• Sonuç bulunamadı

Tasavvufi ıstılahların açıklandığı, peygamberlerden bir kısmının kıssalarının anlatıldığı ve vahdet-i vücûd nazariyesi çerçevesinde Allah’ın zât ve sıfatlarıyla ilgili bazı konuların açıklandığı bir kitaptır.

Bu eseri Mustafa Ejder tarafından 1998’de Marmara üniversitesi S.B.E.’nde yüksek lisans tezi olarak çalışılmıştır.

Nüshaları:

1. İst. Ünv. Kth. Serez Bl., No.: 1515. (114 vr.) 2. İst. Ünv. Ty. Bl., No.: 3469/1.

2.6. Mektûbât-ı Erbaîn:

209 Yılmaz, Köstendilli Süleyman Şeyhi, s. 199.

Müellifin kendisine gelen biri dışında, bu eserde toplanmış olan mektuplar Türkçe yazılmıştır. Daha çok halife, tarikat görevlisi ve müritlere gönderilmiş oldukları için, onların sordukları sorulara cevaplar, çözemedikleri problemlerin hal yolları ve tarikatla ilgili çeşitli tavsiyeleri ihtiva etmektedirler. Adı her ne kadar Mektûbât-ı Erbaîn (kırk mektup) ise de koleksiyonda 42 mektup bulunmaktadır.

Nüshaları:

1. İst. Ünv. Kth Ty. Bl., No.: 3460/7. (51 vr.) Bu nüsha kataloglarda, Mir’âtü’l Muvahhidîn olarak kayıtlı olup, içinde Süleyman Şeyhî Efendi’nin yedi eseri bulunmaktadır. Onlardan biri de Mektûbât’tır.

2. İst. Süleymaniye Kth. M.Arif-M. Murad Bl.,No.: 213/1. (27 vr.) Mektûbât-ı Erbaîn’in bu nüshası da bir mecmua içindedir. Mecmuada bulunan eserlerin birincisidir.

2.7. Terkîbât-ı Erbaîn:

Süleyman Şeyhî Efendi’nin tarikata intisabından itibâren, içine düştüğü sıkıntıları, günlük hayâtında karşılaştığı çeşitli hadiseleri ve bunlara bağlı olarak gördüğü rüyaları anlatmaktadır. Sıkıntılı zamanlarında, şeyhi Şâmîzade Mustafa Efendi’nin rüya yoluyla kendisinin imdadına yetiştiğini ve sıkıntıdan nasıl kurtulduğunu; yapması gereken bir iş hususunda kendisine nasıl işaret verildiğini, olaylar ve rüyalarla açıklar. Rüyaların ekseriyeti şeyhi ve ikinci şeyhi durumundaki ağabeyi Çelebi İbrahim ile ilgilidir. Bunlardan başka diğer kardeşleri ve bazı tasavvuf büyükleri ile ilgili olanlar da vardır.

Nüshaları:

1. İst. Süleymaniye Kth. HME BL, No.: 2710/2. (17 vr.) Bu nüsha Te'vîlât-ı

Erbaîn isimli eseriyle aynı cilt içinde bulunmaktadır.

2. İst. Süleymaniye Kth. M.Arif-M. Murad Bl.,No.: 213/3. (12 vr.) Mektûbât-ı

Erbaîn ile aynı mecmua içindedir.

3. İst. Ünv. Kth. Ty. Bl., No.: 3469/6. (21 vr.) Mir’âtü’l-Muvahhidîn ismiyle kayıtlı olan mecmuanın içinde bulunan, Süleyman Şeyhî Efendi’ye ait eserlerin altıncısıdır.

2.8. Te’vîlât-ı Erbaîn:

müjdesinenail olmak maksadıyla telif etmiştir. Ancak her nasılsa bu sayı 39’da kalmıştır. Eser bu 39 hadisin bazısının uzun, bazısının kısa, Türkçe olarak tasavvufi mahiyette şerhidir. Bu eserdeki hadisler, belli bir konuya mahsus değildir. Çok çeşitli konuları ihtiva etmektedir. Bunları toplarken belli bir gaye güdülmemiştir.

Nüshaları:

1. İst. Süleyman Kth. HME Bl., No. 2710/1. Terkîbât-ı Erbain ile aynı cilt içinde olup vr. 1b ile 14b arasındadır.

2. İst. Süleymaniye Kth. M.Arif-M.Murad Bl., No.: 213/4. Bu nüsha da Mektûbât-ı Erbaîn ve Terkîbât-ı Erbaîn ile aynı mecmua içinde bulunmaktadır. Tamamı 30 vr. olup, vr. 23b. ile 53a. arasındadır.

2.9. Kûtü’l-Uşşâk:

Muhiplerinden bazı kişilerin, Hâfız-ı Şîrâzî (ö. 792/1390)’nin “Hâfız sen kendi

kendinin hicâbısın, aradan çekil. Bizim dilberimizin, sevgilimizin perde ve örtüsü yoktur." beytine, Kâşânî Zihni isimli bir kişinin yaptığı şerh hakkında soru sormaları

üzerine bu eserini yazmaya başlamıştır.İçindeki konular ve işleniş tarzı, eserin belli bir guruba dahil edilmesini güçleştirmektedir.

Eser bir mukaddime, üç tavr ve bir hatimeden meydana gelmektedir. Eserin mukaddimesinde ilimlerin hususiyetleri, çeşitleri ve mukayesesi anlatılmaktadır. Burada özellikle ehl-i tasavvufun üstünlüğü üzerinde durulmuş, akabinde sufilerle zahir âlimleri arasındaki tartışmalardan bahsedilmiştir. Özellikle Nâimâ Târihi’nden alıntılar yapılarak konunun daha iyi anlaşılması sağlanmış ve konu bu şekilde zenginleştirilmiştir.211

Süleyman Şeyhî Efendi tavr-ı evvelde kendisine âit bir mesneviden sonra, Hâfız-ı Şîrâzî’nin bir beytini tercüme ve şerh ederek başlamakta, cem’iyyeti esmânın uzun izahlarıyla devam etmektedir. Bu vesileyle vahdet-i vücûd nazariyesine giriş yaparak, katedilecek menzilleri açıklamaktadır. Akabinde cem ve fark gibi bir takım makamları izah edip, bu makama erenlerin üstünlüklerinden bahsetmektedir.

Tavr-ı sânîde muhabbet ve mahbûb meselesi, vahdet-i vücûd nazariyesiyle izah

edilmekte, vücûdun bir olması sebebiyle seven ve sevilenin de bir olduğu üzerinde durulmaktadır. Bu konu çeşitli âyet-i kerime ve hadîs-i şeriflerle desteklenmektedir. Süleyman Şeyhî Efendi ayrıca bu bölümde şiirleriyle aşkın vasfı ve çeşitleri üzerinde durmuş ve bu konulara parelel olarak marifet-i nefs ve marifetullahı, âyân-ı sâbite ve âyân-ı hâricîyi anlatmıştır. 212

Tavr-ı sâliste ise veba ve tâûn sirayeti tehlikesi anlatılmakta, bunlardan kurtuluş için sebeplere yapışmak ve ondan sonra tevekkül etmek gerektiği bildirilerek, bunlarla ilgili bazı hadisler izah edilmektedir.213

Bu eser Kazım Aydemir tarafından 1998’de Marmara üniversitesi S.B.E.’nde yüksek lisans tezi olarak çalışılmıştır.

Nüshaları:

Bir tek nüshası tespit edilmiştir. İst. Sül. Kth. HME. Bl. No.: 2462. (98 vr.)

2.10. Medâr-ı Sâlikân:

Lemaât-ı Nakşbendiyye’nin ilk iki bölümünün özeti şeklinde olan bu eser, konularının derli toplu olması hasebiyle, daha baştan diğer eserlerden ayrılmaktadır. Müellifin ömrünün sonlarına doğru yazdığı bu eser, Nakşbendi tarikatının büyüklerinin eserlerinden istifâde edilerek, Nakşbendi tarikatının usûl ve fürûa âit esaslarını, tarikatın kolları arasındaki farklı görüşleri, farklı âdâb ve erkânı bir araya toplamıştır.

Nüshaları:

İst. Ünv. Kth. Ty. Bl., No.: 2242/2, (33 vr.). Üç eserin bulunduğu bir cilt içindedir.

2.11. Etvâr-ı Hâcegân:

Bursalı Mehmed Tâhir, Medâr-ı Sâlikân ile Etvâr-ı Hâcegân’ın bir tek eser olduğunu belirtmesine rağmen, Ali Yılmaz, Etvâr-ı Hâcegân’ın Medâr-ı Sâlikân’dan ayrı bir eser olduğunu çeşitli delillerle ortaya koymaktadır.214

Süleyman Şeyhî Efendi bu eserini, Nakşbendi tarikatının usul ve adabını belirtmek,

212 Aydemir, a.g.e., s. 22. 213 A.g.e., s. 22.

ıstılahları açıklamak ve böylece, istekli olanlara kolaylıklar sağlamak gayesiyle yazmıştır. Bir kişinin halisane bir niyeti dolayısıyla yazdığı bu eserinden, bu kişi vasıtasıyla başkalarının da istifade ederek, dünyaya bağlılıktan kurtulup, gerçeği görmeyen gözlerinin onu görür hale geleceğini ümit etmektedir. Bu eser Medâr-ı Sâlikân’ın özeti mahiyetindedir.

Nüshaları:

Bir tek elyazması nüshası tespit edilmiştir. İst. Ünv. Kth. Ty. Bl., No.: 2242/3 (18 vr.) Medâr-ı Sâlikân ile aynı cilt içinde ve ondan sonra yer almaktadır.

2.12. Nikâtü’l-Hikem:

Süleyman Şeyhî Efendi’nin kendisi tarafından zikredilmemiş olmakla beraber, çeşitli kaynaklarda ve kataloglarda, ona atfedilen bazı eserler vardır. Kaynaklarda ona atfedilmiş olan eserlerden bir kısmının elyazması nüshaları kütüphanelerimizde mevcuttur. Biz bu nüshaları da inceledik. Bunların ekseriyeti, muhteva ve üslup bakımından, onun diğer eserleriyle benzerlik arzetmektedir. Dolayısıyla ona ait olduklarını anlamak güç ol- mamaktadır. Nikâtü’I-Hikem bunlardan biridir.215

Süleyman Şeyhî Efendi bu eseri, okumuş olduğu kitap ve risalelerden edindiği bilgilerin ışığı altında, aklına gelen bazı müşkil meselelerin halledilmesi ve anlaşılır hale gelmesi için yazmıştır. Asıl maksadı tarikata yeni girenlerin bu müşkil meseleleri kolay anlayabilmelerini sağlamaktır.

Mukaddime insan-ı kamil’i anlatarak başlamakta ve dört nükte halinde şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kelimelerinin açıklamalarıyla devam etmektedir.

Uzun hatimede ise yine çeşitli nüktelerle beraber, ehl-i sünnet akidesine uygun olan sufiliğin dini ve ilmi izahı, kader ve insanın iradesi, insanın kendini ve Allah’ı bilmesi, rüya ve öldükten sonra dirilme konularına geniş açıklamalar yapılmaktadır.

Nüshaları:

1. İst. Sül. Kth. Serez Bl., No.: 1510 (103 vr.) 2. İst. Sül. Kth. HME. Bl., No.: 2563 (126 vr.)

3. Almanya Nüshası, Tübingen Devlet Kitaplığı Arşivi, 1402. (88 vr.)

4. Ankara Ünv. DTCF. Kth. Yazmalar Bl., M. Con. 371/2. (147 vr.)