• Sonuç bulunamadı

Ýnfarktüs Sonrasý Geliþen Ventriküler Septal Defektte ErkenCerrahi Giriþim

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ýnfarktüs Sonrasý Geliþen Ventriküler Septal Defektte ErkenCerrahi Giriþim"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

G

Giirriiþþ

Akut miyokard infarktüsü (MI) sonrasý geliþebilen komplikasyonlardan ventriküler septal defektin (VSD) anatomik yerinin tayin edilmesi, uygulanacak cerrahi giriþim þeklini ve cerrahi baþarýyý etkiler. Geliþen cerrahi teknikler ve kalp koruma yöntemleri, yeni protez yamalar ile artan anestezi ve reanimasyon deneyimi post-MI VSD’de cerrahi giriþimin baþarýsýný artmýþtýr [1-4]. Cerrahi olarak tedavi edilen

hastalarýn uzun dönem sürvilerinin, cerrahi uygulanmayan hastalardan daha iyi olduðu bildirilmiþtir [5].

Yapýlan otopsi çalýþmalarýnda, akut miyokard infarktüsü sonrasý VSD görülme sýklýðý %1-2 oranýndadýr [6,7]. Epidemiyolojik çalýþmalara göre post-MI VSD 65 yaþ ve üstü, tek damar hastalýðý olan ve ilk kez infarktüs geçiren erkek hastalarda daha sýk ortaya çýkmaktadýr. Miyokard infarktüslerinin %60’ýný oluþturan anterior MI sonucu geliþen post-MI VSD en sýk anteroapikal septum, inferior MI sonucu

Ýnfarktüs Sonrasý Geliþen Ventriküler Septal Defektte Erken

Cerrahi Giriþim

EARLY SURGICAL TREATMENT IN POSTINFARCT VENTRICULAR

SEPTAL DEFECT

Gökçen Orhan, Okan Yücel, *Yeþim Biçer, Murat Sargýn, Þahin Þenay, Bülent Ketenci, Erol Kurç, Serap Aykut Aka

Siyami Ersek Göðüs Kalp Damar Cerrahisi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniði, Ýstanbul *Siyami Ersek Göðüs Kalp Damar Cerrahisi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Anestezi ve Reanimasyon Kliniði, Ýstanbul

Ö

Özzeett

Ammaçç: Akut miyokard infarktüsü sonrasý geliþebilen komplikasyonlardan ventriküler septal defektin (post-MI VSD), anatomik yerinin tayin edilmesi, uygulanacak cerrahi giriþimin þeklini belirler. Geliþen cerrahi teknikler ve yeni protez yamalar, anestezi ve reanimasyon deneyimi, cerrahi baþarýyý artýrmýþtýr. Çalýþmamýzda post-MI VSD geliþip ameliyat edilen hastalarda hastane mortalitesine etkili faktörleri araþtýrmayý amaçladýk.

Materyal vve Metod: Nisan 1990 - Ekim 2002 tarihleri arasýnda tanýsý konularak ameliyat edilen 21 post-MI VSD olgusu çalýþma grubunu oluþturdu. Grup 1 (12 hasta), operasyon sonrasý postoperatif dönemde yaþayan; Grup 2 (9 hasta) ise postoperatif dönemde mortal seyreden olgulardan oluþtu. Bütün hastalara preoperatif ekokardiyografi ve genel durumu izin veren 18 hastaya kardiyak kateterizasyon ve anjiyografi uygulandý. Olgular preoperatif, peroperatif ve postoperatif klinik özellikleri açýsýndan retrospektif olarak deðerlendirildi. Mortaliteye etki eden faktörler saptanmaya çalýþýldý.

Bulgular: Hastane mortalitesi %42.85 olarak gerçekleþmiþtir. Mortaliteye etki eden faktörler ileri yaþ, post-MI VSD’nin anatomik lokalizasyonu, preoperatif kardiyojenik þok, düþük ejeksiyon fraksiyonu, geç operasyon (72 saat sonrasý), uzamýþ kros klemp ve bypass süresi, gecikmiþ olarak intraaortik balon pompasý uygulanmasý olarak belirlenmiþtir.

Sonuçç: Post-MI VSD’nin anatomik lokalizasyonu ne olursa olsun acil cerrahi müdahele gerekir. Multiorgan disfonksiyonu geliþmeden erken cerrahi giriþim postoperatif mortaliteyi olumlu yönde etkilemektedir.

Anahtarr kelimelerr: Akut miyokard infarktüsü, ventriküler septal defekt, multiorgan disfonksiyonu

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2004;12:1-5

S

Su

um

mm

maarry

y

Background: The anatomical localization of ventricular septal defect (VSD) occured after acute myocardial infarction (MI) strictly affects the type of surgery. New prosthetic patches and rapid progression in surgical techniques, increased experiences in anesthesiology and reanimation augment our surgical success. In our study we searched for the factors affecting the rate of hospital mortality.

Methods: Between April 1990 and October 2002, 21 consecutive patients underwent surgical repair of post-MI VSD. Group 1 consists 12 patients who were alive postoperatively, and Group 2 consists 9 patients who died. All patients were evaluated by echocardiography, and cardiac angiography and catheterization were performed on 18 patients. We studied preoperative, peroperative and postoperative clinical findings retrospectively.

Results: The hospital mortality was 42.85%. The risk factors for early mortality were older age, the anatomical localization of post-MI VSD, the presence of cardiogenic shock preoperatively, low ejection fraction, late surgical treatment (72 hrs later), prolonged cross clamp time and total bypass period, and late application of intraaortic ballon pump.

Conclusions: Whereever the anatomical localization of post-MI VSD is, early surgical treatment is necessary. That decreases the rate of postoperative mortality if it is performed before the occurance of multiorgan failure.

Keyyworrds: Acute myocardial infarction, ventricular septal defect, multiorgan dysfunction

Turkish J Thorac Cardiovasc Surg 2004;12:1-5

Adrres: Dr. Gökçen Orhan, Siyami Ersek Göðüs Kalp Damar Cerrahisi Eðitim ve Araþtýrma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniði, Ýstanbul

Orhan ve Arkadaþlarý Postinfarkt Ventriküler Septal Defekt Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg

(2)

(%20-40) oluþan VSD’ler ise genellikle posterior septum yerleþimlidir [5-7].

Bu çalýþmada post-MI VSD geliþip ameliyat edilen hastalarda retrospektif olarak hastane mortalitesine etkili risk faktörlerini araþtýrdýk.

M

Maatteerry

yaall v

vee M

Meetto

od

d

Kliniðimizde Nisan 1990 - Ekim 2002 tarihleri arasýnda ameliyat edilen 21 post-MI VSD olgusu 2 gruba ayrýldý. Grup 1 (12 hasta) operasyon sonrasý postoperatif dönemde yaþayan; Grup 2 (9 hasta) postoperatif dönemde kaybedilen hastalardan oluþtu. Post-MI VSD onarýmý sonrasý yaþayan ve ölen hastalarýn preoperatif özellikleri Tablo1’de gösterilmiþtir. Bütün hastalarda preoperatif ekokardiyografi ile post-MI VSD varlýðý ve lokalizasyonu, sol ventrikül fonksiyonlarý ve eþlik eden kapak lezyonu olup olmadýðý deðerlendirildi. Preoperatif olarak genel durumu uygun olan 18 hastaya kardiyak kateterizasyon ve anjiyografi uygulandý. Diðer 3 hasta ise koroner yoðun bakým ünitesinde transtorasik ekokardiyografi ile post-MI VSD tanýsý konulup, bu hastalardan birinde son altý ay içinde yapýlmýþ olan anjiyografi bulgularý deðerlendirilerek acil þartlarda operasyona alýndý. Olgular preoperatif olarak yaþ, cinsiyet, New York Heart Association (NYHA) fonksiyonel

sýnýflamasý, diyabet, hipertansiyon, miyokard infarktüsü lokalizasyonu, sol ventrikül fonksiyonlarý, ejeksiyon fraksiyonu (EF), postinfarkt VSD’nin lokalizasyonu, Qp/Qs oraný; operatif özellikler olarak kros klemp ve bypass süreleri, koroner arter bypass greft uygulanmasý, kullanýlan greft açýsýndan retrospektif olarak incelendi. Hastane mortalitesine etki eden risk faktörleri saptanmaya çalýþýldý. Ayrýca post-MI VSD tanýsý konulduktan sonraki ilk 72 saat içerisinde kalýcý sistemik organ disfonksiyonu geliþmeden ameliyat edilen olgular erken ameliyat edilen, 72 saatten sonra ameliyat edilen olgular ise geç ameliyat edilen grup olarak sýnýflandýrýlmýþtýr. Erken operasyona alýnan grup 10 hastadan oluþurken, geç ameliyat edilen grup ise 11 hastadan oluþmaktaydý.

Cerrahi Teknik

Genel anestezi altýnda medyan sternotomiyi takiben asandan aortadan arteriyel ve sað atriyumdan çift venöz kanül ile hastalar kanüle edildi. Sað üst superior pulmoner venden vent kanülü yerleþtirildi. Hastalarýn tümünde membran oksijenatör ve santrifugal pompa kullanýldý. Kardiyak arrest; 25-28°C sistemik hipotermi, lokal soðuk uygulama, 8 hastada kristalloid ve 13 hastada soðuk kan kardiyoplejisi kullanýlarak saðlandý. Kardiyopleji 7 hastada yalnýz antegrad yoldan, 14 hastada ise antegrad + retrograd yoldan uygulandý. Kardiyopulmoner Tablo 1. Hastalarýn preoperatif demografik özellikleri.

(Grup 1) (Grup 2)

Yaþayan Hastalar (n = 12) Ölen Hastalar (n = 9) P

Yaþ (yýl) 63.75 ± 3.62 68.11 ± 2.37 < 0.05 Erkek 9 6 Ad Anterior VSD 12 4 < 0.05 Posterior VSD 0 5 < 0.05 NYHA klas 3 9 8 Ad NYHA klas 2 3 1 Ad Diabetes mellitus 9 7 Ad Hipertansiyon 10 7 Ad

Preoperatif kardiyojenik þok 2 9 < 0.05

EF < %50 4 8 < 0.05

EF > %50 8 1 < 0.05

Preoperatif ÝABP 11 4 < 0.05

Erken operasyon 9 1 < 0.05

Geç operasyon 3 8 < 0.05

Ad = anlamlý deðil; EF = ejeksiyon fraksiyonu; ÝABP = intraaortik balon pompasý; NYHA = New York Heart Association; VSD = ventriküler septal defekt

Tablo 2. Hastalarýn operatif özellikleri.

(Grup 1) (Grup 2)

Yaþayan Hastalar Ölen Hastalar P

KABG * 1 (12) 8 4 Ad

KABG * 2 (5) 2 3 Ad

KKS 87.6 ±14.7 119 ± 10.89 < 0.05

KPBS 102.2 ± 6.49 154.28 ± 28.45 < 0.05

(3)

bypass altýnda anterior VSD’lerde sol ventrikül apeksinden ve infarkt alanýnýn içinden, posterior VSD’lerde ise sað ventrikülden infarkt alanýný içine alacak þekilde yapýlan insizyonla VSD’ye ulaþýldý. Ventriküler septal defekt 17 hastada Goretex, 4 hastada Hemashields yama kullanýlarak kapatýldý. Sentetik yamalar septal defektin kenarýndaki ventrikül kenarýna konan 3/0 plejitli prolen sütürler kullanýlarak implante edildi. Korda rüptürü ve posterior psödoanevrizma rüptürü ile birlikte bulunan bir hastaya korda implantasyonu ve psödoanevrizma onarýmý uygulanýrken, triküspid yetmezliði bulunan 4 hastada triküspid DeVega annuloplastisi uygulandý. Ventrikülotomiler karþýlýklý teflon þeritler yerleþtirilerek devamlý sütür tekniði ile kapatýldý. Ardýndan distal anastomozlar tamamlanýp kros klemp kaldýrýlarak proksimal anastomozlar çalýþan kalpte tamamlandý. Onyedi hastaya koroner arter bypass greft (KABG) uygulandý, 12 hastada tekli ve 5 hastada ikili KABG uygulandý. Hastalarýn tamamýnda sol ön inen koroner artere (LAD) bypass uygulanýrken, ikili KABG uygulanan hastalarýn 3’ünde sað koronerin posterior desandan, diðer ikisinde ise sirkumfleks arterin 1. marjinal dalýna safen bypass uygulandý. Sol ön inen koroner arter grefti olarak 9 hastada sol internal mammaryan arter, 8 hastada ise safen greft kullanýldý. Ýstatistik

Ýstatistik analizler SPSS-10 programý kullanýlarak yapýldý. Elde edilen bulgulardan parametrik deðerler ortalama ± standart sapma olarak ifade edildi. Non-parametrik deðerler Fisher Exact test ve parametrik deðerler Mann-Whitney U testleri kullanýlarak istatiksel analizleri yapýldý. Elde edilen sonuçlardan p < 0.05 deðerleri istatistiksel olarak anlamlý kabul edilmiþtir.

B

Bu

ullg

gu

ullaarr

Hastalarýn %80’i hipertansif, %76’sý diyabetik idi. Hastalarýn %52’sinde hem diyabet, hem de hipertansiyon mevcuttu. Hastalarýn preoperatif elektrokardiyografik incelemelerinde 15 hastada (%71) anterior MI, 5’inde ise (%24) inferior MI saptandý. Bir hastada anterolateral ve inferior yaygýn MI ile beraber sol ventrikül apikal anevrizmasý mevcuttu. Post-MI VSD’lerin %76’sý anterior, %24’ü posterior yerleþimliydi. Hastalarýn %81’i ilk kez miyokard infarktüsü geçirirken, %19’u birden çok miyokard infarktüsü geçirmiþlerdi. Yapýlan

anjiyografi sonucu 12 hastada (%57) sol ana koroner arter sistemini tutan damar hastalýðý, 6 hastada (%28) ise çok damar hastalýðý tespit edildi. Ýki hastada orta derecede mitral yetmezliði tespit edildi. Mitral yetmezlikli hastalarýn birinde posterior korda rüptürü saptandý. Post-MI VSD 4 hastada (%19) apikal, 12 hastada (%57) anterior, 5’inde (%23) posterior yerleþimliydi. Hastalarýn %71’de Qp/Qs oraný 2’den büyüktü. Tüm hastalarda Swan-ganz ve arteriyel kateter ile monitorizasyon uygulandý. Hemodinamik açýdan stabilizasyonu saðlamak için tüm hastalara preoperatif medikal inotropik destek tedavisine baþlanýrken, 15 hastada (%71.4) ise intraaortik balon pompasý (IABP) takýlmak zorunda kalýnmýþtýr.

Ameliyat edilen bu 21 hastanýn 11’i (%52.3) preoperatif kardiyojenik þok tablosunda idi. Hastalarýn operasyon özellikleri Tablo 2’de gösterilmiþtir. Hastalarýn ortalama kros klemp süresi (KKS) 104.66 ± 20.6 dakika ve ortalama total bypass süresi (TBS) 132.58 ± 34.29 dakika idi.

Düþük kardiyak debi nedeniyle preoperatif dönemde ÝABP takýlan 15 hastada peroperatif ve postoperatif dönemde de ÝABP kullanýmýna devam edilmiþ, hastalarýn tümüne medikal inotrop desteði de uygulanmýþtýr.

Kardioyojenik þok tablosunda ameliyat edilen 9 hasta pompa çýkýþýnda inotropik ve mekanik destek tedavisi uygulanmasýna raðmen kaybedildi. Hastane mortalitesi %42.85 idi. Postoperatif dönemde ölüm nedenleri 5 hastada düþük kardiyak debi ve buna eþlik eden böbrek yetmezliði, posterior VSD onarýmý yapýlan ve posterior duvara patch uygulanan 1 hastada masif kanama, bir hastada operasyon sýrasýnda dokularýn aþýrý frajil olmasý nedeniyle cerrahi onarýmýn mümkün olmamasý, geç dönemde kaybedilen 2 hasta da ise sepsis olmuþtur. Post-MI VSD ve KABG dýþýnda ek cerrahi giþim uygulanan hastalardan, posterior psödoanevrizma rüptürü tamiri yapýlan hasta dýþýndaki hastalar mortal seyretti. Bu vakalarýn tümünün kros klemp süreleri 100 dakikanýn üzerindeydi. Mortal seyreden vakalarýn %88’i post-MI VSD tanýsý konulduktan 3-11 gün sonra (geç dönemde) ameliyat edilenlerdi.

Hastalarýn ortalama izlem dönemleri 29 ± 15.4 ay (5-60) idi. Yaþayan hastalarýn hiçbirinde nörolojik defekt görülmedi. Ancak 4 hastada (%20) postoperatif dönemde yapýlan ekokardiyografik kontrollerinde rezidüel þant saptandý. Bu hastalardan biri baþka bir merkezde rezidüel þant nedeniyle ameliyat edilmiþ, diðer 3 hasta ise medikal tedavi ile takip edilmiþti. Diðer hastalarda takip sürelerince ölüm olmamýþ ve çoðunluðu NYHA klas II olarak deðerlendirilmiþtir.

T

Taarrttýýþþm

maa

Post-MI VSD 65 yaþ ve üstü tek damar hastalýðý olan ve ilk kez infarktüs geçiren erkek hastalarda daha sýklýkla oluþan bir komplikasyondur [5-7]. Post-MI VSD’ye ilk cerrahi yaklaþým Cooley ve arkadaþlarý [8] tarafýndan sað ventrikül çýkým yolundan gerçekleþtirilmiþtir. Ancak bu insizyonla genelde apikal yerleþimli infarkt alanýna ulaþmakta zorlanýlmasý nedeniyle Heimbecker ve arkadaþlarý [9] infarkt bölgesinden sol ventrikülotomi önermiþlerdir. Post-MI VSD onarýmýnda, VSD yerleþimine göre deðiþik cerrahi teknikler tarif edilmiþtir. Apikal ampütasyon, infarktektomi ve plikasyon, prostetik yama ile tamir anterior yerleþimli post-MI VSD kapatýlmasýnda kullanýlan cerrahi yöntemlerdir. Venriküler septal defekt

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2004;12:1-5

Orhan ve Arkadaþlarý Postinfarkt Ventriküler Septal Defekt

(4)

kapatýlmasýnda tek veya çift prostetik yama kullanýlabilir [5]. Post-MI VSD’yi özellikle ileri yaþtaki hastalarda atan kalpte kapatmayý öneren yayýnlar da vardýr [10,11]. Merkezimizde yapýlan post-MI VSD olgularýnda separe 3/0 plejidli sütürlerle sentetik yamalar kullanýlarak VSD’ler onarýlmýþtýr. Yapýlan ventrikülotomiler ise teflon þeritlerle desteklenen devamlý sütürlerle kapatýlmýþtýr.

Genel durumu cerrahi müdehaleye izin vermeyen hastalarda transkateter yöntem ile VSD kapatýlmasý denenebilir. Ancak bu giriþimde rekürrens oranlarý yüksektir. Post-MI VSD’ye cerrahi giriþim sonrasý geliþebilen rezidüel ve rekürran VSD’lerin onarýmýnda da tercih edilebilen yaklaþýmdýr [12,13]. Hachida ve arkadaþlarý [14] akut dönemde transkateter yöntemi ile VSD kapatýlmasýnýn þantý engelleyip hemodinamik stabiliteyi saðladýðýný ve bu hastalarda 3 hafta sonra cerrahi kapatýlmanýn baþarýyla gerçekleþtirildiðini bildirmiþlerdir.

Post-MI VSD’ li hastalarda operatif mortaliteye etki eden risk faktörleri literatürde ileri yaþ, preoperatif EF düþüklüðü (kötü sol ventrikül fonksiyonlarý), VSD’nin anatomik lokalizasyonu, operasyon zamanlamasý, kardiyopulmoner bypass süresi, uygulanan ek cerrahi giriþimlerin ve uzamýþ KKS ve TBS, erkek cinsiyet ve ilk infarktüs geçiren hastalar olarak belirtilmiþtir [4-7]. Erkeklerde mortalite literatür bilgilerinde daha yüksek olsa da bizim serimizde erkek cinsiyetin mortaliteye etkisi istatistiksel olarak anlamlý bulunmamýþtýr. Ancak ileri yaþ literatüre uyumlu olarak bizim çalýþmamýzda da mortaliteyi artýrmada anlamlý biçimde etkili bulunmuþtur. Hastalarýn 17’sinde (%81) ilk kez geçirilmiþ miyokard infarktüsü öyküsü mevcuttu. Çoðunluðu sol ana koroner arter sistemini tutan damar hastalýðýna maruzdu.

Preoperatif hastalarýn fonksiyonel klaslarý ile hipertansiyon ve diabetus mellitusun mortaliteye etkisi saptanmamýþtýr. Literatürde bu konuda farklý görüþler vardýr [7,15,16]. Klinik bulgularýna göre hastalarýmýzý incelediðimizde kaybedilen hastalarýn çoðunluðu NYHA sýnýflamasýna göre klas III ve üstü olmasýna raðmen bu bulgunun mortaliteye olan etkisi çalýþmamýzda anlamlý bulunmamýþtýr.

Mortalite riskini artýran faktörler arasýnda bulunan düþük EF (EF < %50) 21 hastanýn 12’sinde saptanmýþtýr ve bu hastalarýn %66.66’sý postoperatif dönemde kaybedilmiþtir. Düþük EF’nin mortaliteyi artýrýcý etkisi, buna karþýn preoperatif ÝABP uygulanmasýnýn mortaliteyi düþürdüðü istatistiksel olarak ileri derecede anlamlý bulunmuþtur. Preoperatif olarak ÝABP uygulanmasýnýn postoperatif mortaliteyi düþürdüðü Blanche ve arkadaþlarý [16] tarafýndan da belirtilmiþtir.

Post-MI VSD’nin anatomik yerinin tayin edilmesi uygulayacaðýmýz cerrahi yaklaþýmda farklýlýklar yaratmaktadýr ve bu da cerrahi baþarýyý etkilemektedir [1-3].

Çeþitli yayýnlarda posterior VSD’nin mortalitesi, anterior yerleþimli post-MI VSD olgularýndan daha yüksek bulunmuþtur [4-7]. Serimizde posterior yerleþimli post-MI VSD’lerin (5 hasta) tamamý kaybedilmiþtir. Bu olgularýn birinde yaygýn infarktüse baðlý olarak dokularýn aþýrý frajil olmalarý nedeniyle cerrahi onarým birinde yapýlamamýþ, diðerinde ise massif cerrahi kanama geliþmiþtir. Cerrahi onarýmýn baþarýldýðý 3 hastanýn ikisi erken postoperatif dönemde kardiyojenik þoktan, biri ise geç dönemde sepsise baðlý eksitus olmuþtur.

Uzamýþ kros klemp ve total bypass süresinin mortaliteyi ve morbiditeyi artýrýcý faktörler olduðu bildirilmiþtir [7,15].

Kaybedilen hastalarýn kros klemp ve bypass süreleri anlamlý deðerlerde yaþayan hastalardan daha uzun bulunmuþtur. Post-MI VSD tamiri sýrasýnda KABG uygulanmasýnýn avantaj ve dezavantajlarý halen tartýþmalýdýr. Loisance ve arkadaþlarý [15] koroner bypass uygulanmadan uzun dönem takiplerde tekrarlayan akut-MI ile karþýlaþmadýðýný bildirirken, Dagget ve arkadaþlarý ilave koroner arter cerrahisinin özellikle anterior yerleþimli post-MI VSD vakalarýnda uzun dönemde daha faydalý olduðunu savunmaktadýrlar. Hastalarýmýzda KABG uygulanmasýnýn post-MI VSD vakalarýnda postoperatif erken dönemde mortaliteye etkisinin olmadýðýný saptadýk. Çeþitli serilerde post-MI VSD tamirine ek olarak yapýlan KABG operasyonu mortaliteyi düþüren, yapýlan diðer ek cerrahi giriþim türleri ise mortaliteyi artýran risk faktörü olarak görülseler de ek cerrahi giriþimler bizim serimizde mortaliteye etkili bulunmamýþtýr [7,15].

Ameliyat edilen hastalarýn preoperatif dönemde 11’i kardiyojenik þok tablosundaydý. Bu hastalarýn %81’i postoperatif erken dönemde kaybedilmiþtir. Preoperatif kardiyojenik þok tablosu mortaliteyi artýrýcý etken olarak bulunmuþtur. Kardiyojenik þokun postoperatif dönemde geliþebilecek multiorgan yetmezliðinde etkili olduðunu düþünmekteyiz.

Operasyon zamanlamasý hakkýnda deðiþik görüþler mevcuttur. Ýlk 36 saat içinde operasyonun mortaliteyi artýrdýðý akut-MI sonrasý ilk hafta içinde ameliyat edilen post-MI VSD vakalarýnda %34.1, ilk haftadan sonra ameliyat edilenlerde ise %10.5 mortalite bildirilmiþtir [19,20]. Buna karþýn erken operasyonun mortaliteyi düþürdüðünü savunan görüþler de mevcuttur [21-24]. Labrousse ve arkadaþlarý [24] 15 gün ve öncesini erken operasyon zamaný olarak kabul etmiþler (serilerinde yaþayan hastalarýn operasyona alýnma zamaný post-MI VSD tanýsý konulduktan ortalama 3 gündür) ve bu dönemde yapýlan cerrahi giriþimin özellikle çift yama tekniði kullanýldýðýnda hastane mortalitesini düþürdüðünü bildirmiþlerdir.

Post-MI VSD sonrasý oluþan düþük kardiyak debi multiorgan yetmezliðine yol açmaktadýr. Ýntraaortik balon pompasý (IABP) ve inotropik yaklaþýmlar bu hastalarda cerrahi giriþimin gerekliliðini ortadan kaldýrmaz. Bu tedaviler cerrahiye geçiþ döneminde zaman kazandýrýp, hastanýn genel durumunu düzeltmekte faydalýdýrlar [22]. Ancak cerrahiye köprü amacýyla kullanýlabilir. Bizim çalýþmamýzda da yaþayan hastalarýn %75 oranýnda büyük çoðunluðu post-MI VSD tanýsý konulduktan sonra ilk 3 gün (72 saatten önce) içinde multiorgan yetmezliði geliþmeden erken dönemde ameliyat edilen olgulardý.

Post-MI VSD’nin anatomik lokalizasyonu ne olursa olsun acil cerrahi müdahele gerektirir. Multiorgan disfonksiyonu oluþmadan yapýlacak erken cerrahi giriþim postoperatif mortaliteyi olumlu etkilemektedir.

K

Kaay

yn

naak

kllaarr

1. Di Summa M, Actis Dato GM, Centofanti P, et al. Ventricular septal rupture after a myocardial infarction: Clinical features and long term survival. J Cardiovasc Surg 1997;38:589-93.

(5)

defect-surgical strategy and results. Thorac Cardiovasc Surg 1989;37:72-5.

3. Litton TC, Sutton JP, Smith CW, Allen WB, Yarbrough JW, Leppard EM. Surgical treatment of ventricular septal rupture complicating myocardial infarction. Am J Surg 1988;155:587-9.

4. Özbaran M, Posacýoðlu H, Nalbantgil S ve ark. Ýnfarktüs sonrasý geliþen ventriküler septal rüptür tamiri sonuçlarýmýz: Morbidite ve mortalite üzerine etkili deðiþkenlerin deðerlendirilmesi. Türk Kardiyol Dern Arþ 2002;30:627-33.

5. Berger TJ, Blackstone EH, Kirklin JW. Postinfarction ventricular septal defect. In: Kirklin Barratt-Boyes BG eds. Cardiac Surgery. New York: Churchill Livingstone, 1993:147.

6. Dalrymple-Hay, Langley SM, Ramesh P, et al. Surgical treatment of acquired ventricular septal defects in the elderly. Eur J Cardiothorac Surg 1997;12:298-303.

7. Davies RH, Dawkins KD, Skillington PD, et al. Late functional results after surgical closure of acquired ventricular septal defect. J Thorac Cardiovasc Surg 1993;106:592-8.

8. Cooley DA, Belmonte BA, Zeis LB, Schnur S. Surgical repair of ruptured interventricular septum following acute myocardial infarction. Surgery 1957;41:930.

9. Heimbecker RO, Lemire G, Chen C. Surgery for massive myocardial infarction. Circulation 1968;11:37.

10. Takahashi T, Kadoba K, Taniguchi K, et al. Repair of postinfarction ventricular septal defect on a beating heart. Ann Thorac Surg 1996;61:1816-7.

11. Reber D, Tosson R, Khargi K, Laczkovics A. Repair of a postinfarct ventricular septal defect on the beating heart. Surgical considerations. J Cardiovasc Surg 2002;43:465-6. 12. Szkutnik M, Bialkowski J, Kusa J, et al. Postinfarction

ventricular septal defect closure with Amplatzer occluders Eur J Cardiothorac Surg 2003;23:323-7.

13. Pienvichit P, Piemonte TC. Percutaneus closure of postmyocardial infarction ventricular septal defect with the CardiSEAL septal occluder implant. Catheter Cardiovasc Interv 2001;54:495-6.

14. Hachida M, Nakano H, Hirai M, Shi CY. Percutaneous transaortic closure of postinfarction ventricular septal

rupture. Ann Thorac Surg 1991:51:65-7.

15. Losiance DY, Lordez JM, Deleuze PH, et al. Acute postinfarction septal rupture: Long term results. Ann Thorac Surg 1991;52:474-8.

16. Blanche C, Khan SS, Matloff JM, et al. Results of early repair of ventricular septal defect after an acute myocardial infarction. J Thorac Cardiovasc Surg 1992;104:961-5. 17. Daggett WM, Guyton RA, Mundt ED, et al. Surgery for

post myocardial infarct ventricular septal defect. Ann Surg 1977;186:260-70.

18. Muehrcke DD, Dagget WM Jr, Buckley MJ, Akins CW, Hilgenberg AD, Austen WG. Postinfarct ventricular septal defect repair: Effect of coronary artery bypass grafting. Ann Thorac Surg 1992;54:882-3.

19. Pretre R, Turina MI. Post infarction septal rupture: Surgical management and evolution. Arch Mal Coeur Vaiss, 1999;92:309-13.

20. Skillington PD, Davies RH, Luff AJ, et al. Surgical treatment for infarct related ventricular septal defects. Improved early results combined with analysis of late functinal status. J Thorac Cardiovasc Surg 1990;99:98-108. 21. Jones MT, Schofield PM, Dark Jf, et al. Surgical repairof acquired repair ventricular septal defect. Determinants of early and late outcome. J Thorac Cardiovasc Surg 1987;93:680-6.

22. Demirtaþ M, Yapýcý F, Akar H ve ark. Early surgical treatment of ventricular septal rupture in acute myocardial infarction. Türk Kardiyol Dern Arþ 1996;24:234-7. 23. Killen DA, Piehler JM, Borkon AM, Gorton ME, Reed WA.

Early repair of postinfarction ventricular septal rupture. Ann Thorac Surg 1997;63:137-42.

24. Labrousse L, Choukroun E, Chevalier JM, et al. Surgery for post infarction ventricular septal defect (VSD): Risk factors for hospital death and long term results. Eur J Cardiothorac Surg 2002;21:725-32.

Türk Göðüs Kalp Damar Cer Derg 2004;12:1-5

Referanslar

Benzer Belgeler

Transcatheter closure of perimem- branous ventricular septal defects using the Amplatzer membranous VSD occluder: immediate and midterm results of an international

Kemik iliðinde artan yað oranýna baðlý olarak kemik iliði kan akýmýnýn azalmasý, menapoz, insüline baðýmlý diyabet ve osteoporoz Kalp Transplantasyonu Sonrasý Uzun Dönem

Delici-kesici aletlerle meydana gelen kalp yaralanmalarýnda zamanýnda yapýlan acil torakotomi hayat kurtarýcý olmasýna raðmen, ilk müdahale sonrasý hastalar yakýn takip edilmeli

Biz bu bilgiler ýþýðýnda daha basit, ucuz bilgisayar veya telefon ortamý gerektirmeyen ve temel prensibi ayný olan epikardiyal pace maker teli üzerinden EKG kaydý alarak

It is important to protect myocardium, renal perfusion and spinal cord during the operation, and the right upper brachial artery cannulation is a safe method for this purpose..

Hasta iki yýl önce lomber disk hernisi operasyonu (sað L4 hemilaminektomi, sað L4-5 diskektomi, sað L5 foraminotomi) geçirmiþti.. Lomber disk hernisi operasyonundan bir hafta

Background: The aim of this retrospective study was; determination of mid-term angiographic results, the rate of disease progression and re-intervention of the 619 patients who had

Bu olgu nedeni ile seromanýn nadiren de olsa hayatý tehdit edebileceðine ve özellikle þant operasyonu sonrasý tekrarlayan seröz drenajý olan hastalarýn seroma geliþimi