• Sonuç bulunamadı

Serbest Osteokütan Fibula Flebi İle Transseksüel Olguda Falloplasti - Tartışma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Serbest Osteokütan Fibula Flebi İle Transseksüel Olguda Falloplasti - Tartışma"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T A R T I Ş M A

SERBEST OSTEOKÜTAN FİBULA FLEBl İLE TRANSSEKSÜEL OLGUDA FALLOPLASTİ

Mustafa ŞENGEZER

GATA Plastik ve Rekonstriiktif Cerrahi Ânabilim Dalı, ANKARA

Bu m akalede kadından erkeğe transseksüel hastalarda erkek genital organlarının rekonstrüksiyonu amacıyla ülkemizde duyulu serbest osteokutan fibula flebinin kullanıldığı henüz pek az olgudan birisi sunulmaktadır.

Sonuç bölümünde yazarların yönteminin bir çok avantajına ek olarak en önemli avantajının penisin cinsel işlevini gerçekleştirebilecek sertliğe sahip olması gerçeğini vurgulamaları sevindiricidir. Transseksüel hastalarda penis rekonstrüks iyonu, biyolojik olarak erkek hastalardaki total penis kaybı sonrası penis rekonstrüksiyonu İle karşılaştırıldığında ek güçlükler gösterir. Herşeyden önce, üretral anastomoz hattında üretrokütanöz fistül gelişme riski daha yüksektir, Üretranm full-thickness deri grefti kullanılarak yapılmış olması ya da vaskülarize olması anastomoz hattında fistül gelişmesinde farklılık göstermez. Biemer 14 transseksüel hastanın 9 ’unda neoüretra ile doğal üretranm birleşme yerinde fistül geliştiğini bildirmiştir1.

Sözkonusu olguda fistül gelişmemesi çok sevindiricidir.

Gerek transseksüel gerekse total penis kaybı sözkonusu biyolojik olarak erkek hastalarda neoüretra ile doğal üretra arasındaki üretrokütan fistül gelişme insi dansının yüksekliğinin bir nedeni de içinde neoüretra bulunan tübülarize edilm iş fibular flebin genital yöreye transferinden sonra üretral anastom ozun teknik güçlüğüdür. Bu nedenle biz küçük bir modifikasyonla önce kateter çevresinde tübülarize edilmiş neoüretra ile doğal ü re tra arasın d a üretral anastom ozu gerçekleştirdikten sonra daha önce fibular flep içine yerleştirilm iş aynı kalınlıkta kateter yardım ıyla neoü retray ı tra n sfe r edilen fib u lar fallus içine yerleştirm ekteyiz. B öylelikle üretral anastom oz sırasındaki teknik güçlük ortadan kalktığı gibi anastomoz daha sağlıklı olmaktadır. Doğala yakın ürinasyon için neoüretranın ventral konumlu olması gerekmektedir. Bu olguda olduğu gibi fibular fallusta neoüretranın dorsal konumda olmaması için fibular flebin cilt bölümünün tübülarizasyonu sırasında neoüretranın sonuçta ventral konum lu olacak biçim de yerleştirilm esine özen gösterilmelidir.

Neofallusun kozmetik olarak kabul edilebilir olması vazgeçilmez ideal falloplasti kriterleri arasındadır.

Sözkonusu olguda değişik glansplasti yöntemlerinden birisi uygulanarak peniste daha kabul edilebilir görünüm sağlanabildi. Özellikle kadından erkeğe transseksüellerde skortumun olmaması nedeniyle kozmetik olarak doğala yakın genital organ rekonstrüksiyonu daha güçtür.

F allo p la sti g irişim i, skortum yapılm ası ile tamamlanmalıdır. Skortum yapımında tarafımızdan tanım lanan labium m ajuslarm doku genişletilmesi yöntemiyle genişletildikten sonra testiküler protezlerin yerleştirilm esi şeklinde ö zetlenebilecek yöntem k u llan ıla rak doğala çok yakın skortum gerçekleştirilebilir2 (Şekil 1 a,b).

Penisin cinsel işlevini gerçekleştirebilmesi için yeterli uzunluk konusu tam açık değildir. Penis uzunluğu konusunda yapılan bir çalışmada ortalama penis uzunluğu erekt konumda 12,9 cm. olarak bulunmuştur3. Yazarlar başlangıçta 12'cm. lik fibula segmentini içerecek biçimde planlama yapmışlar ancak sonuçta 8 cm. lik bir fallus elde etmişlerdir. Bu durum muhtemelen pedikül boyunu uzatmak amacıyla ortaya çıkmıştır.

Aslında fibular kemik deri adasından daha uzun planlanmalıdır. Çünkü fibular kemik periostu aracılığı ile erkeklerde korpus kavernosum güdüğüne, transseksüellerde ise klitoral korpus kavemosuma tunika albuginea aracılığı ile tespit edilmelidir. Bu tespitin seviyesi fallik ve pubik deri arasındaki sütür hattından dahaproksimalde olacaktır. Bu durumda da neofallusun glans bölümünün yumuşak olmasını önlemek amacıyla flebin kemik bölümü cilt adasından yaklaşık 2 cm. daha uzun planlanmalıdır4 6. Fibular falloplastide 12 cm. lik penis boyu elde etmek mümkündür (Şekil 2a,b).

Lateral sural sinirin fibular flebe dahil edilmesiyle ortalama postoperatif 6. ayda neofallusun distal ucuna kadar duyu ulaşmaktadır. Biz, duyu varlığını pin-prick ve dokunma duyusu testleriyle inceledik. Transseksüel bir olgumuzda klitoral sinirler bulunduktan sonra birisi kesilerek lateral sural sinir ile koapte edildi ve klitorisin aynı yarısı ampüte edildi. Glans klitorisin diğer yarısı ile penopubik bileşkeye sütüre edildi. Böylece pubik kıllar

110 Geliş Tarihi : 10.11.1997

Kabul Tarihi : 24.11.1997

(2)

Türk Plast Cer Derg (1997) Cilt:5, Sayı:2

Ş ekil 1: A) Labium majuslartn doku genişleticiler ile genişletilmesi. B) Postoperatif 6. aydafibularfallusve labium majusların expansiyonu vetestiküler protezlerin yerleştirilmesi ile elde edilen çok doğal görünümdeki skrotum görülmektedir.

Şekil 2: A)Kadından-erkeğe transseksüel olgunun preoperatif görünümü. B) Postoperatif 14. aydafibularfallusun görünümü. Küçültülmüş ve penopubik bileşkeye yerleştirilmiş klitoris eksizyondan önce görülmektedir.

içinde gizlenen hemiklitoris ile erojen duyu korunmak istendi (Şekil 2b). Ancak postoperatif 14. ayda hasta gerek mastürbasyon gerekse cinsel ilişki sırasında klitoral uyarıya gerek olm aksızın orgazm tam am layarak küçültülmüş klitorisin eksizyonunu istedi. Aynca cinsel uyan sırasında geride kalan klitorisin büyümesinden rahatsızlık duyduğunu belirtmesi üzerine klitoris ampute edildi. Hem biyolojik olarak erkek hastalarda hem de transseksüel hastalarda fıbular falloplasti sırasmda lat- eral sural sinirin dorsal penil sinire ya da klitoral sinire koaptasyonu ile hastalarda hem protektif hem de erojen duyu gelişmektedir. Ancak, sunulan olguda postoperatif 8. ayda duyunun, bulgular bölümünde penis ortasına ve tartışma bölümü sonunda ise distale ulaştığım belirten çelişkili ifadeler vardır. Hage ve arkadaşları preoperatif olarak lateral sural sinir dağılım alanının belirlenmesiyle peniste duyunun daha iyi olabileceğini bildirmekte ve bu nedenle de deri adasının daha proksimal konumda planlanmasını önermektedirler7. Fakat bu tür planlama ile pedikül boyunda ciddi kısalma oluşacak ve de

interposisyonel ven grefti kullanılması gerektiği ortaya çıkacaktır.

Fibular falloplasti sonrası fibulanın rezorbsiyonu konusunda olumlu ya da olumsuz faktörler vardır.

O lum lu fak tö rler; kem iğ in vask u larize olm ası, periostunun varlığı ve cinsel aktivite sırasında ‘stress’e maruz kalması şeklinde özetlenebilir. Olumsuz faktörler ise; kemiğin endokondral olması, tespit edilmemesi ve kemik temasın olmaması olarak sıralanabilir4. Düzenli izlenebilen olgularımız arasında en fazla takip 3 yıldır ve bu olgum uz dahil h içbir olguda ciddi kem ik rezorbsiyonu ile karşılaşılmamıştır. Yazarların post-op 8. ayda fİbulada tanımladıkları yaklaşık %30 oranındaki rezorbsiyon b izim o lg u larım ızla uyum suzluk göstermektedir.

Yazarları kutluyor, fibular falloplastinin penis re k o n strü k siy o n u n d a iyi bir seçenek olduğu düşüncelerine katılıyor, diğer olgularını ve sonuçlarını bekliyoruz.

111

(3)

Doç. Dr. Mustafa ŞENGEZER

GATA Plastik Cerrahi AD öğretim Üyesi 06018 Etlik/ANKARA

KAYNAKLAR

1. Biemer, E.: Penile construction by the radial arm flap.

Clin. Plast. Surg, 15:425,1988

2. Şengezer M, Sadove, R.C.: Scrotal construction by expansiyon o f labia majora in biologic female transsexu- als. Ann. Plast. Surg. 31:372,1930

3. Wessels, H., Lue, T.F., McAninch, J.W.: Penile lenght in flaccid and erect States: Guidelines for penile aug- mentation. J. Urol. 156:995,1996

4. Sadove R.C., Şengezer M., Mc.roberts, W., Weils, M.D.:

One stage total penile reconstraction withh a free sen- sate osteocutaneous fıbula flap. Plast. Reconstr. Surg.

92:1314,1993

5. Şengezer, M., Deveci, M., Güler, M.M.: Total penile re- construction by free sensate osteocutaneous fıbula flap.

Türk Plastik Cerrahi Derg. 2:85,1995

6. Şengezer M., Işık S., sezgin, M.: First sexual experi- ence fo!lowİng free sensate osteocutaneous fıbula flap phalloplasty. Plastİc Surgical Forum. 175,1996 7. Hage, J.J., Winters, H.A.H., Lieshout J.Y.: Fibula free

flap phalloplasty: Modifıcations and recommendations.

Microsurgeıy. 17:358,1997

112

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunlardan 8 olguda cilt adası tekparça olacak şeldlde mandibular rekonstrüksiyon, 3 olguda deri adası ve kemik ikiye bölünerek ağız içi, sert damak, yanak veya mahsilla

Şekil 1: Sol kondili de içine alan ameloblastoıma nedeniyle kondilli rekonstrüksiyon plağı ve serbestfibula flebi ile onarım yapılan olguda, flebîn osteotom îleri

Radial forearm ve scapula serbest fleplerine göre daha güçlü kemik yapısına sahip olması nedeniyle daha sonra uygulanacak dental ve orbital protezlerin implantasyonu için

Fibular flep transfer edilerek kemik uçları humerusun kalan proksimal ve distal uçlarının içine yerleştirilerek kalın bir Kirschner teli ile tesbit edildi.. Fibular

Penis rekonstrüksiyonunda radial kemik flebe dahil edildiğinde, ince, unikortikal ve fraktüre müsait ohnası en önemli sorun olarak ortaya çıkar.. Radial ön kol

Transseksual hastaların genital rekonstrüksiyonlan için yeni ve gelişmiş yöntemlerin ortaya çıkması ile bu hastaların daha çoğu cerrahi ile seks değiştirmeyi seçkin

1984 yılında Chang ve Hwang penis rekonstrüksiyonu için radial önkol flebini bildirmişlerdir.4 Radial önkol flebi kolay disseksiyonu, duyusal olması, derisinin ince

Oral mukoza ve eksternal deri defektinin birlikte bulunduğu 4 hastada osteoseptokutan jibula flebi kullanılırken, bunların ikisinde fıbular flep serbest Önkoljlebi ile kombine