• Sonuç bulunamadı

Çalışma Sahasındaki Araştırmaların Özeti

3. LİTERATÜR ÖZETİ

3.1. Çalışma Sahasındaki Araştırmaların Özeti

Zonguldak ilindeki hava kirliliği önde gelen çevre sorunu olmasına rağmen bu konu yapılan çalışma sayısı oldukça azdır. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi merkez yerleşkesinde yapılan bir çalışmada PM2,5 ve PM10 miktarları ölçülmüş ve partiküller

üzerinde yüksek oranda kanserojen olduğu bilenen Benzo-a-piren bileşiği tespit edilmiştir. Benzo-a-piren’in PM2,5’de % 71 miktarında ve PM10’da % 68 oranında

tesirli olduğu belirtilmiştir. Bu oranların Japonya’da % 50-64 ve Yunanistan’da ise % 40-50 arasında olduğu yine aynı çalışmada bildirilmiştir. Benzo-a-piren bileşiğinin kömür yakılmasıdan kaynaklandığı ise ayrıca ifade edilmiştir (Akyüz ve Çabuk, 2008).

Zonguldak’ta partikül maddeler üzerinde yapılan bir başka çalışmada ise Aralık 2004 - Ekim 2005 döneminde partiküllerin kütle ve iz element konsantrasyonları incelenmiştir. PM10 ortalama kütle konsantrasyonu 53,72 µg/m3 olarak bulunmuştur.

Kış ve yaz sezonlarına ait PM10 ortalamaları ise 63,59 µg/m3 ve 41,83 µg/m3’tür.

PM10 partiküllerde bulunan iz elementlerin (Al, Si, Ca, Fe, Ti, Mg, Zn, Pb, S, K, Mn,

Cu, Ni, Cr) konsantrasyonları da X-ray fluorescence (XRF) cihazı ile analiz edilmiş ve konsantrasyonların sırasıyla 590,61, 1358,22, 1187,80, 405,39, 58,18, 159,53, 84,63, 19,75, 1132,57, 408,69, 19,64, 120,70, 5,89, 7,47 ng/m3 olduğu rapor edilmiştir. Ayrıca Pb, Zn ve S elementlerinin ince partiküllerde daha yoğun olduğu, Mg, Fe, Al, Ca, Ti ve Si elementlerin de kaba partiküllerde daha yoğun bulunduğu belirtilmiştir (Süren, 2007).

Zonguldak il merkezinde 18 yaş üstü 611 kişi ile yapılan bir sağlık çalışmasında KOAH prevalansı % 15,2 olarak bulunmuştur. Çalışmaya katılan kırk yaş ve üzerindeki kişilerde KOAH prevalansının % 17,9 olduğu belirtilmiştir. KOAH prevalansı erkeklerde % 21,5, kadınlarda ise % 10,5’dir. Çalışmada elde edilen bu değerlerin literatürdeki benzer verilerle kıyaslandığında çok yüksek olduğu ve

KOAH’ın, Zonguldak il merkezinde önemli bir halk sağlığı problemi olduğu belirtilmiştir (Örnek, 2006).

Zonguldak il merkezinde yapılan başka bir çalışmada hava kirleticilerinden partikül madde (PM10) ve kükürt dioksite (SO2) maruziyet sonucunda üst solunum yolu

hastalıkları nedeniyle hastanelere yapılan başvurular arasındaki ilişki zamansal ve alansal olarak incelenmiştir. Üst solunum yolu hastalıkları ile birlikte astım, bronşit ve KOAH gibi hastalıklarla da PM10 ve SO2 kirleticilerinin aylık değişimleri arasında

pozitif korelasyon tespit edilmiştir. Hastane başvurularının fosil yakıtların tüketildiği kış aylarında daha çok olduğu belirtilmiş ancak mahallelerin eğim ve bakı özellikleri ile hastane başvuruları arasında herhangi bir ilişki bulunamamıştır. Ayrıca bu çalışmada şehirdeki hava kalitesi izleme istasyonlarının yetersiz olması nedeniyle hava kirliliğinin alansal dağılımının incelenemediği vurgulanmıştır (Menteşe, 2011).

Yapılan bir çalışmada, 2007 yılında Zonguldak il merkezindeki 39494 konuttan kaynaklanan PM10 emisyonunun 425,8 ton/kış sezonu olarak hesaplandığı ve çalışma

alanında metrekareye düşen PM10 kirlilik yükünün de saniyede 26,8 µg olduğu

belirtilmiştir. Bu çalışmada, ayrıca il merkezindeki motorlu taşıtlardan (dizel yakıtlı) kaynaklanan PM10 emisyonunun ise 2007 yılı için 125 ton/yıl olduğu hesaplanmıştır

(Zeydan, 2008).

1998 ile 2002 yılları arasında Zonguldak İl merkezinde kış sezonu (Ekim - Mart) PM10 ve SO2 konsantrasyonları meteorolojik verilerin bağımsız parametreler

kullanıldığı istatistiksel model yardımıyla tahmin edilmeye çalışılmıştır. Zonguldak’ta PM10 konsantrasyonunun çalışma periyodu boyunca SO2

konsantrasyonuna kıyasla sürekli daha yüksek olduğu vurgulanmıştır. Kirleticilerin ısınma kaynaklı olduğu ve mevsimsel değişikliklerin gözlendiği belirtilmiştir. Geliştirilen doğrusal regresyon modellerinin performansları ise korelasyon katsayısı, ortalama hatanın karekökü (RMSE) ve uyum indeksi (IA) ile belirlenmiş ve daha iyi tahminlerin yapılabilmesi için doğrusal olmayan yapay sinir ağları veya bulanık mantık gibi modellerin kullanılması önerilmiştir (Aydın, 2006).

Zonguldak’ta 2004 yılı Aralık ayı ile 2005 yılı Ekim ayı arasındaki dönemi kapsayan bir çalışmada meteorolojik ve topografik faktörlerin partikül madde konsantrasyonları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. 236 farklı örneğin toplandığı bu

çalışmada ortalama PM10 konsantrasyonu 53,23 µg/m3 olarak bulunmuştur.

Çalışmada, yüksek PM10 konsantrasyonlarının düşük kalitedeki kömür

kullanımından kaynaklandığı ayrıca, topografyanın da meydana gelen sıcaklık terslemesi olaylarında etkili olduğu belirtilmiştir. En yüksek PM10

konsantrasyonlarının bağıl nem oranının % 62 ile % 83 aralığında olduğu zaman görüldüğü vurgulanmıştır. Yağmurlu günlerde, ıslak giderim ile PM10 oranının

azaldığı ifade edilerek, yağışsız günlerde PM10 miktarının % 10,7 daha fazla olduğu

bulunmuştur. Sıcaklığın PM10 ile negatif korelasyon gösterdiğinin belirtildiği

çalışmada rüzgar hızı ile PM10 ilişkisi belirlenememiştir. Bunun nedeni olarak

plansız ve sıkışık şehirleşme ile şehrin topografyasının yeterli dispersiyon koşullarının oluşmasını engellediği belirtilmiştir (Tecer ve diğ., 2008).

Yıldırım ve Bayramoğlu (2006) tarafından Zonguldak’ta yapılan bir başka çalışmada ise SO2 ve toplam askıdaki partikül madde (TSP) emisyonlarının belirlenmesinde

yapay sinir ağları ve bulanık mantık kullanılmıştır. Oluşturulan veri setinde bağıl nem, güneş radyasyonu, sıcaklık, yağış, rüzgar hızı, basınç ve bir önceki güne ait SO2 veya TSP konsantrasyonu değerleri yer almaktadır. Modelin daha iyi sonuç

verebilmesi için önceki yıla veya yıllara ait veri setlerinin eğitim amacıyla kullanılması gerektiği belirtilmiştir. Model performansının belirlenmesinde RMSE ve IA değerleri kullanılmıştır. Sonuçta, model performansının SO2 için % 75-90 ve

TSP için de % 69-80 olduğu bildirilmiştir.

Kocabaş ve diğerleri (2012) tarafından yapılan bir çalışmada ise 2010 yılında Zonguldak Limanındaki gemi faaliyetleri sonucunda oluşan emisyonların envanterini hazırlamışlardır. 3000 m2

kapalı ve 77750 m2 açık alan bulunan Zonguldak Limanına 2010 yılında 19111 aracın roro gemileri ile 23200 vagonunda da tren ferisi ile transfer edildiği bildirilmiştir. Çalışmada EMEP (European Monitoring and Evaluation Programme – Avrupa İzleme ve Değerlendirme Programı) emisyon faktörleri kullanılmıştır. Çalışma sırasında, liman hizmetlerini sağlayan botlardan, balıkçı teknelerinden, limandaki yükleme, depolama ve boşaltmada kullanılan araçlardan kaynaklanan emisyonlar hesaplamalara dahil edilmemiştir. Çalışma sonucunda, Zonguldak Limanından gemi faaliyetleri sonucunda 3288 ton/yıl CO2, 60

ton/yıl NOx, 56 ton/yıl SO2, 8,4 ton/yıl PM ve 5,6 ton/yıl HC’nin atmosfere salındığı

Ülke genelinde yıllık PM10 seviyelerinin incelendiği bir çalışmada, 2007 yılına ait en

düşük PM10 konsantrasyonlarının (20 - 40 µg/m3) Kastamonu, Sinop, Giresun ve

Rize illerinde görüldüğü, en yüksek PM10 konsantrasyonlarının da (101 - 130 µg/m3)

Karabük, Kütahya, Denizli, Batman ve Van illerinde olduğu belirtlilmiştir. Kış dönemindeki PM10 seviyeleri incelendiğinde ise en düşük seviyeler (40 - 50 µg/m3)

Samsun, Trabzon, Gümüşhane, Eskişehir, Nevşehir, Niğde, Karaman, Adana, Kilis, Kırklareli ve İzmir’de görülmekteyteyken en yüksek konsantrasyonların da (101 - 150 µg/m3) Zonguldak, Karabük, Çorum, Kütahya, Denizli, Gaziantep ve Batman

istasyonlarında gözlendiği ifade edilmiştir. Bu çalışmada ayrıca Dünya Sağlık Örgütü’nün PM10 için limit değeri olan 20 µg/m3’ün hiçbir hava kalitesi izleme

istasyonunda sağlanamadığı ve Avrupa Birliği’nin yıllık limit değeri olan 40 µg/m3’e en yakın istasyonlarında ise Giresun (39,9 µg/m3

), Sinop (40,05 µg/m3) ve İzmir- Güzelyalı (43,6 µg/m3) olduğu belirtilmiştir (Akbulut Çoban, 2009).