Tiirk Kardiyo/ Dern Arş 24:47-52, 1996
Akut Myokard lnfarktüsünde Elektif . Perkütan Transluminal Koroner Anjiyoplasti*
Y. Doç. Dr. Ender
SEMİZ,Doç. Dr. Oktay
SA~CAKTAR,Doç. Dr. Selim V ALÇINKA YA, Y. Doç. Dr. Filiz ERSEL, Prof. Dr. Necmi DEGER
Akdeniz Üniversitesi,
TıpFakültesi, Kardiyoloji Anabilim
Dalı.Antalya
ÖZET
Akut myokard infarktüsü
(AMİ) tanısıile kabul edilen ol- gulardan, hastanede
yattık/arısüre içerisinde spantan olarak ya da taburcu öncesi submaksimal efor testi ile myokard iskemisi
bulgularıortaya
çıkanve koroner anji- yografi (KA)'Ierini takiben infarktüsten sorumlu arter
(İSA)anatomi/erinin uygun
olduğu düşünülen102 olguda,
perkıltan
transtuminat koroner anjiyoplasti (PTCA)
girişimi
gerçekleştirildi.Olgularm 94 tanesinde (% 92) yeterli damar
açıklığı sağlanarak
başarılıolundu. 8 olguda (% 8)
başarılıoluna-
madı.
PTCA
girişimi başarısızkalan hastalardan üçünde
kılavuz
tel ile lezyon yeri geçilemedi, birisinde ise balon ile yeterli
açıklık sağlanamadı(% 4);
işlem sırasındaiki ölüm
olayı gerçekleşti(%2); iki olgu acil "bypass" cerra- hisi (CABG)'ne verildi(% 2); reinfarktüs hiç görülmedi.
Minör kamplikasyon olarak; dördü majör olmak üzere 7 intimal diseksiyon (% 7), bir tane yan dal oklüzyonu
gelişti (% 1 ). Panksiyon yerinde hematom
7hastada (% 7)
saptandı.
6. ay kontrol
KA'sı yapılan62 olgunun 42'sinde.
İSA'nın açıklığı
devam etmekte idi(% 68). Restenoz geli-
şen
20
hastanın15 tanesinde
başarılırep/asti
uygulandı(% 75). Bu olgulardan 3 tanesi ve yeterli dilarasyon
sağlanamayan 5 olgu ile birlikte toplam 8 hasta(% 13), elek-
tif
koşullardaCABG'ye verildi.
Sonuç olarak,
AMİ'deliteratürde sözü edilen primer, he- men, kurtarma ve
ertelenmişPTCA
yaklaşımlarıgibi di-
ğer
stratejiler ile
kıyaslandığında, yeterli damar açıklığını sağlamakya da ortaya
çıkabilecekkomplikasyonlar
açısından
ele
alındığında,spantan ya da provoke edilebilir iskemisi saptanan ve damar anatomisi uygun bulunan ol-
gularda elektif olarak gerektiğinde yapılanPTCA
girişimidaha
başarılıbir
şekildesonuçlanabilmektedir. 6. ayda kontrol KA'lerinde
olgularınbüyük bir yüzdesinde damar
açıklığının
devam
ettiğigörülmekte ve restenoz
gelişenol-
gularda rep/asti işlemi yine önemli bir oranda başarıile
gerçekleştirilmektedir.
Arıalıtar
kelime/er: Myokard infarktüsü, perkütan trans- /uminat koroner anjiyoplasti
Alındığı tarih: 24 Ağustos 1995
Yazışma adresi: Y. Doç. Dr. Ender Semiz Akdeniz Üniversitesi
Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı 07060 Kepez /Antalya Tel. : (0 242) 227 43 43 - 227 43 31 -332 58 00 Fax: (0 242) 227 44 90
*Bu çalışma 1994'de (İzmir) II. Ulusal lnvazif ve X. Ulusal Kardiyoloji Kongreleri'nde sunulmuştur.
AMİ'de son mekanizmanın intrakoroner trombüs ol-
duğunun saptanması ve bu damarların % 75-80'inin, intravenöz trombolitik ajanlar ile 90 dakika gibi bir
sürede
açılabildiğininortaya
konulmasıile,
AMİ'nintedavisi son
on yıl içerisinde büyük bir gelişim gös- termiştir (1). Bununlaberaber,
AMİ'nintedavisine
farmakolojik yaklaşım tek başına tatmin edici olma- makta, çünkü bazıdamarlar trombolitik tedav
i (TT) ile açılmarnaklave %
30'una yakınbir
kısmı ya ta- burcu edilmeden öncetekrar
tıkanmakta ya da alttayatan önemli aterosklerotik stenozun
devamlılığına bağlı tekrarlayıcı iskemik ataklara yol açmaktadırlar;bu durum, tekrarlayıcı
iskemik olaylar ve reinfarktüs
ile sonuçlanabilmektedir (2-4).TT'nin tek
başınayeterli
olamaması, birliktePTCA gibi mekanik revaskülarizasyon
girişimlerininkulla-
nılmasını gerektirmiştir;
ancak bu yöntemin TT'den
hemen sonraki saatlerde yapılmasının artmış bir ris-ke neden
olduğuve
yaşam süresine ya da sol ventri-kül (LV)
fonksiyonlarınındüzeltilmesine yönelik ek bir yarar
sağlamadığı bildirilmiştir (5).Bu acil yakla-
şımdan
öte, tromboliz
sonrası18 -
48. saatlerdege-
ciktirilmiş
olarak
uygulanankateterizasyon ve
PTCA sonuçlarınında, bu
girişimlerin sadece tekrar-layıcı spontan ya da egzersize bağlı iskemili hastala-
ra
saklandığıkonservatif stratejiye
kıyas ile, ek birüstünlüğü olduğu gösterilernemiştir (6). Diğer
taraf- tan
bazı araştırmacılar, AMİ'nin erken saatlerinde tıkanık damarları
açmak
amacıile
primer PTCA'yıkullanarak, TT'ye kıyas
ile çok iyi
sonuçlar elde et-mişlerdir (7),
Bu
çalışma,TT
alsınya da
almasın, AMİ sonrası er-ken dönemde
anjinalarıortaya
çıkan yada
taburcuedilmeden önce
yapılansubmaksimal
efor testleri pozitif olan olgulardan KA sonrası PTCA yapılanlarda, işlem sonrası damar açıklığı ve ilgili kompli-
kasyonlar
ileerken ya da geç
restenoz oranlarınınortaya
konulması amacıile
planlanmıştır.47
Türk Kardiyol Dern Arş 24:47-52, /996
YÖNTEM VE GEREÇLER
a- Olgular: Akdeniz Üniversitesi,
TıpFakültesi Hastanesi, Kardiyoloji
Kliniği'ne Ağustos- 1992 1
Aralık1993 ara-
sında AMİ tanısıile kabul edilen 102 olgu
çalışmaya alındı. Hastaların yaş ortalaması
53 (30-70) ve 85 tanesi (% 83) erkek idi. 30 dakika ya da daha fazla süreli
göğüs ağrısı yakınmasıolan, elektrokardiyografi (EKG)'lerinde elektriksel olarak
bitişiken az 2 derivasyanda 0.1 m V. ya da daha fazla ST segmenti
yüksekliğibulunan hastalarda
AMİ tanısıkonularak koroner
yoğun bakımünitesine
yatırıldılar.
Olgulardan
ağrısı başlayalıen fazla 6 saat olan 29'unda 1.500.000 Ü. streptokinaz, 250 ml.% 5 dekstrozlu serum içerisinde 30 dk. üzerinde gidecek
şekilde İVolarak
başlandı.Tüm olgularda klasik
AMİtedavisi
uygulandı.Son zamanlarda gastro-intestinal
kanaması,"stroke", ma- jör bir cerrahi ya da travma
(uzamışkardiyo-pulmoner re- susitasyon dahil) öyküsü olanlar, kanama diatezi, diabetik retinopati ve kontrol
dışıhipertansiyon problemi bulunan- lar ve 75
yaşındanbüyük olan olgularda streptokinaz teda- visi
uygulanmadı.b-
Çalışmaprotokolu: Olgulardan hastanede
yattıkları süreiçerisinde spontan olarak tekrar iskemik
atağı başlayanlarya
dayattıkları süre içerisinde asemptomatik olup, taburcuedilmeden önce submaksimal eforlu EKG'lerinde myokar- diyal iskemiyi gösteren
bulgularıbulunanlar, KA Iaboralu-
arına alındılar. İSA'da % 70 ya da daha fazla darlık saptan-dığı
durumda ve bir kontrendikasyon
olasılığıyoksa, PTCA
işleminegeçildi.
İSA'dahemodinamik olarak önemli
olduğu düşünülenmultipl
Iezyonlarınhepsinde de dilatasyon
işlemi gerçekleştirildi. Eğerhastada çok damar
hastalığı
var ve lezyonlar PTCA'ya uygun ise, ilk etapta
İSAdilate edildi;
diğerdamarlar elektif
koşullardaele
alındı.
Rezidüel stenozun % 50'den az
bulunduğuve PTCA öncesi
darlıkda % 35'den fazla dilatasyon sağlananolgular ile majör kamplikasyon (ölüm, reinfarktüs ve acil CABG)
gelişmeyenPTCA
girişimi başarılıkabul edildi.
diseksiyon, yan dal oklüzyonu,
işlemsonunda panksiyon yerinde hematom gibi minör komplikasyonlar kaydedildi.
Rezidüel stenozun
%50'den fazla
olduğu; kılavuztelin
darlık
bölgesinden
geçirilemediğiya da balon ile yeterli damar
açıklığı sağlanamayan;akut oklüzyon, reinfarktüs, ölüm
olayları gelişen,acil CABG'ye verilen olgularda PTCA
girişimi başarısızkabul edildi.
BaşarılıPTCA
işlemi
gerçekleştirilenhastalarda heparin infüzyonuna, ACT 250 saniye üzerinde tutulacak
şekilde1 gün süre ile devam edildi.
PTCA'yıtakiben her hastada, kontrendikasyon bu-
lunmadığı
durumda; aspirin, nitrit ve kalsiyum kanal blo- keri tedavisine
başlandı.Olgular asemptomatik ve kompli- kasyonsuz seyredip, enzim
değerleriile EKG'Ierinde bir
değişiklik saptanmamış
ise, genellikle
işlem sonrası3.
günde taburcu edildiler. PTCA uygulanan 102 olgunun 62 tanesine (% 6 I) 6. ay içinde kontrol
KA'Iarı yapıldı.Da- mar stenozunun % 50'den fazla
bulunduğuolgularda reste- noz
gelişliğinekarar verilerek, % 70 ya da daha ciddi dar-
lığı
bulunanlarda PTCA
işlemi tekrarlandıve daha önce söz
edildiğigibi
girişim başarıları, gelişenkomplikasyon- lar ve
diğer sonuçlarınhepsi kaydedildi.
BULGULAR
AMİ tanısı
alan
hastalarıntemel klinik özellikleri
Tablo-ı
'de
gösterilmiştir. ı02 olgunun
ı7'sinde48
(%
ı7)diabetes mellitus, 35'inde (% 34) hipertansi- yon,
46'sında(% 45) hiperkolesterolemi (>200 mg/di.),
3ı'inde (% 30) ailede koroner arter
hastalığıöyküsü ve 65'inde (% 64) de sigara
alışkanlığı vardı.4 olgu (% 4) daha önceden myokard infarktüsü
(Mİ) geçirmişti.102
hastanın29'una (% 28),
göğüs ağrısı başladıktanortalama 3.9 saat sonra intravenöz strep- tokinaz tedavisi
uygulandı.Anterior yüz
AMİolgu-
ların
52'sinde (% 51 ), inferi or
AMİ5"0'sinde (% 49)
saptandı.
LV ortalama ejeksiyon
fraksiyonlarıo/o 52
± 7 idi.
Tablo 1. Temel klinik özellikler (n
=
102)Yaş 53 (30-70)
Cinsiyet (erkek)(%) 83 (85)
Diabeıes Mellitus (%) 17 (17)
Hipertansiyon (%) 34 (35)
Hiperkolesıorelemi (%) 45 (46)
Sigara(%) 64 (65)
Ailede K.A.H. öyküsü(%) 30 (31)
Eski m yokard infarkıüsü (%) 4 (4) Yeni myokard infarktüsü yerleşimi (%) :
Anteri or 51 (52)
İnfeıior 49 (50)
Streptokinaza dek geçen ortalama süre (saat) 3.9 (29 olgu) n = olgu sayısı
Temel anjiyografik bulgul ar, Tablo - 2'de belirtil-
miştir.
Sol ön inen (LAD) arter
olguların52'sinde (% 51 ),
sağkoroner arter (RCA)
40'ında(% 39) ve sirkümfleks (Cx) arter ise 1 O'unda (%
I0),
İSA'lar idi.
Hastaların49'unda (% 48) tek damar, 39'unda (% 38) iki damar, l4'ünde (%
ı4)üç damar
hastalığı vardı.PTCA öncesi TIMI derecesi 29 olguda (% 28) 0-1
akım (akımyok) ve 73 olguda(% 72) 2-3
akım (akımvar)
şeklinde saptandı.33 olguda (% 32)
İSA'nın darlıkderecesi o/o 70-90, 40 olguda (% 39) o/o 90-99 idi ve 29'unda (% 29) tam
tıkalıbulundu.
Tüm
olguların İSA'larınınortalama
darlık oranı %92 olarak
hesaplandı. Olgularınhiç birisinde kritik olmayan(< o/o 70)
darlıksöz konusu
değildi.32 has- tada(%
3ı), İSA'datrombüs gözlendi.
PTCA
sonrası ı02olgunun 94 tanesinde
başarılıdi- latasyon
sağlandı.3 hastada
kılavuztel
darlıkbölge- sinden geçirilemedi; bir tanesinde balon ile yeterli dilatasyon elde edilemedi. 4 olguda akut oklüzyon, 1 tanesinde yan dal oklüzyonu, dördü majör olmak üzere toplam 7 diseksiyon
gelişti.Hiç bir olguda re- infarktüs görülmedi. Per-operatuar 2 ölüm
olayıger-
çekleşti.
PTCA
işlemi başarısızolup hemodinamik
Akut Myokard infarktüsünde Elektif Perkütan Transluminal Koroner Anjiyoplasti
durumu bozulan ve uygun
damarlı2 olgu da acil ola- rak CABG'ye verildi.
Olguların7 tanesinde ponksi- yon yerinde hematom
gelişti(Tablo - 3).
Tablo 2. Temel anjiyografik veriler
lnfarktüsten sorumlu arter (% ): LAD
(ISA) RCA
Cx Hasta damar sayısı(%): I damar
2damar 3 damar ISA'nın lümen stenozu (%): <70
70-90 90-99 100 İSA'nın lümen stenozu ortalaması TIMI derecesi(%) (O-I akım)
(2-3 akım)
Trombüs (%)
Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu n
=
olgu sayısıTablo 3. PTCA sonuçları
Başarılı PTCA
(Rezidüel lezyon <%50)
Başansız PTCA
(Rezidüellezyon > % 50) (Ölüm)
(Acil CABG) (Reinfarktüs) Minör komplikasyon:
Di seksiyon (Majör) (Minör) Yan dal oklüzyonu Ponksiyon yerinde hematom n = olgu sayısı
(n= 102) 51 (52) 39 (40) 10 (10) 48 (49) 38 (39) 14 (14)
o
(0) 32 (33) 39 (40) 29 (29)%92 28 (29) 72 (73) 31 (32)
%52 ± 7
% (n= 102)
92 (94)
8 (8) 4 (4) 2 (2) 2 (2)
o
(O)7 (7) 4 (4) 3 (3) (I)
7 (7)
6. ayda kontrol
KA'sı yapılan62 olgudan 42 tanesin- de
İSA açıkbulundu. 20 tanesinde restenoz
geliştiğigörüldü ve bu hastalarda PTCA
tekrarlandı.PTCA
işlemi
15'inde
başarılıoldu. Bu
olguların3 tanesi ile birlikte, yeterli damar
açıklığı sağlanamayan5 olgu olmak üzere toplam 8 hasta, elektif
koşullardaCABG'ye verildi (Tablo - 2). 6.
ayı dolduğuhalde kontrol
KA'sını yaptırmakistemeyen olgu
sayısı14 ve hepsi de asemptomatik idi. 8 hasta 6.
aylarındakontrole gelmediler. Geri kalan 18 olgunun
Aralık-1993
itibarıile 6. aylan
dolmamışolup, klinik takip- lerinde bir sorun ile
karşılaşılmamıştır.Tablo 4. Kontrol anjiyografi ve PTCA (6. ay) % (n= 62/102)
Açık damar Restenoz
Başanlı PTCA tekran
(Rezidüel lezyon < % 50) Elektif CABG
n = olgu sayısı TARTIŞMA
68 (42/62) 32 (20/62) 75 (15/20) 13 (8/62)
AMİ'de
PTCA'ya ola n ilgi, aterosklero tik
plağınöneminden
kaynaklanmaktadır.Davies ve Tho-
mas'ın
patolojik
çalışmalarında (8), plağın çatiarnasıya da
parçalanmasının olayı başlatanfaktör
olduğu bildirilmiştir.Gerek anjiyografik, gerekse patolojik
çalışmalar; tıkanıklık
bölgesinde tipik olarak yüksek dereceli ateromatöz lezyon
varlığını doğrulamıştır(9-12). Sadece trombüsün söz konusu
olduğudu- rumda,
myokardınreperfüzyonu
çoğuhastada
sağlanabilmektedir; bununla beraber,
İSA'nınrekanalizas- yonunun stabilizasyonu konusu
asılönemli sorunu
oluşturmaktadır.Kontrollerle
kıyaslandığında, İVstreptokinaz ile tedavi edilen olgularda
tekrarlayıcıiskemik
olaylarınya da reinfarktüsün daha
yaygın olduğunugösteren
çalışmalar vardır13-14). Önce- sinde TT
uygulansınya da
uygulanmasın, İSAreka- nalizasyonunun stabilitesinin
sağlanmasıve devam ettirilmesi,
değişikPTCA
yaklaşımlanndanuygun olan birisinin
kullanılmasıile mümkün olabilmekte- dir.
İntravenöz
TT'nin yerine primer
PTCA'nınbelirli
avantajları vardır.
Birincisi; fibrinolizin
olmamasıkanama
komplikasyonlarını azaltınakla kalmayıp,plak içi
(15)ya da intramyokardiyal
(15·16)kanama in-
sidanslarınıda
azaltmaktadır. İkincisi;intravenöz trombolize
kıyasile, direkt PTCA ile elde edilen in- farktüs arteri rekanalizasyon
başarı oranı,kesin ola- rak % 85 üzerinde
bulunmaktadır.Üçüncüsü; intra- koroner streptokinaz ile
kıyaslandığında,direkt PTCA ile ventrikül
fonksiyonları,koroner kan
akımı,
infarktüs arterinin lümen
çapıdaha olumlu
değişiklik
göstermekte ve
tekrarlayıcıiskemik olaylar daha
azalmaktadır (17-19).Bununla beraber, bu yön- tem pratik olmaktan biraz
uzaktırve uygun
koşulların bulunduğu
hastanelerde bile,
başarılırek analizas- yon öncesinde yine de 1-2 saat kadar gecikme ile gi-
rişim yapılabilmektedir
ki bu gecikme myonekrozun ortaya
çıkmasıiçin yeterli bir süre
oluşturmaktadır.49
Türk Kardiyo/ Dern Arş 24:47-52, 1996
TT
sonrası yapılanhemen
PTCA'nın başarısızlığı,hemorajik infarktüsün ya da retrombozun
oluşmuna bağlıolabilir. iV doku plazminojen aktivatörü (TPA) ve hemen PTCA ile, iV TPA ve
ertelenmiş PTCA'yı kıyaslayan3 büyük
çalışma vardır.Bunlar; T AMI (Thrombolysis and Angioplasty in Myocardial In- faretion trial), ESCG (European Cooperative Study Group) ve TIMI 2A (Thrombolysis in Myocardial Infarction, phase 2A)
çalışmalarıdır.Çalışma planlarındaki farklılıklara karşın,
sonuçlan oldukça benzerdir. ECSG'de daha belirgin olmak üzere hepsinde de,
ertelenmişPTCA'ya
kıyasla,he- men
PTCA'nındaha fazla mortaliteyeneden
olduğu bulunmuştur. Aynı şekilde, ertelenmişPTCA'ya
kıyas ile, hemen PTCA
yaklaşımınıntaburcu öncesi LV
fonksiyonlarınıdaha iyi
düzelttiğide gösterile-
memiştir.
Ek olarak, gerek hemen - gerekse ertelen-
miş
PTCA
işlemlerininreoklüzyon
oranlarıbenzer
bulunmuştur.
Daha fazla tran sfüzyona gerek duyul-
ması
ve acil CABG'ye olan gereksinimin daha fazla
olması,
hemen
PTCA'nın diğeriki
dezavantajıdır.Sonuç olarak; fazla mortaliteye yol
açması,acil CABG'ye verilen
olgularındaha çok
olması,reok- lüzyonun daha fazla görülmesi ve ventrikül fonksi-
yonlarının
daha fazla
iyileşmemesinedenleri ile, TT
sonrası, ertelenmiş
PTCA'ya
kıyasile hemen PTCA stratejisinin daha
düşükbir
güvenilirliğisöz konusu- dur.
TT'nin
başarısız kaldığı düşünüldüğünde, yapılacakKA
sonrasıuygun damar anatomisi
saptandığındareperfüzyonu
sağlamak amacıile uygulanan kurtar- ma PTCA,
değişiktrombolitik ajanlar kullanmak yo- lu ile
çeşitlihasta
gruplarında gerçekleştirilmiştir.Fung ve
arkadaşları(20), küçük kontrolsuz bir
çalışmada iV streptokinaz
sonrasıPTCA ile LV fonksi-
yonlarının düzeldiğini
bildirdiler. T AMI-1
çalışmasında,
iV TP A
sonrasıkoroner arter
tıkanıklığıde- vam eden 86 hastada kurtarma PTCA stratejisini uy-
gulamışlardır.
Sonuçlar oldukça cesaret
kırıcıdır:% 10.4 hastane içi mortalite, % 31 reoklüzyon yüz- desi, yüksek aritmik ve hemodinamik komplikas- yonlar söz konusudur ve LV
fonksiyonlarındahiç bir düzelme
sağlanmamıştır (2ıı.T AMI-2
çalışmasında,27
kişilikbir grupta TPA, ürokinaz ile birlikte uygu-
landığında
daha iyi sonuçlar elde
edilmiştir (22),Kombine fibrinolitik tedavinin
başarısız kaldığıhas- talarda hastane içi ölüm hiç
olmamış,7 günlük ta-
so
kipte ejeksiyon fraksiyonu 5
puanlıkbir
artışgöster-
mişve
İSA açıklığı% 95
oranında bulunmuştur (22),TT' deki
değişiklikler dışında,her iki T AMI protoko- lünün benzer ve tüm temel karekteristikleri
itibarıile her iki grupdaki hastalar benzer özelliklere sahip ol-
malarına karşın, çalışmaların aynı
zamanda ve rast- gele
yapılmamış olması,kombine TT
sonrasıkurtar- ma
PTCA'nıngerçek
yararınıtam olarak ortaya ko-
yamamaktadır.
AMİ'de PTCA'nın kullanımında asıl
karar verilmesi gereken konu,
ertelenmişya da elektif stratejilerden hangisinin
uygulanmasınındaha iyi
olacağıdır.3.
hastane gününde
yapılanPTCA
sonrası,kontrollere
kıyasla, hastaların
egzersizli global ejeksiyon fraksi-
yonlarında artış olduğu saptanmıştır (23),
Gerek TAMI-l ve gerekse Johns Hopkins
çalışmalarında.tromboliz
sonrasıiskemi ve reinfarktüs
insidanslarının %
18-19'dan % 5'e
düştüğü belirtilmiştir( 23.24).
Ancak,
tekrarlayıcıiskemik
olaylarıönceden tahmin etmek mümkün
değildir; dolayısıile elektif strateji- ye
kıyasile, hangi
olguların ertelenmişPTCA'dan yarar görecekleri konusu
tartışmalıdır.1-7. günlerde
yapılan ertelenmiş
PTCA'da,
tekrarlayıcıiskemik
olayları
önlemek
amacıile, tromboliz
sonrasırezidü- el stenozun ortaya
konulmasıgerekir ki, bu yakla-
şım, KA'nın
gereksiz
aşırı kullanılmasınayol aça-
caktır.
Alternatif olarak, bu
çalışmada olduğugibi,
KA'nın
sadece, spantan iskemik
ataklarıolan ya da provoke edilebilir iskemili o lgularda
sınırlıolarak
kullanılması,
elektif ya da "bekle ve gör"
yaklaşımını
ifade etmektedir ve bu yöntem
gerektiğindekulla-
nıldığı
için daha ekonomiktir ve KA ve PTCA önce- si kesin klinik kriterlerin
bulunmasıgerekmektedir.
Bizim
çalışmamızdasadece, post-infarktüs
anjinası gelişenya databurcu öncesi submaksimal efor testi ile iskemi bulgusu ortaya
çıkanve KA
sonrasıtez-
yonların
uygun
olduğunakarar verilen
olgularınPTCA ile ilgili
işlem sonuçlarırapor
edilmiştir.Lite- ratürde, doku plazminojen aktivatörü ile birlikte he- men ya da elektif PTCA stratejilerini
karşılaştıran araştırmalarla(24)
kıyaslandığında,bu
çalışmalarınelektif PTCA
sonuçlarınagöre, bizim elektif
koşullarda
uyguladığımız girişimlerin başarıve kampli- kasyon
oranlarıbenze rdir. Bizim
çalışmamızda%92 olguda
başarılıPTCA
gerçekleştirilmiş, olguların% 2's i acil CABG'ye
verilmişve % 2 ölüm
olayıgö-
rülmüştür;
söz konusu
araştırmada başarı oranı% 94
olarak, acil CABG ve ölüm
insidansları sırasıile
Akut M yokard infarktılsünde Elektif Perkütan Transluminal Koroner Anjiyoplasti
% 2 ve %
l olarak rapor
edilmiştir. Olgularınilk ka- bul edildiklerinde sadece % 28'ine
İVstreptokinaz
uygulanmış olmasına
ve geri kalan büyük bir yüzde- nin PTCA öncesi TT
almamasına bağlıolarak, bek-
lenebileceği
üzere kümülatif
işlem başansıortalama-
sı
bir azalma
göstermemiş,tersine, tüm
olgularındaTT ve
PTCA'yıbirlikte kullanan
çalışmalardakigiri-
şim başarıları
ile benzer ha
tta bazılarındanda daha iyi sonuçlar elde
edilmiştir.TIMI-2
çalışmasında, yaklaşık4000 hasta rastgele, ya 18-48 saatte ertelen
-miş
PTCA ya da elektif
(gerektiğinde)KA ve PTCA'ya
alınmışlardır.Sonuçta; elektif strateji nin daha az morbiditeye neden
olduğuve PTCA'ya daha az
gerek duyulduğu,1
yıllıktakipte benzer mortalite (% 8.7), fatal ve non-fatal reinfarktüs (% 8.5), kom- bine ölüm ve reinfarktüs (% 14.5) ve CABG (% 17.2)
oranları bulunduğu saptanmıştır.Bizim ele
aldığımız
takip süresi 6
aylıkbir dönemi içermekte- dir ve 6. ayda kontrol
KA'ları yapılanların çoğu, ya-kınmaları olan olgulardır.
Bu süre sonunda
saptadığımız % 32'lik bir restenoz insidansı, diğer çalışma
larda sözü edilen restenoz
oranlarıile hem
en hemenaynıdır.
Restenotik damarlara uygulanan replasti
so-nuçları
ise, % 75'lik bir
girişim başarısı ile oldukçaümit vericidir. 6
aylıktakipte, takibi
yapılabilenol- gularda reinfarktüs
olayının görülmemesi de sevindi-ricidir. Yine
diğer çalışmalarile
kıyaslandığında,elektif olarak CABG'ye verilme
sıklığında (% 13) daönemli bir
değişiklikyoktur.
Anjiyografik çalışmalar;
TT'nin 7-10. günden sonra-
sında İSA'dakilezyon morfolojisinin progresif ola- rak
düzeldiğini,intraluminal dolma defektierinin re- zolüsyona
uğradığını,irregülarite ve ülserasyon in- dekslerinin
azaldığını göstermektedir cısı.Prospektif kontrollü
çalışmalardanek veriler
elde edilineeyedek,
İVTT
sonrasıkonservatif bir
yaklaşımindikas-
yonu söz konusudur.
Diğerbir
deyişil
e, AMİ'deKA ve
sonrasındauygun ise PTCA; post-infarktüs anji
-nalı,
ciddi LV disfonksiyon! u, taburcu öncesi
sub-maks
imalya da taburcu
sonrasıerken dönemde maks irnal efor ile saptanan myokard iskemili, tekrar-
layıcı
ventriküler
taşikardi, ventriküler fibrilasyon yada kardiyojenik
şokproblemi olan olgularda uygu-
lanmalıdır.
Bu
şekildekonservatif bir
yaklaşımile, post-infarktüs anjiyografik
işlemlerin sayısındabir azalma
sağlanacaktır;bu da genel
sağlıkharcamala-
rının
önemli bir miktarda
azalmasıve
hastaların ge-reksiz bir
şekilderiske
atılmamasıdemektir. Uygun
hasta seçimi ve uygun zamanlama ile operatörün de- neyimi sayesinde PTCA, gelecekte
AMİ'de yaşamdevam ettirici bir araç olarak hak
ettiğiyere
ulaşacaktır.
KAYNAKLAR
1.
The TIMI Study Group: The thrombolysis in myocar- dial infaretion (TIM!) trial - Phase I findings: N Engl J Med 1985; 312: 9322. Meyer J, Merx W, Schmitz H, et al: Percutaneous trans1umina1 coronary angioplasty immediately after inıra
coronary strepto1ysis of transmural myocardial infarction.
Circulation 1982; 66: 905
3. Hartzler GO, Rutherford BD, McConahay DR, et al:
Percutaneous transluminal coronary angioplasty with and
wiıhout thrombolytic therapy for treatment of acuıe myo- cardial infarction. Am Heart
J
1983; 106: 965-973 4. Gold HK, Cowley MJ, Palacios LF, et al: Combined intracoronary streptokinase infusion and coronary angiop- 1asty during acute myocardial infarction. Am J Cardiol1984; 53: 122c.
5. Rogers WJ, Baim DS, Gore JM, et al: Comparison of immediale invasive, delayed invasive and conservative strategies after tissue-type plasminogen activator - results of the TIM! II A trial. Circulation 1990; 81: 1457
6. The TIMI Study Group: Comparison of invasive and conservative strategies after treatment with intravenous tissue plasminogen activator in acute myocardial infarcti- on. N Engl
J
Med 1989; 320: 618-6277. O'Keefe JH, et al: Early results and long-term ouıcome
of direct coronary angioplasıy for acuıe myocardial infare- tion in 500 consecutive patients. J Am Coll Cardiol 1989;
64: 1221
8. Davies MJ, Thomas AC: Plaque fissuring-the cause of acute myocardial infarction, sudden ischemic deaıh, and ereseenda angina. Br Heart J 1985; 53: 363-373
9. Roberts WC, Buja LM: The frequency and significan- ce of coronary arterial thrombi and other observations in fatal acute myocardial infarction: a study of 107 necropsy patients. Am
J
Med 1972; 52: 425-44310.
Silver MD, Baroldi G, Mariani F: The relationship between acute occlusive coronary thrombi and myocardial infaretion studied in 100 consecutive patients. Circulation 1980; 61:219-227ll.
Dewood MA, Spores J, Notske R, et al: Prevalence of total coronary occlusion during the early hours of trans- mural myocardial infarction. N EnglJ
Med 1980; 303:897-902
12.
Erbel R, Pop T, Henrichs K, et al: Percutaneus trans- luminal coronary angioplasıy after thrombolyıic therapy: aprospecıive controlled randomized trial. J Am Coll Cardiol 1986; 8: 485-495
13.
Gruppo Italiano per lo Studio della Streptochinasi nell' Infarcto Miocardio (GISSI): Effectiveness of intra- venous thrombolytic treatment in acute myocardial infar..:- tion. Lan c et 1986; 1: 397-402sı
Türk Kardiyol Dern Arş 24:47-52,1996
14. The I.S.A.M. Study Group: A prospective trial of int- ravenous streptokinase in acute myocardial infaretion (I.S.A.M.): mortality, morbidity, and infarcı size at 21 days. N Engl J Med 1986; 314: 1465-1471
15.
Waller BF, Rothbaum DA, Pinkerton CA, et al:Status of myocardium and infarct-related coronary artery in 19 necropsy patients w ith aeute recanalization us ing pharmacologic (streptokinase, r-tissue plasminogen activa- tor), mechanieal (percutaneus transluminal eoronary angi- oplasty) combined types of reperfusion therapy. J Am Coll Cardiol 1987; 9: 785-801
16.
Kalan JM, Roberts WC, Braunwald E: Morpholo- gic findings at necropsy after recombinant tissue plasmi- nogen aetivator therapy for acute myocardial infaretion [Abstract].J
Am Coll Cardiol 1988;ll:
193A.17.
O'Neil W, Timmis GC, Bourdillon P, et al: A pros- peetive randomized elinical trial of intraeoronary strepto- kinase versus coronary angioplasty therapy of aeute myo- eardial infarction. N Engl J Med 1986; 314: 812-828 18. Fung AY, Lai P, Juni JE, et al: Prevention of subse- quent exercise-indueed peri-infarcı ischemia by emer- geney eoronary angioplasty in acute myoeardial infarction:comparison with intracoronary streptokinase.
J
Am Coll Cardiol 1986; 8: 496-50319. Nicklas JM, Diltz EA, O'Neill WW, Bourdillon PDV, Walton JA Jr., Pitt B: Quantitative measurement of coronary flow during medical revascularization (throm- bolysis or angioplasty) in patients with acute infarction. J Am Coll Cardiol 1987; 10: 284-289
20. Fung AY, Lai P, Topol EJ, et al: Value of percutane- us transluminal coronary angioplasty after unsuecessful intravenous streptokinase therapy in acute myoeardial in- farction. Am J Cardiol 1986; 58: 686-691
21. Califf RM, Topol EJ, George BS, et al: Charaeteris- tics and outcome of patients in whom reperfusion w ith int- ravenous tissue-type plasminogen acıivaıor fails: results of the thrombolysis and angioplasty in myocardial infaretion (TAMI) trial. Circulation 1988; 77: 1090-1099
22. Topol EJ, Califf RM, George BS, et al: Coronary ar- terial thrombolysis with eombined infusion of recombinant tissue-type plasminogen acıivaıor and urokinase in pati- enis with acute myocardial infarction. Circulation 1988; 77: ı 100-1107
23. Guerci AD, Gerstenblith G, Brinker JA, et al: A randomized trial of intravenous tissue plasminogen acıiva
tor for acuıe myocardial infaretion with subsequenı rando- mization to elective coronary angioplasty. N Engl J Med 1987; 317: 1613-1618
24. Topol EJ, Califf RM, George BS, et al: A randomi- zed trial of immediale versus delayed eleeti ve angioplasty
afıer inıravenous tissue plasminogen acıivaıor in aeuıe
myoeardial infaretion. N Engl
J
Med 1987; 317:581-588 25. Davies SW, Marchant B, Lyons JP, et al: Coronary lesion morphology in acute myoeardial infarcıion: de- monstration of early remodeling after streptokinase treat- ment. J Am Co ll Cardiol 1990; 16: 1079-1086ÜÇ DEV KONGREDE TÜRI{İYE'DEN BİLDİRİLER
Dünyada düzenlenen üç büyük ve yüksek düzeyli kardiyoloji kongresi olan Avrupa Kardiyoloji
Derneği(ESC) ve Amerikan Kalp
Derneği(AHA) ile Amerikan Kardiyoloji Koleji'nin (ACC) Kongrelerine ülkemiz- den sözlü bildiri ve poster ile
katılan meslektaşlanmızın çalışmalarını,bu
sayımızdan başlayarakokuyucuia-
nınıza
duyurmak istiyoruz.
Amacımızsizleri bu
başarılı çalışmalardanhaberdar etmek ve
bunların artmasıkonusunda, küçük de olsa, bir
teşvikte bulunmaktır. İlkolarak,
Ağustos1995'de Amsterdam'da
yapılan17.
Avrupa Kardiyoloji Kongresi'ne Türkiye'den
katılan çalışmalarıbildiriyoruz. Bu
çalışmaları gerçekleştiren meslektaşlarımızıbir kez daha kutlar, bu tür
başanlıetkinliklerio giderek
artacağıumudu ile yeni
yıldahepi- nize
sağlıkve mutluluk dileriz.
Sözlü Bildiriler
1. Influence of global system of mo bile telephones on permaneni pacemakers.
Ç.Aydın,
S.Bayata, M.Güldal,
R.Karaoğuz, Y.Nişancı,A.Oto, A.Öncül, Ö.Özsaruhan,
P.Pınar, N.Postacı, L.Tokgözoğlu, M.Yeşil(Çokmerkezli,
İzmir-Ank.-İst.)2. Relation between the severity of mitral regurgitation and the presence of left atrial spontaneous echo c on
ırast and thrombus assessed by transesophageal eehocardiography.
M.Özkan,
C.Kırma,C.Kaymaz, B.Mutlu, K.Sönmez, H.Dinçkal,
Y.Ağca,S.Enar, N.Özdemir,
O.Pektaş (Koşuyolu, İst.)Posterler
1. Cardiac involvement in children with Lyme disease.
K.Baysal,
G.Karıra,F.Y.Anlar, N.Gürses,
A.G.Kalaycı,S.Yaman (19
MayısÜ., Samsun)
2. The morbidity rate of cardiogenic shock complicated acute myocardial infarction: ten years ago and now.
R.Enar,
S.Pehlivanlıoğlu, M.Ersanlı,S.Enar, C.Çeliker, N.
Yazıcıoğlu (İ.Ü.Kard.Enst., İst.)3. Plasma tP AlPAl-l complex in patients with coronary artery disease.
N.Üçışık,