• Sonuç bulunamadı

Mimar Sinanın Bolvadındaki eserleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mimar Sinanın Bolvadındaki eserleri"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mimar Sinanın Bolvadındaki eserleri

Mimar Süreyya

Bolvadin kazası eski İstanbul Suriye cad- desi üzerinde Afyon vilâyetinin zengin bir ka- zasıdır. Burada Kanuni Süleyman Ha- nın veziri azamı Rüstem Paşa tarafından bir cami, bir lıamanı, bir çeşme yaptırılmıştır. Ev- liya Çelebi seyahatnamesinde Bolvadinden bah- sederken şöyle der:

"Camilerinden Riistem Paşa camisi Sü- leyman Hanın veziri camisi olmağla Mimar Sinan binasıdır, ruşeıı mabeddir.,,

Cami zelzeleden yılalmıştır, hamam el an kullanılmaktadır, çeşme de yıkılmıştır, yalnız kitabesi kalmıştır. Bolvadin Çarşı camisi son cemaat yeri temelinde bulunmaktadır.

Bu sırada yapıldığı kitabesinden anlaşılan Bolvadin İslıaklı arasındaki Kırkgöz köprüsü

de Mimar Sinanın eseri olmak tabiidir. Kanu- ninin Bağdat seferine hazırlık olmak üzere köp- rü iıııar edilmiş ve Kanuni ordusu ile buradan geçmiştir. Buııu işaret edeıı köprü kitabesi ye- rinden düşmüş ve son zamanlarda Afyon Asarı atika deposuna kaldırılmıştır, .

Kırk göz köprüsü Eber gölü bataklıkları kenarında ve 64 gözden ibaret muazzam bir köprüdür, iki kısımdır, çok eski olan cenup kısmı Akarayç'm mecrasını değiştirmesi yü- zünden yatak haricinde kalmış ve Kanuni dev- rinde şimal kısmı ilâve edilmiştir. Kırk Göz köprüsünün ancak yarısı Mimar Sinan tarafın- dan yapılmış demektir. Son istiklâl harbinde Yunan ordusu çekilirken köprünün 4-5 gözünü tahrip etmiştir.

Mimar Sinan

Sinanın huzuruutlayız... Onu memleket ve saıı'at namına hürmetle selâmlar, ona insani- yet ve medeniyet namına arzı şükran eyleriz.

Sina ıı ölümünün, bugün, üç yüz kırk clör- düııcü yılı. Ben bugüne, Sinan yüz sene yaşa- dığına göre, Sinan doğumunun dört yüz kırk

Mimar Şevki

dördüncü yıl dönümü demeği daha doğru bu- luyorum. Çüııkü:

Evvelâ: Sinan, yalnız sıhhat ve saffetin dehâsıdır, ölemez !..

Saniyen: Sinan, ne görüşülmüş, ııe ta- nıııılmıştır, öldüğü kabul edilemez!..

(2)

Salisen: Sinan bizzat ölümü kabul et- memiştir, öldürülemez!..

Sinan türbesi dediğimiz mezar, nihayet oıı beş çeki Bakırköy taşının, şöyle bir, baş başa ge- lişidir. ürada görülür ki Siııaıı ölüııı hazırlığı görmemiş, ölümü bcninısenıenıişlir. Süleyıııaııi- yeııin ayakucundaki bıı nişane, büyük bir tablo kenarındaki imza izinden başka bir şey değildir.

Hakikat şudur ki Sinan, beş yüzü mütecaviz şaheserinin fevkinde yaşamakta, bütün sıh- hat ve azadeliği, bütün hayatçılığı ve san'atin- deki palıa.sız asudeliği ile yaşamakta... Hatta bakir olarak yaşamaktadır..

Sinanı görüyoruz, fakat henüz tanımıyo- ruz. Tarihi malûmat noksandır ve asarı ciddi bir tetkike tâbi tutulanıamıştır. Düne kadar, bü- tün özürlerimize rağmen, asırlamnış ve nasır- lanmış bu günahla, tekmil cihan karşısında mah- cuptuk. Bugün en büyük şükran borcumuzu ö- deıııek için ilk adımı; atıyoruz: Onun asil lıü-

viyetini arayacak ve bu hüviyetin tesbitine sarfı gayret edeceğiz.

On, 011 beş sayfalık yarı tarihi, yarı edebi bir lezkerelülbOnyandaıı sezdiğimiz Siııaııa id- rakimizle ilerledikçe, bize doğru taşıp gelen bir fevkalbeşerle müteheyyiciz. Ona kâh Şarktan Garba, kâh Garptan Şarka, yayıla yayıla, aydııı- lana aydııılaııa cevelâıılar yapan ilâhi bir kud- ret diye tapıyoruz.

Esaslar kurmuş, itikatlar yaratmış...

Muhterem bir zat, Sinan için, devrinin yc- liştirınesidir; dedi. Doğrudur. Fakat bu, işin yalnız bir veçhesidir; işin ikinci ve en mühim cephesi: Siııanın kendisini yetiştiren bu devrenin fevkine yükselerek o devreyi yetiştirmesidir ki bu da dehanın diğer bir tarifinden başka bir şey değildir.

Kuvvetini bilhassa inkılâptan alan Türk mimarı, beynelmilel bir şahika olaıı Siııaııa da lâyık olduğu mevkii ihzar etmektedir.

M i m a r Sinarıın aziz ruhuna

Türk Mimarîsi

Medeniyet bütiin insan camialarının bir .te- kâmüle doğru yürümesi demekse o muazzam teşekkülde Türk ırkının unutulmuş ve yahut gasbedilmiş bariz bir hakkını görüyoruz.

Bugün Oıiaasya toprakları altında; tetkik edilmemiş bakir bir saıı'at... mütevazi bir Türk saıı'ati hâlâ yaşıyor...

Türk mimari saıı'ati orta ve küçük Asya Türk ve İslâm medeniyetini yaratan doğurucu ve lcâdİT bir unsurdur ki bugün ölmeyen eser- leri yarı dünya şehirlerini süslüyor. Bütün A- ııadolu ve Rumeli şehirleri toprakları üzerinde yükselen ve ebediyete koşan eserlerini Türk'-

Bedrettin Hamdi- Behçet Sırrı

ün kııdretkâr eline ve Türk mimari san'atiııin ince zevki selimine borçludur.

Fakat 11e yazık ki bundan yarını asır ev- veline kadar inkâr edilen bu saıı'at şubesi daha yakın bir mazide Müslüman san'atiııin bir şu- besi olarak gösterildi. Hatta biraz daha mutaas- sıp davranarak İslâm medeniyetinin Avrupa'nın

nazarı dikkatini celbettiği o sıralarda Türksaıı'- atini inkâr ve ihmal yollarına saptılar. Akıncı ve barbar telâkki ettikleri bu kavmin yapmak ve yaratmak yolundaki büyük kudretlerini tanı- mamak gafletinde bulundular.

Referanslar

Benzer Belgeler

Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı gibi kuruluşlar da yayımladıkları kitap ve dergilerle Orta Asya Türk Tarihi

Faaliyetleri açısın­ dan Türk tarihinin en büyük fatihlerinden biri olan Kapgan Kağan, tahtta kaldığı yirmi dört yıl içinde politikasını, sürekli Çin’i

聲帶老化及萎縮 返回 醫療衛教 發表醫師 王興萬醫師 發佈日期 2011/03 /30 聲帶老化及萎縮

• Ankara'ya. bir sayfayı İki buçuk daki­ kada geçiyoruz... Biz, kendi işimizi yaptığımız gibi, başka gazeteler de, ücretini öde­ yerek bizim faksımızı

■ İlgi, azımsanmayacak kadar önemli idi. Örneğin, Cüneyt Sermet ve İlhan Mimaroğ- lu gibi iki önemli caz eleştirmenini ortaya çı­ kartan bir ortam yaratılmıştı... Bu

Furthermore, tests that were carried out to explore the effect of demographic variables (gender, age, education level, work experience and job tenure) on both

Basokcu opened another salon in Paris, and she stayed there until the German occupa­ tion began.. She then returned

Cenaze alayının önünde götü- : rülen çelenkler, Hariciye Vekâ­ leti, Muhtelit komisyon, Beledi­ ye, Vilâyet, GalatasaraylIlar, ec­ nebi konsoloslar vesaire