• Sonuç bulunamadı

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU 13. HASAT GÜNLERİ İÇİN AYVALIK'TAYDI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU 13. HASAT GÜNLERİ İÇİN AYVALIK'TAYDI"

Copied!
44
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AYVALIK TİCARET ODASI YAYINIDIR • 4 AYDA BİR YAYINLANIR • ÜCRETSİZDİR

SAYI: 15 • ARALIK 2017

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU

13. HASAT GÜNLERİ İÇİN AYVALIK'TAYDI

(2)

BU LOGOYA DİKKAT!

AMBALAJINDA AYVALIK COĞRAFİ İŞARETİ’Nİ TAŞIYAN MARKALAR

GERÇEK

AYVALIK SIZMA ZEYTİNYAĞIDIR.

AYVALIK TİCARET ODASI

www.ayvalikto.org.tr

(3)

İmtiyaz Sahibi:

Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu adına:

BENHAN İBRAHİM KANTARCI Yayına Hazırlayan:

GÜLBENİZ ŞENTAY Sorumlu Yazıişleri Müdürü:

AHMET BAÇ Grafik Tasarım:

KEMAL OKUR Katkıda Bulunanlar:

AYHAN GÖKDENİZ ŞEFİK AÇAR GÜNİZ İŞLEK HAKAN DİNÇ KORHAN VAROL Yayın Türü:

Yerel, 4 Aylık, Süreli Adres:

Fevzi Paşa Mah. Eski PTT Sok. No: 10 Ayvalık

Tel: 266 312 15 17-312 56 60 Faks: 266 312 22 83

ayvalikto@org.tr Basım Yeri:

Ceylan Matbaa

Davutpaşa Cad. Güven İş Merkezi No:

83/317 No: 318/319 Zeytinburnu - İstanbul Sertifika No: 23352

Bu dergide yer alan yazılar, yazarların kişisel görüşleridir. Yakamoz sorumluluk üstlenmez. Dergideki yazı, fotoğraf ve konular izin alınarak kullanılabilir.

Aralık 2017 • Sayı: 15

İÇİNDEKİLER

4 6 8 9 10 13

22 25 26 34 36 38 40 42 43

BAŞKANIN MESAJI AYVALIK VE TURİZM HABERLER

HASAT GÜNLERİ ÖZEL BÖLÜM

M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU AYVALIK’TA HASAT GÜNLERİ VE ETKİNLİKLER

AYVALIK LEZZET NOKTALARI

HASAT GÜNLERİ/GÖRÜŞLER-SONUÇLAR

KİM NE DEDİ?

İRFAN ÜSTÜNSOY/RÖPORTAJ

NECDET ÖZER/RÖPORTAJ ŞEFİK AÇAR/EĞİTİMCİ GÖZÜYLE AYVALIK KİTAPLIĞI/4

GÜNİZ İŞLEK/HAYATIN İÇİNDEN YENİ ÜYELER

AYVALIK TİCARET ODASI YAYINIDIR • 4 AYDA BİR YAYINLANIR • ÜCRETSİZDİR

SAYI: 15 • ARALIK 2017

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU 13. HASAT GÜNLERİ İÇİN AYVALIK'TAYDI

(4)

YENİ HEDEFİMİZ COĞRAFİ İŞARETLİ ZEYTİNYAĞIMIZA AVRUPA BİRLİĞİ TESCİLİ ALMAK

Benhan İbrahim Kantarcı

ATO Yönetim Kurulu Başkanı

A

yvalık Ticaret Odası olarak bundan 13 yıl önce, kimilerine hayal gibi gelse de, mutlaka başarmak kararlılığıyla, zorlu denilebilecek bir mücadele başlattık. Hedefimiz, kalitesi tartışılmaz olan Ayvalık zeytinyağına Coğrafi İşaret tescili almak ve böylece onu bir dünya markası haline getirmekti. Mutlulukla söyleyebilirim ki, bu yolda bilinçle attığımız adımlar bizi sonunda başarıya ulaştırdı ve hayali gerçek yaptık.

Bu güzel gelişmeye koşut olarak hedef alanımızı daha da genişlettik. Ayvalık zeytin ve zeytinyağının marka değerini sadece ülkemiz sınırları içinde değil, uluslararası arenada da yükseltmek, bir yandan da kentimizin ‘turistik’

zenginliklerine dikkat çekerek sosyo-ekonomik canlılığa ivme kazandırmak amacıyla Hasat Günleri’ni başlattık İşte, temelinde ağırlıklı olarak bu iki amacın yer aldığı Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’ni bu yıl 13. kez gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Üreticilerimiz, işletmelerimiz, sanayicilerimiz, kendi markalarını yaratan işadamlarımız, ithalatçılarımız-ihracatçılarımız, sanatçılarımız, medya mensuplarımız ve elbette halkımızın katkılarıyla, Coğrafi İşaretli Ayvalık zeytinyağının kalitesini bir kez daha mümkün olan en çok kişiye duyurmak için bir araya geldik.

13. kez düzenlenen ve ana teması, “Ulusal Değer Zeytinyağı, Küresel Hedef Bütün Dünya” olarak belirlenen Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat Günleri, kapsamlı programıyla bu yıl da yine geniş ilgi gördü. Kent merkezinde açılan Zeytinyağı Pazarı her zaman olduğu gibi çok sayıda ziyaretçi ağırladı.

‘Zeytine Minnet’ yürüyüşüyle başlayan şenlikte sergi, çocuk oyunu, çeşitli ikramlar, zeytinyağı tadımı, ‘Lezzet’ Noktaları ödül töreni gibi farklı etkinliklerin yanı sıra, iki ayrı panel düzenlendi. Uzman konuşmacıların söz aldığı panellerde zeytin/zeytinyağı sektörünün günümüzdeki durumu bütün

yönleriyle tartışılırken, mevcut sorunlar masaya yatırıldı ve geleceğe dönük stratejiler üzerinde duruldu.

Terör saldırıları sonucu şehitlerimizin olması nedeniyle, bazı etkinliklerin ve konserlerin iptal edildiği Hasat Günleri’ne konunun uzmanları gazeteci yazarların yanında yerli ve yabancı önemli konuklar da katıldı. Ana panelde Portekizli konuk konuşmacı Henrique Herculano değerledirmelerde bulundu, Yunanistan’ın İzmir Konsolosu Arygros Papolvia işbirliği ve davet için teşekkür konuşması yaptı. Sektörel panelde Midilli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Kostas Sotirakis, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı olmam sıfatıyla bana barışın simgesi zeytin temalı teşekkür plaketi verme inceliğini gösterdi. Savola Turkey (Yudum Gıda) CEO’su Houmer Balazadeh de Hasat günleri boyunca faaliyetlerde yer aldı.

***

Zamanının geldiğine inanarak, şimdi gözümüzü daha da ileriye çevirdik. Yeni hedefimiz Coğrafi İşaretli

zeytinyağımıza ‘Avrupa Birliği Tescili’ almak… Bu konudaki çalışmalarımızı 10 ay öncesinden, Metro Grup Gıda Kategori bölümü ile başlatmış bulunuyoruz. Ayrıca Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile TOBB ve Balıkesir üniversiteleri de akademik destekleriyle yanımızda.

Hiç kuşkusuz, Türkiye’nin zeytinyağında Avrupa Birliği Tescili’ni alması ve dünyadaki önemli oyuncular arasındaki yerini alabilmesi için içinde markalaşma yolunda el ve gönül birliği ile çalışmak şart... Hep birlikte bunun mücadelesini vermek zorundayız.

Marka sadece bir ürün logosu ya da bir kutunun üzerindeki amblem demek değil. Markalaşma bir kültür sorunu.

Markayı yaratan fikir ve uygulamalar, bir firmanın kişiliğini,

(5)

gelecek projelerini, sektördeki konumunu yansıtıyor. Buna paralel olarak, çok doğal ki, pazarlama iletişimi (reklam/

tanıtım/PR) büyük önem taşıyor.

Türkiye’de zeytinyağı sektörü tüm dünyada olduğu gibi parlayan bir üretim sektörü...

Piyasada hem kalite hem de fiyat açısından yoğun bir rekabet yaşanıyor. Bu nedenle, “Ne üretilirse satılır” anlayışını bir an önce terketmeli, küreselleşme olgusunu ve getirilerini gözden uzak tutmamalıyız.

Üreticilerimiz, sanayicilerimiz hatta tüketicilerimiz Avrupa Birliği’nce uygulanan iyileştirme çalışmalarını ciddi bir biçimde incelemelidir diye düşünüyorum.

Konu, sektörü koruyan ve kapsayan, zeytin ağacını kutsal gören akılcı bir devlet politikası dahilinde ele alındığında ve bu uğurda çaba harcandığında başarı da gelecektir.

Biliyoruz ki, Avrupa Birliği’nde coğrafi işaretli ürünlerin korunması konusunda ciddi denetimler yapılıyor, aynı zamanda bu ürünleri üretenler çeşitli fonlarla destekleniyor.

Örneğin, beş yıl boyunca bazı

maliyetleri karşılanıyor.

Ülkemizde de bu tür uygulamaların bir an önce başlatılması talep edilmelidir.

Geçtiğimiz günlerde, zeytinyağımıza Avrupa Birliği Tescili alıp ünlü Ayvalık zeytinyağı markasını ve dolayısıyla kalitesini tüm dünyaya taşıma yolunda önemli bir aşama daha kaydetmiş bulunuyoruz. Kasım ayı içinde, Ankara Patent Bürosu Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Dericioğlu ve firma yetkilileriyle bir araya geldik, konuyu bütün boyutlarıyla ele aldık ve Avrupa Birliği başvuru sürecini birlikte yürütme konusunda anlaşma sağladık.

***

Sözün burasında bir duygumu sizlerle paylaşmak istiyorum.

TOBB Başkanı’mız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu bizlere hoş bir sürpriz yaptı ve Ayvalık’a gelerek Hasat Günleri’mize katıldı.

Bu sürpriz ziyaret, Ayvalık Ticaret Odası yöneticileri olarak hepimizi elbette fazlasıyla mutlu etti. Hem etkinliğimizde yanımızda yer alarak bizleri onurlandırdığı hem de, “Ayvalık Ticaret Odası’nın en önemli icraatlarından biri de Ayvalık zeytinyağına Coğrafi İşaret almasıdır. Şimdi de bunu

Avrupa’da tescil ettirebilmek için çalışıyorlar. Söz veriyorum;

gerek lobi, gerekse diğer eksiklerin tamamlanmasında, sürecin takibi noktasında TOBB olarak da biz üzerimize düşeni yapacağız ve Ayvalık Zeytinyağı bir marka haline gelecek” diyerek bizleri yüreklendirdiği için kendisine teşekkür ediyorum.

Öte yandan, Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu Ayvalık ziyaretinde bir de müjde verdi. Bilindiği gibi, Ayvalık Ticaret Odası olarak Sayın Hisarcıklıoğlu’ndan Ayvalık’ta bir lise

yaptırılmasını talep etmiştik. Kendisi, bu talebimizi olumlu karşıladı ve ulusal/yerel basın temsilcilerinin huzurunda, 81 ile yapılacak okulların ardından Ayvalık’a da en kısa zamanda bir ‘fen lisesi’ kazandıracakları konusunda söz verdi.

Yeri gelmişken Hasat Günleri’mize her defasında en geniş biçimde ve içtenlikle destek veren başta Balıkesir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Edremit Ticaret Odası, Edremit Ticaret Borsası, Burhaniye Ticaret Odası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği yöneticilerine teşekkür etmeyi de bir borç bilirim.

13 yıldır bizlerle beraber bu etkinliğe aralıksız ev sahipliği yapan, katkılarıyla üretim, kalite, pazar payı, markalaşma, inovasyon ve daha birçok konuda etkinliğimize her defasında bir taş daha koyarak gücümüze güç katan birbirinden değerli firmalarımıza, sponsorlarımıza, Kaymakamlığımıza, Belediyemize, değerli yerel ve ulusal basınımıza, bizlere her zaman destek olan halkımıza, emeğini esirgemeyen profesyonel ekibimize, Oda personeli ve yönetici arkadaşlarımıza da ayrıca çok teşekkür ediyorum.

Son olarak, Hasat Günleri’nin aynı zamanda Ayvalık’ta turizmin canlanmasını ve sezonun uzamasını da sağladığı gerçeğine dikkat çekmek istiyorum. Şenlik boyunca konaklama merkezlerindeki doluluk oranının neredeyse yüzde 100’e ulaşması bunun kanıtıdır. Otel ve restoran sahipleri bu konudaki memnuniyetlerini açıkyüreklilikle dile getirmektedirler.

İlerleyen sayfalarımızda okuyacağınız gibi, tarihi, doğası, mimari zenginlikleri ve zeytincilik geleneğiyle öne çıkan Ayvalık alternatif turizm etkinliklerini tercih edenlere farklı ve elverişli olanaklar sunan ‘cazibeli’ bir destinasyondur. Bu konuda ilk akla gelenler, dünyada giderek yaygınlık kazanan gastronomi, su altı/dalış, kültür ve bisiklet turizmleridir.

Bu konularda farklı projeler gerçekleştirip bunları geniş bir alanda duyurabilirsek turizm sezonumuz bir-iki aya

‘mahkum olmaktan’ kısa zamanda kurtulabilir.

Son olarak belirtmeliyim ki, Ayvalık Ticaret Odası yönetcileri ve bütün birimleriyle, paydaşlarıyla birlikte çalışmalarını daha da ileriye taşımaya ve alanına giren konulardaki çözüm önerilerini kamu oyuyla paylaşmaya devam edecektir.

Gelecek sayımızda yeniden buluşmak dileğiyle tüm halkımıza -sevdikleriyle birlikte- sağlık,başarı, mutluluk, huzur ve barış dolu bir yıl diliyorum.

Zamanının geldiğine

inanarak, şimdi gözümüzü daha ileriye çevirdik.

Yeni hedefimiz Coğrafi İşaretli zeytinyağımıza

‘Avrupa Birliği Tescili’ almak...

Hiç kuşkusuz, Türkiye’nin zeytinyağında Avrupa Birliği Tescili’ni alması ve dünyadaki önemli oyuncular arasına

girebilmesi için de markalaşma yolunda el ve gönül birliği ile çalışmak şart... Hep birlikte bunun mücadelesini vermek

zorundayız

(6)

H

iç kuşkusuz, turizm Türk ekonomisi için büyük bir önem taşıyor, hatta dinamo görevi görüyor. Bunun iki büyük sonucu var. Birincisi, hizmet sektörü olması bakımından ciddi bir istihdam potansiyeline sahip.

İkincisi, ülkemize döviz girmesini sağlıyor ve bu özelliğiyle ekonomimize güçlü bir destek veriyor.

Ne var ki, son üç-dört yldan bu yana turizm sektöründe işler istenildiği gibi gitmiyor. Bir başka deyişle, oldukça

‘sıkıntılı’ bir süreçten geçiyoruz. Bu anlamda özellikle 2016 fazlasıyla sancılı bir yıl oldu. 2017 ise sorunlarla başladı ama yıl içinde yaşanan olumlu gelişmeler sonucu bir toparlanma gerçekleşti. Sektör silkindi, hedeflenen büyüme oranlarına epeyce yaklaşıldı. Sektör temsilcileri şimdi geleceğe daha bir umutla ve güvenle bakıyor.

Yaşanan bu olumsuzluktan elbette Ayvalık da etkilendi.

Sonuçta, söz konusu süreçte turizm gelirlerinde beklenen ivmeyi yakalayamadı. Gerçi Ayvalık’ı ziyaret edenlerde 2017 yılında önemli bir gerileme yaşanmadı. Ancak, buna karşılık turizm gelirleri aynı oranda artmadı. Bu durumu doğru değerlendirebilmek için, öncelikle yapılan hataların ve var olan eksikliklerin gözden geçirilmesi gerekiyor.

Bir an önce uzmanlaşmak, kaliteyi hızla yükseltmek ve dünyadaki köklü değişimleri dikkate alarak yeni seçenekler sunmak şart.

Sözün burasında, hemen ‘sürdürülebilir’ turizm kavramı geliyor insanın aklına. Sezonu bütün bir yıla yayabilmek için alternatif turizm olanaklarına ağırlık vermenin kaçınılmazlığı kendini gösteriyor.

Ayvalık’ın sadece deniz-kum-güneş turizmiyle sezonu

uzatamayacağı kesin. Bunun yanında, aynı derecede kesin olan bir şey daha var: Ayvalık bambaşka ve kendine özgü turizm olanaklarına da sahip... Üstelik bu olanakların

‘sürdürülebilir’ turizmin yükselen değerleri arasında yer aldığını biliyoruz.

Tarihiyle, doğasıyla, mimari zenginlikleriyle ve zeytincilik geleneğiyle öne çıkan Ayvalık’ta, ilk akla gelen ‘üstüne gidilesi’ turizm seçenekleri gastronomi ve su altı/dalış turizmleri... Bunlara dünyada giderek yaygınlaşan kültür turizmi ile Ayvalık’ın fiziksel özellikleri ve ikliminin

uygunluğuyla çok iyi örtüşen bisiklet turizmini ekleyebiliriz.

Gastronomi turizmi, yerli ve yabancı turistlerin gastronomik ürünleri tatması, yeni tecrübeler kazanması ve bu

tecrübeleri yaşarken konaklama, transfer gibi turizm faaliyetlerini kullanıyor olması sonucu yapılan turizm çeşidi... Dünyada giderek kongre, sağlık, yat, golf...

turizmleri gibi kabul görüyor.

Ayvalık Gastronomi turizmi açısından hakikaten ilgiye değer özelliklere sahip. Girit, Midilli mutfaklarından en özgün örnekleri sunuyor. Coğrafi İşareti’ni AB ülkelerinde tescil ettirme çalışmalarını sürdürüyor ve Ege mutfağının vazgeçilmezi sayılan halis zeytinyağının dünyaca ünlü merkezi olma yolunda... Ayvalık zeytinyağının çeşit çeşit yöresel otlar ve deniz ürünleriyle birleşmesinden enfes tatlar ortaya çıkıyor. Aynı zamanda son derece sağlıklı bir mutfak Ayvalık mutfağı...

Ayvalık su altı turizminde de, her hava koşulunda dalışa uygun mekanları, 24 adası ve 60 dalış noktasıyla bu alandaki cazibesini koruyor. Bu zenginlikler hem yurt

AYVALIK BİRBİRİNDEN FARKLI VE DÜNYADA GİDEREK YAYGINLAŞAN

TURİZM OLANAKLARI SUNUYOR

‘Bisiklet Turizmi’ AB ülkelerinde 650 bin kişiye iş imkanı sağlıyor;

İtalya’da bu rakam 22 bin kişi... Bisikletli turist, ‘her şey dahil

paketleri’ ile tatil yapanlara göre yüzde 40 daha fazla para harcıyor.

(7)

içinde hem yurt dışında ‘ilgililerine’ duyurulduğu ve Ayvalık’ın su altı flora ve fauna çeşitliliği korunarak sürdürülebilirliği sağlandığı takdirde, turizm sezonunun 12 aya yayılması çalışmalarının olumlu sonuçlanacağına inanıyoruz.

Kültür gezileri ise birçok gezgin açısından ‘olmazsa olmaz’lar arasındadır. Kültür turizmine katılanların toplumsal statüsü ortalama kitle turizmi müşterilerine göre daha yüksektir. Kültür gezilerine katılan gezginler daha eğitimli, daha meraklı, daha ilgili, daha özgür, acelesi olmayan, gittiği yerde daha fazla zaman ve para harcayabilen, kültürel ve sanatsal etkinliklere daha duyarlı, gittiği ülkenin günlük yaşamını tanımaya arzulu, doğaya, çevreye, gidilen

bölgenin kültürüne ve geleneklerine daha saygılı, yöre insanını tanımaya istekli, gruplar içinde seyahat edebilen kişilerdir. Ve, Kültür turizmi turistik etkinliği 12 aya yayma potansiyeline sahiptir. Ayvalık zengin geçmişi, benzersiz doğası, kültürel potansiyeli, marka değerine sahip ürünleri, sıra dışı mutfağı ve uygar insanlarıyla kendine özgü bir ruhun oluşmasını sağlamıştır.

Bu özelliklerinin bilinirliği arttırılırsa,

Ayvalık’ın turizm potansiyelinde de artış sağlanacaktır.

Bir tatil seçeneği olarak Bisiklet Turizmine gelince...

Önce İtalyan Bisiklet Federasyonu’nun 2017 yılı etkinlik programını paylaşırken, bisiklet turizmi sektöründen aktardığı güncel rakamları görelim:

-Bisiklet Turizmi AB ülkelerine yılda 44 milyar euro kazandırıyor. Kruvaziyer turizmi ise 39,4 milyar euro.

- Fransa, bisikletli turizmden en çok kazanan ülke olarak 19 milyar euro ile aslan payını alıyor. Almanya ise bisiklet turizminden yılda 14 milyar euro kazanıyor.

-Bisiklet Turizmi AB ülkelerinde 650 bin kişiye iş imkanı sağlıyor. İtalya’da bu rakam 22 bin kişi.

-Bisikletli Turist, ‘her şey dahil paketleri’ ile tatil yapanlara göre yüzde 40 daha fazla para harcıyor.

Bisiklet severler bireysel deneyimleri, yeni keşifleri, farklı hisleri önemseyen bir gezgin kitlesi olarak belirginleşiyor.

Onlar daha çok az bilinen yerleri, turizmle tanışmamış köşeleri arıyor. Sakin, huzurlu tatilden yanalar ama aynı zamanda fiziksel olarak aktif tatiller yapmak istiyor.

Doğacılar, dağ bisikletçileri, yürüyüşçüler de bu grubun içinde anılıyor. Kısacası, şehirden kaçıp doğayla buluşmayı hedefleyen bu gezginler için Ayvalık biçilmiş kaftan.

Bilindiği gibi, turizm sektörünün en önemli bileşimlerinden biri de destinasyon... Destinasyon, kelime anlamıyla, varış

yeri, gidilecek yer demek. Ayvalık, destinasyon olarak da çok elverişli bir konumda... Ülkemizin en büyük, nüfus yoğunluğu yüksek şehirleri İstanbul ve İzmir’e çok yakın. Önemli tarihi zenginliklere sahip Bergama neredeyse yarım saat uzaklıkta...

Midilli de öyle ve Ayvalık’tan sadece 17 deniz mili uzakta.

Dahası, Ayvalık’a hava yoluyla ulaşım olanakları da Edremit Kocaseyit Havaalanı sayesinde her geçen yıl daha da kolaylaşıyor.

Bu gerçeklerin ışığında, geçtiğimiz aylarda üzerinde konuşulan ‘paket turlar’ akla geliyor hemen... Bu proje, bir an önce daha kararlı bir şekilde yeniden ele alınabilir.

Tur şirketleriyle işbirliği yapılarak, sunacakları erken rezervasyon olanaklarının da desteğiyle, Ayvalık-Bergama- Midilli üçgeninde ve hemen her mevsimde ‘tematik turlar’

düzenlenebilir.

Sözün özü, Ayvalık yöresinde arzu edilen ve tüm yılı kapsayacak niteliksel ve niceliksel sürdürülebilir turizm faaliyetlerine ulaşılabilmesi için gastronomi turizmi, su altı turizmi, kültür turizmi ve bisiklet turizmi gibi farklı seçeneklere odaklanılmasında yarar var.

(8)

K

ararlı bir süreçten sonra, 2005 yılında Ayvalık zeytinyağına ‘Coğrafi İşaret’ almayı başaran Ayvalık Ticaret Odası bu kez zeytinyağımıza Avrupa Birliği Tescili alıp ünlü Ayvalık zeytinyağı markasını ve dolayısıyla kalitesini tüm dünyaya taşıma yolunda önemli bir adım daha attı.

23 Kasım 2017 tarihinde Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı, ATO Laboratuvar Hizmetleri San. Tic. AŞ Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Sakallı ve Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Şensal, ATO Duyusal Zeytinyağı Analiz Laboratuvar Sorumlusu Yeşim Bayraktar ve ATO Duyusal Tadım Panel Lideri Dr. Suzan Kantarcı Savaş, Ankara Patent Bürosu Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Dericioğlu ve firma yetkilileriyle bir görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmede Avrupa Birliği başvuru sürecini birlikte yürütme konusunda anlaşma sağlandı.

AYVALIK ZEYTİNYAĞI COĞRAFİ İŞARETİ’NİN AB TESCİLİ YOLUNDA

ÖNEMLİ BİR ADIM DAHA ATILDI

Ankara Patent Bürosu Yönetim Kurulu Başkanı M. Kaan Dericioğlu ve firma yetkilileriyle bir görüşme gerçekleşti

A

yvalık Gıda ve Gıda İşlemeleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kuruluş protokolu Ayvalık Kaymakamlığı’nda imzalandı. Kaymakam Gökhan Görgülüarslan başkanlığında 20 Aralık 2017 günü düzenlenen toplantıya Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı, Ticaret Oda Meclis Başkanı Ahmet Şefik Süner, Gıda Sanayicileri Derneği Başkan Yardımcısı ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Halil Cevdet Kantarcı ile Balıkesir Sanayi Odası, Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri katıldı.

Altınova’da 478 dönüm üzerine kurulacak ve net hacmi 234 dönüm olacak Gıda ve Gıda İşlemeleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 30 yatırımcı yer alıyor. Et ürünleri, süt ve süt ürünleri, tarım ürünleri, meyve suyu üretimi, zeytin işlemesi, konserve üretimi, bakliyat kurutma ve paketleme gibi faaliyetlerde bulunacak firmalar, İzmir sınırının hemen yanında yer alacak bu bölgede büyük teşviklerden faydalanacak.

Sadece tarım ürünleri işleneceği ve içerisindeki yeşil alan da korunacağı için, proje aynı zamanda ‘çevre dostu’ olma özelliğiyle de öne çıkıyor.

OSB KURULUŞ PROTOKOLU İMZALANDI

HABERLER

(9)

ÖZEL BÖLÜM

MİSYONUMUZ

İlgili mevzuat çerçevesinde üyelerimizin beklentilerine cevap vermek, karşılaştıkları sorunlara çözüm üreten yönetim anlayışı ile hizmet standardını sürekli iyileştirmek ve Ayvalık iş hayatının gelişimine üstün katkı

sağlamak.

VİZYONUMUZ

Ayvalık’ın ekonomik gelişimine katkıda bulunarak yaşam kalitesinin yükselmesine öncülük yapmak, bölgesel ve

ulusal seviyede söz sahibi bir meslek kuruluşu olmak.

KALİTE POLİTİKAMIZ

Eşitlikçi, açık, çalışkan ve yenilikçi hizmet felsefemizi tüm birimlerimizde ve ilişkilerimizde uygulamak, üyelerimize

ve toplumumuza kesin fayda sağlamak, kurumsal yapımızı güçlendirerek hizmetlerimizin kalitesini sürekli

geliştirmek.

MALİ YÖNETİM POLİTİKAMIZ

Üyelerimize vereceğimiz hizmet kalitesini arttırmak için tüm maddi kaynaklarımızı üye odaklı olarak kullanmak.

Kaynaklarımızı stratejik hedeflerimiz doğrultusunda planladığımız şekilde gerçekçi kullanmak ve üyelerimize

kesin fayda sağlamak.

İNSAN KAYNAKLARI POLİTİKAMIZ

Eşitlikçi, adil ve sürekli gelişime açık olmak. Çalışanların mesleki ve kişisel gelişimini arttırarak hizmet kalitesini yükseltmek. Seçimle göreve gelen organlara etkin bir oryantasyon programı uygulayarak Yönetim etkinliğini ve

temsil gücünü üst düzeye çıkarmak.

HABERLEŞME ve İLETİŞİM POLİTİKAMIZ

Günümüzdeki teknolojik imkan ve fırsatlardan faydalanarak üyelerimizi ve diğer paydaşlarımızı kapsayan etkin, hızlı ve sürekli bir iletişim ağı kurmak.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ POLİTİKAMIZ

Tüm iletişim kanallarını kullanarak üyelerimizin iletişim bilgilerini güncel tutmak, üyelerimize ulaşabilmek, istek, öneri ve şikayetlerini alıp değerlendirmek. Üyelerimizden

aldığımız geri bildirimler sayesinde hizmetlerimizde sürekli iyileştirme yapabilmek.

BİLGİ GÜVENLİĞİ POLİTİKAMIZ

Odamızın tüm süreçlerinde üretilen ve depolanan bilgi varlıklarımızın bütünlüğünü korumak, kolay ulaşılabilirliğini sağlamak ve risklere karşı muhafaza

etmek.

Bu amaçla; ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi standardı şartlarına uymayı ve Kalite Yönetim Sistemini

sürekli iyileştirmeyi taahhüt ederiz.

YÖNETİM KURULU BAŞKANI Benhan İbrahim Kantarcı

(10)

T

ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat

Hisarcıklıoğlu, Hasat Şenliği’nin son gününde bir sürpriz yaptı ve Ayvalık’a geldi. Önce Zeytinyağı Pazarı’na uğrayan ve stantları tek tek ziyaret eden Hisarcıklıoğlu’na vatandaşlar yakın ilgi gösterdi.

Hemen her stantta firma yetkilileriyle hatıra fotoğrafları çektirmeyi ihmal etmeyen Hisarcıklıoğlu daha sonra Ayvalık Belediyesi’ne geçerek, daha önce 10 yıla yakın bir süre Ayvalık Ticaret Odası Başkanlığı yapan ve aynı zamanda Türkiye Ticaret Odaları Konseyi Başkan Yardımcılığı görevini de üstlenen Belediye Başkanı Rahmi Gençer’le görüştü.

Belediye’den ATO’nun Zeytinyağı Duyusal Analiz Laboratuvarı’na geçen ve burada Zeytinyağı Tadım Uzmanı Suzan Kantarcı Savaş’ın öncülüğünde zeytinyağı tadımı yapan Hisarcıklıoğlu, daha sonra Ayvalık Ticaret Odası toplantı salonunda zeytin/zeytinyağı sektör temsilcileri ve TOBB’a bağlı Körfez ilçeleri oda başkan ve yöneticileriyle buluştu.

Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı burada yaptığı ‘Hoş Geldiniz’

konuşmasında, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ziyaretinin hem 13.

Zeytin Hasat Günleri etkinliğine hem de Zeytinyağı Pazarı’na büyük bir anlam kattığını söyledi. Kantarcı şöyle dedi:

“Ayvalık iki önemli gelir kaynağına sahiptir. Her ne kadar öncelik olarak zeytinyağı ön planda görünüyorsa da, ilçe ekonomisi için turizm gelirleri daha yüksek bir ivme çiziyor. Bundan da anlaşılıyor ki, Ayvalık’ın üst kimliği zeytin ise ‘amiral gemisi’ de turizmdir. Bu kapsamda bu yıl 13. kez düzenlediğimiz Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’nin iki temel hedefi var. Birincisi, Ayvalık’ın dünyaca ünlü zeytin ve zeytinyağının kalitesine yeni pazarlar açılmasını sağlamak...

İkincisi de ulusal ve uluslararası alanlarda zeytin ve zeytinyağının tüketimini arttırmak.”

Ayvalık’ta olmaktan mutluluk duyduğunu belirten TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ise buluşmada şunları söyledi:

“Hasat etkinlikleri hem Ayvalık hem

de ülkemiz ekonomisi için büyük değer taşıyor. Aynı zamanda Ayvalık zeytinyağının tanıtımı açısından da çok önemli. Dolayısıyla, organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Kaymakam Gökhan Görgülüarslan, Belediye Başkanı Rahmi Gençer ve Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum.

ZEYTİNİN ANA VATANI DA BU COĞRAFYA; YANİ EGE, YANİ BURASI!

Benim çocukluğumda zeytinyağının

tüketilmemesi için birçok kampanya yapıldı. Zeytinyağı yiyenlerin kalp hastası olacağı bile söylendi. Niye? Biz de onların ürettiklerini tüketelim diye.

Ama biz zeytin ve zeytinyağını daha yeni keşfediyoruz. Aslında uzun ömrün ve her türlü hastalıktan korunmanın sırrı zeytin ve zeytinyağındadır. Allah bunun işaretini zaten vermiş. Niye bu ağacı bin yıl yaşatıyor?

Düşünün ve kendi kendinize bunun nedenini sorun. Başka bir şeye gerek yok. Hiçbir ağacın ömrü bu kadar uzun değil. Aslında zeytinin ana vatanı da bu coğrafya; yani Ege, yani burası!

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Hasat Şenliği’nin son gününde Ayvalık’a geldi

ÜLKEMİZ İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYAN AYVALIK ZEYTİNYAĞINA COĞRAFİ İŞARET ALINMASI

AYVALIK TİCARET ODASI’NIN EN ÖNEMLİ

İCRAATLARINDAN BİRİDİR

(11)

Dünya zeytin üretiminin yüzde 90’ı Akdeniz havzasında gerçekleşiyor. Türkiye de zeytin üretiminde, dünya genelinde İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın ardından dördüncü sırada.

Bu sene ihracat alanında kilogram bazında baktığımızda;

yüzden fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. 2017 sezonunda zeytinyağı ihracatımız önceki sezona göre yüzde 216 arttı.

55 milyon dolardan 174 milyon dolara geldi. Daha fazla elde edebilir miyiz? Eğer markalaşabilirsek elbette edebiliriz. İşin sırrı burada. Dünya, Türk zeytinyağını, Ayvalık zeytinyağını aramaya başladığı zaman biz de gelirimizi arttırırız.

Bu yıl son dört yılın en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Biz milletçe zeytini çok seviyoruz. Sofralık zeytin tüketiminde de dünyada ilk sıradayız. Ancak zeytinyağı tüketimine baktığımızda, maalesef hak ettiğimiz yerde değiliz.

Komşumuz Yunanistan’da kişi başı zeytinyağı tüketimi yirmi litre, bizde iki litre. Yunanistan’ın tam on kat gerisindeyiz.

Biz, bu tüketimi iki litreden beş litreye çıkarttığımızda göreceksiniz, zeytinyağı pazarlamasında sorun falan kalmayacak.

Bugün sağlıklı yaşamak istiyorsak, “Tüm diğer yağları bir kenara bırak, zeytinyağı tüket!” diyeceğiz. Dünyaya bakınız...

En uzun ömürlü insanlar üç farklı coğrafyada yaşıyor. Biri de, mutfağıyla ve kültürüyle Akdeniz. Bunlar sır değil, hepsi işaretleriyle gözümüzün önünde.

Ayvalık, turizm alanında tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra gurme turizminde de tost, sakızlı kurabiye, zeytinyağlı mezeler gibi pek çok değeri içinde barındırıyor.

İşte Ayvalık’ı markalaştırmamız lazım. Yaşadığın yeri markalaştırmalısın. Türkiye’yi marka yapmak lazım. Daha fazla kazanmak istiyorsak bunu yapmamız şart. Şu da var:

Ayvalık, Türkiye’nin yaşanılabilir beş ilçesinden biri... O nedenle hepimizin Ayvalık’ın kıymetini daha fazla bilmemiz gerekiyor.

TÜRKİYE BUGÜN İTALYA İLE ÇİN ARASINDAKİ EN BÜYÜK SANAYİ ÜLKESİDİR

Bu hafta içinde, özellikle ülkemiz için bir sıçrama tahtası olabilecek hayırlı bir konunun, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın

Ayvalık Ticaret Odası’nın şehrine verdiği hizmet kalitesi Londra, Paris ve Berlin odalarıyla eşdeğerdir

“B

elediye Başkanı Rahmi Gençer TOBB’un içinden çıkmıştır ve Ayvalık için bir şanstır.

Ticaret Odası Başkanlığı sırasında, ben Ankara’da, o Ayvalık’ta yakın çalışmalar yaptık. Kendisi aynı zamanda TOBB Ticaret Konseyi’nin de Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. Şimdi de Ayvalık daha da zenginleşsin, gelişsin diye ‘özel sektör vizyonuyla’ proje üretiyor ve uyguluyor. Ticaret Odası’nda da çalışmalar Benhan İbrahim Kantarcı Başkan ve Yönetim Kurulu ile bugün de aynı hızla, müthiş bir performansla devam ediyor. Ayvalık Hasat Günleri’ne konuk olan gazeteci dostlarımız sayesinde 3-4 gündür Türkiye’nin her tarafında

‘Ayvalık’ adı geçiyor.

Bu aslında vizyon işidir. Bunun dışında hizmet üretme kalitesi standartlarına baktığınız zaman, nasıl dünyada otellerin bir yıldızdan beş

yıldıza varan sınıflanması varsa; dünyada oda sisteminin yıldızlanması vardır. Bu standartları da, yıldızlamayı da Odalar Birliği olarak biz vermeyiz. Bu, tamamıyla uluslararası kuruluşlar tarafından verilir. Uluslararası kuruluşlar tarafından Ayvalık Ticaret Odamız’a ‘5 Yıldız’ verilmiştir. Yani bugün Ayvalık Ticaret Odası’nın şehrine verdiği hizmet kalitesi Londra, Paris ve Berlin odalarıyla eşdeğerdir.”

Ayvalık Ticaret Odası’nın en önemli icraatlarından bir tanesi de ülkemiz için de çok önemli olan Ayvalık zeytinyağına Coğrafi İşaret almasıdır.

Şimdi de bunu Avrupa’da tescil ettirebilmek için girişim içindeler. Benden yardım istediler. Sizin huzurunuzda söz veriyorum... Gerek lobi, gerekse de bunun eksik ve gediklerinin tamamlanmasında, sürecin takibi noktasında TOBB olarak biz

de üzerimize düşeni yapacağız. Artık Ayvalık zeytinyağı bir marka haline gelecek. Çünkü sizin burada zenginleşmeniz, Ankara’daki Rifat’ın da zengin olması demektir. Bu kapsamda, bir işi marka yaptıramazsanız para kazanamazsınız.

Markasız bir ürün bir liraysa, bir ürünü marka haline getirdiğinizde gelir bir anda on misli artar.

İşte Ayvalık zeytinyağının markalaşması için bunların hepsi bir çalışmadır. Zeytin Hasat Günleri ve Ayvalık zeytinyağına Coğrafi İşaret almak da bu çalışmanın parçalarıdır.

Aslında Ayvalık zeytinyağına baktığınız zaman Türkiye’de bir marka olduğu görülür. Bugün bakıldığında insan ömrünü uzatan üç ürün var.

Bunlardan biri tabi ki zeytin. İkincisi fındık ve üçüncüsü de üzüm. Bu üç ürün de ülkemizde mevcut. Ama bizler bu üç ürünün de kıymetini bilmiyoruz. Zeytin dünyanın tamamında hem zenginlik sembolü, hem de barışın simgesidir.

İkisini bir arada ihtiva ediyor. Zeytin ağacı öyle bir ağaç ki; bin yıl yaşıyor. Zeytinyağı tüketen de uzun ömürlü oluyor. Bugün dünyada herkes uzun ömürlü olmanın sırrını arıyor. Allah’tan Canan Karatay çıktı da sağ olsun, zeytinyağını millet öğrendi."

(12)

önderliğinde, imzasını gerçekleştirdik. Oda başkanlarım ve delege olan arkadaşlarım hatırlar... 24 Mayıs’ta

TOBB’un Genel Kurulu’nda Sayın Cumhurbaşkanı’mızın çağrısı üzerine yola çıktık. Cumhurbaşkanı’mız kürsüden bana, ‘babayiğit’in TOBB içerisinden çıkarılması çağrısını yapmıştı. Bu sözlere oda başkanlarımız tarafından büyük bir alkış geldi. Biz de bu alkışın ardından çıkıp kendisine bu sözü verdik, beş ay içerisinde bu gerçekleşti.

Baktığınızda, “Bizim de Türk Malı bir arabamız olsun, ‘IP Hakları’ Türk olan bir arabamız olsun!” şeklinde bir çıkış değildi bu. Aslında Türkiye’yi zenginleştirme projesidir.

Bunu unutmayalım. Türkiye bugün İtalya ile Çin arasındaki en büyük sanayi ülkesidir. Dünyaya sanayi ürünleri ihraç ediyoruz. Ama bu durum, dünyada ilk

on ülke arasında olmamıza yetmiyor.

Ne yapmalıyız? Artık teknoloji ihraç eden bir ülke olmalıyız.

İşte; dünyada da otomobilde yeni bir trend başladı: Teknoloji... Artık araba üretmek demek, yazılım üretmek demek. Araba demek, yazılım demek. Eskisi gibi klasik modeller bitti. Dünyada yeni bir trend başlıyor. Türkiye tam da bu trendin başında. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatları doğrultusunda, Türkiye’de beş ‘babayiğit’ bulduk. İşte, geçen hafta bu mutlu işe imza attık. Peki bunun fert olarak bize ne faydası olacak? Bu iş, kişi başı milli gelirimizi on bin dolardan yirmi beş bin dolara çıkaracak. Yani bu bir zenginleşme projesidir. 2019’da otomobilimizi n prototipi tamamlanacak, 2021’de de ticari satışına geçilecek. Böylece bu ülkede Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde üretip, Türkiye’nin yeni bir dönüşümünü sağlamış olacağız.”

SÖZÜM SÖZ, AYVALIK’A BİR OKUL YAPTIRACAĞIM M. Rifat Hisarcıklıoğlu Ayvalık ziyaretinde bir de müjde verdi.

Bilindiği gibi, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı ve Meclis üyeleri Hisarcıklıoğlu’ndan Ayvalık’ta bir lise yaptırılmasını talep etmişlerdi. Hisarcıklıoğlu, Ayvalık Ticaret Odası yöneticilerinin bu isteğini olumlu karşıladı ve Ayvalık’a, 81 ile yapılacak okulların ardından en kısa zamanda bir ‘Fen Lisesi’ kazandıracakları konusunda söz verdi. Hisarcıklıoğlu şöyle dedi:

“Biz seksen bir ilimize, seksen bir okul yapma sözü verdik. Önümüzdeki hafta Milli Eğitim Bakanlığı’mızla yeni protokol imzalayacağız. Bu imzalar atıldıktan sonra inşallah önümüzdeki dönem, sözüm söz, bir tane de Ayvalık’a okul yaptıracağım.”

Rahmi Gençer:

TOBB BAŞKANI

HİSARCIKLIOĞLU HER ZAMAN AYVALIK’IN YANINDA OLDU

“S

ayın Hisarcıklıoğlu, şimdi Coğrafi İşaretimizin uluslararası arenada

tescillenmesi için bize yine tam destek veriyor. Yıllarca önce de Ayvalık’a geldiğinde, biz ATO olarak Küçük Sanayi Sitesi’nde Mesleki Eğitim Merkezi’ni yaptırıyorduk. Rifat bey o merkezin yapımına bugünkü rakamlarla 100 bin dolar gibi çok ciddi bir katkıda bulunmuştu. Her zaman Ayvalık’a ve bizlere destek oldu. Ben on yıl kendisiyle birlikte çalışma olanağı buldum. Ondan çok şey öğrendim.”

(13)

A

yvalık Belediyesi ve Ayvalık Ticaret Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen 13. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri, 3-4-5 Kasım 2017’de, ‘Ulusal Değer Zeytinyağı, Küresel Hedef Bütün Dünya’ sloganıyla gerçekleşti.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Ergün Tekincan yönetimindeki Belediye Bandosu eşliğinde, ‘Zeytine Minnet’ yürüyüşüyle başlayan Zeytin Hasat Günleri’ne Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, İstanbul Vali Yardımcısı ve eski Ayvalık kaymakamı Nihat Nalbant, Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, İlçe Cumhuriyet Başsavcısı Metin Tokel ve Ayvalık Ticaret Odası Başkanı İbrahim Kantarcı’nın yanı sıra Ayvalık Zeytin Üreticileri Derneği temsilcileri, zeytin üreticileri ve geniş bir halk kitlesi katıldı. Zeytine Minnet yürüyüşünün ardından Cumhuriyet Meydanı’nda Zeytinyağı

Pazarı açıldı.

Zeytin üreticilerini tüketicilerle buluşturmak gibi önemli bir misyonu yerine getiren Zeytinyağı Pazarı, aynı zamanda yöre zeytininin ve

‘Coğrafi İşaretli’ Ayvalık zeytinyağının bilinirliğinin ülkemizin yanı sıra dünyada da arttırılmasını hedefliyor. Güneşli bir havada başlayan pazara bu yıl da, zeytin-zeytinyağı firmalarının yanı sıra tarım makineleri firmaları katıldı.

Ayrıca Birlik Ortopedik

Engelliler Derneği (BOED) üyeleri ürettikleri ürünleri sundu.

Yapılan konuşmaların ardından Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı ve protokol üyeleri zeytin pazarında kurulan firmalara ait stantları ziyaret etti.

TÜRKİYE SADECE DÖKME ZEYTİNYAĞI İHRACATI YAPMAKTAN ÖTE, MARKA KATMA DEĞERLİ, KUTULU ZEYTİNYAĞI İHRACATINA ÖNCELİK VERMELİ

Zeytinyağı Pazarı’nın açılışında ilk konuşmayı Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı yaptı. Kantarcı şunları söyledi:

“Bu yıl 13.’sünü düzenlediğimiz Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’ne ve Zeytinyağı Pazarı’na hoş geldiniz.

Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak şahsım ve Odam adına sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında belirtmek isterim ki, Hasat Günlerimiz ilk olmanın öncülüğü ve yılların birikimiyle alanını her yıl daha da genişletiyor. Üreticilerimiz, işletmelerimiz,

sanayicilerimiz, kendi markalarını yaratan işadamlarımız, ithalatçılarımız, ihracatçılarımız, sanatçılarımız, medya mensuplarımız ve elbette halkımız şenliğimize her yıl daha da yoğun olarak katılıyor.

ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜNE BAKIŞ AÇISININ KÖKLÜ BİR DEĞİŞİMDEN GEÇMESİ GEREKİYOR

13. Hasat Günleri kapsamında düzenlenen söyleşi ve panellerde ülkemizdeki zeytinyağı üretim ve tüketimini arttırmanın yollarıyla, kaliteli ve iyi zeytinyağı üretmek için yapılması gerekenler

tartışıldı.

(14)

Şenlik boyunca Ayvalık olağanüstü bir canlılık yaşıyor ve bu bizleri çok mutlu ediyor. Hedeflerimiz ilk günden beri aynı: Öncelikli hedefimiz Ayvalık’ın ‘Coğrafi İşaretli’

zeytinyağının dünyaca ünlü kalitesine dikkat çekmek.

Zeytinyağımıza sadece ülkemizde değil tüm dünyada yeni pazarlar kazandırmak, aynı zamanda ülkemizdeki zeytinyağı tüketimini arttırmak. Bu konuda Zeytinyağı Pazarı’mız çok önemli bir işlev kazanmış durumda. Özellikle yeni hasat yağlarının satışa sunulduğu bu Pazar hiç kuşkusuz dünyaca ünlü Ayvalık zeytinyağının adını çok daha geniş bir alana yayarak bilinirliliğinin ve dolayısıyla pazar payının artmasını beraberinde getiriyor.

Üç gün sürecek Hasat Günleri’miz kapsamında

düzenlenecek söyleşi ve panellerde ülkemizdeki zeytinyağı üretim ve tüketimini arttırmanın yollarını, kaliteli ve iyi zeytinyağı üretmek için yapılması gerekenleri tartışacağız.

Zeytinyağının insan sağlığı için nasıl vazgeçilmez

olduğunu ve bu yıl belirlediğimiz ‘Ulusal Değer Zeytinyağı, Küresel Hedef Bütün Dünya’ temamızdan yola çıkarak Ayvalık’ın ‘Coğrafi İşaretli’ zeytinyağını nasıl dünyaya taşıyabileceğimizi, bunun için zeytin üreticimizin ne

yapması gerektiğini; sanayicimiz, tüccarımız, ihracatçımız ve ithalatçımızın dünyaya açılırken hangi stratejileri izlemeleri gerektiğini tartışacağız.

Hasat Günleri’nin ikinci hedefi ise doğasıyla, tarihiyle mimarisiyle ve lezzetleri ile sıra dışı güzellikler bulunduran Ayvalık’a dünyanın dikkatini çekerek kentimizin turizm canlılığını daha geniş bir zaman dilimine yaymak. Çünkü Ayvalık bunu fazlasıyla hak ediyor.

Kentimizin iki ana geliri var: Turizm ve zeytincilik. Her ne kadar üst kimliğimiz ve marka bilinirliliğimiz zeytinyağı ise de gelirimizin %70’i turizm, %30’u zeytin ve zeytinyağıdır.

Bu bağlamda bu iki değerimizi birlikte değerlendirmeliyiz.

2017 yılı turizm sezonunun sonu ve 2017-2018 zeytin sezonunun başlangıcı olan bugünlerde geriye dönük bir özeleştiri yapacak olursak, maalesef 2017 turizm sezonu için iyi bir performans sergileyemedik. Bizler ticaret erbabı olarak şuna karar vermeliyiz: Ayvalık’ta katma değeri yüksek bir turizm ve zeytinyağı üretimi ve ticareti mi hedefliyoruz?

Tabii ki hedefimiz/hayalimiz Ayvalık olarak bir dünya markası yaratmak... Bakınız dünyada çok az bölgede

(15)

olan değerler bizde mevcut. Doğal güzelliklerimiz, tarihi dokumuz, su altı zenginliklerimiz, çam ormanlarımız, gastronomi turizmimiz ve zeytinyağımız.

‘COĞRAFİ İŞARETLİ’ ZEYTİNYAĞIMIZA AVRUPA BİRLİĞİ TESCİLİ ALMA ÇALIŞMALARIMIZ HIZLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR

Öncelikle ve açıkça ifade etmeliyim ki hem turizmde hem zeytinyağında bizim temel sorunumuz yeterince markalaşamamak. Bu yüzden zeytinyağı üreticisi ürettiği zeytinyağını katma değerli olarak satamıyor. Oysa

Türkiye’nin zeytinyağının AB ülkeleriyle rekabet etmesinin yolu markalaşmaktan geçiyor. Öncelikli vizyonumuz, hepsi birbirinden kaliteli kendi markalarını yaratarak dünya pazarlarına açılmak olmalı. Zeytinyağı global tüketime sahip olan bir ürün. Özellikle Akdeniz ülkelerinde yetişmesine rağmen son yıllarda Akdeniz dışındaki ülkelerde de üretilmeye başlandı. Ancak toplam dünya rekoltesinde Akdeniz dışındaki ülkelerin toplam payı %2-3 civarında.

Son 10 yıldır zeytinciliğe yapılan yatırımlarla zeytinyağı üretiminde dünya ikinciliğini hedefleyen ülkemizin ilk hedefi kaliteli zeytinyağı üretimi olmalı. Üreticimiz AB standartlarında bilinçlendirilmeli ve desteklenmeli.

Ayvalık’ta 2016-2017 yılı yaklaşık zeytinyağı üretimi 5 bin ton olarak gerçekleşti. Ekim 2017 tarihine kadar ATO Laboratuvarı’ndan 219 ton zeytinyağının coğrafi işareti tescili onaylanıp hologram verildi. Bu sonuç bize kaliteli zeytinyağı üretiminin önemini bir kez da daha vurgulamaktadır.

Ayvalık Ticaret Odası olarak bundan 13 yıl önce bir şey hayal ettik: Zeytinyağımıza coğrafi işaret tescili alıp bir dünya markası yaratmak... Bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. 10 ay önce Metro Grup Gıda Kategori bölümüyle başlattığımız çalışmada ‘Coğrafi İşaretli’ zeytinyağımıza Avrupa Birliği tescili almak için yola çıktık. Bu konudaki çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği , TOBB Üniversitesi ve Balıkesir Üniversitesi projemize akademik destek veriyor. 2018 yılının ilk çeyreğinde resmi başvurumuzu yapmayı planladık.

SON YILLARDA ULUSAL VE YEREL FİRMALARIMIZIN ZEYTİNYAĞI ADINA GÖSTERDİKLERİ OLUMLU GELİŞMELERİ MEMNUNİYETLE İZLİYORUZ Zeytinyağı sektörünün tabii ki birçok sorunu var...

Zeytincilik yasasından başlayan tağşiş, sahtecilik, merdiven altı üretim, kooperatif destekleme, markalaşamamakla devam eden sorunlarımızı çözmek için üretimden tüketime kadar sektörün bir bütün halinde hareket etmesinin şart olduğuna inanıyoruz. Son yıllarda hem ulusal hem de yerel firmalarımızın zeytinyağı adına göstermiş oldukları olumlu gelişmeleri de memnuniyetle izliyoruz. Nisan 2017’de Belediye’miz ve 8 firmamızla katılmış olduğumuz ‘Olivtech 2017 Zeytinyağı Fuarı’ sektörümüz için çok önemliydi.

Asıl hedefimiz coğrafi işaretli zeytinyağımızın AB tescili de onaylandıktan sonra uluslararası bir fuara katılmak olmalı.

Firmalarımızın hem turizmde hem zeytinyağı sektöründe her geçen yıl çıtayı daha yukarıya taşıyacağına inanıyoruz.

Bu bağlamda kentimizin markalaşmak adına dünyada hak ettiği yere geleceğinden eminiz. Biz hep birlikte bunun mücadelesini vermeliyiz. Bu aynı zamanda Türkiye’de zeytinyağı sektörüne bakış açısının köklü bir değişimden geçmesi anlamına geliyor. Türkiye’nin sadece dökme zeytinyağı ihracatı yapmasından öte marka katma değerli, kutulu zeytinyağı ihracatına öncelik vermesinin önemi her geçen gün artıyor. Burada verimlilik, kalite, ARGE teknolojisi ve pazarlama stratejileri gibi rekabetçi etkenlerin öneminin artmasının yanında Ayvalık olarak ‘Coğrafi İşaretli’

zeytinyağımızı iç pazar ve dünya pazarlarında AB tesciliyle taçlandırmamız sektörümüze ve dolayısıyla Zeytinyağı Pazarı’na inanılmaz bir ivme kazandıracaktır.

13 yıldır bizlerle beraber bu etkinliğe aralıksız ev sahipliği yapan, etkinliğimizin üzerine üretim, kalite, pazar payı, markalaşma, inovasyon ve daha birçok gelişime her yıl bir taş daha koyarak yolumuza beraber devam ettiğimiz birbirinden değerli firmalarımıza, sponsorlarımıza, Kaymakamlığımıza, Belediyemize, yerel ve ulusal

basınımıza, bizlere her zaman destek olan halkımıza, ayrıca emeği geçen profesyonel ekibimize, Oda personeli ve yönetici arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum.

2017-2018 yılı hasadının bereket, sağlık, barış ve mutluluk getirmesini dilerim.”

HASAT GÜNLERİ, MİLLİ DEĞERİMİZ ZEYTİNYAĞIMIZIN TÜKETİMİNİ DAHA DA ARTTIRDI

Açılış töreninde B. İbrahim Kantarcı’dan sonra Ayvalık

“Zeytincilik yasasından başlayan tağşiş, sahtecilik, merdiven altı üretim, kooperatif destekleme, markalaşamamakla devam eden sorunlarımızı çözmek için üretimden tüketime kadar sektörün bir bütün

halinde hareket etmesinin şart olduğuna

inanıyoruz. Son yıllarda hem ulusal hem

de yerel firmalarımızın zeytinyağı adına

göstermiş oldukları olumlu gelişmeleri de

memnuniyetle izliyoruz.”

(16)

Belediye Başkanı Rahmi Gençer söz aldı ve şu görüşleri dile getirdi:

“Coğrafi İşaret sahibi Ayvalık zeytinyağının kalitesini bütün dünyaya tanıtmak istiyoruz. Her sene bu etkinliklerde söylüyorum: Ayvalık Hasat Şenlikleri başladığında -ki bu Türkiye’de bir ilkti- ülkemizde kişi başına düşen zeytinyağı tüketimi 800 gramdı. Şu anda ise 2 kilograma ulaşmış durumda. Bu artışta tabii ki birçok etken var. Ancak Ayvalık’ta yapılan Hasat Günleri’nin de payı küçümsenemez. Bu etkinlik, milli değerimiz zeytinyağımızın tüketimini daha da arttırdı. Ayrıca

zeytincilik adına güzel şeyler yapılıyor. 10 yıldır Türkiye’de zeytin ağaçlarımız çok ciddi şekilde çoğaldı. 70 milyon civarında yeni fidan dikildi ve bunlar büyüyor. Türkiye’nin hedefi dünyada ikinci büyük üretici olmak.

Bu arada belirtmek isterim ki, Ayvalık tıpkı zeytinyağı üretiminde olduğu gibi korumacılığıyla da örnek bir kent... Tabiat Parkı’nı, SİT alanlarını koruyan bir kent.

Zeytin ağaçlarımızı, Tabiat Parkı’mızı korumakta kararlıyız.

Bilindiği gibi, 2015 yılında UNESCO’ya başvurduk ve başvurumuz kabul oldu. Geçici Liste’ye alındık. Şimdi hedefimiz Kalıcı Liste’ye girip dünya mirası olmak...

Balıkesir’de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan ilk şehir Ayvalık’tır. Ayvalık bu konuda olduğu gibi birçok konuda örnek olmaya devam ediyor. Geçen yıl başlattığımız Ayvalık Lezzet Noktaları projesi, Ayvalık’ın kendine özgü mutfağını, mutfağının lezzetini tescillendirmemiz için atılan

ilk adım. Projeye bütün kurumlarımız sahip çıkmalı, destek olmalı. Bu konuda rekabet artmalı."

AYVALIK’TAKİ ZEYTİN ÜRETİCİLERİMİZ, LÜTFEN AYNI KALİTEYİ AYNI EMEK VE GÜZELLİKLE ÜRETMEYE DEVAM EDİN

Açılış töreninde konuşan Vali Ersin Yazıcı ise konuşmasına,

“Her biri bir öncekinden daha güzel daha dolu ve daha nitelikli olan bu organizasyon, Türkiye’de de en iyi zeytinyağını üreten Ayvalık zeytinyağının tanıtımına ve bölgenin tanıtımına katkı sunmaktadır” sözleriyle başladı ve şöyle dedi:

“Ben bu güzel etkinliği devam ettirdikleri için organizasyonda emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’mız desteklerini devam ettirmektedir. Türkiye’de her geçen gün zeytinyağı tüketimi artmaktadır. Balıkesir’e, ‘Türkiye’yi doyuran kent’ diyoruz. Her noktada her türlü tarımsal ürün bu kentimizde üretilmektedir.

Biz yaptığımız işin her zaman en iyisini yapmak zorundayız.

Türkiye ve dünyada en kaliteli zeytini, en kaliteli zeytinyağını üretmeliyiz. Dünyada ve Avrupa’da belli standartlar var. Artık günümüz koşullarında bunları yok saymak dikkate almamak gibi bir lüksümüz yok. Benim Balıkesirli çiftçim, gururla ifade ediyorum ki, tarım ve hayvancılık konusunda Balıkesir’in standardı çok yüksektir. Ayvalık’taki zeytin üreticilerimiz;

lütfen aynı kaliteyi aynı emek ve güzellikle üretmeye devam edin.”

“Zeytinyağı tüketiminin artmasında tabii ki birçok etken var. Ancak

Ayvalık’ta yapılan Hasat Günleri’nin de payı küçümsenemez. Ayrıca zeytincilik adına güzel şeyler yapılıyor. 10 yıldır Türkiye’de zeytin ağaçlarımız çok ciddi şekilde çoğaldı. 70 milyon civarında yeni fidan dikildi ve bunlar büyüyor.

Türkiye’nin hedefi dünyada ikinci büyük üretici olmak.”

Paylaşmak istediğim önemli bir konu daha var. Altınova sahilinde denizin içinde maden arama çalışmalarına başlamak için ÇED raporu aşamasına gelinmiş. Böylesine güzel bir kuma sahip olan, bu kadar uzun bir

kumsalda, bir plajın önünde böyle bir çalışma varsa ve yöre insanlarının haberi yoksa bu yanlıştır. Gerekli bilgilendirmenin Belediye’mize, sivil toplum kuruluşlarına yapılmasını rica ediyorum. Eğer böyle bir tehlike varsa bunu öğrenmek hepimizin hakkı.

Ayvalık bu işe evet demez ve hiç kimseye denizimizin içinde maden aratmayız.”

RAHMİ GENÇER

(17)

13.

Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri, yoğun bir katılımla Akçapınar Mahallesi’nde devam etti. Ancak aynı gün şehit haberleri geldiği için bazı etkinlikler ve bu arada Türk Sanat Müziği konseri iptal edildi.

Akçapınar’daki programda yöresel keşkek, pilav ve nohut ikramının ardından, mahallede bulunan kapalı salonda

‘Kaliteli Zeytinyağı Üretimi ve Markalaşmanın Önemi’ başlıklı sektörel panel yapıldı. Panelin moderatörlüğünü Edremit Zeytincilik Üretme İstasyonu Müdürü Murat Küçükçakır üstlendi. Panelde konuşmacı olarak şu isimler yer aldı:

-Sezer Altan, 9 Eylül Üniversitesi Rektör Danışmanı, Yeni Asır Gazetesi Köşe Yazarı

-Dr. Suzan Kantarcı Savaş, Kırklareli Üniversitesi Ekonometri Bölümü Araştırma Görevlisi, ATO Zeytinyağı Duyusal Analiz Lab. Panel Lideri

-Zafer Bozgül,Balıkesir Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürlüğü Ziraat Mühendisi

-Dilek Türker, Balıkesir Ticaret Borsası Danışmanı, Yard.

Doç. Dr. Balıkesir Üniversitesi

Panelde zeytin ve zeytinyağı üretiminin geçtiği aşamalar, Coğrafi İşaret’in zeytinyağı için taşıdığı önem, zeytin ağaçlarında görülen hastalıklarla bunlardan korunma

yöntemleri, üretim aşamaları ve üretimin sonrasında markalaşmanın önemi konuları üzerinde duruldu.

Murat Küçükçakır, ağırlıklı olarak ‘Kaliteli üretim’ konusunda görüş belirtti ve “Üretimi, her aşamasında kaliteyi düşünerek yapmalıyız” dedi.

Yrd. Doç. Dr. Dilek Türker, zeytinden önce ağacın ve toprağın beslenmesi gerektiğine dikkat çekti. Balıkesir Ticaret Borsası yerleşkesi içindeki Toprak Analiz Laboratuvarı’nın nasıl çalıştığını anlattı.

Zafer Bozgül, iyi yağ ve kaliteli ürün için hastalık ve zararlılarla mücadele etmenin gerekliliğini vurguladı.

Bölgedeki en yaygın zararlılardan olan zeytin sineği konusunda aydınlatıcı bilgiler aktardı. Bozgül bu konuda şunları söyledi: “Zeytin sineğine en uygun, en iyi yaşamasını sağlayan iklim bölgemizde; o nedenle burayı seçiyor. Sinekle mücadelede kültürel önlemlerin yanı sıra biyolojik, biyoteknik ve kimyasal mücadele yöntemleri var. Kimyasalların hepsi doğaya zararlı ama zararı en aza indirgemek için yapılan bir sistem.”

Dr. Suzan Kantarcı Savaş ise, yapılan hatalı işlemlerin zeytinyağını nasıl etkilediği konusunda kapsamlı bilgiler verdi. Ağacın yetişme koşullarının, iklim özelliklerinin, toprağa ve ağaca bakımın, hasadın yapılma koşullarının, zamanının ve işlenme şeklinin zeytinyağının kalitesini

GELENEKSEL ZEYTİN HASATI AKÇAPINAR MAHALLESİ’NDE YAPILDI

Şehit haberleri geldiği için

bazı etkinlikler iptal edildi

(18)

etkilediğini belirtti. Savaş, sözlerini, “Zeytinyağı hassas ve emek isteyen bir konu. Kaliteyi önemsiyorsak bu konulara önem vermeliyiz” uyarısıyla noktaladı.

13.

Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’nin üçüncü gününde Küçükköy Halil Başyazgan Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde, ‘Ulusal Değer Zeytinyağı, Küresel Hedef Bütün Dünya’ başlığını taşıyan ve sektör temsilcilerinin bir araya geldiği bir panel daha düzenlendi. Hürriyet Gazetesi ekonomi yazarı Vahap Munyar’ın yönettiği panelin konuşmacıları şu isimlerden oluştu:

-Mr. Henrique Herculano, Portekiz CEPAAL Alentejo Zeytinyağları Araştırma ve Tanıtım Merkezi Teknik Müdürü -Ali Ekber Yıldırım, Dünya Gazetesi Tarım Yazarı -Ayhan Sicimoğlu, Yazar, Gezgin, Gurme, Müzisyen Paneli Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan’ın yanı sıra Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı, Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, Manisa Milletvekili Utku Çakıröz, Yunanistan’ın İzmir Konsolosu Arygros Papolvia, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçılar Birliği yöneticileri, sektör temsilcileri ve kalabalık

bir vatandaş topluluğu izledi.

Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Benhan İbrahim Kantarcı,

‘Ulusal Değer Zeytinyağı, Küresel Hedef Bütün Dünya’

başlıklı panelin açılış konuşmasında, Ayvalık zeytinyağının dünyada tanınırlığını arttırmak için çalışmalara devam ettiklerini bir kez daha belirtti ve şöyle dedi:

MARKALAŞMAK BİR KÜLTÜR SORUNU

“Bizler, mutluyuz. Çünkü Hasat Günleri artık gelenekselleşti, kurumsallaştı hatta uluslararası bir kimlik kazandı. Her yıl yurt içinden yurtdışından daha fazla konuk ağırlıyoruz.

Zeytinyağı pazarımız giderek daha çok ilgi görüyor.

Biz de bu olumlu gelişmeler doğrultusunda kendimize yeni hedefler belirledik. Yerel ve ulusal firmalarımızın her yıl zeytinyağı adına yaptığı yatırımlar, yenilikler ve alt yapı çalışmaları bizlerin bu kararı almasında önemli bir etken oldu.

Evet, şimdi dünyaya açılma zamanı... Hiç vakit yitirmeden kalitesinden emin olduğumuz zeytinyağımızı yurt dışında tanıtmalı ve pazarlamasını yapmalıyız. Türk zeytinyağını dünyada daha bilinir hale getirmeli ve katma değeri yüksek bir ürün olarak katılmasını sağlamalıyız. Her ne

DÜNYA PAZARLARINA REKABETÇİ VE KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLERLE AÇILABİLMEMİZ İÇİN ÇOĞRAFİ İŞARET’İN ÖNEMİ HER GEÇEN YIL ARTIYOR

Küçükköy'de düzenlenen panelde Coğrafi İşaret'in önemi vurgulandı...

“D ünyaya açılırken üzerinde ısrarla ve bilinçle durmamız gereken bir kavram var. ‘Markalaşmak’. Bu gerçekten çok önemli. Marka sadece bir ürün logosu ya da bir kutunun üzerindeki amblemden ibaret değil. Markalaşmak bir kültür sorunu. Çünkü markayı yaratan fikir ve uygulamalar bir firmanın kişiliğini, gelecek projelerini, sektördeki konumunu yansıtıyor.”

Coğrafi İşaret nedir? Belirli bir niteliği ya da bir takım farklı özellikleriyle , bir bölgeyle özdeşlemiş ürünlere ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’ diyoruz. Coğrafi İşaret’in birçok amacı var: Sahte ve taklitlerine karşı özgün ürünü korumak, kırsal kalkınmayı sağlamak, çiftçi gelirlerini yükseltmek, büyük şehirlere göçü önlemek ve en önemlisi de istihdam sağlamak.

Coğrafi işaretler menşei adı ve mahreç işareti olarak ikiye ayrılır. ABD'de , Avrupa ve gelişmiş ülkelerde çok önemli bir olgu. Ancak ülkemizde ihmal edilmiş bir konu. Uluslararası Çoğrafi İşaretler ağının

verilerine göre dünyada 10 bin Çoğrafi İşaret’li ürün var.

Bu ürünlerin yaklaşık yarısı Avrupa’da üretiliyor. Yüzde 10’u ise gelişmekte olan ülkelerde üretiliyor. Türkiye’de Coğrafi İşaret almış 210 ürün, Çoğrafi İşaret başvuru aşamasında ise 404 ürün mevcut. Ayrıca dünya tarım sektöründe Çoğrafi İşaret’li ürünlerin pazar payı 200 milyar dolar. AB’de 5 bine yakın Çoğrafi İşaret almış ürün mevcut. Bu 5 bin ürün 55 milyar Euro’luk bir pazar oluşturuyor.

Fransa, İtalya ve İspanya bu konuda başı çeken ülkeler.

İtalya sadece parmesan

peynirinden 1.5 milyar Euro ciro elde ediyor. Türkiye’nin 2016 yılı toplam tarım ürünleri ihracatı 17.1 milyar Euro’dur.

Coğrafi İşaret Avrupa’da yüzyıllar önce kayıt altına alınmış, halka aktarılmış.

Geleneklere bağlı kalınarak çok geniş şekilde kullanılmış.

Artık sadece bir ürün olarak değil, kutusunun, şişesinin, koleksiyonunun yapıldığı, etiketinin biriktirildiği, üretiminin yapıldığı, coğrafyasında

da turizm yapıldığı, kendi sınıfında dünyanın en önemli ürünlerinden biri haline

dönüşüyor. İnsanlar bu ürünleri yerinde tatmak, yapımını

görmek ve satın almak için bu bölgeleri ziyaret ediyor."

BENHAN İBRAHİM KANTARCI

Coğrafi İşaret’in birçok amacı var

(19)

kadar markalı ürün ihracatına verilen teşvikle, Türkiye’nin kutulu ve markalı zeytinyağı ihracatı arttıysa da bunu daha ileriye taşımak için neler yapmalıyız?

Dünyaya açılırken üzerinde ısrarla ve bilinçle durmamız gereken bir kavram var: ‘Markalaşmak’.

Bu gerçekten çok önemli. Marka sadece bir ürün logosu ya da bir kutunun üzerindeki amblemden ibaret değil. Markalaşmak bir kültür sorunu.

Çünkü markayı yaratan fikir ve uygulamalar bir firmanın kişiliğini, gelecek projelerini, sektördeki konumunu yansıtıyor.

Ayvalık zeytini kendine has özel bir yapıya sahip ve bu zeytinden elde edilen zeytinyağı dünyanın en kaliteli zeytinyağı. Elimizdeki bu değerleri nasıl daha iyi harmanlayıp dünya markası olma yolunda yoğun çaba sarf etmeliyiz. Zira kalite, iç pazarda tüketici güvenini ve tüketim oluşturmada bir anahtar. Öte yandan kalite sadece topluluk kurallarıyla gerçekleştirilemezse, kalitesinin doğru oturtturulabilmesi için üretim, sıkma tesisleri, dağıtımcılar ile piyasanın birlikte hareket etmesi şart. Ayvalık Ticaret Odası olarak üreticimizin, tüccarımızın, sanayicimizin, ihracatçımızın pazarda elini güçlendirmek için 2006 yılında Türk Patent Enstitüsü’ne tescil ettirdiğimiz Ayvalık Zeytinyağı Coğrafi İşareti’ni dünya pazarlarına taşımak için de 10 ay önce AB tescili çalışmalarına başladık.

TOBB, TOBB Üniversitesi, Balıkesir Üniversitesi, Metro Grup Gıda Kategori Bölümü de proje ortağımız olarak çalışmalara ciddi katkı veriyor.

Bu konuda Laboratuvar Sorumlumuz Kimya Mühendisi Yeşim Bayraktar ve Panel Liderimiz Suzan Kantarcı Savaş’a da çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Umarım 2018’in ilk çeyreğinde dosyamızı tamamlayıp resmi müracaatımızı yapacağız."

(20)

AVRUPA BİRLİĞİ’NDE ‘COĞRAFİ İŞARETLİ’

ÜRÜNLERİN KORUNMASI ADINA CİDDİ DENETİMLER YAPILIYOR, BU ÜRÜNLERİ ÜRETENLER ÇEŞİTLİ FONLARLA DESTEKLENİYOR

Yerel ürünlerin küresel bazda giderek daha fazla önem kazanması ve Avrupa ülkelerinde benzerlerinden fiyatının 2-3 katı yüksek olması tarım ülkesi olan ülkemizde Çoğrafi İşaret’in ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Ayrıca bu konunun yasal altyapısına da bakacak olursak Avrupa Birliği’nde ‘Çoğrafi İşaretli’ ürünlerin korunması adına ciddi denetimler yapılırken, aynı zamanda bu ürünleri üretenler çeşitli fonlarla da destekleniyor. Bu ürünleri üretenlerin beş yıl boyunca bazı maliyetleri karşılanıyor.

‘Coğrafi İşaret’li ürün üretmeyen ama hammadde üretenler de bu teşvik ve desteklerden faydalanıyor. Ayrıca şunu da ifade etmek isterim: Çoğrafi işaretlerin tabi olduğu 6769 no’lu Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yeniden elden geçirilerek revize edilmesi ve yaptırımlar açısından tekrar Avrupa standartlarında uyarlanması, oda ve borsalara da bu konuda daha fazla yaptırım yetkisi verilmesi ‘Çoğrafi İşaretli’

ürünlerin korunması, kalitesi ve devamlılığı açısından önem taşımaktadır.

Özetle, Coğrafi İşaret gıda ürünlerine büyük bir katma değer ve koruma sağlıyor. Gıda ürünlerinin temelinde büyük bir tarımsal faaliyet var. Bu nedenle tarımsal ve kırsal kalkınmada geleneksel, bölgesel ürünlerin biyo çeşitliliğinin korunması için Çoğrafi İşaret büyük bir araç.

Bu aracın doğru kullanılması gerekiyor. Dünya pazarlarında rekabetçi ve katma değeri yüksek ürün satabilmemiz için Çoğrafi İşaret’in önemi her geçen yıl artmaktadır. Türkiye bir tarım ülkesidir. Hedefleri olan ülkemizin tarımsal ürünlerde ve tarıma dayalı sanayide yapacağı çok şey olduğuna inanıyoruz.

SONRAKİ NESİLLERE DAHA YAŞANABİLİR, DAHA ÇEVRECİ, EKONOMİSİ DAHA İYİ BİR KENT BIRAKMAK, AYVALIK’TA YAŞAYAN HERKESİN BU COĞRAFYAYA OLAN BORCUDUR

Dikkat çekmek istediğim başka bir nokta da, zeytinyağı ve sağlık ilişkisi... Sağlıklı nesiler yetiştirmek istiyorsak zeytinyağı tüketimini mutlaka arttırmalıyız. Zeytinyağımızı pazarlarken de sağlık konusuna ısrarla ağırlık vermeliyiz.

Bakınız Akdeniz ülkeleri kalp damar ve kanser hastalıkları bakımından da diğer Avrupa ülkelerinden daha düşük

(21)

oranlara sahip... Akdeniz diyetinde diyet yağının temel kaynağını oluşturan zeytinyağının düzenli tüketiminin insan sağlığı üzerinde çeşitli yararları ve etkileri de biliniyor.

Zeytinyağı çok değerli bir anti-oksidan, E vitamini ve polifenol deposu.

Zeytinyağı, sağladığı antioksidanın etkisiyle dengeli bir vücuda kavuşmamızda önemli bir rol oynuyor. Yapılan araştırmalarda derin su köpek balıklarında hiç kanser vakasına rastlanmaması köpek balığının karaciğerinde bulunan ‘Squalene’e bağlanmaktadır. Squalen normal hücreleri hasarlardan ve serbest radikallerden kaynaklanan bölünmelerden koruyan güçlü bir anti oksidandır. Ayrıca vücutta biriken başta ağır metaller olmak üzere birçok kanserojen maddenin çözülerek dışarı

atılmasını sağlar. Birçok kimyasalın kaynağı olan zeytin ağacı bitkiler arasında Squalen’in en büyük kaynağıdır. Amerika ve Avrupa’da birçok üniversitenin yapmış olduğu çalışmalar gösteriyor ki, bu mucizevi ağacın insan sağlığı üstündeki etkileri saymakla bitmiyor.

Genel olarak likit yağ tüketimine bakacak olursak dünyada yılda 90 milyon ton yağ tüketilmektedir. Bu tüketimin sadece 3 milyon tonu zeytinyağıdır.

Dünyada Akdeniz ülkeleri dışında çok fazla üretilemeyen zeytinyağı 7.6 milyar nüfusa sahip dünyamızda bir hayat iksiri olarak pazarlanmalıdır. Doğası, tarihi ve tarihi öyküsüyle kutsal ağacın ürünü olan zeytinyağını da birlikte harmanlayıp dünyada markalaşma adına hızla ilerlemeliyiz. Bunu başarabiliriz.

Sonraki nesillere daha yaşanabilir, daha çevreci, ekonomisi daha iyi bir kent bırakmak, Ayvalık’ta yaşayan herkesin bu coğrafyaya olan borcudur.

Neye sahip olduğumuzu bilmezsek ne kaybettiğimizi bilmeyiz.”

İNSAN SAĞLIĞINA ÇOK BÜYÜK FAYDALAR

SAĞLAYAN ZEYTİNYAĞININ TEMEL UNSURU OLAN ZEYTİN AĞACINI SONUNA KADAR KORUMAKTA KARARLIYIZ

Panelin açılışında konuşan ve geçmişte yaşanan, zeytinlik alanların imara açılmasına ilişkin hatalara değinen Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ise bundan böyle bu tür girişimlere asla izin verilmeyeceğini vurguladı ve şöyle dedi:

“1980’li yıllarda çok hatalar yaptık. Zeytin alanlarında beton binalar yapıldı, oraları kaybettik. Biz sanayileşelim derken tarımı unutamayız. Tarım bizim birinci işimiz. Aile ziraatını, küçük çiftçiyi mutlaka desteklemeliyiz. Köylüyü köyünde tutabilmek hedefimiz olmalı. Ayvalık zeytinyağının tanıtımı için on üç yıldan bu yana sürdürdüğümüz Zeytin Hasat Günleri’nin de katkılarıyla günümüzde zeytinyağı tüketimi 2 litreye ulaştı. 2 milyona yakın zeytin ağacının bulunduğu Ayvalık’ın dünyaca ünlü zeytinyağının hak ettiği noktaya ulaşması için çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor.

Ayvalık Belediyesi olarak kentimizi UNESCO’nun Geçici Miras Listesi’ne aldırdığımız için çok sevinçliyiz. Ayvalık’ın bütün güzelliklerini dünyaya UNSECO ile tanıtmak istiyoruz.”

Toplantı açılışında konuşan Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın da Türkiye’deki zeytinlik alanların maden sektörünce talan edilmemesi için TBMM çatısı altında yaptıkları mücadeleleri anımsattı ve insan sağlığına çok büyük faydalar sağlayan zeytinyağının temel unsuru olan zeytin ağacını sonuna kadar koruyacaklarını söyledi.

Daha sonra söz alan Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, yaklaşık 2 ay önce atandığı Ayvalık’ta 13.

Zeytin Hasat Günleri etkinlikleri için çok yoğun hazırlıklara tanık olduğunu belirtti. Zeytinin ilçe ekonomisinde daha fazla getiri sağlayabilmesi için Ayvalıklılarla birlikte yoğun çaba harcayacaklarını ekledi.

Halil Başyazgan Cumhuriyet Kültür Merkezi’ndeki ‘Ulusal Değer Zeytinyağı, Küresel Hedef Bütün Dünya’ başlıklı panelde ilk olarak Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım söz aldı. Yıldırım zeytin rekoltesinin bu yıl son derece yüksek olacağını belirtti ve şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz yıl 170 bin ton olan zeytinyağı üretiminin bu yıl 250 bin ton olması bekleniyor. Bu yılki 41 bin tonluk zeytinyağı ihracatı da bir rekordur. Bu rekorun yüzde 68 oranında dökme zeytinyağı olarak gerçekleştiğini de

belirtmek gerek. Aslında Türkiye’de tüketim, üretim ve ihracat alanlarında uyumlu bir ivme yakalandı. Bakanlık da bu uyumu oluşturacağı üretim politikalarıyla desteklemelidir. Ancak, Zeytin Yasası’nın sıklıkla değiştirilmesine yönelik girişimlerin bulunduğu da

unutulmasın. Söz konusu yasa bugüne kadar yedi kez değiştirilmek istendi. Artık bu yasaya hiçbir şekilde dokunulmaması gerekir. Bir diğer konu da şu: Türkiye’de ilk Coğrafi İşaret’i alan ilçe Ayvalık, ancak zeytinyağında tağşişin en çok yaşandığı ilçe de yine Ayvalık.

Bunun önüne geçilmesi şart!”

Panelde konuşan Portekiz CEPAAL Alantejo Zeytinyağları Araştırma ve Tanıtım Merkezi Teknik Müdürü Henrique Herculano da, Portekiz’de 130 bin zeytin üreticisinin bulunduğunu ve ülkesinin zeytinyağı

üretiminde beş ayrı bölgeye ayrıldığını belirtti.

Portekiz’de zeytinyağı kültürünün çok eski tarihlerden bu yana yaşatılan bir kültür olduğunu söyleyen Herculano sözlerini şöyle sürdürdü:

“Portekiz’de 1950li, 60’lı yıllarda ağaçlar kesildi. Bu nedenle eski günlerini geri kazanma arzusuyla zeytinciliğe özel bir önem veriliyor. İspanyol ve Yunan kültürüne ait zeytin türleri de dahil, farklı tiplerde zeytin yetiştiriliyor. Portekiz’de bizler de, tıpkı Ayvalık’ta olduğu gibi Coğrafi İşaret’e önem veriyoruz. Portekiz’de, sözünü ettiğim beş ayrı zeytin üretim bölgesinde ayrı ayrı pek çok Çoğrafi İşaret bulunuyor.

Ülke genelindeki zeytin üretimimiz kooperatifler tarafından gerçekleştiriliyor. Zeytinyağına gelince… Bazı kooperatifler tek başına, örneğin Fransa’nın ürettiği zeytinyağından çok daha fazlasını üretiyor. Coğrafi işaretler ürün şartnamesinin yeterli olmaması nedeniyle başarısız olmuştur. Ama genelde Portekiz'de kaliteli zeytinyağı üretiminin temelinde coğrafi işaretli markalar başarılı olmuşlardır.”

Henrique Herculano zeytinyağının geleceğin petrolü olarak gördüğünü de sözlerine ekledi.

Panelde konuşan Yazar-Gurme-Gezgin-Müzisyen Ayhan Sicimoğlu da, Amerika'da düzenlenen uluslararası zeytinyağı yarışmasında Yunanistan’ın 45 kez altın madalya aldığını ve hatta bu konuda dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi İtalya’yı da geçtiğini belirterek, bu uluslararası yarışmaya Türkiye’nin geçen yıl ilk kez Ayvalıklı Zeytinyağı Tadım Uzmanı Suzan Kantarcı Savaş’ın aracılığıyla katılmasını üzücü bulduğunu söyledi. Sicimoğlu, “Klasik Ayvalık gibi bir isim bulmak lazım ki her önüne gelen Ayvalık diyemesin. Kendinize yeni bir isim bulun. ‘Klasik’, ‘has’,

‘hakiki’, ‘öz’ bilemiyorum. Maalesef bu işler lezzetle bitmiyor, tanıtım meselesi. Bütün balık isimleri Rumcadır. Kökten kopmamamız lazım. Zeytinyağının ana vatanı bizim ülkemiz.

Hiçbiri değil. Buna üzülüyorum. Biz bunun farkında değiliz.

Bizim etiketimizde şu yazacak: Zeytinyağının ana vatanından geliyoruz” diye konuştu.

Sanayileşelim derken tarımı

unutamayız.

Tarım bizim birinci işimiz.

Aile ziraatını, küçük çiftçiyi

mutlaka

desteklemeliyiz

Referanslar

Benzer Belgeler

EURO1 normlar ›na uygunlukla çal ›ş an 2 zamanl › OLEO-MA C motorunun seri ve sürekli performans ›, bir i motorda ( Şekil 2), diğeri di şli kutusunda ( Şekil 3) konumlanm

Yatağan Cumhuriyet Başsavcılığı ta- rafından arama-kurtarma çalışmalarını olumsuz etki- lemeyecek şekilde Yatağan İlçe Jandarma Komutanlığı Olay Yeri

Yeni nesillerin yetiştiricileri olan öğretmenlerin, 24 Kasım Öğretmenler Günü programın- da; saat 09.15’te Milas İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün gerçek-

Fethiye Ticaret ve Sa- nayi Odası Yönetim Ku- rulu Başkanı Akif Arıcan, Tandem Yamaç Paraşütü Pilotu Ulusal Meslek Stan- dardı’nın kabul edilmesi ile

Hasat Fanzin, artık yazarı kazandırmak değil, bu coğrafyada okuru kazandırmak isteyecektir.. Değinmek istenilen noktada şu

Hasadın erken yapılması durumunda tanelerin nem içeriği yüksek olduğu için harman sırasında sorunlar çıkmakta, kayıplar artmakta, depolamadan önce kurutma yapılması

yüzde şıra oranı alınmasına karşın elma, armut, şeftali meyve eti sertliği suda eriyebilir kuru madde oranı gibi olgunluk. ölçütlerinden biri veya birkaçı

isteniyorsa bir önceki flaşın son mantarları yastıklar üzerinde biraz daha uzun süre bırakılmalıdır.. üzerinde biraz daha uzun