• Sonuç bulunamadı

Ç A N K I R I' N IN E S Kİ E V L E R İ. Yazan ve çizen: Arkeolog Mahmut AKOK

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ç A N K I R I' N IN E S Kİ E V L E R İ. Yazan ve çizen: Arkeolog Mahmut AKOK"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ç A N K I R I ' N I N E S K İ E V L E R İ .

Yazan ve çizen: Arkeolog Mahmut AKOK

Çankırıda eski bir ev

Çankırı şehrine birçok defalar yaptığım seyahatler sırasında görmek ve üzerlerinde çalışmak fırsatını bul-duğum eski evlerini bilim ve sanat dünyasına tanıtmağı gaye edinm ştim. Bu maksatla hazırladığım plân ve de-tay resimleriyle bu değerli evlere ait fotoğraflar da bu ya-zılarıma ekliyerek sunuyorum.

Şimdiye kadar tanıdığım Ankara, Trabzon, Çorum şehirleri eski evlerine (1) ilâveten bu defa da Çankırı şehrinin eski evlerini tetkik konumuz içine alarak Ana-dolumuzun büyük şehirlerinde özel mesken tiplerine bir

(1) Ankara eski evleri I. Yusuf Agraş evi 1946. Ankaranır. eski evleri I. 1951

Trabzon eski evleri Arkitekt 5.8 S. 103.114. Çorum eski evleri Arkitekt 9.10 S. 171.189.

bakış yapmış oluyorum. Bu maksatla yakın bir gelecek-te, bu mevsim içinde seyahatlerini ikmal etmiş olduğum Kütahya, Uşak, ve Tokat şehrinin de bu neviden mesken örneklerini sayın okurlarıma arzederek bu konuyu daha geniş bölgelere şamil olarak tanıtmak fırsatını bulmuş olacağım.

Trabzon ve Çorum şehirlerine ait çalışmalarımı bü-yük bir hassasiyet ve temizlikle değerli mecmualarında neşretmek kadirşinaslığını gösteren Arkitekt dergisi ilim heyetine bu vesile ile teşekkür ve minnettarlığımı bildir-mek isterim.

Çankırı şehri eski evleri, birçok Orta Anadolu ka-sabaları gibi eski özelliklerini muhafaza eden

(2)

dirler. Çankırı şehrinde yeni tipte yapıların tarihi 30 se-neden daha ilari gidemez. Bunun için şehirde mesken tiplerini, Türk yapıcılık sanatının tabi olduğu inkişaf sey-rine uygun olarak sıralanmış görmek mümkündür.

Çankırı şehrinde eski ev olarak en geç örnekleri 250 seneden daha ileri götürülemezler. Ve bizim üzerinde tet-kik yapmak fırsatını bulduğumuz en eski tarihli bina Esat Karataş'a ait olan evdir. Bu evin yapısının mimari karakterine göre 17. yüzyıl binalarından biridir. Diğer es-ki evlerin bir çokları 18. ve 19. yüzyılların yapılarıdır. Ma-mafi eski inimarî karakter ve özellikleri taşıyan ve 20. asrm başlarında yapılmış evler de bu şehirde bulunmak-tadır.

Çankırı şehri tarihî iskân alanı, bugün Hisar deni-len tepenin güney ve batı yamaçlarında yer aldığından bu sahanın müsait düzlüklerinde ticaret ve sanayi ile alâ-kalı yapılar kurulmuş, meyilli ve kısmen gayrimüsaıi yerlere de meskenler yerleştirilmiştir. Şehrin tarihî inki-şafı sırasında iskân alanları genişlenmeyip ayııı arazi için-de sıklaştırma yapmak suretiyle bir iskân esası kabul e-dildiğinden zamanla şehir meskenlerindeki rahat birleşme esasına uygun mimarisi terkedilmiş bunun yerini, usul ve üslûblarm dışında bir takım yapılar almıştır.

Çankırı şehrinin bulunduğu arazi jeolojik bakımdan sık sık depremlere maruz olmasından mesken yapma ba-kımından öteden beri geniş ölçüde yarı ahşap yapılara ehemmiyet verilmiştir. Bu usulde yapıcılık günümüze kadar gelmiş ve ancak geniş ölçüde kârgir yapılar Cum-huriyet çağından sonra görülmeğe başlamıştır.

Çankırı şehrinin eski ev tiplerini bugün boş bir du-rumda olan hisarın içinde de görmek mümkündü. Fakat tarih boyunca şehrin kazandığı emniyet ve asayiş bakı-mından yeni kurulan meskenler ekseriyetle müsait yer-lere ve bilhassa şehıin güney cihetinden geçen çay sahili boyundaki bahçeler içine yerleştirilmişlerdir. Şehrin es-ki iskân alanı klâsik tip yapılara muayyen bir istikamet vermek mecburiyetini ortaya çıkarmıştır. Bunun için bir çok eski evlerin esas cepheleri güneye rastlamaktadır. Kuzey yüzleri kapalıdır. Esas cepheler, önlerindeki geniş avlu ve tabiî olarak geniş manzaradan faydalanırlar. Açık sofalı ev tipleri diyebileceğimiz meskenler meydana çık-mıştır.

Çankırı şehrinde zamanla nüfusun artması ve iskân alanının genişletilmemesi dolayısiyle meskenlerde bir sıklaşma mecburiyeti duyulmuş ve bu yüzden sokak ve geçitlere taşan ev tipleri ve kapalı sokak etrafına toplan-mış bölmeli yapılar da meydana çıktoplan-mıştır.

(3)

Çankırı şehrinin eski evlerinde yapı özellikleri: P l â n ç e ş i t l e r i ; en eski yapı tiplerinde bi-nalar genel olarak iki katlıdır. Bodrum katları diyebile-ceğimiz kısımlar yoktur. Zemin kat mahiyetinde olan alt katları bahçe seviyesinden 50-60 santim yükseklikte ön-leri geniş tarasalı ve müteaddit bölmelidir. Alt katlardaki bu bölmeler daha çok, günlük hizmet yerleriyle ahır teş-kilâtını temin edecek bir plân vücude getirilmiştir. Alt katlarda kışlık ikamet odaları da bulunur. Taraşa mahi-yetinde olan geniş sofaların ön kısımları parmaklıklı ve üst kat sofasını taşıyan ahşap direklerdir.

Üst kata ekseriyetle serbest ahşap merdivenlerle çı-kılır. Bu katlarda manzaraya hâkim geniş sofalar bulu-nur. Bu sofaların kenarları binanın mimarî karakterine uygun şekilde ahşap parmaklıklarla çevrilmiştir. Üst kat odalarına sofadan ayrı ayrı kapılarla geçilir. Odaların her biri günlük hayat şartlarına uygun olarak plânlanmıştır. Her odada yerli şömineler, yüklükler, şerbetlik ve ayna-lıklar bulunduğu gibi müsait yerlerinde sedirler ve soh-bet nişleri yerleştirilmiştir. Bu evlerin büyük odaların-da safnâil diyebileceğimiz kısımlar odaların-da bulunmaktadır.

Çankırı şehrinin eski evlerindeki bu plân özelliği 18. yüzyılda oldukça tadile uğramıştır. Bu evlerdeki ahır teş-kilâtı geniş avluda ayrı bir binaya nakledilmiş olduğun-dan, alt katlan da ikamet katı olarak kullanılmak imkânı

yaratılmıştır. Bunun üzerinedir ki 18. yüzyıl binalarını plânmda üst katlarla alt katlar arasında birbirlerine uya tarafın bulunduğu göze çarpmaktadır. Ve yeni şartları uygun olarak da bir nevi kapalı sofa = kapalı köşk di yebileceğimiz sohbet köşeleri meydana gelmiştir. Ve ha Çankırı eski tipinin orijinal bir köşesidir.

Eski evlerde 19. yüzyıl daha başka plân hususiyetle-riyle karşımıza çıkmaktadır. Bu çağda artık kapalı sofa-lar doğmuş ve caddelere cephe alan binasofa-lar görülmeği başlamıştır. Evvelki geniş manzaradan faydalanan büyük sofalar yerine şimdi artık küçük köşkler kurulmuştur. Yerleşmede istikamet meselesi de terkedilmek zorundi olduğundan plândaki sadelik yerine karışık bölme ve taksimatlı evlerle cephelerde garip duran bir takım cum-ba ve önleri ahşap kaplamalarla —maskeli sofalar vücu-de getirilmiştir. Yalnız bu yeni tip evlervücu-de —günlük ha-yat şartı eskisinin aynı olduğundan— odaların iç plân ve taksimatı oldukça muhafaza ed'lmiştir. Çünkü bugünün modern Çankırılısı da bu binalarda ve aynı şartlarla ya-şamaktan memnundur. 19. uncu yüzyılın mesken örnek-lerinde alt katlar, kışlık ikamet yerleriyle bazı depolar ihtiva ederler. Bu katlarda plân int'zamma o kadar dik-kat edilmemiştir. Eski avlular yerine kapalı taşlık deni-len geçitler kaim olmuştur.

Üst katlarında şimdiki şekilde tanzim edilmiş biı plân görülür.

(4)

Y a p ı m a l z e m e s i v e y a p ı t e k n i ğ i ;

Çankırı şehrinin eski evleri iklim ve yapı malzemesi

şart-larına tabi olarak mahallî bir takım hususiyetleri de

üze-rinde toplarlar. Genel olarak alt katların kuzeye bakan

duvarları kalın bir şekilde taşla örülmüştür. Avlu ye

sofalara bakan duvarlarla bölme duvarları ağaç çatkılı ve

kerpiç dolgudur. Üst katlar ise bir nevi hafif malzeme olan ahşap çatkı ve kerpiç dolgu şeklindedir. Kat bölme-lerini teşkil eden taban sathı ahşap kirişlidir. Döşemeler, bu ahşap kirişler üzerine konulmuş toprak satıhlara ahşapla temin edilmiştir.

Çatı eski binalarda umumiyetle ahşap kirişler ve

(5)

Eski bir ev

kılarla meydana getirilmiş ve kiremitle örtülmüştür. İç ve dış duvar yüzleri toprak ve alçı ile sıvalıdır. A l -çı malzeme ile müzeyyen pencerelerle şömine ve şerbet-l i şerbet-l e r de yapışerbet-lmıştır. Sofaşerbet-ların ön korkuşerbet-lukşerbet-lariyşerbet-le ön di-rekleri tamamen phşnntır odalarda yüklük ve dolaplar ahşapla temin edilmiştir .

Çankırı eski evlerinin odalarındaki tavan kaplama-ları da ahşaptır ve bağdadi diyeb'leceğimiz tarzdadır. Bir çok eski evlerde sofa tavanlarında kaplama bulunmadı-ğını gördük. Bunun bir tasarruf maksadivle bırakıldıbulunmadı-ğını zannetmekteyiz. Esasen en eski örnekler elimizde olmadı-ğından bu hususu bütün eski evlere de teşmil edecek du-rumda değiliz.

Oda ve sofa tavan kaplamaları çatı kirişlerine asılmış tâli kirişlerin yüzlerini kaplamak suretiyle yapılmıştır. 19 uncu yüzyılla yirminci yüzyıl başlarında yapılan bazı bi-nalarda tavanların bağdadi tarzda alçı ile sıvalı bulun-duğunu gördük.

En eski tip Çankırı şehri evinde yağlı boya ile yapıl-mış nakışlar görülmektedir. Bu usulün sonradan rağbet-ten düştüğü anlaşılmaktadır. Nakış yapmak israğbet-tendiğin- istendiğin-den ve yaptırmak imkânı bulunamadığından dolayıdır ki tavan kaplamalarında asıl ağaca baş vurulmuş ve bilhas-sa göbek ve pervaz gibi gösterişli kısımların imalinde ce-viz ağacı malzemesi kullanılmıştır.

Çankırı şehri eski evlerinde bazı yapı detayları: Çankırı şehrinin eski evlerini tanımak ve bunları di-ğer şehirlerdeki bu çağa ait binalarla kıyaslayabilmek için yapı detaylarım tetkik etmek mecburiyeti vardır. Biz de bunun için Çankırıda gördüklerimizi okurlarımıza tanıt-mağa çalışacağız:

D ü l g â r l ı k ve d o ğ r a m a i ş l e r i ; En eski evlerde sofa direklemeleri; muntazam işlenmiş ve ke-narları kısmen yaslandırılarak birer sütun haline konul-muştur. Başlarında yastık başlık şeklinde profilleri oyul-muş başlıklar bulunur. Direklerin araları korkuluk

ma-hiyetinde iyi işlenmiş ağaçtan çatkılar arasına delik zıva-na usuliyle yerleştirilmiş dört köşe kesitli parmaklıklarla donatılmıştır. 18. va 19. yüzyıllardaki binalarda direk başlıklarının .şekillerinin değiştiğini ve bazı binalarda ke-mer şeklinde kaplandığını da görmekteyiz. Sofa korkuluk parmaklıklarının ise, çıkrıkçı işi çekme parmaklıkların yer aldığını müşahede ediyoruz.

Cumba ve köşk çıkmalarında binanın mimarî göste-rişine uygun şekilde zarif profilli konsol şekillerinin mey-dana getirildiğini görmekteyiz. Çankırı evlerinde cumba yapma usulüne daha çok 18. ve 19. yüzyıllarda ehemmiyet verilmiştir. Çünkü bu zamanda iskân alanı sıklaşmış ve az yerden çok faydalanmak düşüncesi hâkim olmuştur. Doğramalarda en eski örnekleri bugün için görüp ta-nımak mümkün olmamıştır. Sokak kapısı eski evlerde avlu kapısı mahiyetinde olduğundan alelâde kalın tahta-larla çakma kapı şeklindedir. Bu kapılarda inkişaf ancak 19. yüzyılda cümle kapısı haline gidilmesiyle meydana çıkar. Bu neviden kapılar da yine kalın tahtalarla yapıl-mış çakma kapı şeklinde ise de arkalarının kuşaklanma-ları ve kabara başlı çivilerle süslenmesi ve üst kısımla-rından taşlığa aydınlık verecek şekilde ve geometrik

(6)

üs-1 I M I I ( l I I" 1 I I I » I l » I » "II* T I B f H B ^ l ^ S Tavan göbeği

lûpta kafeslenmesi hakikaten bir sokak kapısı şekli mey-dana çıkarmıştır.

Evlerin oda kapılarında kasalar kaim kadronlardan yapılmıştır. Yüzlerindeki pervazlar ince silmelidir. Kapı kanatları ileri bir doğrama işçiliğiyle hazırlanmış ve de-lik zıvana ve geniş geçme tablalıdır. Bu kapılar ekseri-yetle bir yüzlü olarak işlenmiştir.

Odaların yerli dolapları, ahşap şerbetlikleri de yine kapılar tarzında yapılmıştır. Pencereler kalın kasalı olup 19 uncu asırdan sonraki örneklerinde camlı çerçeveler bulunmaktadır.

A l ç ı i ş l e r i ; Çankırıdaki eski evlerin alçı iş-lerinden 18. ve 19. yüzyıllardan daha yaslı olanlarını gö-rüp tanımak mümkün olamadı. Biz bu yazılarımızda on-ların bir nevi devamı olan yeni nümunelerinden bahsede-ceğiz.

Çankırı eski evlerinde şömine yapmak ve tezyin et-mek işini alçıcılık sanatı temin etet-mektedir. Bu şömineler bazı ahvalde basit ocak şeklinde iseler de üst tarafların-da şamtarafların-danlık ve şerbetlikler de bulunmaktadır.

Odalarda ayrıca alçı ile yapılmış aynalıklarla çubuk gözleri de bulunur. Bunlar kaim duvarlara yerleştirilmiş ve kısmen bağdadi çatkı üzerine sıvanır -ık suretiyle de hazırlanmıştır.

Tavan'm umumî görünüşü Tavan'm kenar pervazları

(7)

ODA

KAT

3

usa

Bir oda kapısı

SOKÛK K.APUSU

Bir sokak kapısı gg

- > > >

Bir oda kapısı Ahşap _ şerbetlik elevasyonu Çankırının eski evlerinin oda ve sokak kapıları

(8)

Şöminelerinin kenarlariyle şamdanlık ve şerbetlik kenarlarında alçı ve döküm tekniğinde yapılmış orneman-lı pervazlar bulunur. Alçı işleriyle hazırlanmış köşeler Çankırı evlerinde iç dekor ile alâkalı muteber parçalar-dır.

Alçıdan yapılan müzeyyen pencerelere dağınık ola-rak rastladık bunlarda Osmanlı emir üslûbda hazırlan-mış basit ve sade parçalardı. 17. asır örneklerini şimdilik görmedik.

T a v a n k a p l a m a l a r ı : Çankırı şehri eski evlerinde detay olarak üzerinde durulacak konulardan biri de tavan kaplamacılığıdır. En eski tavanlara 17. inci yüzyıllardan kalmış Esat Karataş evinde rastladık. Bu tavanlar ahşap kirişler yüzüne ince çam tahtaları kap-lanmak suretiyle yapılmıştır. Tahta faslı müşterekleri ile tavanın yüzü ince çıtalarla geometrik bir tarzda süslenmiştir. Tavanın kenarında üç sıra halinde pervazlar g ö -rülür. Ortasında da yine geometrik üslûpta hazırlanmış göbek bulunur.

18. ve 19. yüzyıllarda tavan kaplamasında klâsik üs-lûpta tezyin yerine ampir ve barok usul ve üslûplarına yakın işler yapılmıştır. Bu çağda ahşap işlerinde silmeci-liğe ehemmiyet verilmiş ve çinili profillerle ve gönye kesme usulleriyle şekiller meydana getirilmiştir. Tavan köşe ve göbeklerinde şemse diyebileceğimiz hendesî şe-killer tertip edilmiştir.

B o y a c ı l ı k i ş l e r i ; Çankırı eski evlerinde yağlı boya ve nakış 17. nci yüzyıl yapısında görülüyor. Zamanla bu usulün imkânsızlığı dolayısiyle tamamen ter-kedildiğini görüyoruz. Ahşap üzerine yağh boya yapma-ğa da lüzum görülmemiştir. Zira bunların cam malzeme-den başka ceviz malzeme ile yapılması mümkün olmuş-tur. Bu suretle boyasız ve gösterişi fazla işler temin edil-miştir. 20. asrın başlarında yapılan bağdadi sıvalı kısım-ların fresk tarzında tutkallı boyalarla bazı nakışkısım-ların ba-dana üstüne yapıldığı görülmüştür.

T u ğ l a d ö ş e m e i ş i : Çankırı eski evlerinde döşeme zeminlerinin toprak dolgu üzerine tuğla ile y a -pıldığını kaydetmiştik, kaplama işinde kullanılan tuğla-ların bir kısmının dört köşe ve bazıtuğla-larının da altı köşeli oldukları görülmektedir. Kırmızı duğlalaı- döşanirken faslı müşterekler bir mikdar açık tutulmakta ve bu ara-lıklar beyaz kireç harçla derz yapılmak suretiyle, zemin döşemelerinde bir tezyini satıh yaratılmaktadır.

Çankırı şehrinin eski evlerini genel karakterleriyle gözden geçirdikten sonra şimdi içlerinde çalışma fırsa-tını bulduğumuz birkaç evin üzerinde duralım.

Esat Karataş evi:

Bu eski ev, yapı karakteri ve mimarî stili bakımın-dan 17. yüzyıl binasıdır. Alt katta bir büyük ahır ile bir

terasa arkasından iki oda bulunmaktadır. Bu odaların es-ki şees-killeri bugün tamamen değiştirilmiştir.

Üst kata eskiden bir asma merdivenle çıkılırken şim-di alelâde ve şekilsiz kurulmuş bir merşim-divenle çıkılmaktadır. Üst katın eski şeklini az çok muhafaza eden bir o -dası vardır. Bu odanın klâsik usulde hazırlanmış ve nakşedilmiş bir tavanı bulunmakta idi. Odanın giriş kısmı ü -zerinde ayrıca saf mâil kısmı bulunmakta ve bunun üze-rinde yine nakışlı bir tavan görülmektedir. Büyük odanın iç kısmı zamanla tamamen değiştirilmiş olup bir takım geniş pencereler açılmıştır.

Binanın avluya bakan geniş sofasının diğer kısımları gerisinde daha bir oda ile bir kahve ocağı aralığının bu-lunması lâzım iken son yapılan tadilât sırasında bunlar tamamen kaldırılmıştır.

Bugün Esat Karataş evinde bir nakışlı tavan ile eski Çankırı evlerinin 17. yüzyıl plânını gösteren bir çatkı gö-rülmektedir.

Nakışlı tavan Ankarada görüp tesbit ettiğimiz aynı çağ örneklerine benzemektedir (2). Burada da çiçekli tezyinata ehemmiyet verilmiştir. Renklerde bir canlılık müşahede olunur. Ekser renkler altın sarısı açık ve koyu renkte maviler ve bu mikdarda ateş kırmızılarıdır. Koyu yeşil renkler de boldur.

Esat Karataş evinin alt katı kaim ve kârgir duvarlı-dır. Üst kat Hımış babı halinde, hazır ahşap ve kiremit örtülüdür.

Ahmet Pekmez evi:

Bu bina bütün klâsik tip Çankırı şehri eski ev plân hususiyetini 19. uncu yüzyıla nakleden bir misal olmak-tadır. Alt katta üç odasiyle tarasaları bulunmakolmak-tadır. Üst kata bir asma ahşap merdivenle çıkılır burada da bütün bina boyunca uzanan geniş bir sofa ile üç oda bulunmak-tadır. Odalarının her biri ayrı ayrı kapılarla sofaya bağ-lıdır. Altı odalı muazzam bir konak olan bu ev senenin her mevsiminde kullanılacak durumdadır. Her odada müstakil bir hayat sürmek mümkündür Bu odaların yer--li dolapları, şömineleri ve şerbetyer--likleri vardır.

Ahmet Pekmez evinin alt katının arka ve yan duvar-ları tamamen kalın va kârgirdir. İç kısım duvarlariyle üst kat duvarları kâmilan hımış yapıdır. Sofa ve tarasalarm ön kısım direkleri ve parmaklıkları ahşaptır. Hatı da ah-şap olup kiremit örtülüdür. Odaların tavanları her biri ötekine benzememek üzere geometrik üslûpda kaplama-lıdır. Yerli dolap ve yüklükler de fevkalâde zarif bir şe-kilde ve doğrama işi olarak yapılmıştır. Şöminelerle ay-nalıklar alçı işidir. Ve tezyin ve zarafet hususunda her odanın eşyası birbiriyle rekabet halindedir.

(2) Ankara eski evleri Yusuf Agra; evi S. 13 ve 1946. Ankara eski evleri I. 1951. S. 9. ve Levha XIII.XXVI.

(9)
(10)
(11)
(12)

o o i A Ş / / y y a z o

2o 30

J,o

5s Moo C *

Doğramalar zarif ve metin bir işçiliktedir. Genel o-larak tezyin karakteri klâsik üslûp ile ampir usulünün birbirine karışmasından ibarettir.

Bu evde döşemeler tamamen tuğla kaplamalıdır. Av-luya bakan geniş cephede kemerle revaklanmış üst sofa şahane bir manzara teşkil etmektedir. Bu geniş sofanın parmaklıklı korkulukları ve muntazam aralıklı direkle-mesi bu binanın daha eski örneklerden kopye edildiği mânasını taşımaktadır.

Yapanlar evi:

Bu bina Çankırı eski evleri tipinde üçüncü örneği temsil etmektedir. Bu bina 20 nci yüzyılın başlarına aittir.

Alt katta geniş bir taşlık ve etrafında birçok sayıda böl-meler halinde depolar ve odalar bulunur. Bilhassa cadde tarafına rastlayan iki oda ikamet edilir şekildedir.

Üst kata taşlığa yerleştirilmiş bir ahşap merdivenle çıkılır. Burada üzeri buğday ile yapılmış ve bir nevi kop-ya tavanlı sofa görülür. Bu sofadan dört büyük odakop-ya ve iki küçük bölmeye ve bir de köşk denilen kısma geçilir. Köşk şehrin geniş manzarasına hâkim ve sahip durum-dadır.

Odalardaki plân tanzimi eski Çankırı klâsik tipinden alınmış esaslar vardır. Her odada şömine ve şerbetlikler bulunur. Yerli dolapların da kıymetten düşmediği anla-şılmaktadır. Odalar bu defa sokaktan gelen ışıkla aydın-lanırlar.

Süsleme bakımından üslûp tamamen değişmiş gibi-dir. Ampir usulünün en son şekli olan karaktersiz süsler görülür. Yapanlar evinin alt katı kısmen kalın ve kârgir duvarlıdır. Üst kat yapısı ağaç çatkı ve hımış tarzında kerpiç ile örgülüdür. Üst kat oda tavanları ahşap kapla-malıda. Yalnız sofanın kopyası buğday üzerine alçı sı-valıdır. Doğramalar Çankmda şimdiye kadar gördüğümüz doğramacılığın ampir üslûbundaki örnekleridir. Şömine-ler alçıdandır şerbetlikŞömine-ler ahşaptır. Hazır ahşap olup ki-remit örtülüdür.

Sayın okuyucularım bilmelidirler ki Çankumın biz bazı eski ev örnekleri üzerinde çahştık ve bu çalışmala-rımızı toplayabildiklerimizle aksettirmeğe savaştık. Çan-kırı şehrinde eskiden kalmış ve Türk sanat ve mimarî değer bakımından daha birçok kıymetler vardır. Ve bun-lar da meraklısını beklemektedir. Bilhassa bugüne kadar eski hususiyetleri muhafaza eden ve Türk yapıcılık sa-natı bakımından şayanı dikkat varlıklar olan, hanlar, dükkânlar, çeşitli imalâthaneler bu şehirde bulunmak-tadır. Hattâ meraklılarına yeni buluşlar kazandıracak o-lan özel binaların da bulunduğunu hatırlatırım.

Referanslar

Benzer Belgeler

1961 tarihli Avrupa Sosyal Şartı, 1981 tarihli Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı ve 1988 tarihli Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesine Ekonomik, Sosyal ve

200 kişilik yaş pasta (Her bir masaya 10 tabak olarak her tabakta 1 dilim olacak şekilde dağıtılacaktır.) 200 kişilik meşrubat (Her bir masaya her biri 1 lt olacak şekilde

Yine oyun, çocukların sosyal uyum, zeka ve becerisini geliştiren, belirli bir yer ve zaman içerisinde, kendine özgü kurallarla yapılan, sadece1. eğlenme yolu ile

ġimdi, Sayın Bakanımız “yerel yönetimlerin gelirlerini düzenleyen yasa Belediye Gelirleri Yasasıdır ve biz bu konuda çalıĢma yapıyoruz, yürütüyoruz, onu ayrıca

Sayın Bakan, Plan ve Bütçe Komisyonunun çok değerli üyeleri; Adalet Bakanlığı ve yüksek yargı organlarının bütçelerini görüĢürken, tabiî ki, yargının sorunları

BAYINDIRLIK VE ĠSKÂN BAKANI FARUK NAFIZ ÖZAK (Devamla) – Tamam, o konuda o zaman size bilgiyi Afet ĠĢleri Genel Müdürlüğümüzle ilgili bilgi….. Sanırım, hak

DEVLET BAKANI VE BAġBAKAN YARDIMCISI NAZIM EKREN (Ġstanbul) – Hayır, burada Ģöyle bakıyoruz Sayın Hamzaçebi: Özel tasarrufta azaldı, kamu tasarrufunda arttı…. MEHMET

MEHMET AKĠF HAMZAÇEBĠ (Trabzon) – Ġki cetvelle ilgili çok kısa görüĢümü ifade etmek istiyorum. b) cetveline baktığımızda halen yürürlükte olmayan ek