Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
A. Statik Akciğer Hacimleri;
1. Soluk hacmi
2. İnspirasyon yedek hacmi 3. Ekspirasyon yedek hacmi 4. Rezidüel (artık) hacim
B. Dinamik Akciğer Hacimleri;
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Soluk hacmi; normal solunum ile akciğerlere alınan veya
akciğerlerden çıkan havanın hacmidir.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
İnspirasyon yedek hacmi (İYH); Normalin üstünde, derin bir inspirasyon ile inspire edilebilen havanın volümüdür.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Ekspirasyon yedek hacmi (EY); Normalin üstünde, derin bir
ekspirasyon ile ekspire edilebilen havanın volümüdür.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Rezidüel (artık) hacim; en zorlu bir ekspirasyondan sonra bile akciğerlerde kalan havanın miktarıdır.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Zorlu ekspirasyon hacmi; akciğer fonksiyonlarının
değerlendirilmesinde kullanılan testlerden birisidir.
Zamana karşı akciğerlerden çıkartılan hava miktarını tanımlamak için kullanılır.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
FEV1 in zorlu vital kapasiteye (FEV1/FVC) oranı yaklaşık % 80
kadardır.
Solunum yolunda herhangi bir obstruksiyon olduğunda bu değer
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Maksimum istemli ventilasyon; kişinin bir dakikada alabileceği
maksimum hava miktarıdır.
Kişi 15 sn süresince hızlı ve derin soluk alıp verir. Bu süre
içerisinde alabildiği hava miktarı 4 ile çarpılarak maksimum hava
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Solunum döngüsündeki olaylar tanımlanırken bazen akciğer hacimlerinin iki yada daha fazlasının bir arada ifade edilmesi
gerekebilir.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
A. Akciğer kapasiteleri;
1. Vital kapasite
2. İnspirasyon kapasitesi
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Vital kapasite (VK); maksimal inspirasyondan sonra A’lardan verilebilen hava hacmidir.
VK; solunum hacmi, inspirasyon yedek hacmi ve ekspirasyon yedek hacminden oluşur.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Zorlu vital kapasite (ZVK); maksimal inspirasyon sonrasında, hızla
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
İnspirasyon kapasitesi (İK); normal istirahat ekspirasyon
düzeyinden sonra maksimal bir inspirasyonla alınan hava
hacmidir.
İK, solunum hacmi ve inspirasyon yedek hacminden oluşur.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Fonksiyonel rezidüel kapasite (FRK); normal ekspirasyon
sonrasında A’larda kalan hava hacmidir.
FRK; rezidüel volümden ve ekspirasyon yedek volümünden oluşur.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Total akciğer kapasitesi (TAK); maksimal inspirasyon sonrasında
A’larda bulunan toplam havanın hacmidir.
Vital kapasite + rezidüel hacim ile bulunur.
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Yüzme sporu dışında antrenmanın bu A kapasiteleri üzerinde fazla etkisi yoktur.
Bu volüm ve kapasiteler vücut büyüklüğü ve pozisyonuna bağlı
Akciğer Hacim ve Kapasiteleri
Tüm akciğer hacim ve kapasiteleri, kadınlarda erkeklerinkinden %
20-25 daha düşüktür.
Akciğerlerde Gaz Değişimi
Akciğerlerdeki gaz değişimine pulmoner difüzyon denir. İki önemli görevi vardır. Bunlar;
1. hücrelerde oksidatif enerji üretiminde kullanıldığı için kandaki miktarı azalan O seviyesini yükseltmek,
Akciğerlerde Gaz Değişimi
Pulmoner difüzyon; A’lara O getiren hava (ventilasyon) ve
A’lardan O alarak CO2’yi bırakan kan (perfüzyon) olarak iki
bölümden oluşur.
Hava pulmoner ventilasyon ile A’lara gelir.
Akciğerlerde Gaz Değişimi
A kapiller damarları, A’daki alveollerin etrafını çevreler.
Kapiller damarların ve alveollerin duvarları gaz değişimini
sağlayacak şekilde incedir.
Bu şekilde alveoller ile A kapiller damarları arasında gaz değişimi
Gazların Kısmi Basıncı
Solunan hava bir gaz karışımıdır.
Gazlar karışımdaki konsantrasyonları oranında belli bir basınca sahiptirler.
Bir gaz karışımı içinde her bir gazın uyguladığı bireysel basınca
Gazların Kısmi Basıncı
Dalton’un gaz kanunlarına göre, bir gaz karışımının toplam basıncı karışımdaki gazların kısmi basınçlarının toplamına eşittir.
Solunan hava % 79.04 nitrojen, % 20.93 O ve % 0.03 CO2’den
oluşur ve deniz seviyesindeki atmosferik basıncı (barometrik
Gazların Kısmi Basıncı
Buna göre havadaki nitrojenin kısmi basıncı 600.7 mmHg, O’nınki
Gazların Kısmi Basıncı
Vücuttaki gazlar sıvı içerisinde örneğin kanda çözünürler.
Gazların Kısmi Basıncı
Bir gazın kandaki çözünebilirliği sabittir ve kanın ısısı da genel
olarak aynıdır.
Bu nedenle alveoller ve kan arasındaki gaz değişimi için en
önemli faktör iki alan arasındaki basınç farkıdır.
Gazların Kısmi Basıncı
Atmosfer havasında;
Gazın adı Yüzdesi Basıncı
Oksijen % 20.8 159 mmHg
Nitrojen (azot) % 79 597 mmHg
Karbondioksit ve diğerleri
Gazların Kısmi Basıncı
Solunum yollarında;
Gazın adı Yüzdesi Basıncı
Gazların Kısmi Basıncı
Alveol havasında;
Gazın adı Yüzdesi Basıncı
Gazların Kısmi Basıncı
Ekspirasyon havasında;
Gazın adı Yüzdesi Basıncı
Alveollerde Gaz Değişimi
O değişimi: Standart atmosfer basıncında PO 159 mmHg’dir. Hava alveollere geldiğinde PO 100-105 mmHg’ye kadar düşer.
Solunan hava alveoldeki nem ve CO2 içeren hava ile sürekli
Alveollerde Gaz Değişimi
Kan O’nun büyük kısmını dokulara bırakıp A kapiller damarlara
geldiğinde PO yaklaşık 40-45 mmHg civarındadır.
Bu basınç farkı O’nun alveollerden kana geçmesini sağlar ve bu
Alveollerde Gaz Değişimi
Gaz değişimi A kapiller damarlarının arterial kısmında başlar ve
burada PO 40 mmHg’dır.
En çok değişim kan A kapiller damarlarında ilerlerken olur.
Kapillerin venöz ucunda kandaki PO ile alveoldeki PO’ya (105)
Alveollerde Gaz Değişimi
O’nun alveolden kana geçiş hızına oksijen difüzyon kapasitesi
denir.
Alveol zarın iki tarafındaki basınç farkı ne kadar büyükse O da o
Alveollerde Gaz Değişimi
Artmış kalp dakika volümü, artmış alveol yüzey alanı ve
Alveollerde Gaz Değişimi
CO2 değişimi: CO2 değişimi de basınç farkıyla oluşur.
Alveole gelen kanda PCO2 45-46 mmHg ve alveoldeki PCO2 40
mmHg’dir. Bu nedenle CO2 kandan alveole difüze olur.
CO2’nin alveolar zardan geçiş hızı O’nunkinden 20 kat daha
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Alveolden geçip kana difüze olan O dokulara, dokulardan kana
difüze olan CO2 ise alveole taşınır.
O’nun kanda taşınması: Kanda O, kırmızı kan hücrelerinde
(eritrosit, alyuvar) bulunan hemoglobine (Hb) bağlı olarak (% 98)
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Plazmada bulunan O hiçbir kimyasal reaksiyona uğramadan
çözülerek taşınır.
O’nun plazmada çözünebilirliği az olduğundan bu şekilde
dokulara taşınan O miktarı da azdır.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Vücutta yaklaşık 4-6 milyar kırmızı kan hücresi içinde bulunan
Hb’nin O taşıma kapasitesi plazmaya oranla 70 kat daha fazladır.
Kanın O taşıma kapasitesi temelde Hb miktarına bağlıdır.
Her 100 ml kanda, erkeklerde 14-18 gr ve kadınlarda 12-16 gr Hb
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Hb, alyuvarlarda bulunan demir atomu (heme) ve proteinden
(globin) oluşur.
Her Hb molekülünde 4 heme grubu vardır ve her bir heme
grubuna 1 O molekülü bağlıdır.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
100 ml kanda ortalama 15 gr Hb, toplamda 20 ml O taşırlar.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
O-Hb ayrılma eğrisi: Hb’nin O2 ile birleşmesini etkileyen faktörler şunlardır;
O ve CO2’nin kandaki kısmi basınçları,
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Dinlenme sırasında O-Hb ayrılma eğrisi normal durumdadır.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
PO arttıkça; O-Hb birleşme oranı artar, azaldıkça; O-Hb ayrılma
oranı artar.
Örneğin, PO 100 mmHg iken, arteriyal kandaki Hb % 98 oranında
O ile doymuştur.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Venöz kanda PO 40 mmHg iken yalnızca % 75 oranında O ile
birleşmiştir ve bu da 15 ml O yapar.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Egzersiz sırasında kas ve kanda pH değerini azaltan (asiditeyi
artıran), CO2 ve LA üretimidir.
• Egzersizle birlikte görülen düşük pH değeri ve yüksek vücut ısısıyla CO2, Hb’nin O ile doygunluğunu azaltır.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Yüksek kan asit düzeyinden dolayı Hb’nin O’dan ayrılmasına Bohr
etkisi denir.
A’larda pH yüksek olduğundan, buradan geçen Hb’nin O
doygunluğu yüksektir.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Kan ısısı artınca O Hb’den ayrılır ve dokulara gider.
Kan A’larda serinleyince O tekrar Hb’ye bağlanır.
2-3 DPG, alyuvarlarda doku hipoksisi oluşunca üretilen bir
enzimdir. O’nun doku düzeyinde Hb’den ayrılmasını sağlar.
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
CO2‘nin kanda taşınması; üç farklı şekilde olur. Bunlar;
Plazmada çözülmüş olarak,
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Plazmada çözülmüş CO2; taşınan toplam CO2’nin % 7-10’una denk gelir.
Çözünmüş durumdaki CO2 kandan, CO2’nin kısmi basıncının
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Bikarbonat iyonu; CO2’nin % 60-70’lik kısmı HCO3 olarak taşınır.
Kandaki CO2 ve su molekülleri birleşir ve karbonik asidi (H2CO3)
oluşturur.
H2CO3 kanda ayrışır ve H+ ile HCO
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Serbest kalan H+ Hb’ye bağlanır ve bu da Bohr etkisi olayını
başlatır.
Bu etki O-Hb eğrisinin sağa kaymasını sağlar ve sonuçta
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Kan A’lara girdiğinde, A’lardaki PCO2 düşüktür. Bu nedenle H+ ve
HCO3 iyonları tekrar birleşir ve H2CO3 oluştururlar ve sonra da
H2O2 ve CO2’ye ayrışırlar.
Bu şekilde CO2 tekrar oluşur, buradan da alveollere geçer ve
O ve CO
2’nin Kanda Taşınması
Karbominohemoglobin; CO2 Hb’nin globin kısmına bağlanarak bu adı alır.
Bu şekilde küçük miktar CO2 taşınabilir.
Kaslarda Gaz Değişimi
İnterval solunum olarak adlandırılır.
O’nun kapiller kandan kas dokusuna geçişi ve metabolik olarak
Kaslarda Gaz Değişimi
A-V O farkı; bu fark metabolizma sonucu kasların arterial kandan ne kadar O alıp kullandıklarını ifade eder.
O taşınması ve dokular tarafından alımına etki eden faktörler;
Kandaki O miktarı,
Kaslarda Gaz Değişimi
Egzersizle birlikte, aktif kas dokusunun artan O ihtiyacını karşılamak için bu değişkenlerin ihtiyaca göre düzenlenmesi gerekir.
CO2’nin kaslardan uzaklaştırılması; doku ve kapiller kan
arasındaki kısmi basınç farkına bağlı olarak CO2 hücrelerden basit