Bodrum da Uslu ailesinin acı günü
Bodrumun tanınmış, köklü Uslu ailesinin ferdi Kemal Uslu Vefat etti. Geçirdiği rahatsızlık sonucu 75 yaşında vefat eden Uslu’nun cenazesi Türbe Mezarlığı’nda defnedildi.
Alzheimer hastalığı ile mücadele eden, Ümit ve Melek isimli iki çocuk babası Kemal Uslu, için Bodrum Adliye caminde cenaze töreni düzenlendi. Cenaze törenine başta ailesi ve yakınları olmak üzere, eş, dost ve sevenlerinin de aralarında yer aldığı kalabalık bir cemaat katıldı. Cuma namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından merhumun cenazesi dualar eşliğinde gözyaşları arasında Türbe mezarlığında defnedildi.
Kemal Uslu ve ailesi, Bodrum Hilmi Uran meydanın da bir dönem Turgutreis adlı kışlık sinema yı işletmeleriyle de bilinir.
TMMOB: DOĞAL SİT ALANLARI YAPILAŞMAYA AÇILACAK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca Türkiye genelinde yapılan çalışmayla Bodrum’da 1’inci derece doğal sit alanı olan önemli bölgelerin 2 veya 3’üncü sit alanına dönüştürülmesi taslağıyla ilgili olarak Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB )İlçe Koordinasyon Kurulu bir basın açıklaması yaptı.
Türkiye’nin gözbebeği Bodrum’un Değirmenburnu, Karaada, Küdür Yarımadası, Pedasa Antik Kenti gibi önemli noktalarının 1’inci derece doğal sit alanından 2 veya 3’üncü sit alanına dönüştürülerek yapılaşmaya açılacağını anlatan TMMOB üyeleri bu planı engellemek için yasal çerçeve içinde mücadele edeceklerini söyledi.
Bakanlık tarafından hazırlanarak sözkonusu bölgelerdeki kurumlara görüş bildirilmesi için sunulan çalışmayla ilgili bir açıklama yapan TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şehabettin Doğan mimarlar odası aracılığıyla edindikleri konu hakkında şöyle dedi:
“Son dönemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Türkiye genelinde 1’inci derece doğal sit alanlarıyla ilgili bir çalışma yaptığı duyumları geliyordu. Bu konu özelde de Bodrum’u ilgilendiriyor. Bodrum’da 1’inci derece doğal sit olan bölgelerde bakanlığın oluşturduğu bir kurulun yaptığı bir çalışma sonunda 1’inci derece doğal sit alanı olan önemli bölgelerimizin 2 veya 3’üncü sit alanına çevrildiğine dair bir çalışmanın taslağı var elimizde. Bakanlık bu değişikliği onaylamadan önce yasal prosedür gereği sorması gereken kurumlardan görüş topluyor. Edindiğimiz bilgiye göre Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne de görüşlerini bildirmesiyle ilgili bir yazı yazmış. Yani bu süreç şu anda işliyor.”
Bu taslakla Bodrum’daki önemli noktaların imara açılacağını savunan Doğan şu ifadelere yer verdi:
“Burada ilk gözlemlediğimiz kadarıyla özellikle denizcilik sektörüne büyük darbeler vuracak. Yarımada’nın bakir kalmış ve özellikle deniz turizmiyle ilgili önemli bölgelerinin süreç içerisinde yapılaşmaya açık duruma gelebilecek bir oluşum var burada. O konuda bütün Bodrum kamuoyunu bu işte duyarlı olmaya davet ediyoruz. Burada yaşayan herkes bu süreç içerisinde Yarımada’nın ranta nasıl teslim edileceğini göreceğiz eğer herhangi bir şey yapamazsak. Bu anlamda TMMOB olarak biz kararlıyız. Yasal prosedür içerisinde Yarımada’mızı korumak
adına bizlere düşen her türlü görevi eksiksiz olarka yerine getireceğiz. Bu da bizim taahütümüz olsun.”
Konu hakkında teknik bilgiler aktaran Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Cevat Kalfa ise şunları söyledi:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı bu çalışmaların bölgemizle ilgili olan haritaları bizim elimize geçti. Bu haritaları incelediğimiz zaman Bodrum Yarımadası’na çok ciddi bir müdahale yapılmaktadır ve bu ciddi müdahalededeki en çarpıcı örnek Bodrum’un olmazsa olmazı daha önce 1’inci derece doğla sit alanı olan Karaada’nın 2’inci derece sit alanına dönüştürülmesi. Yalıkavak Küdür Yarımadası’nın 1’inci dereceden 2’inci ve 3’üncü dereceye dönüştürülmesi. Turizmin ve Bodrum’un simgesi haline geşen Değirmenler Burnu’nun 1’inci dereceden direk 3’üncü dereceye çevrilmesi. Keza Göltürkbükü sahili olduğu 3’üncü dereceye çevrilerek yapılaşmaya açılmaktadır. Mavi turun olmazsa olmazı bizim İçmeler’den Gökova’ya giriş kapımız olan İçmeler Yalıçiftlik arası olduğu gibi 3’üncü derece sit bandına alınarak olduğu gibi inşaata açılmıştır. Kissebükü’nde bulunan Adalıyalı 3’üncü derece olarak olduğu gibi emsale açılmıştır. Bodrum girişindeki oteller bölgesinin etrafı olduğu gibi konut inşaatına açılmış, üsütünde olduğu gibi orman olduğu gibi katledilerek 1’inci dereceden 3’üncü dereceye dönüştürülmüş. ”
Bu planda yeni bir Bodrum inşaa edildiğini savunan Kalfa sözlerini şöyle sürdürdü:
Bunlar arasında çok sayıda noktalar var, bunlar incelendiği zaman Bodrum’un imar çizgisinin tamamen değiştiği görülüyor.
“100 binlik planların değimesi lazım, 25 binlik planların değişmesi lazım. Burada yeni bir Bodrum daha inşaa ediliyor.
Yani şu anki mevcut Bodrum’a yeni bir Bodrum getiriliyor. Biz Bodrum halkı olarak TMMOB olarak bu işin öncülüğünü yapıyoruz.
Tüm Bodrum halkı olarak bu işin karşısında duralım. Bu plan uygulanmadan biz Bodrum halkı olarak buradan sesleniyoruz.
Bodrum’a rağmen böyle bir plan yapılamaz. Bodrum’u yok etme
planıdır bu, rant planıdır. Yeni bir Bodrum yaratma peşindedirler. Biz buna karşıyız ve engellemek için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız. Tüm sivil örgütlerin bir araya gelmesi lazım, Kent Konseyi’nin bir araya gelmesi lazım.
Bu plan yeni elimize geçtiği için daha fazla detaya girmedik ama Bodrum’un üstüne bir Bodrum, hatta iki Bodrum daha katlanıyor. Bodrum nasıl yek edilebilir? Öyle bir plan önümüzde. Biz kendi Bodrum’umuza sahip çıkmazsak bu plan onaylandığı zaman çoluğumuza çocuğumza bir tane orman gösteremeyecek hale geliriz. Yeşil ve doğa gösteremeyiz. Bu plan hazırlanmasında çeşitli bilim adamları var fakat ne şehir plancısı var, ne mimarı var, hiç bir şey yok. Yani bu buradaki insanları gözetmeden, burada yaşayanların yaşamı dikkate alınmadan hazırlanan bir doğa katletme planıdır. Bakanlığın doğa koruma planı değil, doğayı nasıl katlederimin bir planıdır. Biz halkı beraber olmaya çağırıyoruz. TMMOB’un altında toplanmamız lazım. Gerekirse imza kampanyası, gerekirse sokak yürüyüşleri yapmamız lazım. Bizim bu haritada gördüğümüz plan sadece Bodrum’un bunun arkasındaki Gökova ve Datçayı görseniz buraları katleden bir plan.”
Bu süreçte izleyecekleri yol haritası hakkında da konuşan Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Cevat Kalfa sözlerine şöyle devam etti:
“ B i z o d a o l a r a k ö n c e b a s ı n l a b e r a b e r k a m u o y u n u bilgilendiriyoruz. Sivil toplum örgütleri, Kent Konseyi ve Belediyeyle görüşmelerimiz yapıp vatandaşı bilgilendirip Bodrum’u sevenleri buna karşı çıkmaya çağırcağız. Hukuksal girişimi şu an başlatamıyoruz çünkü resmileşmiş bir şey değil.
Hazırlanmış, komisyonlara gidiyor, Büyükşehir Belediyesine gönderiliyor. Oradan görüşler istenecek. O görüşler sonunda bakanlık bunu onaylayıp ilan edecek. Yani şu an biz bir bakana sesimizi duyurabilirsek belki bakarlar. Onaylandıktan sonra geriye dönüşü çok zor. Bu şimdilik bir taslak proje ve onaylanma sürecine girmiş. Büyükşehir Belediye 10 gün içinde hiç bir görüş göndermezse kabul etmiş sayılır. Bizim her türlü
kampanyayı burada yapmamız lazım. Biz Büyükşehire ve büyükşehirdeki meclis üyelerimize burada sesleniyoruz; bu plana görüşümüz direk hayır. Şu olurdu, bu olurdu diye bir noktamız yok bizim, baştan hayır diyoruz.”
“Bu planlar doğal sit alanında yapılan planlar bir de bunların üzerine arkeolojik sit planları gelir yakında. O ne zaman gelecek bekliyoruz” diyen Kalfa sözlerini şöyle tamamladı:
“Köy alanlarını sit alanı içine sokmuşlar, vatandaşın işini daha da zore sokuyorlar. Orada 100 metrekare arsa içine köylü ev yapmak istediği zaman bakanlıktam özel izin alacak. Köy içinde yaşayan vatandaşı işini zora sokuyor, güzelim ormanı işlerini çok rahat çözen rant grubuna açıyor.”
Daha sonra tekrar söz alan Şahabettin Doğan şunları kaydetti:
“Türkiye’nin gözbebeği Bodrum’da bütün imar yapısını alt edecek sürecin başlamasına sebep olacak komisyondaki sayın bilimadamlarının meslekleri üzerine konuşmak istiyorum. Her mesleğe elbette saygı duyarız ama bu işler bu kadar basit olmamalı. Komisyondaki uzmanlar; botanik uzmanı, memeli uzmanı, herpetolog, ornitolog, omurgasız uzmanı, deniz biyoloğu, hidro biyolog diye devam ediyor. Mesleklerine saygı duyarız ama bu kenti bu kadar ucuza harcamasınlar, ranta peşkeş çekmesinler bu güzelim yeri. Burası artık elde kalmış çok ender değerlerden bir tanesi. Hiç değilse burası halkın olsun, Bodrum’un olsun, dolayısıyla da gelecekte tüm insanlığın olsun.”
Öte yandan basın açıklamasında sözkonusu çalışmadaki alanların 200 hektarı kapsadığı, bu alanların büyük bir kısmı kamu arazisi olduğu fakat aralara sıkışmış özel mülkiyetlerinde bulunduğu bildirildi.
Kent Tv
“The Bodrum Cup”un ikinci günü dostluğa yelken açıldı
The Bodrum Cup Uluslararası Deniz Festivali ve 28.
Regatta’nın ikinci günü yelkenler, bu kez de Gümüşlük ve komşu ülke Yunanistan’ın Leros adası arasında gerçekleşen TAV Passport etabıyla dostluğa açıldı.
The Bodrum Cup’ta yarış heyecanı devam ediyor. The 28.
Bodrum Cup’a bugüne kadar gönülden destek vermiş ve hizmet etmiş Ömer Aras, Uğur Boran, Mehmet Oğuz, Alican Acar ve Erdoğan Yavaşanısına düzenlenen ilk gün yarışları, Bodrum Belediyesi İz Bırakanlar Bodrum – Gümüşlük Etabında dereceye girenler belirlendi ve ilk gün sonuçları www.thebodrumcup.com web sitesinden açıklandı.
Etabın ardından Gümüşlük Limanı’nda, 10 teknenin katıldığı
“Mavi Yolculuk Mutfağı” Yemek Yarışmasının jüri tarafından elemeleri yapıldı. Levrek balığı kullanmak şartıyla hazırlanmış yemekleri tadan jüri üyeleri, elemeler sonunda Alice teknesi ekibini birinci seçti. Yemek yarışmasında ikinci Grandi, üçüncü Kinidos, dördüncü Zeus ve beşinci ise Swan teknesi ekibi oldu.
Akşam saatlerinde, Off Gümüşlük Club’a geçen yelkenciler, günün stresini ise ünlü şarkıcı Fatma Turgut’un konseriyle attı..
BAKAN NABİ AVCI PROGRAMININ DEĞİŞMESİ NEDENİYLE KONGREYE KATILAMADI
Ulusal Turizm Kongresi Torba Mahallesi’ndeki Vogue 17.
Otel’de başladı. Kongreye katılması beklenen Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, programının son dakikada değişmesi nedeniyle katılamadı.
İlk defa 1990 yılında yapılan, her yıl Türkiye’de değişik üniversitelerde düzenlenen turizm alanının en köklü kongresinin ev sahipliğini Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum’da yapıyor. Akademi ve Turizm sektörününü bir araya getiren kongreye 61 üniversiteden 300’ün üzerinden öğretim elemanı ve turizmci katılıyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesinin ev sahipliğinde gerçekleşen 17. Ulusal Turizm Kongresi’nin açılışına Muğla Valisi Amir Çiçek, Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi rektörü Prof Dr.
Mansur Harmandar, İl Garnizon Komutanı Albay Yavuz Özfidan, Muğla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü İlyas Sarıyerli, TÜRSAB Bodrum Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Sevinç Gökbel, BESİAD Başkanı Emre Köroğlu, BODER Başkanı Halil Özyurt, CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ile çok sayıda akademisyen ve turizmci katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal marşımızın okunmasının ardından başlayan programda açılış konuşmasını Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ozan BAHAR yaptı. Geçtiğimiz günlerde geçirdiği bir kaza nedeniyle tekerlekli sandalyeyle kürsüye gelen Bahar, Türkiye’nin rekabet gücü en yüksek sektörlerinin başında turizmin
geldiğini belirterek şunları söyledi:
Turizm toplamda 96 milyar dolarlık hasıla yaratmaktadır.
Sektörde dolaylı ve doğrudan 3 milyona yakın insan istihdam edilmekte yan sektörlerle birlikte sektörden 10 milyona yakın insanının bir şekilde gelir sağlamakta olduğu öngörülmektedir.
2016 yılında Türkiye’ye gelmeyeceği tahmin edilen ortalama 5 milyon turistin ülkemiz ekonomisi üzerinde yarattığı hasarın 5 milyar dolardan fazla olacağı ve buna AB turizmindeki kayıp da eklendiği zaman 7-8 milyar dolar düzeyinde olacağı tahmin edilmektedir. Oysa geniş bir turizm ürün arzına sahip olan ancak bunu uzun vadeli sürdürülebilir turizm politikalarıyla desteklemeyen ülkemiz turizmi için artık yaşanan yapısal sorunları görmek gerekir. Ülke turizmini sadece kıyı turizmi ile sınırlamak çok büyük bir yanılgı olur. Türkiye’de turizm özellikle 1982-2000 yılları arasında çok muazzam bir gelişme gösterdi. Kaynaklar özellikle kıyı turizmi odaklı bir döngü içerisinde yıllardır deniz, güneş ve kuma yapıldı” dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi rektörü Prof Dr. Mansur Harmandar ise üniversitelerin görevinin ilmin ışığında insanları aydınlatmak olduğunu anlatarak şöyle dedi:
“Üniversiteler bilim üretirken bir taraftan da ilgili sektörlerle işbirliği yaparak ülkemizin ilerlemesi, gelişmesi ve uygar devletlerin üzerine çıkması için gerekli adımların atılmasında yardımcı olmak üzere elde ettiği bilgiyi paylaşmalıdır.Turizm fakültemiz bu konuda en güzel faaliyetleri yapan fakültelerden birisidir. Biz Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi olarak ilçelerimize de özel önem gösteriyoruz. Üniversite kampüsümüzde haftada en az bir veya iki kere kongre ve sempozyum veriyor.”
Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Gürün de master turizm planının yapılmasının önemline dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Muğla ve Antalya gibi turizm bölgeleri deniz kum güneş
turizmine mahkum edilmeseydi, tabiat, kültür coğrafi, sosyal konumlarımız değerlendirilerek turizm planlamaları yapılsaydı bu kriz ortamında bu kadar zarar görmezdik. Bu nedenle sadece Ege ve Akdeniz bölgeleri için değil tüm bölgelerimizi kapsayan tanıtım yapılmalı. Turizm yılın 12 ayına yayılmalı. Kültür ve tarih zengini Muğla’da deniz kum güneş ve yat turizmi ön plana çıkarken kültür turizminin adından bile bahsedilmiyor.
Muğla’da 110 ören yerinden sadece 22’sinde şu anda kazı ve kurtarma çalışmaları yapılabiliyor. Muğla’nın turizmi 10 yıl sonra nerede olacak, nereye götürülmek isteniyor bunun planlanması yapılırken diğer sektörlerin turizme zarar vermesi de engellenmeli.”
Muğla Valisi Amir Çiçek ise konuşmasında yemyeşil doğası, masmavi suları, bakir koyları, güvenli ortamı ile dünyaca ünlü destinasyonlara sahip olan Muğla’nın gelecek yıllarda daha fazla turiste ev sahipliği yapacağına inandığını belirterek şöyle dedi:
“Muğla sadece Türkiye için değil, tüm dünyanın en önemli coğrafi bölgelerinden biri. Doğası, havası, sahip olduğu tarihi değerlerle çok şanslı bir il olduğumuzu düşünüyorum.
Muğla, birçok farklı uygarlığa ait eşsiz tarihi ve kültürel zenginlikleri, bin 484 kilometrelik doğa harikası kıyı şeridi ile Türkiye’nin en önemli turizm destinasyonlarından biri olma özelliğine sahip. Anadolu’da tarımı bile turizm sektörünün içine çekebiliriz. Bu nedenle deniz kum güneş ve Antalya ile Muğla ile turizmimiz sınırlı kalmamalı acil olarak turizmin master planı hazırlanmalı. Turizmde bunların dışına çıkmayı başarmalıyız. Örneğin spor turizmi bunlardan biridir. Spor turizmini Muğla’da havada, karada, suda canlandırmalıyız.”
Protokol konuşmalarının ardından sektör ve akademi açılış konuşmaları ve açılış oturumuna geçildi. Kongre dönem başkanı Prof Dr. Orhan İçöz’ün başkanlığında gerçekleştirilen açılış oturumunda Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Murat Tonbul, TUREB Başkanı Zeki Apalı, Oxford Brookes Üniversitesi’nden
akademisyen Prof. Dr. Levent Altınay ile GEKA Genel Sekreter Vekili Özgür Akdoğan katıldı.
Açılış oturumunda bir konuşma yapan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, master planın Türkiye gündeminden düşmüşken bugün burada yeniden gündeme getirilmesi memnuniyet verici olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti:
“Master planı yapacak turizmciler, kamu yöneticileri ve akademisyenler hepsi burada. Türkiye turizmde bundan sonra hangi yolda gidecek nasıl bir plan izleyecek buna karar vermeli, sektör olarak hayal satan bir sektörüz. Geleceğe umut ile bakıyoruz ama bize de kesinlikle bir yol haritası ve tüm sektörlerin kurumların turizm konusunda uzlaştığı bir ortamı yaratabilmeliyiz. Çünkü insanı insan gibi hissetmesine neden olan bir sektörüz. Biz bu krizle birlikte kayıplarımızın yanısıra kazanımlarımızı da elde edebiliriz. Turizm meslek liselerinin sayıları artmıyor, azalıyor. Sektörü destekleyen eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerekir.”
35 bilimsel oturumda akademisyenlerin 148 bildiri sunacağı 17.
Ulusal Turizm Kongresi 23 ekim tarihinde sona erecek
.
Razvan Paul Mihaescu Resim Sergisi
Romanyalı sanatçı, Razvan Paul Mihaescu Resim Sergisi Hakan Aykan Kültür ve Sanat Merkezinde açıldı.
Yabancı turistlerinde ilgi gösterdiği 22 Ekim tarihine kadar ziyarete açık kalacak. Sergiyi ziyaret eden sanatseverler beğendikleri eserleri de dilerlerse satın alabilecekleri
alınan bilgiler arasında yer alıyor.
Romanya lı sanatçı 63 yaşın da . Eserlerini sergilemek için Türkiye ye otobüs ile gelmiş. Eserlerin fiyatları 400 ve 600 TL arasında.
Romanyalı sanatçı 03.06.1954 yılında Pitesti, Ardeşen Romanya doğumlu. 1974- 2016 yılları arasında; 200 kişisel sergi ve 300 karma sergiye katılmış.Açtığı bu sergileri 1990 -1993 Milano, Telesse, Sansalvodore, Sanlorrenzalo, Solopaca, Ceretto, Torino, Roma da birincilik ödülü aldı. Ali Hakan Aykan Sanat Galerisinde tual üzeine akrilik boyama 32 eseri bulunuyor.
The Bodrum Cup TAV Passport Gümüşlük Leros Etabı
The Bodrum Cup Uluslararası Deniz Festivali ve 28.
Regatta’nın ikinci günü yelkenler bu kez de Gümüşlük ve komşu ülke Yunanistan’ın Leros adası arasında gerçekleşen TAV Passport etabıyla dostluğa açıldı.
1989 yılından beri Era Bodrum Yelken Kulübü’nün çatısı altında organize edilmeye devam eden; Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi ve Türkiye Yelken Federasyonu’nun destekleriyle düzenlenen The Bodrum Cup’ta yarış heyecanı devam ediyor. Ana sponsorluğunu Palmarina Bodrum’un, etap sponsorluklarını da Nef, Tav Passport ve Technogym’in üstlendiği yarışların ikinci günü yelkenliler, TAV Passport Gümüşlük – Leros Etabına çıktı. Sabah saat 10.00’da Gümüşlük açıklarından start alan tekneler, 10 – 13 knot esen yeterli
rüzgarda yelkenlerini açtı. Kıyasıya mücadeleye sahne olan yarışlar sonunda etabı tamamlayan yelkenliler, Leros limanına yanaştı.
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da yarışlara kendi teknesi Müsgebi ile katıldı. Dümenin başına geçen Başkan Kocadon, yarış heyecanını sosyal medyadan yayınladığı fotoğrafla takipçileriyle paylaştı.
The Bodrum Cup’a bugüne kadar gönülden destek vermiş ve hizmet etmiş Ömer Aras, Uğur Boran, Mehmet Oğuz, Alican Acar ve Erdoğan Yavaş anısına düzenlenen ilk gün yarışları Bodrum Belediyesi İz Bırakanlar Bodrum – Gümüşlük Etabında dereceye girenler belirlendi ve ilk gün sonuçları www.thebodrumcup.com web sitesinden açıklandı.
Etabın ardından Gümüşlük limanında, 10 teknenin katıldığı
“Mavi Yolculuk Mutfağı” Yemek Yarışmasının jüri tarafından elemeleri yapıldı. Levrek balığı kullanmak şartıyla hazırlanmış yemekleri tadan jüri üyeleri, elemeler sonunda Alice teknesi ekibini birinci seçti. Yemek yarışmasında ikinci Grandi, üçüncü Kinidos, dördüncü Zeus ve beşinci ise Swan teknesi ekibi oldu.
Akşam saatlerinde, Off Gümüşlük Club’a geçen yelkenciler, günün stresini ise ünlü şarkıcı Fatma Turgut’un konseriyle attı. Konseri aralarında Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ve eşi Hülya Kocadon’un da yer aldığı çok sayıda davetli izledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Bodrum Liman Başkanlığı, Muğla Valiliği, Bodrum Kaymakamlığı, Sahil Güvenlik, Bodrum Ticaret Odası, İMEAK Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi, Bodrum Denizciler Derneği, TÜRSAB Bodrum Yürütme Kurulu ve Bodrum Otelciler Derneği’nin de destek verdiği The Bodrum Cup’a ayrıca Metro Cash and Carry, Gastronometro, Argo Oil, Allium Villas, Turkish Airlines, Europcar, Halikarnas ve Bluemint gibi firmalar da
sponsor desteği veriyor.
KIRÇİÇEKLERİ KAYIPSIZ GİDİYOR
TKBL 3. haftasında evinde Elazığ İl Özel İdare Spor Kulübünü ağırlayan Kırçiçeği Bodrum Basket maçtan 78 – 47 galip ayrıldı.
Kırçiçekleri Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde kayıpsız ilerliyor. Ligin 3. maçını Elazığ temsilcisi ile oynayan Kırçiçekleri, aldığı galibiyetle 3’de 3 yaptı. Periyotları 21 – 7, 37 – 21, 60 – 36, 78 – 47 biten maçta Dilek Dedeoğlu ve Belgin Onbaşı 15’er sayıyla takımın en skorer oyuncuları olurken, Aslı Sevin 13, Deniz Boz 12 sayı kaydederek skora katkıda bulundu.
Kırçiçeği Bodrum Basket 4. maçını 22 Ekim Cumartesi günü, Ankara deplasmanında Çankaya Üniversitesi ile oynayacak.
6 puanla liderlik koltuğunda oturan Çankaya Üniversitesi’ni aynı puanla Kırçiçeği Bodrum Basket takip ediyor.
TURGUTREİS ‘TE CUMHURİYET KONSERİ
Bodrum oda orkestrası 29 ekim’de Turgutreis Atatürk meydanında Tobav çoksesli korosunun da yer aldığı konserde yer alıyor . Konser Turgutreis mahalle meclisinin etkinlikleri çerçevesinde yapılıyor
T u r g u t r e i s ’ l i s a n a t ç ı N u m a P e k d e m i r ’ i n S a n a t Koordinatörlüğünde, Şef Nesrin Bayramoğulları yönetiminde ve Altuğ Dilmaç’ın solist olarak katılacağı konser, saat 19.00 da
düzenlenen fener alayı sonunda Turgutreis Atatürk meydanında ve saat 20.00 de başlayacak. Konser halka açık olacak..
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünün katkıları, ve Turgutreis Mahalle Meclisi grubunun ev sahipliğinde, Bodrum Belediyesi ve sanat dostu sponsorların destekleriyle düzenlenen konserde Bodrum Oda Orkestrası ve Tobav çoksesli korosu da yer alacak. Numan Pekdemir’in sanat koordinatörlüğündeki konseri Nesrin Bayramoğulları yönetecek Altuğ Dilmaç solist olarak katılacak. Konserde konzertmeister Sema Korkut koro şefi ise Nural Altar.
Konsere; Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi ve bazı kişi ve kuruluşlar destek veriyor.
Turgutreis Atatürk meydanında gerçekleşecek konser 29 Ekim Cumartesi günü saat 20.00 de tüm şehitlerimiz için yapılacak saygı duruşu ve İstiklal Marşından sonra başlayacak. Klasik müziğin en güzel eserlerinin yer aldığı programda Rossini, Brahms, Kodallı, Bizet, Sun gibi bestecilerin eserlerinin yanında Altuğ Dilmaç, klasik ve yerel müziğin en güzel örneklerini seslendirecek, Orhan Şaik Gökyay, Nazım Hikmet ve Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinden bölümler okuyacak. Orkestra ve koro daha sonra İzmir Marşı, Karadeniz marşı, Vatan marşı, Ellinci yıl marşı, Onuncu yıl marşı gibi marşları konsere katılanlarla birlikte seslendirecek. Halkın marşları söyleyebilmesi için konser broşüründe marşların sözleri de yer alacak.
2008 yılında; aynı zamanda Bodrum / Turgutreis’li olan İzmir Devlet Senfoni Orkestrası emekli sanatçılarından Numan Pekdemir’in Sanat Koordinatörlüğünde konser çalışmalarına başlayan Bodrum Oda Orkestrası bu güne kadar değişik kentlerde pek çok konser vermiş, aldığı bir davet üzerine 2012 yılında Güney Kore de 7 konser turnesine katılmıştır.
Bodrum Oda Orkestrası, genelde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası
bünyesindeki sanatçıların bir araya gelerek oluşturdukları bir topluluk olup amaçları gelecekte Bodrum da kurulması beklenen senfonik bir orkestranın da temelini oluşturmaktır. Bodrum Oda Orkestrası’nın çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünce de desteklenmektedir.
Bilindiği gibi günümüzde şehirler, kültür yatırımlarıyla kazanımlar sağlamakta, daha ön plana çıkmakta ve kent olduklarını kanıtlamaktadırlar. Bu bakımdan, kentler kültür kurumları ile var olurlar ve yaşarlar.
Turgutreis Mahalle Meclisi başkanı Nergiz Karatoprak bu konserle ilgili şunları söyledi.
‘’Turgutreis mahalle Meclisi olarak bu Cumhuriyet konserini aylar önce hemşerimiz Numan Pekdemirle konuştuk ve planladık.
Atatürk Meydanı geniş. Tüm halkımızı bayraklarıyla bekliyoruz.
Marşlarımızı hep birlikte söylemek istiyoruz. Buna ihtiyacımız var. Konser için Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne, başta hemşerimiz Numan Pekdemir olmak üzere değerli sanatçılarımıza, Bodrum Belediyesine ve bize katkı veren tüm kişi ve kuruluşlara teşekkür ediyorum’’.
K o n s e r i n S a n a t K o o r d i n a t ö r ü v e a y n ı z a m a n d a Bodrum/Turgutreis’li olan İzmir Devlet Senfoni Orkestrasından emekli sanatçı Numan Pekdemir’in konserle ilgili düşünceleri ise şöyle.
‘’29 Ekim Cumhuriyetin ilanıyla birlikte biz ülkemizin tapusunu aldık. Bu tapuyu kimse bize vermedi aksine şehit kanlarıyla kazandık. Halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Bu konseri çok önceden projelendirdik. Konseri sağ olsunlar Turgutreis Mahalle Meclisimiz üstlendi. Başkanımız ve hemşerimiz Sayın Nergiz Karatoprak’a ve değerli arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Konser için gerekli çalışmalarımızı tamamladık. Ümit ediyorum Turgutreisli hemşerilerimiz ve gelen konuklar unutamayacakları bir konser izleyecekler. Ayrıca
Turgutreis’ten yetişen bir sanatçı olarak doğduğum köyde Cumhuriyet konseri yapmayı ve bu konserde çalacak olmanın gururunu yaşamaktayım. Tüm halkımızı bekliyoruz. Bayrağını alan Atatürk meydanına koşsun. Konser günü hava açık ve yağışsız. Bu konserin gerçekleşmesinde destek veren başta;
Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze, katılan sanatçılarımıza, Turgutreis Mahalle meclisi grubumuza, Muğla Büyükşehir Belediyesine, Bodrum Belediyesine, bize yardımcı olan kişi ve kuruluşlara ve her konserde bizi yalnız bırakmayan halkımıza da teşekkürlerimi sunuyorum’’.
Konsere destek veren kişi ve kuruluşlar:
Gratis, Bodrum Kent Konseyi, Aegean Pearl Suits Hotel, Kortan Otel, Turgutreis Mahalle Meclisi, D-Marin Turgutreis, Ersin Uslu, Ziya Nazik, Gülsen Karatoprak, Murat Nadir AŞ, Abdullah Yılmaz, Alim Şaşmaz, Zeynep Engin, Timur Kabaklarlı, Cahide Mermer, Arif Vidinli, Metin Çıngıloğlu, Turgutreis Mado, Çalıkoğlu, Doruk Kuruyemiş, Hasan Gürak, Özveren AŞ, Sünger Pizza, Turgutreis Beton, Foto Cavit..
Kaymakam Gödekmerdan:
Muhtarlar gününü kutluyorum
Bodrum Kaymakamı 19 Ekim Muhtarlar Günü Kutlama Mesajıdır.
MUHTARLAR GÜNÜ
Muhtarlarımız ve muhtarlık müessesesinin ihtiyaçları, karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri ile bu müessesenin tarihsel bağlarını koruyarak geleceğe ilişkin vizyonunun belirlenmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi amacıyla 19 Ekim gününün Muhtarlar Günü olarak belirlenmesi uygun görülmüştür.
Ülkemizde yerel demokrasinin en eski örneğini temsil eden muhtarlık müessesesi, 1829 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürmektedir. Muhtarlarımız, bir yandan köy ve mahalle sakinlerinin devlet kurumlarıyla ilişkilerinde aracı bir rol oynarken, diğer yandan da çağdaş kamu yönetimi anlayışının en temel gereksinimlerinden biri olan katılımcılığın sağlanmasında önemli bir görevi yerine getirmektedirler.
Devletimizin halkımıza sunduğu hizmetin yerinde ve kaliteli olması için yerel yönetimlerin güçlü olması gerekir. Halktan kopuk, halkın isteklerini, sıkıntılarını bilmeyen, vatandaşların dertleriyle hemhal olmayan bir devletin dünyada söz sahibi olması beklenemez. Bunun bilincinde olan devletimiz, demokrasimizin nüvesini oluşturan muhtarlarımıza hak ettikleri değeri vermektedir.
Vatandaşlarımızın oylarıyla seçilen muhtarlarımız, Cumhuriyet tarihimiz boyunca köylerimizin ve mahallerimizin en önemli temsilcisi olmuştur. Vatandaşlarımızın dertlerine, tasalarına;
sevinçlerine ve mutluluklarına ortak olan, beklentilerini ve ihtiyaçlarını devletimize iletme noktasında etkin rol oynayan muhtarlarımız, devletle milletin bütünleşmesinin temel harcını oluşturmaktadır.
Bu vesileyle, vatandaşlarımız ile devletimiz arasında bir köprü vazifesi görerek, kamu hizmetinin köylerimize ve mahallelerimize hızlı ve etkin bir şekilde ulaştırılmasında mühim bir görev üstlenen muhtarlarımızın “19 Ekim Muhtarlar Günü”nü kutluyor, hayırlı ve başarılı görevler diliyorum.
TALİHSİZ KAZADA ÖLEN GÖKHAN ULUSOY, 6 KİŞİYE HAYAT VERDİ
24 yaşındaki gencin organları 6 kişiye hayat verdi. Ölen gencin imam abisi organ bağışının din için caiz deyip ailesini ikna etti.
Bodrum ilçesinde 16 Ekim Pazar günü trafik kazası geçiren 24 yaşındaki gencin organları 6 kişide hayat bulacak. Ölen gencin imam abisi ise dinen organ vermenin caiz olduğunu ve herkesin organ bağışında bulunmasını istedi.
Pazar günü Turgutreis mahallesinden Bodrum istikametine motosikletiyle seyir halinde olan Gökhan Ulusoy’a arkasından gelen lüks bir cipin çarpması sonucunda ağır yaralandı. Bodrum Acıbadem hastanesine kaldırılan Ulusoy’un beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından ailesi çocuklarının organlarını bağışlama kararı aldı. Ulusoy’un Kalp, karaciğer, kornealarını, akciğer ve böbreklerini bağışlanmasının ardından 24 yaşındaki gencin organları 6 kişide hayat buldu. 4 farklı ilden gelen ekip Ulusoy’un organlarını yeni bedenlere taşımak için yola koyuldu.
Hastane yasa boğuldu
Bodrum acıbadem hastanesinin kantininde çalışan Ulusoy çalıştığı hastaneye getirilerek tedavi altına alındı.
Ulusoy’un hayata geri dönmesi için uzun süre müdahale edilmesine rağmen beyin ölümünün gerçekleşmesiyle hastane çalışanları yasa boğuldu. Hastane doktorları, hemşireleri, çalışanları tarafından çok sevilen Ulusoy için yatan hastalarda üzüntü yaşadı.
Hastası olan o soruyu bana soruyordu
Hastane önünden bekleyen Ulusoy’un Cami imamı abisi Gürsel Ulusoy organ bağışının dinen caiz olduğunu söyleyerek
“Kardeşimin motosiklet kazası haberini alır almaz Bodrum’a geldik. Bugün beyin ölümü gerçekleşti. Bize ve ailemize soruldu organ nakli ile ilgili ne yapacağız diye. Bana bu soru defalarca soruldu başka hastaların yakınları tarafından. Ama bugün artık sıra bizim ailemizde. Organ naklinin hayra vesile olması açısından ve başkalarına da örnek olması açısından organ naklinin de caiz olduğunu bildiğimiz için şartların olgunlaşması durumunda organ naklinin gerçekleşe bileceğini söyledik. Bir insanı kurtaranın b ütün insanlığı kurtarmış gibi ayeti ile hareket ettik. Annemize ve babamıza bu durumu anlatmakta zor olduysa da hamdolsun ailemde bende inançlı insanlar olduğumuz için kardeşimizin organlarını bağışladık.
Şu anda tek bir sülaleyken şimdi birçok cana can katıp onların yaşamasına vesile olup onlarla beraber sülalemiz çoğalacak. Ve onların dualarıyla, kardeşimizin yaşayacağına inanıyoruz. O yattığı yerden burada yaptığı hayırlı işten dolayı bizim vesilemizle bu dualardan faydalanacak. İnşallah amel defterine bunun yazılması niyetiyle organlarını bağışlamış olduk” dedi
