• Sonuç bulunamadı

Bunlar, belki de Agora meyda- nında bulunan bir mezbah (Altar-Autel)ı tezyin eden büyük bir kompozisyonun parçalarıdır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bunlar, belki de Agora meyda- nında bulunan bir mezbah (Altar-Autel)ı tezyin eden büyük bir kompozisyonun parçalarıdır"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

P O S E İ D O N V E D E M E T E E

Yüksek kabartmaları

İzmir Agorasındaki buluntulardan

Yazan: Rüstem Duyuran İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü

On iki sene evvel cüz'î bir tahsisatla kazıya başlanan İzmir Devlet agorasında, bilhassa Türk Tarih Kurumunun yaptığı yardımlarla, son sene- lerde faaliyet arttırılmış ve Agora meydanının et- rafını çevreleyen binaların mahiyetleri anlaşıldı- ği gibi birçok mühim plâstik eserler ve kitabeler de bulunmuştur (1).

Plâstik eserler, umumiyetle, Agorgnın, şi- malini tahdid eden iki katlı, üç bölmeli ve takri- ben 160 metre uzunluğundaki büyük (bazilika) nın yeraltı katındaki toprağın nakli esnasında meydana

(1) Yapılan kazılar hakkında şimdiye kadar iki rapor neşredilmiştir; F. Miltner S&lâfhatt n Kantar: İzmirde Ro- ma devrine ait forumda yapılan hafriyat hakkında İhzarî rapor (Türk Tar.h Arkeologya ve Etnografya Dergisi, 1934.

S: 219).

R. Naumann — S. Kantar: İzmirde Roma devrine ait İyen Agorasında yapılan hafriyat hakkında ikinci İhzarî rapor (Türk T a r h Kurumu: Belleten, 1943, S: 26).

çıkmışlardır (2). Bunlar, belki de Agora meyda- nında bulunan bir mezbah (Altar-Autel)ı tezyin eden büyük bir kompozisyonun parçalarıdır.

Filhakika Milâttan sonra ikinci asırda izmirde yaşamış ve şehre büyük hizmetlerde bulunmuş olan meşhur hatip Aleius Aristeides (3) İzmir Ago-

(2) Bu yeraltı inşaatı (substruksiyon) meyilli bir ara- zide kurulması icapeden Agoraya düz bir zem n vücuda ge- tirmek ımaksadiyle yapılmıştır. Şark ve garp «ıüntehala- rında bulunan hücreleri örten haçvari kemerler mimarî tar hi bakımından şayanı dikkattir.

(3) Yazılı vesikalara göre birçok memleket gezdikden sonra nihayet İzmirde kameti tercih eden Aristeides Ro- ma imparatoru Mark Orel (Marcus Aurelius, Milâttan sonra: 161-180) in gözdelerinden bir ydi. İzmir şehri M.

sonra 178 tarihinde büyük bir zelzele neticesinde hemen tamamen harap olunca Ar'steides'in ricası üzerine M. Oıvl şehri yeni baştan bina ettirdi. İzmirliler de Ariste dese şükranlarını anlatmak maksad le Agorada tunçtan bir hey- kelini diktiler. Eski müelliflerin bahsettikleri bu heykel

(2)

«Poseidcn» na ait Yüksek Kabartma (2,04 m. yüksekliğindedir.)

rasında «Kurtarıcı Zeus*. e ait bir mezbahm mev- cudiyetinden bahsetmektedir. Ancak bu hususta tam ve kat'ı kanaat hasıl olması için hâlen Ago- ranın ortasını kaplıyan geniş toprak kitlesinin kaldırılmasını beklemek lâzımdır.

Denizler ilâhı olan Poseidon'a ait yüksek ka- bartma (2,04) metre irtifamda olup on iki parça halinde bulunmuştur. Bu parçalar birbirlerine iyice uyduklarından eser kolaylıkla restore edi- lebildi. Yalnız sağ kolun orta kısmı ve kaidenin bazı parçaları eksiktir. Eser vücuda getirilirken baş ve çıplak gövde bir bloktan, manto ile örtülü

henüz bulunamamıştır. Fakat M. Orel'in zevcesi olup M.

sonra 175 tarfainde Kapadokyada vefat eden (Küçük Faus- t'na) ismiyle maruf imparatoriçenin yüksek kabartma b r büstü bulunmuş'ur. Giriş ksplslnln üst kısmm' süsleyen bu buluntu çok mülıimdlr. Çür.kü şehrin ve dolayisile Aso- ranln M. Orel tarafından yeni baştan inşa ett rildijini b:ld ren yazılı vesikanın kıymetini ar tırdî-'î gibi bulunan binalar ve plâstik eserlerin de yapılış tarihlerini kat'ı ola- rak tayin etmeğe yaramaktadır.

olan alt kısım diğer bir bloktan işlenmiş ve son- ra her ikisi birbirine raptedilmiştir.

Poseidoıı yarı sola d.önmüş ve bir kayaya oturur vaziyette tasvir edilmiştir. Yukarıya doğ- ru kalkmış olan sağ kolu en korkunç silâhı olan üç dişli zıpkına (trident) dayanmaktadır. Resim- de görülmeyen sağ elinde bu zıpkının sapından bir parça mevcuttur. Sol elinde bir Yunusbalığı tutmaktadır. Bundan daha büyük bir Yunusbalığı da sağ alt yanda görülüyor. Küçük bir tabureye istinat eden ayaklarında zamanının modasına gö- re işlenmiş zarif sandallar (krepis) mevcuttur.

Uzun saçları bukleler halinde omuzlarına d.oğ- ru düşmekte ve kıvırcık gür sakallarına karışmak- tadır. Yüzünde haşmetli ve patetik bir ifade o- kunuyor; nazarları dalgalı denizlerin enginlik- lerine dalmış gibidir.

Hâfirlerin de tebarüz ettirdikleri üzere ese- rin ehemmiyet ve kıymetini arttıran sebeplerden en mühimmi onun (kayada oturan Poseidon) hey- kelinin ilk âbidevî tasviri olmasıdır. Filhakika

(3)

korumaktır; ve biz, gerek otomobil sahibi gerek Milâttan evvel dördüncü asrın bu pek meşhur eserini şimdiye kadar Arkeoloji âlemi ancak bazı paralar üzerinde tesadüif edilen tasvirler vasıtasi- le tanımakta idi.

Bereket ve ekinler ilâh esi olan (Demeter) in kabartması 2.17 metre irtifamdadır. Yirmi parça- ya ayrılmış olarak bulunan eser hemen hemen noksansız bir haldedir.

İi'âhe ayakta ve başı sağa çevrili olarak tasvir edilmiştir. Vücudun sıkletini sol ayak taşı- makta olup sağ ayak hafifçe yere istinat etmek- tedir. Baş, arka, ve vücudun alt kısmını örten mantonun altında tâ ayaklara kadar uzanan ku- şaksız bir gömlek mevcuttur. Sağ eli mantonun bir ucunu yukarı doğru kaldırırken, sol eli de aşağıya doğru düşmekte olan diğer ucunu tut- maktadır. Eseri yapan sanatkâr bilhassa yüz ve boyun kısmında fevkalâde muvaffak olmuştur.

İlâhenin yüzündeki ifade, onun, çocuğu için uzun zamanlar iztirap çekmiş bir ana olduğunu büyük bir vuzuhla anlatmaktadır (4). Demeterin bu ızti- rabını anlatan mitolojik hâdise muhtelif mahal ve nakillere göre az çok bir tebeddül arzetmekle be-

raber ana hatları itibariyle şu şekildedir: Demete- rin biricik kızı Persephone (Kore) yeratı ilâhı Hades tarafından kaçırılıyor. Anası sevgili kızı- nı uzun zaman büyük bir iztirap ve endişe içinde arayor. Bu üzüntülü seyahati esnasında yemek ve içmekten kesilen ilâhe, mütemadi gözyaşı dök- mektedir. Nihayet toprak kurumağa, kıtlık ve aç- lık etrafı tehdide başlıyor. Vaziyetin vehametini takdir eden. ilâhların en (büyüğü Zeus (4) şöyle bir karar veriyor: Persephone altı ay kocası Hades'in yanında kalacak, altı ay da anası Demeter'in ya- nında bulunacaktır. Anası kızma kavuşunca se- viniyor, ve bu sevincinden tabiat canlanıyor, ye- şeriyor ve mahsul alınıyor. Kocası Hades'in ya- nma, yeraltına, inme zamanı gelince ananın se- vinci iztiraba kaiboluyor. Bu hal de yağmurla- rın yağmasını, ve kışın gelmesini mucip oluyor.

Rüstem Duyuran

(4) Eski Yunan ve Romalüarda en fazla ehemm'yet verilen on iki ilâıh ve ilâhe vardır ki is mlerî şunlardır:

Zeus (Jup ter), Hera (Junon), Athena (Minerva), Apol- lon Phöbus), Artemis (Diana), Henmes (Merkür), Hefays- tos (Vulkan) Ares (Mars). Afrodit (Venüs), De.neter (Se- res), Poseidon (Neptün), Hades (Plüton).

İngilterenin otomobil yollan:

(165 inci sahifeden devam)

yaya giden yolcu için İngiltere otomobil yolları- nın emniyetiyle olduğu kadar, ticarî ve sınaî nak- liyatı kolaylaştırmalarını temin için onların in- kişafları ile de alâkadarız. İngilterenin tabiî güzel-

liğinin muhafazası da gayelerimiz arasındaki esas- lardan birisini teşkil etmektedir. Bütün bunların, yalnız İngiltere halkını değil, fakat ticareti kolay- laştırmak sayesinde, dünyanın sair kısımlarını da faydalandıracak olan plânımız vasıtasiyle başa- rılabileceğini zannetmekteyiz.

Referanslar

Benzer Belgeler

— Aydınlatma : Bütün güzergâh yük- sek basınçlı sodyum buharlı tabii ışık veren ampullerle, bağlantı yolları da cı- va buharlı ampullerle

Büyük arter transpozisyonu (TGA) ile birlikte sol ventrikül çýkým yolu (SVÇY) veya pulmoner kapak anomalileri bulunan hastalarda arteriyel switch operasyonu (ASO)

 Afrika kıtasının kuzey ve güney kıyıları boyunca etkili olan Akdeniz iklimi altında, Akdeniz kıyılarında "maki", güneyde "makkia" denilen bitki

araştırmalarda, savunma duvarını oluşturan yapı taşlarının bakterilerin dış yüzeyine nasıl taşındığı hakkında çok önemli bilgiler elde edildi.. Araştırmacılar

Suyun canlılığın temel öğelerinden biri olarak kabul edildiği düşünülürse, belki de Eu- ropa gibi buzullarının altında büyük okyanus- lar olan uydularda

Kesici, “Gölde azot-fosfat gibi besi elementlerinin a şırı oranda artışıyla birlikte gölde yeşil ve mavi-yeşil alglarının çoğalmasıyla, göl suyundaki

Birçok kez çevre ve sivil toplu örgütleri tarafından çalışmaların yavaş yürütüldüğüne dönük eleştirilerin de yapıldığı temizleme çalışmalarda çıkan bu

Maoistlere ba ğlı Tüm Nepal İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanı Gopal Tamang yönetim işçiler arasında süren görüşmelerin tıkanmasının ardından işçilerin ek