• Sonuç bulunamadı

CHP: 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "CHP: 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN"

Copied!
28
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

CHP: 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

CHP BODRUM İLÇE BAŞKANLIĞININ 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ AÇIKLAMASI ŞÖYLE:

Sevgili Kadınlar,

Değerli Kadın Hakları Savunucusu Dostlar, Değerli Basın Emekçileri,

Bu yılda alanlarda DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ anıyoruz.

Değişen bir şey yok. Kadın cinayetleri, kadına şiddet durmuyor. Gün geçmiyor

ki, basında yine kadına şiddet, yine kadına taciz yapılmakta.

Aile ve eş tarafından kadına

yapılan infaz, gerek televizyonlarda gerek basında dizi olarak yayınlanmakta. Kadına

karşı bu uygulamaların, erkek egemen toplumun ekonomik, sosyal, siyasal yaşama hakim

olmasından kaynaklanmaktadır. Bunun kadınlar arasında eğitim düzeyi ile refah düzeyi

arasında fark olmaksızın yaşamın her alanında dayatılarak kadına baskı, kadına şiddet kendini

göstermektedir. Emekçi kadın da, okumuş kadın da, okumamış kadın da yoksul ve zengin

kadın da bu sistemin acısını çekmektedir.

(2)

Bizim ülkemizde kadın olmak baskıcı, ikiyüzlü bir toplumda nefes almak demektir.

Yönetim kademelerinde erkek kadının önündedir. Kadının yükselebilmesi için daha çok

çalışması veya kadınlığını öne çıkarması gerekmektedir. Bu tüm dünyada geçerli olan kadının

cinsel obje olarak yaşama sunma ve pazarlama yönteminin sonucudur.

İktidar kadın bedenini tahakküm altına alarak, doğurganlığı teşvik eden, kadınları evle

özdeşleştiren ve onları çalışma hayatından uzaklaştıran bir uygulama sürdürmektedir. Giderek

politikasını kadın giyimine kadın örtünmesine kadar düzenleyerek kadın üzerinden oy

toplama yarışmasına girmiştir. Bu dönemde çocuk gelinler artmış kadında eğitim kısıtlanmış

mesleki yaşamda çalışma koşulları ağırlaştırılmıştır. Aile sosyal bakanlığı çalışması

göstermelik olmaktan öteye gitmemiştir.

Kadın gücünü arkasına almayan siyasi hareket, kadının gücünü önemsemeyen parti

çağdaş anlamda iktidar olamaz. Kadınların gerçekten kurtulması, insan haklarına kavuşması,

t o p l u m i ç i n d e h a k e t t i k l e r i y e r i a l m a s ı ; ü r e t i m e katılmalarıyla, ekonomik özgürlüğe

kavuşmalarıyla mümkün olacaktır.Güçlü bir eğitimden geçen kadın bilinçli olacak, giderek

(3)

kocanın eline bakan bir konumdan çıkmış olacaktır. Bu durum kadını her türlü şiddetten

koruyacak kadının ise hakkını arayan, geleceğini yönlendiren, neslini yetiştiren özgür kişi

olarak ortaya çıkaracaktır.Beynimize vurulan baskıcı prangaları, kadın hakları savunucusu

dostlarla, çağdaş laik düşüncede olan her kesimle birlikte hep beraber uğraşarak kadın hakları

mücadelesinden başarıyla çıkacağız.

Dünyanın her tarafında kadınlar hakları için mücadele veriyorlar. Biz de başta şiddetin

her türlüsüne karşı olduğumuz bunun içinde örgüt birlikteliği sağlamak zorundayız.

Çünkü biz “anayız”, hayat savaşında yiğitçe ve mertçe varız son sözümüzü söylemedikçe

susmayız çünkü bizler Cumhuriyet Kadınıyız.

Kadın demek hayatına sahip çıkmak, emeğine sahip çıkmak, özgürlük ve eşitlik

arayışında olmak “ barış için” savaşa bilmek, kahkahalara boğulabilmektir diyoruz. Bütün

devrimler kadınlarla omuz omuza birlikte yapılmıştır. Kadınsız devrim olmadığı gibi, Kadın

eli değmemiş devrim hareketi de olmamıştır.

Yaşasın emekçi kadınların mücadelesi;

Yaşasın kadın hakları savunucuların mücadelesi;

Yaşasın tüm çağdaş kadınlarla dayanışma içinde olanların mücadelesi;

(4)

Bütün bu istem ve duygularımızla Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyor, saygılarımızı

CHP Bodrum İlçe Kadın Kolları

Bodrumlu Sedef Bebeğin Acilen Ameliyat Olması Lazım

Çaresiz Anne Sibel Bayram: “Sedef’in Acilen Ameliyat Olması Gerekiyor”

Bodrum’da geçtiğimiz Ekim ayında anne karnındaki bir sıvının normalden fazla olması nedeniyle 6 aylıkken Dünyaya gelen Beren ve Sedef bebek sağlık problemlerini yenmeye çalışıyor ancak yaşanan olumsuzluklar aileyi çaresiz bırakıyor.

Ameliyat sırası bekleyen Sedef bebekte maalesef bir gözünü kaybederken diğer gözün kurtulması için acilen ameliyata alınması gerekiyor.

Bodrum’da yeterli erken doğum ünitesi olmadığından doğum için İzmir’e sevk edilen bir çocuk annesi Sibel Bayram, ikizlerini kucağına alacağı günü bekliyor. İkizlerden Sedef bebeğin bir gözünü kaybetmesine üzülen Sibel Bayram, Sedef bebeğin diğer gözünün kurtulması için acilen ameliyat olması gerektiğini söyledi ancak hala ameliyat için gün verilmedi.

Türkiye’de Bu Ameliyatı Yapan 3 Doktor Var

Beren ve Sedef bebeği bir an önce kucağına almak isteyen anne Sibel Bayram yaşanan gelişmelerle ilgili şunları söyledi:

“ İkiz gebeliklerde %1-2 ihtimalle görülen suyun fazla olması (polihidramnios içinde amnion sıvısının normalden fazla

(5)

olması) sebebiyle erken doğum gerçekleşti. 6 aylık doğum yaptım, 14.10.2014 tarihinde İzmir’de. Bebekler erken doğumun verdiği bir çok sıkıntıyı yaşamaya başladılar. Beren doğduktan 10 gün sonra beyin kanaması geçirdi evre 4. Bu nedenle beyin ameliyatı, yani beyne stant takılması gerekiyordu, bunun için de bebeğin 1.800 gr olmasını beklememiz gerekti. Sedef kalpte açıklık olması sebebiyle kalp ameliyatı oldu. Sıkıntılar bununla da bitmedi, bebekler erken doğum nedeniyle görülen göz hastalığı (rop) hastalığı nedeniyle lazer olması gerekiyordu.

Beren bir kez, Sedef üç kez lazer oldu. Beren için doktorlar bırakın beyin ameliyatını lazer bile olamaz dedi ama çok şükür bunları atlattı. Şimdi Sedef malesef uzun süredir solunum cihazına da bağlı olması nedeniyle gözleri ciddi anlamda etkilendi ve vitreoretinal cerrahi (vrc) müdahaleye gerek görüldü, yoksa gözleri görmeyecekti. Bu ameliyatlarda bir gün bile hayati önem taşıyorken öğrendik ki bu ameliyatı Turkiye’de yapan üç doktor varmış. Bu doktorların bir tanesi Eskişehir ve diğer ikisi de Ankara’da. Biz hemen gideceğimizi düşünürken sıra bekleyeceğimizi söylediler. Hastanelerin bizi kabul etmesi gerekiyormuş. Ona da tamam dedik bir iki gün sonra gideriz dedik ama haftalar geçti… bu esnada Sedef malesef bir gözünü kaybetti. Şimdi diğer gözü de ayni durumla karşı karşıya kötüye gitmeye başladı”

Herkesi Her Yeri Aradı Yanıt “Üzgünüz”

Anne Sibel Bayram sadece kendisinin bu sıkıntıyı çekmediği, bir çok erken doğum yapan annenin ve ailelerinin manevi ve maddi şekilde büyük acılar çektiklerini dile getiren Bayram şunları söyledi:

“Hastaneleri bizzat aradım yalvardım. Malesef yer yok yanıtını aldım. Sağlık Bakanlığı iletişim merkezi olan 184’ü aradım durumu anlattım, aynı yanıt üzgünüz dediler. Yani Sedef ve Sedef gibi bebeklerimiz kaderlerine terkediliyor. Bunun için yapılabilecek ne varsa yapılsın istiyorum. Kapı kapı dolaşıp durumumu anlatıyorum. Twitter’dan sağlık Bakanına, Cumhurbaşkanı’na durumu anlatan mesajlar attım. bulunduğumuz

(6)

il ve ilçede o kadar hastane varken malesef yeni doğan yoğun bakımlar yok. Olsa da müdahale için cerrahlar mevcut değil.

Bebeklerimizi her hafta görmek için İzmir’e gidiyoruz.

Dışardan bir sürü aile geliyor. Maddi açıdan da bitmiş durumdayız, bütün aileler öyle. İkizlerden bir tanesi başka hastanede diğeri başka”

Her iki hastanede ikizleriyle ilgilenen doktor, hemşire ve hastane görevlilerine de gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür eden Sibel Bayram, Sedef bebeğin ameliyat için çağırılacağı anı dört gözle bekliyor.

EKREM FİLİS VEFAT ETTİ

BODRUM’DA TİCARİ TAŞIMACILIĞIN ÖNDERLİĞİNİ YAPTI

(7)

Bodrum da ulaşım sektöründe yaptığı girişimler ile önderlik yapan Ekrem Filis vefat etti. Solunum yetmezliği rahatsızlığı ile Bodrum Devlet Hastanesine kaldırılan Ekrem Filis’in hastanede ikinci kez kalp krizi geçirmesi nedeniyle vefat ettiği öğrenildi.

Filis, Bodrum Tepecik Mahallesinde öğlen kılınan cenaze namazının ardından Bitez mezarlığına defnedildi.

88 yaşında hayata veda eden Ekrem Filiz; evli olup, iki kız çocuğu ve iki kız torunu bulunuyor.

1 Ekim 1927 doğumlu olan Filiz Bodrum’a ticari ulaşım aracı olarak ilk cipi getiren, bu günkü Bodrum Şoförler ve Otomobilciler Odasının temellerinin atılmasını sağlayan o yıllarda Bodrum Şoförler Cemiyeti’nin ilk kurucularından.

Filis ayrıca, Bodrum da ilt ticari minibüs’ü alması ile biliniyor.

Filis’in, Cevat Şakir’den Zeki Müren’e, Bodrum’dan İzmir’e uzanan anıları, Bodrum Ticaret Odasının yayın organı olan MAVİ dergisinin Kasım 2014 sayısında geniş olarak yer alıyor.

F i l i s ’ i n r o p ö r t a j ı ’ n ı n l i n k i : http://www.bodto.org.tr/dergi/Bodrum_Mavi_Sayi72.pdf

(8)

MHP BODRUM’DAN KADINLAR GÜNÜ KAHVALTISI

Milliyetçi Hareket Partisi Bodrum İlçe Teşkilatı tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla partili kadınlar için kahvaltı düzenlendi.

MHP Bodrum İlçe Teşkilatı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için kutlama amaçlı bir kahvaltı düzenlendi. Düzenlenen kahvaltıya MHP Bodrum İlçe Başkanı Mehmet Tosun ile eşi Nadire Tosun, geçmiş dönem İlçe Başkanı Asım Başaran, MHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Melek Topçu Yılmaz ve çok sayıda partili bayan katıldı.

(9)

8 Mart Dünya Kadınlar Günü arifesinde güzel bir Cumartesi günü partili bayanlar ile bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade MHP Bodrum İlçe Başkanı Mehmet Tosun şunları söyledi;

“Her yıl 8 Mart’a doğru giderken, birçok vahim olayı yaşarak Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Ama baktığımız zaman bu yıl, kadın haklarımız ile ilgili, kadınlarımızın maruz kaldığı baskı ve şiddet ile ilgili, hatta daha da kötüsü son olarak Mersin’de katledilen Özgecan kardeşimiz gibi acı olayların her geçen gün daha da arttığını bir siyasetçi olarak, bir vatandaş olarak görmek beni son derece üzüyor. Son zamanlarda daha buruk, daha üzücü bir şekilde 8 Mart’ı karşılıyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bunları aşarız. Kadının her alanda aktif olarak yer aldığı iş hayatında, sosyal hayatta hak ettiği yeri bulduğu bir Türkiye özlemi için çok çalışmamız gerekiyor. Maalesef televizyon kanallarını açtığımızda, ya da günlük hayatta aldığımız bilgiler doğrultusunda durumumuzun iyice kötüye gittiğini herkes çok iyi biliyor. Ama tüm bunların yegane çözümü yine siyasetten geçiyor. Bizler MHP Bodrum İlçe Teşkilatı olarak kongremizi yaptık ve yeniden bir yapılanma sürecindeyiz.

Şuanda da ilçe binamız tadilatta ve ilerleyen günlerde hem k a d ı n k o l l a r ı t o p l a n t ı l a r ı m ı z ı h e m d e o r a d a k i faaliyetlerimizin daha rahat yapılabileceği mekansal anlamda bir düzenleme yapıyoruz. Akabinde Yarımadamız genelindeki yapılandırmalarımız sonrasında, Bodrumlu kadınlarımızın MHP’de daha rahat çalışabilecekleri ortamları oluşturmaya çalışıyoruz. Bugün konuşulan tüm acılı ve olumsuz olayların çözümü yine siyasetten geçiyor. Ben bu anlamda Milliyetçi Hareket Partisi’nin Bodrum İlçe Başkanı olarak, onun ötesinde sizin bir kardeşiniz olarak siz değerli bayanlarımız mutlak suretle bu işin bir tarafından tutmaya davet ediyorum. Aksi takdirde bunları düzeltme imkanımız olmuyor. Burada ne kadar konuşursak konuşalım, ne kadar kadın haklarının savunuculuğunu yaparsak yapalım, şiddete karşı çıkarsak çıkalım parlamentoda yeterli çoğunluğa sahip olmadan ve orada gerekli yasal düzenlemeleri yapmadan bunları çözme şansımız yok. Ben bu

(10)

yüzden 2015 yılı itibari ile Bodrumlu hemşerilerimizden, Bodrumlu bayanlarımızdan MHP’ye biraz daha ilgi göstermelerini istiyorum. İnşallah hep birlikte hem Bodrum’da kadın hakları i l e i l g i l i d a h a i y i b i r n o k t a y a g e l e c e ğ i z , h e m d e Yarımadamızın sorunlarını daha iyi çözeceğimize inanıyorum.

Buruk bir ortamda 8 Mart Dünya Kadınlar Gününüzü kutluyorum.”

Melek Topçu Yılmaz “Daha Güzel Bir Türkiye İçin, Siyasete Vakit Ayırmalıyız”

“8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlediğimiz etkinliğe hoş geldiniz” diyerek, konuşmasına başlayan MHP Bodrum İlçe Yönetim Kurulu Üyesi ve İlçe Kadın Kolları Başkanı Melek Topçu Yılmaz, 158 yıl önce New York’taki çalışma saatlerinin ve ücretlerinin iyileştirilmesi için verdikleri mücadele sonucu ölen 129 tekstil işçisinin anısına, 1910 yılından beri kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde bugünlerde yaşanan olaylar neticesinde söylenecek hiçbir sözün olmadığını ifade etti.

Kadınların üretime ve yönetime katılımları ile birlikte toplumsal gelişimin daha da yüceldiğini belirten Yılmaz;

“Sevgili misafirlerimiz bu gün ülkemizde var olan kadına şiddeti ve kadın cinayetlerine değinmeden geçemeyeceğim.

Özellikle sembol haline gelen Özgecan’ımızı hepimiz biliyoruz.

Ya ismini bilmediklerimiz. Bu anlamda kadına şiddetin her türlüsünü ve kadın cinayetlerini esefle kınıyorum.

Kadınlarımızın sosyal ekonomik ve siyasi hayata daha fazla katılmaları, kadın zarafeti ile şekillenen daha aydınlık bir geleceğe ulaşmanın yegâne koşuludur. Çok ama çok işimiz var biliyorum. Yarın çocuklarımıza daha güzel bir Türkiye bırakmak için, kesinlikle siyasete vakit ayırmak zorundayız. Biz gücümüze güç katarız bunu unutmayalım ve kadının gücünün farkına varalım. Geçtiğimiz 8 Mart’ta yaptığım çağrıyı bu yıl da tekrarlayıp, Bodrum’da yaşayan kadınlarımızı Milliyetçi Hareket Partisi çatısı altında siyaset yapmaya davet ediyorum.

Elde ettiği hakları sonuna kadar koruyup geliştireceği inancı ile tüm kadınlarımızın bu anlamlı gününü kutluyorum” diyerek,

(11)

bu gün burada siyaset yapabilmelerini sağlayan Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yollarına ışık tutan tüm kahraman kadınların önünde saygı ile eğildiklerini belirtti.

Düzenlenen kahvaltı sonrası katılan misafirlere, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü anısına saksıda çiçek ve küçük hediyeler verildi.

(12)

2 BİN 500 YILLIK MEZAR, KORUMAK İÇİN KAPATILDI !

BODRUM YARIMADASI SU HATTI PROJESİ SIRASINDA BULUNMUŞTU 2 Bin 500 Yıllık Mezar Kapatıldı

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun, kurtarma çalışmalarının tamamlanması üzerine tekrar asfaltlanıp, kapatılmasında bir sakınca olmadığını bildirdiği Helenistik Döneme ait 2 bin 200 yıllık üç mezarın üzeri kapatılarak koruma altına alındı. Yolun ise ne zaman açılacağı bilinmiyor.

Fatih Bozoğlu/Bodrum Gündem

2010 yılında başlayan Bodrum Yarımadası İçme Suyu İsale hattı projesi kapsamında yapılan çalışmalar sırasında Antik Myndos kentinin Nekropol alanında, Helenistik Dönem’e ait üç mezar bulunmuştu. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları’nı Koruma Kanunu gereği, kurtarma kazısı, mezarların bulunduğu alanın Turgutreis-Gümüşlük-Yalıkavak hattını birbirine bağlayan 8 kilometrelik ana yol üzerinde olması nedeniyle su hattı projesi durdurularak yeni bir proje yapılmıştı. Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 20 Şubat 2015 tarihli ve 3166 nolu yazısı gereği AK Parti İlçe Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri ile Bodrum Müze Müdürlüğü ve diğer yetkililerin de denetiminde mezar usulüne uygun bir proje ile kapatılarak koruma altına alındı.

(13)

SERAMİK KAPLAR, TAKILAR VE İSKELETLER KORUMAYA ALINDI…

İmar planlarında görünmeyen, fakat yıllardan bu yana kullanılan bu yol trafiğe kapatılarak, Turgutreis-Gümüşlük- Yalıkavak trafiği imar planlarında olduğu belirtilen yeni yol güzergahından işlemeye başlamıştı. Daha sonra ise Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi başkanlığında Myndos Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin danışmanlığında kurtarma kazısı yapılarak, mezarlardaki seramik kaplar, takılar ve iskeletler gün ışığına çıkartılıp, koruma altına alındı.

KAZI YAPILAN YOL İMARDA YOK…

Yeni güzergah, kapanan yola göre 2 kilometre daha kısa ve daha az viraja sahip olmasına karşın, eski yolun sahile daha yakın olması ve buradaki işyerlerinin mağdur olacağı gerekçesi ile 30 Mart 2014 itibarı ile kapanan Gümüşlük Belediyesi eski yolun yeniden trafiğe açılması talebi ile Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvuru yapmıştı. 2014 Aralık ayında, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, “Mezarların üzerinin kapatılıp, asfalt döküp yeniden yol olarak kullanılmasında sakınca yoktur” diyerek gerekli izinleri vermesine karşın, eski yol bu güne kadar açılmamıştı. Bu nedenle de Gümüşlük’te işletme sahibi olanların bir bölümü kazı başkanı ve yapılan kazı çalışmalarına karşı çeşitli eylemler yaparak, 700 imza toplamış ve Bodrum Kaymakamlığına vermişlerdi.

KAZI BAŞKANI KARARIN YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLEDİ…

Antik Myndos Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, 5 yıldır antik kentin en önemli kazılarını yaptıklarına dikkat çekerek, bulduğumuz 2 bin 200 yıllık mezarların da paha biçilmez değere sahip olduğunu söylemişti. Başkan Prof.Şahin ayrıca anılan bölgede bu mezarların devamının olduğunu bildiklerini ifade ederken, kazılara devam edeceklerinin bilgisini de vermişti. Birinci derece arkeolojik sit nekrapol alanı ve imar planında olmayan bir yol antik eserlerin

(14)

üzerinden geçirilmeye çalışıldığını iddia eden Prof.Şahin ayrıca bu yol kapatıldığında aynı bölgeye alternatif yolun belediye tarafından zaten yapıldığını kaydederek alınan kararın yanlış olduğunu söylemişti.

SON KARAR İLE MEZAR KORUMA AMAÇLI KAPATILDI…

Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 20 Şubat 2015 tarihli ve 3166 nolu yazısında; Gümüşlük-Yalıkavak yolunda yapılan kurtarma kazısı sırasında açığa çıkarılmış olan mezarın rölövesi ile koruma projesinin değerlendirilmesi istemine ilişkin olarak; dosyadaki tüm belgeler, yazılar ve raporlar incelenerek, mezar yeri kurul üyeleri tarafından yerinde görüldüğü kaydedildi.

Muğla Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyelerinin yaptığı görüşmeler sonunda koruma altına aldıklarının karar metninde şu ifadeler kullanıldı;

“Muğla İli, Bodrum İlçesi, Gümüşlük Mahallesi, Karakaya Mevkii’nde, Kurulumuzun 24.10.2013 tarih ve 2033 sayılı kararıyla tescilli 1.derece arkeolojik sit alanında bulunan, özel mülkiyete ait, 454 parselin içinden geçen mevcut Gümüşlük-Yalıkavak yolunda yapılan kurtarma kazısı sırasında a ç ı ğ a ç ı k a r ı l m ı ş o l a n m e z a r ı n r ö l ö v e s i i l e k o r u m a projesinin2863 sayılı kanun kapsamında uygun olduğuna, mezarın projesine uygun biçimde Müze Müdürlüğü ve kazı başkanı denetiminde kapatılmasına, uygulama sonucundan Kurulumuza bilgi verilmesine karar verildi.”

AK PARTİ İLÇE BAŞKANI AÇIKLAMA YAPTI…

Ak Parti İlçe Başkanı usulüne uygun olarak kapatılmasına karar verilen mezarın kapatılması sırasında bir basın açıklaması yaptı. Başkan Demiralp mezarın başında yaptığı basın açıklamasında şöyle konuştu;

“Bakanlık tarafından alınan bir karar. Kurul kararıdır.

Kurulumuz, tarihi varlıkları da korumak adına da çok ciddi bir

(15)

inceleme yaptı. Altı aydan bu yana bu incelemeler yapılıyor.

Gerekli, konu ile ilgili her türlü done kendilerine ulaştırıldı. Müze müdürlüğünden, kazı başkanına kadar Ankara’da gerekli bilgileri verdiler. Bize de konu ile ilgili olarak detaylı bilgi verildi. Şu anda mezar kapatılıyor. Ama korunarak kapatılıyor. Ben bunun altını özellikle çizmek istiyorum. Korunarak kapatılması çok önemli. Lalettayin bir şekilde toprak atılmıyor. Bununla ilgili özel b ir proje üretildi ve mezar bu proje kapsamında kapatılıyor.

Kapatıldıktan sonra yolun açılması ile ilgili, o yerel yönetimlerin işi. O konuda benim söyleyeceğim başka bir şey yok. Ona yerel yönetimler karar verecek. Bizim için önemli olan hem tarihi korumak, hem de burada yaşayanların yaşamlarını daha kolay hale getirmek. O yüzden bu gün buradayız. Yaklaşık altı aydır süren çalışmalarımızın sonucunu aldık, olumlu bir karar olarak görüyoruz. Bölgeye hayırlı olsun.”

Gümüşlüklülerin mutlu olduğunu ve herkesin teşekkür ettiğini söyleyen Başkan Demiralp açıklamasının sonunda bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ederken, mezarı kapatırken koruduklarını tekrar etti.

Yaklaşık 3 metrekarelik bir mezar odası jeotekstil denilen bir örtü ile kapatılarak, kum atıldı. Mezarın üzerine daha sonra çökmesini engellemek için demirden bir koruma kafesi konuldu.

En son olarak demir korumalığın üzeri de toprak ile kapatılarak mezar koruma altına alınmış oldu. Mezarın kapatılması ile yolun yeniden faaliyete geçip geçmeyeceğine ise Bodrum belediyesi karar verecek.

(16)

Kazmaz: “Bodrum’da Doğa ve Çevre Felaketi Yaşanmakta”

Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu sözcüsü avukat Remzi Kazmaz platform üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Bodrum’da son zamanlarda yapılan projelerin Bodrum’da doğa ve çevre felaketine yol açtığını ve açmaya devam edeceğini belirtti.

Remzi kazmaz yaptığı basın açıklamasında ise şunları söyledi;

“Bodrum Yarımadasını önümüzdeki günlerde doğa ve çevre felaketi bekliyor. Gerçekten bir çok kez antik dönemden bu yana istilaya, yağmaya, talana uğramış olan bir çok medeniyetin toplanmış olduğu Bodrum Yarımadası’nda son günlerde doğa ve çevre felaketi yaşanmakta. Bu nedenle Dünyada

(17)

yedi harikadan birisi Mausoleum’u bünyesinde taşıyan, Dünyanın en büyük su altı arkeoloji müzesini bünyesinde taşıyan ve Dünyaca ünlü Antik Tiyatro’yu ve daha bir çok kültür varlıklarını bünyesinde bulunduran Bodrum’a RES kuruluyor.

Rüzgar elektrik santrallerini Bodrum’a kurarak bu tarihi kenti RES mezarlığına çevirmek üzere yapılan çalışmalar var ama biz Bodrum’da yaşayanlar, Bodrum’u evi gibi hissedenler bir araya toplandık, bir avuç gönüllü olarak ortaya çıktık ve bunu duyurmak istiyoruz”.

Şirket bugüne kadar kullanmış olduğu hukuk dışı yollar ile tebligatlarını yaptı, süresini kazandı. Bodrum’da bu olayı hiç kimse düzgün bir şekilde bilmiyor. Çünkü şirket bilgilendirme toplantısı yapmadı. Sonuçta geldiğimiz bu noktada davalarımızı açtık ama nafile çünkü bir hukuk canavarı olan acil kamulaştırma yasası ile şu anda 14 milyon 348 metrekare alanımızı kamulaştırdılar ve çok küçük bir dille çed gerekli değildir belgesi aldılar.

“Bodrum Yarımadasının Her Yerinden Tarih Fışkırıyor”

Rüzgar elektrik santreli kurmak isteyen firmanın çed raporu almadığını ve bunun mutlaka alınması gerektiğini belirten Kazmaz sözlerine şu şekilde devam etti:

“Yapılması gereken şu idi; Birinci derece arkeolojik sit alanı, birinci ve üçüncü derce doğal sit alanı olan bu alanların üzerinde kesinlikle alınması gereken bakanlıktan alınması gereken çed raporuydu. Alamazlardı çünkü Bodrum Yarımadasının her yerinden tarih fışkırıyordu ama şirket dün Çeşme’de, Karaburun’da, Foça’da yaptığını bugün aynısını Bodrum’da yapmak istiyorlar ama biz Bodrumlular buna asla müsaade etmeyeceğiz”

“Geri Kalan Alana Ne Yapacaksınız?”

Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu sözcüsü avukat Remzi Kazmaz kamulaştırılan alanın 14 milyon metrekare olduğunu ve RES’lerin sadece 1 milyon metrekare alanı kapsadığını

(18)

belirttiği konuşmasında şunları söyledi:

“Yetkililere sesleniyorum buradan, bakanlığa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na, valiliğe, bir tek Bodrum var.

Tarihiyle, ticaretiyle, kültürel bir merkez olan Bodrum Türkiye’nin Dünyaya açılan penceresidir. Sen burada bir avuç elektrik üreteceğim diye Bodrum’u kirletmeye buraları bir mezarlığa çevirmeye ne hakkın var. Yoksa farklı bir düşünce mi var? Ne olabilir? Çok açık ihbar ediyorum 14 Milyon metrekare üzerinde 1 milyon metrekare dahi yer tutmayan RES’lerin geri kalan alanlarını ne yapacaksın. Soruyorum şirkete soruyorum, bakanlığa soruyorum, valiliğe soruyorum, lütfen bu projeyi bir kez daha düşünün. Lütfen, bu proje Bodrum’un ölümü demektir.

Bu nedenle Bodrum’ RES mezarlığına çevirmeden bu konudaki yetkililer bu projeyi yeniden masaya yatırsınlar. Biz Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu olarak kendimize Halikarnas Balıkçısı’nı örnek aldık, kendimize Saynur Gelendost’u örnek aldık ve onların izinde yürüyoruz ve diyoruzki Saynur Gelendost’un da Halikarnas Balıkçısı’nın ruhu da sızlıyor”

Kazmaz ayrıca Pina Yarımadasında devam eden inşaatlara, Kissebükü Koyu’nu da yapılması planlanan turizm tesisinede tepki göstererek basın açıklamasını sonlandırırken, 7 Mart Cumartesi günü eski Yalıkavak Belediyesi düğün salonunda saat 14:00’da ve 25 Mart Çarşamba günü Bodrum Belediyesi Nurol K ü l t ü r M e r k e z i ’ n d e v a t a n d a ş l a r ı k o n u h a k k ı n d a bilgilendireceklerini, şirket yönetimine de hodri meydan diyerek kendilerini de düzenleyecekleri toplantıya davet ettiğini söyledi.

Mehmet Can Meral

(19)

KADINLAR İÇİN KERMES

CHP Bodrum ilçe kadın kolları 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle kermes düzenledi.

Chp’li kadınlarının düzenlediği kermeste stant açan Bodrum Chp Kadın kolları el emeği göz nuru elişi ürünleri ve evde hazırladıkları yiyecekleri kermese katılan vatandaşlara sundu.

Yoğun bir ilgi gören CHP li kadınların standında vatandaşlara 8 Mart Kadınlar Günü ile ilgili bilgi verdi. son zamanlarda kadına şiddetin arttığını da vatandaşlar ile paylaşan CHP li kadınlar “şiddete karşı olduklarını ve bunun için ellerinden geleni yapacaklarını” söylediler.

(20)

Optimist 3. gün yarışlarına rüzgar engeli

Bodrum’da düzenlenen Bodrum International Optimist Regatta ve Açık Türkiye Optimist Federasyon Kupası’nın 3. gün yarışları hava muhalefeti sebebiyle yapılamadı.

Türkiye Yelken Federasyonu (TYF), Bodrum Belediyesi, Bodrum Ticaret Odası, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi ve Bodrum Denizciler Derneğinin destekleriyle Bodrum Belediyesi Bodrumspor Yelken Şubesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Bodrum International Optimist Regatta ve Açık Türkiye Optimist Federasyon Kupası yarışlarında şiddetli rüzgar yarışçıları olumsuz etkileyeceğinden yarışların Cuma günkü turunun iptal edilmesine karar verildi.

Bodrum’un İçmeler Mevkii’ndeki Bodrum Belediyesi Bodrumspor Yelken Kulübü’nün önünden 3. gününde de startının verilmesi beklenen yarışlarda olumsuzluklar yaşanmaması ve yarışçıların güvenliğinin tehlikeye girmemesi için hava ölçümleri alınarak rüzgar şiddetinin fazlalaşması sebebiyle bugünkü turun iptal edilmesine karar veren Başhakem Hakan Kütük yaptığı açıklamada; “Bu yarışlara, rüzgar eğer 25 katın üzerinde ise, güvenlik açısından start vermiyoruz. Eğer deniz üzerindeysek 25 katın üzerinde esen bir rüzgarda yarışa devam edemiyoruz.

Sahil güvenlikten aldığımız ölçümlerle birlikte rüzgarın en az 29 en fazla 43 knot olduğunu tespit ettik. Bu nedenle de bugünkü yarışı iptal ediyoruz.” dedi.

15 ülkeden 79 kulüp ile 10-15 yaşları arasındaki 275 sporcunun katıldığı BIOR’da rüzgar şiddeti azalırsa yarışlara Cumartesi günü devam edileceği bildirildi.

(21)

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

Bodrum’da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlattı.

Mehmet Can Meral’in söyleşisi :

“Hep Bir Deniz Tutkum Vardı”

Gül Yavuz liseyi Afyon’da tamamladığını ve üniversite hayalinin İzmir olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Universite için tek istediğim İzmir’di. Dualarım gerçekleşti ve İzmir’de bilgisayar programcılığı okudum ve sonrasında

(22)

yaklaşık 23 yıl boyunca yazılım sektöründe çalıştım. Yaz tatillerini Çandarlı’da geçirirdim sanırım bunun etkisi ile hep bir deniz tutkum vardı. Yani kaptan olayım falan diye bir hevesim yoktu sadece denizde yaşayayım, teknelerle haşır neşir olayım, bütün derdim oydu”

Emekli Olduktan Sonra Kaptanlık Kursuna Girdi

Emekli olduktan sonra ne yapacağını düşünürken yat kaptanlığı kurslarını öğrendiğini söyleyen Gül kaptan sözlerine şu şekilde devam etti: “Emekliliği hak ettiğimde bundan sonra da ne yaparım, ne ederim denizde nasıl yaşarım derken yat kaptanlığı kurslarını öğrendim. Sağ olsun eski işyerimdeki patronum ‘hadi artık emekli edelim seni’ dedi. Ben nasıl ayrılacağım diye düşünürken o beni işten attı. Sevinçten zil takıp oynadım resmen. Sonra hemen yat kaptanlığı kursuna başladım ve kursu tamamladım. O arada bir hastalık geçirdim, kanser oldum. O dönemde bütün ileri stcv’leri aldım. Tabi nasıl iş bulacaktım, asıl soru işareti oydu. Tesadüfen bir dergide karikatür vardı, Göcek’te çok güzel bir motor yatın yazısını gördüm orada hemen mail attım, neler yaptığımı anlatıp, “Seneye iş başvurusu yapsam, beni almanız için başka n e l e r y a p m ı ş o l m a m g e r e k i y o r ? ” d e d i m . E r t e s i g ü n toplantıdaydım ben toplantı arası verildi, tanımadığım bir numara arıyor; Sedat Bey. Mail attığım firmanın sahibiymiş kendisi. Sizinle tanışmak istiyoruz dedi. Görüşmeden bir süre sonra Göcek’e gittim, görüştük.

”Çalışmaya başlayalım, yetiştireceğiz, teknelerin birine kaptan yapacağız.” dedi. Nasıl mutlu oldum anlatamam, aman ya rabbim uçtum sevinçten… Tedavi süreci uzadı, o sezonu kaçırdım. Tam ben iyileştim artık çalışmaya başlayabilirim dedim ki Ekim ayı gelmişti, biz görüşemeden Sedat bey intihar etti. Ben şok geçirdim. O kışı yine bilgisayar sektöründe bir projede geçirdim, yaz için iş araştırdım ve internetten Göcek’te çalışacak bir tekne buldum. Bir sezon Göcek’te geçirdim. Sonraki kış bir arkadaşım vesile oldu, ”Ya Gül, teknede aşçılık yapacak birini arıyorlar”

dedi. E dedim benim aşçılıkla ilgili bir iddiam yok. Ne yapacağız? dedim. ”Yok, sadece patron var ev yemeği yapacaksın

(23)

zaten.” dedi. Yemek yapmayı da seviyorum. Tamam dedim. Geldim, tanıştım işe başladım hemen 1 Kasım’da. O kışı aşçılık yaparak geçirdim, teknede yaşıyordum, tamam teknede yaşıyorsam sıkıntı yok zaten. Yaz başında oradan ayrıldım, tam artık iş bulamıyorum ne yapacağım İzmir’e mi dönsem diye düşünürken, bu teknenin sahibi benim üniversiteden arkadaşım. O beni aradı Gül dedi tekne ile baş edemiyoruz artık ne yapacağımızı

bilmiyoruz gidip bir bak fikir ver dedi. İyi dedim bende.

Geldik, baktık ondan sonra bende dedim iş arıyorum zaten hadi bir deneyelim en azından bir sezon. İşte şuan da üçüncü kışım bu. Sürekli bu teknede yaşıyorum”

Denizlerde Kadın Kaptan Olmak

Kadın bir kaptan olarak çalışmanın özellikle ticari olarak kaptanlık yapmanın bazı zorlukları olduğunu belirten Gül kaptan sözlerine şu şekilde devam etti: “Göcek’te geçirdiğim ilk sezon bana fazla bir şey katmadı. Maalesef yat kaptanlığı belgesi alıyorsunuz ancak pratik yok! Deniz sektörüne girmeden önce her tatilde mavi yolculuk yapmaya

çalıştım, her fırsatta arkadaşlarımın tekneleri ile çıktım, kurslara gittim vesayri ancak sürekli denizde yaşamak hele ki ticari olarak bu işi yapıyorsanız tecrübe şart… Şansıma, annesi ve babası kaptan olan, 10 yaşından itibaren deniz tecrübesi yaşamaya başlamış Hasancan ile çalışmaya başladım.

Bodrum’da geçirdiğim ilk sezonda çok zorlandım. Daha acemisin v e k a r ş ı n d a d o ğ a v a r . H a s a n c a n d a 2 1 y a ş ı n d a v e çevremizdekiler için çocuk, Etraftakiler için muhtemelen garip bir manzara; kırk küsür yaşında bir kadın, yabancı, e bir de bizim çocuk Hasancan. Kimsenin aklı almıyordu ki bu ikili iş yapacak, Nerdeyse her yanaşmamızda, iskeledeki hemen hemen herkes müdahale ediyordu. Kısa zamanda alıştık, sadece birbirimizi dinledik ve işimizi yaptık. O dönemlerde çok komik zamanlar yaşadık. Çok şükür harika bir ekip olduk. Pozitif enerjimiz gelen misafirlerimize

yansıdı ve çok keyifli zamanlar geçirdik.

(24)

Başlarda sıkıntı çektim, tırstım da. Tabi zaman geçtikçe alışıyorsun hani tecrübe kazandıkça daha rahatlıyorsun.

Eskiden paniklerken şimdi daha rahat oluyorsun, yani bu kadın ya da erkek olarak değil, herhalde herkesin yaşayabileceği bir şey diye düşünüyorum. Bodrum’da yeniydim. Kimseyi tanımıyordum, zaten bir bayan olarak pek kaile alınmıyorsun o kesin.

Şimdi çok şükür tanıştık, kısmen Bodrum’lu oldum. Çok güzel, yardımsever insanlar var etrafımda… Artık yardım istediğimde veya fikir almak istediğimde hepsi yardımcı oluyorlar.

Öğrenmeye devam ediyorum… Hala kendime kaptan diyemiyorum, sektörde çok değerli çok tecrübeli kaptanlar var, çok fırın ekmek yemem lazım, dediğim gibi öğrenmek çok keyifli, tadını çıkartıyorum…”

Tecrübe Şart

Denizin hata kabul etmediğini ve mutlaka tecrübe olması gerektiğini söyleyen Gül Yavuz sözlerine şu şekilde devam etti: “Denizdesiniz her zaman tetiktesiniz, her gelen ses vs, otomatik olarak seslere hassas oluyorsunuz ve gerektiğinde müdahale ediyorsunuz. Geçenlerde uyandım, tekneden ses geliyor. Çıktım baktım herhangi bir şey yok, sonra farkettim ki deniz çekilmiş, teknenin altı vuruyor! Bu ilk kez tecrübe ettiğim bir olay oldu. Tecrübeyi attım cebe… Şuan bulunduğum derinlik 3m. civarında, draft 2.4. 5060cm su çekildiğinde ki iç denizlerde gelgit zamanında 5060cm su çekilebilirmiş.

Bundan sonra kışlamada dikkat edeceğim”

“Her Tekneye Bir Bayan Lazım”

Denizde yaşamaktan memnun olduğunu belirten Gül Yavuz son olarak şunları söyledi: “Asıl hedefim denizde yaşamak…

Bodrumda kaptanlık derseniz zaten hedefim deniz…inanın hostes gemici ahcı ne olursa güzel bence…. Tercih sebebim deniz…Bodrum’da kaptan olmak güzel diyelim. Her tekneye bir bayan lazım… Çünkü bayanın olduğu tekne ne olursa olsun daha böyle nasıl desem daha mı güvenilir geliyor diyeyim. Hani bir aile geldiğinde daha rahat edebiliyor diye hissediyorum ben

(25)

artı mutlaka bayanların temizlik anlayışı daha farklı hani bu yapısal bir şey

gibi geliyor bana. Birde ne bileyim teknede bayan olunca daha böyle sempatik geliyor bana. O yüzden denizdeki bayan sayısının artması gerektiğini düşünüyorum. Umarım yakında daha çok bayan olur. İyi olur yani”

(26)

BODRUM’DA OPTİMİSTÇİLERİN MÜCADELESİ DEVAM EDİYOR

Bodrum’da düzenlenen, Bodrum International Optimist Regatta ve Açık Türkiye Optimist Federasyon Kupası’nın ikinci gününde sporcular, sert rüzgar ile mücadele etti.

Türkiye Yelken Federasyonu (TYF), Bodrum Belediyesi, Bodrum Ticaret Odası, Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi ve Bodrum Denizciler Derneğinin destekleriyle Bodrum Belediyesi Bodrumspor Yelken Şubesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Bodrum International Optimist Regatta ve Açık Türkiye Optimist Federasyon Kupası, 2. gün yarışları ile devam etti.

Bodrum’un İçmeler Mevkii’ndeki Bodrum Belediyesi Bodrumspor Yelken Kulübü tesisleri önünden verilen start ile yarışa başlayan optimistçiler, ilk güne göre daha sert bir rüzgar ile karşılaştı. Optimistçiler, rakiplerinin önüne geçebilmek için rüzgara karşı sergiledikleri performanslarıyla yarışı izleyen spor severlere keyifli bir seyir yaşattı.

15 ülkeden 79 kulüp ile 10-15 yaşları arasındaki 275 sporcunun katıldığı BIOR’da yelkenlerini açan sporcular, beyaz optimistleriyle adeta denizin üzerini süsledi. Bodrum Yelkenli Okul Gemisi de denizin üstünde yarışı izlemek isteyenler için bölgede hazır bulundu.

5 günlük yarışın sonunda yapılacak puanlamanın ardından dereceye giren sporculara kupaları ise 08 Mart Pazar günü düzenlenecek olan ödül töreninde verilecek.

Yarışlarda ayrıca geçtiğimiz hafta tedavi gördüğü hastanede

(27)

hayatını kaybeden, Optimist Milli Takım Antrenörü Serkan Dalgacı ve eşi Ayşe Öztin Dalgacı’nın iki çocuğundan Yosun Dalgacı’yı anmak için sporculara lokma dağıtıldı.

(28)

Referanslar

Benzer Belgeler

giyotin pencere denizlik giyotin pencere denizlik giyotin pencere denizlikgiyotinpenceredenizlik giyotin pencere denizlik giyotin pencere denizlik kalorifer giyotin pencere

giyotin pencere denizlik. giyotin pencere giyotin

giyotin pencere denizlik giyotin pencere denizlik giyotin pencere denizlikgiyotinpenceredenizlik giyotin pencere denizlik giyotin pencere denizlik kalorifer giyotin pencere

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze, katılan sanatçılarımıza, Turgutreis Mahalle meclisi grubumuza, Muğla Büyükşehir Belediyesine, Bodrum

Bugüne kadar Kırsaldaki Çınarlar Projemiz kapsamında Bodrum ilçemizde; 57 haneye 465 kez, Bugüne kadar Kırsaldaki Çınarlar Projemiz kapsamında Bodrum ilçemizde; 57 haneye 465

006407 006926 ÖZ-GÜR AHŞAP MOBİLYA TURİZM İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET İTHALAT İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ 13.02.2007 Bodrum

Bodrum Belediyesi Birim Müdürleri ve Birim Sorumluları için verilen hizmet içi eğitim seminerine ziyarette bulunan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, eğitimin

Mehmet Gödekmerdan Başkanlığında ve Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Taner Alkan, Meclis üyesi Niyazi Atare, Muğla Büyükşehir Belediyesi, İlçe Emniyet