Türkiye’nin Ortadoğu’ya dönük uranyum zenginleştirme merkezi yapılması ve ABD’nin Türkiye’yi nükleer enerjide istediği gibi kullanabilmesi için düzenlenen toplantıda Enerji Bakanı Güler çizdiği aşırı istekli tabloyu “nükleer enerji randevumuza bu sefer geç kalmayacağız” sözleriyle süsledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'nin nükleer enerji randevusunu hep geciktirdiğini ve bu randevuyu gerçekleştirmek için siyasi kararlılıklarının tam olduğunu belirterek, “Nükleer enerjiyle randevumuza bu sefer geç kalmayacağız, bunu gerçekleştireceğiz” dedi.
Güler, Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM) tarafından düzenlenen Nükleer Enerji Arenasının açılışında yaptığı konuşmada nükleer enerjinin, Türkiye için gerekli olduğunu savundu. Güler, “Biz ayakları yere basan şekilde bunu gerçekleştirmek istiyoruz. 20-25 yıl önce bu anlamda hayat daha kolaydı. Ancak şu anda enerji çok daha farklı, enerjiden çok daha fazla bir şey. Arz güvenliği dikkate alındığında da bu bir ulusal güvenlik meselesi...” diye konuştu.
Türkiye'nin nükleer enerji randevusunu hep geciktirdiğini ve bu randevuyu gerçekleştirmek için siyasi kararlılıklarının tam olduğunu dile getiren Güler, “Nükleer enerjiyle randevumuza bu sefer geç kalmayacağız, bunu gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
Küresel ısınma, petrol fiyatları, pahalı elektrik: Sonuç nükleer
Nükleer enerjiye ilişkin eleştirilere işaret eden Güler, “Aydınlarımızın çelişkili özlemleri devam ediyor. Hem bir (yandan küresel ısınma olmasın) diyorlar hem (petrol fiyatları yüksek olmasın) diyorlar hem de (ucuz elektrik kullanalım) diyorlar. Ama bunların hepsi bir arada olmuyor” görüşünü aktardı.
Nükleer enerjiye ilişkin yasayı çıkardıklarını ve bu yasanın özel sektörü teşvik ettiğini belirten Güler, isteyen yatırımcının şu anda da gidip bunu yapabileceğini, belirlenen yerin hazır olmak üzere olduğunu kaydetti. İfadeyi değiştirelim sorun çözülsün
Güler, toplantı sırasında gazetecilerin uranyum zenginleştirmesi ile ilgili soruları üzerine şöyle konuştu: “Bu ifadeyi değiştirelim. Oradaki uranyum zenginleştirmesi değil, yakıt tesisi. İkisi arasında çok büyük fark var. Oradaki
çalışmalarımız enerji ağırlıklı ve elektrik enerjisi üretmek üzere yakıt tesisinin kurulması yönünde. Bu konuda zaten önceden başlayan faaliyetlerimiz var, bunlar sürüyor. Yaptığımız çalışmalar tamamen enerji üretime ile ilgili.”
Hatırlanacağı gibi ABD’nin Türkiye’yi uranyum zenginleştirme merkezi yapmayı planladığı bildirilmişti. Toplantıda bununla ilgili de kararlar alındığı bildiriliyor.
“En hakiki mürşid”
ABD Nükleer Düzenleme Komisyonu Yönetim Kurulu üyesi Peter B. Lyons toplantıda yaptığı konuşmaya Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Hayatta en hakiki mürşit ilimdir'' sözünü hatırlatarak başladı.
Lyons, nükleer enerjiye giden yolda “en hakiki mürşidin” de bağımsız ve teknik yeterliliğe sahip bir düzenleme komisyonu olduğunu dile getirdi. Türk hükümetinin nükleer santraller kurma kararının kutladığını dile getiren Lyons, Türkiye'nin nükleer enerji yoluculuğunda attığı adımlarda nükleer enerji ve güvenlik ile ilgili alanlarda Türkiye ABD arasında karşılıklı işbirliğini geliştirmek istediklerini ve bu konuda 2 ülke arasındaki ziyaretlerin artmasını
beklediklerini belirtti.
Nükleer enerjiyle ilgili çalışmalar Türkiye’nin bağımlılığının daha da artması ve egemenliğinin daha kısıtlanmasıyla sonuçlanacak. Zira, ABD Türkiye’ye “bu konuda tamamen benim kontrolümdesin” mesajını çok açık bir biçimde vermiş durumda. Bölgenin uranyum zenginleştirme merkezi olması durumundaysa Türkiye’nin özellikle dış politikası üzerinde hiçbir söz hakkının kalmayacağı ve ülkenin büyük risk altına gireceği belirtiliyor. ABD yetkilisinin böylesi
bir kez daha gözler önüne serdi. Üyelik önerisi Eylül ayında yapıldı
Türkiye'ye, Global Nükleer Enerji Ortaklığına (GNEP) üye olması konusunda öneride bulunulduğu ve GNEP konusunda Türk yetkililerinin bilgilendirildiği öğrenildi.
ABD Enerji Bakanlığı ile ABD Başkanı George Bush'un “Gelişmiş Enerji Girişiminin” bir parçası olan GNEP, nükleer enerjinin tamamıyla emperyalist merkezlerin kontrolünde ve onların çıkarları doğrultusunda geliştirilmesini garanti altına almayı amaçlıyor.
Avustralya, Polonya, İtalya, Kanada, Güney Kore, Ürdün gibi ülkelerin de aralarında bulunduğu toplam 19 ülke GNEP'e üye. Türkiye ise GNEP'te gözlemci ülke statüsünde bulunuyor.
Bir ABD hükümet yetkilisinin verdiği bilgiye göre, Türkiye'ye GNEP'e üyelik konusundaki öneri geçen yıl eylül ayında yapıldı. Bu tarihinin ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin hızla ısınmasının hemen öncesine denk gelmesi, ortada adımları belirlenmiş bir süreç olduğu yorumlarına yol açtı.
19/01/2008 sol
