• Sonuç bulunamadı

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR"

Copied!
11
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN:1304-4141

Makine Teknolojileri Elektronik Dergisi 2005 (2) 1-11

TEKNOLOJİK

ARAŞTIRMALAR

Davetli Makale

Dünya’da ve Türkiye’de Otomotiv Sanayinin Sektörel Analizi

Hüseyin BAYRAKÇEKEN

Afyon Kocatepe Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi, Afyonkarahisar

ÖZET

Otomotiv sektörü ortaya koyduğu katma değer ve iş hacmi nedeniyle Dünya’da önemli sektörler arasındadır.

1980’lerde Dünya’da 85 bağımsız otomobil üreticisi üretim yapmakta iken, bu rakam 2000 yılında 18’e düşmüştür. Dünya otomotiv sektörü üretiminin %70‘ini Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD ve Japonya gerçekleştirmektedir. Otomotiv sektörü Dünya’nın 6. büyük ekonomisi durumundadır. Türkiye otomotiv sanayi olarak oldukça ileri durumdadır. Önceleri orduya Jeep üretmekle başlayan sektör, ilk ciddi üretimini 1966 yılında “Anadol” markası ile gerçekleştirmiştir. Otomotiv sektöründe firmalar arasında kıyasıya bir rekabet sürmekte olup firmalar birleşme yoluyla maliyetlerine aşağıya çekmektedirler. Türkiye’de 17 firma taşıt alanında üretim izni almıştır. Türkiye’de taşıt sektörü ülke ekonomisi ile yakından ilişkili olup sürekli yıllara göre değişiklik göstermektedir. Sektör özellikle 2001 yılındaki krizden oldukça etkilenmiştir.

Otomotiv yan sanayindeki firmaların yüzde 91.3’ü İstanbul, Bursa, İzmir Kocaeli ve Ankara da faaliyet göstermektedir. Bölgesel bazda değerlendirildiğinde firmaların % 79’u Marmara, % 11’i Eğe, % 7’si İç Anadolu ve % 3 ‘ü de diğer bölgelerde bulunmaktadır. 1966 yılında % 53 yerli malzeme katkısı ile Anadol marka otomobillerin seri üretimini, Tofaş ve Renault firmalarının seri otomobil montajı takip etmiştir. Ana sanayideki bu gelişmeler, yan sanayine de yansımış, 1960’lı yılların ilk yarısında sadece koltuk, döşeme, lastik ve kauçuk parçalar ve akümülatör üretimi yapmaktayken, 1970’ li yılların ortalarından itibaren piston, sekman, supap gibi hassas motor parçaları üretilmeye başlanmıştır

Anahtar kelimeler: Otomotiv sanayi, Otomotiv, Yan Sanayi

1. GİRİŞ

Otomotiv sanayi, sağladığı katma değer, yarattığı istihdam ve etkileşim içinde olduğu diğer sanayi kollarıyla, ülke ekonomilerindeki öncü sektörlerden biridir. Dünya’da 6 ülkeye ait 20 dolayında firma, otomotiv sanayi ve ticaretinin yüzde 90’dan fazlasına hakimdir. Otomobil üretimi, toplam motorlu aracı üretiminin yüzde 70’ini oluşturmaktadır. Bu oran Türkiye içinde geçerlidir [1].

Otomotiv sanayi küresel ve iş yoğunluğu fazla olan bir sanayidir. 2003 yılında 60 ülkede 59 milyon motorlu taşıt üretilmiştir. Üretimin % 80’ini 5 sanayileşmiş ülkenin 10 firması yapmakta ve küresel üretim planlamaları, bu 60 ülkenin koşulları dikkate alınarak yapılmaktadır [2].

Küresel düzeyde hızla değişen pazar ve rekabet koşullarına paralel olarak dünya otomotiv sanayindeki üretici firma sayısı, birleşme ve satın almalar nedeniyle giderek azalmaktadır. Yakın bir gelecekte taşıt üretici sayısının en çok 5’i ana sistem üreticilerin ise 30’u geçmeyeceği ve bu firmalar arasındaki şirket evliliklerinin süreceği tahmin edilmektedir [1].

(2)

Türk insanı otomobille 1900’lü yılların başında tanışmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra da ülkede otomobil sayısında artış olmasına karşın otomotiv sanayi henüz kurulmamıştı. Bu konuda 1929 yılında İstanbul da bir Amerikan firmasının montaj fabrikası kurulmasıyla başlasa da otomotiv sanayinde ciddi yatırımlar 1940’lı yıllarda hız kazanmış, 1961 yılında %100 Türk imalatı olan Devrim otomobilinden sonra 1960’lı yıllarda çok sayıda yabancı firma lisansıyla üretime başlanmıştır. Bugün ülkemizde 15 yabancı firma lisansıyla üretim yapılmaktadır. Örneğin, İzmir’de üretim yapan BMC bu gün yerlilik oranında %100’e yaklaşması ve artık kendi tasarımlarını üretmesi nedeniyle ülkemiz ekonomisi ve otomotiv sanayimizin geldiği nokta noktayı göstermesi bakımından son derece önemlidir [3].

2. DÜNYADA OTOMOTİV SANAYİNİN SEKTÖREL ANALİZİ

Otomotiv Sektöründe aşırı bir rekabet hüküm sürmektedir. 1980’lerde Dünya’da 85 bağımsız otomobil üreticisi üretim yapmakta iken, bu rakam 2000 yılında 18’e düşmüştür. Dünya otomotiv sektörü üretiminin %70‘ini Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD ve Japonya gerçekleştirmektedir. Avrupa’daki en büyük dört üretici ülke Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya’dır. Türkiye, Dünya’daki toplam üretimin % 0.49’unu gerçekleştirmektedir (Şekil 1)[4].

OICA Genel Kurulunda, otomotiv sektörünün ekonomik olarak gelişiminin değerlendirilmesi ile Dünya toplam taşıt aracı üretiminin 2004 yılı ilk 6 aylık dönemde, 2003 yılı aynı döneme göre % 6 oranında artarak 32.6 milyon adete ulaştığı vurgulanmıştır. 2004 yılı ilk 6 aylık dönemde, en büyük büyümenin % 16.5 ile ağır ticari araç sektöründe yaşandığı, hafif ticari araç üretiminin % 6.6, otomobil üretiminin ise % 5.4 oranında arttığı açıklanmıştır. En çok büyüme kaydeden bölgenin Doğu Avrupa/Türkiye olduğu, bu bölgeyi Asya ve Güney Amerika’nın takip ettiği belirtilmiştir [2,5].

Dünyada Otomotiv Üretimi

0 5 10 15 20 25 30 35

AB ABD Japonya Kanada Güney Kore Türkiye Diğer

Ülkeler

Miktar

Şekil 1. Dünya taşıt aracı üretiminde ülkelerin payları (2001) [4]

Otomotiv sektörünün yüksek bir üretim adetine ulaştığı, Dünya ekonomisinde istikrarlı sektör olmaya devam edeceği, global otomotiv sektörünün tek bir ülke gibi düşünülmesi durumunda, yıllık iş hacminin 1.6 trilyon Euro ile Dünya’nın 6. en büyük ekonomisi olabileceği belirtilmektedir.

Dünya’da 8 milyon kişiye iş imkanı sağlayan otomotiv sektörüne bağlı bir çok iş sahasının bulunmakta ve her yıl küresel olarak 500 milyar Euro’dan fazla vergi geliri elde edilmektedir. Sanayinin, AR-Ge’ye verdiği önemin çok büyük olduğu ve yıllık olarak 74 milyar Euro’luk yatırımın yapıldığı belirtilmiştir [2,5].

(3)

Tablo 1. Dünya otomobil üretimi (Bin)[6]

Ülke 2000 2001 2002 2003 Ülke 2000 2001 2002 2003

Belçika 912 1,059 937 792 Arjantin 239 170 111 110

Fransa 2,883 3,182 3,293 3,220 Brezilya 1,348 1,50 2

1,521 1,505

Almanya 4,803 5,301 5,123 5,145 Şili 0 5 5 2

İtalya 1,422 1,272 1,126 1,026 Kolombiya 0 23 20 20

Hollanda 215 189 182 163 Uruguay 0 9 5 0

Portekiz 191 177 183 166 Venezuella 0 13 10 10

İspanya 2,445 2,211 2,267 2,399 Avustralya 324 286 307 366 İngiltere 1,629 1,492 1,630 1,658 Çin 620 704 1,091 2,019

Avusturya 116 131 133 119 Hindistan 514 655 704 907

Finlandiya 38 42 41 19 Endonezya 32 32 193 203

İsveç 260 251 238 280 İran 0 316 470 551

Çek

Cumhuriyeti 428 457 441 436 Japonya 8,363 8,11

8 8,619 8,478

Macaristan 134 140 138 122 Malayzya 280 345 380 325

Polonya 533 336 276 285 Pakistan 0 12 11 12

Romanya 58 57 65 76 Philipinler 0 29 30 32

Serbia 11 7 10 13 Güney Kore 2,602 2,47

1 2,651 2,768 Slovak

Republic 79 182 225 281 Tayvan 265 195 232 265

Slovenya 123 116 127 118 Tayland 115 156 170 265

Rusya 966 1,022 981 1,010 Mısır 0 37 27 33

Ukrayna 8 25 50 103 Botswana 0 2 2 2

Özbekistan 63 32 23 20 Djibouti 0 2 0 0

Türkiye 297 175 204 294 Kenya 0 0 1 0

Kanada 1,169 1,275 1,369 1,340 Libya 0 7 0 0

Meksika 1,279 1,001 960 781 Morocco 0 12 17 16

Güney Afrika 231 271 276 291

3. TÜRKİYE’DEKİ OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN TARİHİ GELİŞİMİ

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Türkiye’de otomobil yada otomobil parçası üretmek söz konusu değildi.

Otomobillerin vidası bile dışarıdan gümrüksüz olarak getirtiliyordu. 1928’den sonra Türkiye’de ithal ve montaj otomobiller dönemi başlamıştır. İlk montaj fabrikası 1929 yılında Tophane’de yaklaşık 500 işçi ile başlamıştır. Fabrikayı Ford Motor Company adlı şirket kurmuştur [3].

Türkiye’deki otomotiv sanayi, kurulduğu 1960’lı yıllardan beri AB otomotiv sanayi ile yakın bir entegrasyon içindedir. Bu işbirliği 1980’li yılların ortasında giderek artan yabancı sermaye katılımı ile ekonomik işbirliğine dönüşmüştür [1].

Türkiye, 1999’da bin kişiye düşen 62 otomobil sayısı ile Dünya ortalaması olan 82’nin oldukça altındadır.

AB’de 476 olan bu rakam, kişi başına milli geliri Türkiye ile benzer düzeyde olan Bulgaristan’da 200’dür. Bu durum gelir dağılımındaki dengesiz yapı yanında, otomobil satışlarına uygulanmakta olan yüksek vergilerle talebin bastırılmasından da kaynaklanmaktadır [1].

Otomotiv sanayi, küresel düzeyde hızla değişen pazar ve rekabet koşulları nedeniyle sürekli ve dinamik bir gelişim içindedir. Özellikle Gümrük birliği 1990 öncesine göre birçok farklılık taşıyan Pazar ve rekabet koşulları Türkiye’deki otomotiv sanayini yeni bir yapılanma sürecine sokmuştur.

Otomotiv sanayinin, Türk sanayi içinde önem kazanmaya başlaması ve montajdan imalata yönelmesi 1960’lardan sonra olmuştur. Otomotiv sanayinde faaliyet gösteren ana firmalarda çalışan her kişinin, diğer faaliyet sahalarında 20 kişiye iş imkanı sağladığı tespit edilmiştir (yan sanayi, pazarlama

(4)

kuruluşları, bakım, tamir ve servis istasyonları, nakliye, sigorta vb.). 1964 yılında % 15’lik bir yerli oranla imalata başlayan ana sanayi bugün ortalama % 85 seviyesine ulaşmıştır [7].

Türkiye’de ilk kez otomotiv sanayi ürünleri imalatı 1954 yılında Türk Willys overland Ltd’nin orduya jip ve kamyonet üretmesi amacıyla başlamıştır. İlk Türk otomobili ise 1961 yılında Eskişehir Devlet Demiryolları fabrikasında üretilmiştir. Devrim adı verilen otomobil dört adetlik örnek model üretimle sınırlı kalmıştır [8].

Otomobilde ilk ciddi üretim 1966 yılında ANADOL otomobilin üretimi ile başlamıştır. Yıllık üretimi en fazla 7200 adet olan ANADOL marka otomobilin üretimi 1982 yılına kadar devam etmiş ve toplam 87 000 adet üretilmiştir [8].

1968 ve 1969 yıllarında Bursa Organize Sanayi Bölgesinde kurulan Tofaş ve Oyak-Renault firmaları, her biri yılda 20 000 adet kapasiteyle 1971 yılında üretime başlamıştır. Tofaş kuruluşunda % 22.5 hisseye sahip bulunan Fiat firmasının lisansı ile Fiat 124, Oyak-Renault firması ise kuruluşunda % 44’lük hisseye sahip bulunan Renault firması lisansı ile Renault 12 otomobilini üretmek üzere kurulmuştur [8].

1994 yılında yaşanan ekonomik krizden otomotiv sanayi de olumsuz bir biçimde etkilenmiş; kapasite kullanım oranları % 30’un altına inmiş, nitelikli işgücünün üçte biri kaybedilmiştir. Bu kriz sonucunda otomotiv sanayi % 50 dolaylarında bir küçülme kaydetmiştir [9].

Otomotiv sanayinde özellikle AB ile Gümrük Birliğinden sonra dış ticarette önemli gelişmeler yaşanmaktadır [10]. Günümüzde Türkiye’de taşıt ana sanayinde 17 firma mevcuttur ve yabancı lisanslar ile üretim gerçekleştirilmektedir (Tablo 2).

Tablo 2. Taşıt üretici firmalar hakkında genel bilgiler [11]

Firma Üretim yeri Üretime başlama

tarihi Lisans Sermaye (1000.000 .000 TL)

Yabancı sermaye (%)

Kapalı alan

(1000 m2) Toplam alan

(1000 m2)

A.İ.O.S. İstanbul 1966 Isuzu 8,471 29.75 82 300

ASKAM Gebze/Kocaeli 1964 Daimler- Chreysler/

Hino

16,500 0 36 109

BMC İzmir 1964 265,000 0 115 420

Ford

Otosan Eskişehir

Kocaeli 1983

2001 Ford 292,425 41 62

320 1,200

1,600 Honda

Türkiye

Gebze/Kocaeli 1997 Honda motor C.

70,000 100 38 292

Hyundai

Assan Kocaeli 1997 Hyundai

motor C. 54,520 50 100 1,000

Karsan Bursa 1966 Peugeot 19,200 0 63 200

MAN Türkiye

Ankara 1966 MAN 65,000 99,9 75 300

M.Benz

Türk İstanbul

Aksaray 1968

1985 Mercedes

Benz 100,000 85 108

60 511

545

Otokar Sakarya 1963 KHD/Land

Lower 24,000 0 47 169

Otoyol Sakarya 1966 Iveco 12,000 27 88 346

O.Renault Bursa 1971 Renault 194,000 51 186 443

Temsa Adana 1987 Mıtsubishi 70,000 0 58 374

Tofaş Bursa 1971 Fıat 450,000 37.8 329 928

Toyota Sakarya 1994 Toyota 74,565 100 146 824

T.Traktör Ankara 1954 New

Holland N. 47,000 37,5 79 273

Uzel Istanbul 1962 M.Fergus. 26,880 0 80 100

Toplam 1,789,561 2,072 9,934

(5)

4. TÜRKİYE OTOMOTİV SANAYİSİNİN SEKTÖREL DURUMU

2004 yılı Ocak-Kasım döneminde otomobil satışları 401,013 adet gerçekleşmiştir. 10 yıllık ortalamaya göre otomobil pazarı 221,200 adet iken, 2004 yılında 401,000 adet ile 10 yıllık ortalama değerinden (%

81) daha yüksektir. 2003 yılına göre, 2004 yılı toplam otomobil satışları % 128, yerli otomobil satışları % 112 oranında artarken, ithal otomobil satışları % 136 gibi daha yüksek bir oranda artmıştır. Bunun sonucunda, ithalatın pazar payı 2004 yılı % 70 gibi çok yüksek bir oranda gerçekleşmiştir. 2004 yılı ithal otomobil satışları, 2003 yılına oranla: AB Ülkelerinden % 128, Doğu Bloku Ülkelerinden % 101, Uzak Doğu Ülkelerinden % 278 oranında artmıştır [2].

Şekil 2‘de son 10 yılın otomobil satışları ele alınmıştır. 1994–1996 yılları arasında otomobil satışlarında artış, 1996–1998 yılları arasında düşüş yaşanmıştır. Daha sonraki yılda, tüketicilerin önceki yıllarda ertelenmiş olan talepleri nedeniyle satışlarda büyük oranda artış meydana gelmiş, Fakat 1999–2001 yılları arasında gelir düzeyinin düşmesi nedeniyle satışlarda oldukça düşük seviyede seyretmiştir. 2001 yılındaki ekonomik krizden sonra birkaç yıldır ertelenen otomobil talepleri, banka faizlerinin düşmesi ve kampanyalar nedeni ile satışlarda artış görülmüştür.

Yıllara Göre Satışların Gelişimi

0 50000 100000 150000 200000 250000 300000 350000 400000 450000 500000

1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Yıllar

Miktar (Adet)

Şekil 2. 1993–2004 yılları arasında Türkiye’deki otomobil satışları [11]

(6)

Otomotiv Sanayi Talep, Üretim, İthalat ve İhracat Karşılaştırması

0 50000 100000 150000 200000 250000 300000 350000 400000 450000 500000

1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Yıllar

Miktar (adet) Talep

Üretim İthalat İhracat

Şekil 3. Türkiye’deki otomobil sektöründe talep, üretim, ithalat ve ihracatın karşılaştırılması [11]

Türkiye’nin otomotiv sektöründeki talep, üretim, ithalat ve ihracat arasındaki 10 yıllık değişim Şekil 3’de görülmektedir. Ülke ekonomisi ile yakından ilişkili olan otomotiv sektöründe, otomobile olan talep en fazla 2000 yılında iken en az talebin az 2002 yılında olduğu, üretimin en fazla 2000 en az 2001, ithalatın en fazla 2000 en az 1995 yılında, ihracatın en fazla 2003 en az 1994 yılında olduğu görülmektedir. İhracat yıllara bağlı olarak hemen her yıl artış göstermiştir.

Türkiye’de otomotiv sanayinde önceleri yerli ürünlerin satışı fazla iken günümüzde ithal araçların sayıları her geçen gün artmaktadır (Şekil 4). 1994 yılında % 20 civarındayken 2004 yılında % 70’ler seviyesindedir.

Yerli-İthal Edilen Otomobil Sayılarının Karşılaştırılması

0 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100

1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Yıllar

Oran (%)

Yerli İthal Şekil 4 . Türkiye’de otomotiv sektöründe ithalatın Pazar payı [6]

%

(7)

Tablo 3. Otomotiv ithalatı [6]

1999 2000 2001 2002 2003

Ülke

Adet % Adet % Adet % Adet % Adet %

AT+EFTA 109 689 83.6 226 734 87.5 65 921 91.2 54 583 90.5 136 228 88.5 Doğu

Avrupa

10 088 7.7 21 031 8.1 3 123 4.3 2074 3.4 8707 5.7 Rusya Fed. 6 919 5.3 12 910 5.0 1 411 2.0 246 0.4 2701 1.8

Romanya 0 0.0 0 0.0 0 0.0 26 0.0 1190 0.8

Çek Cum. 3 169 2.4 8 121 3.1 1 712 2.4 1802 3.0 4816 3.1 Uzak Doğu 11 438 8.7 11 222 4.3 3 215 4.4 3626 6.0 9072 5.9 Japonya 4 231 3.2 4 880 1.9 2 149 3.0 1472 2.4 4163 2.7 G.Kore 4 413 3.4 6 313 2.4 1 066 1.5 2154 3.6 4909 3.2

Diğer 2 794 2.1 29 0.0 0 0.0 0 0.0 0 0.0

Toplam 131 215 100 258 987 100 72 259 100 60283 100 154 007 100

Ülkelere göre ithal araç sayları Tablo 3’de görülmektedir. En fazla ithalatın AB ülkelerine ait olduğu görülmektedir. AB ülkeleri hem coğrafi açıdan Türkiye’ye yakın hem de bu ülkelerde çalışan çok miktarda Türk işçisinin olması nedeniyle ilişkiler daha fazladır. Aynı zamanda Dünya’da 3 ana üretici bölge olduğu göz önüne alındığında(Asya, Amerika ve Avrupa) Türkiye’ye en yakın bölgenin Avrupa olduğu, nakliye gibi problemler, Amerika’nın oldukça uzak olması, Asya’daki sanayinin daha yeni olması gibi nedenlerden dolayı Avrupa ile olan ilişkiler daha fazladır. 2004 yılında markalar bazında satış miktarları ile oranları Tablo 4’de görülmektedir.

Tablo 4. Türkiye satış yapan otomobil firmalarının 2004 satışları ve Pazar payları [6]

Marka Satış Pazar payı % Marka Satış Pazar payı %

Renault 73571 18.3 Mitsubishi 2707 0.7

Opel 46964 11.7 Mazda 2675 0.7

Ford 40930 10.2 Mercedes 2567 0.6

Fiat 35707 8.9 Suzuki 1920 0.5

Hyundai 31 864 7.9 Volvo 1869 0.5

V.Wagen 30702 7.7 Subaru 1650 0.4

Toyota 25 795 6.4 Alfa Romeo 1448 0.4

Peugeot 25 438 6.3 Daihatsu 1435 0.4

Honda 18 984 4.7 Land Rover 1277 0.3

Chevrolet 9 015 2.2 Chrysler 939 0.2

Skoda 6 562 1.6 Mini 389 0.1

Citroen 6 039 1.5 Rover 156 0.0

Nissan 5705 1.4 Smart 135 0.0

Seat 5513 1.4 Jaguar 111 0.0

Kia 4491 1.1 Porsche 105 0.0

Audi 3581 0.9 Saab 42 0.0

BMW 3580 0.9 Ferrari 6 0.0

Dacia 3574 0.9 Mg 4 0.0

Lada 3561 0.9 Maserati 3 0.0

Toplam 401 013 100

Türkiye’de 2004 Ocak-Eylül döneminde 564,780 adet taşıtın trafiğe kaydı yapılmış, 232.334 adet taşıtın kaydı silinmiştir. 2003 yılı aynı döneminde 196,661 adet taşıtın trafiğe kaydı yapılmış, 25,972 adet taşıtın ise trafikten kaydı silinmiştir. 2004 yılında uygulanan trafikten kaydı silinen ve hurdaya ayrılan araç yerine satılan araçlardaki ÖTV indiriminin etkisi ile, kaydı silinen araç sayısında çok önemli bir artış olduğu görülmektedir. Bu araçların çok büyük bölümünü otomobil oluşturmaktadır [12].

(8)

Tablo 5. Otomotiv sanayinde üretim yapan firmaların 2004 üretimleri [13]

Firma Otomobil % Firma Otomobil %

Ford Otosan 6.050 24 O.Renault 197.353 44

Honda Türkiye 15.581 3 Tofaş-Fiat 70.564 16

Hyundai Assan 29.277 7 Toyota 134.377 30

Genel Toplam 447.152 100 Tablo 6. Firma bazında İhracat (Adet)[14]

Firmalar 2003 2004 Firmalar 2003 2004

Ford Otosan 74.871 139.233 B.M.C. 464 882

Toyota 61.134 118.629 Otokar 375 497

Tofaş 82.594 82.475 Man 982 1.047

Oyak Renault 97.794 130.903 A.I.O.S. 598 1.074

Hyundai Assan 17.984 23.370 Otoyol 939 788

Türk Traktör 9.113 6.723 Temsa 516 664

M.Benz Türk 2.283 2.377 Aksam 36 35

Uzel 2.802 3.475 Karsan 385 513

Honda Türkiye 5.875 5.910 Genel Toplam 358.745 518.595

Tablo 7. Otomotiv sanayi firmalarının İhracatları[6]

Yıl Adet Değer $ Yıl Adet Değer $

1998 25 380 129 330 201 2001 145 457 965 481 340

1999 77 753 701 704 540 2002 169 944 1 299 716 880

2000 90 135 656 676 794 2003 215 317 2 070 548 508

1989-1993 yılları arasında hızla artan otomobil talebi nedeni ile son yıllarda uzak doğu ülkeleri ile lisans ve joint-venture ilişkilerinde bir hareketlenme izlenmektedir. 1994 yılından sonra 3 yeni firma Toyota, Hyundai ve Honda otomobil üretimi için teşvik alarak yatırım yapmıştır. Bugün için ana sanayideki 16 firmanın 11’i AB’ndeki firmalar ile yakın ilişki içinde bulunmaktadır [1].

Opel Türkiye firması 2001 yılında aldığı bir karar ile üretim faaliyetine son vermiştir. Karayolu taşıt araçları kapsamındaki çekici, büyük kamyon, küçük kamyon, kamyonet, otomobil, otobüs, minibüs, müdibüs üreten otomotiv sanayi sektöründe halen 15 kuruluş faaliyetini sürdürmektedir [1].

Yabancı sermaye açısından başlangıçta Avrupa ve ABD kaynaklı olan yatırımlara 1994 yılından sonra ve özellikle Gümrük Birliği sürecinin de etkisi ile Japon ve G. Kore kaynaklı yabancı sermaye yatırımları eklenmiştir [1].

Motorlu taşıtlar imalat sanayindeki firmalarda otomobil üretiminde toplam kurulu kapasite 667 bin ve üretici sayısı 6’dır [1].

Türk otomotiv sektörde ana ve yan sanayi kuruluşları genel olarak Marmara Bölgesinde yoğunlaşmışlardır.

Otomotiv yan sanayindeki firmaların yüzde 91.3 ü İstanbul, Bursa, İzmir Kocaeli ve Ankara da faaliyet göstermektedir. Bölgesel bazda değerlendirildiğinde firmaların % 79’u Marmara, % 11’i eğe, % 7’si iç Anadolu ve % 3 ‘ü de diğer bölgelerde bulunmaktadır. İhracat potansiyelinin yüksek olması ve Türkiye’nin bölgesel avantajları nedeni ile Türk otomotiv yan sanayine yabancı sermayenin ilgisi giderek artış göstermektedir. Sektörde 1999 yılı itibariyle başta AB şirketleri olmak üzere 138 yabancı firmanın ortaklığı mevcuttur [1].

(9)

Tablo 8. Otomotiv istihdamı [14]

Firma 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003

İşçi 22979 22690 20014 24494 19268 20745 25853

Büro personeli 3961 3968 4131 4052 4032 3800 3678

İdareci 874 596 783 777 874 737 629

Mühendis 1349 1376 1612 1735 1785 1760 2083

İdari Mühendis 594 735 705 695 721 881 902

Toplam 29757 29365 27245 31753 26680 27923 33145

Otomotiv İstihdamı

0 1000 2000 3000 4000 5000 6000

1 2 3 4 5 6 7

Yıllar

Çalışan sayıs

0 5000 10000 15000 20000 25000 30000

Yönetici Mühendis işçi

Şekil 5. Türkiye’deki Otomotiv istihdamı [6]

Tablo 9. Otomotiv sanayi yatırımları ($) [14]

Proje tipi 2000 2001 2002 2003

Kapasite artırımı 5 000 000 15 000 000 51 000 000 118 000 000 Modernizasyon 32 000 000 40 000 000 67 000 000 27 000 000 Yeni model 224 000 000 343 000 000 282 000 000 230 000 000 Kalite artırıcı 13 000 000 3 000 000 3 000 000 3 000 000 Yerlileşmeyi artırıcı 29 000 000 26 000 000 42 000 000 72 000 000

Diğer 118 000 000 14 000 000 11 000 000 36 000 000

Toplam 421 000 000 450 000 000 456 000 000 486 000 000

5. YAN SANAYİ

Türk otomotiv sektörünün ayırt edici özelliklerinden biriside güçlü, standartları yüksek ve rekabetçi bir yan sanayinin varlığıdır. Otomotiv yan sanayi özellikle son 5 yıl içinde teknolojik olarak ileri bir düzeye gelmiştir. İhracatın yüzde 60’ının AB ülkelerine gerçekleştiriliyor olması, sektörde ulaşılan teknoloji düzeyinin önemli bir göstergesidir [1].

Türk otomotiv sanayinde, ana sanayi firması başına doğrudan tedarikçi sayısı 250 civarındadır. Yani bir firma 250 yan sanayiciyle çalışmaktadır. Bu sayıya göre Türk otomotiv sanayi Japon ve Avrupalı

(10)

rakipleri ortasında bir yerde olup Japonya’ya yakındır. Ancak ana sanayi firmasının ürün tedarikinde bulunduğu 25 kişinin altında istihdama sahip küçük ölçekli firmaların sayısı oldukça yüksektir [8].

1966 yılında % 53 yerli malzeme katkısı ile Anadol marka otomobillerin seri üretimi ve Tofaş ve Renault firmalarının seri otomobil montajına başlanmıştır. Ana sanayideki bu gelişmeler, yan sanayinde de yansımış, 1960’lı yılların ilk yarısında sadece koltuk, döşeme, lastik ve kauçuk parçalar ve akümülatör üretimi yapmaktayken, 1970’li yılların ortalarından itibaren piston, sekman, supap gibi hassas motor parçaları üretilmeye başlanmıştır. 1994 mali krizi otomotiv ana sanayi sektörünü derinden etkilemesine rağmen daha çok küçük yapıda olan yan sanayi kuruluşları, önceki yıllarda yaptıkları sağlam ihracat bağlantıları ve ürünlerinde gerçekleştirdikleri yüksek standartlar neticesinde iç pazardaki gerilemeyi dış pazarlara yönelerek giderip 1995 yılında iyi bir dönem geçirmişlerdir [9]. Otomotiv sanayisinin gelişmesine paralel olarak üretilen taşıt sayıları ve çeşidinde artış olmuş aynı zamanda yan sanayide de önemli oranda gelişme kaydedilerek üretilen araçlardaki yerli katkı miktarı % 90’ları aşmıştır.

Türk otomotiv yan sanayinde kapasite kullanımı, otomotiv ana sanayi üretimindeki dalgalanmalarla paralellik göstermektedir. Ancak yan sanayini daha güçlü bir ihracatçı yapısının olması nedeniyle, yan sanayideki kapasite kullanımı ana sanayiye göre daha yüksek olmaktadır. 1997 yılında ana sanayideki kapasite kullanımı % 54 iken, yan sanayide % 62 olmuştur [8].

6. TARTIŞMA

Türkiye’de otomobil satışlarına uygulanmakta olan yüksek vergiler yanında kişi başına milli gelirin düşük olması ve dengesiz gelir dağılımı, talebi olumsuz yönde etkileyen başlıca faktörlerdir.

Türkiye genç bir nüfusa sahip olmakla birlikte kişi başına düşen taşıt sayısı Dünya ortalamasının çok altındadır. Bu oranın artması ciddi anlamda bir Pazar oluşturmaktır. Bu açığın kapatılmasında yerli üretimin artması otomotiv sanayinin de gelişmesine büyük ölçüde katkısı olacaktır.

Otomotiv sanayinin gelişmesinde en önemli dayanak iç pazarda istikrarlı ve sürdürülebilir bir gelişmenin sağlanmasıdır. Bu istikrarlı gelişme özellikle satış vergileri ile yakından ilgilidir. Satış vergilerinin AB ülkelerine göre çok yüksek ve ürünler arasında dengesiz bulunması pazarda sürdürülebilir bir gelişmeyi de engellemektedir. Taşıtlarda kullanılan yakıtlarda vergi yükü dolayısıyla fiyatları Dünya ortalamasının oldukça üzerindedir. Diğer taraftan Türkiye’de ilk yatırım maliyeti ve enerji fiyatlarının yüksek oluşu da sektörün gelişmesinde önemli bir dezavantaj oluşturmaktadır.

Taşıt üretiminde günümüzde Türkiye’ye en güçlü rakipler Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Romanya, Rusya iken gelecekteki Hindistan, Çin, İran olabileceği kestirilmektedir.

Son yıllarda özellikle otomobil alanında ulaşılan ürün çeşitliliği ve yurtdışı lisanslı bazı modellerin Türkiye’de üretilip Dünya pazarlarına sunulması ile olumlu gelişme olarak görülmesine rağmen otomobil ihracatı istenilen seviyeye ulaşamamıştır.

Türkiye’de üretilen otomobiller genelde lisans anlaşmalarına bağlı olarak üretildiklerinden yeni ürün geliştirilmesi pek mümkün olmamaktadır.

Kısaltmalar

OICA Uluslar arası motorlu taşıt üreticiler Birliği

(11)

KAYNAKLAR

1. Avrupa Birliğine tam üyelik sürecinde İstanbul sanayi odası meslek komiteleri sektör stratejileri geliştirilmesi projesi, Otomotiv Sanayi Sektörü, 2002, İstanbul, yayın no: 2002/4, İstanbul sanayi odası,

2. OSD haber bülteni aralık 2004. http://www.osd.org.tr/

3. Bedir A., , Türkiye de Otomotiv Sanayi ve Gelişme Perspektifi, DPT Yayınları, yayın No: 2660, 2002, Ankara.

4. Akad. G. Z., Türkiye’de Demir Çelik, Otomotiv, Elektronik Sektörlerinde Karakterizasyon Çalışması”, Küreselleşme ve AB Süreçlerinin Ülke Sanayi ve Mühendislerine Etkileri”, TMMOB Sanayi Kongresi 2003 Bildiriler Kitabı, 389-405, Ankara-Türkiye

5. OICA Press Release, November 2004, http://www.osd.org.tr/

6. http://www.osd.org.tr/cata2004a.pdf 01.05.2005

7. 1. Sanayi Şurası Otomotiv Sanayi Raporu, T.C.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ankara, Turkey, 1987 8. Bedir A., Gelişmiş Otomotiv Sanayilerinde Ana-Yan Sanayi İlişkileri ve Türkiye’de Otomotiv Yan

Sanayinin Geleceği”, 1999. Ankara, Turkey, Yayın No: DPT 2495

9. Orhan.Z.O., Gümrük Birliği Sürecinde Türk Otomotiv Sanayi’nin ve Otomotiv Yan sanayinin Rekabet Gücü, İstanbul Ticaret Odası, Yayın No: 1997-54

10. Otomotiv Sanayi Derneği, Mart.2004

11. Otomotiv Sanayi Genel ve İstatistik Bülteni, 2004 – I, Automotive Manufacturers Association 12. DİE, Aralık 2004. hhtp://www.die.gov.tr/

13. http://www.osd.org.tr/bulten2004.pdf 01.05.2005 14. http://www.osd.org.tr/cata2004.pdf 01.05.2005

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak, tarihi gerçeklerden değil de; beklentilerden, inançlardan, planlardan, amaçlardan ve hedeflerden yola çıkan ifadelerin taşıdığı belirsizliklerin ve Şirketimizin

MAPEG Tarafından Türk Petrol Kanunu’na İlişkin Görüş Talebi, Üretici, TPAO ve Rafinericilerle Devam Eden Teslimat Problemi, Koronavirüs Sürecine İlişkin BOTAŞ ve

Ock 2011’de yayınlanan IMF WEO Güncelleme Raporuna göre yeni yükselen piyasa ekonomileri ile gelişmekte olan ülkelerde 3012-13 yıllarında ortalama büyüme hızı yüzde 5

yarısında Euro reel bazda yüzde 15 oranında değer kaybına uğramıştır. Bu dönemde risk duyarlılığının artması Doların değer kazanmasında etkili olmuştur.

Geleceğe yönelik tahminlerin daha sonra gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde, durum kamuya açıklanacak ve söz konusu bilgiler revize edilecektir; ancak, bilgilerin

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 15/c maddesi, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 12/a maddesi ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 11/a maddesinde bu

Toplam araç üretimi Batı Avrupa’da 2008 yılına göre yüzde 19 oranında azalarak 12,2 milyon adet olmuş ve Batı Avrupa’nın dünya otomotiv üretimindeki payı 2009

Ancak, tarihi gerçeklerden değil de; beklentilerden, inançlardan, planlardan, amaçlardan, kabullerden veya gelecekte olması beklenilen olaylardan bahseden veya onlarla