• •• • L-
FEN EDEBIY AT F AKUL TESI
••
•
•
•
TURK DILi VE EDEBIYATI
••
••
•
•
BOLUMU
•
••
BITIRME TEZI
•
•
•
KONU :RAIK'IN ANNE SI
•
•
MILLI ROMAN
•
DERSIN HOCASI
YRD.DO(;.ALi EFDAL 6ZKUL
HAZIRLAYAN
LEYLABATUR
20021570
4/B
bNSbZ
LIBRARY
Sevgili okuyucular hen bu eserin ilk on dort sayfasmm eevirisini yaptnn. Bu
eser Halide Edip Adrvar'm matematik hocasi olan Salih Zeki ile evli oldugu zamanlarda
Halide Salih imzasryla yazmi~tir.1909
yihnda yazrlrms bir eser. Milli bir roman.Yazarm
eserlerinde asil amaci kadm kahramanlarmm kisiliklerini erkeklerin goziiyle
degerlendirmek oldugu icin, romanlarmm anlancisr olarak bu kadmlara asik erkekleri
secer ve frrtmah bir ask oykiisiinii onlarm am defterlerinden ya da mektuplarmdan
anlatir. Erkek (bazen kadm da) evli oldugu iein, kacimlmasi olanaksiz bir i~ catisma,
romanlarm moral sonunu olusturur ve roman ya kadmm ya da erkegin oliimiiyle biter.
Adrvar'm biraz kendi oldugu iddia edilen bu kadm kahramanlarmi, yazarm o donemde
ideal sayd1g1
Tiirk kaduuni temsil ederler. Seviye Talipler, Handanlar, Kamuranlar her
seyden oncil gii~lii
ki~iligi
olan, haklarrm savunan, Batt terbiyesi almis, ama
Banhlasmayi giyim kusamda aramayan, resim ya da miizik gibi bir sanat alanmda
yetenek sahibi, yabanci dil bilir, kiiltiirlii ve eekici kadmlardir.
Eserde banhlasmanm bazi eevreler tarafmdan yanhs anlasildigmdan
bahsedilmektedir. Mesela; eser icinde ge~en "anne" kelimesi yerine "mama" kelimesinin
kullamlmasi, bonjur diye selamlasmalari, gene kizlarin okumayi daha ogrenmeye
baslamadan Rumca sarkrlar soylemelerl, hazrr esvap magazalarmm aeilmasr,
fotograflarin cikmasi, Beyoglu
'nda Fransizca pazarhk etmeleri, yavas yavas milli
degerlerin kaybedilmesi gibi meseleler ele almnnsnr.
Yazar o donemin onemli konularmdan biri olan bu sosyal meseleyi giizel bir
iislupla ele alnnsnr,
RAiK'iN ANNESi MiLLi ROMAN
Ne giizel bir sonbahar oluyordu. Her giden evvel kalkiyor, beyaz bir duman gibi odama yavas yavas istila eden o ilk ziyamn bogazm sahikasmdan kayarak agaelari der agusunu temasa ediyor, uyampda heniiz kimildanmayan alemi dinliyordum. Biliyordum, ufak bir yaprak titreyecek karsiki kumlar pembelesecek, uzak bir kiirek sesi, hafiften bir dalga ~1p1rt1S1, sonra sabah .... Bir temas gibi, bir nefes gibi denizlere, bulutlara, havaya dagilacak, birdenbire her sey
uyanacak, Y almz agaclar uyuyacaklar!
Cocuklugumdan beri agaclarin gece uyamp, giindiiz uyuduklarma katildun. Bu sene agaelar arasmda bu zanmm teyid etti. Gece nasil ziruh insanlara benzerler, semanm berrakhgma dogru yiikselen bu siyah zirveler sanki yildizlar ile konusurlar. Siikunetlerinde bile bir uyamkhk vardir. Aralarmdan gecerken daima arkamzdan birisi geldigini, yahut gormediginiz bir insan yakmhgnu hissedersiniz. Teraneleri bile tabiatm cansiz bir parcasmm sesine benzemez. Uzaktan bir frsiln, camlara yayrldrkca umumi bir inilti, sonra hepsi birden muthis bir giiriiltii ile harekete baslarlar, Ne hareket:Binlerce siyah kadid kollar uzamr, cekilir, garip bir tehdid ile birbirine sanhr, ince karanhk zirveler gokden birdenbire cevrilirler, bu dehsetli harekete istirak ederler. Grcirnlar, savruntular, derin homurtular ile bir siirii mazlum, esrarengiz tuyufun hemen ucup bulutlara intihak edecegi zannedilir. Ziya gumusi bir duman gibi aga~larm tepesinde iken hala bir miiphemiyet vardir. Yalmz sabah 1~1g1 dallari ve karanhk koseleri beyazlanrken agactan baska bir sey olmadiklarnn anlarsunz. Hele gtines ile beraber biitiin bu siyah tuyufun ruhlari cekilir, uyurlar.
(Hangi Palas)da yiiksek kucuk bir odam vardi. Sonbahan burada gecirmeye karar vermistim, Bu kararma birkac sebep vardi. Evvela bundan daha sevimli, daha ruhuma yakm bir yer bulamanustun, saniyen istanbul'dan uzakti. Evet, istanbul'a oradaki ev kisa kadar, sobalar yampda bir bucak araymcaya kadar inmeyecektim. Orada ne kadar biiyiik bir tehlike gecirmistim. Az daha, evet az daha beni evlendireceklerdi, Bu, bir cocuk sakasi gibi baslamisn. Dayizadem kiictik Mihri ile
her bayramda masanm iistiindeki sekerleri siipiiren, kagularnm
karisnran
o kticiik komsu kIZI, zannedersem ismi de Necibe olacak, daima (vapyon) yahut (karlaman)dan aldrklari en pahah, fakat en sekil hazrr esvaplarla, daima bol gelen yakasmdan bir kus boynu gibi dimdik goriinen ince boynu, uzun siyah orgiisii ile iki sene evvel odamdan hie cikmayan cocuk, Mihri nefesi kesilerek, yanaklari kizararak Necibe'nin evdengeldigi
zaman kulagnna dayicrgrm, Necibeyi ahr rmsm? diyordu. Bir giin beni evlendirmek icin neden acele ettigini sordum.-Dayi, dedi, Necibe'nin gortimcesi olacagun, bir de ... -Lakrrdismr bitir.
-Kendi kisa, dar fistanma - icini cekerek- baknktan sonra: -Necibe'yi sen ahrsm bana hep ipekli fistan giydirecek dedi. -Demek Necibe sana
oyle soyledi
- Ya, Dayrcigun.
-Bak sana soyluyorum, Mihri, Necibe'nin fistanlarr ne kadar cirkin ise ahlakida o kadar eirkin. Birde seni evlenmek lakirdrsmdan men ederim.
Bu sozlerim Mihri'yi pek de ikna etmedi. Arna yine bir daha bundan bahsetmeye cesaret edemedi. Bu vakia ceryan edeli iki sene oluyor. Simdi Necibe erkekten kaciyor, vulanh carsaflar, till semsiyeler, frsilnh etekleri ile mahalleyi dolduruyor. Hele matesisi hen eve gelir gelmez piyanosunda kurulmus bir makine gibi baslar. Bu zararsiz kilcilk kiz nihayet pek ic srkrci bir gene kadm oluyor. Hazir esvap diikkanlan aeilah, fotograflar cikah halknmz eski sadeligini, hiisn-ii tabiat milliyesini gaib etmeye basladi. En fakiri bile -bayramda olsun- ayrr Alman cocuklari icin yapihpda bizim nahif kiietik kizlari kaplumbagaya benzeten ucuz hazrr bir fistan ahyor. Elif
bayi
bilemeyecek kadarm hicri bir mahallede biiyiiyen kizlar bile mutlak karnavalda cikan Rumca bir sarkiyi soyliiyor.Necibe ancak on bes yasmda olacak, ben otuz iki yasmdayim. Trbbiyenin ikinci smifmdan fesi egri bir talebe istemeyipde benimle evlenmek tasavvurunda bulunmasmdan pek tabii bir gene kiz olmadigr istidlal ediyorum. Bir hafta oluyor, bir aksam Mihri bir fisek gibi odama atladi, Yiiziinde o kadar miihim havadis alameti vardiki elimden kalemi biraknm, sordum:
-Yine ne var kucuk muhabir?
-Bilsen annemle babam diin aksam ne soylilyorlardr? ...
-Bunu hie bilmek istemiyorum. Annenle babamn soylediklerini tekrar etmemeyi tenbih etmistim. Sen bilirsin, fakat dinlemez isen pisman olursun.
Arkasim ddndu, yalandan odadan cikar gibi
yapn.
Mamafih bendeki lakrrdiyr gorunce dondii, birdenbire:-Seni evlendiriyorlar, Necibe'yi ahyorlar, dedi.
Sonra cehremdeki ~a~kmhg1 kendisince bir alamet-i muzefferat telakki etmis gibi olmah ki izahata giristi: Necibe'nin annesi bir haber gdndermis, kizlarnu bana vermek arzusunda olduklarmi ima ettirmis, Benim reddetmek hakkrm oldugunu ve bu hakkmu istimal etmemek ihtimali bulundugu galiba hatrrlarma hie; gelmemis, Her halinde yasea servetee Necibe arzu edilir, bir arkadas hususuyla bir senedir Fransizca ogreniyormu~. Beyoglu'nda diikkancdarm parmaklan agzmda kahyormus. Daha neler!
Kocasim, "bonjur" diye karsilayan, Beyoglu'nda Fransizca pazarhk eden,
cocuguna
anneden evvel mama dedirten kadmlardan Allah bizim gibi kendi halinde yasayan gencleri muhafaza etsin. Benim icin ihtiyar edilen bu tahsile, bu zahmete iktisab edilen miikemmeliyete, hele "kiki kuku" sarkilarma ne kadar acidun.0 gece cantami topladun, Sabahleyin kacnm. Ben gelmeden hie; olmazsa Necibe neselenmeli, 0 kiz pinar kaldikca daynnm evinde rahat edemiyor ve kendimi tehlikede buluyordum.
Ertesi giin hen giderken, Siileyman kendisini beraber almann rica
etmisti,
Fakat bu defa Istanbul ile -bir zaman icin- kat'a miinasebet etmeklazim
geliyor. iki sene evvel Heybeli'de ufak bir ev tutmustum, Siileyman, o zaman hizmetcilik, ascihk ve kayikcrhk vazifesini kemal maharetle yapnnsn, Yalmz komsunun hizmetci kizlariyla fazla teklifsiz. Bu kusurlarmi ortmek icin benide kiic;iik hammlarla stki fikr gormek ister. Her haldesu
arahk bu kusur hence hazmedilir takimdan degll.i~te beni "Halki Palas'm" list katmdaki kuciik odaya iltica ettiren esbap bundan ibaretti. Her giden erken kalkiyor, Ayas Pasa iskelesine iniyordum. Yanku saat ote beride sandah getiriyordu. Denizi uyandmnaga korkar gibi muntazam, agir kiirek darbeleriyle sulari
Ne giizel bir sonbahar oluyordu ... (sahife:81)
oksayarak uzaklasrrdrk, Sabah kahvaltisun sandalda ediyordum. Sonra saat iice kadar bahk tutuyorduk. Yalmz kendimize malum zannettigimiz kayahklar arasmdan crkiyor, biraz yukarida
yesil
kadife gibi yapilan el kadar cimenlik iizerinde hazrr Iakirdnmziyapiyorduk. Oracikta
bir miiddet yiiz burunun sislerine, sabahm nihayetsiz pembe
semasma, durgun denizlerine bakan camhktan, Burgaz'm yumusak siyah ormanlarma
iki ada arasmda nurildanarak akip giden mai mevcelere bakarak ogleyi bekliyordum. 0
vakit, yanku yavas yavas cah errpr yakarak tuttugumuz bahklan kizartiyor, sepetimizde
getirdigimiz cerezi steak ekmegi cikarryor, yemegimizi yiyorduk. Sabahm rutubetine
karsi getlrdigim biiyiik mantoya biiriinerek gozlerim mailikde, yanaklarmn, saclarum
diinyanm en taravetli deniz ve cam havasi oksayarak beni uyutuyordu. Hatta yankunun
sandahna gittigini ve sandalm uzaklasnguu duymadan uyuyordum. 0 yesil ormanlar,
mai semalar, beyaz bulutlar ile muhat olan uyku ne leziz uyku idi. Biitiin bu tabittan
mukadder hayat, sohbet ve saadet nefesleri gibi mukadder, saf riizgarlarm nevazrsi ile
dalar giderdim.
Hangi dakika uyandrgnm tayin edemeden agir
agir ruhum biitiin bu bedayi icmis, biraz bihus,
gozlerim nim mestur uyamr, yine tabiatm bir parcasi
imisim gibi bunlara kendimi o kadar karisnns
bulurdumki bu menazir tabiiyyeden hiiviyetimi tecrit
icin bir iki saat ugrasrrdim.Buradan saat dokuzda
cam limanma iner, kahvemi icerim.Sonra biiyiik yolu
takip ederek otele donerdim. Bu saatte sarrmnrak
tutBWiJJW@WM~fat~JllihJillM
Halki Palas'da yiiksek kilciik bir
odam vardi
... (sahife:82)
tozlarda, yesil daglarda, hatta yolda kosusan yavrucuklara bile belirsiz, pembe ziya
serpilir, o kadar belirsiz, o kadar tabii ki, goklerdekl humreti insan gormese biitiin bu
kticuk alemi pembe zannedecek. Nihayet ancak degismek ve yemege yetismek icin otele
kosardim. Terasda kahvemi icer, Matmazel Kalinko'nun zengin tuvaletlerine, Madam
Orpidi'nin (fldrtjlerine bakar, sonra fena bir riiya hanrasi gibi kulaklarnm tirmalayan
kiki kuku, nagmesinden kacmak icin camhga kadar yiiriir, bir agac; altmda acik
havadan biraz sarhos yatmak zamamm beklerdim. Fakat hicbir zaman agac;lar altmda
siikunet hissedemem. Bence mechul bir takim hayatlann yine hence meehul serait
tahtmda yasadiklarnn hatta beni tecessiis ve tetkik ettiklerini tasavvur eder, daima
camhktan asabnn yorgun donerim. Hergiin hayatnn bu palam takip ediyordu. Bu
yeknesak giizel hayatm her vakit devammi istiyordum.
Bir haftadir kimseyi gormttyordum. Yalmz tesadiifi olarak Cuma giinu otele
erken ddnmiisdiimde Rauf'a rastgelmisdim. Gecen sene ailesiyle Heybeli'de oturmus
oldugunu biliyordum. Evveli bir adamm otelde iki oda aramasi bana biraz stipheli gorundu. Mamafih beni gortince birdenbire namalum bir sebepten dolayr kiralamakta oldugu odalardan sirf nazar etti. Kisa bir selamdan sonra
cikn,
gitti. Tavri pek garip ve miitereddid. Fakat her ufak vakrayr tahlil edecek keyfim olmadigmdan pek cabuk unuttum.-Bu Pazar cam limanma dokulen issiz, manasiz halka, baston sallayarak beyazh, gene kizlari takip eden giiruha karismak istemiyordum. Dokuzda otelden ciknm. Agir agir yiiriiyordum. Ne cok giizel cehreler
vardi,
Yapraklar, gtines, acik ufuklar gibi bunlarda su menazmn nakabil tefrik parcalari idi. Biiyiik papatya gibi beyaz bashklari.patisteleri ile siislenmis yuvarlak zarif gogiisleri bu kadar muhtelif cinsde acilan cicekler gibi handan gozler ile gozlerime o kadar haz veriyorlarki her pazar su yolu takip etmeye karar vermistim. Burasi manasiz cehreli, krvrrcik biyrkh gencleri ile milli idi. Su kalabahk arasmda kafi yildirma gdremedigime mateessiifdiim. Beline yildirmalar namiitanahi toz bulutlarma biirllnmtisler. Biiyiik ada yollarmdasmtan
bir alayi feslilere bakaraksmnp
ddnilyorlar.-Ayaklarmla toz kaldirma, fistamm kirleteceksin, bak mama geliyor.
Oniimde Fransizca
mmldanarak
bir f1~1 fakat korselenmis, ortiisii incelmis biiyiik, sayikah ve eteklerini sika sika gozlerimin igrendigi bir et kiimesi teskil eden bir f1~1 gidiyor. Yamnda iki cocuk var, iki zarif kukla beyaz panza fistanlar, aln ile dortyas
arasmda. Baslarmda biiyiik guneslikler. F1p ihtimal miirebbiyeleri olacak. Fransizca soyluyorlar. Fakat cocuklarm milletini tahmin edemiyorum. Biraz otede acik bir araba durdu. Ieinden san yildrrmah bir kadm egildi. Cocuklar ayaklarmm ucuna basarak arabaya kosustular,-Mama, mama ...
San yrldirmah, Matmazel ile uzun bir Fransizca mukaleme giristi. Cocuklarmi Fransizca bir taknn nevazislere bogdu. Kdprude cocuklarin giine~ligine tiikiiren hariklerin taassubuna yakin bir tehevviir hissettim. Sanki mama gelmesi anne gelmesinden daha sevimli, daha samimi mi? Iste kendimi daima saklamak istedigim bir Tiirk kadiml Hiddetli hiddetli yiiriiyordum. Su dantel icinde kurulmus gibi bonjur bonsuvar diyen cocuklara baktnn. Birdenbire ayagmda takunya, agzmda sakiz, arkasmda iki orgii, kapr onlerinde kaydrrarak oynayan o atesin miistehzi. ... fakat terbiyesiz kiiclik kizlari gozlerim aradi.
Bastonumla tozlarm iistiinde yollar yapiyor, aym zamanda yengemle hayali bir mukaleme yiiriitiiyordum. Baknnz hen nasil bir kadm isterim. Lisan isterse bilsin, hatta
iki, il1y fakat hicbir zaman Beyoglu'nda Fransizca pazarhk etmesin. Fransiz kadmlanm taklit edecegim diye sahte gulnsler, garip el ovusturmalarr, bas sallamalari, sicrayarak hoplayarak yilrilmeler yapmasm. Her liizumsuz seye Fransizca hayret etmesin. Babasnn gorunce oh Mon Per birseyden korkunca oh Mon Deyo demesin. Mtiteneffiz olsun, ara sira camiye gitsin. Bizim o gill renkli los kubbelerde inleyerek akst sada yapan miinacatlarm muhtesem bir intizamla o kubbe altmda yere siiriinen ahnlarm erkardrgi sesin siiri ve azameti ruhu hissedebilecek, bu ulvi ibadetin celaleti ile ruhu titreyen bir kadm. Sonra biitiin bu hislerini cocuklarma telakkiyan edilecek bir kadm olsun.
"Musiki bilirse, agir klasik ciddi seyler bilsin, birazda cocugunu uyutacak ninniler calsm, saclari mutlak gozleri dinlendirecek tarzda koyuca bir kiime teskil etsin. Biitiin etvan, tarzi sade olsun. Gozleri miitebessim agz1 milsadekar ve mtisfik elleri yumusak olsun."
Cam limanma donecek yere kadar yurtimtlsum. Kendi kosem diye tasaavur ettigim o ufak camhklardan piir nese, piir telas tath bir cocuk sesi isittim. "Nenecigim arama bak Raik burada" diyordu. Torunu ile saklambae oynayan bir biiyiik valide hos manzara olacak. Y oldan camhga dogru yiiriidiim. Mailigin cerceveledigi melek cehreli, biiyiik gozlii manidar agizh bir cocuk kosarak geliyor. Lacivertli bol beyaz bir gomlek riizgarda ucan mai bir kravat kavusmaktan sahih kavi bacaklan kararmis, tozlanmis yanaklan alev gibi saelari dagnnk, fessiz kosarak geliyor. Bu yumusak saclari pumadlamayan, anne yerine bu cocuga mama dedirmeyen anneye kalbimde bir minnettarhk vardi,
Nenesini gozlerim aradr, Sag taraf da bir aga1y ortasmdan crkan mai
•
yildirmah narin gene kIZ acaba Nenesi mi? Arkasi donuktu, Riizgardan dalgalanan bu
•
yumusak mai kumas nazik, fakat gayet dilber bir endam hissettiriyor. Biiyiik
yildrrmasmm ufak bir muslin yakasiyla yine ufak kolluklarmdan baska paposi yok.
Kendisine dogru gelen cocuga kollanm acnns ucuyor, birdenbire yaklastilar, acik
kollarm icine kticiik atladi. Ciplak bacaklari mai yrldrrmayi ihata ediyor, onu toz icinde
birakiyor, fakat iki kiicilk kol daima sarihyor, mini mini cehre ile mai yildrrma
opii~iirler. Ne kadar miiddet devam etti, bilmem, lakin daima mailigin cereeveledigl bu
manzara ne hostu. Yildirmasmm tozlandigun dllstlnmeksizin cocugunu kalbinin iistiine
basan su valide ne sevimli kadm! Belkide cocugun teyzesi, ihtimal biiyiik kardesi,
bilmem gonlum neden bu mai yildrrmalmm miiteehhil olduguna kani olmak
istemiyordu.
Gece pek parlak mehtap vardi. Biitiin ada halki camhklara ddkiilmiislerdi.
Hava da muattar ta kemiklere niifuz eden bir srcakhk bir rehavet
vardi,Bese kadar
drsarida oturdum. Ertesi giin gelmemesi icin yankuya haber gonderdikten sonra ddndilm. Yatagrmm karsrsmdaki pencereyi aeik birakarak odayi yikayan beyaz ziya icinde yatnm, Ne kadar miiddet su parlak musasa isrkda miiphem, sonuk titresen yildizlara bakngnni bilmiyorum. Ertesi giin dizlerimde bir yanmakla uyandim. Giine~ biitiin ziyasiyla yatagmn kavuruyordu. Yataktan firladun, saat ikiye kadar uyumakhgnn ilk defa vaki oluyordu. Muhtasar bir kahvalnyi
miiteakip camhklara
frrladnn. Bir zaman cam ignelerini ezerek tembel tembel yiiriidiim.
-Kuzum Nenecigim,
Raik'in sesi yalvanyor. Sonra miitebessim nevaziskar, birazda suh rakik bir
istihzayi kendine mezc etmis bir kadm sesi:
-Kendi bahcemize gitmeden olmaz diyordu.
-Bir daha kedinin kuyrugunu cekmem.
-Olmaz
-Pilieleri kovalamam.
-Olmaz.
-Her sdztintl dinlerim ... Neneciglm!
Raik'in sesi biraz Iurcmlasryordu. Agir ag1r
yolacaktnn.
Diinkii mai yrldrrmah, elinde ufak bir sepet, sepetin
iistiine Raik iki koluyla asrlmis yiizii gulunc, fakat
cazibeli bir istirhamla mai yrldirmahya miitevecci
yiiriiyorlar. Sepetin muhteviyatmi bir kedi gibi
koklayarak ne oldugunu anlamak icin asilan Raik adeta
siiriikleniyordu. Artik siiphern kalmadi. Raik bu
kadmm cocugu.
Bir aksam Mihri bir fisek
gibi odama indi...(sahife:83)
-Nenecigim sade soyle,
verme. Sepetinde ne var?
-Dedigim yere gidince gortlrsun.
-Ben bileyim mi Nenecigim?
-Bil.
-Yenir mi, yenmez mi?
- Y
enir koca ahmak.
-Kaplumbaga yavrusu mu? -Kaplumbaga yenir mi?
-Off, artik bilmeyecegim. Sepetindekini de yemem. -Ben yalmz yerim.
-Raik miitefeekir, hircm, fakat Nenesi'nin biraz miistehzi lakrydisma karsi cesareti diisllk, Bir dakika siikutdan sonra durdu:
-Sahiden yer mis in N enecigim? Uzun, hafif, zarif bir kahkaha.
-Oyle ya, sen istemezsen elbet yerim.
-Bende kaplumbaga yavrusundan baska ne varsa yerim. -Kedi yavrusu olsada yer misin?
Raik'in suratr dtistii. Sepeti birakn. Sakitane yiiriiyor. Gem; kadm cocugu fazla Iizrnlis olduguna mateessiif, arkasmdan bakryordu, Cehresini ancak yandan gdrebiliyordum. Uzun kirpikleri azrcik yukan dogru ddnilk, kasnun ucu ince, burnu biraz uzunca, karam rengindeki kiymetdar bir kumas hanrlatan lekesiz bir ten, dudaklarmm ucu rakik bir neseyle miihtez altm gibi kizilnh, acik kestane renginde saclari gunesde parhyor. Gozlerinin rengi ile cephesinin manasmi tasavvur edemiyorum. Fakat gordiigiim kadari bana ince, miistehzi, giizel olmaktan ziyade kibar ve gdrtllmemis tarzda cazibedar bir kadm tahmin ettiriyor. Raik'in siikunetini fazla bulmus olmahki somurtmus giden cocuga bir daha baknktan sonra eteklerini topladr, Birdenbire kosmaya basladi. Yrldrrmasnun altmda dalgalanan viicudu, zarif, kiiciik ayaklarmm hareketini, dagrlan basortusu ile biitiin evzai sair mutlak kadar giizel, en agrr bir musiki parcasi kadar gasyedici, Camlara dalarken basdrtllsii kaydi. Bir an icin altm mevcelerle guneste yatan parlayan bir bas gdrdtim, sonra kayboldu. Raik kmmzr bacaklan birbirine karisarak avazi <;1ktig1 kadar bagirarak annesini miiteakip camhga dald1.
Su tabii manzaranm taravet ve sadeliginden damagrm, kalbim ve gozlerim mahzuz, miiteleziz, onlarm kaybolduklari noktaya kadar geldim. Tam o noktada tecessiime galebe calamayarak yoldan camhga bir iki adrm atnm. Benim o gelen yemeg! yedigim cimenlikde Raik'in annesi comelmis, kollarun srvarms, ufak beyaz elleriyle temiz bir pecete yayiyor, sonra sepetinden yumurta taze peynir crkarip diziyor. Raik'de hala ayakta, ya!vanyor, sakladigmm ne oldugunu soruyor. Gene kadm elini sepete soktu. Raik'in yanaklanm egdiren iki tane buyuk pembe seftali crkardi. Birdenbire
agaclarm arasmdan gozii bana ilisti, 0 iri nemnak cocuk gozleri onunde kendimi o kadar aciz ve mahcup buldumki kacamadnn.
"Nenecigim, suna da bir
sey
ver" dedi. Deriminaln
su dolu imis gibi birdenbire almmdan soguk bir ter bosandi, Simdi gene; kadm yiiziinii donecek, beni gorecek olursa ya ahlaksiz bir capkm yahut ac gozlii bir dilenci zannedecek. Bir an icin hicbir harekete muktedir olamaksizm civilenmis gibi oldugum yerde kaldnn, Fakat gene; kadm basmi cevirmedi.Denizi uyandirmaktan korkar gibi muntazam ag1r kiireklerle ... (sahife:83)
"Raik nereye gidersen bir kopek bulursan
host"
dedi. Raik'in uzun kahkahasmi, izahanm isitmemekicin
hayanmi kurtaracakmisnn gibi kactnn. Hemen bes dakika arkamdan yetisirler, gorurler havfiyla elimden ter bosanarak kostum. Sonra yolun iistiine oturdum. Havfmm,telasimm
nekadar giiliinc; oldugunu hatrrlayarak uzun miiddet giildiim.
Uc; giin sonra istanbul'dan ihsan ile Salim geldiler ve bahga ciknlar. Kdyiin letafetine doyamadilar, camlarm altmda ii~iimiizde uzandigmnz zaman ihsan birdenbire sordu: Rauf'u goruyor musun?
Otele
birkac
giin evvelkiziyareti hatmma
geldi. Fakat birisisoylemekstzin
so rd um:-Rauf burada nu oturuyor?
-Evvelden adada otururmus, fakat simdi daima yanmda gezdlrdigi supheli kiyafetli bir Lehli kadmla Beyoglu'nda imisde yine otellerden birinde bir iki oda arryormus,
Rauf evli idi. Hatta bes alti ay evvel kendisine nisbeten pek gene bir kizla evlenmesi iizerine iyice kilu kal olmustu. Salim Rauf'un metresinden bahsederken gdzlerlnde garip bir sule dudaklarmda hiddetli bir tebessiimle: "Fakat bu talihli kopek ne kadarda giizel bir kadmla yasiyor=dedi.Ihsan siikut ediyordu.
-Dernek Rauf'un metresi cok giizel. -Ihsan biraz hiddetlice cevap verdi. -Beyaz bir hayvan.
Ihsau'm tavrmdan bu mesele hakkmda hepimizden fazla malumati oldugunu istidlal ediyordum, herhalde Rauf'un bu hareketinden dolayi gostermek istedlginden fazla miiteessir idi. Acaba Rauf'un metresiyle bir miinasebet sabikasum vardi, yoksa zevcesini mi tamyordu? Rauf kislarr sehzade basmda Ihsan Bey ile pek yakm komsu idiler.
-Rauf'un haremini tamr mism? Dedim.
Oltasmm ucunda titreyen bahg1 Kemal ehemmiyetle kurtardiktan sonra cevap verdi:
-Bizim evdekilerin rivayetine nazaran giizel degilmis. Salim tecriibekar bir adam tavnyla basnu sallayarak itiraz etti.
-Kadmlar komsularmi daima cirkin bulurlar. ihsan birdenbire hatirladigr bir hayale tebessiim ederek gozleri dalgm:
-Ben bir defa arabadan inerken gdrmustum, dedi. -Nasil buldun?
Salim gozlerini
acn,
"Rauf'un ya~ad1g1 kadmdan
daha giizel mi? " dedi.
-0 kadar biiyiik bir parca degil,
Raufa rastgeldim ... (sahife:85)
-Bu, Salim'in sualine cevap olamaz.
-Azizim, giizellik sirf insanm zevk selimine tabi bir meziyet. Ben zaten onun
gtizelllgini dusunmuyordum. Kendisini yakmdan tamyan anlayish bir dostum var, onun
anlansma nazaran Rauf ne kadar kaba ve anlayrssiz ise o kadar hassas, sevimli, zeki bir kadmmis. En garibi kocasmm bu halinden meyus olmasi, Melek gibi bir coklarida var. Bu kism nihayetinde Rauf'un uzun giyabetlerinden, vefasiz lanetten bizar olarak babasma gitti. Simdi Erenkdy'unde oturuyorlar.
Birdenbire zihnim onu yakmdan tamyan Ihsau'm dostuna gitti. Tammadigun bir kadm hakkmda suizanda bulunmus olmak bayahhgma kapilmamak icin baska bir sual irad etmemeye cebr-i nefs ettim. Cozlerim sandala hafif hafif hicvimle oynasan su mevcelerine daldi, Fakat Salim hemen:
-Acaba su kadim yakmdan tamyan dostun kim oluyor? dedi.
-Rauf'un dayizadesi, heniiz Avrupa'dan gelmis bir kimyager. Ooo. Salim, hemen yaramazhklara kaymasm, zavalh hasta bir adamdir. Benim eski arkadaslarundandrr. Belki siyret bile onu burada gormii~tiir. Ancak bu kis Rauf'un karrsiyla yedi sekiz defa gorii~tii. Artik Rauf ve surekasmdan kafi derecede bahsetti. Acaba yemege donsek nasil olur? Karmm cok acrkn,
Ihsau'm arkadasmm Rauf'un karrsiyla bir miinasebet mahsusasi olmadigun ogrenince ismini sormak bile hanrnmza varid olmayacak kadar nazarnmzda adilesti. Arnk hepimiz ogle yemegini dusunuyorduk.
Onun aksama dogru iskeleye inmistik, Vapurun vurudunu bekliyorduk. Salim biiyiik adaya gecmek istiyor, biz de miimanaata cahsiyorduk. Nihayet eger Rauf'un beraber yasadrgi kadmi gorebilirse kalacagnu vadetmisti. Bu esnada vapurda yanasarak ahali cikmaga basladi, Pek cok gecmeden Rauf miitereddid bir tavrrla, uzun boylu, miilhim fakat miitenasip mor fistanh, sapkasinm mor benekli tiilleri arasmdan
Annecigim Raik burada ... (sahife: 86)
giizel, sarrsm, boyah yiiziiyle soluk kabank sari saclariyla pek nazrr dikkati celb eden bir kadmm refakatinde geliyordu. Kadm elindeki mor tiillerle miizeyyen semsiyesini sallayarak her ufak hareketiyle titreyen zaidatlarla iki taraf sallanarak cehresi biraz cank yiiriiyordu. Rauf bir yere bakmaya cesaret edemiyordu. Biri hele mor fistanh
kadma takdim edilmek iimidiyle miiltefitane, miitebessim ilerleyen Salim'i gormeden gecti. Sonra yolda gormii§ oldugu feci Matmazel, iki kukla cocuk, lacivert carsafh hizhca Fransizca soyleyen bir kadm gorunduler. Ihsan koluyla beni ikaz ederek:
-Rauf'un haremi, dedi. -Bu kadm mi? dedim.
-Hayrr, arkada beyaz sakalh ihtiyarla gelen.
Evet o zaman gordum. Herkesten bir bas uzun, ipek gibi beyaz sakalh, musfik muhterem cehreli bir ihtiyar, yanmda kiire-i arzda biitiin kadmlann azametlerini zarif, gene; viicuduna toplamis vakur, siyahlar icinde miiteezzim, basi yiiksekte ilerleyen bir kadm. Kucuk Raik morarmis miiteessir cehresiyle, yasarmis, biiyiik gozleriyle siyah pecenin orttideki cehreye basmi kaldirrms, serbest kalan eliyle ilerisini gostererek Ninesine yalvanyordu.Ne soyluyordu bilmiyorum.Fakat 0§en ve miitebessim ,biitiin varhgi guneste dalgalanarak camlarda cocuguna sanlmak icin kosan kadm koye tas olmustu. Demirden bir el ile cocugunun elini kavranus, bu cocuk cehresindeki istirham, gormeden hatta istemeden yalmz kendine edilen tahkire karsi tehcir etmis kalbiyle yaralannns izzet-i nefsi ile vakanm muhafazaya cahsiyordu. Oniimiizden cekildiler,
Hickmga benzer bir sesle arnk cabalanmaktan srrf nazar eden kiictik Raik: Nenecigiml elimi sikma. Kayboldu, dedi.
Kilctik Raik h1c;kinga bogazima tikayan ve men etmek icin biitiin metanetimi toplamaya mecbur oldum. Bir hickmk mukabele etti. Ihsan gozlerinde iki damla yasla
gazinoya dondu.
Uc; giindiir Raik'i ve mai
A)ragi.nda
takunJ1a«g.tJnda,
sak1z. •.
(sahife::86)
yrldrrmahyi
gorebilmek
iimidiyle
yollarda dolasiyordum. Hangisini daha
cok gormek istiyorum. Onlar hakkmda
zihnimi isgal eden inkarm cins ve
mahiyeti nedir? Raik'a acrdigundan
mi? Mai yildrrmali kendisinin adi bir
kadm icin frrlanldrgmdan
dolayi
miiteessir mi? Gosterdigi tavir. Azamet
ve lakrydi arkasmda acaba neler
vardi? Birdenbire hayat bana daha
azmsik, daha cazibedar goriiniiyordu.
1·
Kendisi insanlarm tahlil edilecek gizli bir elemi karsismda bulursam daima
bdylekammda benimde faal, sahib bir cevelan hissederdim. Iste Raik ... biiyiikbabasmm eline
kendisine mahsus asabi bir sefkatle saris, mini mini sesiyle daima anlanyor. Adimlarum
srklastirdrm. Dostum Raik bir masal soyluyordu. Ihtiyarm cehresi en nefis bir edebi
parca dinliyormus gibi fevkalade bir dikkat ile cocuga miiteveccihe, gozleri ruhundan
gelen bir hazla milnevver kucuk masalcryi iirkiitmemek icin nefes almaya bile
miitereddid, beyaz basnn torununa dogru egmis dinliyor.
-Gozumle gordum, kulagimla isittim, bir parcasi daha kuyruguma diistll demis.
Sonra gitmis, gitmis, bir orda ki rast gelmis, yok galiba hindiye, acaba hangisine
dedecigim?
-Ben bu masah bilmiyorum, ama hindi daha biiyiik oldugundan ona olmah. Raik
bu miitaalaya pek de kani degil gozleri dalgm.
-Nenem bunlarm hepsini biliyor, 0 olsa ... diyordu. Sonra birdenbire kendisinin
her ufak kelimesini dinleyen bir yabanciyr yani beni gdrunce utanarak biiyiikbabasmm
paltosuna sokuldu. Evvel ihtiyarm istifbamkar nazan cehremi siizdii. Orada kendi
ihtisasatmm bir makesini gormus olmahki emniyetli, saf bir tebessiimle gozleri parladi.
Bu giizel yiizlii ihtiyarda o kadar ruhuma asina, hissimi oksar bir musabehet
gordumki senelerce tamyormusum gibi selam verdim. Raik yavas yavas basuu
kaldmyordu.
- Raik Bey, dedim, bin pilicin evvel orda ki mi, yoksa hindiye mi rast geldigini
biliyorum.
Cocuk biiyiik bir mesele halletmislere mahsus miisterih bir nazarla beni siizdii.
Sonra giinesten yanmis tombul ktictik elini bana uzatti. Buyukbabasiyla benim aramda
iki elleriyle bir rabita manaya husula getiren bu cocuk otemizde oldugu halde uzun
dostane bir mukaleme ile aheste aheste yolu takip ediyorduk.
Ihtiyarm nazik, hassas cehresinde kendisinden bahsetmekten onu mani eden
vakur, birazda cekingen kalbinde gizli bir derdi vardi. Giilerek bana daima Raik'in
acayipliklerinden bahsederken gozlerinde ta uzaklara giden bir dalgmhk vardi, Tam
yolun donen noktasma gelmistik. Ihtiyar bayirdaki fundalara basnn kaldirdi. Sonra
birdenbire benden aynlmaktan bilmem nasil bir nezaket hisle cekinerek:
-Raik, iste ninen, dedi, haydi bakayun su bayn nrmanda hen Beyefendi ile asagrya
kadar yiiriiyeyim.
Raik mahallenin nihayetini bile beklemeyerek kosmaya
basladi,Fakat bayrm
basmda kaldi, Basnn bize cevirerek giiliin1r bir yeisle bizden istimdad ediyordu. Kostum,
Kollarmm altmdan yakalayarak fundalara dogru kaldirdrm. Yalmz, o dakika kendimi bakmaktan men ettigim, ancak ...
~---·-·--.
G
erin 81. sayfasmdan 93~fasma kadar cevir-isini hen yaptnn .. ,/
iNDEKS
~
--~-~
Eserde gecen mekanlar: Heybeli, Halki Palas, Ayas Pasa Iskelesi, Burgaz, Erenkoy
Eser birinci sahis agzmdan anlanlmaktadir. Fakat bu kisinin adi benim eevirisini
yaptig1m kisrm icinde yer almamaktadrr. Bu eserin kahramam Raik'in annesine karsr
bir ilgi
duymaya baslar. Eserde bu durumun nasil baslayip geli~tiginden bahsedilmektedir.
Eserde gecen kahramanlar,
Necibe: On bes yasmda, kahramanm komsu kizr, Daima vapyon yahut karlamandan
aldrklarr en pahah, fakat en sekil hazrr esvaplarla, daima bol gelen yakasmdan bir kus
boynu
gibi dimdik gortlnen ince boynu, uzun siyah orgiilii bir gene kiz.
Mihri: Roman kahramanm dayizadesi.
Siileyman: Roman kahramanm evinde aserhk, hizmetcilik ve kayikerhk yapryor.
Raik: Roman kahramanlarmdan bir cocuk,
Romanda gecen diger tali sahislar: Raik'in annesi, Rauf, Ihsan, Salim, Matmazel
Kalinko,
Madam Orpidi
81.Sayfa: Eser kahramanm tabiat hakkmdaki tasvirlerine deginilmistir.
82.Sayfa: Halki Palas, Necibe ile olan evlilik bahsi ve degi~en toplumsal yapi
anlanlmaktadir.83.Sayfa: Necibe'nin o donem ieerisinde moda olan; Fransizcayi ogrenmesi, piyano
calmasi
gibi konular anlanlmaktadrr.
85.Sayfa: 0
devirde Banhlasmayi yanhs anlanns olan ailelerin cocuklarma kendi
lisanlarmdan, kiiltiirlerinden once Fransiz lisam ve kiiltiirlerinin ogretilmesine
deginilmis.86.Sayfa: Roman kahramam nasil bir kadmla evlenmek istediginden bahseder.
-
87.Sayfa: Raik ve annesinden bahsediliyor. Cocuguna anne yerine mama dedirtmeyen
bukadma karsi bir minnetdarhk hissediyor.
88/89.Sayfa: Roman kahramam Raik ile annesini gozlemliyor.
90/91.Sayfa: Ihsan, Salim ve Rauf'dan bahsediliyor.
U~
arkadas Rauf'un hareminden
konusuyorlar.
92/93.Sayfa: Roman kahramam Raik'in annesi ve dedesiyle karsrlasiyor.Raik ile
dedesinin
: :
-
.
~) ~ . .) \; ,r'6; \
..
"
0..1\-)
.
..
0.,
,,
}
e'
I~r'!·
f
\
l:i,.: •
.i
* ).) )1
..
. .. ~~.1. i ,;::...~,\ \.
:__ <:'..:>
.JJ -
, ~· ,_.1)•""""i_,:_;
.:\.> 4~i,.SJ..;$"
-
.
.:;..u~t
•..
-
.
.., , J'. ,,...,... """'~-~
~-
.. ·-f
. ..; - ' ' .:, ! ..;..'.\..::,o,- I,'> ••••• .).~S"' . '\:...;
"""" ••• '" - ,..;.... i.,,.; /.
·' '.... ..•. r .1.~ ·\\; /' ~"'- --.,...,.:r"" ~~,..;;,.
•..
"'. ~~J'-' .. -
\-
-~;, ••• ~ .... 'li •. ,.... ~-J\,
• - • J ~ • - ' ·- -- I .•....<
~· .:>-- ; ~, ,.,; ~ ~ ('" ,,./X
ci
•
~-. 1
~ -· ._,• al...., I,, ,.,. .•...•... -4..,.,,. ·lp.
, ._:,- l >- ~ ..,..,,, . .,~·u-1
'lJ " ,
-~ .•\
'-'J .•
_< ~ . .._.;.... •..
.t; ,,..
J't,,i ~
~
JO • "' __,) ~ ~ .;;#' ,JA ~ <j #• . ,) _,J
T
.)l:--)
J. ..,...:;.\,.,,.,....•
,•l - -.!: , _•J.!Jt-
tS..;J.-.,;.i,, --- .•.
- -- ' ,I.ii ,,' '' ' ' '' 'e
.<.:~~_;\,~~It
Jj',YY,.»
r~~ ~1'
-~ a:;- '
i)..lt,~I}_;~ ~ ·...,..J\ .,;, ••
..t:.~
J\
•. .J • - "" • ' .J ~..-- ..,, ·• ,4.i;, ·'-.)
L.)t;
o: .. /
JJ.:.,.«t..~JJ,~ ,)~..:.: I
-"• ~ ...,; e i!lilf a,· ;~ .s ...
~:.r-~~L::.~
,_db..
(S.A:5
~r-
•• ~ :J.
J,.~\
,;\~t
J,t_l
f· . ~,.., ..
:i\
S
S •
"'l• ,~
w-4,,~
t~l~S\ ,~
j
Y,
-
--~
-
'' '. r~r
Jii~
~J:.;
....::. ' ; ;
. - .
. -
. ,: ""'s- ' ,_
•• • • , .: ••• • ~l "' 11/'~~i;~~
·r~)~~,L,:t".J:JL::~~
.,,
JI •~')l:l.:j ~·
"-'..Jl:Jj~ ~
_J:.71J;
t.J
~ ,.,,..,... ~M . ,II..: .•....• ..\, ,~.t,., ~ .
..,
..
-
.,r,J
&·~~,
..J...J.!~
,;t;;~
.:J
. ~-·
.
'.,...
--
• r.:).).JfJ.
.;;~J,·
uJ
.• ~
• , • t"" • I l . -<'• . ,.,..,.. • ·.
< " \
~--..L:.l
J'.!t""-'~·i.t· .;~
,LJ',.J,.,,
,i,,5!:':1.;; •• •·.
-~.._..;.) ~ ..kii .,
c.S-'
'*:,\
b..J '-"U.1
l\,J .; , . •. • a , + •"' J.~\~._,~J:j~- .
L .,
.r."11" .
...C\)l.j, .•
-~tJ
~t-\
..,;* - .;,·,.~;i •.A.}~
JJl
~$~) ·
r..$J.,,?f
r:iY
' ~
~.).>
0\..j:.,\
,J\.L ~,. .. ,,.:..f~
J \
..I~.
.
'
'~\ijL, .•
Jr
'-9'""~ ;J ~~
;:,
Je~T
~"').:~
~~
,,tJ.i ~ •• ;
·'~L •.
e~t~
- - ~ ..; J ~ - ~ .,-:.J
.,t} ~-.}
.,,
.s.)) ~
Y. •
;-l;x.C"
,t~
~
.. .) ;- J! ~
~~c'\;.
dy,:f •. ~
...i.
r":
.f
. .)·~~. ~;h.l.r
.;~A' . ~\
. ~~ 0.dU:. .,.,,..\,\
• Iii,,'. -< ... - -
J'hl '"c'
h . - • tt,J.J-~--
.:J1fcJ'S~U'"'
t,;i,,, I lf.S'.~-~-•:.J.Ji ~ ,.) •••• \:
~:1-.:e\·
,~:H ~ ..•. ~.,,
:J.:,.. •. ('
• • • - •• • ,. .7:,, .I ~~-' J,:ill;'
f.;ll
~.,.s
~
•o~·J\:~
.-.,f~\.S:.L
_,ii~
··r"
,,:~t
,;_-.4'-t'L!.~
~;-?;~)
-lZ\.., \
r.S~ ·~ ($,?:.)~~J!-~<Jt.\ ·~
L . ; "' , ~ • I ~ L1 . r • I~~ ) J+:;t1.J...,
J ~
r,..J. "'--;" -' .) ,;.)'~ ~
.J,! \J
ri.. .) ~' "' w; ~ • •• t • • '\J I • ~1 ~ •
L • ,~· --:-'1 . ,.,· .) .f )Sr-1'..' ~
J ·,:,:;ii .••• \.._ . .,'..__,;.. ': ,._;''\'7' '
·~?"I~; $.i~:...
t.>7'/r.:_(,,'
~..,,_1,.
i (·'• ,1,.J.:.!~ ..G''.\i
'-""' ·• ;M .•••. ' !!!!' • ·~·- ., . .JJ·.) .•••
~i
&.,~
•lJ~ ;;,~~· ~ \ "':
!1, ,,.~.
c.s
_)li',
. <
~-
•• ' ; Jl - . i .·· ' .', ';·:, I> "; ;_,.: .•. u
J
\ _.., .••. ,
r;:. • J , •. " ...1. d
V .Jl.~... ' 1 V ~ ~ ' - ~ ,ii ~ .,.--1 ,, •.• J •...rt~
I ,;.( ")
,;,'1-_:IJI
...:i:Ji'> ~- •r)
>:.:~'~
,JV
..G ~...
·<··
.
• • . I., I .. I .· I, . . . .~ L • •-'-") ~ .• :f.S.J.~,
J.* -<U~J1 ,£?' ~' ~ • .:.:!I j ,i,&~
. _, ' ,.•. r""' Iii
,0.J.!I
~,t.5.:1.)·~J~c
):-e.
._:.i,_)\
_y ~,;.J..; .,~
1 rJ>J
r
rr..u\_:, ~
1;
~·~ !11.::,,.J'S.:
)'~j,4,,; ~·-:' - r ,,/" T . •-
...,.rL!.!
I
i.Jj.)·r\,\
-1.t~.~::'
!lL-~. -
,:, I _ l, . ,.• .. ~ · t.S:;_,,·~r.r,(J,
V L •4,,0.c;I
·fJ_t:"~t ~-
~-~ J.1. --· .
~~-. Gu-\ ..,~ S::.,;
i.S'
,~<>~~ .___. .~
tl.
.., ~ ·• " ,._; mtiri"' •J ..• "., ~·t 10 v' 'l • ' 11 I - 11, ;,J~ ·1 ·Jr',.,;~:...)
.i:':.~ ' ~..,,~'-7.
«r: ..
r
J,,,!.i..:_;
iii ~~,;JJ,i
tJl....!.t
.•.
-'li::::- ~.l'-.bJ,~
~.Ji)f~
r.r.5.J.:".)
~~-x
~; <
.• Jl .. __
u~.A.i\r
J~ • •
<:J.:.,.
ul.
t:. .,~"""
ym&
i .
<_.·..
.
- • 111 ,., ) Jr}
I
u
.
";:-:,:, , ) ; ,:,:. ,;:
J.j ,
1
c.5.- -
.. ~,"'t.)i
• • r""' • • l • ~ ., 1, ,.. '>ft" ,,,..,.~-!...:..:,.'
.J'-~"'-
J :..J..J,i#.JP:'~J...,_,
.("'JU.J\
,f' ~;_,
J,\;
.:.,.;_fa
,.;..._.yl_,.;;
.r,
.... ?""
..f .. ~~T ~ •.
:f :
r..£.A.!.L.t~<
~1-~:~
.~ ...• .,,.;..,t -~ .. /
.• -' ~
t.i_)~~ • ~ ..
,,;...i:F
~~\.)Jr··
.. .::. .
..,A: ... \ Ld ~·
.J.ij_,1
,. • ' ' Ml if.-' ,., * • .w1J!~\ .
.!L,.~}
JL •. :· .. )
u--~ . .Y.J ~: .
...d,_,\
• ~~ ~-~
-L:'":'. J_..1·i.;.
L:ll;
~~·dY.
.
---~
... ,',..
,,. .... , -i ],,'
;,., \ ::, y
J
\
.I.ls<: ~ \
'·"" .
>.,'
t. • •.:,1.,.,.,
.}-.J
. ' . .1.: .••.•J,
J. ~
y. .
t.S
.l: I~-J,\
•. L.11 •••• • » i.,.._,,-,, ' ::.. ~ ".;.ib
_,h.~
.__,.. ' ""- 1 .<
I -~· •• ~ 'L--' • ..,· ~... l$ir.$.
.J'_J,J ~ '•.., 'f\.)
.\_'lu~ ~ ,l.5":..j \
.:i
lJ},;,"({ j' )
.• r:>,J~ •l L • "" ,... L- .;.,, J.. '\!1,1 ~,Ji """' .••• \;,II.>' • •.
~-
~·.~
r: ~ , .-. ~1 ,
...,,..i\
J.J..>.,.
.J..
\/111..~{ .)./ ,.,_
"
- v.:.
) J'c ;_
J.·.·. \ ' ..;/\.~
i.1 .~\ "':., • 'y!, ••• '¥"' -4 ~./lll ~·_,JI ii .J )__..t'= (
J;:l( '
d
JrI
..
.,,,., ~-.· M · :i,'l.~ \ , •f~f,-~ r-". o:
... ~ ~,~
J · -~~ ~'! '' ~t:P
/,•
-0r;>J)Y . ._;_;.,.;\;
.;,...l_;J\ s:
~·~. r:.A·~•
J·J,;2'~
.J .• • 4'\ I£.
~•
.,_,, r: ~
~
r.
,U7i;,- •• ,~ ,,) •.::r.a..Jy,.J.,. .
- a• ...,,_,l;L:..
J.w
,,,f',:, "" ... J"G- ..!.!!' ,: ;.~ \ ~~ ,. •• '\ "'
b- ~~; ••.. ik
· . ..,,.•. ~.,'~1>..,\i.\
~:;..J
Jy,.
!1,:-.
•..rG
·ir'::i.;f.\
-
l .··· ...
+:, ..•.
..
··1\l; V ( .; ~.
.,i,J:)\·,..i5~.
~
~· '·.J •.
'
it.,,)~< ...
.:u
.il ••.• ~ I :'lifk 'J,'r #"" ~~ _;,; ,:,p., \
.•.-
., . ""'Gt {
,L 4 \..ii!«. .,, ·"'-
-1 l .,._s: ,
I -, •.• ....,. v1i. ••ss
J- .
.Ji ...,._,. • • ..,..,::...__, r.s
.Jr;:.:\ '
J .. ;
t;..
"ll-. •••• II'; •...,~(;.; ...s-ilv
§
~i
Js. ~
¢s::,, \
...,~.
~\ .,..fi..:..:~
J}::,~.. :..; --::- ~ rn..,,
4,"_:r-,i
,:},r ..
~u ~
C )JI# *
;y-~ L,- ,\ ' ~ ,:,.;
~<.
~Lb .
Ci•, •••
i\
,J ··~. . "'- . ..2, ~ ~ .• -- -
~ /r- ...
;•11.::: .11, i t1J.:1i,0..,.,..
!
r:Jt,
,i,.:,>;;.·; ~~ ,.; .:.~ .f - • >Ill _.;;.... - . -~ ·~ .., _, """ "' J".,,' .. <J \,.. }· .
J>--\,S-~b..'
.,,~
\
_,,1:
'J
,.J
-''
.J.L
.,, \.
-
-
' " .,,,.
c:.
,! . ~ \ I . ~ " t . 1,/, ) ~'..: '.-\,..:, v"'.;... .;J )'.?/.~ '\~·;:. .,,..:l,..J ~:' 1;..,"'j
'r,.:.'1>-')-
•• _,'f_,,.J..::l l
~;J\ -~- •.
\1;~.;~j.
,-!l..4 '
!.1,..,.1.
\::-l:..
~ ~ • .;• Ji,,\;...;r,,-
.!l
!;jj .~J
)! ) ·"'""' ...t· . ~- ,. . J&.}"'
Ji. •,i.:,.~o!.\_::.,,J}
r'
'3"'!""UJ; ..
1:.~J
_,
.t...£ ~ '
j~-'){i ., ..,./ .• \
,,.._~~J=-- ., ...
11 .-..'I' •• 1• \ • 'k • I 't ~ ~, ,;:;;'l.>, ~ v.,.i "\ '~...:,.,..
-.> -,.) ..
Ji ,J'':J"--"-' ~....-'
_.. '-""", 'l!o,,;r • ~-~· ~- .•• J ~ .. .•.. •.. - w -.i .t.""is::.> .~ ..•
fJ
!"
j:~·
u )
..• ~\-. • ~~-
1 ~~ti·,,...,,·<
··-
.
. , ~.:, t.,\:;.''}..!.,'
~y
..I •. ..,_":'."' _t_,:li .;;JU• '-.I \ l L, "' I ' ./11 • · ("""'
~..,::'>:"}
Ji·4.5]":.·r
'v\...:>- ,',,.,;;!,..._:~· • ..,....~-d·j
~. ~i.J ...•
.!l ,
i- ... .... '~· t
~ .
J..,t .,J... ...,.... .-..:,,,,
·--.'...:n
.i
~ _
r
ti ·""'.. ..,,. .~·-- ••• ., • ~ ...,.,4,;:.'.l
.lJ.:=r:r~;).;J\
j\
J .•rJ~"~\
:.J-:::i.
i,.)'~\;J
.,lA.,,
~~I .1" 1\ _ _.., ,ijJc~~., £:}Jl;i"" . 1i ~ ,.,,~ •. i..;:, ,ti •••• !J' .JI
J.;~l~ ,..-~ ,,
~fi~T
.J:.:.:
r::- .
~..a.~1
-
*
,tp..i..::,
IIL;:....i 4., ~
\_;!-,:,;i';t. ,..; r ".
'
' ,,,.,,. V'j_ "~~ 1' .;· '"'"'' -~\ • . ~'--' , t',..k!,ti:, .
t) ..•.
~I'
..., .., •. '\....;,v ~ II/' U / . .,,I ,'-~ .· ;. ,._;.. ~>;J' .}.\;
r..:....<.,;
.i •; .-..;t5
-,_;, J • """' ~ ' • ~ .;,.,ii,'""•: ....,..,,
• _;.) J ):;~jJ..'..-.~;
J\ , ...;_ \: •••• :;.~
~~,\.r·
.:,,1
~._$MJ
~4.J,
f
.
~J.o,.,".r" rt:.i't;:
{ hff ; ~}·~ .i;
.\i
))J\
:;T.:
J;
II;! {~L ~.,\
d::..\;
•. '" J.- • )IOI:<~\' \ • 1•\t l .l, • I "." l .. ~
< .. (;. ,
,-- •••• - -' \I ) ~.b'\;>,- I .:::,' 1.-t, 4ii): .)' .,i . ~, .•• _. . .j,_,_ .J ., ,..,,, ~ . .,. " ""w"' ..,,. ,,J;
4i,.·'-- ,,.;.,.,. .t ·.; -· • ~ J _, J +,,._
'
g
.),) •. k. -\
J ·Ji.~:..·J
.J
...., •. J .l • ..:,\ls. JL •
.?·..1--.:.3
r-
"t.
;4;;;,,. v: ,e.. •••:ff
'I' .., _.; • .,I ""'./o / ..
1
_;1,,, ,
.s
.,J.,,
.,;i.;
J))C,. r
;>.;f".
;.t.
-
i.i.~
u.>'JI
.J.A:..•...,\i-,.i.·-:;i..t~
JS .... li~~
. u ~,., ~l.t:- ~
l
.. :...
J-
,r.: T
J
;'.;;::'~
.;»
. . (t
1 . " L I }I' i• • l ••v~ -· .
~.>'-J.:.:.J ,,
-..,I.,p. ~,
r"'.
~.,., ;l&,'J;r ,._. J.tl
.J".1:,,
f~.l\.:.. , J; ~~--
/ \Jr)
./ ..; \·s
..
~u,
}L.:1;,
\• ~ \ ,- . V • 1 *• 1: ! \ 'I·
-
.)"' J,f~\0 ..
.~\i..:.
i..5.)\t.;!,l·_ .
~.,,:.5'
f'
.
... ' " ~ •• '' ' J
,._. ... ,.f-.) ..,...___. . i..fJ
t.. ~
)i
j.).:J./ .•
s:,..;\'J).;l:! .•
~:_,uJ
~...1.}':J
J
"-::') J<.)' ..
HI;:,~
U',.)
"J_;_~:, T
U..)~
..:J.~ ,._\..
. - -.N, ...
J..Li !l
• ..,,..).a _ _;\ . ~ ., ..
U'•:l
-\\/
.
._,.,
- ..l. -
J
,...:>.:....,\~ :J
Y
.. f. · · · ·
jH.;..;;.\
. .:. : ;G
-\\:#,.;!_.'I'~ <.S.a'-
i..r'
-.$
••.•.•.. •.. J'
· ..:, .c
~.t:
.,T.) .:.,t"T~b~\__.
..,,,,,,,-
..,..
.
. ...; :, )
:::'~ y
J,,__
.l.Ji';
i-J:!;
.• .) . ..i.;..
-_; J.:}.b ..;_:.~ ~\_,. ,
:u.,:V.
4,.l...t
~-·
. ;, r.:r::_
>
J-.--<'
~\.- .• .;; r"T .~ •.
;tl.t,.,..c..1\J
.., .•. '"" -"'-
( ,\ "\:
~~)
":;. .::- ~ ,..) 4 .
""'.,..,
~.j
-~'')!\~'\.;.-~ .~~ ~ ' ~ .,. ' • 'l I .• q t e'"':, I-.i..
* ' .• I •''\..:11""-J JVIP