• Sonuç bulunamadı

TCMB ZK Ayarlaması & Türk Para Politikasında Son Durum

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TCMB ZK Ayarlaması & Türk Para Politikasında Son Durum"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 1

TCMB ZK Ayarlaması & Türk Para Politikasında Son Durum

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından 9 Ağustos günü yapılan açıklamada Türk lirası cinsinden banka nezdinde tutulan zorunlu karşılık oranlarında tüm vadeleri kapsar şekilde 50 bp indirime gidildiği belirtildi. Ayrıca Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM) kapsamında döviz imkanının ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimleri ile altın imkanının ilk iki diliminde katsayılar 0.1 puan artırıldı.

TCMB hesaplamalarına göre, ROM kullanımının aynı seviyede kalması halinde, finansal sisteme yaklaşık 1.1 milyar Türk lirası ve 600 milyon ABD doları ek likidite sağlanacak.

Tarihte merkez bankaları tarafından tercih edilen en eski para politikası aracı olan zorunlu karşılık oranları, 1990’lı yıllar itibarıyla enflasyon hedeflemesi rejiminin başta gelişmiş ülke ekonomileri tarafından tercih edilmesi ile birlikte eski popülaritesini kaybeder noktaya geldi.

Zira, enflasyon hedeflemesinin tercih edildiği merkez bankalarında uygulamalar kısa vadeli faizleri kontrol etmek üzerine inşa edilmektedir. Günümüzde hali hazırda zorunlu karşılık tercihleri gündeme gelmekte ve sıklıkla kullanılmaktadır. Bu noktada akla ilk gelen en önemli kuruluş Çin Merkez Bankası (PBoC)’dır. Banka, zaman zaman attığı oran düşürme adımları ile birlikte ekonomiyi destekleme ve büyümeye katkıda bulunma amacı gütmekte.

Başkan Erdem Başçı döneminde finansal istikrarın sağlanması ve tüketici harcama eğilimlerinin banka kredi kanalı üzerinden disipline edilmesi amacıyla bir takım adımlar atılmış; kredi kartı taksit sınırlaması, banka çekirdek dışı yükümlülük ayarlaması, zorunlu karşılık oranlarında artış gibi önemli uygulamalar hayata geçirilmişti.

9 Ağustos günü TCMB tarafından yapılan duyuruya dek:

 Vadesiz, ihbarlı, 1 aya ve 3 aya kadar (dahil) vadeli mevduat ve katılım fonu Türk lirası zorunlu karşılık oranı %11,

 6 aya kadar (dahil) %8,

 1 yıla kadar vadeli %6,

 1 yıl ve daha uzun vadeli %4.5,

 Müstakrizlerin fonları;

o 1 yıla kadar (dahil) vadeli %11, o 3 yıla kadar (dahil) vadeli %7.5, o 3 yıldan uzun vadeli %4.5

seviyesinde bulunmaktaydı. Tesis tarihinden itibaren yukarıdaki ZK oranlarının tamamında 50 bp aşağı yönde revize gerçekleştirilecek. TCMB tarafından paylaşılan verilere göre 1 Temmuz itibarıyla ZK ağırlıklı ortalama oranı %11.1, YP’de ise %13.6 seviyesinde bulunmakta. 50 bp indirim ile birlikte TL kalem için söz konusu rakamın %10.6 seviyesine

Orkun GÖDEK DenizBank

Özel Bankacılık Grubu Yönetmen

Düzey 3 Türev Araçlar

Kredi Derecelendirme Kurumsal Yönetim Der.

orkun.godek@denizbank.com +90 212 348 51 60

İSTANBUL

(2)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 2

gerilemesi beklenmekte. 1 Temmuz yükümlülük, 15 Temmuz tesis tarihi zorunlu karşılığa tabi TL ZK yükümlülükler toplam 865.9 milyar lira seviyesinde bulunurken; ağırlıklı yoğunlaşma 448.4 milyar lira ile 3 aya kadar (dahil) dilimde -%52- gerçekleşmekte. Aynı veri setinden hareketle; -yükümlülük ve tesis tarihleri aynı olmak şartı ile- tesis edilmesi gereken toplam TL yükümlülük 95.6 milyar lira, TL tesis edilen 23.5 milyar lira, döviz olarak tesis edilen 25.3 milyar dolar, altın tesis edilen kısım ise 14.4 milyar dolar düzeyinde bulunmakta.

Döviz imkan dilimleri ise TCMB’nin belirttiği ikinci, üçüncü ve dördün dilimler için:

 %30-35, katsayı %1.6,

 %35-40 katsayı %2.0,

 %40-45 katsayı %2.4

 Altın imkanı için;

o %0-15 katsayı %1.5,

o %15-20 katsayı %1.6 seviyelerinde bulunmaktaydı. Düzenleme ile birlikte bahse konu katsayılarda 0.1 puan düzeyinde yukarı yönlü revizyon gerçekleştirilecek.

1 Temmuz yükümlülük, 15 Temmuz tesis tarihi rakamları ile birlikte mevcut ROM uygulaması kapsamında döviz imkanı max %60 kullanılabilir durumda bulunurken, bankalar tarafından tercih edilen düzey %50.7; altın imkanı içinse max %30 kullanılabilir durumda bulunurken, tercih edilen düzey %26.5 olarak gerçekleşmekte.

(3)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 3

ROM, ülkeden çıkış yapan yabancı para miktarının artış gösterdiği dönemlerde kullanılabilir döviz imkanı açısından düşüş gösteren, ülke içerisine giriş yapan döviz dönemlerinde ise artış gösteren; TCMB’nin brüt döviz miktarına olumlu katkıda bulunan bir yapıdan oluşmakta. Genellikle ZK ile atılan adımlar ROM tarafından tamamlanarak piyasada likidite dengesi korunmaya çalışmakta. Dün atılan ZK adımının ardından ROM’da yapılan yukarı yönlü katsayı revizyonu ile birlikte 50 bp’lık indirimin 1/1 maliyet düşürücü etkide bulunmasını beklemiyoruz. Ancak adımın gelecek döneme dair sinyal etkisi gibi önemli bir mesaj taşıdığını düşünüyoruz.

Banka tarafından atılan adımın darbe girişimi sonrasında piyasa işlemcilerine verilen güven duygusunun sağlamlaştırılması ve sinyal etkisi içerdiğini düşünüyor ve genişlemeci bir adım olarak yorumluyoruz. Kuvvetle muhtemel para politikası tarafında faiz indirimi ile atılabilecek adımların manevra alanında daralma seviyelerine yaklaşıldığı ve bu nedenle diğer Merkez Bankası araçlarının da kullanılarak “sadeleşme” şeklinde tanımlanan sürecin tamamlanmaya çalışıldığı kanaatindeyiz.

(4)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 4

Merkez Bankası tarafından finansal sistemin likidite ihtiyacını karşılamak üzere farklı kanallar üzerinden gerçekleştirilen günlük operasyonların aylık % dağılımlarına yakından baktığımızda para politikasının hangi yönde gelişim isteği içerisinde olduğuna dair izlenim elde edebilme şansımız artıyor. Buna göre, Kasım 2015 döneminde haftalık repo ihalesi ile sisteme dair gerçekleştirilen fonlama miktarı %62.4 seviyesinde bulunurken, Mart 2016’da küresel kaygıların artış göstermesi ve düşen riskli varlık tercihi ile birlikte söz konusu rakam

%54.3, Haziran’da ise %54.2’ye dek gerileme göstermişti. Global piyasaların yakından takiğ ettiği Brexit riski ve yurtiçi varlıklar açısından oldukça kritik bir fiyatlama eşiği olan 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı Temmuz ayında ise Banka tarafından yapılan haftalık repo kanalı fonlamasında %62.5 seviyesine ulaşıldığını hesaplıyoruz. Maliyet açısından düşük olan kanalın kullanılan paranın giderinde –faiz maliyetinde- düşüşe neden olması ile birlikte finansal sisteme likidite desteğinin sağlanma çabası ön plana çıkıyor.

TCMB, Mart 2016’dan bu yana faiz koridorunun üst bandında maliyet düşürücü adımlar atarak süreci “sadeleşme” tanımını kullanarak açıklıyor. Süreç içerisinde gerçekleşen 5 PPK toplantısında toplamda 200 bp faiz indirimine gidilirken, 24 Mart-9 Ağustos arası dönemde oluşan ağırlıklı fonlama maliyeti seviyesi %8.42’ye geriledi. Söz konusu rakam 4 Ocak-23 Mart arası dönemde ise ortalamada %8.99 düzeyinde oluşmuştu. Toplamda 200 bp düzeyinde gerçekleştirilen faiz indirimi serisinin sisteme kullandırılan paranın ortalama maliyetinde düşüşü 57 bp olurken kredi fiyatlamasında önemli bir konumda bulunan kaynak maliyeti/mevduat faizlerinde ise TCMB rakamlarına göre -3 aya kadar- Nisan-Temmuz arası dönemin ortalaması %11.2 seviyesinde gerçekleşti. Ocak-Mart dönemi rakamı ise %11.9 düzeyinde takip edilmişti. Böylece sürecin mevduat maliyetine yansıması 70 bp olarak gerçekleşti.

2.5 2.6 2.7 2.8 2.9 3.0 3.1 3.2 3.3 0%

10%

20%

30%

40%

50%

60%

70%

80%

90%

100%

Ocak 15 Şubat 15 Mart 15 Nisan 15 Mayıs 15 Haziran 15 Temmuz 15 Ağustos 15 Eylül 15 Ekim 15 Kasım 15 Aralık 15 Ocak 16 Şubat 16 Mart 16 Nisan 16 Mayıs 16 Haziran 16 Temmuz 16

DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/TCMB/ Bloomberg Haftalık Repo İhalesi Kotasyon

Kotasyon - BIST Kotasyon - PD

TCMB Fonlama (o/n) Sepet Kur (Aylık Ortalama Değer)

(5)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 5

TCMB tarafından sistem içerisinde maliyetin düşürülmesine yönelik adımların atıldığı, nispeten mevduat faizleri üzerine yansıma gösterdiği, 3 ay-1 yıl mevduat faiz oranı spreadinin ksımi ölçüde gerilediği görülüyor. ZK adımı ile birlikte mevduat ve kredi maliyetlerine de yansıma olabileceğini, söz konusu etkileşimin ne ölçüde olabileceğinin ise hesaplanmasının güç olduğunu düşünüyoruz. Zira, bankaların kredi faiz oranlarını belirleme sürecinde tek indikatör mevduat ve ZK oranlarından oluşmamakta. Ülke ve müşteri risk primi, vade fiyatlandırması, yurtdışı borçlanma koşul ve maliyetleri, küresel risk algısı gibi farklı başlıkların da etkili olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor.

(6)

Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 6

UYARI NOTU

Bu e-posta, varsa ekleri ve içerdiği bilgiler, özeldir ve gizlidir, yalnızca gönderildiği belirtilen kişi/kişilerin kullanımı içindir. Bu e-postanın, alıcısı dışında başka bir kişi tarafından ve belirtilen amaç dışında okunması kopyalanması, yönlendirilmesi ve kullanılması yasaktır. Bu mesaj ve eklerinin tarafınıza yanlışlıkla ulaşmış olması durumunda lütfen mesajı gönderen kişiyi haberdar ederek bize ulaşın, gizliliğini koruyun ve hiçbir şekilde saklamayın. Mesajı gönderen kişinin veya DenizBank A.Ş. ve iştiraklerinin, yetkisiz kişilerce erişilen ve/veya içeriği bozulan mesajlar veya bu mesajların içerdiği bilgiler ile ilgili herhangi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu doküman DenizBank A.Ş. tarafından bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, burada yer alan her türlü bilgi ve değerlendirme, hazırlandığı tarih itibarıyla mevcut piyasa koşulları ve güvenirliliğine inanılan halka açık yayın/yayım kaynaklarından elde edilerek derlenmiştir ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır.

DenizBank A.Ş. ve iştirakleri, bu bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini hiçbir şekilde garanti etmemektedir. Bu dokümanda belirtilen ürünler çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucu para kaybı yaşanabilecektir. Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde kur riskinin olduğunu, kur dalgalanmaları nedeniyle Türk Lirası/Yabancı Para bazında değer kaybı olabileceği, devletin yabancı sermaye ve döviz hareketlerini kısıtlayabileceği, ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım-satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyeceği bilinmelidir. Tanıtılan ürünler, belli bir yatırımcının hedefleri, mali durumu ya da gereksinimleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır, bu nedenle mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu dokümandaki bilgilere dayanılarak alınacak yatırım kararlarının sonuçlarından, burada yer alan bilgi, değerlendirme ve istatistiki şekil ve değerlendirmelerin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan hukuki açıdan müşteri sorumludur. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Yatırım ürünleri; mevduat olmayıp, Denizbank A.Ş., ve diğer ilgili kuruluşların ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun teminatı, garantisi, sigortası ya da herhangi bir yükümlülüğü altında değildir. Yatırım ürünleri, Devlet güvencesi altında değildir. Anaparanın yitirilmesi dahil çeşitli yatırım riskleri içerebilir. Yatırım ürünlerinin geçmişteki performansları, gelecekteki performanslarının göstergesi değildir. Fiyatlar düşebilir ya da yükselebilir. Döviz cinsinden yatırım ürünleri, dövizdeki muhtemel dalgalanmalar nedeniyle anapara kaybı da dahil kur risklerine maruz kalabilir. Yorumların müşteri tarafından nihai değerlendirmesinde orijinal metnin dikkate alınması esastır. Ürünler ile ilgili soru veya şikayetlerinizi iletmek için 444 0 801 Önce Müşteri Hattı'nı arayabilir ya da www.denizbank.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Referanslar

Benzer Belgeler

• Bu politika, internet erişimi ve kişisel cihazlar da dahil olmak üzere bilgi iletişim cihazlarının kullanımı için geçerlidir; çocuklar, personel ya da diğer

15 Temmuz darbe girişimi ülkemizin demokrasi tarihinde büyük bir dönüm noktasıdır. Yaklaşık olarak her on yılda bir demokrasimizi kesintiye uğratan darbe ve

Özel Kuvvetler askeri Ömer Halisdemir, yurt içi ve yurt dışında birçok görevde yer aldı?. Yazının devamı sayfa

SPK’nın 2010/30 haftalık bülteninde yayınlanan yeni kurala göre, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB, Borsa) Hisse Senetleri Piyasası’nda işlem gören

HSBC ve ilişkili kuruluşları bu raporda sözü edilen (veya ilişkili) menkul kıymetleri satın alma taahhüdünde bulunmuş olabilir, bu menkul kıymetleri kayıtlı piyasalarda

Türkiye’de 2Ç beyaz eşya talebi geçen yıla göre daha zayıftı fakat güçlü ihracat ve Türkiye TV satışları sayesinde HSBC geçen yıla oranla %8 satış büyümesi

 Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, Mayıs sonu itibariyle 2014 yıl sonuna göre USD 7,2 milyar artarak USD 174,9 milyara yükseldi..  Maliye

a) Sınavlar,  Beden  Eğitimi  ve  Spor  Yüksekokulu  tarafından  belirlenen  Sınav  Yürütme  Kurulu  tarafından  yürütülür.  Sınav  Yürütme