• Sonuç bulunamadı

KÂŞGARLI MAHMUD XI. yüzyılda yaşamış, Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânü lugāti’t-Türk ’ün müellifi ve en eski Türk dili araştırmacısıdır.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KÂŞGARLI MAHMUD XI. yüzyılda yaşamış, Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânü lugāti’t-Türk ’ün müellifi ve en eski Türk dili araştırmacısıdır."

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KÂŞGARLI MAHMUD

XI. yüzyılda yaşamış, Türk dilinin ilk

sözlüğü Dîvânü lugāti’t-Türk ’ün müellifi

ve en eski Türk dili araştırmacısıdır.

(2)

• Kaşgarlı Mahmud, kitabının Abbâsî halifesine sunuş kısmında kendisini Türk kavminin soyca en köklü kişisi, Türk ilinin coğrafyasında geniş bir alana yayılmış Türk toplulukları arasında yıllarca dolaşıp bunların her birinin ağızlarını yakından inceleyip öğrenmiş, Türk dili üzerinde en üst seviyede bilgi sahibi olmuş bir kimse diye takdim eder. Devri için mühim bir meziyet sayıldığından mükemmel surette silâh kullanmayı da bildiğini ilâve ederek yüksek sınıftan bir kimseye yaraşır savaşçılık terbiyesini almış olduğunu belirtmek ister .

(3)

Hikemi Beyitler

Erdi uza erenler erdem begi bilig tag Aydı öküş öğütler könglüm bolur angar sag

Geçmişte vardı erenler, erdem beyi, bilgi dağdı;

Söylediler çok öğütler, andıkça gönlüm sağaldı.

Bardı eren konuk körüp kutka sakar Kaldı yavuz oyuk körüp evni yıkar

Gitti misafiri uğur sayan erler Kaldı kötüler, hayal görse evin yıkar.

Algıl öğüt mendin oğul erdem tile Boyda ulug bilge bolup bilging ula

Ey oğul, benden öğüt al, erdem dile;

Halk içinde ulu bilge ol, bilgin yayıla.

Öç kek kamug kişining yalmguk üze alım bil Edgülüküg ugança eliging bile telim kil

Öç, herkesin insan üzerindeki borcudur, bil;

İyiliği elin yettiği ölçüde çok kıl.

Körklüg tonug özüngke tatlıg aşıg adınka Tutgıl konuk agırlıg yadsun çavmg budunka

Güzel giyimi kendine, tatlı aşı başkasına;

Konuğa itibar et, yayılsın ünün buduna.

Kışka itin kelse kah kutlug yay Tün kün keçe alkmur ödlek bile ay

Kışa hazırlan gelse de kutlu yaz, Tükenir zaman ve aylar geçmekle gece gündüz.

Erdem tile ögrenüpen bolma küvez Erdemsizin ögünse engmegüde enger

Erdem dile, öğrenerek olma mağrur, Erdemsiz ögünse de imtihanda şaşar.

Kut kıvıg birse idim kulmga Künde ışı yüksepen yokar ağar Kut devlet verse Tanrım kuluna, Her gün işi yükselip yukarı çıkar.

(4)

Ağıt

• Erdi aşın taturgan

• Yavlak yagıg katargan

• Boynın tutup kadırgan

• Bastı ölüm agtaru

• Konuk doyuran idi,

• Düşman püskürten idi,

• Boynun tutup kıran idi;

• Ölüm bastı, yere çaldı.

• Erdi aşın taturgan

• Yavlak yagıg kaçurgan

• Ograk süsin kaytargan

• Bastı ölüm ahtaru

• Konuk doyuran idi,

• Düşman kaçıran idi,

• Ograğı püskürten idi;

• Ölüm bastı, yere çaldı.

(5)

Bilgi

• İdimni öger men

• Biligni yüger men

• Köngülini tüger men

• Erdem üze türlünür

• Tanrımı överim,

• Bilgiyi yığarım,

• Gönlümü bağlarım,

• Erdem ile dürülür.

(6)

• Bizni tapa nelük

• Aydum angar sevük

• Keçting yazı kerik

• Kırlar ediz bedük

• Dedim: Sevgilim,

• Bize nasıl geldin?

• Ovaları nasıl geçtin?

• Tepeler yüksek, büyük.

(7)

Kış İle Yaz

• Kış yay bile tokuştı

• Kıngır közün bakıştı

• Tutuşkalı yakıştı

• Utgalı mat ograşur

• Kış ile yaz döğüştü,

• Düşman gözle bakıştı,

• Tutuşmak için yaklaştı,

• Yenmek için uğraşır.

(8)

• Yay kış bile karıştı

• Erdem yasın kurıştı

• Çerig tutup küreşti

• Oktagalı utruşur

• Yaz ile kış çekişti,

• Hüner yayını kuruştu,

• Asker tutup güreşti.

• Karşılıklı okıaşır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkiye’nin birçok şehrinde sahnele- rini tiyatro ve edebiyat severlere açan Dev- let Tiyatrosu Genel Müdürlüğü, dilimizin ve tiyatro edebiyatımızın gelişmesi

2.ÜNİTE > Hikâye Kazanım: A.2.2. Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönem ile ilişkisini belirler. Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi Alan

Levend, edebiyat ve toplum ilişkisiyle ilgili buna yakın düşünceleri ifade ettikten sonra “ancak” diyerek devam eder: “Ancak, toplumu kaynaklardan başlayarak tarihin

Okuduğunuz metinde geçen “Teknik unsurlardan yalıtıldığında ve genel olarak bakıldığında her ikisinin de insan ruhunu kavramaya, onun düşünce, davranış ve duygularına

4. Roman kelimesi, başka birçok Batı kökenli kelime gibi Türk dünyasına Tanzimat’tan sonra girer. Bazıları bu olayın sadece kelime değil, bir edebî tür planında olduğunu

Edebiyat diğer güzel sanat dallarından, kullanılan mal- zeme ve kendisini ifade ediş tarzı bakımından ayrılır. Ede- biyat dışındaki güzel sanat dallarının malzemesi

18. Tunguz söz varlığının Moğolca ve Türkçeden çok farklı olduğunu ve temel sözcüklerin birbirini tutmadığını belirterek Altay Dilleri Teorisi'ne karşı

Bağlantılı Diller: Türk dili ve köken bakımından içinde yer aldığı Ural-Altay dilleri ile bazı Asya ve Afrika dilleri gibi2. Kaynaştıran Diller: Gürcüce,