KÂŞGARLI MAHMUD
XI. yüzyılda yaşamış, Türk dilinin ilk
sözlüğü Dîvânü lugāti’t-Türk ’ün müellifi
ve en eski Türk dili araştırmacısıdır.
• Kaşgarlı Mahmud, kitabının Abbâsî halifesine sunuş kısmında kendisini Türk kavminin soyca en köklü kişisi, Türk ilinin coğrafyasında geniş bir alana yayılmış Türk toplulukları arasında yıllarca dolaşıp bunların her birinin ağızlarını yakından inceleyip öğrenmiş, Türk dili üzerinde en üst seviyede bilgi sahibi olmuş bir kimse diye takdim eder. Devri için mühim bir meziyet sayıldığından mükemmel surette silâh kullanmayı da bildiğini ilâve ederek yüksek sınıftan bir kimseye yaraşır savaşçılık terbiyesini almış olduğunu belirtmek ister .
Hikemi Beyitler
Erdi uza erenler erdem begi bilig tag Aydı öküş öğütler könglüm bolur angar sag
Geçmişte vardı erenler, erdem beyi, bilgi dağdı;
Söylediler çok öğütler, andıkça gönlüm sağaldı.
Bardı eren konuk körüp kutka sakar Kaldı yavuz oyuk körüp evni yıkar
Gitti misafiri uğur sayan erler Kaldı kötüler, hayal görse evin yıkar.
Algıl öğüt mendin oğul erdem tile Boyda ulug bilge bolup bilging ula
Ey oğul, benden öğüt al, erdem dile;
Halk içinde ulu bilge ol, bilgin yayıla.
Öç kek kamug kişining yalmguk üze alım bil Edgülüküg ugança eliging bile telim kil
Öç, herkesin insan üzerindeki borcudur, bil;
İyiliği elin yettiği ölçüde çok kıl.
Körklüg tonug özüngke tatlıg aşıg adınka Tutgıl konuk agırlıg yadsun çavmg budunka
Güzel giyimi kendine, tatlı aşı başkasına;
Konuğa itibar et, yayılsın ünün buduna.
Kışka itin kelse kah kutlug yay Tün kün keçe alkmur ödlek bile ay
Kışa hazırlan gelse de kutlu yaz, Tükenir zaman ve aylar geçmekle gece gündüz.
Erdem tile ögrenüpen bolma küvez Erdemsizin ögünse engmegüde enger
Erdem dile, öğrenerek olma mağrur, Erdemsiz ögünse de imtihanda şaşar.
Kut kıvıg birse idim kulmga Künde ışı yüksepen yokar ağar Kut devlet verse Tanrım kuluna, Her gün işi yükselip yukarı çıkar.
Ağıt
• Erdi aşın taturgan
• Yavlak yagıg katargan
• Boynın tutup kadırgan
• Bastı ölüm agtaru
• Konuk doyuran idi,
• Düşman püskürten idi,
• Boynun tutup kıran idi;
• Ölüm bastı, yere çaldı.
• Erdi aşın taturgan
• Yavlak yagıg kaçurgan
• Ograk süsin kaytargan
• Bastı ölüm ahtaru
• Konuk doyuran idi,
• Düşman kaçıran idi,
• Ograğı püskürten idi;
• Ölüm bastı, yere çaldı.
Bilgi
• İdimni öger men
• Biligni yüger men
• Köngülini tüger men
• Erdem üze türlünür
• Tanrımı överim,
• Bilgiyi yığarım,
• Gönlümü bağlarım,
• Erdem ile dürülür.
• Bizni tapa nelük
• Aydum angar sevük
• Keçting yazı kerik
• Kırlar ediz bedük
• Dedim: Sevgilim,
• Bize nasıl geldin?
• Ovaları nasıl geçtin?
• Tepeler yüksek, büyük.
Kış İle Yaz
• Kış yay bile tokuştı
• Kıngır közün bakıştı
• Tutuşkalı yakıştı
• Utgalı mat ograşur
• Kış ile yaz döğüştü,
• Düşman gözle bakıştı,
• Tutuşmak için yaklaştı,
• Yenmek için uğraşır.
• Yay kış bile karıştı
• Erdem yasın kurıştı
• Çerig tutup küreşti
• Oktagalı utruşur
• Yaz ile kış çekişti,
• Hüner yayını kuruştu,
• Asker tutup güreşti.
• Karşılıklı okıaşır.