• Sonuç bulunamadı

KÜLTÜREL KİMLİĞİYLE DENETÇİ

1. DENETİM STANDARTLARININ DENETÇİYİ BELİRLEMESİ

1.2. Genel Kabul Görmüş Denetim Standartlarının Denetçiyi Belirlemesi

1.2.2. Çalışma Alanı Standartları ve Kültür İlişkisi

Genel Kabul Görmüş Denetim Standartlarının ikincisi olan Çalışma Alanı Standardı denetim işinin planlanması ve yürütülmesi ile ilgilidir. Denetçi denetimi planlamalı, iç kontrolü ele almalı ve kanıt toplamalıdır. Bu temel denetim adımları, birer standart olarak denetim sürecinin kavramsal alt yapısını oluşturur.98 Çalışma Alanı Standardı üç gruptan oluşur.

Planlama ve Gözetim: Denetim faaliyeti denetim sürecinin her öğesi göz önünde tutularak planlanmalı ve –varsa- yardımcıların sürekli gözetimi gerçekleştirilmelidir.99

Denetçi denetlediği işletmenin finansal tablolarına ilişkin bir karara varmak istemektedir. Bu amaçla, bir dizi denetim adımından oluşan bir süreci tamamlamak

96 Erdoğan,a.g.e.,s.9

97 Güredin,a.g.e., s.29

98 Erdoğan, a.g.e.,s.9

99 AU Section 311.01

zorundadır. Bu süreç, Ne, Ne zaman, Nasıl, Nerede, Neden, Kim tarafından, Hangi maliyetle ve Hangi sürede gibi soruların yanıtlarını aramayı gerektirir. Bu sorulara denetçinin yanıt vermesi denetimi planlaması anlamına gelir. Bu standart ayrıca bu süreçte yararlanılacak yardımcıların denetçi tarafından gözetimini de öngörmektedir.100

Denetimin planlanma aşaması denetçinin denetim sırasında izleyeceği adımları belirlemesi ile başlar. Kaç kişilik bir ekiple, ne kadar zamanda ve hangi noktalara yoğunluk vereceğini bu aşamada saptar. İşletmeyi tanımaya ve olası riskleri belirlemeye çalışır.

Bu konuda yapılan çalışmalardan biri Tyen’in çalışmasıdır. Tyen101 “denetim planlama kararı ve denetim çatışmaları” üzerine yaptığı çalışmada Hofstede’nin modelinden yararlanmış ve A.B.D’deki ve Hong Kong’daki denetçileri karşılaştırmıştır.

Çalışmasının sonucunda Tyen, bireycilik puanı düşük kültürlerde müşteri işletme ile denetçi arasındaki ilişkinin gizli tutulmakta olduğunu ve müşteri işletmenin denetim için belirlediği sürede denetim işinin tamamlandığını ortaya koymuştur. Oysa bunun tersi bireycilik puanı yüksek ülkelerde denetçi, müşteri işletmenin isteklerinden çok az etkilenmektedir. Tyen çalışmasında, bireyci kültürlerde yetişen denetçilerin profesyonellik düzeyinin daha yüksek olduğunu belirlemiştir. Ayrıca bu denetçilerin denetimin planlanması sırasında bağımsız yargı güçlerini kullanma olasılıklarını da daha yüksek bulmuştur.

Planlama ve gözetim standardına göre denetçinin işletmeyi tanımaya ve olası riskleri belirlemeye çalışması gerekmektedir. Hofstede’in kuramına göre ise belirsizlikten kaçınma puanı düşük kültürlerde yetişen denetçilerin stresli ortamlarda riski belirleme olasılıklarının düşük olduğudur. Tyen’in yaptığı çalışmaya dayanarak, kolektif kültürlerde yetişen denetçilerin yönetimle kişisel ilişkilerini bozmamak amacıyla işletme yönetimi tarafından belirlenen sürede denetim işini tamamlamak adına stres altına gireceklerini ve riskleri belirlemede yetersiz kalma olasılıklarının artacağını söylemek olanaklıdır.

100 Erdoğan, a.g.e, s.9

101 Tyen,a.g.e., s.301

İç Kontrolün Anlaşılması: Denetim faaliyetinin planlanması ve yapılacak örnekleme çalışmalarında uygun örneklem seçimi için denetlenecek işletmenin iç kontrolü incelenmelidir.102

Denetçi için denetimin en önemli çalışma alanlarından biri işletmenin iç kontrol yapısıdır. Bu bakımdan bu standart, iç kontrolün denetçi tarafından anlaşılmasını öngörmektedir. İç kontrol, yönetim tarafından oluşturulan ve finansal raporlamanın güvenilirliğini, yasalara ve kurallara uygunluğunu ve faaliyetlerin etkinliğini ve verimliliğini sağlayan bir süreçtir.103 Denetçinin hazırlayacağı denetim programının sınırlarını büyük ölçüde denetlenecek işletmenin iç kontrol sistemi belirleyecektir.

Hofstede’e göre, muhasebe ve yönetim kontrol sistemleri, temel kültürel etkilerin yansıdığı ve ilgili kültürel öğelerin ortaya çıktığı alanlardır104. Müşterinin iç kontrolü; kontrol çevresi, risk belirleme, kontrol eylemleri, bilgi ve iletişim ve izlemeden oluşur. Birnberg ve Snodgrass’a göre kontrol sistemlerinin oluşturulmasında ve işleyişinde kültürel etkileri göz ardı etmek doğru olmaz. Çünkü farklı kültürlere ait kişilerin ya da grupların aynı kontrol sistemine tepkileri farklı olabilir ya da aynı davranış biçimine ulaşmak için farklı kültürlerde farklı kontrol sistemleri gerekebilir105.

Kachelmeier ve Shehata106 yaptıkları çalışmada iç kontrolün kolektif kültürlerde bireyci kültürlerde olduğu gibi fonksiyonel olmadığını ortaya koymuşlardır.

Ayrıca kolektif kültürlerde izleme ve görüş bildirmeden daha çok sorumluluk verilmesine ve takım çalışmalarına güven duyulmakta olduğunu belirlemişlerdir.

Kanıt Toplama Standardı: Denetim sonucu bir yargıya ulaşmak için, denetlenen işletmede, çeşitli denetim teknik ve yöntemlerinin uygulanarak yeterli kanıt toplanması gereklidir.107

102 AU Section 319.01

103 Erdoğan, a.g.e. s.9

104 Hofstede, (1991) s.155

105 J.Birnberg , C. Snodgrass, Culture and Control: A Field Study, Accounting, Organizations and Society, (1988), Cilt. 13, S.5, s.447-467

106 J.S.Kackelmeier, M.Shehata, International Auditing and Voluntary Cooperation in Firm: A Cross-Cultural Experiment, The Accounting Review, (1997), Cilt. 72, Sayı, 3, s.407-431

107 AU section 326.01

Bu standart, denetçilerin yönetimce finansal tablolarda ileri sürülen savları destekleyen kanıtları araştırmak, elde etmek ve bunları değerlendirmek zorunda olduğunu vurgulamaktadır.108 Toplanacak kanıtların denetim sonucunda belirli bir yargıya varmaya yarayacak yeterlilikte olması gerekmektedir. Genel olarak bir denetim kanıtının kalitesine etki yapan etmenler şunlardır:109

9 Kanıtın geçerliliği 9 Kanıtın nesnelliği 9 Kanıtın zamanlılığı 9 Kanıtın sürekliliği

Bu standardı Hofstede’nin kültür kuramıyla ilişkilendirirsek bireyci kültür yapısına sahip denetçilerin daha fazla nesnel kanıt toplayacakları söylenebilir. Kolektif toplumlarda ise kişisel ilişkilerin ön planda olması nedeniyle nesnel kanıt toplama yoluna denetçi daha az gidecektir.

Tyen tarafından yapılan çalışma da yukarıdaki açıklamalarımızı desteklemektedir. Tyen çalışmasında bireycilik puanı yüksek toplumlarda denetçilerin kendilerini yasal olarak doğrulamak eğiliminde olduğunu ve yasal risklerle çok ilgilendiklerini ortaya koymuştur. Aynı zamanda bu denetçiler olası riskleri azaltmak için normalden daha fazla kanıt toplamayı tercih ederler. Bunun tersi olarak düşük bireyci kültürlerde kişisel ilişkiler ön planda olup yasalardan olanaklı olduğunca kaçınılır. Bu nedenle denetçi, yasal risklerle (kendisinin dava edilmesi gibi) daha az ilgilenir ve denetim kanıtlarının genişliğini normalden daha az tutar110.

Tyen’nin yapmış olduğu bu çalışma kültürel farklılıkların denetçinin denetim kanıtlarının genişliğini planlamada önemli bir etken olduğunu ortaya koymaktadır.

108 Erdoğan,a.g.e., s.9

109 Güredin, a.g.e., s.31

110 Tyen,a.g.e., s.306