• Sonuç bulunamadı

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ISSN: 2149-0821

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science

Yıl: 5, Sayı: 20, ġubat 2018, s. 209-218

Yrd. Doç. Dr. Bilge GÖZENER

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü bilge.gozener@gop.edu.tr

Zuhal CUMA GÖL

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı

BĠREYLERĠN YOKSULLUK KAVRAMI HAKKINDAKĠ DÜġÜNCELERĠ:

OSMANĠYE ĠLĠ ÖRNEĞĠ1 Özet

Yoksulluk, yüzyıllarca insanlık gündeminin en önemli sorunları arasında yer almıĢ, tanımı ve içeriği, zamana ve mekâna göre farklılıklar göstermiĢtir. Bu bağlamda

“insanlara sağlanan yaĢam düzeyleri” yoksulluk konusunda en önemli sonuçları vermektedir. Halkımız yaĢamını rahatlıkla devam ettirebilecek maddi olanaklara sahip midir? Yoksulluk nedir? Kimler yoksuldur? Yoksulluğun bir standardı var mıdır? Kısaca yoksulluk düzeyi diyebileceğimiz bir sınır söz konusu mudur? Bu sorulara yanıt verebilmek amacıyla gerçekleĢtirilen bu çalıĢmada, konuya iliĢkin günümüze kadar yapılan çalıĢmalar incelenmiĢ olup, Osmaniye ilinde yapılan bu araĢtırmada ailelerin sosyo-ekonomik özelliklerini, yoksulluk dereceleri ve göç et- me nedenlerini ortaya koymak amaçlanmıĢtır. Örnek hacmin belirlenmesinde oran- sal örnekleme yöntemi kullanılmıĢ olup, 271 örnek hacme ulaĢılmıĢtır. Bu 271 aile ile yapılan anket verileri çalıĢmanın ana materyalini oluĢturmaktadır. Bireylerin kendilerini yoksul olarak tanımlayıp tanımlamamaları durumu bir çok değiĢken dikkate alınarak regresyon analizi kullanılarak incelenecek, ayrıca uygun diğer ana- liz yöntemleri de kullanılarak veriler değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Osmaniye, yoksulluk, aile, regresyon

1 Bu çalıĢma 23-23 Eylül 2016‟da “II. Uluslararası Uygulamalı Bilimler Kongresi “Göç, Yoksulluk ve Ġstihdam”"nde sözlü olarak sunulmuĢtur.

(2)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

210 THE THOUGHTS OF INDIVIDUALS ON THE CONCEPT OF POVERTY:

THE CASE OF OSMANIYE PROVINCE

Abstract

Poverty has been among the most important problems of the humanity agenda for centuries, and its definition and content differ according to time and place. In this context, "the level of living provided to people" gives the most important results about poverty. Does our people have the financial means to carry on with their lives easily ? What is poverty? Who is poor ? Does poverty have a standard ? In short, is there a limit to the level of poverty? In this study, which is aimed to an- swer these questions, it is aimed to reveal the socio-economic characteristics, pov- erty grades and reasons of migration of the families in this research done in Os- maniye province. When sample volume is determined, proportional sampling method is used and 271 sample volumes are reached. The survey data with 271 families constitute the main material of the study. Individuals who are unable or unwilling to identify themselves as poor will be examined using regression analysis taking into account many variables, and will be assessed using other appropriate analysis methods.

Key Words : Osmaniye, poverty, family, regression

1. GĠRĠġ

Genel olarak temel bir gelirden yoksun olma anlamına gelen yoksulluk; eğitim, sağlık, is- tihdam ve sosyal güvence olmak üzere insanca yaĢamak için gerekli olan insani gereksinimlerin eksik oluĢudur. BaĢlarda yalnızca yaĢamın sürdürülebilmesi için gerekli gıda harcaması dikkate alınarak tanımlanan yoksulluk, sonraki çalıĢmalarda gıdanın yanı sıra temel eğitim ve sağlık hizmetlerine eriĢim, giyim ve barınma gibi gıda dıĢı ihtiyaçların karĢılanamaması durumu da yoksulluk tanımı içerisinde yer almıĢtır. Amartya Sen tarafından öne sürülen ve açlık, sağlıksız- lık, cahillik, kötü barınma koĢulları gibi her insanın mutlaka kaçınmak isteyeceği durumlardan kaçınabilme yetisi olarak tanımlanan “yapabilirlik” (capabilities) kavramı ile en kapsamlı yok- sulluk tanımına ulaĢılmıĢtır (Sen, 2004; Doğan, 2014). Ancak yoksulluk, mekâna ve zamana göre farklılık gösterebilir.

Dünya Bankasının 1999 yılındayaptığı bir çalıĢma sonucunda gelir yoksulluğu ve gıda güvencesizliğiyle birlikte güçsüzlük, sosyal dıĢlanma ve temel hizmetlere yetersiz eriĢim yok- sulluğu tanımlayan en önemli faktörler olarak ortaya çıkmıĢtır (Mowafi, 2003).

Yoksulluğu, sınırlı bir dönem için geliri veya harcamaları önceden saptanmıĢ belirli bir miktarın altında olanlar mutlak yoksul sayılırken, yoksulluk sınırı, medyan gelir ya da harcama- nın belirli bir oranı olarak saptanması durumunda ise göreli yoksulluk olarak tanımlanmaktadır (Önder ve ġenses, 2006). Mutlak ve göreli yoksulluk eğilimleri bazı durumlarda ters yönlerde gerçekleĢebilir. Örneğin, üst ve alt gelir grupları arasındaki farkın üst gelir gruplarının gelirin- deki düĢüĢ sonucunda azalması durumunda, daha fazla birey mutlak yoksulluk sınırı altına dü- Ģebilecek ve göreli yoksulluk azalırken mutlak yoksulluk artabilecektir (Lok-Dessalien, 2000).

(3)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

211 Farklı kavramlar gibi görünen istihdam ve yoksulluk kavramları, aslında sosyal ve eko-

nomik açıdan bakıldığında birbirlerini tamamlamaktadır (Suğur ve ark., 2010).

Yapılan bir araĢtırma Türkiye‟de Temmuz 2016 dönemi için dört kiĢilik ailenin açlık sını- rını 1.370 TL, yoksulluk sınırını 4.462 TL ve bir kiĢinin geçim maliyetini 1.705 TL/ay olarak hesaplamıĢ ve yayınlamıĢtır (Anonim, 2016).

Bu veriler göz önünde bulundurularak Osmaniye merkez ilçede yapılan bu çalıĢma ile, il- de yaĢayanların kendilerini yoksul hissedip hissetmemeleri ve böyle hissetmelerine neden olan faktörler incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Bölgede konuyla ilgili yapılmıĢ bir çalıĢmaya rastlanılmamıĢ olması, bu araĢtırmanın önemini arttırmaktadır.

2. MATERYAL YÖNTEM

Bu araĢtırmada Osmaniye merkez ilçede yer alan 271 birey ile yapılan anketlerden elde edilen veriler ana materyal olarak kullanılmıĢtır.

Veriler 2016 yılına ait olup, anket çalıĢması Mayıs- Haziran aylarında gerçekleĢtirilmiĢtir.

Anket uygulanacak olan örnek hacmin belirlenmesinde aĢağıdaki formül kullanılmıĢtır (BaĢ, 2008):

q p t N

d

q p t n N

*

* ) 1 (

*

*

*

*

2 2

2

  Formülde;

n : Örneğe alınacak hane sayısı,

N : Hedef kitledeki birey sayısı (378385), p : Ġncelenen olayın gerçekleĢme olasılığı (0.50), q : Ġncelenen olayın gerçekleĢmeme olasılığı (0.50), t : Standart normal dağılım değeri (1.65),

d : Örnekleme hatası (0.05)‟dır.

AraĢtırma sonuçları tablolarda özetlendirilmiĢ, frekans ve yüzde değerler ile yorumlanmıĢ ayrıca bireylerin kendilerini yoksul olarak tanımlamaları ile elde edilen bazı veriler (Kredi kartı sahipliği, borcu olup olmaması, çalıĢma durumu, araba sahibi olup olmama durumu, ev sahibi yada kiracı olma durumu, kayıtlı olduğu sosyal güvence, aylık ortalama aile geliri (TL), tasar- ruf yapabilme durumu, ailedeki öğrenci sayısı, mesleği, ailedeki birey sayısı, ailedeki çalıĢan birey sayısı, evlenme yaĢı, eğitimi ve yaĢı) arasında istatistiksel olarak bir iliĢki olup olmadığı regresyon analizi ile test edilmiĢtir.

(4)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

212 3. ARAġTIRMA BULGULARI

ÇalıĢmada belirtilen amaçlar doğrultusunda öncelikle ankete katılanların bazı sosyo- demografik özellikleri incelenmiĢ ve Çizelge 1‟de verilmiĢtir.

Çizelge 1. Ankete katılan bireylerin demografik özellikleri

Frekans %

Eğitim Du- rumu

Okur-yazar 16 5.9

Ġlkokul 57 21.03

Ortaokul 53 19.56

Lise 66 24.35

Ön lisans 66 24.35

Lisans 13 4.80

Toplam EĢlerin Eğitim Du- rumu

Okur-yazar 31 11.44

Ġlkokul 72 26.57

Ortaokul 79 29.15

Lise 73 26.94

Ön lisans 10 3.69

Lisans 6 2.21

Toplam

Bireylerin Meslek Du- rumu

ĠĢsiz 11 4.06

Memur 50 18.45

ĠĢçi 105 38.74

Esnaf 43 15.87

Çiftçi 25 9.22

Emekli 37 13.65

SözleĢmeli personel 11 4.06

YaĢ (ortalama) 43.10

Evlenme yaĢı (Ortalama) 23.77

Aile bireylerinin sayısı 4.06

Öğrenci sayısı 1.2

15 yaĢ altı çocuk sayısı 0.97

Aylık ortalama aile gelirleri (TL) 2801

Ankete katılanların yaĢ ortalaması 43.10 yıl, evlenme yaĢları ise ortalama 23.77 yıl olarak belirlenmiĢtir. Ailelerde ortalama birey sayısı 4.06 kiĢi, ailede bulunan 15 yaĢ altı ortalama ço- cuk sayısı 0,97 kiĢi ve ailedeki ortalama öğrenci sayısı ise 1.2 kiĢidir. Alptekin ve Aksan (2010)‟ı “Yoksulluk ve Kadın: Teorik ve Uygulamalı Bir ÇalıĢma” isimli araĢtırmasında ailede- ki ortalama birey sayısı %27,2 oranında 4 olarak belirlemiĢlerdir. Yılmaz (2010) Mersin Ġli Me- zitli Ġlçesinde yaptığı araĢtırmada ankete katılanların %46,5‟nin hanedeki ortalama birey sayısı- nı 4 olarak belirtmiĢtir. Konu ile ilgili baĢka bir çalıĢmada, yoksul olup sosyal yardım alan hane halkının birey sayısı 6,4 ve bireydeki çocuk sayısı 2,8, yoksul hanelerin genelin de birey sayısı 5,4 ve çocuk sayısı 2,1, yoksul olmayan hanelerde ise birey sayısı 3,6 ve çocuk sayısı 0,9 olarak belirtilmiĢtir (ġeker ve Hacımahmutoğlu, 2010). Oğuz ve ark. (2010) ise; „Türkiye‟de Kırsal Alanda Tarımda Yoksulluk, Yoksulluğun Nedenleri ve Çözüm Önerileri‟ baĢlıklı çalıĢmalarında hane baĢı birey sayısı ortalama 3,82 kiĢi olarak tespit etmiĢtir. Ankete katılan bireylerin eğitim durumları incelendiğinde %24.35‟inin lise ve yine %24.35‟inin ön lisans mezunları oluĢturur-

(5)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

213 ken, bunu ilkokul, ortaokul ve lisans mezunlarının izlediği, % 5.90‟ının ise sadece okur- yazar

oldukları görülmektedir.

Ankete katılanların tamamının evli oldukları tespit edilmiĢtir. Ailede ortalama çalıĢan sa- yısı 1.38 kiĢidir. Alptekin ve Aksan (2010)‟nın araĢtırmasında ankete katılanların %64,2‟si ha- nelerinde tek çalıĢan bulunduğunu, %26,2‟sinin ise yaĢadığı hanede çalıĢan herhangi birinin bulunmadığını belirtmiĢlerdir.

Ailede çalıĢan diğer bireyler incelendiğinde, %26.57‟sinin eĢinin, %13.65‟inin oğlunun ve %1.48‟inin kızının çalıĢtığı saptanmıĢtır. Ailede Ģehir dıĢında çalıĢan ortalama birey sayısı 0.34 kiĢidir. EĢlerin eğitim durumları incelendiğinde %29.15‟inin ortaokul mezunu olduğu, bunu lise, ilkokul, ön lisans ve lisans mezunlarının izlediği %11.44 gibi küçümsenmeyecek bir oranın ise sadece okur-yazar oldukları belirlenmiĢtir. Bireylerin meslek durumları incelendiğin- de ise, diğer meslek gruplarına oranla iĢçi olanların daha fazla olduğu bunu sırasıyla, memur, esnaf, emekli, çiftçi ve sözleĢmeli personelin izlediği, %4.06‟sının ise iĢsiz oldukları belirlen- miĢtir. ĠĢsiz olan bireyler bu duruma nüfus yoğunluğu (%90,91) ve sağlık sorunlarının (%27,27) neden olduğunu ifade etmiĢtir.

AraĢtırma kapsamında ankete katılan bireylerin gelir grupları incelendiğinde 500-1000 TL‟lik grubun oranı (%36.82) diğer gelir gruplarına oranla daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir.

Buna karĢın, tüketiciler kendilerini çoğunlukla orta gelir grubunda (%48.31) gördüklerini be- lirtmiĢlerdir. Aylık ortalama aile geliri ise 2801 TL‟dir. Yılmaz (2010)‟ın yaptığı çalıĢmada, katılımcıların %90‟dan daha büyük bir bölümünün 1000 TL‟nin altında gelirleri olduğunu ve 501-1000 TL‟lik gelire sahip olanların oranının (%70) diğer gelir gruplarına göre daha yüksek olduğunu belirlenmiĢtir. Alptekin ve Aksan (2010) yaptıkları araĢtırmada ise, hanelerin ortala- ma gelirleri 454,04 TL olarak belirlemiĢtir. Ergül ve ark. (2010) çalıĢmalarında hanelerin

%44,1‟i 500-1000 TL arasında aylık gelire sahip olduğunu tespit etmiĢtir. TümtaĢ (2009), araĢ- tırmasının Mersin‟i içeren bölümünde bireylerin %24,5‟inin aylık gelirinin 501-700 TL arasında olduğunu, Marmaris bölgesinde ise %23,8‟inin aylık gelirinin 401-600 TL arasında olduğunu saptamıĢtır. Ankete katılanlardan %64.21‟inin tasarruf yapabildikleri, tasarruf Ģekli olarak ise, bireysel emeklilik (%6.90), bankaya para yatırma (%33.90) ve yastık altı olarak tabir edilen evde kendilerinin biriktirme yöntemini (%59.20) kullandıkları saptanmıĢtır. Bankaya para yatı- ran yada bireysel emeklilik Ģeklinde birikim yapan kiĢiler genellikle memur ya da üniversite mezunu kiĢilerdir. Bu durumda bireylerin eğitimleri ile tasarruf Ģekilleri arasında bir iliĢki oldu- ğu söylenebilir.

Ailelerden %4.40‟ı gelirinin yetmediği durumlarda belediyelerden, %7.70‟i ise akrabala- rından yardım talep ettiklerini ve aldıkları belirtmiĢtir. Doğan ve Çelik (2012) araĢtırmalarında ankete katılanların %46,3‟ünün devletten, %77,2‟sinin ise herhangi bir kurum, Ģahıs veya vakıf- tan yardım almadığını ifade etmiĢ, Yılmaz (2010) hanede kimsenin çalıĢmadığı dönemlerde geçimin sağlanma biçimi olarak yardımlardan faydalanma oranının düĢük olduğunu, %62 ile eĢ- dost-akrabadan yardım aldıklarını belirtmiĢ ve TümtaĢ (2009) ise, bireylerin geçinemediğinde öncelikle ailesinden maddi destek aldığını tespit etmiĢtir.

Osmaniye‟de %38.74 oranın da iĢçi bulunmaktadır. Bu iĢçilerin bir çoğu Ģehir dıĢında ça- lıĢmakta yani bireysel olarak baĢka Ģehre göç etmiĢ durumdadır.

(6)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

214 Ankete katılanların bağlı oldukları ve faydalandıkları sosyal güvenlik kurumları bireyle-

rin statüsü konusunda bize bilgi vereceği düĢüncesi ile incelenmiĢtir. %61.25 ile en yüksek ora- nın SGK‟na ait olduğu, bunun dıĢında bireylerin yeĢilkart (%14.02), bağ-kur (%11.43) ve emekli sandığından (%13.30) faydalandıkları tespit edilmiĢtir. Doğan ve Çelik (2012) ankete katılanların % 75,2‟sinin sosyal güvencesinin yeĢil kart olduğu belirtmiĢtir. Alptekin ve Aksan (2010), “Yoksulluk ve Kadın: Teorik ve Uygulamalı Bir ÇalıĢma” isimli araĢtırma kapsamında, görüĢülen kadınların büyük çoğunluğunun (%39,6) yeĢil karta sahip olduğunu, %27,8‟inin ise herhangi bir sosyal güvencesi olmadığını tespit etmiĢtir. Yine hane reislerinin sosyal güvencele- rine bakıldığında, yeĢil karta sahip olma oranının %37,2 ile en yüksek oran olduğu ortaya çık- mıĢtır. Hane reislerinin %27,8‟i herhangi bir sosyal güvenceye sahip değilken, %26,8‟i SSK‟na tabi olduğu belirlenmiĢtir. KarataĢoğlu (2010), çalıĢmasında %31,5 ile ilk sırada SSK‟nın geldi- ğini ve %23‟5‟inin sosyal güvencesinin olmadığını tespit edilmiĢtir. TümtaĢ (2009), çalıĢmasın- da Mersin araĢtırma grubunun %24,2‟sinin BAĞ-KUR‟dan yararlandığı ve %27‟sinin sosyal güvencesinin olmadığını, Marmaris araĢtırma grubunda ise %52,9‟unun SSK olduğu ve

%32,52‟inin sosyal güvencesi olmadığını belirlemiĢtir. Bireyler gelirlerini gıda (%98.89), giyim (%85.24), eğitim (%66.42), eğlence (%28.04) ve diğer (%16.23) harcamalar için kullandıklarını belirtmiĢtir. Gelirlerinin yetmediği durumda vazgeçecekleri ilk harcama kalemi sırasıyla giyim, eğlence, diğer, gıda ve eğitim olarak belirlenmiĢtir. Doğan ve Çelik (2012) araĢtırmalarında ankete katılanların % 96,5‟inin bütçesindeki en yüksek harcama kaleminin gıda olduğunu ve

%84,2‟sinin ise gelir yetmediği zaman ilk olarak giyim harcamalarını azalttığı saptanmıĢtır.

Ailelerden %57.56‟sının borcu olduğu, en büyük borçlanmanın ise bankaya olduğu (%91.37), bir de akrabalarına borçlu olanların (%8.33) bulunduğu, ortalama ödedikleri borç taksitinin ise 340.37 TL olduğu tespit edilmiĢtir. Yılmaz (2010), haneler açısından borçlanma- nın önemini araĢtırmıĢ ve katılımcıların yalnızca %16‟sının hiç borcu olmadığını saptamıĢtır.

Alptekin ve Aksan (2010), araĢtırmalarında ankete katılan bireylerin %73,8‟inin borcunun bu- lunduğu belirlenmiĢtir. Borç dağılımına bakıldığında borcu olan kadınların en fazla oranda ak- rabalarına (%27,8) borçlu oldukları görülmektedir.

Ankete katılanların yarıdan fazlası (%61.62) kredi kartı kullanmakta olup, kullandıkları kredi kartlarında ortalama limit 6742.51 TL‟dir. Doğan ve Çelik (2012) ankete katılanların yak- laĢık %97‟sinin kredi kartı kullanmadığı veya banka kredilerinden hiç istifade etmediğini sap- tamıĢtır. Alptekin ve Aksan (2010), görüĢülen kadınların %24,22‟sinin kredi kartı kullandığı belirlenmiĢtir.

Ailelerden %61.25‟i konut sahibi iken, % 38.75‟i kiracıdır. Ortalama kira bedelleri 351,14 TL‟dır. Birden fazla konut sahibi olanların konut gelirleri ortalama gelirin içerisinde yer almaktadır. Ankete katılanların %36.91‟i dairede, %54.98‟i müstakil evde ve %8.11‟i ise gece- konduda ikamet etmektedir. Doğan ve Çelik (2012)‟in araĢtırmasında ise ankete katılanların

%54.2‟sinin kendilerine ait evlerinin olduğu, %57,2‟sinin müstakil evde oturduğu, %24,5‟inin apartman dairesinde, %18,3‟ünün ise gecekonduda ikamet ettiği tespit edilmiĢtir. Alptekin ve Aksan (2010)‟nın yaptığı araĢtırma kapsamında, görüĢülen yoksul kadınların büyük çoğunluğu- nun (%66,8) oturdukları evde kiracı oldukları belirlenirken, %17‟sinin ev sahibi olduğu belir- lenmiĢtir.

(7)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

215 Ailelerden %69‟u araba sahibidir. Konu ile ilgili daha önce yapılmıĢ baĢka bir çalıĢmada

ankete katılanların % 98,8‟inde hane halkı üyeleri arasında araba sahibi olan hiç kimsenin bu- lunmadığı belirlenmiĢtir (Doğan ve Çelik, 2012).

Ailelerden %9.22‟sinin evde çalıĢanı bulunmakta olup, bunların %36‟sının düzenli

%64‟ünün ise düzensiz olarak iĢçi çalıĢtırdıkları ve günlük ortalama 25.09 TL ödeme yaptıkları belirlenmiĢtir.

Ankete katıların yaklaĢık yarısı (%45.39) kendini yoksul hissetmekte ancak bunların ise

%64.95‟nin yoksulluk sınırı hakkında herhangi bir bilgisi bulunmamaktadır. Doğan ve Çelik (2012)‟in çalıĢmalarında ise ankete katılanların %99,7‟sinin kendisini yoksul hissettiği belir- lenmiĢtir. Oğuz ve arkadaĢları (2010), çalıĢmalarında tüketicilerin kendilerini çoğunlukla orta gelirli olarak tanımladıklarını (%46,51) ve %35,53‟ünün hayatından memnun olduğu belirlen- miĢtir.

AraĢtırma kapsamında ankete katılanların %37.27‟sinin baĢka illerden Osmaniye‟ye göç ettikleri, göç edenlerin ise çoğunun (%86.40) göç nedeninin iĢ olduğu bunun dıĢında eğitim (%2.91) ve yaĢam Ģartları baĢka Ģehirlere göre daha kolay olması (%10.67) sebebiyle geri dönüĢ yapmadıkları belirlenmiĢtir. TümtaĢ (2009), Mersin araĢtırma grubunun Mersin‟e göç etme ne- denleri %26,4‟ünün iĢi gereği olduğu ve Marmaris araĢtırma bölgesinden memleketlerinden mevsimlik olarak ayrılma nedenleri olarak %34,6‟sının iĢ imkânlarının yetersizliğinden kaynak- lığı tespit edilmiĢtir.

Bu durum Osmaniye‟nin yerleĢik halkını olumsuz etkileyip Osmaniye halkının baĢka Ģeh- re bireysel (%11.65) yada ailesi ile (%88.35) göçetmesine neden olmuĢtur. Bölgede elveriĢli tarım alanları olmasına rağmen pazarlama alanının bulunmaması bölge halkının çiftçilik faali- yetlerinden uzaklaĢarak farklı Ģehirlere göç etmesine de sebep olmuĢtur. Göç edenlerden ise

%53.40‟ı geri dönmek istemektedir.

Ankete katılan bireylerin kendileri yoksul olarak hissetmeleri ile bunu etkileyebilecek faktörler arasında iliĢkiyi ortaya koymak amacıyla regresyon analizi yapılmıĢtır. Burada elde edilen fonksiyon ve fonksiyonda yer alan değiĢkenler Çizelge 2‟de verilmiĢtir.

(8)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

216 Çizelge 2. Regresyon analizinde kullanılan değiĢkenler ve açıklamaları

Fonksiyona iliĢkin elde edilen denklem aĢağıdaki gibidir

Y = 2,38 - 0,0221 X1 + 0,157 X2 + 0,293 X3- 0,133 X4 - 0,0959 X5 - 0,0134 X6 + 0,0769 X7 - 0,207 X8- 0,137 X9 + 0,0504 X10 + 0,0577 X11 + 0,0170 X12 - 0,202 X13 - 0,0282 X14 - 0,145 X15

Yapılan regresyon analizinde determinasyon katsayısı (R2) 0,371 olarak hesaplanmıĢtır (Çizelge 3). Bu sonuç fonksiyondaki bağımsız değiĢkenlerdeki değiĢmelerin, bağımlı değiĢken- deki değiĢmelerin %37.1‟ini açıklayacağını göstermektedir. Fonksiyonun düzeltilmiĢ determi- nasyon katsayısı 0,334 ve standart hatası da 0,406937 olarak hesaplanmıĢtır.

Çizelge 3. Fonksiyonda yer alan değiĢkenlerin önem derecesi Bağımsız De-

ğiĢkenler

Regresyon Kat- sayıları (bi)

Regresyon Katsayılarının Standart Sapması (Sbi)

t-hesap değeri

Önem derece- si (P)

Sabit terim (a) 2,3822 0,3338 7,14 0,000

X1 -0,02210 0,06915 -0,32 0,750

X2 0,15702 0,05367 2,93 0,004

X3 0,2935 0,1052 2,79 0,006

X4 -0,13288 0,06442 -2,06 0,040

X5 -0,09587 0,05957 -1,61 0,109

X6 -0,01337 0,02824 -0,47 0,636

X7 0,07691 0,06592 1,17 0,244

X8 -0,20660 0,07244 -2,85 0,005

X9 -0,13659 0,03779 -3,61 0,000

X10 0,05040 0,02436 2,07 0,040

X11 0,05770 0,03330 1,73 0,084

X12 0,01698 0,03771 0,45 0,653

Bağımlı DeğiĢken

Y Bireylerin kendilerini yoksul hissetme algısı Bağımsız DeğiĢkenler

X1 Kredi kartı sahipliği X2 Borcu olup olmaması X3 ÇalıĢma durumu

X4 Araba sahibi olup olmama durumu X5 Ev sahibi yada kiracı olma durumu X6 Kayıtlı olduğu sosyal güvence X7 Aylık ortalama aile geliri (TL) X8 Tasarruf yapabilme durumu X9 Ailedeki öğrenci sayısı X10 Mesleği

X11 Ailedeki birey sayısı X12 Ailedeki çalıĢan birey sayısı X13 Evlenme yaĢı

X14 Eğitim X15 YaĢ

(9)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

217

X13 -0,20229 0,04150 -4,87 0,000

X14 -0,02819 0,02717 -1,04 0,300

X15 -0,14510 0,04689 -3,09 0,002

S = 0,406937 R2 = 0,371 R2 (adj) = 0,334

Fonksiyonda yer alan tüm değiĢkenlerin kısmi regresyon katsayıları anlamlı çıkmasına karĢın determinasyon katsayısının düĢük çıkması bireylerin kendilerini yoksul olarak tanımla- yabilmeleri için bizim çalıĢmaya dahil etmediğimiz daha bir çok değiĢkenin var olduğunu gös- termektedir. DeğiĢkenlerden bazılarının iĢareti pozitif iken bazılarının iĢaretlerinin ise negatif olduğu görülmektedir.

4. SONUÇ

KiĢilerin kendilerini yoksul tanımlamalarını konu alan bu çalıĢmada, dikkat çeken sonuç- lardan birisi ailelerin ortalama gelirlerinin düĢük olmasına karĢın yarısından fazlasının tasarruf yapabildikleri ve yarıya yakının ise kendilerini orta gelir grubunda görmesidir.

Bireylerin gelirlerinin yetmediği durumda vazgeçecekleri ilk harcama kalemi lüks tüke- tim olarak algılanan giyim ve eğlence harcamaları olarak belirlenmiĢtir. Ailelerden yarısının (%57.56) farklı yerlere borçları olduğu, yarıdan fazlası kredi kartı kullanırken hala kredi kartı kullanmayan bireylerinde var olduğu tespit edilmiĢtir. Ankete katılanların yarıdan fazlasının evi ve arabası bulunmakta olup, yoksulluk sınırı konusunda bir fikre sahip değildir. Ancak yarıya yakını kendini yoksul hissetmektedir.

Ankete katılan bireylerin kendileri yoksul olarak hissetmeleri ile bunu etkileyebilecek faktörler arasında iliĢkiyi ortaya koymak amacıyla regresyon analizi yapılmıĢtır. Yapılan bu analiz sonucunda ise bulgular oldukça ilginçtir. Seçilen tüm değiĢkenler anlamlı olup, determi- nasyon katsayısının düĢük oluĢu, fonksiyona daha bir çok değiĢkenin eklenmesi gerektiği Ģek- linde yorumlanabilir.

KAYNAKLAR

Alptekin, D. ve Aksan G. (2010). Yoksulluk ve Kadın: Teorik ve Uygulamalı Bir ÇalıĢma.

Uluslararası Yoksullukla Mücadele Stratejileri Sempozyumu, 421-434.

Anonim, (2016). file:///C:/Users/T1/Downloads/222.pdf

BaĢ, T., (2008). Anket Nasıl Hazırlanır, Uygulanır, Değerlendirilir? AraĢtırma Yöntemleri Dizi- si: 2, Seçkin Yayıncılık, 5. Baskı, Ankara.

Doğan, E. (2014). Türkiye‟de Yoksulluğun Ölçülmesi. Bölgesel GeliĢme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, Uzmanlık Tezi, Ankara.

Doğan, B.B. ve Çelik, M.Y. (2012). Diyarbakır‟daki Kentsel Yoksulluğun Ana BileĢen Analizi Dâhilinde Değerlendirilmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 17 (3):129-162.

Ergül, H., Gökalp, E., ve Cangöz, Ġ. (2010). Eski Yoksulluk, Yeni Medya: Yoksullukla BaĢ Etmede Yeni Medya Nasıl Kullanılıyor (Mu)?. Uluslararası Yoksullukla Mücadele Stratejileri Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 13-15.

(10)

Bireylerin Yoksulluk Kavramı Hakkındaki Düşünceleri: Osmaniye İli Örneği

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 20, Şubat 2018, s. 209-218

218 KarataĢoğulu, S. (2010). Yoksulluk ve Dezavantajlı Gruplar Haritası Projesi. Uluslararası Yok-

sullukla Mücadele Stratejileri Sempozyumu, 87-114

Lok-Dessallıen R., 2000. “Review of Poverty Concepts and Indicators”, http://mirror.kioss.undip.ac.id/pustaka-bebas/library-ref-ind/refind

1/application/povertyreduction/Poverty/Review_of_Poverty_Concepts.pdf.

Mowafı, M., 2003. “The Meaning and Measurement of Poverty: A Look into the Global Deba- te”,http://www.sas.upenn.edu/~dludden/Mowafi_Poverty_Measurement_Debate. pdf.

Oğuz, C., Ergun, H., Küçükçongar, M., Kan, M., Kan, A., ve Demiröz, E. (2010). Türkiye‟de Kırsal Alanda Tarımda Yoksulluk, Yoksulluğun Nedenleri ve Çözüm Önerileri. Ulusla- rarası Yoksullukla Mücadele Stratejileri Sempozyumu, 287-298.

Önder, H. ve ġenses, F., 2006. “Türkiye‟de Yoksulluk ve Yoksulluk DüĢüncesi, http://tekniksosyoloji.wordpress.com/2010/04/26/turkiyede-yoksulluk-veyoksulluk- dusuncesi/.

Sen, A. (2004). Özgürlükle Kalkınma, Ayrıntı Yayınları, Ġstanbul, 2004.

Suğur, N., Suğur, S., Gönç-ġavran, T. ve Beklan Çetin, O., 2010. Hizmet Sektöründe ÇalıĢan Yoksulların Geçim Stratejileri ve Sosyal ĠliĢki Ağları: EskiĢehir Örneği. "Ġġ, GÜÇ".

Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi. 12 (1) : 61-84

ġeker, D.S. ve Hacımahmutoğlu, H. (2010). Sosyal Yardım Yararlanıcılarına Özel Ġstihdam Hizmetlerinin GeliĢtirilmesi. Uluslararası Yoksullukla Mücadele Stratejileri Sempoz- yumu, 233-246.

TümtaĢ, M.S. (2009). Yoksulluktan Yoksunluğa Göç: Marmaris ve Mersin Örnekleri. Toplum ve Demokrasi, 3(5), 111-134.

Yılmaz, B. (2010). Mersin Ġli Mezitli Ġlçesinde ġartlı Nakit Transferi Alan Kadınların Sosyal Statüleri Üzerine Bir Değerlendirme. Uluslararası Yoksullukla Mücadele Stratejileri Sempozyumu, 381-395.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 6, Sayı: 43, Aralık 2019, s.23-31.. 24 MEHMET AKIF'S A MENTAL DREAM / HUMAN DESIGN

Modern bilimin özelliklerinden olan indirgemecilik, evrensellik, değer bağımlılık, biriciklik ve tek doğru kabul edilmesi eleştirilirken; tek doğru, tek evrensel, tek

Bu anlaşmalar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hukuki bir statü kazandığı 16 Ağustos 1960 tari- hinde Kıbrıs Cumhuriyeti, İngiltere, Türkiye ve Yunanistan arasında tekrar

Sosyal medya siteleri faydalı sitelerdir, sosyal medya bir ihtiyaçtır, Sosyal medya siteleri öğrencilerin eğitim hayatını olumlu etkilemektedir, Sosyal medya siteleri yeni

(2007)’nın yaptığı alt ve üst sosyo-ekonomik düzeydeki 10 yaş çocuklarının anne tutumlarının incelenmesi adlı araştırmada, algılanan koruyucu-istekçi

Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı: 32, Aralık 2018,

Çizginin Duayeni Yaşayan Ressam Devrim Erbil’in, Çağdaş Türk Resim Sanatı İçindeki Yeri ve Önemi.. Sosyal Bilimler Dergisi / The Journal of Social Science, Yıl: 5, Sayı:

Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Hatay ili, hediyelik ve turistik eşya amacıyla üretilen el sanatları ürünleri gibi kültürel ürünler açısından