Bodrum Mimarlar Odası Temsilciliği ve Bodrum Yarımadası’ndaki dokuz belediyenin başvursunu değerlendiren Danıştay 6'ncı Dairesi, 1/25 bin ölçekli Bodrum Yarımadası Çevre Düzeni Planı’nın yürütmesini durdurdu. Bodrum Mimarlar Odası Temsilcisi Mahmut Yıldırım, kararın 20 Kasım 2008'de alındığını ve Bodrum’un ‘imar’ değil ‘idam’ planına dur denildiğini savunarak, “Rant ve talanı arttıracak 5 bin yıllık tarih, kültür ve doğa kentini beton yığına çevirecek kararların yer aldığı planın yürütmeyi durdurma kararı alınması Bodrumlular'ın haklılığını ortaya koydu” dedi.
Planın Bodrum’u beton yığınına çevireceğini, doğal SİT alanlarının golf sahalarına kurban edileceğini savunan Mahmut Yıldırım, bu nedenle planın iptali için 100’ün üzerinde dava açıldığını söyledi. Konu ile ilgili sürdürdükleri hukuk mücadelesi hakkında bilgi veren Yıldırım, “Sakıncalarla dolu olan planın birçok maddesine ve aslına itiraz edip 2007’nin Eylül ayında yürütmenin durdurulması için Danıştay’a dava açmıştık.
Bodrumlu STK’lar ve dokuz belediye ile ortaklaşa açılan davada 20 Kasım 2008 tarihinde 1/25 bin ölçekli Bodrum Yarımadası Çevre Düzeni Planı Danıştay 6'ncı Dairesi yürütmenin durdurulması kararı verdiğini öğrendik. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Bayındırlık Bakanlığı’nın hazırladığı ve herkesin ‘yetki bende’ diyerek hazırladığı planın sakıncaları ortaya çıktı. Bu davada verilen kararın ardından 1/25 binlik plan yapma yetkisinin kimde olduğunun devlet tarafından kesinleştirilmesi gerekir. Şimdi hükümetin bir karar verip imar planlarının kimin yapacağına karar vermesi gerekir. Bunun ardından ilgili kılınacak bakanlık ile Bodrumlular'ın birlikte hazırlayacağı bir plan Bodrum’un geleceğini kurtarır. Bodrum’un imar değil idam planına Danıştay’ın dur demesi Bodrumlular'ın haklılığını bir kez daha ortaya koydu” diye konuştu.
Davayı açan Bodrum Yarımadası Tanıtma Vakfı Başkanı (BOYTAV) ve Ortakent- Yahşi Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Danıştay 6'ncı Dairesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilen Bodrum Yarımadası Kültür Turizm Gelişme Bölgesi 1/25 binlik İmar Planı’nın 5 bin yıllık antik kentin geleceğine ipotek koyma ve yağma anlamına geldiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bodrumluların 40 yılda oluşturduğu ve dünyaca ünlü Bodrum markasını elimizden alarak nimetlerinden yararlanıp, posasını kucağımıza koymak istiyorlar. Bodrum’un geleceğini merkezi yönetime teslim etmeyeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı plan yetkisini belediyelerden merkeze alırken, alt yapı yatırımlarını bakanlığın yapacağı açıklandı. 5 bin yıllık turizm kentinin sahilleri ve ormanlarını yağmalamaya yönelik tüm planlar yapılırken 1.5 yılda alt yap ıya çivi bile çakılmadı. Bu nedenle davayı açmak zorunda kaldık.
Yerel yönetimler, siyasiler, STK’lar, Bodrum’un dokusunu, siluetini, kültürel ve tarihi mirasını koruyarak bu rotayı çizeceğiz. Bodrum’un geleceğini Ankara’ya tasarlatmayacağız. Biz burada nasıl yaşamak istiyorsak öyle yaşayacağız, gelen turistte bunu bilerek gelecek. Sahillerin yağmasına, beş kata, ormanların betona çevrilmesine, dünyaca ünlü Bodrum guletlerinin gezindiği koyların betona çevrilmesine izin vermeyeceğiz, gerekirse 1000 dava daha açarız. Türkiye’nin her köşesini satışa çıkarıp kesesini dolduran, pinpon topunu baz alıp yalandan enflasyon tespitleri yapıp ekonominin doğru yolda olduğunu savunan bir zihniyet, Bodrum’un alt yapısıyla değil toprakları ve kıyılarıyla ilgilidir.”
Mavi Yol Girişimi adına açıklama yapan Filiz Dizdar ise bakanlık tarafından hazırlanan planın zararlarını, yarımada genelinde seçimler öncesi sivil toplum örgütleri ve belediyelerle birlikte hazırlanacak panel, toplantı, gösteri,
eylemlerle yediden yetmişe herkese anlattıklarını belirterek, “Plana olan itirazlarımızı geçen yıl 130 bin imza toplayarak bakanlığa üniversiteler tarafından hazırlanan sakıncalarını anlatan bilimsel raporlarla birlikte aktardık. Ancak Bodrum’un yerel yöneticilerinin ve sivil toplum örgütlerinin görüşleri arasında yer alan 1 madde bile dikkate alınmadı. Şimdi ortak akıl zamanı, artık bu planın sürekli delinerek deşilerek, tekrar tekrar gündeme getirilmemesi için daha geniş ve büyük tepkiler vermek için hazırlık yaparken Danıştay’ ın kararı Bodrum’un geleceğine yönelik
umutlarımızı arttırdı. Bodrum’un rant kurbanı olmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla)
