• Sonuç bulunamadı

Evliya Çelebî Seyahatnamesi’nde Misis

I. BÖLÜM

1.2. Sözlü Kültür Ortamında Derleme Yapılan Yer ve Kişiler Hakkında Bilgi

1.2.5. Evliya Çelebî Seyahatnamesi’nde Misis

Ünlü gezgin Adana seyahati sırasında Misis’e de uğramış; hatta eserinde burada anlatılan Şahmaran efsanesine değinmiştir. Tarsus seyahatinde Danyal Peygamber’den söz etse de Tarsus’ta anlatılan Şahmaran efsanesine değinmemiş olması dikkat çekicidir. Evliya Çelebi, Misis’ten bahsederken bugünkü Yılan Kale’den Şahmaran Kalesi adıyla söz etmekte burada boynuzlu ve ensesi tüylü yılanların görülüdüğünün rivayet edildiğini aktarmaktadır. Evliya Çelebi, Misis Kalesi’nin özelliklerini şu şekilde dile getirmiştir:

“İlk yapıcısı Rum Takyanus’tur ki büyük bir şehir idi. Sonra Ebu Cafer el-Mansur yapıp Frenk harap etti. Adana toprağında vergilerden muaf Köprülü Mehmed Paşa evkafıdır. 150 akçe kadılıktır ve nahiyesi (---) köydür. Adaletle senede 1.500 guruş hâsıl olur sadaka kazalarıdır. Eski zamana büyük şehir ve eski kale imiş. Hâlâ 3 binden fazla çuka tezgâhları ve nice bin yapı kalıntıları harap yatar. Nice yüz yıl bu hâl üzere yatıp köprü başında ancak bir küçük han var idi. Sonra Sultan IV. Mehmed Han Köprülü Mehmed Paşa’ya emredip köprünün karşı tarafında kale gibi bir han inşa etmiştir ki 120 ocaktır. Daha önce yapılmış olan köhne hanı da ona katınca büyük bir misafirhane olmuştur.

Bu kale içinde vezirlere mahsus pek çok odalar ve haremhaneler yapılmıştır. Ve bir yüksek kubbeli güzel bir cami inşa olunmuştur. O kadar geniş değildir ve bir alçak minaresi var. Keykavus mutfağında gelen giden yoluculara birer ekmek, birer tas baba çorbası ve birer şema sadaka olunur. İster zengin, ister yoksul, ister Müslüman ve isterse gayrimüslim olsun, nimeti boldur.

Bir hoş küçük hamamı, muaf ve müsellem 300 kulu, dizdarı ve mütevellisi vardır. Her gelip giden tüccar ve hacılara yüz yiğit koşup hangi tarafa gitmek isterlerse varacakları yere ulaştırırlar. Yanlarından bir an ayrılmayıp dönüşte yolcu ve hacılardan selâmet kâğıtları alıp Misis ağasına mektupları gösterirler. Hâlâ kanunları budur. Daha önce bu yoldan 40-50 atlının selâmetle geçmesi imkânsızdı. Hamd olsun büyük hayrat oldu. İnşallah kıyamete kadar devam eder.

65

Bu handa taşra varoş yeni yapı 380 toprak örtülü hanelerdir. Köprüden hana girecek tarafta 20 kârgir dükkân vardır ve bekçilerdir ki iki yönlü kâr ederler. Gelen gidenden bu demir kapı dibindeki kulede bâc alırlar. Hana girince yük yıkmadan hazır kahvaltı gelir. Cuma gecesi ise pilâv zerde ve yahni gelir. Ama arpa kendi malları ile hancılardan alınır.

Daha önce köprü de nice yıllar harap olup bütün insanlar geçmede zorluk çekerlerdi. Bu da o sırada yeniden tamir edildi. Köprünün ortasında sol tarafta bir beyaz mermer üzere tarihi budur:

Harâbe kalmış idi çûn Halîlâ söyle tarihin Cihan cisrin bile Sultan Mehmed eyledi ta’mir. Sene 1072

Köprü başındaki hanın kapısı üzere yazılan tarihi budur: Cenâb-ı Hazret-i Sultan Mehmed Gazi-i mansûr

Reh-i Beytü’l-harâm üzre yapup bir hane-i emme Su’âl edince tarihin aceb nutk eyledi Nutkî Dedi Sultan Mehmed Han yapdı cây ola emme Sene 1072

Ve han içinde paşaların mihmân-hane köşkünün kapısı üzre tarihi budur: Çün Cihan cisriyle hân tamirine emr eyledi

Hazret-i Sultân Mehmed Han şeh-i zıll-ı Hudâ

Hâtife ettim su’âl itmâmının tarihini Dedi a’la cây-ı zîbâ-tarh köşk-i pür-safâ.

66 Sene 1072

Bu köprünün karşı Adana tarafında daha önce Bektaşî tekkesi var idi. Gelen geçenler şeyhlerinden şikâyetçi olunca dersiamı ve talebeleri ile bir medrese olmuştur. Yine bu tarafta eski yapı değirmenler var.

Bu nehir ta Elbistan Sahrası’ndan ve Maraş dağlarından toplanıp bu Misis’ten aşağı Yaman Kalesi dibinde denize karışır. Bazı zaman bu nehir Adana Nehri ile ikisi coşup bütün ovaları su basıp denize karışırlar. Bazı tarihçiler Adana Nehri’ne Seyhun-ı Rum ve bu Misis Nehri’ne Ceyhun-ı Rum derler. İkisi de yaylalardan iner âbıhayat sulardır.

Bu Misis’ten kılavuzlar alıp doğu tarafına Ceyhun [Ceyhan] Nehri kenarınca bir saat yer gidip Alıcak Beli’nde Misisli karakolları bulup Maraş yolunu onlardan sordum. “Hayırlı yoldur ve eminliktir” dediler.

Bu mahalde Şam yolu Alıcak Beli’nden sağ tarafta kalıp biz kılavuzlarımızla sol tarafta bir dere içinde Sarı Kula Köprüsü’nü geçip 2 saatte,

Şahmaran Kalesi’nin özellikleri

Misis Sancağı’nda ve Kazasında bir sivri yalçın havalesiz göklere baş uzatmış, burçları muhkem, temelleri müstahkem, beş köşe bir şeddadi taş yapı yüksek kaledir. Daha önce Ermen padişahları yapısıdır. (---) tarihinde Ramazanlı atası yedi yılda zorla fethedip içinde olan Ermeni papazları üzüntülerinden kale içinde olan (---) (---) (---) yılan çıyan olup nice bin Müslüman gazi yılan sokmasından helâk olup fetihten sonra atıl kaldı. Onun için kalede sürü sürü yılan görülür. Hatta “Kalede boynuzlu ve ensesi tüylü yılan gördük” diye tanıklık ederler.

Türkmen kavmi bu kale altında konaklayıp safâ ederler, bir dinlenecek çayırlık ve ferah yerlerdir. Yakınında mamur köyler vardır, (---) (---) (---) dediler ama görmedim.” (Evliya Çelebi, 2011: 363-366).

67

Evliya Çelebi Seyahatname’de Misis, Misis köprüsü ve bölgedeki tarihi yapılardan detaylı söz etse de bu yapıların çoğu günümüze ulaşabilmiş değildir. Misis Köprüsü’nün 1998 Ceyhan Depremi sonrası restore edilmesi ile bu köprünün ve Şahmaran Kalaesi olarak bilinen Yılan Kale’nin en iyi durumdaki tarihi yapılar olduğunu söylemek mümkündür.

Misis, Adana efsaneleri içinde Şahmaran efsanesi ve Lokman Hekim efsanesi gibi sayısız efsaneye ev sahibi yapmış bir tarihi kasaba olarak önemini hala korumaktadır.

Benzer Belgeler