• Sonuç bulunamadı

Montaigne, Schopenhauer ve en son Nietzche’nin

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Montaigne, Schopenhauer ve en son Nietzche’nin "

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kitap altı bölümden oluşuyor ve altı ayrı

yaşamsal sorun Sokrates, Epikuros, Seneca,

Montaigne, Schopenhauer ve en son Nietzche’nin

düşüncelerinden yola çıkılarak açıklanıyor.

Sırasıyla; toplum tarafından kabul

görmemek, yeterince

paraya sahip olamamak, düş kırıklığı yaşamak,

kendini yetersiz hissetmek, kırık bir kalp ve zorluklarla yaşamak şeklinde ele

alınan bu sorunlar herkesin

bir şekilde kendini içinde

bulduğu sorunlardan.

(2)

Toplum

Tarafından Kabul Görmemenin

Tesellisi-Sokrates

(3)

New York'tan Londra'ya gitmek için uçağını

bekleyen birinin içecek içmek istediği sırada orada sergilenen

galeride Sokrates'in tablosunun dikkatini çekmesiyle buradan aldığı kartpostala

uçaktayken incelemesi sonucu Sokrates'in

yaşadığı zamanlardaki olayları ve ölümün

üzerine düşünmesiyle

başlar

(4)

Karısı huysuzluğuyla bilinen dillere

destan birisiydi neden onunla evlendiğini sorguladıklarındaysa at terbiyecilerinin hep huysuz atlarla ilgilenmeleri

gerektiğini söyleyerek kendisinin de bunu yapması gerektiğini söylerdi. Arkadaşları bilgeliğine ve mizahına hayranlık duyardı.

Sokrates bir kişin kendini kabul görmesini bir çömleğin yapımı aşaması gibi açıklar.

Sokrates'in düşünme yöntemi iyiyle kötüyü birbirinden ayırmak oldukça zordur bunun için iyi olanın mantıklı sebeplerle desteklenmelidir.

(5)

Toplumla ilgili olarak; Socratesin önerdiği şey yaptığımız 2 büyük hatayı bırakmak:

1-) Çevremizdekileri hiç dinlememek      2-)Çevremizdekileri hep dinlemek

Temel ölçütümüz mantık olmalıdır.

‘’Socrates görüşü dile getiren

kişinin hangi sınıftan olduğuna, ne kadar zengin olduğuna,büyük askeri başarılar kazanıp kazanmadığına ya da hangi milletten olduğuna bakarak değil, bu görüşe varmak için nasıl akıl yürüttüğüne bakmalıyız ‘’ (sf42)

(6)

Her insan toplumda kabul görmek ister.

Günümüzde bunun için bir çok yanlışı bilerek yapan yalan söyleyen kendisini olmadığı biri gibi gösteren insanlardan oldukça fazla var.

"Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde

anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu

söylemişti. Haklı olanı güçlü

kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık."

(7)

Yeterince Paraya Sahip

Olmamanın

Tesellisi-Epikuros

(8)

Filozofumuz M.Ö 341 yılında, Batı Küçük sahillerinin birkaç mil

açığındaki yemyeşil bir adada, Samos Adası'nda doğmuş. Küçük yaşta felsefeyle ilgilenmiş ve

aşağı yukarı her konuda eser

yazmıştır. Epikuros' un felsefesini ötekilerden ayıran en önemli

nokta onun bedensel zevklerin önemi üzerine yaptığı vurguydu:

'Zevk, mutlu bir yaşamın

başlangıcı ve amacıdır.' 

(9)

Epikuros' a Göre Mutlu Olmanın Listesini Sıralayacak

olursak:

1- Dostluk:

"Gerçek dostlar bizi toplumsal yaşamın sahte ölçütlerine göre değerlendirmezler; onların asıl ilgilendiği şey bizim kendi

benliğimizdir."

Senin var olduğunu bilen bir varlığın olduğunu bilmek seni mutlu eder.

2- Özgürlük:

Özgürlükten kastettiği istediğini

düşünmek, söylemek.

(10)

Epikuros' a Göre Mutlu Olmanın Listesini Sıralaya

cak olursak:

3- Düşünmek

"Huzursuzluktan kurtulmak için düşünmekten daha iyi birkaç yol vardır. Yaşadığımız sorunu kağıda dökerek ya da birilerine anlatarak onu daha net kavrarız."

4- Temel İhtiyaç (Barınma, giysi,

yemek)

(11)

Lucretius'unda dediği  gibi;

 "İsteklerimizi beli rleyenin kendi

duygularımız değil,

sağdan soldan duyduklarımız olmasından

üzüntü duyuyorum ." 

Bizler de günümüze baktığımızda

mutluluk kaynağı olarak nitelendiren şeylerin aslında bizi mutlu etmediğini fark etmemiz

gerekiyor.

(12)

Düşkırıklığı

Yaşamanın Tesellisi-

Seneca

(13)

Seneca;

Hayatı boyunca inanılmaz felaketler yaşamış ya da bunlara tanık olmuştu.

Kişisel kayıplarda vermişti. Aslında o, politikada kariyer yapmak

üzere eğitim almıştı ama yirmili yaşlarında vereme yakalandığından şüphelenilmiş, Seneca hastalığın geçmesi için altı yıl beklemek

zorunda kalmış, bu sırada intiharın eşiğine gelmişti. Sonraki yıllarda politikaya atıldığında, ne yazıkki Caligula tahta geçmiş

bulunuyordu.Daha sonra İmparatoriçe Messalina'nın bir entrikası

sonucu, hiç suçu olmadığı halde, Korsika Adasına sürgüne yollandı.

(14)

Seneca;

Bu düşkırıklıklarına göğüs germesini sağlayan şeyin ne olduğunu biliyordu.

"Hayatımı felsefeye borçluyum; üstelik düşkırıklıkları karşısında sağlam durmak felsefeye karşı taşıdığım sorumlulukların en

küçüğü."

Deneyimlerinden yola çıkarak bir sözlük hazırlamış, bu sözlükte

düşkırıklığına uğradığımızda nasıl davranabileceğimize ilişkin yanıtlar

aramıştı.

(15)

Seneca'nın düşkırıklığı na yol açan nedenler

sözlüğü

İSTEK GERÇEKLİK

İsteklerimiz gerçekliğin o

yıkılmaz duvarına çarpar.

(16)

Seneca'nın düşkırıklığına yol açan nedenler sözlüğü

Bizi doyuma ulaştıran şeylerin

denetimimiz dışında olduğunu ve dünyanın her zaman arzu

ettiğimiz gibi olmadığını anlarız.

Yine de, Seneca'ya göre, bizi çevreleyen inatçı, katı dünyayı verdiğimiz tepkilerle, öfke

krizleriyle, kendine acıma duygusuyla, huzursuzluk,

tatsızlık, dediğim dediklik ve

paranoyayla daha da çekilmez

kılacağımızı öğrenebilirsek, belki

bilgeliğe biraz yaklaşmış oluruz.

(17)

• "Başka insanların nasıl insanlar olduğuna ilişkin, tehlikeli olabilecek kadar iyimser fikirlere sahip olduğumuz için öfkelenir yahut hayal kırıklığına uğrarız" (sf 104)

• "Düş kırıklığı karşısında ne kadar kötü tepki verdiğimiz, normal diye algıladığımız şeyin ne olduğuna bağlıdır."

(sf 104)

(18)

Kendini Yetersiz Hissetmenin

Tesellisi-

Montaigne

(19)

"Okumak hayatın tesellisiydi"

Montaigne de hayatındaki her alanındaki eksikliği okuyarak ve gezip görerek

tamamladı birçok Avrupa ülkesini diyar diyar dolaştı , dolaşamadığı kabileleri ise soykırım ve katliamları da kitaplardan okudu kitaplardan

öğrendiği tek şey bu da değildi kitaplar kendisine kendisini eleştirtti, bu yüzden bize farklı bakış

açılarını kazandıracak farklı kapılar açacak bu

deneyimler hayatımızın tesellileriydi.

(20)

Hayatımıza yön veren kavramları;

Normallik

üzerine: Montaigne ise

gezdikçe gördükçe normalliğin çok değişken bir kavram

olduğunu fark etti .

"Her ulusun başka uluslar için sadece alışılmadık

olmak ile kalmayan, aynı zamanda barbarca ve

acayip görünen pek çok geleneği ve alışkanlığı vardır." (sf 167)

"Yabancı ülkeler görmek bizi yöresel kibrimizden uzaklaştırır, bizim başka olasılıkları görmemizi, kendimizle barışık

olmamızı sağlar." (sf 179)

(21)

Hayatımıza yön veren kavramları;

Cinsel yetersizlik üzerine:

Montaigne, bedenlerimizle yaşadığımız sorunları bir ölçüde, bunları rahatça tartışabileceğimiz ortamlardan yoksun olmamıza bağlıyordu.

"Üreme organlarımızın çalışmaları öylesine doğal, gerekli ve doğru ki; acaba bu organlar bize ne

yaptılar da biz utanç duymadan onlardan söz açamıyor, onları hep ciddi sohbetlerin dışında

tutuyoruz?" (sf 158)

(22)

Hayatımıza yön veren kavramları;

Kültürel yetersizlik

üzerine: Montaigne, bizi yaşadığımız yöreye özgü

önyargıları bir yana bırakmaya ve dünya vatandaşı olmaya davet

ediyordu; böylece önyargılarımız yüzünden yaşadığımız kişilik

bölünmesini artık yaşamayacak, kendimizi çok daha az baskı

altında hissedeceğimiz bir yaşam

sürebilecektik.

(23)

Kırık Bir Kalbin Tesellisi-

Schopenhauer

(24)

"Çektiği aşk acıları açısından değerlendirildiğinde, belki de filozofların en hassasıdır o"

deniyor kitapta.

Schopenhauer, hayatın

anlamsızlığına, acımasızlığına,

varoluşun hata olduğuna derin bir

kederle inanmış bir filozof. Bugün

kötü, yarın daha da kötü olacak ve

en kötüsü oluncaya dek bu böyle

sürüp gidecek diye düşünüyor.

(25)

Schopenhau er

Daha 6 yaşındayken anne ve babası yürüyüşten döndüklerinde derin bir hüzün içerisinde

buluyorlar Schopenhauer'u. Genç yaşta babasının intiharıyla sarsılıyor, hayatının sonuna kadar rahat bir şekilde

yaşayacak kadar miras düşse bile babasından bu Schopenhauer'u

rahatlatmıyor. Zaten karamsar olan filozofumuz iyice karamsarlaşıyor. Aşk üzerine yoğunlaşıyor, diğer felsefeciler bu konuyu hafife alsa da Schopenhauer için hiç hafife alınacak bir konu

olmadığını anlatmaya çalışıyor.

(26)

Kısacası:

Aşk ve sevgi günümüzde daha çok duygusal ihtiyaç, yanında birinin

olması olarak görülüyor. Kitapta bunun aksine Schopenhauer iki cinsiyet

arasındaki bu aşkın yaşam iradesi

olarak şu şekilde tanımlıyor. İki insan sadece üreme neslinin devamı olarak algılandığını ve hayatımıza alacağımız insanların kendilerinde eksik kalan

dallarda daha ekin olması olarak

seçtiğimizi söylüyor.

(27)

Zorluklar

Yaşamanın Tesellisi-

Nietszche

(28)

Shoupenhauer çok pesimist bir filozof, Nietzche eskiden onun hayranıydı

hatta öyle ki bir zamanlar çalışma

masasına onun fotoğrafını yapıştırmış, ve kendini çok darda hissettiği vakitler onu anlayabileceğini düşündüğü

hayata karanlık bakan filozoftan''

Schopenhauer bana yardım et'' diye

teselli isterdi, lakin bir gün kafasında

çakan ani bir düşünce ile kurtuluşa

ulaşmış bir ihtiyar gibi ağlamaya

başlamıştı, peki neydi bu düşünce?

(29)

Mutluluğa ulaşmanın, yaşamdan tatmin olmanın yolu acıdan

kaçmak ondan sakınmak değildir, iyi olana erişmek için karşımıza çıkacak bir basamak olarak algılamalıyız bunu, daha çok acı daha çok ödül getirir, acıdan riskten aşık olmaktan yani hemen hemen birçok olumsuzluktan sakınır isek o kadar az güzellik ile

karşılaşacağız acı ile mutluluk biraz da doğru orantılı, bazı şeylerin bedelini ödüyoruz aslında bazen bu çok yanlışta olabiliyor acılar bizi tüketiyor ama şöyle bir baktığımızda hayatta bir çok şeyi

başaran insanlar acıyı tatmış insanlardır, her acıyı tadan başarıya ulaşmıyor lakin her başarıya ulaşan insanlar zorluklar dolu bir

hayat mücadelesi veren insanlardır.

(30)

''Aslında her acı, bir şeylerin ters gittiğini gösteren bir işarettir, sonuç acıyı çeken kişinin zekasına ve zihinsel gücüne bağlı olarak iyi ya da kötü olabilir.'' (sf 275)

'' Mutluluk mutsuzluğun kardeşi, hatta ikizidir. Bu ikisi ya bir arada büyür, ya da sizin yaşantınızda olduğu gibi hiç

büyümez; hep küçük kalır.'' (sf 287)

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha çok yeşil alan yaratmak amacıyla, kentleri gizlice sebze, meyve ve çiçeklerle donatan gerilla bahçıvanlar, önceki gece Hollywood topraklar ına el attı....

dık savaşçının yetenekli bir komutan için her türlü askerî başarının güvencesi olduğunu sık sık yineliyordu 31. Montaigne, askerî zaferlerin büyük ölçüde

Annelik kavramı üzerine yorumlamalar: Raphael, The Small Cowder Madonna (1505).. JoosvanCleve, Virgin and

Başlıca nedeni yüksek süt verimli ineklerin gebelik döneminde aşırı beslenmesi ve doğumdan sonra enerji eksikliği sonucu hızlı kilo kaybı ve

Geçmifl zamanlara ait yunus fosillerin- de görülen arka üyelerin, günümüz yunuslar›nda bu flekilde aniden ortaya ç›k›fl› da bir atavizm örne¤i kabul edi- liyor..

Basınç dağılımı, basınç merkezi, sağ/sol dengesi, ön/arka dengesi gibi gözle ölçülemeyecek verileri gerçek zamanlı olarak ölçen akıllı ayakkabıyı kullanmaya

2002 yılında kemer ve kemer tokası geliştirmek üzere Kaliforniya’da kurulan bir giyim firması, giyilebilir teknolojiyi kemer mekanizması üzerinde kullanarak farklı

DSM-5 taslağının tartışmalar için kamuoyuna açılmasının ardından pek çok uzman, aile ve sivil toplum kuruluşu; planlanan değişikliklerden sonra bazı otizmli