olmasıdır. Bu koşullardan ilki ve sonuncusu türü oluşturmakla birlikte, ikinci koşulun gerçekleşmesi zorunlu değildir81. Baum’un inceleyeceğimiz eserinde oluşturduğu fantastik diyar bizim dünyamıza benzemekle birlikte, içerdiği sıradışı ayrıntılarla dünyamızdan farklılaşmaktadır. Doğal bir olay gibi görünen hortumla başkahraman kendini bu farklı dünyada bulur. Eser bu özelliğiyle Todorov’un fantastik türün oluşmasında gerekli gördüğü ilk koşulu taşımaktadır. Üçüncü koşulu ise okuyucudan ziyade eser taşımaktadır. Şöyle ki Baum mecazi bir anlatım yerine, yalın bir anlatımı tercih etmiş ve olay örgüsüne önem vermiştir.

Fantezinin bir özelliği de fantastik öğeler barındırmasıdır. Bu kimi zaman konuşan bir hayvan ya da ağaç, kimi zaman da kahramana yardımcı olan bir tabiat olayı olabilir82. Fantastik öğeler esere çeşitli şekillerde katkıda bulunur. Okuyucu üzerinde korku ya da merak gibi bir etki uyandırmak bunlardan ilkidir. Bir diğeri ise bu fantastik öğeler sayesinde metnin daha karmaşık hale getirilebilmesidir. Sonuncusu da, fantastik dünyanın betimlenmesi için bu öğelerin olması gerekliliğidir83. Tezimizin konusu olan eserde de okurlar fantastik karakterlerle özdeşleşerek onların yaşadığı korkuları yaşamakta ve merakla olayların nasıl neticeleneceğini beklemektedirler. Ayrıca Baum Oz diyarını betimlerken sürekli fantastik öğelere yer vermektedir. Zaten bu ülkede yaşayanlar da başlı başına fantastiktir.

Sembolik bir anlatıma sahip olması ve abartılan öğelerin doğaüstü sonuçlar doğurması da bir metni fantastik yapan unsurlar arasında yer alır84. Baum’un eserinde bir tabiat olayı olan hortum abartılmış ve yeryüzü kanunlarından farklı bir şekilde sonuçlanmıştır. Eserimizden bu unsurla ilgili diğer bir örnek de Dorothy’nin bir kova su ile kötü cadıyı öldürmesidir. Bu doğaüstü olayların yanı sıra Baum’un

81 Tzvetan Todorov, The Fantastic A Structural Approach To A Literary Genre, Translated from

the French by Richard Howard, Cornell University Press, Ithaca, New York, 1975, s. 33.

82 Bettelheim, s. 11. 83 Todorov, s. 92. 84 y.a.g.e, s. 77.

kitabında birçok sembol vardır ve bunlar yıllar boyu farklı alanlardaki araştırmalara85 konu olmuştur.

Türün özelliklerine değindikten sonra masallarla fantastik eserlerin ilişkisini açıklayacağız. Bilindiği üzere mitler, efsaneler ve halk masalları fantastik türün temelini oluşturur. Çocuklara yönelik fantastik hikâye türünün gelişiminde ise 19. yüzyıl Alman edebiyatının etkisi belirgindir86. Bir başka deyişle Almanya’da Grimm kardeşlerin derlediği masalların çocuklara yönelik fantastik türün gelişiminde etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bu gelişim aşaması nedeniyle fantastik türün masallarla benzerlikleri bulunsa da, bu eserler Gangi’nin belirttiği gibi kurgu, karakter ve biçim açısından daha karmaşıktır. Ayrıca fantastik yapıtlar masallardan daha uzundur87. Masallar, mitolojik öyküler, destanlar ve fabllar da fantastik öğeler içeren türlerdendir. Ancak fantastik eserlerde bütün bu türlerden farklı olarak, öykünün, romanın kurgusunu belirleyen farklı bir oluşum söz konusudur. Dilizdüzgün masalların sadece düşsel bir dünyada geliştiğine ancak yukarıda da değindiğimiz gibi fantastik türlerde sürekli bir gerçek-düş çatışması, hesaplaşması olduğunu vurgulamaktadır. “Fantastik olarak ortaya konan olaylar, nesnel dünyanın içinde yer alan onun farklı bir boyutu gibidir”88 sözleriyle de Dilidüzgün gerçek ve hayali dünyanın ilişkisine dikkat çekmektedir. Masallarda ise yer ve zaman belli değildir ve gerçekle bir bağlantı yoktur. Fantastik eserlerin masallardan farklı olan diğer bir özelliği de tümünün yazarı belli olmasıdır.

Fantastik türün gelişiminde etkili olan masalları dikkate aldığımızda türün tarihini çok eskilere dayandırmak mümkündür. Ancak tezimizde daha çok modern fantezi sayılan eserlere değinilecektir. Yani Guliver’in Gezileri ya da Alice Harikalar Diyarında gibi eserlerden başlayan fantastik edebiyatın Batı’daki ve ülkemizdeki gelişimi ana hatlarıyla aşağıdaki bölümde ele alınacaktır.

85 Bu araştırmalar için bkz. Neil Earle, The Wonderful Wizard of Oz in American Popular Culture:

Uneasy in Eden, E. Mellen Press, Lewiston, 1993.

86 Klingberg, s.108. 87 Gangi, ss. 33, 230.

2.4. BATI’DA ve TÜRKİYE’DE ÇOCUK EDEBİYATININ GELİŞİMİ ve