• Sonuç bulunamadı

17 Temmuz 2013 SAMSUN

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "17 Temmuz 2013 SAMSUN"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MÜÜÜÜSİİİİAD SAMSUN ŞŞŞŞUBESİİİİ İİİİFTARI 17 Temmuz 2013 –––– SAMSUN

Sayıııın Valim, Sayıııın Milletvekillerim, Sayıııın Belediye Başşşşkanıııım, Siyasi Partilerimizin Değğğğerli Temsilcileri,

Değğğğerli MÜÜÜÜSİİİİAD ŞŞŞŞube Başşşşkanıııım ve Yöööönetimi, Değğğğerli MÜÜÜÜSİİİİAD ÜÜÜÜyeleri ve MÜÜÜÜSİİİİAD Dostlarıııı, Değğğğerli Medya Mensuplarıııı, Kııııymetli Misafirler,

Helal lokmamızı bölüştüğümüz bu güzel iftar soframızda bizi

biraraya getiren Cenab-ı Hakk’a şükrederek sözlerime başlıyor, MÜSİAD Yönetim Kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

"Ramazan, aç kalma ayı değildir, açları doyurma ayı da değildir, huy ve alışkanlıklarımızı değiştirme ayıdır" demişti bir büyüğümüz. Yüce Kitabımız, Rahman Suresi’nde, "Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkar edersiniz?" diyor. Burada, kainatta hiç bir şeye ihtiyacı olmayan Rabbimiz, kendisine şükredilmesini, teşekkür edilmesini istiyor. Hz.

Mevlana “Nimet gaflet verir, şükürse ikaz eder” diyor. “Damlayı hor görenin, yurdu yanar çöl olur.”

Gerçekten de, ülkemizin elde ettiği başarıların, ne derece kıymetli olduğunu bilmemizin ve onlara sadece dilimizle ve gönlümüzle değil, fiilen şükretmenin, her zamankinden daha fazla önem kazandığı

günlerden geçiyoruz. Bu vesileyle, ülkemizde, huzur ve bereketin iktidarı için emek harcayan, destek veren herkese, başta Sayın Başbakanımız ve hükümetimize, “Alim, Emir, Tacir” üçlümüzün diğer sac ayağı olan,

(2)

İlim Adamlarımıza ve İşadamlarımıza, milletimiz adına teşekkür ediyorum.

MÜSİAD olarak, kimilerinin rağbet etmediği dönemlerde öncülük ettiğimiz iftar programlarını sürdürüyoruz. Geçtiğimiz hafta Sayın

Başbakanımız, 2.500 Üyemiz ve Dostumuzun katıldığı iftar soframızda bizimle birlikteydi. Dün de, başta Başbakan Yardımcılarımız Sayın Bülent Arınç, Sayın Bekir Bozdağ, Sayın Ali Babacan ve diğer bakanlarımız olmak üzere, Ankara İftarımızı gerçekleştirdik. Kimi zaman bir çadırda, kimi zaman bir yurtta, kimi zaman böyle mekanlarda düzenlediğimiz iftarlarımızda, Urfa'dan Aydın'a, Kayseri'den Rize'ye, Erzurum'dan Tekirdağ'a kadar, vereceğimiz mesajlarımızla, kardeşlik iklimimizi daha da güçlendireceğiz. Bu vesileyle, Samsun Şubemizin değerli Başkan ve üyelerine de, bu güzel sofra için teşekkür ediyorum.

Yıllardır, Ramazan'a bir yanımız buruk giriyoruz. 2009’da Gazze saldırıları, 2010’da Somali’deki yoksulluk, sonrasında Sudan ve Arakan derken, geçen yıl da, Suriyeli kardeşlerimizin acılarıyla kederlendik. Bu Ramazan’da ise, bu acılarımıza bir yenisi daha eklendi. Çağdaş

dünyanın, kendi koyduğu değerlere, menfaatleriyle çatışınca, nasıl kayıtsız kaldığını, Mısır’daki darbeyle bir kere daha gördük. Seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ve hükümetin, darbeyle görevden uzaklaştırılmasıyla gelişen olayların, yaşanan kayıpların üzüntüsü içerisindeyiz.

MÜSİAD olarak, nerede ve kime karşı olursa olsun, darbeleri ve darbeci zihniyeti reddediyoruz. Mısır’da, en kısa sürede, huzur, güven ve pozitif istikrarın sağlanması ve seçilmiş idarecilerin işbaşına gelmelerinin gereğini, bir kere daha ifade ediyoruz.

(3)

Sayıııın Valim, Değğğğerli Misafirler,

Mücadele ettiğimiz meseleler, temelde değişmedi. Ülkemizin karşılaştığı problemlerin, bir bakıma, büyüme ağrısı olduğunu da unutmayalım. Büyüyoruz, ağrı çekeceğiz. Büyümemizin getirdiği

özgüvenimizden ve gelişmemizden de endişeye kapılan odaklar, tarih boyunca vardı, bugün de var.

Türkiye’nin, kredi notunun arttırılmasında, yavaş ve cimri davranan Batı’nın, Taksim’den kriz çıkarma hevesinde ne kadar aceleci olduğunu hep beraber gördük. Gezi olaylarının ayak sesleri daha önceden gelmişti aslında. Reyhanlı’da, bombalar ne zaman patladı? Çözüm Süreci’nin başarılı olacağı anlaşılınca. Sadece bu da değil. Nükleer Santral,

3.Köprü, 3.Havalimanı gibi dev yatırımların enerjisi, IMF’ye borcumuzun ödenmesiyle de birleşti. Aslında, sadece IMF’ye borcumuzu ödemedik, 1854 yılında, Düyun-u Umumiye'den alınan borcu, 1954’de ödeyen, sonrasında da IMF'den ilk borcunu alan Türkiye, bu borcu da ödeyerek, 160 yıllık bir dönemi bitirdi.

Demokrasi ve özgürlüklerden yanayız. Ancak, teröre, ifade özgürlüğünün, hükumeti ve Başbakanı tahkir etme, kamu malına ve vatandaşa ait mallara, sosyal hayata ve iş hayatının sürmesine zarar vermesine ve Gösteri Terörüne ise, kesinlikle karşıyız.

Bakın, bu süreçte ne oldu? Gezi Parkı bahane edilerek başlatılan olaylarda, ülkemizin; finans kurumları, piyasaları, kamu maliyesi,

yönetilme biçimi, yönetenlerin dirayeti, insanımızın farklı görüşlere tahammülü test edildi. Piyasalarda bir belirsizlik oluşunca, gecelik faizlerin %7.200'lere yükseldiği Türkiye’den, bazılarının, tepetaklak

(4)

gidecek diye ellerini oğuşturmasına inat, kolay lokma olmadığını gösteren bir Türkiye’ye geldik. Taksim'den, Arap Baharıçıkarma beklentisinde olanlara söyleyeceğimiz tek söz, menfaat baharı beklentilerinin, beyhude olduğudur.

Bunda, barış ve demokrasi atılımlarıyla daha güvenli bir ülke haline gelen Türkiye’nin, büyük payı var. AB, son 8 çeyrektir küçülerek (son 6 çeyrektir), Ortak Para Birimine geçişten sonraki en büyük resesyonu yaşıyor. Ülkemiz ise, 2013'ün ilk çeyreğinde de %3 büyüyerek, 14

çeyrektir büyüyor. Bu başarının en önemli sebebi, siyasi istikrar ve güçlü kamu maliyesidir.

Bu noktada, Samsun’un, son 10 yılda yurtdışı ticaret yapan firma sayısını 2 kat arttırırken, yurtdışı ticaretini ise 12 kat arttırmasını,

ülkemizin dış ticaretindeki payını ise, yeterli olmamakla birlikte 3 kat arttırmasınıönemli görüyoruz. Ancak, ülkemizin ilk 1.000 firması arasında 12 şirketi bulunan Samsun’un, büyüyen Türkiye’de,

potansiyelini daha fazla kullanması gerektiğine olan inancımızı da ifade etmek isterim.

Bu noktada, Samsun’un, son 10 yıllık süre içerisinde, yurtdışına açılan firma sayısını iki katına çıkarması, ihracatını 10 kat arttırması ve ülkemiz ihracatından aldığı payını ise 3 katına çıkarmasını çok önemli görüyoruz. Ülkemizin ilk 1.000 firması arasında 12 şirketi bulunan Samsun ilimizin, büyüyen Türkiye’de, sahip olduğu potansiyelini daha fazla kullanması gerektiğine olan inancımızı, MÜSİAD adına ifade etmek isterim.

Sayıııın Valim, Değğğğerli Misafirler,

(5)

3 hafta önce, “Güven Ekonomisinde, Büyümenin Finansmanı”

başlıklı, Ekonomi Raporumuzu yayınladık. Dünya Ekonomik Krizi’nin yönetiminde, diğer ülkelerden ayrışarak, Güvenli Liman haline gelen bir ülkede yaşıyoruz ve Güven Ekonomisi ifadesini kullanmaktan, Gezi

Olaylarına rağmen vazgeçmedik. Raporumuzda, ülkemizin büyümesi için önemli gördüğümüz konulardan biri olan, finansman sorununu gündeme taşıdık.

Detaya girmeden anlatacağım. Finans sektörü ve reel sektör,

ekonomik yapının iki parçası ve reel sektör kadar, bankacılık sektörünün de kar etmesi elbette normal. Fakat, mevcut bankacılık sisteminde;

işletmeler, neredeyse, krediye ihtiyacı olmadığını ispat ettiği takdirde ve neredeyse, sadece teminata dayalı olarak, finansmana erişebilmektedir.

Bu ise, yatırımlara ve büyümeye fren etkisi yapmaktadır.

MÜSİAD olarak; makul teminatlar karşılığında, varsa özel sektör olarak bizden beklenen, şeffaf bilanço vb konuları yerine getirerek, yine varsa yasal düzenleme ihtiyaçlarını dile getirerek, Proje Finansmanının önünün açılması gerektiğine ve sadece teminata kredi veren sistemin değişmesi gerektiğine inanıyoruz. Böylelikle, Güven Ekonomisinde, özellikle küçük ve orta boy işletmelerin, ama genelde tüm işletmelerin büyümesinin, sağlıklı olarak finanse edilebileceğine inanıyoruz.

Bu noktada, geçmişte hep zararlarıyla hatırladığımız, ancak siyasi iradenin kararlılığı ve doğru idarecilerle, güzel kar edebildiklerini de gördüğümüz Kamu Bankalarının da, Proje Finansmanı konusunda, Piyasa Yapıcı rol üstlenmelerini bekliyoruz.

(6)

Bunun yanında, ülkemizin gururu olarak devreye alınan büyük projelerin de, makul ölçeklerde bölünerek, daha fazla sayıda firmanın yer alabileceği sistemlerle gerçekleştirilmesi, hem bu projelerin finansmanını kolaylaştıracak, hem projelerin gerçekleşmesindeki olası riskleri

azaltacak, hem de daha fazla sayıda girişimcinin önünün açılmasını ve büyüyerek, dünya arenasında yer alabilmelerini sağlayacaktır.

Devamla, yüksek enflasyonlu dönemlerde Devletin Enflasyon sebebiyle kaybının önüne geçmek için uygulanan Geçici Vergi'nin,

bugün, düşük enflasyon ve uzun vadeli satışlar döneminde, işadamımıza finansal bir yük getirdiğine inanıyor ve kaldırılmasınıöneriyoruz. Benzer şekilde, Tahsilat Vadesine uygun KDV ödemesini öneriyoruz.

Sayıııın Valim, Değğğğerli Misafirler,

Ramazan-ı Şerif’imizin, daha güzel zamanlara, maddi manevi geliştiğimiz, mazlumun yanında daha fazla durabildiğimiz Ramazanlara erişmemiz için vesile olmasını diliyor, Kızılırmak ve Yeşilırmak nasıl topraklarımızı bereketlendiriyorsa, Abdülkadir’i Geylani Hazetlerinin torunu Şeyh Yusuf Zeynüddin Hazretleri, Seyyid Kudbiddin Hazretleri ve Kılıçdede Hazretleri başta olmak üzere, gönlümüzü bereketlendiren büyüklerimizin manevi huzurunda, İslam Alemine hayırlar ve bereketler lütfetmesini Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyorum.

Yaklaşan Ramazan Bayramımızı şimdiden tebrik ediyor, dünyanın her köşesinde zor günler geçiren Müslüman kardeşlerimize sabır,

metanet ve nusret diliyor, bu bereketli iftar soframızı şereflendirmenizden dolayı, şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına şükran ve saygılarımızı sunuyorum.

(7)

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çağrı kapsamında önerilebilecek projelerin, uyarılmış pluripotent kök (UPK, induced pluripotent stem cell-IPS) hücreler, pluripotent hücreler, multipotent hücreler

Konya ihracatında en yüksek paya sahip olan makine ve aksamları sanayi sektörünün ihracatı 2013 yılının Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre

Konya’da perakende sektörüne haziran ayında alt sektörler itibariyle bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre, elektrikli ev aletleri, radyo ve televizyonlar sektörü

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Ana Bilim Dalı1. 2012-2013 Bahar Yarıyılı Normal Öğretim Final

Mikroorganizma say lar n n belirlenmesinde ekimler 0,1’er ml yap l rsa, bulunan de erler seyreltim faktörü yan nda 10 ile çarp larak örne in gram veya mililitresindeki

Çelik yapı sistemlerinin ve elemanlarının analiz ve boyutlandırılmasında, dayanım esaslı tasarım kurallarının yeni deprem yönetmeliği kapsamı içine alınmasıyla,

TCMB tarafından haftalık olarak yayınlanan verilere göre, 10 Temmuz ile biten haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 628 milyon dolar artarak

 Bizim Toptan, Şok Marketler’in franchise mağazalarının sözleşmelerini ve ilgili haklarının 30mn TL bedelle satın aldı.. Ağırlıklı ortalama fiyat