• Sonuç bulunamadı

CC VViittaammiinniinniinnDDüüflfleenn MMaasskkeessii

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "CC VViittaammiinniinniinnDDüüflfleenn MMaasskkeessii"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

12 Temmuz 2001 B‹L‹MveTEKN‹K B ‹ L ‹ M V E T E K N L O J ‹ H A B E R L E R ‹

O fiimdi

Çiçek

Bir biyologun gelifltirdi¤i yöntemin kamuoyunca benimsenmesi durumunda ‹sveç,

ölülerin ortadan kald›r›lmas› sorununa geleneksel yöntemlere k›yasla çok daha çevre dostu bir çözüme kavuflmufl olacak: Ölüleri dondurup çiçek topra¤›na dönüfltürmek. Baflar›yla denenen yöntem sonunda cesetler tümüyle kompost ya da humus denen verimli çiçek topra¤› haline geliyor. Susanne Wiigh-Masak adl› araflt›rmac›, ölüleri gömmenin de, yakman›n da ekolojik sorunlar getirdi¤i görüflünü savunuyor. Kentleri çevreleyen ve giderek büyüyen mezarl›klar, içme

suyu flebekesi için bir tehdit olufltururken, baz› ailelerce

ye¤lenen yakma da atmosfere zehirli gazlar at›lmas›

sonucunu do¤uruyor Wiigh-Masak’›n yöntemi basit. Ölü önce

donduruluyor, daha sonra da s›v› azota bat›r›l›p bedenindeki su al›n›yor. Geriye 20-30 kilo kadar pudra inceli¤inde, kokusuz ve hijyenik organik toz kal›yor.

Araflt›rmac›, büyük bafl hayvan

ölüleriyle yapt›¤› deneylerde son derece baflar›l› sonuçlar alm›fl. Ölüden arta kalanlar, toprakta kendi kendine yok olan "biyobozunur" bir tabuta konuyor. Tabut da 6 ay içinde çürüyüp yok oluyor. Normalde, ölülerin tümüyle toprak olmas›ysa on y›llar alabiliyor. Göteborg Üniversitesi’nde biyoloji ö¤renimi gördükten sonra serbest ekoloji dan›flmanl›¤› yapmakta olan Wiigh-Masak, ortaya ç›kan ürünün,

özellikle saks› topra¤› olarak

kullan›labilece¤ini söylüyor. Art›klar›n konuldu¤u tabutlar›n üzerine gül diken bayan araflt›rmac›, "mükemmel" sonuçlar alm›fl. Uppsala Üniversitesi’nden ekolog Steem Ebbersteen de yöntemi, hem kirlenmeyi önleyen, hem de topra¤› zenginlefltiren pratik bir uygulama olarak

de¤erlendiriyor. Yöntemin tek sorunu, s›v› azotun pahal› olmas›. Toplumsal ve politik aç›lardansa bir engel

görünmüyor. Araflt›rmac›, kilise yetkililerinin yönteme tepki göstermediklerini, hükümet yetkililerininse, halk›n desteklemesi halinde gereken yasal düzenlemelerin yap›labilece¤i konusunda güvence verdiklerini söylüyor. Projenin kendi ölüleri için uygulanmas›n› isteyen birçok kifliden telefon ald›¤›n› belirten Wiigh-Masak, ilk "yeflil defin"in gelecek y›l yap›labilece¤i umudunda.

Science, 15 Haziran 2001 fiimdiye kadar DNA’y› koruyan bir

"antioksidan" olarak yayg›n flöhret ve t›bbi kullan›m kazanm›fl olan C vitamininin, ayn› zamanda DNA’ya zarar veren bileflimlerin üretimini tetikleyen bir "çift tarafl› ajan" olabilece¤i öne sürüldü. Araflt›rmac›lar bu bileflimlerin yol açt›¤› mütasyonlara birçok tümörde rastland›¤›n›

belirtiyorlar. Ancak, Pennsylvania Üniversitesi Kanser Farmakolojisi Merkezi’nden Ian Blair, Science dergisinde yer alan çal›flmas›nda bu mütasyonlar›n tamir edilebilece¤ini ve çal›flman›n C vitamininin kanser yapt›¤› fleklinde bir uyar› niteli¤i tafl›mad›¤›n› vurguluyor. Araflt›rmac›ya göre ayr›ca meyve, sebze ve tah›l aç›s›ndan zengin, dengeli bir diyetin yararlar› da kuflku alt›na gelmifl de¤il. Blair ve ekip arkadafllar›, çal›flmalar›n›n C vitamininin neden kanserin önlenmesi ve tedavisin-de umulan etkiyi göstermedi¤ini aç›klamak amac› tafl›d›¤›n› belirtiyorlar.

Blair, "C’ vitamininin kanser önleme deneylerinde gözlenen baflar›s›zl›¤›n›n nedeni, sa¤lad›¤› yarar kadar zarara da yol açmas› olabilir; ama bu flimdilik yaln›zca bir spekülasyon. Bu aflamada kesin olarak söyleyebilece¤imiz tek fley, bu vitaminin ifle yaramas› gereken yerde yaramad›¤›" diyor. "fiimdiye kadar yürütülen mant›k fluydu: Meyve, sebze vb. gibi g›dalar›n kanseri önledi¤i biliniyor. Bu maddeler de C vitamini içeriyor; o halde kanseri önleyen C

vitamini. Bizim mesaj›m›zsa, tek bafl›na bir antioksidan›n de¤il, tüm g›da rejiminin birlikte önleyici bir etkiye sahip olabilece¤i". C vitamininin insan vücudunda gördü¤ü yararl› ifllevlerin bafl›nda, serbest radikallerin

"silahs›zland›r›lmas›" geliyor. Bu reaktif iyonlar oksijenin hücre içinde

parçalanmas› süreci sonunda ortaya ç›k›yorlar. DNA’ya verdi¤i do¤rudan

zarar›n yan›s›ra serbest radikaller, dolayl› zararlar da veriyorlar. ‹fle önce ayçiçe¤i, üzüm ve s›v› k›zartma ya¤lar›yla insan plazmas›ndaki bafll›ca doymam›fl ya¤ asidi olan linoelik asidi lipid hidroperoksit adl› baflka bir bilefli¤e dönüfltürmekle bafll›yorlar. Baz› metal iyonlar›n›n katalist olarak varl›¤› halinde lipid hidroperoksitler de bozunarak genotoksin denen ve DNA’da hasara yol açan maddelere dönüflüyorlar. Blair ve ekibi, C vitamininin de arac› metal iyonlar›n›n ifllevini üstlenerek lipid

hidroperoksitleri genotoksinlere dönüfltürebilece¤inden flüphelenmifl. Araflt›rmac›lar bunu denemek için laboratuvarlar›nda lipid hidroperoksit solüsyonlar›na, bir insan›n günde alaca¤› hesaplanan 200 miligranm C vitamini kar›flt›rm›fllar. Deney sonunda vitaminin, metal iyonlar›na göre iki kat daha etkin biçimde genotoksin oluflumuna yol açt›¤› gözlenmifl. Araflt›rmac›lar›n bundan sonraki hedefleri, C vitamininin sa¤lam hücre-lerde de önemli ölçüde genotoksin üretip kanser yap›c› mütasyonlara yol aç›p açmad›klar›n› belirlemek. Science, 15 Haziran 2001

C

C V

Viitta

am

miin

niin

niin

n

D

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çal›flmada, hastanemiz Mikrobiyoloji laboratuvar›na gön- derilen çeflitli materyalden izole edilen 201 Klebsiella cinsi bakterinin antibiyotik duyarl›l›¤› ve

de¤erlendirmek, oran›n› belirlemek, çomak parmak varl›¤› ile akci¤er kanseri tipleri, ek hastal›k varl›¤›, yaflam stili (sigara, alkol) cinsiyet, yafl gruplar›

Tıbbi müdahale ya da tıbbi uygulama deyince akıllara genellikle cerrahi girişimler gelmektedir. Oysaki cerrahi girişimler tıbbi uygulamaların sadece bir

Erkeklerde hipermetropi (p=0,006) ve birleflik hiper- metropik astigmatizma (p=0,02) kad›nlara göre istatiksel olarak anlaml› derecede daha fazla saptan›rken, birleflik

 Duyular Konusunda Kuşkuculuk: (1) Gözlemsel ifadeler bilgi için güvenilir bir temel sağlamazlar [Görünüş – Gerçeklik ayrımı üzerinden], (2) gözlemsel

Sonuç olarak, akci¤erin evre I skuamöz hücreli kar- sinom olgular›nda tümör hücrelerindeki OHFR ifadesi ile hastan›n yafl›, cinsiyeti, tümörün büyüklü¤ü ve

Geleneksel ateroskleroz risk faktörleri ile birlikte ortalama ve en yüksek karotis intima-media kal›nl›klar›n› (K‹MK) içeren lojistik regresyon modelinde anjiyografik

Bu çal›flmada, transfüzyon öncesi mikropartikül ELISA yöntemi (Axsym, Abbott Laboratories, ABD) ile HBsAg negatif saptanm›fl 232 donör serumunda üretici firma