Halk Sağlığı ve Hastalık Sınıflaması Terminolojisi
Dr. Hülya YARDIMCI
• Sağlığın çağdaş bir tanımı Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmıştır. Buna göre; “Sağlık, sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, aynı zamanda fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir” olarak tanımlanmıştır.
Bu tanım, ulusal ve uluslar arası sağlık ortamlarında ve yasalarda yer almış ve önemi vurgulanmıştır.
• Türkiye’de sağlık hizmetlerinin ilk defa planlı ve sistematik
bir şekilde ele alınması ve uygulanmaya konulması 1961
yılında yürürlüğe giren “224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin
Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun” ile gerçekleşmiştir. Bu
kanunda da sağlığın tanımına yer verilmiş ve önemi
vurgulanmıştır.
• Sağlık hizmeti, insanların çoğu tarafından hastaların
tedavi edilmesi olarak algılanmaktadır. Oysa insan
sağlığına zarar veren çeşitli etmenlerin yok edilmesi
ve toplumun bu etmenlerin etkilerinden korunması,
hastaların tedavi edilmesi, fiziksel ve ruhsal yetenek
ve becerileri azalmış olanların rehabilite edilmesi için
yapılan tüm iş ve işlemlere “Sağlık hizmeti” denir.
Sağlık hizmetlerinin amacı birey ve toplumların yaşam sürelerinin uzun ve sağlıklı olması ve verimli çalışmalarını sağlamaktır. Sağlık hizmetlerinin koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici hizmetler olmak üzere 3 boyutu vardır. İlk yardım ve acil tedavi hizmetleri ayrıca ele alınabileceği gibi koruyucu sağlık hizmetleri içinde de değerlendirilebilir.
• 1-Koruyucu sağlık hizmetleri: İnsanları hastalanmaktan,
yaralanmaktan, sakat kalmaktan ve erken ölümden korumak amacıyla verilen sağlık hizmetleridir. Kişiye yönelik olarak
yapılan bağışıklama, ilaçla ve serumla koruma, erken tanı, aile planlaması, beslenme durumlarının iyileştirilmesini sağlamak için gıda güvenliği ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının
kazandırılması, sağlık eğitimi gibi işler ile fizik, biyolojik ve
sosyal çevredeki olumsuz koşullardan kaynaklanan sağlık
sorunlarını önlemek amacıyla çevreye yapılan müdahaleler
koruyucu sağlık hizmetleridir.
• 2-Tedavi edici sağlık hizmetleri: Evde, ayaktan veya hastanede yatarak hastalıkların veya sakatlıkların tıbbi, cerrahi veya fizik tedavi uygulamaları ile
iyileştirilmesine yönelik olarak yapılan tüm iş ve
işlemlerdir.
• 3- Rehabilitasyon hizmetleri: Herhangi bir nedenle fiziksel veya ruhsal açıdan sakat kalmış olanların başkalarına bağımlı olmaksızın
yaşayabilmelerini sağlamak için eski yetenek ve kabiliyetlerini tekrar kazandırılmasına yönelik olarak yapılan tüm iş ve işlemlerdir. İki türlü rehabilitasyon vardır:
a-Tıbbi rehabilitasyon: Fiziksel sakatlıkların mümkün olduğu kadar düzeltilmesidir.
b-Sosyal (mesleki) rehabilitasyon: Hastalık ve sakatlık sonucu önceden yapmakta olduğu işi yapamayacak hale gelen bir kişiye, yapabileceği bir iş bulmak ve onu bu iş için eğitmektir.
Koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin sunulduğu yerler; birinci basamak, ikinci basamak ve üçüncü basamak sağlık
kurum ve kuruluşları olma üzere üç basamakta ele alınmaktadır.
• Türkiye’de uygulanan sağlık sistemi (aile hekimliği
modeli) içinde birinci basamak sağlık hizmeti veren
kurum ve kuruluşlar arasında Aile Sağlığı Merkezleri,
Toplum Sağlığı Merkezleri, Ana Çocuk Sağlığı
Merkezleri, Verem Savaş Dispanseri gibi kurumlar yer
almaktadır. Birinci basamak sağlık kurum ve
kuruluşlarında verilmesi gereken sağlık hizmetleri
özellikle ve öncelikle koruyucu sağlık hizmetleri başta
olmak üzere evde ve ayaktan teşhis ve tedavi
hizmetleridir.
• İkinci basamak sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşlar hastaların yatarak tedavi edildiği devlet hastanesi, özel hastaneler gibi yataklı tedavi kurum ve kuruluşlarıdır.
• Üçüncü basamak sağlık hizmeti veren kurum ve kuruluşları bir yaş grubuna özel, cinsiyete ya da belli bir hastalığa yakalanan kişilerin tedavi edildiği ve o konuda en geniş imkanlara sahip özel dal ya da eğitim hastaneleri gibi yataklı tedavi kurum ve kuruluşlarıdır.
Birinci ve ikinci basamak sağlık kurum ve
kuruluşlarında sorunu çözülemeyen hastalar bu
kuruluşlara tedavi edilirler.
Hastalık Kavramı ve Hastalıkların Sınıflandırılması
• İnsan hayatının belirli dönemlerinde sağlık, olumsuz
yönde etkilenebilir. Sağlığı bozan faktörlerin sıklığı,
türü ve etkinliği organ veya sistemlerin
fonksiyonlarını yerine getirmesine az veya çok engel
olabilir. Sonuçta insanlar hastalanabilir, sakat kalabilir
veya ölür.
• İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen faktörler kişisel, çevresel veya sosyal olabilir.
• Varlığı veya yokluğunda bir hastalığın oluşmasına neden olan biyolojik (mikroorganizmalar gibi), kimyasal (benzen, kurşun gibi), fiziksel (gürültü,
soğuk gibi) ve sosyal (olumsuz komşuluk ilişkileri gibi)
etkenlere “hastalık etkeni” denir.
• Biyolojik, kimyasal, fiziksel veya sosyal faktörlerin
organ ve sistemlerde yaptıkları fizyolojik ve anatomik değişiklikler sonucu görevlerini yapamaz veya daha az yapar hale gelmesine “hastalık “denir.
• Günümüzde çağdaş anlamda hastalık, sağlığın dışında
kalan her türlü durum olarak tanımlanmaktadır.
•
Toplumlarda sağlık sorunlarının saptanması ve önceliklerin ortaya konması için sağlık kurum ve kuruluşlarında tutulan kayıtların çok önemli bir yeri vardır. Kayıtlarda bulunan verilerin tam, doğru, güvenilir, kullanılabilir ve standart olması gerekir. Bu verilerin en önemlisi hastalıklarla ilgili olanlarıdır. Hastalıklar
-
tuttukları organ ve sistemlere,
-
görüldükleri cins ve yaş gruplarına,
-
etkenlerine vb özeliklerine göre sınıflandırılabilirler.
Hastalıkların istatistiksel değerlendirmelerinin yapılabilmesi ve tıbbi araştırmalara yardımcı olabilmesi amacıyla yapılan hastalık sınıflandırılmaları ile ilgilenen bilim dalı “Nosology” olarak bilinir.
•
Uluslararası hastalık sınıflandırması (International Classification of
Diseases -versiyon 10)=ICD-10'a kadar ulaşılmıştır. Hastalıkların
Uluslararası Sınıflamasından Dünya Sağlık Örgütü sorumludur.
Uluslararası hastalık sınıflandırması (International Classification of Diseases -versiyon 10)=ICD-10
• Dünyada pek çok ülke tarafından kullanılmakta olan ICD-10, istatistiksel bir sınıflama olup, birbirine benzer hastalık veya durumlar bir araya getirilmiş, taşıdıkları öneme göre sınıflandırılma yapılmış ve her hastalık için o hastalığa özgü bir kod kullanılmıştır. Bu yapısı ile ICD-10, hem sağlık hizmetlerinin yönetimi ve hem de epidemiyolojik çalışmalarda kolaylık sağlamaktadır.
• Bu sınıflamanın yapısında 4 düzey bulunmaktadır. Her düzey bir üstteki düzeyin detaylandırılmış halidir. Birinci düzey, hastalıkların genel olarak sınıflandırıldığı “bölümler” olup, toplam 21 bölüm bulunmaktadır.
Hastalıklara İlişkin Epidemiyolojik Terimler
• Endemi: Bir hastalık veya sağlık olayının belli bir yerde (örneğin bir bölgede, bir ülkede, bir il de gibi) sürekli olarak ve belli bir düzeyde var olmasıdır. Örneğin Guatr hastalığı, kara lahana ile beslenme alışkanlığının yoğun olduğu Karadeniz Bölgesinde endemiktir. Suyunda iyot azlığı olan yörelerde de Guatr, endemik durumdadır.
• Sporadi: Bir hastalık veya sağlık olayının belli bir yerde
ara sıra ve tek tük olgular şeklinde görülmesidir.
• Epidemi (salgın): Bir hastalık veya sağlık olayının belli bir yerde belli bir zaman diliminde (örneğin ay, mevsim, yıl gibi) beklenenden fazla görülmesidir.
Beklenen sayının hesaplanabilmesi için aynı yerde ve aynı zaman dilimlerinde görülmüş olan hastalık veya sağlık olaylarının sayısına gereksinim vardır. Salgın terimi genellikle bulaşıcı hastalıklar için kullanılmakla beraber diğer hastalıklar içinde kullanılır.
• Pandemi: Ülke sınırlarını aşarak bir kaç ülkeyi veya
tüm dünyayı etkisi altına alan büyük salgındır.
Hastalıklar ile ilgili bazı ölçütler
1-İnsidans Hızı: İnsidans, bir toplumda belli bir hastalık için yeni görülen olgu sayısıdır. Örneğin Eskişehir’de temmuz ayı içinde enterit (ince bağırsak iltihabı) görülen yeni olgu sayısı 25 olsun. Bu hastalığın insidansı 25’dir. Ancak insidans ile yorum yapmak, mukayese yapmak doğru değildir. Onun için İnsidans, insidans hızı ile değerlendirilir. İnsidans Hızı, toplumda sağlam kişiler arasında belirli bir hastalığın ortaya çıkma olasılığını gösterir.
• 2-Prevalans Hızı: Prevelans, bir toplumda belli bir
hastalık için eski ve yeni olguların toplamıdır. Örneğin Ankara’da ocak ayı içinde saptanan (eskiden tanı
almış ve yeni tanı konmuş) Hipertansif (yüksek kan basıncı) kişi sayısı 300 olsun. Bu örnekte
hipertansiyon prevelansı 300’dür
• Kaba Ölüm Hızı: Bir toplumda meydana gelen ölümler hakkında kabaca bir fikir vermesine karşın kolay hesaplanabilen ve sıklıkla kullanılan bir ölçüttür.
Bu ölçüt, cins ve yaş gruplarının ölüm açısından
riskini tam olarak yansıtmadığından karşılaştırmalar
yapmak için kullanılmaz. Bir toplumda 1 yıl içinde her
1000 kişiden kaçının öldüğünü ifade eder.
• Bebek Ölüm Hızı: Bir toplumun sağlık durumunu
özellikle de çocuk sağlığı durumunu yansıtan önemli bir ölçüttür. Bebeklik dönemi, doğumdan itibaren hayatın ilk 365 günü yani “sıfır (0)” yaş grubudur. Bu dönemin tamamında ölüm nedenleri farklı
olduğundan daha ayrıntılı Bebek Ölüm Hızlarının hesaplanmasına ihtiyaç vardır. Bebek Ölüm Hızı, bir toplumda 1 yıl içinde canlı doğan her 1000
bebekten kaçının 1 yaşına girmeden öldüğünü ifade
eder.
• Anne Ölüm Hızı: Bir toplumda anne sağlığı düzeyini gösteren en önemli ölçüttür. Bir toplumda 1 yıl içinde meydana gelen her yüz bin doğuma karşılık kaç annenin öldüğünü ifade eder.
• Fatalite Hızı: Olgu ölüm hızı da denebilir. Bir toplumda
tedavi edici hekimlik hizmetlerinin düzeyi ve sağlık
hizmetlerine ulaşılabilirlik hakkında fikir verir. Herhangi
bir hastalığın ne ölçüde öldürücü olduğunu saptamak
için kullanılır. Her hastalık için ayrı ayrı hesaplanır. Bir
toplumda bir hastalığa yakalanan 100 kişiden kaçının
öldüğünü gösterir.
Enfeksiyon Hastalıkları İle İlgili Bazı Tanımlar, Kavramlar ve Önlemler
Bulaşıcı hastalıklar gelişmiş ülkeler için de sorun olmakla birlikte, özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Enfeksiyon hastalıklarından korunmada ve onların kontrol altına alınmasında bazı tanım ve kavramların bazıları şunlardır:
•-Enfeksiyon etkeni: Enfeksiyon veya enfeksiyon hastalığına neden olan mikroorganizmalar veya helmintlere denir. Örneğin Verem hastalığının etkeni bir bakteri olan Mycobacterium tyberculosis’dir.
•Enfeksiyon zinciri: Enfeksiyon hastalıkları ile savaşta temel amaç;
enfeksiyon zincirinin kırılması ve bulaşın durdurulmasıdır. Bulaşıcı bir hastalığın ortaya çıkabilmesi ve bulaşabilmesi için enfeksiyon kaynağı, bulaşma yolu ve konakçıya ihtiyaç vardır. Enfeksiyon kaynağı, bulaşma yolu ve konakçıdan oluşan zincire “enfeksiyon zinciri” denir.
Enfeksiyon hastalıkları ile mücadelenin hedefleri 3 aşamada değerlendirilebilir.
1-Eradikasyon: Enfeksiyon hastalığını etkeni ile birlikte yeryüzünden yok etmektir (hastalığın kökünü kazıma). Örneğin Çiçek hastalığı eradike edilmiş bir hastalıktır. Poilomyelit (çocuk felci), kızamık, kızamıkçık gibi hastalıkların da eradikasyonu için çalışmalar yapılmaktadır. Eradikasyonda hastalık etkeninin tamamen ortadan kaldırılması gerekir.
2-Eliminasyon: Hastalık etkeni tam anlamı ile yok edilmemekle birlikte hiç hastalık olgusu görülmemesidir. Eliminasyon hedefine ulaşılması, alınan önlemlerin sona erdirilmesi için yeterli değildir. Eliminasyonda olgu sayısı en aza indirilir, yok edilmez.
3-Kontrol: Eradikasyon ve eliminasyonun hedeflenemediği durumlarda, hastalığın görülme sıklığı ve ölümlerin azaltılması amaçlanır. Örneğin
tüberküloz hastalığı için eradikasyon ve eliminasyon yerine, görülme sıklığı ve ölümlerin azaltılarak kontrol altına alınması hedeflenmektedir.
KARANTİNA
• Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede önemli olan unsurlardan biri de hastalık kayıtlarının doğru, tam, güvenilir ve kullanılabilir olmasıdır. Hastalık verilerinin düzenli olarak toplanması, analiz edilmesi ve yorumlanması esas olmalıdır.
• Verilerin her aşamada yönetici konumunda olan sağlık çalışanları tarafından değerlendirilmesi ve çıkan sonuçlara göre enfeksiyon hastalıkları ile mücadele için gerekli olan sağlık hizmetlerinin planlanması yapılmalıdır.
Bunların gerçekleşebilmesi için de bulaşıcı hastalık sürveyans sistemlerinin düzgün kurulması ve iyi bir şekilde işletilmesi gerekir.