• Sonuç bulunamadı

Çevre örgütleri, küresel

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çevre örgütleri, küresel"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Çevre örgütleri, küresel ısınmadan kaynaklanan olayların, Afet Kanunu kapsamına alınmasını “olumlu ama yetersiz” diye nitelendirdi. Örgüt temsilcilerine göre, yangın da doğal afet kapsamında ama yangınların önüne geçilemiyor. Mevcut Afet Kanunu’nda Türkiye’deki afetler, “deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetler” olarak tanımlanıyor. Yürütülen çalışma ile iklim değişimlerinden kaynaklanan meteorolojik olayların da afet kapsamına alınması amaçlanıyor. Çevre örgütleri, Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün, yürüttüğü bu çalışmaları ve bu konudaki beklentilerini NTVMSNBC’ye değerlendirdi.

Filiz Demirayak, WWF Doğal Hayatı Koruma Vak. Gn. Müdürü: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İNSAN KAYNAKLI AFET

Küresel iklim değişikliği zaten bir afet ama bu insan kaynaklı bir afet. Özel bir kapsamda gündeme alınmış olması memnuniyet verici fakat bu süreçte çok hızlı, net ve bilginin herkesle paylaşıldığı bir yöntem izlenmesi gerekiyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin doğal afet kapsamına alınması, olumlu ama yeterli değil. Uygulamada neler yapılacağını görmek lazım.

Deprem de afetlerin en büyüğü. Ama sadece deprem olduğu zaman bir şeyler yapılıyor. Kanunda yer alan afetlerin en büyüğü ve en yıkıcısı karşısında yapılanlar bile çok yetersiz. Afet kapsamındaki konularla ilişkili gelişmeleri göz önünde tutarsak, küresel ısınma konusunda acaba ne yapılacak diye sormak zorunda kalıyoruz.

Şu anda ülke orman yangınlarıyla kıvranıyor. Yangınlar da doğal afet kapsamında olmasına rağmen doğru dürüst hiçbir şey yapılmıyor. Su basması, çığ ve heyelan için de durum aynı. Bakıyorsunuz, Karadeniz Bölgesi’nde heyelan olduğu bilinen yerlerde hâlâ yerleşimler var ve bu insanlar sürekli heyelanla yaşıyor. Bu tür olayları afet kapsamına almak iyi ama sonra gereken yapılmıyorsa gündem manasız yere meşgul ediliyor diye düşünüyor insan.

Yunus Arıkan Rec Türkiye Proje Yöneticisi:

2008 YAZINI DAHA AZ HASARLA KARŞILAYABİLİRİZ

Tarım sigortalarının afet kapsamında, kuraklıklar ve yağış ağırlığı gibi kavramlar tanınmıyordu, ancak Türkiye için bunlar artık daha sık karşılaşacağımız ve ciddi ekonomik kayıplara da neden olacak olgular. Burada yaşanacak olumsuz sonuçların da sigorta kapsamına alınmasını biz de önermiştik. O yüzden, küresel ısınmadan kaynaklanan olayların doğal afet kapsamına alınması sevindirici bir gelişme.

Diğer sevindirici nokta ise şu anda Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı gibi yerlerde iklim değişikliği için özel çalışma gruplarının oluşturulması. Somut sonuçlarını henüz görmemiş olsak da konunun daha ciddiye alındığının bir göstergesi olması bakımından önemli. çünkü bunlar yeni anlayışların ve yeni kavramların önlerini açacak gelişmeler. Türkiye’nin bu adımları atmasını çok olumlu buluyorum, çünkü bu konuda daha tutarlı ve somut adımlar atarsak, 2008 yazını daha az hasarlı, daha sürdürülebilir bir yönetim anlayışı ile karşılayabiliriz. Bu anlamda bunu bir fırsat olarak görüyoruz ama yeni hükümetin de bu hazırlıklara destek olması gerekiyor.

Hilal Atıcı, Green Peace Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu: UYUM SAĞLAMAK ENGELLEMEKTEN DAHA PAHALI

Sonunda devlet kurumlarından herhangi birinin iklim değişikliğinin ciddiyetini kavraması bizim için çok sevindirici oldu. Çünkü burada iklim değişikliğinin ne kadar önemli olduğu anlatılıyor, aynı zamanda Türkiye’ye olan etkilerinin de yeterince araştırılmadığı da açıkça belirtiliyor. Bu anlamda ümit verici bir gelişme ama tabii ki yeterli değil.

Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün çalışmasını takdir ediyoruz ancak şunu da eklemek istiyorum; iklim felaketlerine uyum sağlamanın faturası, iklim değişikliğini engellemeye oranla çok daha pahalı. Yani iklim felaketlerini beklemek ve onlara karşı bir uyum sağlamak, iklim değişikliğini engellemek için enerji politikalarında değişiklik yapmaktan çok daha pahalıya patlayacak. Bu durumda aslında Türkiye’nin uyum çabalarının yanı sıra enerji verimliliği ve

yenilenebilir enerjiler gibi politikalarında da hemen bir değişikliğe gitmesi gerekiyor. Afet İşleri Genel müdürlüğü bu anlamda görevini yapmış görünüyor, şimdi sıra Enerji Bakanlığı’nda.

(2)

Kısacası biz bu gelişmeyi olumlu karşılıyoruz ancak asıl bundan sonrası çok önemli. Çünkü biliyoruz ki ülkemizde deprem ve yangın gibi olaylar da doğal afet kapsamında. Ama her gün aldığımız orman yangını haberleriyle

üzülüyoruz. Yani bundan sonrasında gerek uyum, gerekse tedbirlerle ilgili atılacak adımlar önemli. Yoksa iklim değişikliğinin sadece afet kapsamına alınması yeterli değil, önemli olan mücadele yönünde ciddi ve somut adımlar atılması.

TÜLAY SAĞLAM NTV-MSNBC

Referanslar

Benzer Belgeler

“Eğer bu modeli ve onun ikizleri olan piyasa ile savaşı değiştirmezsek tüm tartışmalar boşa gidecek” şeklinde konuşan Morales, gezegenimizi kurtarmanın tek yolunun

Enerji sorunu, ancak küresel ısınmanın önünü almayı kendimize şart koşarsak, yani alternatif enerji kaynaklarına nazaran ucuz olan fosil yakıtları kullanmayı gönüllü

Küresel ısınma, atmosferdeki sera gazlarının normalin çok üstünde bir seviyeye çıkmasıyla dünyanın sıcaklığında meydana gelen artış.. Bu artışa bağlı

Küresel ısınmanın olumsuz etkilerinin gelecek 10 ya da 20 yılda azalacağını belirten iklimbilimciler uyardı: Sıcakla mücadeleden sonra s ırayı soğukla mücadele

Demek ki belirli bir sera gazı konsantrasyonuna tekabül eden kararl ı ortalama sıcaklığını gözleyebilmek için yaklaşık 50 sene, buna bağlı diğer iklim

Pazartesi gününden sonra yine s ıcak bir ağustos yaşanacağını belirten Türkeş, kuzeyden geçen hafif serin hava sisteminin etkisinin geçtiğinde ağustos ayının,

Türkiye, iklim değişikliğinden en çok etkilenen alanlardan biri olan Akdeniz Havzası’nda bulunan bir ülke olarak, Bir- leşmiş Milletler çatısı altında devam eden

Kömür, petrol ve doğal gaz yerine güneş, rüzgâr, dalga gibi yenilenebilir alternatif enerji kaynaklarının kullanılması sera gazı salınımını azaltarak küresel