• Sonuç bulunamadı

HABER BÜLTENİ. : 25 Haziran 2008

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "HABER BÜLTENİ. : 25 Haziran 2008"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HABER BÜLTENİ

: 25 Haziran 2008

Haber Özetleri

Irak

 Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, bugün Washington‟da ABD Başkanı George W. Bush ile görüşecek. Görüşmenin gündeminde Irak'taki ABD askerlerinin geleceğini belirleyecek olan güvenlik anlaşmasının olduğu ifade ediliyor. Irak ve ABD bir süredir, 31 Aralık'ta Birleşmiş Milletler mandasının sona ermesinden sonra ülkede kalacak ABD askerlerinin durumunu için görüşmelerde bulunuyor. Bush ve Talabani ayrıca politik, ekonomik ve güvenlik konularıyla ilgili de görüş alışverişinde bulunacak. (CNNTÜRK)(REUTERS)

 Irak Parlamentosu ve Kürt Listesi üyesi Mahmut Osman‟ın yaptığı açıklamada, Merkezi Hükümet ile Irak‟ın kuzeyindeki bölgesel yönetim arasındaki petrol ve gaz yasası sorunun ilk aşamasının olumlu bir şekilde geçtiği belirtildi. Bölgesel yönetimin üst düzey yetkilisi Neçirvan Barzani Bağdat‟ta Irak Başbakanı Nuri El-Maliki ile yaptığı görüşmede her iki taraf arasındaki petrol ve gaz yasası sorunun ilk aşamasında anlaştıklarını açıkladı. (www.iraqalaan.com)

 Irak Savunma Bakanlığı Müsteşarı Yarbay Muhammed El-Askeri‟nin yaptığı açıklamada, Irak Hükümetinin Diyala kentine geniş çaplı bir askeri operasyon hazırlıklarının yapılması konusunda talimatın verdiğini söyledi. El-Askeri yaptığı açıklamanın devamında, Diyala kentine başlatılacak olan askeri operasyonun Ekim ayında gerçekleşecek olan yerel seçimlerden önce sona ereceğini açıkladı. (www.aswataliraq.info)

 Irak Parlamentosu ve Birleşik Irak İttifakı üyesi Abbas El-Beyati, Birleşik Irak İttifakı ile Dava Partisi arasındaki anlaşmazlığın giderilmesi konusunda üçlü bir heyetin teşkil edildiğini bildirdi. El-Beyati, üçlü heyetin Birleşik Irak İttifakındaki Hadi El-Amiri, Ali Edip ve Halit El-Atiye‟den teşkil olduğunu açıkladı.

(www.iraqalaan.com)

 Irak Petrol Bakanlığından yapılan açıklamada, Petrol Bakanlığının uluslararası petrol şirketleri ile kısa vadeli anlaşma konusunda önümüzdeki ay içerisinde kontratların imzalanacağı bildirildi. Yapılan açıklamanın devamında, bu anlaşmalarla Irak petrol kuyularının 30 Haziran 2008 itibariyle günlük 500 bin varil çıkaracağını hedeflediği açıklandı. (www.hewarat.dk)

(2)

 Irak Parlamentosundaki Petrol ve Gaz Komisyonu üyesi Usame El-Nuceyfi‟nin yaptığı açıklamada, Petrol Bakanlığının 4 uluslararası petrol şirketiyle imzaladığı kontratların Irak‟ın egemenliğine dokunmayacağını söylerken ancak, bu anlaşmalarla ilgili Petrol Bakanlığının detaylı bir şekilde açıklama yapması gerektiğini belirtti. El-Nuceyfi, bu gibi anlaşmaların sadece destek amacıyla imzalandığını açıkladı. (www.hewarat.dk)

 Irak'ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi, Bağdat yönetiminin itirazına karşın, yabancı şirketlerle petrol anlaşmaları imzalamaya devam ediyor. Bölgesel yönetim son olarak, Kanadalı bir şirketle iki petrol anlaşması imzaladıklarını açıkladı. Anlaşma, "Talisman Energy" adlı petrol ve doğal gaz şirketiyle geçtiğimiz hafta Erbil'de imzalandı. Bölgesel yönetimin üst düzey yetkilisi Neçirvan Barzani'nin imzaladığı anlaşma uyarınca, Kanadalı şirket, Süleymaniye kentinin güneyinde petrol ve doğal gaz çıkaracak. Anlaşma, Neçirvan Barzani'nin Bağdat'la Irak'ta ulusal uzlaşının önünü tıkayan Petrol Yasası'nı görüştüğü döneme denk geldi. Bölgesel Kürt yönetimi, 2007 Ağustos ayında, kendi Petrol Yasası'nı çıkarmasından bu yana, yabancı şirketlerle yaklaşık 20 anlaşma imzaladı. Bağdat yönetimi ise, bölgesel yönetimin imzaladığı bu petrol anlaşmalarına karşı çıkıyor. (CNNTÜRK)

 Irak'ın kuzeyindeki Musul kentinde düzenlenen intihar saldırısında biri çocuk 2 kişi hayatını kaybederken, yaralı sayısının 70 olduğu bildirildi. Adı açıklanmayan bir polis yetkilisi, kentin merkezinde bir karakol yakınındaki çarşı bölgesinde bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldırısında yaralanan 70 kişi arasında 10 çocuk, 12 kadın ve 7 polisin olduğunu söyledi. ABD ve Irak ordusunun El Kaide örgütüne yönelik operasyonlarına devam ettiği bildirilen Musul'daki saldırıyla ilgili ayrıntılı resmi bir açıklama yapılmadı. (AA)(AP)

 Irak'ın kuzeyindeki bir saldırıda, 3 Amerikan askeriyle bir tercümanın öldüğü bildirildi. Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, saldırının dün Musul‟da olduğu belirtildi, ancak ayrıntılı bilgi verilmedi. (AA)(AP)

 Irak polisi, ülkenin güneyinde çıkan çatışmalarda silahlı 14 Şii milisin tutuklandığını kaydetti. Bir polis yetkilisi, Irak birliklerinin bölgede ev ev arama yaptığı operasyon sırasında güneydeki Nasıriye kenti yakınlarında sabaha karşı çatışma çıktığını ve 14 Şii milisin tutuklandığını belirtti. Nasıriye kenti, ABD karşıtı Şii lider Mukteda El Sadr'ın kalesi olarak biliniyor. (AA)(AP)

 Irak'ın başkenti Bağdat'taki Sadr belediyesinin binasına yönelik bombalı saldırıda 2 Amerikan askerinin öldüğü bildirildi. ABD ordusu, saldırıda 2 Amerikan askerinin yaşamını yitirdiğini teyit etti. ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği'nin sözcüsü Mirembe Nantongo da daha önce saldırıda ABD dışişleri ve savunma bakanlığına bağlı 2 sivil çalışanın öldüğünü söylemişti.

Son açıklamayla saldırıda ölenlerin sayısı 10'a yükseldi. Irak polisi ve görgü tanıkları, saldırıda 6 Iraklı sivilin öldüğünü, 10'unun da yaralandığını bildirmişti.

(AA)(AP)(REUTERS)

Ortadoğu

(3)

 Dışişleri Bakanı Ali Babacan, güvenli sınırlar içinde bir Filistin devletinin kurulması için çaba harcadıklarını söyledi. Filistin Güvenlik Konferansına katılmak amacıyla Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan Babacan, ''Amacımız, İsrail ile güvenli sınırlar içinde bir Filistin devletinin kurulmasını sağlamak'' ifadesinde bulunarak, Filistin topraklarına yardım amacıyla 3 yıl için 150 milyon dolar tahsis edildiğini belirtti. İsrail-Filistin anlaşmazlığının çözümünde çaba harcanırken, Filistin'in kapasitelerinin geliştirilmesinin de önemine değinen Babacan, Filistinlilerin kendi sivil polis teşkilatını ve yargı sistemlerini kurmaları gereğine işaret etti. Babacan, konferansa katılan bakanlarla ikili görüşmeler de yapacağını bildirdi. (AA)

 Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen ve Türkiye'yi Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın temsil ettiği Filistin Güvenlik Konferansı sona erdi. Konferansın başkanlığını yapan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, toplantı sonunda düzenlenen basın toplantısında, konferansta Filistin devletinin imarına açık bir şekilde destek sinyali verildiğini belirterek, ''Hızlı bir şekilde uygulanacak 242 milyon dolarlık bir önlemler paketi hazırlandı'', şeklinde konuştu. Steinmeier, uluslararası camianın Filistin yönetimiyle birlikte daha fazla güvenlik sağlanması ve iyi işleyen bir hukuk sistemi oluşturulması için çaba harcamaya hazır olduğunu ifade ederek, Filistin topraklarında polis teşkilatı kurulmasının ve güvenliğin sağlanmasının şart olduğunu, bu sayede bölgeye daha fazla yatırım yapılabileceğini kaydetti.

Filistin Başbakanı Selam Feyyad da, konferansta Filistinlilerin kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla çözüm yollarının arandığını belirterek, geniş çaplı katılım ve destek için tüm ülkelere teşekkür etti. İşgal altında kalmalarının kapasitelerini ve hareket yeteneklerini azalttığına dikkati çeken Feyyad, İsrail'in dün Nablus kentinde yaptığı gibi genel olarak Filistin topraklarına müdahale etmeye bir an önce son vermesini istedi. Filistin topraklarında kalkınmanın sağlanabilmesi için sadece Filistin yönetiminin değil, tüm tarafların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine işaret eden Feyyad, yardımlara hemen ihtiyaçları olduğunu, ancak bunun için İsrail'in Gazze Şeridi çevresindeki kuşatmasının da kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Ortadoğu Dörtlüsü'nün Özel Temsilcisi Tony Blair de, Filistin topraklarında güvenlik teşkilatının kurulmasının önemine dikkati çekerek, İsrail işgalinin Filistin yönetimine ek bir yük getirdiğini, ancak güvenliğin sağlanması durumunda İsrail'in de Filistin yönetimine yardımcı olacağını söyledi. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Filistin topraklarında güvenliğin sağlanmasının siyasi alanda destek olmadan yeterli olmayacağını belirterek, Yahudi yerleşim birimlerinin yayılmasına bir an önce son verilmesi gerektiğini tekrarladı. Musa, Filistinliler arasındaki barışma sürecinin desteklenmesi ve engellenmemesi gerektiğini kaydetti. AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana da, Filistin topraklarında şu ana kadar sağlanan gelişmeler ile ilgili olarak Feyyad'ın, ABD ve bu ülkenin yanı sıra Ürdün ve Mısır'la çok iyi bir iş birliği yaptığına dikkati çekti. AB Komisyonunun Dış İlişkiler ve Komşuluk Politikasından Sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner de, Filistin topraklarında sağlanacak güvenliğin, hem Filistin halkı arasında bir güven duygusu yaratacağını, hem de İsrail'in Filistin'e duyduğu güveni artıracağına işaret etti. Berlin'de daha sonra Ortadoğu Dörtlüsü'nün temsilcileri bir toplantı için bir araya geldi. (AA)

(4)

 Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, resmi ziyaret için bulunduğu İsrail'deki temaslarının son gününde Filistin'e geçerek, Beytüllahim kentindeki Başkanlık Sarayı'nda Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la bir araya geldi. Sarkozy, Mahmud Abbas ile yaptığı görüşme sırasında, İsrail'in güvenliğinin modern, demokratik ve yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulmasına bağlı olduğu yolundaki sözlerini yineledi. Sarkozy, Beytüllahim'de bir araya geldiği Abbas ile görüşmesi sonrası, Kudüs'te ve Batı Şeria'da yerleşimlere son verilmesi gerektiğini belirtirken, İsrail'in askeri kontrol noktaları ile Batı Şeria'da inşa edilen beton duvarların, İsrail'in güvenliğinin garantisi olmadığını kaydetti. Nicholas Sarkozy, Filistinlilerin de şiddetten uzak durmaları gerektiğini, Fransa'nın "bir barış adamı" olarak nitelediği Abbas ile görüşmede rahat olduğunu ifade etti. Sarkozy ile Abbas, Fransa'nın 21 milyon dolarlık Beytüllahim sanayi projesine katkısını da görüştüler. Abbas da, Filistinlilerin İsrail işgaline son verilmesi yolundaki talebinin, uluslararası yasalara dayandığını kaydetti. Abbas, İsrail'le barışçıl bir çözüme varılıncaya kadar görüşmelerin sürdürüleceğini söyledi. (AA)

 Fransa Cumhurbaşkanı, Filistin topraklarına geçmeden önce, İsrail muhalefetinin lideri, Likud Partisi Başkanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Netanyahu, Fransa Cumhurbaşkanı'na, Filistin Yönetimi ile barış görüşmelerinde önemli ve uzlaşmazlık konularından birini oluşturan Kudüs'le ilgili olarak, "Kudüs, asla bölünmeyecek", dedi. Netanyahu, Kudüs'ün, "Yahudi halkının tarihi başkenti olduğunu, sadece İsrail'in kontrolünün, kentteki her dinden insanların din özgürlüğünü sağlayabileceğini" iddia etti ve Sarkozy'ye, Filistinlilerle barış için kendileri tarafından hazırlanan bir ekonomik planı sundu. (AA)

 İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Suriye ile aracılı müzakerelerin devamının, Paris'te Akdeniz İçin Birlik Zirvesinde (13 Temmuz) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşmekten daha önemli olduğunu söyledi. Olmert, Suudi Arap gazetesi Eşşark El Avsat'a yaptığı değerlendirmede, "Paris'te olacağım...

Devlet Başkanı Esad da zirve için orada olacak. Görüşme olup olmayacağını bilmiyorum. Ama böyle bir görüşmenin kendine özgü bir hedefi yok. Daha önemli olan barış müzakereleri yapmak" ifadesini kullandı. Olmert, bu görüşmelerle ilgili olarak da, "Bu görüşmelerin kamuoyuna açıklanmasını Suriye istedi ve ısrarcı oldu, biz değil... Ki bu da olumlu ve önemli bir şey.

Müzakereleri yürüttüğümüz müddetçe günün birinde görüşme kaçınılmaz olacak. Görüşmeden barış yapamayız", dedi. Esad'ı İsrail'e davet etmek için henüz erken olduğunu da belirten Olmert, "Çünkü ben gerçekçiyim, koşullar henüz olgunlaşmadı, onu Kudüs'e davet ederek sıkıntıya sokmak istemiyorum", ifadesini de kullandı. (AA)(AFP)

 İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, ''İran'ın haklarını gasp etmeye kalkan tüm Batılı zorbalar yargılanmalı'' dedi. İRNA ajansına göre, Ahmedinecad yargıçlar heyetine yaptığı konuşmada, İran'ın, nükleer araştırma programından ötürü ABD ve AB'nin uygulamaya kalktığı yaptırım tehditlerinden etkilenmeyeceğini belirterek, ''Bunu yapmaya kalkan tüm devlet adamları özel mahkemede yargı önüne çıkarılmalı'' dedi. Tahran hükümeti ''nükleer araştırmalarımız kesinlikle atom bombası üretimi için değil, elektrik

(5)

üretimi içindir'' dese de AB, ABD'nin yanında yer alarak, İran'ın nükleer enerji araştırmalarının gizli atom bombası üretimine yönelik olabileceği tezini işliyor.

AB, yüksek temsilcisi Javier Solana'nın geçen haftaki Tahran temaslarından sonuç alamamasından sonra İran'a mali yaptırımlar ve seyahat kısıtlamaları kararını aldı. İran Dışişleri Bakanlığının sözcüsü Ali Hüseyni, ''AB'nin yaptırım kararının sadece AB'nin ekonomik menfaatlerine zararı olacağını'' söyledi.

İran, BM Güvenlik Konseyi'nin üç ayrı yaptırım kararını da hiç önemsemedi.

(AA)(AP)

 İsrail'in Haaretz gazetesi, istihbarat kuruluşlarının değerlendirmelerine dayanarak, Temmuz 2006'da, Hizbullah tarafından kuzey sınırına yapılan bir baskınla kaçırılan iki İsrailli askerin öldüğünü duyurdu. Haaretz'in haberinde, İsrail'in istihbarat kuruluşlarının, haziran ayının 3'ünde, Hizbullah tarafından kaçırılan Ehud Goldwasser ile Eldad Regev adlı askerlerin öldüğü yolunda değerlendirmelerini sunduklarını bildirdi. Söz konusu değerlendirmeye, askeri istihbarat, MOSSAD ile İsrail İç Güvenlik Servisi Şabak'ın (Şin Bet) başkanlarının yaptıkları bir toplantıda varıldı. Kaynaklar, her birimin kendi bağımsız soruşturmalarını yaparak, sonunda ortak bir değerlendirmeye vardıklarını bildirdi. Haberde, İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in 2 gün önce İsrail ordusunun Hahambaşı Tuğgeneral Avihai Ronski'den, "kaçırılan iki askerin savaşta şehit düştüğünün ve mezarlarının bilinmediğinin" resmi olarak açıklanıp açıklanmayacağını sorduğu bildirildi. (AA)

 Gazze Şeridi ile İsrail arasında, geçen perşembe günü sabahı başlayan ve henüz bir haftasını doldurmayan (geçici) ateşkes, son bir günde ikinci kez ihlal edildi. İsrail askerlerinin, Batı Şeria'nın Nablus kentinde yaptıkları operasyonda, biri Hamas, diğeri İslami Cihad'ın askeri kanadı Saraya El Kudüs Tugayları'nın Batı Şeria liderlerinden iki militanı öldürmeleri sonrası, Gazze'deki İslami Cihad militanlarınca, İsrail tarafına 4 Kassam roketi atıldı.

Kassamlardan biri, sınırın hemen ötesindeki Sderot kentinde boş bir eve isabet ederken, diğer ikisi kente düştü. Bir diğer Kassam roketi ise yine sınır yakınlarındaki Şa'ar Ha'negev Bölge Konseyi'nin yakınındaki açık arazide patladı. Roket saldırılarında bir kişi hafif yaralanırken, iki kişinin korkudan şoka girdikleri belirtildi. (AA)

 Lübnan'da ulusal uzlaşmayı güçlendirmek amacıyla cumhurbaşkanlığı sarayında "ruhani zirve" düzenlendi. Ulusal uzlaşma sonucu cumhurbaşkanı seçilen Mişel Süleyman, Lübnan'daki farklı dini toplumların liderlerini saraya davet etti. Ülkeyi mayıs ayında kana bulayan şiddet olaylarının ardından yapılan bu "ruhani zirve" dolayısıyla başkent Beyrut'un güneydoğusundaki Baabda Sarayı'nda Müslüman ve Hıristiyan liderlere hitap eden Süleyman, "Bu zirvenin ülkenin birliğini sağlamlaştırmak için bir ulusal birliğin temellerini atacağını umuyorum", dedi. Zirvenin toplanmasına öncülük eden Süleyman,

"Lübnanlılar arasındaki anlaşmazlıklar intiharın eşiğine getirdi" dedi ve geç olmadan diyalog başlatılması çağrısında bulundu. Suriye karşıtı çoğunlukla Şii Hizbullah önderliğindeki muhalefet arasında bakanlıkların dağılımı konusunda anlaşmaya varılamamasından dolayı hükümetin kurulmasındaki gecikmeyi eleştiren Süleyman, hükümetin kurulmasının hızlandırılmasını da istedi ve

"Siyasiler, fedakârlıklar yapılması ve tavizler verilmesi gerekse bile, ülkenin geçmekte olduğu kritik dönemde ulusal sorumluluklarını üstlenmelidirler",

(6)

ifadesini kullandı. Dini liderlerin zirve sonunda bir bildiri yayımlamaları bekleniyor. (AA)(AFP)

Kafkasya ve Orta Asya

 Türkiye'nin Tiflis Büyükelçisi Ertan Tezgör, "Demirden İpek Yolu" olarak adlandırılan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demir yolu hattının Türkiye kesiminin temelinin 24 Temmuz'da düzenlenecek törenle atılacağını açıkladı. Tezgör, Tiflis Devlet Üniversitesi'nde düzenlenen ''Türkiye-Gürcistan Dostluk ve Akademik İşbirliği'' seminerinde yaptığı konuşmada, BTK hattının Türkiye kesiminin temel atma törenine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in katılacağını söyledi. Gürcistan'ın, Türkiye için komşu olmanın ötesinde stratejik önemi bulunduğunu ifade eden Tezgör, iki ülke ilişkilerinin her alanda geliştiğini kaydetti. Tezgör, Türk şirketlerinin Gürcistan'da hemen her sektörde önemli yatırımlar yaptığını belirterek, bu projelerden birinin Acara özerk bölgesinde inşa edilecek hidroelektrik santraller olduğunu ifade etti. (AA)

 Ukrayna'nın, Kırım'daki Rus filosunun, kiralama süresinin sona ereceği 2017 yılında bölgeyi terk etmesi konusunda ısrarlı olduğu bildirildi. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vasili Kiriliç, yaptığı açıklamada, Rus donanmasının 2017'den sonra bölgede kalmayacağını ve bunun aksinin tartışma konusu bile olamayacağını söyledi. Rus yetkililer, dün yaptıkları açıklamada, Rus donanmasının burada kalabilmesi için kira bedelinin yükseltilmesi veya başka bir yöntemin bulunması gerektiğini belirtmişlerdi. Rusya, 1997 yılında imzaladığı ve 20 yıl geçerlilik süresi olan anlaşmaya göre, buradaki üs için yılda 93 milyon dolar ödüyor ve bu miktarı da Ukrayna'nın Moskova'ya olan borcundan düşüyor. Ukrayna ve Rusya arasındaki Kırım limanının kira süresinin uzatılması tartışmaları, özellikle Kiev'in NATO üyeliği başvurusundan sonra iyice alevlenmişti. (AA)

 Gürcistan'dan bağımsızlığını ilan eden, ancak hiçbir devlet ve uluslararası kuruluş tarafından tanınmayan Abhazya, "Rusya'dan deniz sahasının güvenliğini sağlamasını" istedi. Karadeniz'in güneybatı kıyısındaki Abhazya'nın "parlamento başkanı" Nugzar Aşuba yaptığı açıklamada, Gürcistan'ın NATO'ya tam üye olmak istemesindeki ısrarı, silahlanması ve Abhazya'ya karşı saldırgan tutumu nedeniyle deniz sahalarının güvenliğinin tehlike altında olduğunu kaydetti. Aşuba, "Rusya'dan Abhazya'nın deniz sahasının güvenliğini sağlamasını istediklerini" ifade etti. Gürcistan Parlamentosu Savunma ve Güvenlik Komisyonu üyesi Nikoloz Rurua da açıklamasında, Gürcistan'ın deniz sahasına yabancı gemilerin girmesini

"askeri bir saldırı" olarak göreceklerini kaydetti. Rurua, Gürcistan donanması dışında hiç kimsenin karasularına girmesine ve buraları denetimi altına almasına izin vermeyeceklerini söyledi. Abhaz lideri Sergey Bagapş da yaptığı açıklamada, Rusya'nın insani yardım çerçevesinde Abhazya'nın altyapısını ve demir yollarını yenileme çalışmalarında bulunduğunu ifade etti. Abhazya'ya doğal gaz getirilmesiyle ilgili proje üzerindeki çalışmaların önemine değinen Bagapş, Abhazya bölgesindeki Rus barış güçlerinin sayısının kendi talepleri doğrultusunda artırıldığını kaydetti. Bagapş, "Gürcistan keşif uçaklarına hava sahamızı kapattık, ancak deniz güvenliğini de sağlamamız lazım", dedi.

(7)

Rusya'nın Gazprom şirketinin, Abhazya'ya doğal gaz ulaştırılması amacıyla Karadeniz'in dibinden geçirilecek "Tuapsi-Adler" boru hattı projesi üzerinde çalıştığı bildirildi. (AA)

 Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Ortak Güvenlik Örgütü Genel Sekreteri Nikolay Bordyuja, Kırgızistan'daki Rus hava üssünün genişlemesinin üye ülkelerin çıkarına olacağını savundu. Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te resmi temaslarda bulunan Bordyuja, düzenlediği basın toplantısında, Kırgızistan'daki Kant hava üssünün genişlemesinin, özellikle sınırların korunması ve uluslararası terör tehdidine karşı en önemli önlem olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. "Bu genişlemenin örgüte üye ülkelerin çıkarına olacağını düşünüyoruz" diyen Bordyuja, Rusya'da bu yıl Eylül ayında yapılması planlanan BDT Ortak Güvenlik Örgütü zirvesinden önce üye ülkelerin devlet başkanları, hükümet üyeleri ve komite başkanları ile görüşmelerinin verimli ve başarılı geçtiğini kaydetti. BDT ülkelerine yaptığı ziyaretlerin son durağının Kırgızistan olduğunu belirten Bordyuja, Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'i örgütün reform çalışmaları konusunda bilgilendirdiğini söyledi. Bordyuja, örgütün üye ülkelerin güvenliğini korumasında büyük mesafeler kat ettiğini, yasa dışı göç ve uyuşturucu ile mücadelede etkin rol aldığını belirtti.

Gazetecilerin, ABD askeri hava üssüyle ilgili sorularını yanıtlayan Bordyuja, ABD'nin Bişkek'teki askeri üssü genişletme niyetini yakından takip ettiklerini, bu üssün genişlemesine gerek olmadığını söyledi. Bordyuja, "ABD'nin Kırgızistan yönetimine konuyla ilgili olarak başvuruda bulunup bulunmadığını öğrenmek için ülkenin üst düzey yöneticilerinden bilgi aldık. Kırgızistan yönetimine böyle bir talep gelmediğini öğrendik. Yani, hava üssünün genişlemesi söz konusu değil. Zaten, Bişkek'teki ABD hava üssünü geçici bir askeri üs olarak kabul ediyoruz. Üs, Afganistan'daki misyonu sona erer ermez Kırgızistan'ı terk edecek", diye konuştu. Bordyuja, NATO'nun genişlemesiyle BDT ülkelerinin etrafında askeri üs ve askeri alt yapıların kurulduğunu, kendilerinin bundan memnun olmadığını bildirdi. BDT Ortak Güvenlik Örgütü, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Rusya, Belarus ve Ermenistan olmak üzere 7 üyesi bulunuyor. (AA)

 Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in 6 Temmuz'da Kazakistan'ın başkenti Astana'da görüşecekleri bildirildi. Gürcistan Dışişleri Bakanı Eka Tkeşelaşvili, yaptığı açıklamada, iki ülke liderinin Astana'da yapacakları görüşmeyle ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Tkeşelaşvili, Astana'nın başkent oluşunun 10. yıl dönümü nedeniyle 4-7 Temmuz günlerinde düzenlenecek etkinliklere Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyesi ülkelerin liderlerinin davet edildiğini söyledi. (AA)

 Rusya Savunma Bakanlığı yetkililerinden General Vladimir Şamanov, el değmemiş maden kaynaklarının bulunduğu Kuzey Kutbundaki çıkarlarını korumak için gelecekteki olası savaşlara karşı hazırlıklı olmaları gerektiğini söyledi. Savunma Bakanlığı Savaş Eğitimi Bölümü Başkanı Şamanov, Rus Krasnaya Zvezda (Kız Yıldız) dergisine yaptığı açıklamada, "Birkaç ülkenin Rusya'nın Kuzey Kutbundaki yer altı zenginliklerine göz koyması üzerine, biz de anında Kuzey Kutbuna gönderilebilecek güçlerimize savaş eğitimi vermeye başladık", diye konuştu. Amerikalıların Alaska'da 12 günlük geniş çaplı bir tatbikat düzenlediğini belirten Şamanov, "Bu geniş çaplı tatbikata 120 uçak ve

(8)

birkaç savaş gemisi de katılmıştı. Rusya Kuzey Kutbu yakınlarında böylesi bir askeri güç şovunu görmemezlikten gelemez", dedi. Şamanov, Savunma Bakanlığının Leningrad, Sibirya ve Uzak Doğu bölgesindeki olası profesyonel çatışmaya katılacak askeri birliklerin savaş eğitimine yönelik yaklaşımını radikal şekilde değiştireceğini belirterek, "Yabancı ordular tarafından uygulanan yöntemin aynısı olan bilgisayar simülasyonlu yeni savaş modelleri üzerinde, bakanlığımız bünyesinde oluşturulan iki uzman grup çalışıyor.

Savunma Bakanlığından, eski tatbikat alanlarındaki bir bölgede tamamen bilgisayarlarla donatılmış üst düzeyde bir eğitim merkezi oluşturmasını isteyebiliriz" ifadesini kullandı. (AA)

Avrupa Birliği

 AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, AB'nin yeni anayasası Lizbon Anlaşması'nın İrlanda'daki referandumda reddedilmesinin genişleme politikasından dönüş anlamına gelmediğini söyledi. Düşünce kuruluşu Avrupa'nın Dostları'nın düzenlediği Batı Balkanlar Konferansında konuşan Rehn, ''İrlandalıların Lizbon Anlaşması'na 'hayır' demesi genişlemeyi etkiledi mi? Cevabım nitelikli 'hayır'. İrlanda'daki tartışmayı izledim.

Referandum kampanyasında genişleme asla konu edilmedi'', dedi. Rehn, ''O halde İrlanda'daki oylama düşünme nedeni yaratırken, bizler barış ve istikrar için çalışmayı bırakıp izne ayrılmamalıyız. AB, kurumsal reformlarını nasıl gerçekleştireceğini düşünürken, biz de Güneydoğu Avrupa'nın katılım sürecini dikkatlice yönetmeliyiz'', diye konuştu. Genişleme Komiseri Rehn, İrlanda'daki referandumun ardından AB'nin Türkiye ve Hırvatistan ile ikişer fasılda müzakereleri başlattığına dikkat çekerek, ''İrlanda referandumun ardından AB'nin genişleme politikası devam ediyor'', dedi. (AA)

Diğer Haberler

 Amerikalı Tümgeneral Jeffrey J. Schloesser, Afganistan'ın doğusundaki saldırıların bu yıl yüzde 40 oranında arttığını açıkladı. NATO liderliğindeki Uluslararası Destek ve Güvenlik Gücü (ISAF) ile terörle mücadele eden Amerikan askerlerinin doğu bölgesi komutanı olan Schloesser, Afganistan'ın doğusunda Nisan ayı başından beri asker ve sivil yabancı koalisyon üyelerinden 40 can kaybı bulunduğunu, kayıplar açısından bakıldığında geçen yıla göre bir fark bulunmadığını söyledi. Saldırı sayısı konusunda bilgi vermeyen Schloesser, geçen yılın Ocak-Mayıs ayları arasındaki saldırı oranıyla bu yılın Ocak-Mayıs arası kıyaslandığında saldırıların yüzde 40 daha fazla olduğunu kaydetti. Tümgeneral Schloesser, çatışmalardaki artışın kısmen daha fazla düşman saldırısının olmasından ve bölgeye daha fazla koalisyon askeri gönderilmesinden kaynaklandığını belirtti. Koalisyon güçlerinin Afgan ordusunun eğitimi ve Afgan hükümetine yardımcı olma konularında ilerleme kaydettiğini belirten Schloesser, ancak geri dönülemez bir noktaya ulaşıldığını henüz söyleyemeyeceğini ifade etti. (AA)(AP)

 Pakistan'daki Taliban militanlarının, yerel yetkililerle barış sürecine başlayan bir aşiretin 22 üyesini kaçırarak öldürdüğü bildirildi. Pakistanlı bir yerel yetkili, edindikleri bilgiye göre, öldürülen aşiret üyelerinin cesetlerinin ülkenin

(9)

kuzeybatı kesimindeki Kirivam köyünde bulunduğunu, bu cesetlerden bazılarının vurularak, bazılarınınsa kesici aletlerle öldürüldüğünü belirtti.

Pakistan ordusu sözcüsü, cesetlerin bulunması konusunda kendilerine haber gelmediğini kaydederek, bölgede aşiretler arasındaki çatışmalarda dokuz kişinin öldüğünü söyledi. (AA)(AFP)

Dünya Basını

Siyasi gerilimin yüksek olduğu Zimbabve hakkındaki yorumlar İngiliz basınında geniş yer bulmaya devam ediyor. Ülkede, muhalefetteki Demokratik Değişim Partisi'nin, taraftarları üzerinde siyasi baskılar olduğunu söyleyerek, Cuma günü yapılacak genel seçimlere katılmayacağını açıklamasının ardından, Zimbabve yönetimine yönelik eleştiriler artmıştı. İngiltere basınında da yer alan bu eleştirilerde sık sık kendisinden bahsedilen ve geçtiğimiz günlerde Hollanda büyükelçiliğine sığınan Zimbabve muhalefet lideri Morgan Tsvangirai, bugün Guardian gazetesine bir yazı göndermiş. "Neden seçimlere katılmıyorum"

başlıklı makalesinde, Tsvangirai askeri müdahale çağrısında bulunuyor:

"Benim ülkemin, Zimbabve'nin halkı, dünyanın en yüksek enflasyon oranlarına katlandıktan, temel demokratik haklarından yoksun bırakıldıktan sonra, şimdi de şiddet ve baskıyla karşı karşıya. "Halkım şimdi bir kırılma noktasında ve dünya yardıma gelmezse bir çöküş yaşanacak. Dünya liderlerinin sarf ettiği cesur sözler, askeri güçle de desteklenmeli. “Seçimlerden çekilme kararını, Robert Mugabe rejiminin işkencesi altında ezilen halkımın, bu işkenceye daha fazla katlanmasına razı olmadığım için aldım. "Zimbabve'ye uluslararası müdahale çağrımız, uluslararası diplomasinin standart prosedürünü aşmayı gerektiriyor. Silahlı çatışma yaşanmasını istemiyoruz, ancak halkımızın korunması gerekli. Sorun çıkaran bir tarzda değil ama barış gücü şeklinde bir askeri güç, seçenekler arasında düşünülmeli." Tsvangirai, askeri müdahale çağrısında bulunurken aynı gazetenin yazarı Simon Jenkins ise Zimbabve Cumhurbaşkanı Robert Mugabe'nin emperyalizm eleştirilerinde haklı bazı noktaların bulunduğunu yazıyor. Jenkins'e göre, İngiltere'nin Zimbabve'ye müdahale yerine yiyecek yardımı yapması gerekli: "Mugabe'nin artık histerik bir hal almış İngiltere karşıtı analizinde doğru bazı yanlar var. Sonuçta, onun Zimbabve'si İngiliz emperyalizminin ve post-emperyalizm döneminin bir ürünü.

"İngiltere Mugabe yönetiminde şimdiye kadar geçen yıllarda birçok kez Zimbabve'deki baskıları, kapalı ekonomi yönünde atılan adımları ve hatta Mugabe komutasındaki katliamları görmezlikten geldi. "Mugabe şimdi liberal müdahalecilikle dalga geçiyor. Irak sonrasında ahlaki otoritesi çöken İngiltere'nin askeri müdahale imkânı çok düşük. Geçmişten beri seslendirilen, 'Zavallı Arnavutları, Şiileri ya da Peştunları kendi kaderlerine terk edemezsiniz,' nidaları artık diplomasinin monotonları arasına girmiş durumda.

"Mugabe'yi istediğiniz kadar, kana susamış goril gibi tasvir edebilir, ya da ülke, yaptırımlar altında çöktü, çökecek diye sağa sola duyurabilirsiniz ama bunlar Mugabe'den kurtulacağınız anlamına gelmez."

Financial Times, Türkiye milli takımının Almanya ile bu akşam yapacağı yarı final karşılaşmasının bu ülkedeki göçmenler üzerine etkisine değiniyor.

Gazete, futbol maçının Almanya'daki Türkiyeli göçmenlerin kalplerini Türkiye ve Almanya arasında böldüğünü yazıyor. Financial Times, “Eğer Almanya'nın bağrındaki Türk topluluğun dükkânlarında dün asılı olan bayraklara bakarak

(10)

karar verirsek, Almanya'daki yaklaşık iki milyon yedi yüz bin Türkiyeli göçmenin her iki taraf için de tezahürat yapacaklarını söyleyebiliriz” diyor:

"Konuştuğumuz bir Türk dükkân sahibi, „Maçı Türkiye'nin almasını istiyorum, ama Almanya kazansa da kötü karşılamam‟ diyordu. Bu karmaşık duyguları Almanya'da yaşayan pek çok Türk paylaşıyor. "Almanya'nın, göçmenlerin bu ülkeye uzun dönemli yerleşecekleri fikrine alışması uzun yıllar aldı. Takımların karşılaşmasına yaklaşırken Türkiye'ye karşı artan yurtseverlik duyguları, Türk topluluğun Almanya'ya hala bir mesafede durduğunu gösterdi. "Almanya'da dükkân sahibi Tülin Duman'a göre, Türklere karşı ayrımcılık sürüyor.

Almanya'daki Türkiye uzmanlarıysa, bu ülkedeki Türk göçmenlerin, Almanların sandığından daha fazla entegre olduklarını ve hem Almanya hem de Türkiye için gösterilen desteğin bunun bir ifadesi olduğunu söylüyor."

Financial Times gazetesinde yer alan Türkiye üzerine bir başka yorumun sahibi ise Bahçeşehir Üniversitesi'nde Avrupa Birliği Çalışmaları Merkezi'nden Cengiz Aktar. Aktar yazısında, Türkiye'nin giderek daha fazla istikrarsızlıkla birlikte anılmaya başladığını söylüyor: "Türkiye şimdiye kadar bir ekonomik başarı öyküsü ve İslam dünyası için örnek olarak gösterilen bir ülkeydi.

Şimdilerde ise belirsizlik ve istikrarsızlıkla anılır oldu. "Laik elitler ile İslamcı kökenleri olan iktidar partisinin birlikte var olabilirliği artık miadını doldurdu.

Türkiye, bu siyasi kişilik bölünmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda."

Referanslar

Benzer Belgeler

 Irak Hükümet sözcüsü Ali El-Debbağ yaptığı açıklamada, Irak’ın kuzeyindeki sözde bölgesel Kürt yönetiminin Kerkük'ün nihai statüsü için

Bakan Yazıcıoğlu konuşmasında, ''Türkiye ile Yunanistan arasında son yıllarda hızla gelişen ilişkilerin '' bir köprü konumunda olan Batı Trakya Türk Azınlığının

 Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Şii lider Mukteda El-Sadr’ın liderlik ettiği Mehdi Ordusu’nun silah bırakmaması halinde zorla dağıtılacağını söyledi.. Nuri El

 Irak Parlamentosundaki Fazilet Partisinin önemli isimlerinden Basim Şerif yaptığı açıklamada, Kerkük sorununun seçim yasasının çıkarılması konusunda siyasi

 İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in resmi konuğu olarak, 3 günlük resmi bir ziyaret için Kudüs'e gelen Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, kendisini İsrail'in dostu

Daha sonra özellikle 2000‟lerin başından itibaren ikinci aşama olarak bölge ülkeleriyle ekonomik, ticari ve enerji ilişkilerini yoğunlaştırma politikası

Irak Parlamentosu ve Birleşik Irak İttifakı üyesi Sami El-Askeri, İran ve Irak İslami Yüksek Konseyinin, Irak ile ABD arasındaki güvenlik anlaşmasının

› VDI 30 / 40 / 50 takım tutuculu oldukça dinamik, hızlı servo taret* ve opsiyonel olarak 12 adet tahrikli takım istasyonu ve 6 adet blok takımı (ecoTurn 310 modelinde