S Ü R Ü Ş E H L İ Y E T L E R İ A L A N I N D A K İ MEVZUAT UYUM ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİLDİ
13 - 17 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışma ile ulaştırma politikası kapsamındaki yol ulaşımı alanında sürüş ehliyetleri sistemine yönelik hazırlıklara devam edildi.
Çalışmada daha önce bir kısmı ele alınan tüzük değişiklikleri ve yeni tüzük taslaklarının geriye kalan kısımları ele alınarak AB uzmanlarının görüşleri doğrultusunda güncellendi. Ayrıca güncellenen bu taslaklar dikkate alınarak AB müktesebatı ile uyumunu gösterecek olan uyum tablosu çalışmaları da tamamlandı. Yine çalışma kapsamında 16 Ekim 2014 Perşembe günü güncel taslaklar paydaşlara sunumlar yapılarak tanıtıldı ve görüş alma süreci başlatıldı. Söz konusu taslaklar Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığının web sitesinde yayınlanarak 10 Kasım 2014 tarihine kadar kamuoyunun görüşüne açıldı.
DÜNYA BANKASI ÇALIŞMALARINA İLİŞKİN ÜST DÜZEY SUNUM GERÇEKLEŞTİRİLDİ Ülkemiz ile Avrupa Birliği arasındaki işbirliğin yasal zeminini teşkil eden Mali Yardım Tüzüğü kapsamında, Dünya Bankası ile bazı ekonomik ve sosyal analizlerin yapılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda Dünya Bankası uzmanları, Büyüme ve Sürdürülebilir Kalkınma için Ekonomik Analiz Programı çerçevesinde, 2006 yılından bu yana çalışmalarını sürdürmektedir. Politika belirleme sürecine önemli katkı sağlayabilecek nitelikte olan bu çalışmalar, ülkemizde şu anda uygulanan veya ileride uygulanacak olan politikaların sürdürülebilirliğinin ölçülmesi ve üst düzey yönetime yol göstermesi yönünde büyük önem taşımaktadır.
Bu doğrultuda Ekim ayı içerisinde ülkemizde bulunan Dünya Bankası uzmanları günümüze kadar yapılan çalışmalar hakkında Başbakan'ın başkanlığında bir toplantı düzenlendi. Yapılan sunumda uzmanlar, Güncel Makroekonomik Gelişmeler, TL'nin değer kaybından ötürü Kamu Harcamalarında Yaşanan
Gelişmeler, Kamu Sektörü Reformu, Yatırım Teşvikleri, Yeşil Hat Ticareti ve Enerji Sektörü konularındaki bulgularını paylaştı.Öte yandan, gerçekleştirilen diğer bir toplantı çerçevesinde ise, İstatistiksel Kapasite ve taslak istatistik yasasının önemine ilişkin bir sunum yapılarak bağımsız bir istatistik kurumunun oluşturulmasıyla birlikte veri toplamada yaşanan sıkıntıların önüne geçileceği ve ekonomik duruma ilişkin daha sağlıklı analizlerin yapılabileceği vurguladı.
REKABET POLİTİKASI PROJESİNE İLİŞKİN DEVLET YARDIMLARI KONUSUNDA MİSYON GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
Rekabet Yasasının yürürlüğe girmesi ve akabinde 5 kişiden oluşan Rekabet Kurulu'nun atanmasıyla birlikte göreve başlayan üyeler, Rekabet Yasası altında oluşturulması gereken tüzük çalışmalarına hız verdi.
Bu yönde, geçtiğimiz yıllar içerisinde hazırlamış oldukları Nihai Kararlar Tüzüğü, Muafiyetler Tebliği, Şikayetler Tebliği,Yoğunlaşmalar Tebliği, Hakim Konum Tebliği ve Maliye Altı Satış Tebliği'nın yanı sıra Ekim ayı içerisinde Devlet Yardımları konusundaki çalışmalarına hız vererek, devletin verdiği devlet yardımlarının bildirimi, değerlendirilmesi, kontrolu ve raporlamasına ilişkin hükümleri içerecek olan tüzük üzerinde çalıştı.
MESLEKİ NİTELİKLERİN KARŞILIKLI TANINMASI HAKKINDAKİ ÇALIŞMALAR Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Çalışmaları kapsamında, Mesleki Niteliklerin Karşılıklı Tanınması başlığı altında Müktesebata Uyum Programı kapsamında hedeflenen ilk çalışma olan Mesleki Yeterlilik Yasa Tasarısı'na ilişkin boşluk analizi 9-10 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Bu doğrultuda, mesleğe giriş kriterleri genel hatları ile incelenerek yasa tasarısı ile Avrupa Birliği müktesebatı arasındaki benzerlikler ve yasada yer alması gereken hususlar üzerinde duruldu. Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen
AVRUPA BİRLİĞİ KOORDİNASYON MERKEZİ
AYLIK BÜLTEN
EKİM 2014 / Sayı: 91
toplantılarda Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Planlama, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu temsilcilerinden oluşan çalışma grubu üyeleri yer aldı.
AB uzmanları tarafından çalışma grubu üyelerine Mesleki Niteliklerin Karşılıklı Tanınması alanında yer alması gereken hususlar aktarıldı. Konuya ilişkin bilgi aktarımından sonra yasa tasarısı maddelerinin üzerinden tekrardan geçilerek, AB müktesebatı ile arasındaki boşluk analizi yapılması ve tasarının AB müktesebatı ile uyumlaştırılması sağlandı.
İLK ADAYI REDDEDİLEN SLOVENYA, AVRUPA KOMİSYONU'NA BULC'U SUNDU
Komisyon'daki diğer adaylarla birlikte AP komitelerinin 'sorgusundan' geçen Slovenya'nın eski Başbakanı Alenka Bratusek, 27 aday arasında sınavı geçemeyen tek isim olmuştu. Bratusek'in bu yıl düzenlenen seçimleri kaybetmesinin ardından geçici olarak başbakanlık görevini yürütürken Komisyon'a k e n d i s i n i a d a y g ö s t e r m e s i tartışmalara yol açmıştı. Her ne kadar AP komitelerindeki oylamanın bağlayıcılığı bulunmasa da Avrupa Komisyonu'nun bir bütün olarak AP Genel Kurulu'nda oylamaya sunulacak olması sebebiyle Bratusek, adaylıktan çekildiğini açıkladı. Slovenya Dışişleri Bakanı Karl Erjavec, Komisyon'a Başbakan Yardımcısı Violeta Bulc'u aday gösterdiklerini açıkladı.
Siyasete Slovenya'da kurulan hükümette görev alarak giren Bulc, daha önce AB ve bölgesel kalkınma projeleri için şirketlere danışmanlık yapıyordu. Avrupa Komisyonu başkanlığına seçilen Jean-Claude Juncker, Bratusek'i 'Enerji Birliği'nden sorumlu başkan yardımcılığıyla görevlendirmişti. Bulc'a da aynı görevin verilip verilmeyeceği henüz belli değil. Öte yandan AP, Juncker'in ekibini onaylamak için yeni Komisyon'da en az bir önceki kadar sayıda kadın üye bulunmasını şart koşmuştu. Juncker'in ekibinde, selefi José Manuel Barroso'nun Komisyonu'ndakiyle aynı sayıda, dokuz kadın aday bulunuyordu. Bratusek'in yerine yine bir kadın üyenin aday gösterilmesi, AB üst yönetiminde devir teslim sürecinde yaşanabilecek olası bir aksamanın da önüne geçti. Bratusek'e alternatif adaylar arasında öne çıkanlardan biri de yine bir başka kadın siyasetçi, AP üyesi Tanja Fajon'du. Komisyon'un AP'den onay aldıktan sonra Kasım ayında göreve başlaması bekleniyor.
YENİ AVRUPA KOMİSYONU, AP'DEN ONAY ALDI
Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda yapılan
oylamaya, 751 milletvekilinin 699'u katıldı. Juncker ve ekibi için 423 'evet', 209 'hayır' oyu ve 67 çekimser oy kullanıldı. Parlamentodaki en büyük iki grup olan merkez sağ Avrupa Halk Partisi (EPP) ve
Sosyalistler ve Demokratların (S&D) birlikte çoğunluğu sağlaması ve daha önce Komisyon üzerinde anlaşmaya varmış olması sebebiyle Juncker'in ekibinin Genel Kurul'da bir sorun yaşaması beklenmiyordu.
Ancak Juncker'in sunduğu ekip ve program, Parlamento'daki tüm grupları ikna edemedi. Liberaller, Macar aday Tibor Navracsics'in 'vatandaşlık' dosyasını almasını istemedi. Macaristan'da Viktor Orban başbakanlığındaki hükümetin demokratik değerlere bağlılığı, Avrupa'da sıkça sorgulanıyor. Juncker, 'vatandaşlık' dosyasını Navracsics'den alarak göçten sorumlu Yunan üyeye verdi. Komisyon'da kültürden sorumlu olan üye Navracsics'e de spor dosyası da verildi.
S&D grubunun talebi üzerine Juncker, Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'a 'sürdürülebilir kalkınma' görevini de verdi. Juncker'in söz verdiği 300 milyar Avro'luk yatırım programından ikna olmayan Yeşiller de yeni Komisyon'un aleyhine oy kullanacaklarını açıklamıştı. Görevini Juncker'e devreymeye hazırlanan Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı son konuşmada görev süresinin 'sıradışı' bir döneme denk geldiğini ve Avrupa'da geçtiğimiz yıllarda yaşanan mali ve ekonomik krizin, Avrupa'da entegrasyon sürecinin başladığı 1950'li yıllardan bu yana en büyüğü olduğuna işaret etti. Barroso, Komisyon başkanlığı görevini 2004 yılında AB'ye 10 yeni üyenin katılmasından kısa bir süre sonra devralmıştı. Barroso'nun görev süresince üç ülke daha AB üyesi oldu.
Yanlış fikre kapılmasınlar istedim'
Juncker, beş yıllık görev süresince AB'ye yeni bir üye katılmayacağını, ancak aday ülkelerle katılım müzakerelerinin sürdürüleceğini söylemişti. Yeni Komisyon'da tartışma yaratan unsurlardan biri de, 'genişleme ve komşuluk politikaları' dosyasının adının 'komşuluk politikaları ve genişleme müzakereleri' olarak değiştirilmesiydi. Juncker, konuyu çok düşündüğünü, fakat 'insanların önümüzdeki beş yıl boyunca AB üyesi olabileceklermiş gibi yanlış bir fikre kapılmaması için' dosyanın adını ilk belirlediği gibi b ı r a k m a k a r a r ı a l d ı ğ ı n ı s ö y l e d i . J u n c k e r K o m i s y o n u ' n d a g e n i ş l e m e
müzakerelerinden Avusturyalı üye Johannes Hahn sorumlu olacak.
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır
Sayfa 2 Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
EKİM 2014
Kadın adayların azlığına tepki gösterdi
Juncker, ülkesi Lüksemburg'da 19 yıl boyunca başbakanlık yapan ve mali kriz yılları boyunca aynı zamanda Eurogroup başkanlığı görevini de yürütmüş olan, AB siyasetinde oldukça tecrübeli bir isim. Üye ülkelerin Komisyon'a yeterli sayıda kadın aday göstermemesine tepki gösteren Juncker, '28 [üyeden]
9'u kadın. Bu rezalet' dedi. Juncker, 'Lüksemburg'un kadın aday göstermemiş olması beni biraz utandırdı.
Kısa vadede cinsiyetimi değiştirmem mümkün olmayacak' diye de ekledi.
TTIP'de katı tutum mesajı
Juncker Komisyonu aynı zamanda, geçtiğimiz yıl AB ile ABD arasında başlatılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) müzakerelerini de sürdürecek. Juncker, anlaşmanın en tartışmalı kısmı olan 'yatırımcı-devlet tahkim mekanizmasında' katı bir tavır takınacağının mesajını verdi ve TTIP sonucunda 'yatırımcılarla devletler arasındaki anlaşmazlıklarda son sözü gizli mahkemelerin söylemesine' izin verilmeyeceğini söyledi. Büyüme ve yatırımları desteklemeye yönelik 300 milyar Avro'luk yatırım planını yıl sonuna kadar sunma sözü veren Juncker, bu miktarın büyük kısmının özel sektörden gelmesi gerektiğinin de altını çizdi ve AB ülkelerinin bütçe kurallarının değiştirilmeyeceğini söyledi.
İngiliz Muhafazakarlar katılmadı
İngiltere Başbakanı David Cameron'ın liderliğindeki İngiliz M uhafazakarlar, A P ' deki oylamaya katılmayacaklarını açıklamıştı. Cameron, AB'de istedikleri reformları yerine getiremeyecek bir isim olarak gördüğü Juncker'in Komisyon başkanlığına atanmasına engel olmaya çalışmış, ancak başarısız olmuştu. Hem AB karşıtı İngiltere Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) yükselişinin, hem de kendi partisindeki AB karşıtı kanadın baskısı altındaki Cameron, önümüzdeki yılki seçimleri kazanması halinde AB ile ilişkilerini yeniden müzakere edip referanduma götürme sözü vermişti. Parlamento'daki oylamanın ardından kameraların karşısına çıkan Juncker, İngiltere'nin AB'de kalması için çalışacağını söyledi ve 'İngiltere ile adil bir anlaşma istiyoruz' dedi.
'Dar görüşlü yaklaşımdan kurtulacağız'
Daha önce ekibinin 'teknokratlar değil, siyasetçilerden' oluştuğunu belirten Juncker'in Komisyonu, öncekilerden farklı olarak 'iki kademeli' bir yapıya sahip olacak. Komisyon'un 20 üyesi, yedi başkan yardımcısından bir veya daha fazlasının denetiminde çalışacak. Juncker, bu yapıyı Komisyon üyelerinin projelerini bireysel olarak yürüttüğü 'dar görüşlü' bir yaklaşımdan kurtulmak için
tasarladığını söyledi. Juncker, yeni AB yönetiminin üstesinden gelmesi gereken sorunlar arasında Batı Afrika'daki Ebola salgını, Irak ve Suriye'deki IŞİD tehdidi ve Akdeniz'deki göçmen krizini saydı.
AV R U PA PA R L A M E N T O S U ' N D A K İ A B KARŞITI GRUP ÇÖKTÜ
Özgürlük ve Doğrudan Demokrasi Avrupası (EFDD) grubundaki tek Letonyalı üye Iveta Grigule'nin gruptan çekilmesiyle birlikte grupta yalnızca altı farklı AB ülkesinden milletvekilleri kalmış oldu.
Bir AP sözcüsü, EFDD'nin artık en az yedi farklı ülkeden milletvekiline sahip olma şartını yerine getiremediği için feshedildiğini açıkladı. Grubun dağılmasıyla birlikte EFDD'den geriye kalan 47 milletvekili, bir parlamento grubunda yer almanın finansmana erişim ve parlamento komitelerinde temsil gibi bazı alanlardaki avantajlarından artık faydalanamayacak. EFDD milletvekillerinin yarısını AB karşıtı İngiltere Bağımsızlık Partisi (UKIP) mensupları oluşturuyordu. Grubun 17 üyesi ise İtalya'da komedyen Beppe Grillo liderliğindeki 5- Yıldız Hareketi'ndendi. EFDD, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından kurulmuştu.
AB, SİNGAPUR İLE SERBEST TİCARET ANLAŞMAINI TAMAMLADI
Avrupa Komisyonu, AB ile Singapur arasındaki serbest ticaret anlaşmasının (EUSTFA) tamamlandığını açıkladı. Anlaşmanın yatırımların korunmasına ilişkin olan dışındaki kısımları 2013 yılında tamamlanmıştı.
Anlaşmanın, yürürlüğe girmesi için AB üyesi ülkeler ve Avrupa Parlamentosu tarafından da onaylanması gerekiyor. Komisyon, yatırımların korunmasına ilişkin maddelerin bir yandan yabancı yatırımcılar için adil bir ortam oluştururken, ülke yönetimlerinin kamu çıkarına düzenlemelerde bulunma imkanını da güvence altına alacağını söyledi. Avrupa Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Karel De Gucht, anlaşmada şirketlerin hükümetler aleyhinde hukuki süreç başlatmasına da olanak sağlayan bir yatırımcı-devlet tahkim mekanizması (ISDS) içerdiğini söyledi. Ancak ISDS'ler, Avrupa'da çalışma, çevre ve gıda gibi standartlarının by-pass edilmesinin önünü açacağına ilişkin endişelere yol açıyor.
Almanya Ekonomi Bakanı S i g m a r G a b r i e l , I S D S maddelerinin çıkarılmaması halinde Kanada ile AB arasında tamamlanan serbest ticaret
a n l a ş m a s ı n ı o n a y l a m a y a c a k l a r ı u y a r ı s ı n d a bulunmuştu. Berlin, ABD ile müzakereleri devam eden serbest ticaret anlaşmasındaki benzer maddelere de karşı çıkıyor. De Gucht, Singapur ile varılan anlaşma ile ilgili olarak 'Bunun ISDS için, Kanada ile olana çok benzer, çok modern bir şablon olduğunu süşünüyorum' dedi. Komisyon'un Belçikalı üyesi daha önce, yabancı yatırımların korunmasına ilişkin mekanizmaları 1950'lerde icat eden ve 14 AB ülkesi ile ISDS anlaşması imzalayan Almanya'nın çifte standart uyguladığını öne sürmüştü. De Gucht, 'Biz tuhaf bir şey yapmıyoruz. Yalnızca bize verilen yetki çerçevesinde işimizi yapıyoruz' dedi. Halihazırda tamamlanan ticaret anlaşmalarının yeniden görüşmeye açılmasının 'felaket' olacağını belirten De Gucht, 28 AB ülkesinden 24'ünün, ISDS'lerin ABD ile müzakereleri devam eden anlaşma da dahil olmak üzere serbest ticaret anlaşmalarında yer alması gerektiğini görüşünde olduğunu söyledi. AB'nin bir Güneydoğu Asya ülkesi ile tamamladığı ilk serbest ticaret anlaşması olan EUSTFA, Birliğin Malezya, Tayland ve Vietnam ile anlaşmalarının da öncüsü olarak görülüyor.
AB'NİN YENİ EKONOMİ YÖNETİMİNE YEŞİL IŞIK
Fransa'nın eski Maliye Bakanı Pierre Moscovici de Avrupa Komisyonu'nda ekonomiden sorumlu olarak görev almak için AP'nin Ekonomik İşler Komitesi'nin onayını almıştı. Komisyon'un istihdam ve büyümeden sorumlu Finlandiyalı Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen'in de AP'den onay almasıyla AB'nin yeni ekonomi yönetimi tamamlanmış oldu. Almanya Başbakanı Angela Merkel'e yakın isimler olarak bilinen Dombrovskis ve Katainen, Moscovici'nin çalışmalarını ortak bir şekilde denetleyecek.
Moscovici'nin ülkesinde maliye bakanlığı görevini sürdürürken Paris'in bütçe açığını AB'nin izin verdiği seviyelere çekememiş olması, Fransız adayın AB üyesi ülkelerin bütçelerini denetlemeyle görevli bir pozisyona getirilmesiyle ilgili tartışmalara yol açmıştı.
Moscovici, AP üyelerinin Dombrovskis ile nasıl bir görev paylaşımı yapacağı sorularına yazılı olarak verdiği yanıtlarda ise şüpheleri gidermekte zorlandı.
Avro Bölgesi maliye bakanlarından oluşan Eurogroup toplantılarında Komisyon'u kendisinin temsil edeceğini belirten Moscovici'nin 'gerektiği zaman Dombrovskis ve Komisyon başkan yardımcılarının da Eurogroup toplantılarına katılmaya karar verebileceğini' söylemesi, kafaları daha da karıştırdı. Avro B ö l g e s i ' n d e k i ç o ğ u k a r a r, Eurogroup tarafından alınıyor.
Moscovici, uluslararası toplantılarda Komisyon'u kimin temsil edeceği konusunda net bir cevap vermekten de kaçındı.
AB, UKRAYNA VE RUSYA, DOĞALGAZDA ANLAŞMAYA VARDI
Ü s t ü s t e d ü z e n l e n e n b a ş a r ı s ı z t o p l a n t ı l a r ı n a r d ı n d a n v a r ı l a n anlaşmayla, Avrupa Birliği ülkelerine d e d o ğ alg az ak ış ın ı ak s amay a uğratacak olası bir 'doğalgaz savaşına' ilişkin endişeler bir nebze giderilmiş
oldu. Görevi devretmesine yalnızca bir gün kala varılan anlaşmanın imza törenine katılan Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, 'Artık Avrupa'daki insanların bu kış soğukta kalması için bir sebep yok' dedi. Anlaşmaya göre Ukrayna, Rusya'ya olan 3.1 milyar dolarlık geçmiş borcunu iki taksitte ödeyecek.
Kiev aynı zamanda alacağı doğalgaz için Rusya'nın istediği ön ödemeleri gerçekleştirmek için, bir kısmı AB ve IMF ile mevcut anlaşmalardan gelecek 1.5 milyar doları kullanacak.
Avrupa Komisyonu'ndan yapılan açıklamada, '[Ukrayna'ya] benzeri görülmemiş bir AB desteği zamanında verilecektir ve IMF de Ukrayna'ya, doğalgaz ödemeleri için mevcut tüm mali kaynakları kullanabileceği güvencesini vermiştir' denildi.
Komisyon, Ukrayna'ya destek için uluslararası finans kuruluşlarıyla işbirliğinin de devam edeceğini açıkladı.
Bir yandan iki komşu ülke arasındaki ilişkiler kötüye giderken Rusya, Ukrayna'ya doğalgaz akışını kesmişti.
Rusya, Ukrayna'nın ödemelerini gerçekleştirebilmesi için AB'nin yeterli güvence sağlamasını istiyordu
AB LİDERLERİNİN GÜNDEMİNDE İKLİM VE EBOLA VAR
AB ülkeleri, 2030 için iklim ve enerji hedefleri üzerinde anlaşma sağlamaya çalışıyor. Ancak Polonya ve Portekiz gibi bazı ülkeler, taleplerinin kabul edilmemesi halinde veto tehdidinde bulundu.
Gündemde, sera gazı emisyonlarının 2030 yılında 1990 seviyelerine göre yüzde 40 oranında indirilmesi var. Aynı zamanda yenilenebilir kaynakların enerji üretimindeki payının yüzde 27, yalıtım ve geri dönüşümün yüzde 30 oranında artırılması da gündemde. AB Konseyi'nden yapılan açıklamada, liderlerin başta Ukrayna ve Ebola krizleri olmak üzere dışişleri konularını da görüşeceği
b e l i r t i l d i . L i d e r l e r, A B ' d e k i ekonomik durumu görüşmek için bir araya gelecek ve zirvenin ardından bir de 'Avro Zirvesi' düzenlenecek.
Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Tarafından Hazırlanmıştır
Sayfa 4 Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi
EKİM 2014
Polis grevde
Ancak Belçika hükümeti ile polis sendikaları arasındaki görüşmelerin sonuçsuz kalması sebebiyle zirvenin düzenlenmesinde de aksamalar yaşanabilir.
Emeklilik sistemindeki yeni uygulamalara karşı çıkan Belçika polisi, 28 AB ülkesinin liderleri ve üst düzey yetkililerin Brüksel'de bulunacağı iki gün boyunca greve gidecek.
AB, 'EBOLA KOORDİNATÖRÜ' ATAYACAK L ü k s e m b u r g ' d a Av r u p a l ı mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği t o p l a n t ı n ı n a r d ı n d a n açıklamalarda bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, 'Ebola koordinatörü fikrinin iyi bir fikir olduğu konusunda tüm meslektaşlarım hemfikir' dedi. Fabius, bu göreve kimin getirileceğinin açıklanacağını söyledi. Yeni koordinatör, Brüksel'deki AB Acil Durum Yanıt Koordinasyon Merkezi'nde görev yapacak. AB liderleri, Brüksel'de bir araya gelecek. Batı Afrika'da 4 bin 500 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan ve artık ABD ve Avrupa'da da rastlanmaya başlayan Ebola, liderlerin gündemindeki önemli maddelerden biri olacak. ABD Başkanı Barack Obama, salgın riskiyle mücadele etmek için Ron Klain'i Ebola koordinatörü olarak atamıştı. Dünya liderleri, henüz bilinen bir aşısı veya tedavisi bulunmayan, ölüm oranı ise yüzde 70'e varan Ebola'nın Afrika dışına da yayılmasının önüne geçmek için zamanla yarışıyor. Liberya, Sierra Leone ve Gine'de Ebola'dan hayatını kaybedenlerin sayısında
görülen artışın ciddi bir endişe kaynağı olduğunu belirten Fabius, AB'nin bir koordinatör atamasının önemli bir adım olduğunu söyledi ve 'Çünkü bu salgınla mücadele etmek için herkesin yanımızda olmasına ihtiyacımız var' dedi. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü, Afrika'daki en kalabalık ülke olan Nijerya'da Ebola vakası bulunmadığını açıkladı.
AVRUPA KOMİSYONU, FUTBOLDA ŞİKE VE IRKÇLIKLA MÜCADELE
İÇİN UEFA İLE GÜÇLERİNİ BİRLEŞTİRDİ
'Birlikte çalışarak futbolun karşı karşıya olduğu pek çok sorunun ü s t e s i n d e n g e l i n m e s i n i
sağlayacağız' diyen UEFA Başkanı Michel Platini, bu sorunlar arasında ırkçılık, şike ve şiddeti saydı. Platini, Avrupa Komisyonu ile imzaladıkları anlaşmanın, futbol kulüplerinin ellerinde bulunan kadar harcamasını ve en zengin kulüplerin en iyi oyuncuların hepsini almasının önüne geçmeyi hedefleyen 'Finansal Fair Play' kurallarının tesis edilmesine de yardımcı olacağını söyledi. Platini, Komisyon ile aralarındaki anlaşmanın 'Avrupa futbolu açısından hayati bir dönemde' imzalandığını söyledi. Avrupa Komisyonu ise yolsuzluk, şike, insan kaçakçılığı, doping, şiddet, ırkçılık ve spora ilişkin kamu güvenliği sorunlarının üstesinden gelmek için UEFA ile birlikte çalışacaklarını açıkladı. 15 Avrupa ülkesinin spor bakanları, şike ve yasadışı bahisle mücadele için bir anlaşma imzalamıştı.
