• Sonuç bulunamadı

Koroner Aorto-Ostiyal ve Dal Ostiyumu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Koroner Aorto-Ostiyal ve Dal Ostiyumu "

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Koroner Aorto-Ostiyal ve Dal Ostiyumu

Lezyonlarına Stent Uygulamasında Uzun Dönem Klinik ve Anjiyografik Sonuçlar

Uz. Dr. Erhan BABALlK, Doç. Dr. Tevfik GÜRMEN, Doç. Dr. Murat GÜLBARAN, Prof. Dr. Servet ÖZTÜRK

İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitiisii, İstanbul

ÖZET

Koroner ostiyal tezyon/ann perkiitan balon anjiyop/asti

işleminde başart orammn diişiik ve restenoz oran111111 yiik- sek olduğu bilinmektedir. Bu tip tezyon/ara stent uygula- ma işleminde ise bazı teknik giiçliikler vardır ve bunun ya- n mda ostiyal stent uygulamalan so11rası klinik ve anjiyog- rafik gidiş/e ilgili bilgiler kı slllıdır. Bu çalı şmada koroner ostiyal tezyon/anna stent yerleştirifeli 56 hastanm işlem başarı ve kamplikasyon/an ile uzun dönem klinik ve anji- yografik sonuçlan m retrospektif olarak i11ce/edik. 56 has- tadaki 57 lezyonun JO'u (%17,5) aorto-ostiyal, 47'si (%82,5) no11 aorto-ostiyal (dal ve yanda/) idi . Bir hastada stent imp/a11tasyonu işlemi başarısızlıkla sonuçlandı, bu - na göre işlem başansı %98,2 olarak hesaplandı. İşlem sonrası hastane içi izlem dö11eminde hiçbir hastada majör kardiyak olay gelişmedi. Bir hastada işlemden 9 giin son- ra akl// ön duvar miyokard infarktii sii gelişti ve hemen trombolitik (!-PA) tedavi uygulandı. Bu hasta daha sonra elektif olarak koroner bypas operasyomma verildi. Kalan 55 hastanın 46'sına (%84) 6 ay sonra koroner anjiyografi

yapıldı ve 19'ullda (%41 ,3) restenoz saptandı. Bunların

da 10'una (%17,8) tekrar PTCA yapıldı, 5'i (%8,6) e/ekti}

bypas operasyonuna verildi, 4'ii (%7.1) ise medikalteda- viyle takip edildi. Buna göre; stentleme işlemillden 6 ay sonra olaysız hayalla kalını o ram %71,4 olarak hesaplan-

dı.

Sonuç olarak; aorto-ostiya/ ve non aorro-ostiyal koroner tezyonlan içeren serimizele işlem başansı yiiksek, ancak aym zamanda resten oz ve hedef tezyana tekrar revaskii/a- rizasyo/1 ora11/an da yiiksektir. Literatı/re/e ko1111 ile ilgili

yaym/anmış halen az sayıda çalışma vardır. Ostiyal /ez- yon/arda farklı girişim tekniklerinin karşıtaş/Irmalı olarak test edildiği randamize çalışmalara gereksinim vardır.

Anahtar kelime/er: Anjioplasti, ostiallezyon, stenr

Perkütan koroner anjiyoplasti ile elde edil en başarı

ve klinik gidiş, bazı özel lezyon morfolojilerinde or- talam anın altmdadır (1 -3). Bu özel lezyon morfoloji- lerinden biri olan ostiyal lezyonlar koroner arterierin

baş langıcından sonraki ilk 3 ının'sinden itibaren baş­

layan lezyonlar olarak tanımlanır. Koroner ostiyal

Alındı ğı tarih: 17 Ekim, revizyon 12 Aralık 2000

Yazışma adresi: Dr. Erhan Babalık, Eıhemefendi cad. Sadi Yavcr Ataman sok. No: 11/ 17, 81080 Erenköy-İstanbul

Tlf: (0212) 589 5707 - (0216) 302 4688, Faks: (02 12) 529 4262

E-posıa: erhanbabali k@yahoo.conı

100

lezyonlarda, perkütan balon anj iyoplasti ile işlem ba-

şarısı düşük, işlemle ilgili kamplikasyon ve restenez

oranı ise yüksektir (4,5). Koroner os tiyal lezyonlara stent uygulamasında ise bazı teknik zorlu klar vardır.

Örneğin; yerleştirilen stent, ostiyumu tam kaplamalı ve böylece lezyon tamamen örtülmeli ve aynı za- manda stent ostiyumdan aortaya veya ana damara fazla taşmamalıdır, dal ostiyumu lezyonlarında plak itilmesi sonucu komşu damar ostiyumunda veya ana damar lümeninde daralma oluşabil ir.

Aorto-ostiyal lezyonlarda kılavuz kateterin geri çeki- lerek stentin yerleştirilme gereği vardır.

Ostiyal lezyonlara stent yerleştirilmes indeki bu gibi teknik güçlü kler yanında b u lezyon lara yap ıl an

stentleme işlemind en sonraki klinik gid iş le ilgili bi l- giler de sınırlıdır. Hasta sayısı oldukça sınırlı olan az

say ıdaki seride başarı oranı %89-93, restenez oranı

%28-35 arasında bildir ilmişti r (6-8).

Bu çalışmada, kl i niğ imizde Mart 1996 ile Kasım

1999 tari hleri arasında koroner ostiyal lezyonlarına

stent yerleştiri len 56 hastanın işlem başarı ve komp- likasyonları ile uzun dönem klinik ve anjiyografik

sonuçları incelendi.

MA TERYEL ve METOD

Hastalar: Bu çalışmada koroner ostiyal lezyonlarına stent

yerleştirilen 56 hasta retrospekti f olarak incelendi. Ellialtı

hastadaki 57 lezyona giri şim yapıl arak bu lezyonlara 56 stent yerleştirildi. Lezyonların I O' u (% 17 .5) aorto-ostiyal, 47'si (%82.5) non aorıo-ostiya l id i. Aorto-ostiyal olanların 6'sı(% I 0.5) sağ koroner arter, l 'i (% 1.7) aortadan doğru­

dan çıkan sol sirkumfleks a rter, 2's i (%3,4) korumalı sol ana koroner arter, ı 'i (% 1.7) safen greft ostiyal lezyonu idi. Non aorto-ostiyal olan 47 lezyonun 25'i (%43.8) dal ostiyumu olup bunların 23'li (%40.4) sol ön inen arter, 2'si (%3.4) sol sirkumflcks arter ostiyal lezyonu idi . 22 (%38 .6) lezyon yan dal ostiyal lezyonu olup bunların 8'i

(%ı 4) marginaı obtlis, 1 4'ü (%24.6) diyagonal osıiya l lez-

yon u idi.

(2)

E. Babalık ve ark.: Koroner Aorto-Ostiyal ve Dal Ostiyumu Lezyonlarma Stent Uygulamasmda Uzun Dönem Klinik ve Anjiyografik Sonuçlar

Stent yerleştirme işlemi: Balon anjiyoplasti ve stent yer-

leşti rme iş lemi SF kılıf ve kı lavuz kateter kullanıl arak

standart anj iyoplasti tekn iği ile yapıldı. Hastala ra antitrom-

bosiı tedavi için işlemden 3 gün önce tiklopidin 2x250 mg

başlandı ve stent implantasyonunu takip eden 30 gün aynı

dozda devam edi ldi, asp irin 100 mg/gün dozda süresiz o la- rak verildi. İşlem içi nde oluşabilecek koroner vazosp azm-

ları azaltmak için i şlemden 24 saat önce uzun etkili izosor- bid mononitrat 60 mg/gün ve arnJodipin 5 mg/gün dozda

başlandı. Eğer hastaya d aha önceden beta bloker verildiyse bu ilaca devam edilçli.

SF feınoral k ılıf yerleştirild ikten sonra hastaya vücut ağır­

lığına göre 10.000-15.000 İÜ intravenöz hepari n yapıldı ve

işle m devam ederken ACT ko ntrolü yapı larak ACT 300- 350 sn arasında tutul nı aya çalı şıl dı. Lezyon kıl avuz te lle

geçildikıen sonra damar çap ına uyg un bir balonla ön dila- ta syon yap ıldı ve daha sonra lezyonu kaplayacak uygun uzunlukta stent elle balon üzerinde s ıkı şıırıldıktan sonra

inıplanıe edild i. Son balon di la tasyonları ile referans da- mar/balon oranı 1: 1 ya pılmaya çalı şıldı. Tüm işlemlerde

Phil ips Integris H c ihazı ku llanıldı.

Klinik izleme: İşlemden sonra hastalara heparin verilmedi ve 4 saat sonra fenıoral kılı f çekilerek ka nama kontrolü

sağla ndı. Hastalar işlemden hemen sonra ve 12 saat sonra EKG ile ve 12 saat sonra kardiyak enzim tayinleriyle takip edildi. 24 saat sonra ka mplikasyo n görü lınediyse hastalar taburcu edildi. Hastalar işl emden 15 gün sonra hemog ram, serum AST, ALT düzeyleri bakılarak ve 1 ay sonra da bunlara modifiye Bruce proıokolü ile yapılan egzersiz testi ilave edilerek klinik olarak takip edildi. iş lemden 6 ay son- ra serum kolesterol,AST,ALT ana lizi, modifiye Bruce pro- tokolü ile egzers iz testi ve ko ntrol koroner anjiyografisi

yapıl dı. Belirlenen klinik olaylar (angina, nıiyokard infark- tüsü, ölüm, tekrar PTCA, bypas operasyonu) kaydedildi.

Koroner anjiyografi : Philips Integris H c ihazı kullanıla­

rak işlemde n hemen önce, stent im plan tasyonundan hemen

sonra ve 6 ay sonra olmak üzere toplam üç kez koroner an- jiyografi yapıldı. Koroner anjiyografi için sağ femoral ar- ter ponksiyonu ile 6F s üpablı kılıf yerl eştirildi. 6F pigıail

katetcrle 45 derece sağ ve 45 derece sol oblik pozisyonlar- da sol ventrikülografi yapıld ı. 6F JL4 ve JR4 ka ıe terlerle

en az 5 pozisyon sol ve en az iki pozisyon sağ koroner an- jiyografi yapıldı . Koroner anjiyografi değerlendirmesi de- neyi mli uzman bir kardiyolog tarafından yapıldı. 200 mik- rogram intrakoroner nitrogliserin enjeksiyon undan sonra

alınan çekimlerden lezyonun en iyi aç ıldığ ı projeksiyonda- ki en ileri çap daralına sı görsel o larak yüzde (%) darlık

olarak kayded ildi. 6. ayda kontrol koro ner anjiyografi, bypas operasyonuna verilenler ve işlemi kabul etmeyenler

dışındaki tüm hastalara uygu landı. Klinik endikasyonlar nedeniyle, eğer 4. aydan önce koroner anjiyografi yapıl­

dıysa ve stent resıenozu saptanmadıysa 6.ayda tekrar koro- ner anjiyografi yap ılarak stentli segmentin durumu değer­

lendirildi. Kontrol anjiyografide stentli segmentte %50 ve daha fazla çap daralnıası restenoz olarak kabul edildi. Has-

taların tümünde kantitatif ölçüm verileri tam olarak elde

ed ilemediğinden değerl endirmede yanıimal ara neden ola-

bileceği düşünülerek sadece görsel anj iyografik ölçümler dikkate alındı.

Çalışınanın sonlanıın noktaları: Klinik sonl anım nokta-

Anjiyografik sonlanım nokta ları: Akut veya subakut stent

tro nıbozu ve sıent restenozudur.

İstatistik: Değerler ortalama±standart sapma olarak göste- rildi.

BULGULAR

Klinik hasta özellikleri

Ellialt ı hastanın 42'si (%75) erkek, ı4'ü (%25) ka-

dın, ortalama yaş 55,6± ı ı ,3 (27-85 yaş) idi.

Hastal arın 28'inde (%50) karars ız angina, 24'ünde (%42,8) kararlı ang ina, 4'ünde (%7,2) sessiz iskemi bulunuyordu. I 3 (%23) hastada geçi rilmiş mi yokard infarktüsü anamnez i vardı. ı 5 (%26,7) hastaya daha önceden PTCA yapılmı ştı ; bunlardan 2 (%3,5) has-

tanın ostiyal lezyon larında reste noz ol ması üzerine ste nt implante edi ld i ve hasta grubumuza alındı, di-

ğer ı 3 hastanın önceki anjiyoplasti Iezyon ları ostiyal olmayan farklı lokalizasyonlardaydı. 3 (%5 ,4) hasta koroner bypas operasyonu geçirm işti. 19 (%34) has- tada hipertansiyon, 12 (%2 1 ,4) hastada diyabetes

ıne llitus, 28 (%50) hastada sigara, ll (%20) hastada aile anaınnezi vardı (Tablo 1 ).

Anjiyografik özellikler

Otuzdört (%60,7) hastada tek damar, 20 (%35,7) hastada iki damar, 2 (%3,6) hastada üç daınar hasta-

lığı vardı. 56 hastadaki 57 lezyona (bir hastada 2 os- tiyal lezyona 2 stent) 56 sten t (bir hastada işlem ba-

şarısız) yerleştirild i. Lezyonların 23'ü (%40,3) sol ön inen arter, 3'ü (%5,3) sirk umfleks, 6'sı (% 10,6) sağ Tablo 1. Klinik hasta özellikleri

Hasta sayısı 56

Yaş 55,6±1 1,3

Erkek 42(%75)

Karars ız angi na 28(%50)

Kararlı angina 24(%42,8)

Sessiz iskemi 4(%7,2)

Geçiri lmiş mi yokard infarktüsü 13(%23)

Geçirilmiş PTCA 15(%26,7)

Geçiri lmiş koroner bypas 3(%5,4)

Hipertansiyon 1 9(%34)

Diyabetes mellitus 1 2(%2 1,4)

Sigara 28(%50)

(3)

koroner arter, 2'si (%3,5) korumalı sol ana koroner arter, J'i (%1,8) safen greft, 8'i (% 14) marginal ob- tüs , l4'ü (%24, 5) diyagonal arterde bulunuyordu.

Aynı seansta 21 (%37,5) hastad a ostiyal olmayan ilave 1 lezyona, 14 (%25) hastada ilave 2 lezyona, l (% 1 ,8) hastada ilave 3 lezyona daha anjiyoplasti ya-

pıldı , 20 (%35,7) hastada ise sadece ostiyal lezyona

girişim yapıldı. Girişim yapılan os tiyal lezyonl arın

2'si (%3,6) restenetik lezyon, 4'ü (%7,2) kronik tam

tıkalı lezyon idi (Tablo 2).

Tablo 2. Anjiyografik Özellikler Koroner anatomi

Tek damar hastalığı 34 (%60,7) iki damar hastalı ğı 20 (%35,7) Üç damar hastalığı 2 (%3,6)

Giri şim yapılan lezyon sayısı 57

Stent konan lezyon sayısı 56

Ostiyal lezyon lokalizasyonu (Toplam) 57 Sol ana koroner arter 2 (%3,5)

Sol ön inen arter 23 (%40,3)

Sirkumfleks arter 3 (%5,3)

Sağ koroner arter 6 (% 10,6)

Marginal obtüs 8 (% 14)

Diyagonal 14 (%24,5)

Safen greft ı (% 1,8)

Restenotik tezyon 2 (%3,6)

Kronik tam tıkalı tezyon 4 (%7,2) Ostiyal olmayan

l ilave lezyon 21 (%37,5)

2 ilave lezyon 14 (%25)

3 ilave lezyon 1(% 1,8)

İşlem ve hastane içi sonuçları

Otuzüç (%58) lezyona primer, 23 (%42) lezyona ise suboptimal sonuç veya diseksiyona sekonder endi- kasyonla stent implantasyonu yapı ldı. Bir has tada uzun segmentte tam tıkalı olan bir sol ön inen arte r lezyonunda, kılavuz telin üzerinden balon geçirile- medi ve iş lem başarısızlıkla s onuçlandı. Diğer hasta- larda majör kardiyak bir olay gelişmeden başarı ile stent implante edildi . Buna göre işlem başarısı % 98,2 hesaplandı. 40 (%7 1,4) lezyona Jostent (JO- MED,Langendingen, Germany), 9 (% 16) lezyon a A VE (Arterial Vascular Engineering, Ine, Santa Ro- sa, CA) s tent, 3 (%5,4) lezyona ACS (Advanced Cardiovascular Systems) stent, 3(%5,4) lezyona Mi- 102

nicrown (Cordis, Johnson&Johnson Corp, Miami, FL) stent, 1(% 1,8) lezyona Pa lmaz-Schatz (Cordis, Johnson&Johnson Corp, Mia mi , FL) ste nt implante edildi. Stentlerin çap ortalamas ı (ulaşılan son balon

çap ı) 2 ,97±0,44mm, u zu nluk ortal ama s ı

12,7±3,9mm idi.

İşlem sonrası has tane içi izlem döneminde hiçbir hastada majör kardiyak olay geli şınedi (Tablo 3).

Tablo 3. İşlem ve hastane içi sonuçları Endikasyon

Primer 33 (%58)

Sekonder 23 (%42)

Başarı sı z ı (% 1,8)

İşlem başarısı %98,2

Akut tromboz o

Ölüm o

Miyokard infarktüsü o

Acil koroner bypas o

Hastane sonrası ve 6 aylık klinik ve anjiyografik sonuçlar

İyi gelişmiş bir diyagonaJ arter ostiyumuna stent ko- nan bir hasta, işlemden 9 gün sonra akut ön duvar

ınİyokard infarktüsü bulgularıyla kliniğimize tekrar

başvurdu ve hemen hı zlandırılmış t-PA protokolü

u ygulandı; s ubakut s tent trombozu olarak değerle n­

dirildi. Yapılan koroner anjiyografisinde, stent içi ciddi lezyon ve eş lik eden diğe r koroner lezyonl arı saptanma sı üzerine hasta elektif olarak koron er bypas op erasyonuna verildi. Kalan 55 hastanın

20'sinde (%36,4) 6 aylık treadınili testi iskemik so- nuç verdi, 35'inde (%63,6) treadınili testi negatif idi.

55 hastanın 46'sına (%84) 6. ayda kontrol koron er anjiyografi yapıldı. Bunların 19'unda (%41,3) anji- yografik res tenez saptandı. Çalışmaya alınan hasta- lardan ikisi re-restenoz olas ılığı yüksek o lan PTCA restenozu hastas ıydı ve gerçekte n bunların ikis inde de 6 aylık takipte tekrar giri ş im gerektiren restenez

gelişti. Bu iki olgu dışlandıktan s onra hesaplanan de novo stent restenez oranı %38,7 bulundu. Restenez

oranı, serimizde en çok kullanılan stentlerde n biri olanA VE stent için %42,8 ve Jostent için ise %39,3 olarak h esaplandı. 19 restenetik lezyonlu hastanın

I O' una (% 17 ,8) stent içi tekrar perkütan koroner giri-

şim yapıldı , 5'i (%8,9) koroner bypas operasyonuna

verildi, 4'ü (%7,1) ise medikal tedaviyle takip edildi.

(4)

E. Babalik ve ark.: Koroner Aorto-Ostiyal ve Dal Ostiyumu Lezyonlamıa Stent Uygulanıasında Uzun Dönem Klinik ve Anjiyografik Sonuçlar

Buna göre olays ız hayatta ka l ı m oranı %7 1,4 hesap-

l andı. Ang inasız hayatta ka lı m oran ı ise %63,6 bu- lundu (Tablo 4).

Tablo 4. Hastane sonras ı 6 aylık klin ik ve a njiyografık izlem

sonuçları

Pozitif treadınili testi 20 (%36,4) Negatif treadınili tesıi 35 (%63,6) Miyokard infarktüsü (subakut troınboz) ı (%1,8)

Ölü ın o

L ezyoııa tekra r PTCA 1 0(%17,8)

Koroner bypas 5 (%8,9)

Olaysız hayalla ka lı ın %7 1,4

Anginasız hayaııa kalıın %63,6

Anjiyografik izleme %84

Anjiyografik restenoz %41,3

Hedef lezyona g irişim %26,7

TARTIŞMA

Koroner ostiyal lezyonların perkü tan bal on anjiyop- lasti işl eminde baş arı o ranının düşü k , işlem le ilg ili korupl ikasyon ve restenoz oranının ise yüksek oldu-

ğu bil inmekte dir (4,5). Ostiyal lokalizasyonlardaki

l ezyonların yapı sında e lasti k ve fibröz dokular yo-

ğundur ve bu tezyon larda balon anjiyopl asti so nrası

e lastik büz ülme daha fazla o lmaktadı r (9)_ Bu özell ik ostiyal lezyonla rdaki balo n anjiyoplasti sonrası

yüksek reste nez oran ı ile ilişk i li olabilir. Bunun ya-

nında, elastik büzülmeye bağlı rez idüel darlıkları

azaltmak için daha yüksek balon b asınçlarına ç ıkıla­

rak daha büyük balon çapl arına ulaş ılması damar

d uvarında diseksiyon ve akut tıkanmal am yol açarak

işlemle ilgili ko mpl ikasyonl arı artırabi lir. Elastik

büzülıneye karşı sağl am bir direnç oluşturan stentler, ostiyal tezyon ların iş le ınle ilgili ka mpli kasyon sık­

lığını, yüksek restenez oranını ve buna bağl ı tekrar ede n g iri şiml eri azaltab ilir. Ancak halen, ostiyal lezyon la rda u ygulanın ası gereken en iyi perkütan koroner giri şi m tekniği ile ilgili görü ş birli ğ i yoktur ve değ işik c ihaziarın etkinl iği ve gü venilirliğ in in karş ılaştırıldı ğı rande mize b ir çalışına yayın la nma­

ınıştır. C A VEAT-I (Corona ry Ang ioplasty Vers us ExeisionaJ Atherectoıny Trial) çalışınasının 74 hasta içeren sol ön inen arte r (LAD ) ostiya l tezyo n alt gru bunda, balon anjiyoplasti ile direksiyonel ate rek-

s ında işlem başarıs ı (%87'e karşı %86) ve restenez

oranı (%46'a karş ı %48) bakı m ından fark bulunma- ınıştu (10). Jain ve ark.'nın y aptığı çalışmada, sağ ko- roner arter ostiyal lezyonuna balon anjiyoplasti, ate- ro-ablasyon teknikleri (lase r, direksiyonel ate rekto- mi, rotablatör) ve s te nt uygulanan 1 1 O hastanın so-

n uçla rı nonrando ınize olarak karşılaştırılmı ştı r. Bu

çalışınada en yüksek işlem başarısı %96 ile stent uy- gulanan hasta grub unda bulunmuştu r (balon grubun- da %88 ve atero-abl asyon grubunda %77, p<0.05).

Kardiyak olay sız yaşam ora nı ise yine stent uygul a- nan grupta %74 ile en yüksek bildirilm iştir (balon g rubunda % 39, ate ro-ablasyon grubunda % 45, p<0 .005 ) (I 1).

Klini ğimizde aorto-ostiyal ve non aorto-ostiyal lez-

yon la rına s tent u yg ul adığımız 56 h astanın klinik ve a njiyografik izlem sonuçları b irl ikte değerlendirildi­

ğ inde iş le m başarı ora nı %98,2 ve restenez ora nı

%4 1,3 bulunmuş tur. Olaysız hayatta kalı ın oranı ise

%71,4 oranında gerçekleşmiştir. İşle m başarısı osti- yal olmayan lezyonlarda o lduğu kada r yüksektir, an- cak restenoz oranı ise beklene nin üzerindedir. Olay-

s ız hayatta kal ıın oranı da nisbeten dü şüktür.

Literatürde ostiyal stent u ygulaınaları ile ilgili az sa-

y ıda seri olup bunl arın da içerdiği hasta say ıları az-

d ı r. Teirstein ve ark.'nı n 28 hasta içeren serisinde os- tiyal stent uygul amasında başa rı oranı %89 ve reste- noz oranı %35 olarak bi ldirilmişt ir (6). Rocha-Singh ve ark.'nın, safen greft ve doğal koroner arter ostiyal lezyonları na Palmaz-Scha tz stent implante edilen ve ortalama referans daınar çapı 3,3 ın ın olan 41 vaka-

lı k serisinde, restenez oran ı %28 olarak b ildiri lmiş ti r (7)_

De Cesare ve ark .'nın LAD ostiyal lezyonlarına Pal-

ınaz-Schatz stent uygu lanan 23 vakalık seris inde ise klini k başarı %100, restenoz oranı %22,2 olarak bil-

d iri lmiştir ( 12).

Halen yay ınla nmış en geniş seri olan Park ve

a rk.'n ın LAD ostiyal stent seris inde 1 1 ı hastaya de-

ğişi k tip ve markalarda stent uygulanmıştır. Ortala- ma re ferans daınar çapı 3,6 ının olan bu seride iş le m başarı oranı %97 ,5, uzun dönem takipte hedef !ez- yon revas kül arizasyon oran ı %ll ,7 bildiri lmiştir.

Anjiyografik takip oranı düşük (%63) olan çalışına­

da res tenez oranı ise %26,1 bu lunınuştur 03) .

Ellialtı hasta içere n, aorto-ostiyal,dal ve yandal osti-

(5)

.l U l l \ 1\UI Uf)'VI U C / t l nı~ L.VVJ 1 ,_,, 1 v v- l V"'T

klinik başarı yüksek olmakla birlikte anjiyografik restenoz oranı, yayın l anmış diğer serilere göre daha yüksektir. Tüm hastalarımızda kontrol angiyografis i

yapılmamıştır. Bizim serimizde tezyonların önemli bir bölümünün (22 lezyon, %39) yandal ostiyal lez- yonu olması ve buna bağlı olarak ortalama dama r

çapının daha küçük o lması (bizim serimizde 2,97 mm, diğer serilerde 3,3 mm ve daha büyük) restenoz

oranlarındaki farklılığı açı klayabilir.

Sonuç olarak, aorto-ostiyal, da l ve yandal ostiyal

lezyonl arı içeren se rimizde işl em başarısı yüksek, ancak aynı zamanda restenoz ve hedef tezyon revas- külarizasyon oranları da yüksektir. Literatürde konu ile ilgili yapılmış çalışma sayısı kısıtlıdır ve ostiyal lezyonla ra uygulanacak en ideal girişim tekniği veya teknikle ri konusu nda henüz yeterli bilgi ve görüş birliği yoktur. Bu nedenle farklı giriş im teknikleri- nin, tüm ostiyal lokalizasyon ların (LAD ostiyal, non-LAD ostiyal, aorto-ostiyal, yandal ostiyal, safen greft ostiyal) dahil edildiği geniş hasta gruplarında

randamize olarak karşıl aştırıldığı çalışmalara gerek- sinim vardır.

KAYNAKLAR

1. Faxon DP, Kelsey SF, Ryan TJ , Mc Cabe CH, Detre K: Determinants of successful percutaneous transluminal coronary angioplasty: report from the Nat ional Heart, Lung and 8lood Institute Regis try. Am Heart J 1984; 1 08: 1 0 1 9-23

2. Ryan TJ, Faxon DP, Gunnar R P, and the ACC/AHA Task For ce: Guidelines for percutaneous transluminal co- ronary angioplasty. Circulation 1988;78:486-502 3. Tan K, Sulke N, Taub N, Sowton E: Clinical and lesi- on morphologic determinants of coronary angioplasty suc- cess and complications:Current experience. J Am College Cardiol 1995;25:855-65

104

4. Topol EJ, Ellis SG, Fishman J, et a l: Multicenter study of percutaneous tra ııslumina l angioplasty for right coronary arte ry ostial stenosis. J Am Coll Cardiol

1987;9: 1 214-8

S. Mathias DW, Mooney JF, Lange HW, et al: Frequ- ency of success and complications of a stenosis at the asıi­

um of a branch vessel. Am J Cardiol 199 1 ;67:49 1 -5 6. Teirstein P, Stratienko AA, Schatz RA: Coronary stenting for ostial stenoses: Initial results and six month follow up (abstract). Circu1ation 1991 ;84(suppl II):II-250 7. Rocha-Singh K, Morris N, Wong SC, et at: Coronary stenting for treatment of ostial stenoses of native coronary arteries or aorto-coronary venous grafts. Am J Cardiol 1995;75:26-9

8. Zampieri P, Cotombo A, Almagor Y, Maiello L, Fin- ci L: Results of coronary stenting of ost ial lesions. Am J Cardiol 1 994;73:90 1-3

9. Rensing BJ, Herınann WR, Strauss BH, Serruys PW: Regional differences in elastic recai! after percutane- ous transluminal coronary angioplasty:a quantitative angi- ographic study. J Am Co ll Cardiol I 99 1; 17:348-388 10- Boehrer JD, Ellis SG, Pieper K, et al: Directional at-

herectoıny versus balloon angioplasty for coronary ostial and nonostial left anterior descending coronary artery lesi- ons: results from a randomized multicenter trial. J Am Coll Cardiol 1995;25:1380-6

ll. Jain SP, Liu MW, Dean LS, et al: Comparison of balloon angio plasty versus debulking devices versus sten- ting in right coronary ostial lesions. Am J Ca rdi ol 1997;79: ı 334-8

12. De Cesare NB, Bartorelli AL, Galli S, et a l: Treat- ment of ostial lesions of the left anteri or descending coro- nary artery with Palnıaz-Schatz coronary stent. Am Heaı·t J 1996; ı 32:7 1 6-20

13. Park SJ, Lee CW, Hong MK, et a l: Sıent placenıent

for ost ial left anteri or descending coronary arıery stenosis:

acuıe and long term(2-year) results. Cathet Cardiovasc ln-

tervent 2000;49:267-71

Referanslar

Benzer Belgeler

Background: This study was made to compare the average cost of the procedures in coronary artery bypass grafting on beating heart (OPCAB) and in that of stent implantation in

Sonuç olarak, biventriküler kal›c› kalp pili tak›l- mas› gereken bir hastada koroner ven darl›¤› saptan- m›fl ise, sol ventrikülün uyar›lmas› amac›yla

Bu çalı şmada, PTCA ve stent uygulamalarının koro- ner damar endotelinde yaptığı hasar derecesini sap- tamak amacıyla koroner sinüs kanında ET-1 düzey- leri

lan hastalarda diyabetin orta dönem klinik izlemede reste- nozu yansitan istenmeyen kardiyak olaylar açısmdan bir risk faktörü oluşturduğu; intrakoroner stentlerin ise bir

1995 yılından itibaren pompa kullanılmadan ve minimal torakotonıi yoluyla bypass operasyonları günde- me gelmiştir.. Kliniğimizde 3ü angioplasti sonrası kritik sol ön

Radriguez A, Boullon F, Perez Balino N, Paviotti C, Liprandi MI, Palacios IF: Argentine randoınized trial of percutaneous transluminal coronary angioplasty versus co-

sından ele alındığında, spantan ya da provoke edilebilir iskemisi saptanan ve damar anatomisi uygun bulunan ol- gularda elektif olarak gerektiğinde yapılan PTCA

Aksiyel görüntüleri kranialden kaudale taradığınızda, LMA sol sinüs valsalvadan köken alan ilk koroner arter olarak izlenmektedir.. Bu arter sola, sol atrial appendiksin