• Sonuç bulunamadı

Mesleki Beceriler Laboratuvarı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Mesleki Beceriler Laboratuvarı"

Copied!
53
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Mesleki Beceriler Laboratuvarı

2. Sınıf 3. Kurul Ders Notları

(2)

2

ÖNSÖZ

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin temel misyonu; evrensel nitelikte bilgi üreten, bilimsel düşünceyi kendine rehber edinen, yaşam boyu öğrenme tutum ve becerisine sahip, araştırmacı, katılımcı, paylaşımcı, insani değerlere ve meslek etiğine sahip, ülkenin sağlık sorunlarını bilen, iyi tanı koyup iyi tedavi edebilen, koruyucu hekimliği uygulayabilen, ülkemizin kalkınması ve evrensel gelişmeye katkıda bulunan hekimler yetiştirmektir.

Zorlu tıp eğitimi boyunca hekim adayları almış oldukları teorik ve pratik bilgileri hasta yararına kullanmak üzere yetiştirilmektedirler. Tıp eğitiminde önemi son yıllarda hızla artan beceri laboratuvarları, fakültemizde de 1999 yılından beri hizmet vermektedir. Mesleki Beceriler Laboratuvarındaki eğitimin temel amacı; öğrencilerin, klinik sınıflarda hasta üzerinde yapmak zorunda olacakları temel tıbbi becerileri, hasta ile karşılaşmadan önce yeterli düzeyde kazanabilmelerini sağlamaktır. Klinik öncesi sınıflarda uygulanan bu eğitim ile öğrencilerimizin hastaya uygulamadan önce temel becerilerde ustalaşması, deneyim kazanarak kendilerine güvenlerinin arttırılması hedeflenmektedir.

Mesleki Beceriler Laboratuvarındaki eğitimlerde; öğrencilerimizin, beceri basamaklarını tek tek açıklayan eğitim rehberlerini okuyarak laboratuvara gelmeleri, eğiticinin beceriyi uygulayarak göstermesi, takiben beceri basamaklarının öğrenci tarafından aynı sıra ve doğrulukla uygulanması beklenmektedir. Eğiticilerin, öğrenciye beceriyi uygulaması sonrasında yapacağı geri bildirimler de öğrenmeyi pekiştirmektedir. Öğrencilerimizin Mesleki Beceriler Laboratuvarı uygulamalarını, tıp eğitiminin önemli bir parçası olarak görüp, klinikte bir hastaya uygular gibi titizlikle yapmaları gerekmektedir.

Eğitim rehberlerinin hazırlanmasını sağlayan, Mesleki Beceriler Laboratuvarındaki eğitimlere katılan, destek olan değerli öğretim üyelerimize teşekkür ederim.

Öğrencilerimizin, tıp eğitimlerine önemli katkıda bulunan Mesleki Beceriler Laboratuvarını en yüksek düzeyde kullanarak, yararlanmalarını dilerim.

Saygılarımla,

Prof.Dr.Özkan Alataş

Mesleki Beceriler Laboratuvarı Başkanı

(3)

3

MESLEKİ BECERİLER LABORATUVARI 2. SINIF 3 . KURUL KONULARI

1. Hijyenik ve Cerrahi El Yıkama, Steril Eldiven Giyme, Steril Malzeme Kullanımı

2. İntramüsküler, Subkutan, İntrakutan Enjeksiyon Uygulama 3. Kulak Yıkama Becerisi, Kulak Zarı Muayenesi

4. Fiziksel Muayene Yapma ( İlkyardım Prensipleri İle ) Becerisi 5. Glukometre İle Kan Şekeri Ölçümü

6. İntraartiküler Enjeksiyon Uygulama Becerisi 7. Trakeal Entübasyon Uygulama Becerisi

8. Steteskop Kullanma ve Göğüs Oskültasyonu Becerisi

9. Leopold Manevraları, Uterus Muayene Uygulama Becerisi

10. Pediatrik Kanülasyon ve Arterial Kan Alma Becerisi

(4)

4

1. İSTASYON

Hijyenik ve Cerrahi El Yıkama Steril Eldiven Giyme

Steril Malzeme Kullanımı

Rüksan ÜSTÜN

(5)

5

EL YIKAMA

El yıkama, günlük yaşantı içinde her şeyden önce kişinin kendi sağlığı için önemliyken, çalışma ortamında, diğer kişilerin sağlığı için de önem kazanmaktadır.

- Başta sağlık sektörü olmak üzere bir çok iş kolunda, çalışanların el yıkamasındaki aksaklıklar, hızla toplumu tehdit eden ciddi sorunlara yol açabilmektedir.

- El hijyeni, ellerin normal sıvı sabun antiseptik ajan ve su ile yıkanarak yada;

alkolsüz susuz el antiseptiği ile ovuşturularak geçici floranın uzaklaştırılmasıyla sağlanır.

- Doğru el hijyeni tekniği, sıvı sabunun yada; alkollü el antiseptiğinin avuç içi, el sırtı, parmak araları, tırnak yüzeyleri ve bileklerin her tarafına temas ederek temizlenmesidir.

- Hastaneye yatan hastaların % 5 ile % 15’ inde hastane infeksiyonu gelişir.

- Uygun el hijyeni, sağlık personeli ve hastalar arasındaki mikroorganizma transferini ve fekal-oral geçişi önlemede en etkili yöntemdir.

- Göreve başlamadan önce ve görev bitiminden sonra

- Kişisel ihtiyaçların (yemek yeme, tuvalet) giderilmesinden önce ve sonra, - Gözle görülür kirlilik durumunda,

- Hasta ile her temas öncesinde ve sonrasında,

- Hasta bakımında, kullanılan aletlere temas öncesinde ve sonrasında - Hastaya girişimsel bir işlem yapmadan önce ve sonra

- İmmün sistemi baskılanmış ve yenidoğan ünitesindeki hastalar ile temas öncesi ve sonrası

- Vücut sıvı ve sekresyonları ile, bütünlüğü bozulmus cilt veya mukoz membranlarla temas sonrasında

- Eldiven giymeden önce ve sonra

SOSYAL EL YIKAMA: Elde gözle görünür kir ve geçici mikroorganizma florasının uzaklaştırılmasıdır.

- El yıkama öncesinde takı ve mücevherler çıkarılır, akmakta olan su altında eller ıslatılır, avuç içine sıvı sabun alınır bilekler avuç içi, parmak araları,tırnakların kenarları ve uçları iyice köpürtülerek yıkanır. En az 15 sn sürer.

HİJYENİK EL YIKAMA

Hijyenik el yıkamanın süresi sosyal el yıkamadan daha uzundur. En az 15-30 sn sürer. Avuç içi, parmak araları ve bilekler başta olmak üzere ellerin her noktası titizlikle yıkanır.

(6)

6

EL ANTİSEPTİĞİ KULLANIMI

-El antiseptiği ellerde major bir kontaminasyon ve gözle görünür kir olmadığı sürece her işlem öncesi ve sonrası el hijyeni için kullanılır.

- Ellerde major kontaminasyon olması durumunda el yıkama işleminden sonra kuru elde antiseptik kullanılmalıdır.

- Avuç içerisinde el antiseptiği alınarak mekanik hareketler ile el yıkanıyormuş gibi en az 15- 20 saniye süre ile ovuşturulur.

- El antiseptiği doz pompaları ile kullanılır.

- El yıkama lavabosu bulunmayan alanlarda, bebek bakım alanlarında, girişim yapılan tüm alanlarda yoğun bakım ünitelerinde ve hasta başında el antiseptiği bulundurulur.

- İzolasyonda olan tüm hastalarda mutlaka hasta odasında el antiseptiği temin edilir.

-“El hijyeni, enfeksiyonların yayılımını kontrol etmede en etkili metoddur.

- Hastane infeksiyonlarının oluşmasında, tüm dünyada bu konuda çalışan uzmanlar tarafından en önemli faktör olarak gösterilen olay kişilerin el temizliğidir.

- Eldiven kullanımı asla el hijyeninin yerini alacak bir uygulama değildir.”

(7)

7

CERRAHİ EL YIKAMA

Cerrahi işlemler öncesinde, antiseptik solüsyon ile parmak ucundan başlanarak;parmak, parmak araları, el, kol ve dirsekten dört parmak yukarıya kadar olan kısımların ovalanarak yıkanmasıdır ve ortalama 3-5 dk sürer.

Cerrahi el yıkama öncesi dikkat edilecekler - Deri ve tırnakların temiz olması sağlanır.

-Tırnakların parmak uçlarını geçmemesi sağlanır.

-Oje kullanılmaması, yapay tırnak takılmamalı.

- Elde küçük kesikler var ise steril özel bantlar ile kapatılır.

- Eldeki takıların tamamı çıkarılır.

- Saçlar bone içerisine yerleştirilir, maske burun ve ağzı kapatacak şekilde bağlanır.

- Yıkanma için tek kullanımlık fırça hazır bulundurulur.

- Su ısısının yıkanmaya elverişli olması sağlanır.

Gerekli malzemeler: Lavabo, musluk, antiseptik solüsyon ve el pompası, steril havlu (yeşil) , cerrahi steril eldiven, steril el fırçası.

UYGULAMA BASAMAKLARI

1. Yıkanmaya başlamadan önce ellerdeki takı, oje ve benzeri yabancı cisimlerin çıkarılması, tırnakların uzun olmaması.

2. Cerrahi kıyafetin kollarının dirsekler açıkta kalacak şekilde katlanması.

3. Musluğun açılarak suyun ısı ve debisinin ayarlanması.

4. Elin akan suyun altında dirseklere kadar ıslatılması yıkanma solüsyonu pompasına sağ dirsekle basılıp sol avuca solüsyonun alınması.

5.

Ellerden başlanıp dirsekleri de içine alacak şekilde tüm ön kolun yıkanması, parmak aralarının, avuç içinin ovulması, bu işlem sırasında dirseklerin aşağıda, ellerin yukarıda olacak şekilde pozisyon alınması.

6.

Yıkanan kolların, önce sağ elden başlanarak hiçbir yere dokunulmadan musluğun altında durulanması ve durulama işleminin eller yukarıda dirsekler aşağıda olacak şekilde, dirseklere kadar yapılması.

7.

Aynı yıkama işleminin ikinci kez yapılıp steril fırçayla tüm tırnak diplerinin, parmak aralarının bileğe kadar fırçalanması ve usulüne uygun şekilde durulanması.

8. Aynı yıkama işlemi fırçasız olarak üçüncü kez tekrarlanıp, usulüne uygun şekilde durulanması.

9. Son yıkama işleminden sonra musluğun sağ dirsekle kapatılması.

10. Eller yukarıda, dirsekler aşağıda olacak şekilde pozisyon alınması. Steril havlu ile ellerin dirseklere kadar kurulanması.

(8)

8

STERiL GÖMLEK GiYME

İşlem basamakları Gerekçe

1. Ellerini yıka.

2. Gömleğin dışına dokunmadan iç kısımdan kolları geçir.

3. Yardımcı kişiden arkadan omuz içlerinden tutarak, gömleği kollara yerleştirmesini iste.

4. Yardımcı kişiden bel bağlarını bağlamasını iste. Bel bağı bağlanırken iplerin ucundan tutulmalı, gömleğin dış ve ön yüzüne dokunulmamalıdır

1. Eller en önemli bulaşma yoludur.

2. Gömleğin dışı steril olduğu için kontamine edilmemiş olur.

3. Yardımcı kişi sayesinde gömlek kontamine olmaz .

4. Aksi halde gömlek kontamine olur.

STERiL BOHÇA AÇMA

İşlem basamakları Gerekçe

1.Ellerini yıka

2. Seti açmadan önce indikatörü inceleyerek steril olup olmadığını kontrol et.

3. Steril seti bel düzeyinin üstünde kuru ve temiz bir alana bırak.

4. İlk önce steril setin kendinden uzak olan karşı ucunu aç.

5. Daha sonra setin sağ ve sol kenarlarını setin iç yüzeyine dokunmadan aç.

6.Setin yakın taraf alt ucunu aç.

7. Set açıldıktan sonra setin üzerine konuşma, öksürme, aksırma, sıvı sıçratma ve seti görüş alanından çıkarma.

8. Kullanılmayan malzemeyi başka bir hasta için asla kullanma, setin sterilizasyon numarasını hasta kayıt formlarına işle.

1.Eller en önemli bulaşma yoludur.

2. Sterilliğinden emin olunur.

3. Kontaminasyon riski olmaz .

4. Önce kendinize doğru olan ucu açarsanız, diğer uçları açarken seti kontamine edebilirsiniz.

5. Set kontamine olmaz.

6. Setin sterilliği bozulmaz.

7. Aksi halde set kontamine olur.

8. Yasal dayanak sağlar.

(9)

9

STERiL ELDiVEN GiYME

İşlem basamakları Gerekçe

1. Elin büyüklüğüne uygun numaralı steril eldiven seç.

2. Eldiven paketinin son kullanma tarihini, ıslak, yırtık olup olmadığını kontrol et.

3. Takılarını çıkar, ellerini yıka, kurula.

4. Eldivenin dış paketini aç. İç paketi kuru ve temiz bir alana yerleştir.

5. Eldivenin paketini sağa ve sola kitap gibi, içine dokunmadan aç.

6. Önce aktif ele sonra diğer ele eldiven giyilmelidir. Aktif olmayan el ile eldivenin üste kıvrılmış iç kenarından baş ve işaret parmağınla tut ve kaldır. Aktif olan eli dikkatlice eldivenin içine sok. Bu sırada steril olan eldivenin dış yüzeyine dokunulmamalıdır.

7. Eldivenli elin (aktif el) başparmağını diğer parmaklardan uzaklaştırarak dört parmağı birleştir ve aktif olmayan ele giyilecek eldivenin katlı kısmının içine yerleştirip eldiveni kaldır. Aktif olmayan eli eldivenin içine düz bir şekilde ilerlet.

Eldiveni giydikten sonra katlanmış kısmı bilek üzerine çevir ve bırak.

8. Her iki elin parmaklarını birbiri arasına geçirerek eldivenleri iyice yerleştir. Bu sırada eldiven konçlarına ve steril olmayan yüzeylere dokunma

9. Eldivenin delik, yırtık olup olmadığını kontrol et

10. İşlem başlayıncaya kadar ellerini bel düzeyinin üzerinde ve görüş alanı içinde birbirine kenetleyerek tut

11. İşlem bittikten sonra hiçbir yere dokunmadan eldivenleri çıkar. Bunun için önce aktif olmayan eldeki eldiveni bilek kısmından ve dışından tutarak ters yüzünü çevirerek çıkar. Daha sonra eldivensiz elin işaret ve orta parmağını diğer eldivenin bilek kısmına iç yüzünden sokarak tut ve ters çevirerek çıkar

1.Küçük eldiven giyerken yırtılabilir, büyük eldiven çalışmayı zorlaştırır.

2. Eldivenin son kullanma tarihi geçmişse, paket ıslak ya da delikse sterilliği bozulmuş kabul edilir.

3. Mikroorganizmaların uzaklaşmasını sağlar.

4. Kontamine olması önlenir.

5. Bu şekilde paketin iç yüzeyi ve eldivenler kontamine olmaz.

6. Eldivenin dış yüzüne dokunulmadığı için kontamine olmaz.

7. Bu şekilde eldivenli elin başparmağının kontamine olması önlenir.

8. Eldivenin ellere iyice yerleşmesi sağlanır ve kontamine olması önlenir.

9.Kontaminasyonu önler.

10.Kontaminasyonu önler.

11.Kullanılmış eldiven kontamine olduğu için çıplak elle dış yüzeyine dokunulmaz.

(10)

10

2. İSTASYON

İntramüsküler, Subkutan, İntrakutan Enjeksiyon Uygulama

Sevgi GİRAY

(11)

11

İNTRAMUSKÜLER ENJEKSİYON UYGULAMA

İntramüsküler enjeksiyonda ilaç; derin kas dokusu içine verilir. Kas dokusunda az sayıda sinir ucu bulunduğundan, derin kas dokusuna tahriş edici etkisi yüksek ve yoğun olan ilaçlar verilebilir. Normal yapıda bir bireyin kas dokusuna en fazla 5 ml ilaç uygulanabilir. Çocuk, yaşlı ve kaşektik hastalara verilebilecek ilaç miktarı ise en fazla 2 ml olmalıdır. 2 yaşın altındaki çocuklarda en fazla 1 ml ilaç uygulanmalıdır. Hastanın yaşı, klinik durumu, uygulanacak ilaç ve ilaç miktarı dikkate alınarak uygun olan enjeksiyon bölgesi seçilir.

Enjeksiyon için sağlam bir doku seçilmelidir.

IM enjeksiyon uygulanabilecek bölgeler ve kaslar:

Dorsogluteal Bölge (Arka Kalça Bölgesi): Yetişkinlerde ve 3 yaş üzeri çocuklarda kullanılır ve daha çok erişkinlerde tercih edilir. Bu bölgede yer alan gluteus maksimus ve gluteus medius kasları enjeksiyon için kullanılır.

Bu bölgede enjeksiyon bölgesini tespit etmek için 2 farklı yol vardır

1. Yol: Enjeksiyon bölgesi ilyak kristanın altında ve posteriyor superiyor ilyak spina ile femurun büyük trokenterini birleştiren hayali çapraz çizginin üstünde kalan bölgedir. Enjeksiyon noktası çapraz çizginin ortasından biraz yukarıda ve dış yandadır.

2. Yol: Gluteal bölge, hayali çizgilerle dört eşit parçaya bölünür. Üstte ve dışta kalan 1/ 4’ lük parçanın üst dış kısmı, enjeksiyon alanıdır.

Ventrogluteal Bölge (Yan Kalça Bölgesi): Gluteus medius ve gluteus minimus kaslarını içeren bir enjeksiyon bölgesidir. Bu bölgedeki enjeksiyon bölgesini tespit etmek için;

El ayasının alt kısmı femurun büyük torakanterinin üzerine yerleştirilir.

Başparmak kasığa doğru hareket ettirilir. İşaret parmağı krista ilyaka anteriyor süperiora konulur, orta parmak ise krista ilyaka posteriyor superiora doğru açılarak bir “V” bölgesi oluşturulur. Enjeksiyon bölgesi bu “V” nin ortasıdır.

(12)

12

UYGULAMA BASAMAKLARI 1. Eller yıkanır

2.

Gerekli malzemeler hazırlanır (enjektör, uygulanacak ilaç, antiseptik solüsyon, pamuk)

3. İşlem hastaya açıklanır

4. İlaç kontrol edilir ( 8 doğru ilkesi ) 5.

İlaç enjektöre çekilir, 0.2- 0.3 ml hava çekilerek hava kilidi oluşturulur ve enjektör ucu değiştirilir

6. Uygun ve doğru enjeksiyon bölgesi seçilir

7.

Hastaya seçilen enjeksiyon bölgesine uygun pozisyon verilir. Hastanın mahremiyetinin korunmasına özen gösterilir, sadece enjeksiyon uygulama alanı açıkta bırakılır

8.

Bölgedeki anatomik altyapılar değerlendirilerek iğnenin doğru giriş yeri saptanır

9.

Enjeksiyon alanı antiseptik solüsyonla ıslatılmış pamuk tampon ile merkezden dışa doğru dairesel hareketlerle silinir. Antiseptik solüsyonun kuruması için 10 sn beklenir

10. İğnenin kılıfı iğneyi kontamine etmeden dikkatlice çıkarılır

(13)

13

11.

Enjektör aktif elin başparmağı ile işaret parmağı arasında kalem tutar gibi tutulur

12.

Girişim bölgesindeki deri, aktif olmayan elin baş ve işaret parmakları ile yana doğru gerdirilir

13.

Hastaya derin nefes alması söylenerek dikkati başka yöne çekilir ve kaslarının gevşemesi sağlanır

14. İğne 90° lik açı ile hızla ve düzgün bir şekilde doku içine batırılır 15. Aktif el ile enjektör sabit bir şekilde hareket ettirilmeden tutulur

16.

Aktif olmayan el ile enjektörün pistonu geri çekilerek aspirasyon işlemi yapılır. Enjektörden kan gelirse iğne dokudan çıkarılır, iğne ucu değiştirilir ve işlem başka bir bölgede tekrarlanır

17.

Hava gelirse önce ilaç, ardından enjektördeki hava doku içine, basınç oluşturmayacak hızda verilir

18.

Kuru pamuk tampon iğnenin giriş bölgesi üzerine bastırılır ve iğne giriş açısı bozulmadan tek bir hareketle geri çekilir

19. Enjeksiyon bölgesine kanama durana kadar hafifçe basınç uygulanır 20.

Atılabilir araç gereç uygun şekilde imha edilir, diğer araç gereçler kal- dırılır

21. Eller tekrar yıkanır 22. Uygulama kaydedilir

(14)

14

SUBKUTAN ENJEKSİYON UYGULAMA

Subkutan enjeksiyon (SC); dermis tabakası altındaki gevşek bağ dokusu içine ilaç verme yöntemidir. Deri altı dokusu kan damarlarından zengin değildir. Bu alanda ilaç emilimi kapiller yolla olmaktadır. Bu nedenle bu bölgeye uygulanan ilacın emilimi, intra müsküler enjeksiyondan daha yavaş, intra dermal ve oral yoldan daha hızlıdır. Bununla birlikte, doku dolaşımı ile ilgili bir problem yoksa ilacın emilimi doz kaybı olmadan tamdır.

Subkutan enjeksiyon yavaş ve düzenli emilimi istenen, küçük hacimdeki (0.5- 1 ml), irrite olmayan, suda çözünür ilaçlar için uygundur. Bazı aşılar, narkotikler, insülin, heparin, epinefrin ve growth hormonu gibi ilaçların bu yolla vücuda zerk edilmesi önerilir.

En çok uygulanan bölgeler şunlardır: Üst kolun lateral yüzü, uyluğun ön yan kısmı (laterofemoral), sırtta skapula altı, dorsogluteal bölgenin üzeri, abdominal bölge

UYGULAMA BASAMAKLARI 1. Eller yıkanır

2.

Gerekli malzemeler hazırlanır (enjektör, uygulanacak ilaç, antiseptik solüsyon, pamuk )

3. İşlem hastaya açıklanır

4. İlaç kontrol edilir ( 8 doğru ilkesi ) 5.

İlaç enjektöre çekilir, 0.2- 0.3 ml hava çekilerek hava kilidi oluşturulur ve enjektör ucu değiştirilir

6. Uygun ve doğru enjeksiyon bölgesi seçilir

(15)

15

7.

Hastaya seçilen enjeksiyon bölgesine uygun pozisyon verilir. Hastanın mahremiyetinin korunmasına özen gösterilir, sadece enjeksiyon uygulama alanı açıkta bırakılır

8.

Bölgedeki anatomik altyapılar değerlendirilerek iğnenin doğru giriş yeri saptanır

9.

Enjeksiyon alanı antiseptik solüsyonla ıslatılmış pamuk tampon ile merkezden dışa doğru dairesel hareketlerle silinir. Antiseptik solüsyonun kuruması için 10 sn beklenir

10. İğnenin kılıfı iğneyi kontamine etmeden dikkatlice çıkarılır 11.

Enjektör, aktif elin başparmağı ile işaret parmağı arasında kalem tutar gibi tutulur

12.

Enjeksiyon yapılacak bölge, aktif olmayan elin baş ve diğer parmakları ile çevresinden tutularak kaldırılır

13. İğne dokunun durumuna göre 45- 900 açıyla batırılır 14. İğne girince doku serbest bırakılır

15. Aktif el ile enjektör sabit bir şekilde hareket ettirilmeden tutulur

16.

Aktif olmayan el ile enjektörün pistonu geri çekilerek aspirasyon işlemi yapılır. (İnsülin ve heparin uygulamalarında aspirasyon / kan kontrolü doku hasarına neden olacağından yapılmamalıdır). Enjektörden kan gelirse iğne dokudan çıkarılır, iğne ucu değiştirilir ve işlem başka bir bölgede tekrarlanır

17.

Hava gelirse önce ilaç, ardından enjektördeki hava doku içine, basınç oluşturmayacak hızda verilir

18.

Kuru pamuk tampon iğnenin giriş bölgesi üzerine bastırılır ve iğne giriş açısı bozulmadan tek bir hareketle geri çekilir

19. Enjeksiyon bölgesine kanama durana kadar hafifçe basınç uygulanır

20. Atılabilir araç gereç uygun şekilde imha edilir, diğer araç gereçler kaldırılır 21. Eller tekrar yıkanır

22. Uygulama kaydedilir

(16)

16

İNTRAKUTAN ENJEKSİYON UYGULAMA

İntradermal enjeksiyon; epidermis tabakasının hemen altına, dermis tabakasının içine ilaç verme yöntemidir. Parenteral yollar içinde emilimin en yavaş olduğu yoldur. Bu nedenle, tanı amacı ile ve ilaçların lokal etkilerinin belirlenmesinde kullanılır. Genellikle tüberkülin testi, çeşitli alerjenler ve ilaçlara karşı dokunun lokal reaksiyonunu belirlemek amacıyla uygulanır.

İntradermal enjeksiyonda, 0.1- 0.5 ml ilaç uygulanır. Kullanılan iğnenin numarası 26- 27, iğnenin boyu 0,6- 1 cm olup, iğnenin giriş açısı 5- 15 derecedir.

Sıklıkla kullanılan bölgeler ; Ön kolun iç yüzü, Üst kolun arka yüzü, Sırtın üst yüzü ve Üst göğüs bölgesidir.

UYGULAMA BASAMAKLARI 1. Eller yıkanır

2.

Gerekli malzemeler hazırlanır (enjektör, uygulanacak ilaç, antiseptik solüsyon, pamuk )

3. İşlem hastaya açıklanır

4. İlaç kontrol edilir ( 8 doğru ilkesi )

5. İlaç enjektöre çekilir ve enjektör ucu değiştirilir 6. Uygun ve doğru enjeksiyon bölgesi seçilir

7.

Hastaya seçilen enjeksiyon bölgesine uygun pozisyon verilir. Hastanın mahremiyetinin korunmasına özen gösterilir, sadece enjeksiyon uygulama alanı açıkta bırakılır

8.

Bölgedeki anatomik altyapılar değerlendirilerek iğnenin doğru giriş yeri saptanır (Bölge az tüylü/ tüysüz olmalıdır)

(17)

17

9.

Enjeksiyon alanı antiseptik solüsyonla ıslatılmış pamuk tampon ile merkezden dışa doğru dairesel hareketlerle silinir. Antiseptik solüsyonun kuruması için 10 sn beklenir

10. İğnenin kılıfı iğneyi kontamine etmeden dikkatlice çıkarılır

11. Enjektör avucun ve parmakların altında kalacak şekilde kavranır 12.

Pasif el ile hastanın ön kolu altından tutulup, deri baş ve diğer parmaklar ile gerilir

13.

Enjektör, iğnenin kesik ucu yukarı bakacak şekilde tutulur. Deriye 5- 15 derecelik açıyla yaklaşık 2 mm kadar girilir

14.

İlaç deride birkaç mm’ lik (mercimek büyüklüğü kadar) kabartı oluşturana kadar yavaşça verilir ve iğnenin giriş açısı bozulmadan geri çekilir.

İlaç verildiğinde deride kabarcık oluşmuyorsa, iğne aynı açı ile geri çekilerek, uygulama yapılan alanın en az 5 cm uzağına tekrar uygulanır.

Kabarcığın oluşmaması ilacın subkutan dokuya gittiğini gösterir

15.

Enjeksiyon bölgesine iğnenin çıkarılması sırasında ve sonrasında tampon uygulanmaz ve ovulmaz. Bölge tek bir hareketle kuru pamukla silinir

16.

Enjeksiyon bölgesinin çevresi kalem ile daire içine alınarak bölge daha sonra kontrol edilmek üzere işaretlenir

17. Eller tekrar yıkanır 18. Uygulama kaydedilir

(18)

18

3. İSTASYON

Kulak Yıkama Becerisi Kulak Zarı Muayenesi

Öğr. Gör. Dr. M. Özgür PINARBAŞLI

(19)

19

KULAK YIKAMA

Dış kulak yolunda cerumen adı verilen, kulak salgısını yapan hücreler bulunur.

Kulak salgısı yabancı parçacıkların, tozların ve mikroorganizmaların dış kulak yoluna girmesine engel olarak, zarın zarar görmesini engeller. Dış kulak yolu derisindeki bulunan hücreler tarafından salgılanan serumen ile deri desquamasyonlarından toplanan epitel hücrelerinin bir araya gelerek birikmesine buşon denir (Şekil 1).

Miktar ve serumen salınma hızı kişiden kişiye değişkendir. Bu mekanizma bozulursa buşon oluşur. Kulak kaşıma ve kulak içine çeşitli aletlerin sokulması bu mekanizmayı tersine çevirir ve salgıların birbirine yapışarak geriye doğru itilmesine, bir anlamda buşon oluşumuna zemin hazırlar. Kulak kiri normal bir salgı olmasına rağmen, bazı durumlarda ağrı, kaşıntı ve işitme kayıplarına yol açabilir. Kulak boşluğunda kalıp nemlendiği hallerde, kulak enfeksiyonlarına sebep olabilir. Yağ ve ter bezlerinin salgısı, deri döküntüleri kulakta topaklaşma yapabilir. Bunlar atılamadığı hallerde tıkanıklığı açmak için müdahale gerekebilir.

Semptomlar; dolgunluk, işitme kaybı, kaşınma hissi ve özellikle banyodan sonra buşonun şişerek işitme kaybına yol açması tipiktir. Serumenin çıkartılması, küret, forceps, aspiratör veya irrigasyon ile yapılır. İrrigasyondan önce sert buşonlarda serumen gliserin veya oksijenli suyla yumuşatılmalıdır. Akıntılı ve perfore kulaklarda irrigasyon yapılmamalıdır. Yıkama suyu 37°C’eye yakın olmalıdır. Aurikula arkaya ve yukarı çekilerek lavaş şırıngasının (Şekil 2) ucu üst duvara yönlendirilerek, darbeler halinde ve orta basınçta su enjekte edilir (Şekil 4).

Enjekte edilen suyun dökülebileceği bir yer olarak hasta kulağına böbrek küveti yerleştirilir (Şekil 3). Enjektördeki suyun oblik olarak verilmesi kulak zarı travmasından kaçınılmasına ve buşon arkasına geçen suyun buşonu çıkartmasına neden olur (Şekil 5). Lavaj sonrası otoskopik muayene tekrarlanır. İrrigasyon dışında mikroskop altında buşonun arkasına küretleri geçirerek öne doğru ilerleterek forceps ya da aspiratörler kullanarak da buşon temizliği yapılabilir (Şekil 6-7).

(20)

20

Şekil 1; DKY’da buşon

Şekil 2; İrrigasyon şırıngası

Şekil 3; Böbrek Küvet

Şekil 4; Sol DKY’da buşon için irrigasyon uygulaması

(21)

21

Şekil 5; Sol DKY’da buşon için irrigasyon uygulamasında enjektördeki suyun oblik olarak verilmesi

Şekil 6; Sağ DKY’da buşon için mikroskop altında aspiratör kullanımı

Şekil 7; DKY’da buşon için kulak küreti kullanımı

(22)

22

Gerekli Malzemeler: 50 cclik enjektör, yumuşatıcı damla, böbrek küvet

UYGULAMA BASAMAKLARI 1. Hastaya işlem hakkında bilgi verilmesi

2. Katı serumunde hastaya mutlaka 5-7 gün öncesinde yumuşatıcı damlalar kullanılması

3. Aurikulanın yukarı ve arkaya doğru çekilmesi

4. Vücut ısısındaki suyun kanalın üst arka kısmına enjekte edilmesi (amaç suyun buşonun arkasına geçip dışa doğru itmesidir)

5. İşlemin birkaç kez tekrarlanması (Timpanik membrana zarar vermemesine dikkat edilmelidir)

6. Enjekte edilen suyun çıkmasının beklenmesidir.

(23)

23

TİMPAN MEMBRAN MUAYENESİ

Kulak muayenesi, kulak kepçesi ve etrafının inspeksiyonu ve palpasyonu ile başlar. Daha sonra otoskopi yapılarak dış kulak yolu (DKY), zar ve ortakulak gözlenir. Otoskopi ya ışık düşürülerek bir spekulum yardımıyla ya da otoskop denilen ve direkt ışık yanında büyültme de yapabilen cihazlarla yapılır. Otoskopun pilinin dolu olması ya da ışık güçlerinin iyi olması, yanıltıcı tanılara neden olmaması için önemlidir. DKY tam düz değildir. Bu nedenle kulak kepçesi, çocuklarda arkaya ve aşağıya büyüklerde arkaya ve yukarıya çekilerek açı düzeltilir ve DKY’na uyan en geniş spekulum yerleştirilir. Spekulum ıslak, soğuk veya sıcak olmamalı, ağrıya ve cilt ince olduğundan zedelenmeye yol açabileceğinden kemik kısma sokulmamalıdır.

Otoskopiye DKY temizlenerek başlanır. Epitel artıkları, serümen, buşon, akıntı veya yabancı cisimler; aspirasyonla, küretle veya portkotonla temizlenir. DKY’daki patolojiler gözlenir. Zarın durumu, rengi, ışık üçgeninin durumu, perforasyon varlığı, lokalizasyonu, büyüklüğü, psödomembran, atrofi, kalsifikasyonlar ve retraksiyonlar kontrol edilir. Zar dış kulak yolu birleşim yerinde sedefi gri renkte görülür. Önde altta parlak bir ışık üçgeni (Politzer üçgeni) görülür. Zarın ortasındaki çukur bölgeye umbo adı verilir. Umbodan yukarı malibrim mallei görülür. Ortalama 8-9 mm çapında bir zardır.

Ayrıca günümüzde kulak muayenesinin bir parçası olarak mikroskop ve endoskoplar da birçok klinikte kullanılmaktadır.

(24)

24

(25)

25

Normal kulak zarı 1- Pars flaksida

2- Malles’un prosessus brevis’i 3- Manubrium mallei

4- Umbo

5- Supratubal reses 6- Östaki girişi

7- Hipotimpanik hava hücreleri 8- Stapedial Tendon

C- Korda timpani I- İncus

P- Promontorium O- Oval pencere R- Yuvarlak pencere T- Tensor timpani A- Anulus

Gerekli Malzemeler: Otoskop, kulak spekulumu

UYGULAMA BASAMAKLARI 1. Hastaya işlemin anlatılması

2. Hasta ile karşı karşıya oturulması

3.

Muayene edilecek kulağın başı hafifçe diğer tarafa çevirmek sureti ile muayene edenin gözü hizasına getirilmesi

4. Kulak kepçesi ve dış kulak yolu ağzının çıplak gözle muayene edilmesi

5.

Kulak kepçesinin sol elin ikinci ve üçüncü veya üçüncü ve dördüncü parmaklar arasına sıkıştırılarak arkaya yukarı doğru çekilmesi

6. Kulak zarı ve dış kulak yolunun muayene edilmesi

(26)

26

4. İSTASYON

Fiziksel Muayene Yapma

( İlkyardım Prensipleri İle ) Becerisi

Öğr. Gör. Dr. Hüseyin BALCIOĞLU

(27)

27

FİZİKSEL MUAYENE (İLK YARDIM PRENSİPLERİYLE )

UYGULAMA BASAMAKLARI 1. Enfeksiyon kontrol yöntemlerinin uygulanması

2. Çevresel güvenliğin sağlanması 3. Bilinç kontrolünün yapılması (AVPU) 4.

Kanama kontrolü:

*Baş, boyun, vücut

*Ekstremiteler: Üst, alt 5.

Baş muayenesi:

*Saçlı deri

*Yumuşak doku, kemik yapı.

6.

Yüz muayenesi:

*Cilt (renk, ısı, nem)

*Yumuşak doku, kemik yapı

*Burun (Kemik yapı, kıkırdak yapı, akıntı)

*Ağız içi kontrolü; koku

*PERLRA(Pupils, eşit, yuvarlak, ışığa duyarlı, uyum)

*Battle sign, Rakun eye

7.

Boyun muayenesi:

*Servikal omurlar, yumuşak doku

*Jugular venler

*Trakea

8.

Göğüs Muayenesi:

*CLAPS(Contusion/kontüzyon, Laserasyon, Abresion, Penetration, non symetric movements)

*Sternum

*Klavikulalar

*Kostalar

*Akciğer sesleri 9.

Karın muayenesi:

*CLAP

*Dört kadrana ayırma 10.

Pelvik muayene:

*Yandan bastırma

*Üstten bastırma

*Pubik muayene

11.

Üst Ekstremiteler: ( kemikler ve yumuşak dokular) -Sağ kol; Üst kol, alt kol, el, el kemikleri, parmaklar

*Motor duyu

*Radial, ulnar nabız, kapiller geri dolum, çomak parmak -Sol kol; Üst kol, alt kol, el, el kemikleri, parmaklar

*Motor duyu

*Radial, ulnar nabız, kapiller geri dolum, çomak parmak

12.

Alt Ekstremiteler:

-Sağ bacak; Üst bacak, alt bacak, topuk, ayak kemikleri, parmaklar

*Motor duyu

*Dorsalis pedis, posterior tibialis nabızlar, kapiller geri dolum -Sol bacak; Üst bacak, alt bacak, topuk, ayak kemikleri, parmaklar

*Motor duyu

*Dorsalis pedis, posterior tibialis nabızlar, kapiller geri dolum -Tibial ödem

13.

Sırt muayenesi; ( kemikler ve yumuşak dokular)

*Skapulalar,

*Omurga(torakal, lumbal, sakral vertebralar, koksiks)

*Kalçalar

(28)

28

ÖNEMLİ DETAY BİLGİLER ve NOTLAR-3:

1. BİR HASTANIN DEĞERLENDİRİLMESİ - AŞAMALAR: 1) Vital sistemler, ateş, nabız, tansiyon, solunum sayısı gibi, 2) SOAP: S-Semptom, anamnez, hikâye, O-Objektif bulgular, fizik muayene, A-Appliactions, laboratuvar ve diğer yaklaşımlar, P-Procedures, yapılan işlemler ve tedavi yaklaşımları. Acil durumlarda tetkik oluşmadan ZARAR DOKUNMASIN yaklaşımı ile gereken girişimler, kırık veya zedelemelerde röntgen bilinmeden atellemeler ve yanıkta, şokta olduğu gibi sıvı tedavisi başlanır.

Uygulamalarda temel ilkeler BİLİMİN AYDINLATICI OLAYINDAN FAYDALANARAK, a) zarar vermeme, b) güven sağlama, kendine istediğini hastana yap, c) yararlı olmak, d) bireyin hakkına uyma, gizlilik, aydınlatma ve rıza, her olay, durum ve birey, özerk ve özgül olması, e) adalet: hak edişe göre yaklaşım, haklarda eşitlik ilkesine ÖZEN ve DİKKATLE UYULMASI ve uyulmasının sağlanması unutulmamalıdır. Hasta aynı türden bir kardeşiniz olduğunu bilinmeli, HASTALIK YOK, HASTA VAR felsefesine riayet edilmelidir.

FİZİKSEL MUAYENE

GLASKOW KOMA SKALASI

BASAMAKLAR Puanlama

1. MOTOR YANIT

Emirleri yerine getirir 6 Ağrıyı lokalize eder 5 Ağrıya çekerek yanıt 4 Ağrıya fleksiyon yanıt 3 Ağrıya ekstansiyon

yanıt 2

Yanıt yok 1

2. SÖZLÜ YANIT

Şuur tam açık 5

Şuur bulanık 4

Uygunsuz kelimeler 3

Anlamsız kelimeler 2

Yanıt yok 1

3. GÖZLERİN AÇIKLIĞI

Kendiliğinden açık 4

Sese açılıyor 3

Ağrıya açılıyor 2

Sürekli kapalı 1

TOTAL SKOR DEĞERLENDİRME

3- 8 ANLAMLI NÖROLOJİK HASAR 9-12 ORTA DERECELİ NÖROLOJİK HASAR 13-14 HAFİF NÖROLOJİK HASAR

(29)

29

FİZİKSEL MUAYENE

TRAVMALI EXTREMİTEDE DİSTAL NÖROVASKÜLER FONKSİYON DEĞERLENDİRMESİ

UYGULAMA BASAMAKLARI

1.

Nabız: Yaralanmanın distalindeki nabzın, üst extremitede radial arter, alt extremitede posterior tibial arterin palpe edilmesi.

2.

Kapiller geri dolum: Deri renginin, solukluk ve siyanozun belirlenmesi.

1-Kurtarıcının, yaralının el veya ayak parmak ucunu ( yaralanmanın distalindeki ) , baş ve işaret parmakları arasına yerleştirmesi.

2-Kurtarıcının başparmağıyla, yaralının tırnağına tırnak yatağı beyazlaşıncaya kadar bası uygulaması.

3-Uygulanan basının kaldırılması ve aynı anda tırnak yatağının normal pembe rengine dönmesi için geçen zamanın saate bakılarak saptanması.

4-Uygulanan basının kaldırıldığı andan itibaren tırnak yatağının pembe rengi alması için geçen süre, kapiller geri dolum, 2 sn. olmalıdır. Bu sürenin üzerinde ise gecikmiş kabul edilir ve dolaşım bozukluğunu gösterir.

3.

His: Yaralanmanın distalindeki el veya ayak parmaklarının belirli kısımlarına hafif bir şekilde dokunularak his değerlendirmesinin yapılması.

1-Kurtarıcının, işaret parmağını, yaralının elinin küçük parmağı ve işaret parmağının avuç içi tarafına hafifçe temas ettirmesi.

2- Kurtarıcının, işaret parmağını, yaralının ayak başparmağı alt yüzüne ve ayak sırtının lateraline hafifçe temas ettirmesi.

4.

Motor fonksiyon: Yaralanma el veya ayağın proximalinde ise kas aktivitesinin kontrol edilmesi. ( Yaralanma el veya ayakta ise uygulanmaz. ) 1-Travma üst extremitede ise: yaralıya elini açıp kapamasının söylenmesi.

2- Travma alt extremitede ise: yaralıya ayak parmaklarını hareket ettirmesinin söylenmesi. ( Ağrı oluşursa uygulama sonlandırılır. )

(30)

30

5. İSTASYON

Glukometre İle Kan Şekeri Ölçümü

Prof. Dr. Sema USLU

Yrd. Doç. Dr. Zeynep KÜSKÜ KİRAZ

(31)

31

GLUKOMETRE İLE KAN ŞEKERİ ÖLÇÜMÜ

GENEL BİLGİLER

Kan glukoz düzeyi ölçümü için günümüzde ticari olarak büyüklük, ağırlık, kalibrasyon yöntemi ve diğer bazı özellikleri açısından farklılıklar gösteren çok sayıda ölçüm cihazı bulunmaktadır. Taşınabilir kan glukozu ölçüm cihazı (Glukometre) bunlardan biri olup, diyabetli hastaların takibinin yapılabilmesi amacıyla tasarlanmıştır; tanı koymada değil diyabet kontrol programlarının etkinliğinin izlenmesinde yardımcıdır.

Bu cihazlarda, yansıtılan ışık miktarını ölçme prensibine dayanan ''Reflektans Fotometri'' veya test stribiyle birleştirilmiş elektrot içindeki enzim reaksiyonunun bir elektron akışına neden olduğu ''Elektrokimya'' gibi yöntemlerden yararlanılabilmektedir. Elektrokimya yönteminin kullanıldığı cihazlarda, test stribi üzerindeki kimyasal maddeler ile strip üzerine damlatılan kan örneği arasında meydana gelen

reaksiyon sonucu oluşan küçük elektrik akımı ölçülür ( Biyoamperometri ) ve bu akım cihazda dijital bir veriye

dönüştürülür.

Cihazlar arasında test süresi açısından (5-120 saniye) ve okuma aralığı (0-600 mg/dl) bakımından farklılıklar vardır. Bazı cihazlarda kalibrasyon otomatiktir; bazılarında ise stribe spesifik kodlu ''Kod-çip'' ler kullanılır.

Ayrıca cihazın ve test çubuklarının performansını değerlendirmek üzere, belirli aralıklarla kalite kontrolü yapmak için üretici firma tarafından sağlanan ve içerisindeki glukoz konsantrasyonu bilinen ''Kontrol Solüsyonları'' kullanılır.

Glukoz Test Stribinin Yapısı ve Özellikleri

Strip, ölçümü yapılacak analite uygun reaktifler emdirilmiş bir test çubuğudur. Tek bir strip üzerinde sadece ölçümü yapılacak tek bir maddeyle ilgili reaktif bulunabileceği gibi (glukoz ve keton stripleri), birden fazla maddeye ilişkin reaktifler de bulunabilir (idrar stripleri).

(32)

32

Bir glukoz test stribinde en üstten alta doğru sırasıyla: Damlatılan kanın test alanını doldurduğunu görmeyi sağlayan bir Film Tabaka (Tape Layer); bir İzolasyon Tabakası (İnsulation Layer) ve Örnek Ölçüm Haznesi (Sample Measurement Chamber); kanın transferini sağlayan bir Ağ Tabaka (Mesh Layer); testin yalnızca yeterli kan uygulandığında başlatılmasını sağlayan Dolum-Tetikleyici Elektrodunu (Fill-trigger Electrode), Çalışma Elektrodunu (Working Electrode) ve Referans Elektrodunu (Reference electrode) taşıyan bir tabaka; bu elektrodlar için iletken yollar sağlayan Karbon Print Tabakası (Carbon Print Layer) ve en altta ise Polyester Destek Tabaka (Polyester Base Layer) bulunur.

Test Numunesi ve Ölçüm Prensibi

Genel olarak kan glukozu ölçüm stripleri kapiller (parmaktan), venöz, arteryel ve neonatal taze TAM KAN örneklerinde nicel glukoz (D-glukoz) ölçümü için uygundur; serum veya plazma örnekleri ile kullanıma uygun değildir. Venöz ve arteriyel tam kan örnekleri için heparin ve EDTA içeren tüpler uygundur; florür ve oksalat içeren tüpler kullanılmamalıdır.

Glukometre kullanımında kapiller kan örneği sıklıkla elin 3. ve 4. parmak uçlarından (orta ya da yüzük parmağı) alınır. Kan alma işlemi sırasında bölgeye aşırı basınç uygulanmaması gerekir. Aşırı basınç interstisyel sıvının, analizi yapılacak kana geçerek kanın sulanmasına neden olur ve bu durum analiz sonuçlarının doğruluğunu etkiler.

(33)

33

Glukoz test stribi Glukoz dehidrojenaz enzimi (GDH), NAD+, Fenantrolin kinon (PQ) ve reaktif olmayan bazı bileşikler emdirilmiş olarak hazır haldedir. Glukoz ölçümü prensibi, kandaki glukozun glukoz dehidrojenaz enzimi ile reaksiyona girmesi, bu reaksiyon sonucu NADH oluşması ve bir elektron mediyatörü olan feantrolin kinon bileşiğini indirgemesi esasına dayanır.

Bu reaksiyonlar sonucunda test stribi üzerinde bir akım oluşur ve kan glukoz düzeyi ile orantılı olan bu akım cihazda biyoamperometrik olarak ölçülerek dijital bir sonuca

dönüştürülür. Sonuçlar genellikle mg / dl veya mmol / L cinsinden verilir [( mg / dl) / 18 = mmol / L].

Ölçüm sonucunda elde edilen sonuçlar aşırı yüksekse (>300 mg/dl) veya düşükse (<50 mg/dl) ya da sonuçlar fiziksel semptomlarla tutarlı değilse, test yeni bir striple tekrarlanmalıdır.

Cihazda ölçümler sırasında bazı mesajlar görülebilir. Bunlar:

 LO : (Düşük) Kan glukozunun 20 mg/dl' nin altında olabileceği anlamına gelir.

 HI : (Yüksek) Kan glukozunun 500 mg/dl' nin üstünde olabileceği anlamına gelir.

 E-3 : Bir test hatası olabileceği anlamına gelir.

 E-4 : Kan glukozunun sistem tarafından okunamayacak kadar yüksek olduğu anlamına gelir.

Diyabetik/Gebe olmayan yetişkinlerde beklenen sonuçlar:

Açlık: 74-106 mg/dl

Tokluk (yemekten 1-2 saat sonra): < 160 mg/dl

(34)

34

Preanalitik Hata Kaynakları

 Hastanın hipotansif ve şok tablosunda olması

 Örnek hacminin yetersiz olması

 Parmak ucu alkolle silindikten sonra kuruması beklenmeden kan alınması

 Parmak ucuna fazla kuvvet uygulanması

 Parmak delindikten sonra kan örneğinin hemen cihaza verilmemesi

 Taze kapiller kan yerine serum veya plazma kullanılması

 Hastanın hemotokrit değerinin çok yüksek ya da çok düşük olması

- Artmış hematokrit düzeyleri glukoz düzeyinin düşük okunmasına; azalmış hematokrit düzeyleri ise yüksek okunmasına neden olur.

- Kapiller kanda artan eritrositler mekanik etkiyle plazmanın reaktif tabakalarına geçişini engelleyerek glukoz düzeyinin düşük ölçülmesine neden olur.

UYGULAMA

Gerekli malzemeler: Glukometre, strip, kod, alkol, lanset, pamuk veya gazlı bez.

UYGULAMA BASAMAKLARI

1. Eldiven takılır ve kullanılacak bütün malzemeler ile hasta başına gidilir.

2.

Çip - kod, üzerindeki kod yukarıda kalacak şekilde cihaza yerleştirilerek stribin kod tanıtımı yapılır ( Bu işlem strip kutusu ilk açıldığında yapılır, her ölçüm öncesi tekrarlanmasına gerek yoktur ).

3. Kan alınacak bölge alkollü pamuk ile temizlenir; alkolün kuruması için 30 saniye beklenir.

4. Strip paketi, üzerindeki çentikten yırtılarak açılır ve cihaz içerisine itilerek yerleştirilir.

5. Damla işaretinin çıkması beklenir.

6. Lanset ile kan alınacak bölge delinir.

7. İlk kan damlası kuru pamuk ile silinir.

8. Strip , test başlayıncaya kadar kan ile temas halinde tutulur ve cihazın okuması beklenir.

9. Çıkan sonuç kaydedilir. Açlık veya tokluk olduğu belirtilir.

10. Kullanılan pamuk, lanset ve stripler kırmızı tıbbi atık kutu veya poşetinden uygun olanına atılır.

YARARLANILAN KAYNAKLAR:

Burtis CA, Ashwood ER. Klinik Kimyada Temel İlkeler. Tietz 5. baskıdan çeviri. Çeviri Editörü: Prof.Dr.Diler Aslan. Palme Yayıncılık, Ankara, 2005.

https://abbottdiabetescare.co.uk/images/uploads/documents/White_Paper__Clinical_FreeStyle_Optium_Neo.pdf

 http://myfreestyle.com.au/products/freestyle-optium-blood-glucose/

 http://diabetes-mellitus-info.com/glucometers-omron-optium-abbott

Kemal Türker Ulutaş. Glukometre Cihazı Kullanma ve Kalite Semineri. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2007.

(http://slideplayer.biz.tr/slide/2286679)

(35)

35

6. İSTASYON

İntraartiküler Enjeksiyon Uygulama Becerisi

Doç.Dr. Merih ÖZGEN

(36)

36

İNTRAARTİKÜLER ENJEKSİYON

Gerekli malzemeler : 20 veya 50 cc.’lik enjektör, kan seti iğnesi, dezenfektan, steril spanç, steril eldiven

Uygulanan eklemler: Omuz, dirsek, el

UYGULAMA BASAMAKLARI

1. Enjeksiyon yapılacak ekleme göre giriş yerinin tespit edilmesi

2. Seçilen yerin içten dışa sirküler bir şekilde silinmesi

3. İkinci steril spançla enjeksiyon yerinin tekrar silinmesi

4. Enjektöre ilacın çekilmesi

5. Eklem aralığına girilmesi

6. Pistonu çekerek eklem mayisinin gelmesinin beklenmesi

7. Eklem içinde bulunulduğuna emin olduktan sonra enjeksiyonun yapılması

(37)

37

7. İSTASYON

Trakeal Entübasyon Uygulama Becerisi

Yard. Doç. Dr. Filiz BALOĞLU KAYA

(38)

38

ENTÜBASYON UYGULAMASI

Malzemeler: Oksijen kaynağı, laringoskop, endotrakeal tüpler, oral airwayler, Yüz maskesi, aspiratör, balon-valv-maske sistemi, enjektör, steteskop, tüp tespiti

UYGULAMA BASAMAKLARI 1. Aletlerin kontrolü ve hastaya uygun pozisyon verilir.

Uygun boyuttaki bleyd, laringoskop sapına takılır.

Laringoskop ampülün ışığı test edilir.

Endotrakeal tüp kaf sistemi 10 luk enjektör kullanılarak kafın şişirilip kontrol edilir.

Balon valv maske sisteminin oksijen kaynağı ile bağlantısı yapılır.

2. Hava yolunu temizlemek için aspirasyon sistemi her basamakta hazır bulundurulur . ( ağız içi sekresyon, kan, mukus vb.)

3. Hava yolu açılması ve baş boyun uygun pozisyon sağlanır. Gerekli durumda oral airway takılır. Airway ters şekilde sert damağı geçinceye

kadar ilerletildikten sonra çevrilerek hava yolunu açması sağlanır.

4. Sol elle maske C şeklinde tutulurken, sağ elle ambunun üst kısmından tutularak havalandırma yapılır.

5. Laringoskop sol elle tutulur. Laringoskop bleydi ağız içine, dilin anatomisine uygun bir şekilde sağdan sola doğru epiglotik kıvrıma yerleştirilir. Daha sonra laringoskop sapı yukarı ve mandibulaya dik açı olacak şekilde kaldırılır.

6. Endotrakeal tüp sağ elle kalem gibi tutulur. Tüp vokal kordlar arasından geçirilir. Tüp kafı, trakeadan hava kaçışını önlemeye yetecek en düşük hava volümü olacak şekilde 10’luk enjektör ile şişirilir.

7. Laringoskop bleydi hastanın ağzından çıkarılırken, endotrakeal tüpün tespiti yapılıncaya kadar sağ el iki parmakla ağız kenarına sabitlenir. Tüp daha sonra yüze sabit olacak şekilde sağ veya sol dudak kenarına tespit edilir.

8. Balon valv sistemi ile hasta endorakeal tüpten havalandırılırken

inspeksiyon ile göğüs duvar hareketleri, oskültasyon ile de akciğer sesleri dinlenerek tüpün yeri doğrulanır.

Endotrakeal entübasyonun altın standart göstergesi ise kapnograf cihazı kullanılarak soluk sonu karbondioksit ( end tidal CO2 ) değerinin

gösterilmesidir.

(39)

39

(40)

40

8. İSTASYON

Steteskop Kullanma ve Göğüs Oskültasyonu Becerisi

Yrd. Doç. Dr. Şenay YILMAZ

(41)

41

OSKÜLTASYON

Fizik muayene belirli bir sistem dahilinde yapılmalı ve tüm vücudu kapsamalıdır. Solunum sistemi muayenesinin 4 temel tekniği vardır:

- İnspeksiyon - Palpasyon - Perküsyon - Oskültasyon

Fizik muayene bulgularını aynı anatomik bölge, çizgi ve noktalardan oluşan referanslara göre değerlendirmek ve ortak bir dil ile ifade edebilmek için topografik anatomik bilgiler kullanılır.

Göğüs kafesi önde sternum, arkada 12 adet torakal vertebra (T1-12), yanlarda 12 çift kosta ile interkostal kaslar ve aşağıda diafragmadan oluşan, yukarıdan aşağıya doğru genişleyen bir koni şeklindedir. Fizik muayene ile tespit edilen patolojileri lokalize edebilmek için özel anatomik nirengi noktaları ve referans çizgiler kullanılır.

Anatomik nirengi noktaları:

- C7’nin atlantoaksiyel çıkıntısı - T1 ve buna bağlı 1. kosta

- Skapula ve bunun kestiği 1 ve 7. kostalar - Sternum

- Suprasternal çentik

- Louis açısı ve 2. kosta eklemi - T12 vertebra ve 12. kosta - Vertebraların spinöz çıkıntıları

(42)

42

Referans çizgileri: göğüs ön, arka ve yan duvarından çizilen hayali çizgilerden oluşur.

- Orta ön çizgi

- Klavikula ortası çizgiler - Ön koltuk altı çizgisi - Orta koltuk altı çizgisi - Arka koltuk altı çizgisi - Arka orta çizgi

- Skapula çizgileri

(43)

43

Akciğerin lob ve fissürlerinin yerinin bilinmesi fizik muayene bulgularının lokalizasyonunda yardımcı olur:

- Oblik fissür - Horizontal fissür

Solunum sisteminin oskültasyonu solunum seslerinin direkt veya indirekt (steteskop yardımıyla) olarak göğüs duvarından dinlenmesidir. Sistematik bir şekilde simetrik yapılmalıdır. Her alan en az bir inspiryum ve bir ekspiryum süresince dinlenmelidir.

(44)

44

Oskültasyonda duyulan sesler:

- Normal solunum sesleri - Anormal solunum sesleri - Ek sesler

Normal solunum seslerinin karakterleri:

Özellik Trakeal Bronşial Bronkoveziküler Veziküler

Şiddet Çok fazla Fazla Orta derecede Yumuşak

Ses perdesi Çok yüksek Yüksek Orta derecede Alçak

I : E oranı 1 : 1 1 : 3 1 : 1 3 : 1

Vasfı Sert Tubuler Hışırtı gibi Yumuşak,

hışırtılı Lokalizasyonu Ekstratorasi

k trakea

Manubrium Ana bronşlar Periferik akciğer

Anormal solunum sesleri:

- Normal solunum seslerinin farklı lokalizasyonlarda duyulması, - Ekspiryumun uzaması,

- Normal solunum seslerinin azalması veya şiddetinin artması Ek sesler:

- Kesintili (raller: ince, kaba)

- Kesintisiz (ronküs: sibilan, sonör) - Konuşma sesleri / işitsel titreşimler - Plevral frotman (plevral sürtünme sesi)

(45)

45

9. İSTASYON

Leopold Manevraları

Uterus Muayene Uygulama Becerisi

Yard. Doç. Dr. Melih VELİPAŞAOĞLU

(46)

46

UTERUS MUAYENESİ AMAÇ

Bu uygulamanın sonunda dönem II ve dönem III öğrencileri jinekolojik muayene kapsamı içinde spekulum uygulama ve bimanuel muayenenin basamaklarını sırası ile sayabilecek ve uygulayabilecelerdir.

GEREKLİ MALZEMELER

Tek kullanımlık eldiven, spekulum.

UYGULAMA BASAMAKLARI Hazırlık

Malzemelerin kontrol edilmesi

Işığın eldiven giymeden önce ayarlanması Ellerin yıkanması

İnspeksiyon

Dış genital organların, üretra meatsunun, labiaların, perinenin inspeksiyonu

Spekulum muayenesi

Spekulumun 45 derecelik açı ile tutulması Spekulumun düzgünce yerleştirilmesi

Spekulumun normal pozisyonuna döndürülmesi Spekulumun yavaşça açılması

Serviksin görülmesi

Spekulumun açık pozisyonda kilitlenmesi Serviks inspeksiyonu

Vajina duvarlarının inspeksiyonu Spekulumun yavaşça çıkarılması Bimanuel muayene

Parmakların vajinaya sokulması

Serviks ve servikal osun palpe edilmesi Uterin fundusun palpe edilmesi

Uterin büyüklüğün belirtilmesi

Uterus posizyonunun belirtilmesi (antevert/retrovert) Adnekslerin palpasyonu

(47)

47

LEOPOLD MANEVRALARI AMAÇ

Bu uygulamanın sonunda dönem II ve dönem III öğrencileri Leopold manevralarını gebelerde uygulayabilecek, fetal pozisyon hakkında fikir sahibi olabileceklerdir.

Hazırlık

Hastaya mesanesini boşaltması söylenir

Hasta supin, dizleri karın kaslarının gevşemesi için hafif fleksiyonda olacak şekilde ve başının altına rahat etmesi için bir yastık yerleştirilerek yatırılır

Hasta gerekli şekilde örtülür

Yapılacak işlem hakkında hastaya bilgilendirme yapılır Muayene parmaklarla değil avuç içleri ile yapılır.

(48)

48

Uygulama

BAsamakları Amacı Yapılma şekli Bulgular

Birinci manevra:

Fundal

değerlendirme

Funfustaki fetal parçanın hangisi olduğunu

belirlemek için yapılır

Her iki elle fundusta yer alan fetal kısım

hissedilmeye çalışılır

Baş daha sert, yuvarlak ve vücuttan bağımsız olarak hareket eder.

Makat, yumuşak, daha zor hissedilir ve yalnızca vücut ile birlikte hareket eder.

İkinci manevra:

fetal sırt pozisyonunun

Fetusun sırtının yerini belirlemek için yapılır

Bir el abdomende uterusun bir tarafında sabit olarak tutulurken diğer el karşı tarafta uterusun fundusundan alt segmente doğru sirküler

hareketlerle aşağı doğru gelerek fetal sırtı veya ekstremiteleri hissetmeye çalışır. Nazikçe bası yapılarak muayene edilir.

Fetal sırt daha düz, yumuşak ve rezistan yüzeylidir.

Dizler ve dirsekler, angular nodulasyonlar olarak ve parça parça hissedilirler

Üçüncü manevra:

prezente olan kısmın

değerlendirilmesi

Prezente olan kısmı

değerlendirmek için yapılır

Baş barmak ve işaret parmağı ile abdomenin alt kısmında simfizis pubisin hemen üzerine nazik hareketlerle bası yapılır.

Baş daha sert, yuvarlak ve vücuttan bağımsız olarak hareket eder.

Makat, yumuşak, daha zor hissedilir ve yalnızca vücut ile birlikte hareket eder.

Dördüncü manevra:

angajman

değerlendirmesi

Fetal başın fleksiyonunu değerlendirmek için yapılır

Yüzümüzü hastanın

ayaklarına doğru döneriz. İki elimizi inguinal ligamentin birkaç santimetre

üzerinden aşağı doğru bastırırız

Eğer angajman

gerçekleştiyse ellerimizi aşağıya doğru

ilerletemeyiz. Angajman olmadıysa ellerimiz rahatça aşağıya iner

(49)

49

(50)

50

10. İSTASYON

Pediatrik Kanülasyon ve Arterial Kan Alma Becerisi

Yard. Doç. Dr. Umut ALICI

(51)

51

PEDİATRİK KANULÜZASYON VE ARTERİAL KAN ALMA BECERİSİ DEĞERLENDİRME REHBERİ

Ölçütler

(1) Basamağın yanlış uygulanması

(2) Basamağın normal sırasında, fakat eksik uygulanması

(3) Basamağın doğru ve sırasında uygulanması

PEDİATRİK KANULÜZASYON VE ARTERİAL KAN ALMA BECERİSİ DEĞERLENDİRME BASAMAKLAR

1 Çocuğun hareket etmemesinin sağlanması

2 Saçlı derinin ilgili bölümünün tıraş edilmesi.

3 Derinin temizlenmesi.

4 İntraketle önce deriye girilip, birkaç mm. deri altında ilerleyerek damara girilmesi.

5 İntraketin mandreninin çekilmesi, kanın geldiği gözlenince intraketin damar içinde ilerletilmesi.

6 Mayinin takılıp damara gittiğinin gözlenmesi

7 İntraketin plasterle tespit edilmesi.

(52)

52

ARTERYEL KAN ALMA BECERİSİ DEĞERLENDİRME BASAMAKLAR

Ölçütler

(1) Basamağın yanlış uygulanması

(2) Basamağın normal sırasında, fakat eksik uygulanmas

(3) Basamağın doğru ve sırasında uygulanması

DEĞERLENDİRME BASAMAKLARI

1 Arteriyel kan örneği femoral, radyal, tibialis posterior ve dorsalis pedis arterlerinden alınabilir. Çocuklarda ve bebeklerde teknik olarak uygulanması kolay olduğundan ve komplikasyonlar daha az görüldüğünden en sık radyal arter kullanılır

2 Hastaya işlemin anlatılması.

3 Hastanın rahat bir şekilde yatırılması ve girişimin yapılacağı radial yâda Femoral arterin bulunduğu bölgenin açılması.

4 Radyal arterden kan alma işlemi öncesi Allen testi ile ulnar dolaşımın yeterliliği test edilir. Allen testi için hastanın eli bilekten ulnar ve radyal arterlere bası yapılarak tutulur ve kaldırılır. El beyazlayınca ulnar arter üzerine yapılan bası kaldırılır. On saniye içinde elin tamamen pembeleşmesi unlar dolaşımın yeterli olduğunu gösterir.

5 Radyal arter ponksiyonu için el bileği ekstansiyon ve supinasyona getirilerek pozisyon verilir.

6 Radial arterin yeri nabız palpe edilerek veya translüminasyonla belirlenir.

(53)

53

7 Non-steril eldivenlerin giyilmesi.

8 Girişim yapılacak yerin içten dışa doğru sirküler bir şekilde Povidon iyodin ile yerel temizlik yapılır.

9 İşaret ve orta parmak ile arterin palpe edilmesi ve nabız atımının hissedilmesi.

10 İki parmak arasına atımın hissedildiği yere girişimin 90 derece olacak şekilde yapılması.

11 Enjektörü bırakmamak şartı ile enjektör pistonunun geriye doğru çekilmesi

12 Eğer kan gelmiyorsa, kan gelene kadar piston çekili halde iken enjektörün çekilmesi .

13 İstenilen miktarda kan aldıktan sonra, enjektör çıkarılması.

14 Hematom oluşumunu önlemek için enjektör iğnesinin çıktığı yere en az 5 dk kuvvetli basınç yapılması .

15 Enjektörün üzerinin etiketlenmesi ve hastanın isminin yazılması.

16 Enjektör içinde buz bulunan bir kaba konması ve istek formu ile beraber zaman kaybetmeden laboratuvara gönderilmesi.

Referanslar

Benzer Belgeler

Yıkanan kolların, önce sağ elden başlanarak hiçbir yere dokunulmadan musluğun altında durulanması ve durulama işleminin eller yukarıda dirsekler aşağıda

Diğerlerinde atriyal septum bütün olarak görüldü (Şekil 2). ASD tespit edilemeyen toplam 19 hastanın 5'inde ise renkli akım tetkikinde eser derecede sol-sağ

CIE L*a*b* renk sisteminin avantajı küçük renk değişikliklerinin tespit edilmesine olanak vermesidir.. Metal destekli

Stripler yapısal olarak üstten alta doğru sırasıyla gözenekli naylon ağ tabaka, reaktif emdirilmiş kâğıt tabaka, emici kâğıt tabaka ve beyaz taşıyıcı

Hastanın yaşı, klinik durumu, uygulanacak ilaç ve ilaç miktarı dikkate alınarak uygun olan enjeksiyon bölgesi seçilir.. Enjeksiyon için sağlam bir

Genel olarak kan glukozu ölçüm stripleri kapiller (parmaktan), venöz, arteryel ve neonatal taze TAM KAN örneklerinde nicel glukoz (D-glukoz) ölçümü için

Stripler yapısal olarak üstten alta doğru sırasıyla gözenekli naylon ağ tabaka, reaktif emdirilmiş kâğıt tabaka, emici kâğıt tabaka ve beyaz taşıyıcı

A İnternet hizmeti gibi çeşitli servisleri paylaşmak. B Yazıcı, tarayıcı gibi donanımları paylaşmak. C Ağ üzerinden cihazların kontrolünü ve yönetimini