Türk Kardiyol Dern Arş 2000; 28: 20-26
Koroner Kalp Hastalığı Riskini Yükselten
Diyabet Sıklığı Erişkinlerimizde Hızla Artıyor
Prof. Dr. Altan ONAT, Dr. Ali
ÇETİNKAYA,Doç. Dr. Vedat SAN SOY, Dr. Beyt ullah YILDIRIM,
Doç. Dr. İbrahim KEL~Ş .
Türk Kardiyoloji
Derneği,I.U.Kardiyoloji Enstitüsü ve
Cerrahpaşa TıpFakültesi, Istanbul
ÖZET
TEKHARF
Çalışmasının1998
yazında gerçekleştirilenüçüncü takibinde 1838'i eski
kolıort,737'si yeni alman ko-
lıort
olmak iizere, toplam 2575
erişkindediyabet ile glu- koz intolerans
prevalansındason 8
yıliçerisinde meydana gelen
eğilimler araştırıldı.Prevalansta
değişimler,cinsi - yet ve
yaş gruplarınaözgü resmi nüfus verileri ya da
talımin f erinden hesaplanarak belirlendi.
Kendini diyabetik olarak bilme,
açlıkkan
şekeri:?.140, ya da postprandiyal
değeri:?.200 mg/d/ kriterleri
uygu/anınca,
diyabeıintoplam kohoruaki
prevalansıerkek ve
kadınlarda
%4.5ve
%7.3,glukoz
intoleransınm preva/ansıise,
sırasiyle %2.6
ve %1.6 bulundu. Buna göre
lıalkımızda erişkindiyabe ti
sıklığının1990
yılmda1
nıilyondan,8
yılsonra 1.66 milyona
yükseldiği anlaşılmaktadır. Yaşianmave nüfus
değişiminden arındırılllıcada, diyabetin erkek- lerde %13, kadmlarda
%27oramnda
arttığı,bu
artışınobeziteye
eğilim,f izik aktivitede azalma ve sigara içimin- de artmadan kaynaklanan insülin direnci yükselmesinden ileri
gelebileceğiöne sürüldü. Türkiye'de diyabet/i
erişkin sayısının yılda o/o6'yı aşan diişiindiiriicübir
hızda,mutlak olarak
yılda100 bin kadar,
arllığıbu
çalışmaya dayanılarak tahmin edilmektedir.
Ayrıca, yalnızglukoz
into/eranslı erişkin/erin570 bin dolaymda
olduğu düşünülmektedir.Eski ve yeni kohortta koroner kalp
hastalığı sıklığıglukoz
toleransı
normal bulunan
kişilerde %5.8iken,
toleransıbozuk 203
kişideüç
katı(%17.2) idi. Koroner riskle
artış kadınlarda yaşa bağımlıiken, glukoz toleransmda bozuk- luk erkeklerde
yaştan bağımsız anlamlıbir faktördü . Bu gözlem/erden, korunma stratejisinde
yaşanı tarzımodifi-
kasyonlarına toplunıunıuzca
çok dahafazla önem verilme- si
gerektiğisonucuna
varılmıştır.Anahtar kelimeler: Diyabet,
epidenıiyoloji,glukoz
intoleransı,
koroner
hastalıkriski, TEKHARF
çalışmasıKa rdiyovas küler morbid ite ve mortalitenin
başlıcaetkenlerinden biri olan d iyabet, toplum
sağlığı açısından
artan ö neminden ötürü, Amerikan Ka lp Bi rli-
ği tarafından
bu
yılyeni o larak majör risk faktörleri
arasına
resmen
alınmıştır (1)_D iyabetin
erişkin halkımızda
oldukça yüksek pre valansla (1 milyon
kişininaz üstünde)
rastlandığıorij inal TEKHARF tarama-
Alındığı tarih: 22 Kasım 1999
Yazışma adresi: Dr. Altan Onat, Nisbetiye cad. 37/24, Etiler 80630 ls tan bul
Fax: (O 212) 257 3787
sında (2) belirlenmişti.
B u
prevalansınold ukça
hızlı yükselebileceğini yansıtanbiçimde trigliserid düzey- lerinde
(3), şişmanlık (4)ve beden i hareketsizlikte
(5)gözlenen
artışıiçeren zemin
bulunmaktadır.Böylesi bir
olasılığın yakındanizlenmesi
gerektiği açıktır.Bu itibarla, TEKHARF
Çalışmasının1998
yazında gerçekleştirilenüçüncü
taramasınındiyabet ve gl u- koz intoleransla ilgili verileri e ldeki
yazıda şuamaç- larla tahlil edilecektir: cinsiyete özgü a)
prevalansıve b) korone r kalp
hastalığıile
ilişkisi.G lukoz tole-
ransı
bozuk olan
kişilerleilgili
bazırisk faktörleri de
kısaca değerlendirilecektir.
POPÜLASYON ve YÖNT EM Taranan Örnek/em
TEKHARF Çalışmasının
orijinal kahortundan 518
kişiMarmara bölgesi
taramasında 1997 Haziran ayında, 1320kişi
de ülkemizin geri kalan bölgelerinde
1998 yazındata-
randı. Diyabet ve glukoz intolerans prevalansları
ve bunla-
rın
zaman
içerisindeki seyri bu eski kohort üzerinde ince- lenecektir. Bu yazıda uygulanankriterlerle 1990
yılındadiyabet ve glukoz
intoleransıbulunup a
radangeçen dö- nemde
öldüğübilinen vakalar 13 erkek ve 9
kadındaniba- retti.
Bunun
dışında, kayıpları kısmentelafi etmek
aınaciyle,ça-
lışmaya
ilk o
larak alınanve 382'si
kadın,737
kişidenolu-
şan
yeni
kohorıund
iyabet ve glukoz intolerans prevalans-larına ilişkin durumu da kısaca
sunularak, ilerdeki takipler
içingerekli görülebilecek
karakıeristikler açıklanacaktır.Eski ve yeni
kohorıu oluşturan2575
kişide( 1263 erkek ile
1312 kadında)koroner kalp
hastalığı tanısı konmuşolan ve d iyabeti bulunan
katılımcılarda, hastalıkla ilişkisiince-
lenmektedir.TEKHARF
çalışmasıtakip
taramasının katılımcılarıve yöntemiyle
t6lve de yeni kohortun nitelikleriyle ilgi li ay-
rıntılar (7)
daha önce
yayınlanmıştı. Anaınnez,kardiyevas-
küler muayene ve dinlenme
sırasında yapılan12-derivas- yonlu EKG
kaydının Minnesota kodlamasına ısıdayanarak
tanısı
konan koroner kalp
hastalığıverileri d e daha
ayrıntılı
biçimde
açıklanmıştı t9l.Ölçiim/er ve tamm/ar
Eski ve yen
i kolıortunbüyük
kısmındavenöz kanda glu-
koz
1O saat veya daha fazla
açlıkdurumunda Böhringer
Mannheim
firmasınınkitiyle Reflotron
cihazı aracılığiyleölçüldü.
Glukoz
toleransıylailgili
farklıkriterlerin
uygu-landığı,
kohortun muayeneye
kahvaltıdan 1.5ila 2.5 saat
sonra gelen küçük bölümünde de bu tayin
yapıldı.Örnek-
lemin %18.8'ini oluşturanbir bölümünde, uygun zamanda gelmedikleri ve
yararlıbilgi
edinilemeyeceğiiçin, kan
şekeri hiç ölçülmedi.
Bu
çalışmadaDünya
SağlıkÖrgütü'nün kriterlerine
<ıoıuyularak: a) bir hekim
tarafındandiyabetik
olduklarıken- dilerine bildirilen
kişiler,b)
açlıkkan
şekeri ~140mg/di, ya da c) postprandiyal
1.5 ila 2.5 saatler arasındaki değeri~200 mg/dl'i aşan kişiler
diyabetli kabul edildi.
Açlıkkan
şekeri 120-139 mg/di ya da postprandiyal kan şekeri 140-
200 mg/di bulunan bireyler glukoz
intoleranslıolarak sa-
yıldı.
Kan
şekerineuygun zamanlarda
bakılmayan414
kişide(örneklemin %22.5'i) diyabet
varlığıveya
yokluğu, hemgeçmiş taramalardaki bilgiler, hem de kişinin
1995-1998
yıllarındaki
anamnezi ile yetinilerek belirlendi.
Kanda glukoz ölçümünün validasyonu
Örneklemin %5. 1 'ini
oluşturantoplam 93
kişide alınan ve-nöz plazma örneklerinin, referans
laboratuvarı işlevigören V.K.V. Amerikan Hastanesi Biyokimya
laboratuvarındavalidasyonu
yapıldı. DoğuAnadolu ve Karadenizi tarayan ekipçe (Ankara, Kayseri ve Malatya'da)
alınankan örnek- leri glukoz için gözlemlenen %-4 fark aynen 0.96
katsayısıyla çarpılarak ayarlandı;
korelasyon
çok yüksekti (r=0.96). Ege ve Akdenizi tarayan ekipçe (Adana ve
İzmir'de) alınankan örnekleri için
%-16 bul u nan fark
aynı şekilde0.84
katsayısıyla çarpılarak ayarlandı;korelasyon yüksekti
[r= 0.80] (Şekil1 a ve b).
Prevalans tahmini ve
yaşianmadananndtrma
199 0
yılı yaş gruplarına ilişkindiyabet
sıklığıverileri
(2),Devlet
İstatistikEnstitüsünün 1990 nüfus
sayımınadaya-
narak yayınladığınüfus kesimi verileri
(ll)d
ikkate alınarak hesaplandı.1998
yılı prevalansı, yalnızeski kohorta ait
28-49 ve (50 yaşgrubu verileri
kullanılarak ve bu iki yaşgrubunda 8.90 ve 5.47 milyon erkek il
e 8.64 ve 5.9I mil-
170
;:;
Cı
150
§.
< 130
·ı:
..
·gı 110
"C
c:
90
ö e 70
ı;:
..
ııı::
50
50A0,84'
ayarlıGlukoz Validasyonu (Ege·Akd.) (n=33)
•
• • • •
•• ,fd+ ••
•
r=0,80
70
90
110 130150
Referans Iab. değeri (mg/di) a
170
e
yon
kadının bulunduğu varsayılarak hesaplandı. Buna gö- re,(28
yaşve üzerindeki nüfus
1990 yılında22.5
milyon iken, sekiz yılsonra 28.91 milyona
yükselmişti.Halkta
diyabetin gerçek
sıklığınındaki değişim, yaşınve nüfusun sabit
tutulması,yani
yaş gruplarına ilişkin stan-dart
1990 nüfus verileri ile yaş gruplarınaait son diyabet
sıklığı
verilerimizin
kullanılmasıyoluyla
hesaplandı.istatistik analiz
İlgi
çeken
değişkenleryüzde ya da ortalama ± standart sapma (SD) olarak ifade edildi. Koroner kalp
hastalığı ilediyabet ya da glukoz intolerans
tanısıkonanlar
arasındaer- kekle ve
kadındaki ilişkininkorelasyonu
tekdeğişkenlianalizle incelenip korelasyon
katsayısır ile
anlamlılığıp
saptandı.
Koroner kalp
hastalığına,glukoz
toleransıbozuk
olanların yaş
faktörüy
le birlikte aynıandaki
katkıları lojis-tik regresyon modelinde
değerlendirildi.Üç küme
arasındaki
karşılaştırmalardaki farkların anlamlılığı tekli varyansanalizi ile ve
F-dağılımı sınırlarınıgösteren tablo
kullanılarak uygulandı.
Hesaplamalar Stata 5.0
programıile ya-
pıldı.
BULGULAR
Diyabet ve glukoz tolerans
bozukluğu prevalansıEski kohortun 1997/98
taramasındaerkek ve
kadınlarda diyabet ve glu koz tolerans
bozukluğununpre-
valansına ilişkin
bulgular Tablo 1 'de
özetlenmiştir.Hayatta
kalıpizlenenler
arasında41 erkek ile 68 ka-
dında
(tüm örneklemin %5.9'unda) diyabet, 24 erkek ile 15
kadındada (%2.1) glukoz
intoleransısaptan-
dı.
Bunlardan 55 diyabetli eskiden biliniyordu , 54'ünde diyabet son üç
yıliçinde
saptanmıştı.Yeni diyabetiiierin 27'si durumunun bilincinde olup per- hiz
yapıyorveya ilaç
kullanıyordu.270 240
Glukoz Validasyon u (Doğu A.-Kdz)(n=60)
j210 •
<
~
180
"" ..
~ 150
o
2~
120
cı:
90
60"0,96' ayarlı
...
~,
60 90
•
• •
r
=
0,96120
150 180 210 240 270
Referans Iab. değeri (mg/di) b
Şekil ı. Rastgele seçilen bir örneklen1de kanda glukoz değerlerinin validasyonu. a) Ege ve Akdeniz, b) Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgele- rinde. Korelasyon katsayılarının yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Kardiyol Dern Arş 2000; 28: 20-26
Tablo L TEKHARF eski kohortu erkek ve kadınlarında eskiden bilinen ve son tarama döneminde ortaya çıkan diyabetiiierin
prevalansı
Erkek
E. kohort DM
Toplam diyabetli/er 908 41
28-49 yaş 518 10
<::50 yaş 390 31
Eski bilinen diyabeıli 908 14
1995-98 ortaya çıkan DM 908 27
Açlık kan şekeri yoluyla 552 9
Posıpr. KŞ yoluyla ı 19 7
95-98 bilinen diyabet 908 ll
Glukoz intoleransiı/ar 908 24
KŞ= kan şekeri, DM= diyabet/i
Yeni kohortta diyabet ve glukoz
intoleransıYeni kohortun 1997
taramasındadiyabet ve gl ukoz intolerans
prevalansına ilişkinbulgular Tablo 2'de
sunulmaktadır.
737
kişilikyeni kohortta diyabet pre-
valansı
( %6. 1) eski kohorttakinden az yüksek de ol- sa çok
yakın,g lukoz in tolerans
prevalansı(% 1.5) az daha
düşükidi. Böylece,
genişanlamda glukoz tole- rans
bozukluğueski ve yen i kahortla rda birbirine çok
yakındı(%8'e
karşılıkyeni kohortta %7.7).
Tüm kohortta diyabet ve glukoz
intoleransıile koroner
hastalıkriski
ilişkisiTüm kohortta koroner kalp
hastalığıriski ile
erişkindiyabeti (ya da glukoz
intoleransı) arasındaki ilişkiye dair
başlıcaveriler Tablo 3'te
özetlenmiştir.Buna göre, ne diyabeti, ne de g lukoz
intoleransıbulunan,
diğer
bir deyimle glukoz
toleransınormal olan 1 I 73 erkekte 68 koroner
hastası(%5.8) varken,
aynıhas-
Kadın
Preval.% E.kohort DM Preval.%
4.5 930 68 7.3
1.9 546 17 3.1
7.9 384 51 13.3
1.5 930 41 4.4
3.0 930 27 2.9
1.6 630 lO 1.6
5.9 123
o o
1.2 930 17 1.8
2.6 930 15 1.6
ta
lık6 1 diyabetli erkekten 12'sinde (% 19.7) kayde- d ildi. Kaba odds
oranı3.4 idi. Lojistik regresyon analiziyle
yaş ayarlaması yapılmışodds
oranı1.48 bulundu (p <0. 17). Glukoz
intoleranslıerkeklerde kaba odds
oranı3'ten,
yaş ayarlandıktansonra 1.31 'e indi ve
anlamlı değildi.Ama glukoz
toleransınor- mal erkeklerle, glukoz
toleransıbozuk 89 erkek kar-
şılaştırıldığında,
bozuk olanlarda koroner
hastalıkriski
yaştan bağımsızbiçimde
anlamlı(p <0.005) de- recede yüksek bulundu.
Kadınlara
gelin ce, glukoz
toleransınormal olan I 198
kadından70'i koroner
hastası(%5.8) iken, has-
talık
93 diyabetli
kadındanIS' inde (% 16.1) kayde- d ildi. Kaba odds
oranı2.8 idi. Lojistik regresyon analiziyle
yaş ayarlaması yapılmışodds
oranı1.29 bulundu, ama
anlamlı olmadığı(p <0.4) için, diyabe- tin KKH ile
ilişkisi yaştan bağımsızgörünmedi. Glu- koz
toleransınormal
kadınlarla,glukoz
toleransıbo- zuk 114
kadın karşılaştırıldığındada, bozuk o lanlar-
Tablo 2. TEKHARF yeni kohortu erkek ve kadınlarında eskiden bilinen ve son tararnada ortaya çıkan diyabetiiierin prevalansı
Erkek Kadın
Y. kohort DM Preval.% Y. kohort DM Preval.%
Toplam diyabetli/er 355 20 5.6 382 25 6.5
28-49 yaş 206 6 2.9 203 8 3.9
<::50 yaş 149 14 9.4 179 17 9.5
Açlık kan şekeri yoluyla 230 ı 0.4 276 3 1.1
Posıpr. KŞ yoluyla 56 ı 1.8 48 2 4.2
Eski bilinen diyabeıli 355 18 5.1 382 20 5.2
Glukoz imoleranslılar 355 5 1.4 382 6 1.6
KŞ= kan şekeri, DM= diyabet/i
Tablo 3. Eski yeni kohortta glukoz toleransa göre koroner kalp hastalığı
Sayı ort. yaş
Diyabeıli
Kadınlar 93 56.6
Erkekler 61 56.8
Glukoz illloleranslt
Kadınlar 21 56.2
Erkekler 29 55.7
Glukoz ıolermw normal
Kadınlar ı 198 47.8
Erkekler ı 173 48.3
Toplam 2575 48.7
aOR= yaş ayarlı odds oram
da koroner
hastalıkriski
yaştan bağımsızbiçimde
anlamlı değildi
(p=0.15).
Glukoz
intoleransınınkanda fibrinojen düzeyi ve
bazı diğer
risk para metreleri ile
ilişkisiErkeklerde 780
kişide belirlenmişolan kan fibrino- jeni
değerleriglukoz
toleransınormal
sayılan730 er- kekte 2.67±0.99 g!L iken, daha
geniş dağılımgös te- ren 30 diyabetlide normalden
farklı değildi.Anc ak glu koz
intoleransıbulunan 20 erkekte fibrinojen dü- zeyleri (ortalama 3. 19±1.8 g/L)
sınırda anlamlıbi- çimde (p= 0.08) yüksek bulundu (Anova testi ile F=
2.53).
Kadınlarda
8 19
kişide belirlenmişolan kan fibrino- jeni
değerlerig lukoz
toleransınorm al
sayılan751
kadında
2 .84 ± 0.92 g/L iken, glukoz
intoleransıbu- lunan 17
kadında3.09 ± 0.96 g/L, 51 diyabetli ka-
dında
3.37 ± 1. 12 g/L düzey indeydi. Diyabetik ka-
dınlarda
fibrinojen
değerlerinormal gruptan
anlamlıbiçimde (Anova testi ile F= 8 .1, p= 0.0003) yüksek bulundu.
Ayrıca,
diyabetli
kadınlar(n= 89) glukoz
toleransınormal olan (n= 1 097)
kadınlardan şuparametreler- de
anlamlıbiç imde
farklıbulundu: be l (97.6 cm'e
karşı
90.3 cm) bel/kalça
oranı(0. 874'e
karşı0. 840), beden kitle inde ksi (30 .8'e
karşı28.4 kg!m2), sistolik kan
basıncı (ı44.2'ye
karşı ı32.6 mmHg), pl azma total kolestero l (2 1 0 .9'a
karşı188.5 mg/di); ama di- yastolik ka n
basıncıile HDL-kolesterol
bakımlarından diyabetli
kadınlarnorma llerden
farklıbulunma-
dılar.
so
12.0 10.3
12.5
ı ı. ı
12.8 13.1
KKH'Iı Yüzde OR aOR
ıs 16.1 2.76 1.29
12 19.7 3.39 1.48
3 14.3 2.44
5 17.2 2.97 1.31
70 5.8 ı ı
68 5.8 ı ı
173 6.7
Diyabetli erkek ler (n= 61) glukoz
toleransınormal o lan (n= 11 65) erkeklerden
şuparametrelerde an -
lamlı
biç imde
farklıbulundu: bel (98.8 cm'e
karşı93.9 cm), bel/kalça
oranı(0.962'ye
karşı0.932), sis - tolik kan
basıncı(J40.3'e
karşı1 27.8 mmHg), plaz- ma total kolesterol (1 94.7'ye
karşı181.2 mg/di). Bu
değişkenler açısından
g lukoz
intoleranslıerkekle r (n= 29) de normal gruptan
farklı olduğugibi , bun la-
rın
beden kitle indeksi (28.9'e
karşı26.4 kg/m2 ) ve d iyas tolik kan
basıncı(88.6'ye
karşı81.5 mmHg) da no rmal e rkeklerinkinden yüksekti. B eden kitle in - deks i, diyastolik kan
basıncıve HDL-koleste rol ba-
kımlarından
diyabetli erkekler normalle rde n
farklı bulunmadılar.
TARTIŞMA
Bu
çalışmada erişkin halkımııdadiyabet
prevalansının
son 8
yıliçeris inde %66
oranında arttığınadair
kanıt
ortaya
konmuştur. Şöyleki , 1990
yılındadiya - be t
prevalansının ımilyonun az üs tünde
olduğu (2)tahmin
edilmişti.Devlet
İstatistikEnstitüsünün o
yıla a it
yaş gruplarınüfus
yapısına (1 1)dayanarak bila- hare
yaptığımızhesaplama sonucu, 395 bin erke k ile 607 bin
kadınolmak üzere, o
yıl ı.002.000
erişkinimizin di yabetik
olduğuifade ve te yid ed ilebilir.
[ 1995
yılıiçin
erişkindiya betli tahminim iz 1.220.000 idi
(12)].Oysa 1998 verilerine göre, 8
yılda e rkeklerde %53
artışla605 bin,
kadınlarda%73
artışla
1 mi lyon 55 bin olmak üzere, toplam
1.660 .000 diyabetli
yurttaşımızın bulunduğuha len
ile ri s ürülebilir.
Yalnızglukoz
intoleranslı erişkinle-Türk Kardiyol Dern Arş 2000; 28: 20-26
rin
sayısıda muhtemele n 570 bin
dolayındadır (Şekil2).
Diyabet Prevalansı 1990-98
1200
1055 1000
800
600
400
200
o
Diyabet
Gi
DiyabetGi
Erkek Kadın
1•
1990 • 1998Şekil 2. 1990 ve 1998 yılları için Türk erişkinlerind~, erkek ve
kadın için ayrı olarak, diyabet ve glukoz intolerans (Gl) prevalans tahminleri.
Bu
kaygıverici
artışüç unsurdan ileri gelmektedir:
a) genel nüfusumuzun ilgili 8
yıldao/o 13
oranında artması,b) nüfusun
yaşlanması, diğerbir
deyişleorta
yaşlı
ve
yaşlı vatandaş sayısınıngenel nüfustan daha büyük oranda
artmasıve c)
yaşınve nüfus
yapısınınsabit
tutulmasıhalinde, diyabetin %20
oranında(er- keklerde o/o 13,
kadınlarda%27) gerçek
sıkiaşması olgularından.Gerçek
sıklaşma,yeni veriler 1990 standart nüfusu ve nüfus
yaş gruplarıüzerinden
hesaplanınca
ortaya
çıkmıştır.Vücutta
yağ fazlalığının
ve bedeni
hareketsizliğininsülin direnci
geliştirmesi
aracılığıile tip 2 diyabete
eğilim yarattığıve diyabetin daha erken
yaşta başlamasınayol
açtığı (l)bilinir. Diyabetin bizdeki gerçek
sıkiaşmasınınet- kenleri ve
yansıtıcılarıolarak,
halkımızda şişmanlığın (4),
bedeni
hareketsizliğin (5)ve kanda trigliserid düzeylerinin
(3)artmakta
olduğuna ilişkingözlemler rahatça öne sürül ebilir.
Anılan sıkiaşmasürecine, nüfusun
artmasıile
yaşlanması ayrıca%30
oranında katkıda bulunmuştur.Nitekim, 28
yaşve üzerindeki
nüfus 1990
yılında22.24 milyondan ibaretken, bu- nun 8
yıliçinde 28.91 milyona
ulaştığıtahmin edil-
miştir.
Yukarda
açıklanan değerlendirmeleregöre, diyabetli
erişkinlerimizin sayısının
her
yıl%6.5
oranındaveya 100 bin
dolayında çoğaldığı anlaşılmaktadır.Bunun
kaygı
vermemesi mümkün
değildir;bu
eğilimidur- durmak a111aciyle
sağlıklı yaşam tarzının genişkitle- lerce benimsenmesine yö nelik önlemlerin
hızlayay-
gınlaştırılması
son derece önem
taşımaktadır.TEKHARF
çalışmasınınilk
beş yılında kullanılandiyabet kriterleri
(açlık şekerinin> 130, iki saat postprandiyal
şekerin> 170 mg/d!
oluşu),bu kez az
farklı olmuş,Dünya
SağlıkÖrgütü kriterleri aynen
benimsenmiştir.
Eski kriterler bir bölüm glukoz into-
leranslılarını içerdiğinden,
prevalans
karşılaştırmalarımız asıl artışı gereği
kadar
yansıtmamışbile olabi- lir. Öte yandan ele
aldığımızDSÖ kriterleri, Ameri- kan Diyabet
Derneğince1997'de tavsiye edile n ve diyabet
tanısı açlıkkan
şekeri eşiğini(% 1 O
oranında) 126
ıng/di'ye düşürenölçütlerde n
(13)biraz daha
dardı.
Aradaki
farkınboyutunu tahmin etme k ama- ciyle, kohort verilerimiz incelenince, burada glukoz
intoleranslı
olarak
tanımlanan9 erkek ile 4
kadınınAmerikan Diyabet
Derneğikriterlerince diyabet ta-
nımına geçeceği,
toplam diyabet
prevalansınınsade- ce 1/8
oranında artacağıifade edilebilir.
Diyabet
hastalığınıntoplumda
sıklaşması, halkımızaözgü bir olgu
değildir.Amerikan
halkıgibi
gelişmiştoplumda bile diyabet
prevalansının açıkbir biçimde
sıklaştığı (14)
bir yana,
gelişmeyolundaki ülkelerde
prevalansın
daha büyük bir
hızla artacağıtahmin edilmektedir
(15).Dünyada diyabetli
erişkin sayısının
1995'teki 135 milyondan 2025
yılında300 milyona
yükseleceği, artışınbüyük
kısmınınge-
lişmekteki
ülke lerde
oluşacağı bildirilmiştir (15).Bununla birlikte bu
artış yılda%2.7
hızınatekabül ederken, bizde bunun iki
katındanfazla bir
hızkaydedilmesi, korunma için halk
sağlığıstratejisinin merkezinde yer
almasıgereken
yaşam tarzımodifi-
kasyonlarına
toplumumuzca ne k adar daha önem ve- rilmesi
gerektiğinin altınıçizmektedir. Bunun
kadınlar için büsbütün daha önem
taşıdığı açıktır,çünki
Latin Amerika, Çin ve
gelişmişülkelerdeki
(15)gibi,
diyabet bizde de
kadınlarda- hem de 2/3 gibi yüksek
oranda - daha
sıktır.Bu gözlemin
altında-erkekler-
den
farklıolarak -
kadınlarımızda40
yaşındansonra
obeziteye çok
sık rastlanması (16)ve fizik aktivitenin hayli
düşük olmasının (17) yattığı kanısındayız.D iyabetin ülkemizde koroner kalp
hastalığınınriski- ni
arttırdığına ilişkinbulgu daha önce TEKHARF
çalışması1990 kesit
taramasında sağlanmıştı (18).Yirmi ila 59
yaşındaki kadınlarda hastalıkodds
oranı anlamlıbiçimde 4 kat
artmaktaydı;erkeklerde ise, 20-49
yaşgrubunda benzer bir oran
sınırda anlamlılık taşımıştı.
Bir yandan yeni kohortu içeren, öte yandan koroner
hastalık tanısı kısmenlonjitüdinal izlernede
konmuşolan bir örneklemde, bu defa (ka- ba olarak 3 kez
artmışolan)
hastalıkriski glukoz to-
leransı
bozuk e rkeklerde
yaştan bağımsızbir etken olarak
anlamlıbu lundu.
Kadınlardaise, artan riskin örneklemimizde
yaş aracılığıile
oluştuğu yargısına vardıracak kanıtortaya
çıktı.Bu gözlem,
kadındadi- yabetin
yaştan bağımsızrisk
yükselticiliğinigöster- mek için belki daha
genişbir örneklemin gerekebile -
ceğini düşündürmektedir.
Ama daha muhtemele n, ilerleyen
yaşla azalan insül in sekresyonunun (
19,20) kadınlarımızdadaha belirgin
olduğuna işaretetmek- tedir.
Glukoz
toleransıbozuk ola n Türk
erişkinlerindekanda fibrinojen düzeylerinin diyabetik
kadınlarda0.5 g/L gibi net ve yüksek derecede
anlamlı,glukoz
intoleranslı
erkeklerde de
sınırda anlamlıbiçimde yüksek
bulunduğukaydedi ldi. Bu veçhe-genel olarak saptanan bir gözlemle uyum içindedir.
İnsülindiren- cinin a ltta
yattığım eta bolik sendromlu has talarda, arter trombozuna yol açan
pıhtılaşma mekanizmaları arasınayüksek fibrinojen düzeyle ri de girm ektedir
(2 1).
Sonuç olarak, toplumumuzda da koroner kalp hasta-
lığı
riskini
arttırdığıgösterilen ve
endişeverici b ir
hızla sıklaştığı
ortaya kona n glukoz tolerans bozuk-
luğundan
korunma stratejis inde
yaşam tarzımodifi-
kasyonlarına
top lumumuzca çok daha fazla önem verilmesi gerekmektedir.
Teşekkür:
TEKHARF
Çalışması1998 takip
taramasına sağladıkları kısmidestekten ötürü Merck-Sharp-Dohme Ltd. ve Pfizer
İlaçları şirketlerine takdirleriınizi sunarız.Bilgisayar
işlemlerindeki yardımlarıiçin Bn. Deniz Cö- rüt'e ve istatistik
cleğerlendimıesindeki anlamlı yardımlarıiçin Bay Ömer Uysal'a
teşekkürlerimiziifadeyi borç bili- riz. Kan örneklerinde
validasyonlarılutfen
sağlayanV.K.V. Amerikan Hastanesi Biyokimya
Laboratuvarı ŞefiDr. Erhan
Palaoğlu'nave Ankara Düzen
Laboratuvarıdi- rektörü Dr. Yahya Laleli'ye
şükranborçluyuz. Kohortla il-
gili verilerin bir bölümünü toplayan Dr. Hü seyin Aksu, Dr.
Nevzat Uslu ve Stj. Necmettin Gürbüz'e takdir sunma
yıbir görev biliriz.
KAYNAKLAR
1. Grundy SM, Benjamin IJ, Burke GL, et al: Diabetes and cardiovascular disease. as tatement for health professi- onals from the American Heart Association. Circulation
ı999; ı
00:
ı ı34-46
2. Onat A, Örnek E,
ŞenocakM ve ark: Türkiye'de
erişkinlerde kalp
hastalığıve risk faktörleri
sıklığı taraması:6.
Diyabet ve obesite. Tü rk Kareliyol Dem
Arş1991: 1 9: 178- 85
3. O nat A, Uysal Ö, Sansoy V ve ark: Erkekte total ko- lesterol,
kadındakolesterol
oranıkoroner
hastalığınen iyi göstergeleri: Lipid düzeylerinin
8-yıllıkseyri erkekleri- mizde trigliseridde yükselme gösteriyor. T ürk Kareliyol Dern
Arş ı999:27:201-84. Onat A,
YıldırımB, Çetinkaya A ve a rk:
Erişkinleriınizde
obezi te ve santral obezite göstergeleri: 1990-98'de
düşündürücü
obezite
artışıerkeklerde daha belirgin. Türk Kardiyol Dem
Arş1999:27:209-17
S. Onat A, Dönmez K, Sansoy V: Bedeni hareketsizlik
kadınlarda
artma
eğiliminde:TEKHARF
Çalışmasıkahor- tu 1 990-95 ve rilerinin analizi. Türk Kardiyol Dem
Arş ı996;24:456-9
6. Onat A,
Keleş İ,Aksu H ve ark: Türk
erişkinlerindetoplam ve kardiyak ölümlerio
prevalansı:TEKHARF Ça-
lışmasının 8-yıllık
takip verileri. Türk Kareliyol Dem
Arş1999; 27:8-14
7.
Keleş İ,Onat A, Sansoy V ve ark: TEKHARF 1997/98
taramasınyeni kohortunda risk faktörleri ve kalp
hastalıkları prevalansı.
Türk Kardiyol Dem
Arş1 999;
27: 104-109
8. Rose GA, Blackbum H, G illum RF, Prineas RJ: Car- diovascular Survey
Meıhods,2nd edn. Geneva, WHO, 1982. p 124-27
9. Onat A,
Şenocak MŞ, Şurduın-AvcıG, Örnek E:
Prevalence of coronary heart disease in Turkish adults.
Inı JCardiol
ı993:39:23-31
10. WHO Study Group on Prevention of Diabetes Mel- litus: Prevention. of diabetes mellitus: repo rt of a WHO study group. WHO Technical Report Seies No. 844. Gene- va, WHO, 1994. p 1 7
ll. Türkiye
İstatistik Yıllığı1 998. TC
BaşbakanlıkDevlet
İstatistikEnstitüsü, Ankara, 1 999 ·
12. Onat A, Ökçün B,
DursunoğluD, ve ark: TEK- HARF kohortu
5-yıllıktakibine göre Türk
erişkinlerindediyabet
prevalansında değişimler,ölüm ve koroner olay-
larla
ilişkisi.Türk Kardiyol Dem
Arş1996; 24:264-8
13. The Expert Commitlee on the Diagnosis and Class ifi-
cation of Diabetes
Melliıus.Report of th e Expert Com-
mitlee on the Diagnosis and Classification of Diabetes
Mellitus. Di abctes Care 1 997; 20:1 1 83-202
Tiirk Kardiyol Dern Arş 2000; 28: 20-26